Şimdi Ara

crt teknolojisi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
3
Cevap
0
Favori
412
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Klasik tüp TV’ler, tarih olmamak ve pazardan silinip gitmemek için, ortalığı giderek saran plazma ve likit ekran TV’lere karşı güçlü bir hamle içinde. Plazma ve sıvı kristal ekranlı (Liquid-crystal-display, LCD) televizyon cihazları, ince profilleriyle pek çok kişinin aklını çelmekle birlikte, fiyatlarının, klasik katot-ışın tüplü televizyonlarına (CRT) kıyasla yüksek olması, yaygınlaşmasını engelliyor.

    Bu arada CRT’lerin de cazibesini zaman içinde yitirmesi karşısında yeni arayışlara giren üreticiler, pazar paylarının daha fazla erozyona uğramaması için şimdi televizyon tüplerini daraltma/kısaltma yoluna gidiyor.

    Tüketici bu ince televizyon modellerinin prototipleri ile son yıllarda tanıştı. Háttá ABD’de önümüzdeki yaz aylarında ince tüplü televizyonlar satışa çıkacak. 30 inçlik (diyagonal olarak 75 cm) ekranlı bir cihazın derinliği 60 cm yerine 40 cm olacak. Ne var ki fiyatlar eski şişman modellerin biraz üzerine çıkacak.

    Lancaster’deki Thompson/RCA Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nden Istvan Gorog, bu yeni 30 inçlik CRT’lerin, ortalama 20 cm derinliğe sahip plazma veya LCD’lerin inceliğine erişemeyeceğini, ancak üstün görüntü kalitesi ve maliyet avantajı ile piyasalarda liderliği yeniden ele geçireceklerini umut ediyor.

    İnce TV’ler, TV yayını yapan kanallardan ve kablolu TV’den gelen analog sinyalleri eskisi gibi alacak ve dijital televizyon sinyalleri için tüner (amplifikatör ve hoparlörü olmayan radyo) kolaylığı sağlayacak. Bazı versiyonlarında ekran yüzeyleri de eskisi gibi bombeli değil, düz-panel şeklinde olacak.

    Nasıl kısaldı ve inceldi
    Tüp boyunun kısalması, ekranı yatay olarak tarayan üç elektron ışınının, bir kenardan diğerine daha geniş bir açıyı kapsama alanı içine almak zorunda kalması anlamına geliyor. Ancak bu yayılma, dışarıdan seyredenin izlediği ışık kaynağının -ekranın fosfor piksellerinin- aydınlatma özelliğini bozar.

    Bu durumda ışınların düzgün bir şekilde odaklanması için, elektron çıkartan tabancanın sürekli olarak her ışının kesitini yeniden şekillendirmesi gerekiyor. Aynı zamanda mıknatıslar her ışını farklı şekilde yönlendirmek zorunda.

    Ridgefield Park’taki Samsung Electronics America isimli şirketin yöneticilerinden Lancelot Braithwaite, bütün bu zor işleri kontrol eden elektronik donanımın çok gelişmiş algoritma ve hızlı işlemcilere gereksinim duyduğuna dikkat çekiyor.

    TV üreticileri hız verdikleri AR-GE çalışmalarının sonucunda 36 inç ekrandan daha büyük televizyon cihazlarında konvansiyonel ve ince CRT’lerin çok büyük ve çok ağır olduğu konusunda fikir birliğine vardılar.

    30 cm'ye inecek
    Scientific American, Mayıs 2005 sayısından aldığımız bu yazıya göre, CRT’ler bu sınırın altında varlıklarını sürdürmeye devam edecekler. Thomson ve Philips şu anda ekranları yatay olarak değil, dikey olarak tarayan dijital CRT’ler üzerinde çalışıyor. Bunun sonucunda 30 inçlik TV’ler 35 cm, háttá 30 cm kalınlığa inebilecek.

    74 ekranlık bir klasik televizyonun tüp derinliği, yeni bir tasarımla 60 cm’den 40 cm’ye iniyor, ekranları düzleşiyor, fiyatı biraz pahalanıyor; ama plazma ve likit ekran televizyonlara kıyasla ucuzluğuyla, tehlike içindeki tahtını geri almayı planlıyor..

    A) İnce TV’lerde katot-ışın tüpleri, konvansiyonel tasarıma göre yaklaşık yüzde 33 oranında daha kısa. Bu iki modelde de bir elektron tabancası üç elektron ışınını metalik bir filtreleme maskesine doğru odaklar. İki takım sapma bobini, çeşitli manyetik alanlar yaratır. Bu alanlar ışınları maske üzerinde dolaştırır. Işınlar, maske üzerindeki bir delikten farklı açılarda geçerek ekranın iç yüzündeki fosfor şeritlere çarpar. Üç fosfor, şeritleri tek tek doldurur ve ışınlardan aldıkları enerjinin etkisiyle kırmızı, yeşil ve mavi ışık çıkartır. Bu üç renk, ekranda herhangi bir nokta veya piksel üzerinde birleşerek hemen hemen her rengi yaratır. İnce modellerde tabanca maskeye daha yakın olduğu için, ışınların yatay olarak, 90 vaya 110 derece yerine 125 derece sapma yapması gerekir.

    B) RASTER tarama tekniği ekrandaki görüntüyü çizgi olarak boyar. Hálihazırdaki CRT’lerde (solda) elektron ışını (mavi) üst sol köşeden başlar, yatay piksel (noktalar) çizgilerini tarar, daha sonra ikinci çizginin sol kenarına, baş tarafa (kırmızı) sıçrar ve tarama bu şekilde devam eder. Gelecekteki ince TV’ler dikey taramaya (sağ) geçecek. Bu da ışının, fosfor şeritlere göre, düşme açısının daralması anlamına gelir. Sonuçta bu gelişme daha dar tasarımlara izin verir. Ancak TV resim verilerinin yeniden tasarlanması için dijital-sinyal-işlemcisi olarak görev yapacak elektronik donanım gerekir.

    C) Elektron ışını ekranın merkezindeki dairesel bir bölgeyi aydınlatır. Ancak daire, doğal olarak bir kenara doğru uzar, çünkü ışın maskeye artış gösteren bir açıda düşer (aşağıda). Bu sorun ince televizyonlarda iyice belirginleşir, çünkü sapma açısı daha büyüktür. Elektronik donanım, elektron tabancasındaki ızgara sistemi ve çatalın yanındaki küçük mıknatıslar, ekrandaki her nokta için ışınların hız ve şeklini değiştirir.

    BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?


    Bir CRT ekranının içini kaplayan, yanyana gelecek şekilde sıkıca birbirine bağlanmış üç fosfor şeridin genişliği bir milimetreden dardır. Ekranın yaklaşık 1 cm arkasında ince metal bir maske bulunur. Maskenin üzerindeki delikler, piksel çapının dörtte biri büyüklüğündedir. Herbiri bir milimetreden biraz daha geniş olan üç elektron ışını açı yaparak deliklere ulaşır. Işınlar, delikler geniş olduğu için elektronlardan bazıları deliklerden geçer.

    Dünyanın manyetik alanı CRT’lerin elektron ışınlarının yolunu az da olsa saptırır. Bu alan kutuplarda çok güçlüdür, ekvatora doğru azalır. Manyetik alanın kutupları Kuzey ve Güney Yarıküre’de değişir. Japonya’da üretilmiş bir TV’nin renkleri ve görüntüsü Avustralya veya Ekvador’da kötüdür. Üreticiler TV’nin kullanılacağı enleme göre bu bozukluğu mıknatıslar, bobinler veya kalkanlar yardımıyla ayar yaparak düzeltirler. Dijital TV’lerde mıknatıs kontrollu elektronik donanım, ayar için kolayca programlanabilir.

    CRT üretilirken içi boşaltılır. Böylece katot Ğelektron kaynağı- uzun süre dayanır ve ışın elektronları sapma yapmadan yoluna devam edebilir. İnce TV, konik değil daha çok çanak olarak şekillendirilir.Cam, standart CRT’lere göre daha kalın tutulmalıdır, böylece atmosferik basıncın, iç vakuma bağlı olarak, camı kırma olasılığı ortadan kalkar







  • Teşekkürler, aydınlatıcı bir yazı olmuş, hele benim gibi bir CRT sever için. Nedense monitörler hariç LCD'ye ve plasmaya ısınamadım. Ancak az derinlikli TV'lere de şüpheyle bakıyorum. Nedeni ise bu tip TV'lerde karşılaşılan geometrik sorunlar, sanırım onların da olgunlaşması için daha zaman gerek. Olayın bir de şöyle bir yönü var tabii, 60-70 yılı aşmış bir teknolojide gelinen son nokta ile 4-5 senelik bir teknolojinin geldiği son nota arasında elbette biraz fark olacak.
  • toshibanın bu sene sonunda canonla birlikte çıkaracağı SED teknolojisi tv ler mantıken aynı. Yani 1920X1080 Çözünürlükteki tv de standart crt deki tek elektron tabancasının yerine her bir piksel için bir elektron tabancası kullanılmış bu sayede tv 100.000:1 (tipik) kontrast 400cdm2 parlaklık 1 ms tepkime süresine sahip bi tv ortaya çıkmış. Aynı zamanda 47" (127 cm) tv nin ağırlığıda 10kg . Muhteşem bi tv diyebilirim
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.