Şimdi Ara

Dawkins (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
104
Cevap
2
Favori
1.814
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • mr.jk M kullanıcısına yanıt
    Cımbızla bir cümle alacağına söylediklerinin tamamını alıntalasa idin.
    Sizinkiler her zamanki gibi oportonist tavırlarını esirgememişler.

    Adamı dindar bir öğretmen taciz etmiş. Fiziki bir zarar görmemiş.Ben bunu anladım.
    Pedofiliyi meşrulaştırmak sizin ensest ve subjektif niyetiniz.

    malum :
    quote:

    Sizinkiler vaktiyle zamanında dünyaya iki kişi olarak gönderildiklerine, Tüm insan oğullarının bu iki kişiden ürediğine inanırlar.

    Bu çocukların üremek için Ensest ilişkiden başka yolları yoktur.

    Günümüzde bu coğrafyada ensest yaygınsa bunun nedeni bu sorun bu coğrafyanın insanlarının bilinç altlarına bu ensest ilişkinin sokulmuş olmasından kaynaklanmaktadır.
  • Şimdi daha başlardayım ama sanıyorum tevrat kısmı bitti, Musa sonrası Yahudi dini değil Hristiyan dini olarak incili oluşturuyor benim bildiğim.

    Benim dinden çıkmamda rol oynayan recm olayının tevratta birebir geçtiğini gördüm. Hristiyanlık hem tevratı kabul ediyor hem de hükümlerini nesh mi ediyor? Aşağıdaki kurallar ilahi emir değil mi Hristiyanlığa göre? İlahi emir değilse ne diyor bu yasalar için?

    Yasanın tekrarı 22. bölümden aktarayım:

    Cinsel Paklıkla İlgili Kurallar
    13. “Bir adam bir kadın alır, yattıktan sonra ondan hoşlanmazsa, 14. ona suç yükler, adını kötüler, ‘Bu kadınla evlendim ama onunla yatınca erden olmadığını gördüm’ derse, 15. kadının annesiyle babası kızlarının erden olduğuna ilişkin kanıtı alıp kapıda görevli kent ileri gelenlerine getirecekler. 16-17. Kadının babası ileri gelenlere, ‘Kızımı bu adamla evlendirdim ama o kızımdan hoşlanmıyor’ diyecek, ‘Şimdi kızımı suçluyor, onun erden olmadığını söylüyor. İşte kızımın erden olduğunun kanıtı!’ Sonra anne-baba kızlarının erden olduğunu kanıtlayan yatak çarşafını ileri gelenlerin önüne serip gösterecekler. 18. Kent ileri gelenleri de adamı cezalandıracaklar. 19. Ceza olarak ondan yüz gümüş alıp kadının babasına verecekler. Çünkü adam İsrailli bir erden kızın adını kötülemiştir. Kadın adamın karısı kalacak ve adam yaşamı boyunca onu boşayamayacaktır.

    20. “Ancak bu sav doğruysa, kızın erden olduğuna ilişkin bir kanıt bulunamazsa, 21. kızı baba evinin kapısına çıkaracaklar. Kent halkı taşlayarak kızı öldürecek. Babasının evindeyken fuhuş yapmakla İsrail'de iğrençlik yapmıştır. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.

    22. “Eğer bir adam başka birinin karısıyla yatarken yakalanırsa, hem kadınla yatan adam, hem kadın, ikisi de öldürülecek. İsrail'den kötülüğü atacaksınız.

    23. “Eğer bir adam kentte başka biriyle nişanlı erden bir kızla karşılaşır ve onunla yatarsa, 24. ikisini de kentin kapısına götürecek, taşlayarak öldüreceksiniz. Çünkü kız kentte olduğu halde yardım istemek için bağırmadı; adam da komşusunun karısıyla ilişki kurdu. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.

    25. “Eğer bir adam kırda nişanlı bir kızla karşılaşır, onu yakalayıp tecavüz ederse, yalnız tecavüz eden adam öldürülecek. 26. Kıza hiçbir şey yapmayacaksınız. Çünkü kızın ölümü hak edecek bir günahı yoktur. Bu, komşusuna saldırıp onu öldüren adamın davasına benzer. 27. Adam kızı kırda gördüğünde nişanlı kız bağırmışsa da onu kurtaran olmamıştır.

    28. “Eğer bir adam nişanlı olmayan erden bir kızla karşılaşır, tutup onunla yatarsa ve bu ortaya çıkarsa, 29. kızla yatan adam kızın babasına elli gümüş verecek. Kıza tecavüz ettiği için onu karı olarak alacak ve yaşamı boyunca onu boşayamayacaktır.

    30. “Kimse babasının karısını almayacak, babasının evlilik yatağına leke sürmeyecektir.”




  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Eski Antlaşma, sınırları Tevrat'la ve onun erken dönem rabbinik yorumunca çizilen, antik Yahudi halkına dini ve ulusal kimliğini, Tanrı temelli bir ahdin ifadesidir. Talmud'da recmi gerektiren şartlar bellidir. Cezanın illa ki uygulanması da gerekmez. Taraflardan birisi evliyse öldürülür, her iki taraf da evli değilse ölüm cezası uygulanmaz. Taraflar evlenmeye karar verirse hiçbir ceza uygulanmaz. Yahudi halkının Tanrı'yla yaptığı antlaşma özelinde geçerli olan hükümler bunlar. Tanrı, Yahudilerin diğer halklara benzememesi ve Tanrıları benzerinde kutsal olması özel görevine binaen indirilmişlerdir.

    Ancak İncil'de recm yoktur. Recm ayetlerinin hükmü, Yeni Ahit'le birlikte kalkmıştır. Talmud'a göre recm nadiren uygulanan bir cezadır. Bir rabbi, Talmudda, ancak 70 yılda bir uygulandığı vakit bu cezanın adil sayılabileceğini önerir. Rabbiler arasında genel görüş de bu yöndedir. Bu tür sert yasaların temel amacı, Tanrı'nın kutsal doğasıyla günahın hiçbir biçimde bağdaşamayacağını, inananların Rableri gibi kutsal olmaları gerektiği ve günahkarların başına gelecek olan şeyin -nihai olarak- ölümden başka bir şey olmadığını hatırlatıp öğretmek. Hristiyanlar bugün bunu bu şekilde görür. Tevrat belli bir kavrayış düzeyindeki belli bir topluma, belirli amaçlarla yollanmış bir kitap. Tanrı'nın nihai iradesini yansıtmıyor bu yasalar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 14 Nisan 2019; 10:24:55 >




  • Söylediklerinin İslamdaki Ehli sünnet yaklaşımına benzemesi ne kadar manidar

    Din kutsal kitapta ne yazarsa odur. Ne eksik ne fazla. Benim bu yaklaşımım değişmez. Kul kutsal kitapta yazana itaat etmekle mükkellef olan kişidir. Hüküm verme gücü yoktur ancak tefsir yapabilir, tefsirler de objektif değil subjektiftir.

    İncil de yahudilere gelmiştir. Mesajının evrensel olması indiği toplumun yahudiler olduğunu değiştirmez. Nasıl ki Kur'an Arap dini ise İncil de Yahudi dinidir.

    "Yeni Ahit'le birlikte kalkmıştır." Demek ki nesh etti İsa. Bu ifadenin tutarlı olması için ileride okuyacağım kısımda net şekilde bu hükmü kaldırdım diyen ifade olmalı İsa tarafından. Yoksa gene tefsir demektir bu da çelişki doğurur.

    Şimdi burdan şu sonuç çıkar benim için; bu recm hadisini islama kim sokmuş ise o hadis zincirindekilerden en az 1 tanesi yahudi münafıklardandır.

    Şu ana kadar okuduğum tevrat içinden en az 8-10 tane hadisin varlığını tespit ettim. Yeşuya geçtim bakalım nasıl ilerleyecek bundan sonrası

    Dediğim gibi en az 3-4 yıl sürecek bir çalışmaya giriştim. Bilgi topluyorum epey okuma yapmam lazım. İncil okumasını bitireyim dediğin kişilerle de konuşmak isteyeceğim büyük ihtimalle.




  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Tevrattaki hükümler tarihseldir. Hristiyan alemi bunu böyle gördü. Bazı Protestanlar dışında-yanlış hatırlamıyorsam- bu cezaların evrensel olduğunu söyleyen çıkmadı ki çıkan bu grupta bir elin parmağını geçmez. İsa'nın nesh etmesinin ifadesine gerek yok. Yeni Ahitteki hukuk kuralları bellidir. Hristiyanlık hakkında bilgili kişilere sorabilirsin bunu daha detaylı cevaplar vereceklerdir. Katolik kilisesinin hukuk anlayışını okursan anlarsın. O dönem şartlarında o tür cezalar normal karşılanıyor olabilir. Zina belki de adam öldürmek kadar kötü görülüyordu belki de. Bugün sekülerizmin giderek arttığı kesimlerde zina ahlaksızlık olarak görülmemekte artık. Ama bu cevap pek tutarlı değil. Çünkü, Tevrat mürtedin bile öldürülmesini emrediyor. Yani bu kitaba farklı bir açıdan yaklaşmak lazım. Bu konularda bende net bir karara varamadım.

    Zinaya recm kabul edilese bile Tevratta mürtedin recm edilmesini söyleyen ayetlerde var. Verilen bir iki cevap var ama şüpheci teist bakış açısına kayıyor. Hristiyanlık lehine güçlü argümanlarımız varsa belki bunları normal görüp şüpheci teizmi bu ayetlere uygulayabiliriz. Halit Yerlikhan'ın görüşlerini okumanı tavsiye ederim:
    pasted.co
    Eski Ahit'te Ölüm Cezası - 6f1889b2
    http://pasted.co/6f1889b2


    İslam hukuku burada farklı bir yer teşkil eder. Hükümler evrenseldir. Yani bugün evli zaniye recm, bekara sopa uygulamamızı ister. Eşcinselleri öldürmeyi, el kesmeyi emreder. -Kuranda yok tartışmasına girmek istemiyorum- Tarihselci bakış açısının İslama uygulanması lazım ona da Müslümanlar karşılar. Zaten İslamda tarihselcilik Müslüman teologların Hristiyan teologları izlemesiyle ortaya çıktı. Yoksa 1400 yıllık tarihte bu cezalar bal gibi uygulandı. Zinanın ahlaksızlık olup olmadığı metaetikle belirlenir. Katolik öğretisi evlenipte çocuk yapmayan kişileri bile zina etmiş sayar, çok büyük günahtır. Bunu metaetikle temellendiren Hristiyan etikçiler de var.

    "Din kutsal ne kitapta yazarsa odur." Yorumbilimi kitapta yazan şeyleri örtmeye çalışmıyor zaten. Diğer eleştiriler tamam ama bu komik kaçıyor cidden. Yorumbilimi alanında farklı görüşler var. Bu görüşler vahye ilişkin daha başka soru ve sorunlarla iç içe geçiyor. Bir örnek: Vahiy Tanrı tarafından içeriği süper-empoze edilmiş bir metin mi yoksa ilahi olana değin deneyimin sınırlı, insani bir ifadesi mi? Kutsal Kitap yanılmaz mı? Yanılmazlık ne demek? Kutsal Kitabın ahlaki ve imani konular dışında da güvenilir bir metin olduğunu söyleyebilir miyiz gibi. Hristiyanlıktaki yorumbilimi İslamdaki gibi değil gördüğün gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 14 Nisan 2019; 12:51:22 >




  • Tevrattaki hükümlerin tarihsel olduğuna Yahudi dinine mensup olanlar inanıyor mu? Ben buna bakarım.

    Eğer yahudi tevratı yasanın tekrarında bitti ise kalan kısım yahudi dini değildir. yeşu kısmı aynen tevrat gibi ilerliyor yazım olarak bu da ilginç geldi bana.

    Hristiyanlar bire bir tevratı koymamışlar mı incilin içine? Kendi tevratları yok değil mi?

    Benim bir dine bakışım değişmez. Ben bir Yahudi isem tevrat ne emretmişse o ilahidir der ve recm uygulamak zorunda kalırım bugün de. Eşcinselleri öldürürüm, zaten şu ana kadar okuduğum kısma göre epey çeşit insanı kaşının üstünde gözün var deyip öldürürüm.

    Şu anki İsrailliler de bunu uyguluyor zaten. Çok katılar çünkü tevrat öyle emrediyor. Hee tabi tepki çekecek bazılarını uygulamıyorlar.

    Dinde mantık yoktur, ilahi emri uygulamak vardır.

    "İslam hukuku" dediğin şey Kur'an hukuku değilse yalandır. Dediğim gibi peygamber dahil hiç bir kul din hükmü veremez. İtaat eder sadece. Tarihselci bakış ehli sünneti kurtarma çabasından ibaret. Yalan diyemediklerine çağa uygun değil deyip nesh edecekler aklı sıra. Allah adına hüküm vermeyi çok severler çünkü.

    Sana söyledim hırsızın eli kesilmesi meselesine uzun yıllar katılırken artık ordaki ifadenin mecaz olduğunu düşünüyorum. Sırf Arap dilinin şeklinden dolayı. Yine de iddia etmiyorum kendim Arapça öğrenip hükmümü vereceğim inşallah.

    Bu arada senin değiştiğini de gözlemliyorum. Mezhepçi bir yoruma evriliyorsun. Sen farkında değilsin ama ciddi şekilde Hristiyanlığın Katolik mezhebinin tutarlı olduğu noktasına gelmişsin. İnancın beni ilgilendirmez, bence bu sıralar çok bulaşma bu işlere yazın bak bence. Epey vaktin olacak. Benim İslama dönme sürecimde çok ciddi sıkıntılar yaşamıştım, okul mokul hikaye halini almıştı, sonra epey sıkıntısını çektim okulu bitircem diye.




  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Yahudiler İsa'ya inanmıyor ki Tanrı'nın hükümleri nesh ettiğine inansınlar. Yeşu bildiğim kadarıyla Tanah'ın 6. kitabı zaten. Hristiyanlar Tevratın Tanrı sözü olduğunu reddetmezler, değişmemiştir de. Hükümlerin tarihsel olduğunu söylerler sadece. Çünkü, onlar Yahudi halkı için geçerli yasalardı. Yeni Ahit ise evrenseldir. Yahudiliğe inanan bu cezaları günümüzde de uygulamak zorunda zaten.

    "Yed" kelimesi Arapçada güç kesme ve el kesme manasına da geliyor. Ama o ayete güç kesmeyi uygulayan ne hikmetse bu devirde çıktı. Ayrcı güç kesmeyi uygulamak zorlama ve ayete uymuyor. Sahih hadis kitaplarında el kesildiğine dair birçok hadis var.

    Ben makul bir cevap bulmadan Hristiyanlığa geçmem. Yani ağır cezaları kabul ettiğimi zannetme. Mürtedin öldürülmesi meselesi Tevratta var mesele. Halit'in cevabını okursan ne demek istediğimi anlayacaksın. Sadece Hristiyanlık lehine güçlü argümanlar varsa cevaplayamıyorsak o takdirde bunları Halit Yerlikhan'ın cevabını uygulayarak savunabiliriz diyorum. Ben fırsat buldukça okuyorum ilgi alanım. O yüzden sıkıntı olmuyor pek. Şuan ateist görüşlerim baskın ayrıca. Ateizmin bazı sorunları olduğunu düşünüyorum sadece.

    Bu arada Avrupa da insanlar bu yüzden ateist oluyor zaten. Şu tarz filmler çokça görülmekte:
    KurmacaFilmyoutube
    THE BRAND NEW TESTAMENT - YENİ AHİT / Fragman
    https://www.youtube.com/watch?v=xs9A4wEmwY4



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 14 Nisan 2019; 13:12:20 >




  • Fragman iyiymiş Bulabilirsem izliyim bu filmi. İsa ile ilgili bir film vardı eski tarihli çok gülmüştüm. Neydi adı unuttum, bu da değişik bir yaklaşımda belliki.

    Ben o zaman şu anda tanahın kitabını okuyorum. 6. bölüm yeşu. Dedim bu hristiyanlar aynısını aldılar nasılsa tevratın burdan okuyayım. Du bakam daha neler diyecekler.

    Ehli sünnete benziyor ancak yorumlamaları halit yerlikhanın. Ben bi okuyayım bakayım da ondan sonra daha net fikirlerim olacak.

    Kesmek değil, eller ifadesinin çoğul olması yani en az 3 olması mesele benim için. Hiç kimsenin 3 eli yok neticede. Dediğim gibi hükmü kendim vereceğim inşallah.

    Eğer hayatını etkilemiyorsa güzel. Karışık işler bunlar ve her zaman mantıklı olmak zorunluluğu da yok neticede.
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    En az 3 olarak geçmiyor benim bildiğim. Ayette Eydiyehuma (o ikisinin ellerini) kelimesi var diye hatırlıyorum. Burada da kadın ve erkek kastediliyor diyor İslam alimleri.
  • Yok Arapça da Çoğul olabilmesi demek en az 3 demektir. Arapça dilinde çift ayrı bir ifadedir. Yani bizdeki gibi tekil ve çoğul yok. Tekil, ikil ve çoğul var. Parantezleri salla sen, ayette o ikisinin ellerini deseydi kesilecek 4 tane el var demektir. Hiç bir ehli sünnet tüm eller kesilecek diye söylemez.

    Şimdi burdan şu sonuç çıkar. Ya ikişer ellerini birden keseceksin hırsızlık yapanın ya da el kesmek diye meallenen ifade yanlış ya da başka bir şeyi anlatmak için kullanılan bir deyim. Ayet çoğul eller kesilecek der ise sen tek el kesemezsin. Allah tek el kesilecek diye emir verse idi tekil el kullanmalı idi ayette. Ancak el kelimesi en az 3 el ifade eden kelime kullanılmış.

    Benim okuduğum açıklama bu idi. Dilin yapısından dolayı ordaki ifadenin fiziki bir el olamayacağını bahsediyordu. Güç kesmek anlamındaki ifade ile çoğul el ifadesi aynı iken tekil el ifadesi aynı değil. Arapça çok ilginç bir dil.

    Bulursam atarım sana da linkini. Nerde okudum/izledim hatırlamıyorum şimdi.

    Dediğim gibi kendim değerlendireceğim Arapça öğrenince inşallah.




  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Hırsızlığı yapan kişi cyborg ise gücünü kesin, güç ünitesini demonte edin demiştir yani cyborgları bildiriyor sanırım.

    Abi yapmayın etmeyin. Elleri kesilen adamların elleri boşa mı kesildi asr ı saadette? Var işte hadis var, yaşanmış örnekler ve uygulamaları var. Yook öyle değil yanlış anladınız demesine de gerek yok sonsuz gücün çünkü ne derse nasıl anlaşılacağını da görüyor zaten. Herhalde açık açık söylerdi el kesmeyin, bebekler kölem doğdu diyene ceza verin vesaire diye.
    Yani burada ortaçağ hukuku dışında bir şeyler görmek için herhalde olup bitene gözlerini kapatmak filan lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Arapça bilmediğim için bir şey diyemem ama İslam alimleri bunları sonuna kadar düşünüp hüküm koyuyor. Modernistlerin çabası boşuna yani. 4 el kes demiyor edebi bir dili var sonuçta iki kadın-erkekten bahsettiği için her ikisini de kapsamak için ellerini demek zorunda.
  • cemsinan kullanıcısına yanıt
    Benim için sorun yok el kesilmesinde.

    Benim için sorun Allah'ın el kesilmesini emredip emretmediğinde.

    Allah 1 el kes demişse 1 el kesilir, 2 el kesilir demişse 2 el de kesilir. Ben Ehli sünnet değilim kesmemek için bahane üretmem, kestikten sonra ameliyat ile yerine dikilmesine de izin vermem.

    Ancak Allah el kesin dememişken de o el kesilecek dersem işte ben Allah'a bunun hesabını veremem ben bundan korkarım.

    Tarihte din adı altında o dinin inananları tarafından yapılmış yanlış şeyler dine mal edilmez: Bu kafa ile yeni zelandada Müslüman ölmesinin suçu da Hristiyan tanrısıdır kafası kusura bakma ama aptallıktır. Sapla saman bile değillerdir.
    Hadislerin tamamını kabul edenlere git sen onlarda çelişki bulursun bende değil. Ben hırsızlıkla ilgili hadisi okuduktan sonra zaten şüphelenmeye başladım farklı gözle bakmaya.

    Beni olmadığım bir şey ile suçlama, ortaçağ hukuku diye bir hukuk tanımam ben. Allah'ın hukuku diye bir şey tanırım.

    Kafanda kurduğun şeylerle beni kategorize etme lütfen.

    Senin geçtiğin yollarda çok dolandım durdum ben, sen Kur'andaki tanrıyı beğenmediğin için iman etmiyorsun, ben de sana iddia ediyorum ki sen ister beğen ister beğenme hepimizin tanrısı o. Tek bir Allah.
    Senin zevkine benim zevkime göre kitap yazmadı, içinde inananlara da bir sürü sınama olacak şekilde bir kitap yazdı ki sınama adaletli olsun. Allah isteseydi elbetteki farklı şekilde de yazardı. İster beğen ister beğenme tanrının/Allah'ın kitabı Kur'andır.

    1 gün gibi geçecek ömründe istediğini yap nasılsa ölünce anlayacağız her şeyi. Belki benim gibi bataklığın ortasında olduğunu bir gün anlarsın da farklı bakar iman edersin, belki de bakmazsın ve iman etmezsin.




  • İslam alimleri?

    Hz. Muhammed'e sübyancı diyen adamlar kim? Hz. Muhammed farz üretir diyen kim? Ayetler hadis ile nesh olur diyen kim?

    Benden daha bilgili ve zeki olan tüm İslam alimleri gelsin benim sorularıma cevap versin. Ben gayet makul adamım.

    Dediğim gibi ben henüz hükmümü vermedim bu konuda ancak bu hırsızlığın kütübü sittedeki hadisini okudum ve iğrendim resmen.

    İlk defa geniş kitlelerce bu ülkede din öğreniliyor ve apışıp kalmaya başladılar bir taraftan senin gibi inanmayanlar bir taraftan Kur'an cı tayfa çok ciddi sıkıştırıyor Ehli sünneti. Bu ülkede kimin alim olduğuna siyaset karar vermediği zaman daha da şiddetlenecek tartışmalar emin olabilirsin. Bundan 20-30 sene sonra inanmayanlarla en iyi tartışmayı Kur'an dışı din tanımayanlar yapacaklar. Ehli sünnet ya değişecek ya da hükmü bitecek.
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Yo benim bahsettiğim şey insanların hatası değil. İddiaya göre yıllarca sonsuz güç dahil oluyor Arapların yaşamına ve o sırada el kesme cezası uygulanıyor. Herhalde istemediği bir durum olsa zaten en baştan öyle ifade etmez ya da bi hopp derdi diyorum. Aslında bu tür spekülasyonlara da gerek yok. Zaten insani yaklaşımlar dışında bir şey göremiyorum.
    Neyse zaten benim nazarımda tüm dinler insan yaklaşımları olduğu için gayet oturaklı hepsi kafamda. Tarihsel olarak da, manevi olarak da.

    "Senin bulunduğun yerde gezdim" lafları da aslında çok anlamlı değil. Herkes kendi kişisel aydınlanmasını farklı yaşıyor. Hepimiz bir şeyler zannedip duruyoruz her halükarda.
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Aişe'nin evlilik yaşı tartışmalıdır. Çoğu alim 19 civarı bir yaş hesabı yapıyor. Buharide 9 yazmasıyla iş bitmiyor. Araplarda kız çocuk yaş sayımı adetten sonra başlıyor ve Esma'dan yola çıkılarak yapılan hesaplarda 17 olarak çıkıyor. Buradaki yeni ateistlerin yaptığı hatayı iki şeyi ayırmak gerek:

    1- Eski çağlarda çocuk evliliği ahlâken doğru muydu?
    2- Eski çağlarda çocuklarla evlenen insanlar bu eylemlerinden ahlâken sorumlu muydu?

    Ben birinci soruya evet, ikinci soruyaysa genellikle hayır yanıtını vermek gerektiğini düşünüyorum. O dönem çocuk evliliklerine yönelik toplumsal algı çok farklıydı. Çocuk evliliklerinin psikolojik ve fizyolojik zararları tam olarak bilinmiyordu.

    Diğer konularda İslamın gereği adamlar kafasına göre peygamber hüküm koyar demiyor ki ömrünü bu işlere veriyorlar. Bence Ehl-i sünnet şöyle böyle demek yerine adamların eserlerini okuyup metodlarına eleştiri getirsin Kurancılar. Ama çoğu daha Arapçayı bilmiyordur. O kadar eser bırakmışlar Ehl-i sünnet olsun Şia olsun Mutezile olsun hiçbiri recmi, el kesmeyi inkar etmedi. Mezhep farklılıkları çok ayrı şeylerden dolayıydı yani. Üzgünüm bu Kurancıların yaptığı dini reform etme çabasından başka bir şey değil.

    Peygamberin hüküm koyması hakkında:http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=457



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 14 Nisan 2019; 15:40:40 >




  • Valla o işleri araştıran birisi olarak işlerine geldiği gibi tarihteki adamların dediklerini günümüze taşıdıklarını gayet iyi biliyorum ben. Kitapları net şekilde küçük yaşta evlilik vardı şeklinde. 50 yaşında adamın 15 yaşındaki biriyle evlenmesinin dinen bir sakıncası yoktur keşke olay öyle olsa idi.

    Dediğin doğru onun için Kurancılar demiyorum dikkat edersen Kur'an merkezli bakanlar diyorum. Kur'an a eksiklik atfedemezler, peygambere Kur'an a itaat etmedi de diyemezler. Ehli sünnet kendine eleştirel bakacak ve din ile Arap tarihini birbirinden ayıracak. Git gide çoğalıyor ehli sünneti red etmeden ehli sünneti eleştirenler. Recm falan gibi yahudilik eklemeleri red edildi zaten toplum nezdinde. Bugün ehli sünnet hiç iddia etmez recm olsun diye farkında isen çünkü bu toplum aştı o saçma hükmü. Diğer toplumlarda ise hala var. Siyasi iklim şu anda uyutma modunda çalışıyor bu ülkede. Cuma vaazları bile siyasi propaganda oldu. Öyle hayatlarını verdiler sen kimsin muhabbetleri kesmiyor insanları Arapları sevmiyor toplum zaten, cemaatçilik siyaset tarafından ciddi destekleniyor rant kapısı kesilsin zor işleri.




  • cemsinan kullanıcısına yanıt
    İşte ben de onun için diyorum senin bulunduğun yerlerde çook gezdim diye. Tanrı olsa idi şöyle olurdu böyle olurdu diye iddia edebiliyorsun sen zan ile. Halbuki elinde hiç bir delil yok. Delil dediğin şeylerin tamamı insandan gelenler. Hepsi de günahkar ve tutarsız bir anlatım ile gelmiş bizim zamanımıza kadar.

    Sanıyorsun ki aynılarını ben demedim. Sanıyorsun ki ben inkar etmedim.

    Benim seninle farkım şu: Ben Kur'an a bakınca Allah'ı görebildim sonunda, sen ise Allah'ı beğenmediğin ve yaşadığımız bu dünyada insanların yaptığı kötülüklerin sorumlusu olarak Allah'ı sorumlu tuttuğun için hala görmüyorsun.

    Eğer bana kalsaydı ben de Kur'an ı böyle yazmazdım, ben de insanların bu kötülüklerine izin vermezdim. Benim kabul ettiğim şey benim bilgimin yetmediği Allah'ın ise bir bildiği olduğu gerçeğidir. Ben bilmem Allah bilir demek insan için en zor şeylerden birisi emin ol. O kadar kibirliyiz ki çünkü.

    Sen kibirlisin ve ben bilirim diyorsun hala. Bakış açısı farklı burada. Ben kibirli olduğumu kabul ettim ve teslim oldum Allah'a. O günden beri de Allah ne emretmiş ise o, ne eksik ne fazla. Hee dersen günah işlemiyor musun emin ol hergün işliyorum, her hatırladığımda da Allah'tan af diliyorum çünkü Allah'ın beni günahkar olarak yarattığını anladım, yaratılışımın dışına çıkamayacağımı biliyorum artık. Nasıl ki 3. elimi türetemeyeceksem, günah işlemeden de duramayacağım. Şükürler olsun ki günahların büyüklerinden uzak durdum şu ana kadar, diğerleri için ise bilemem terazim ağır mı basar hafif mi.




  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Abi yapma etme benim ne sandığımı bilme imkanın yok ki. Bir de benim gezdiğim yerlerde gezmen aynı çıkarımları yapmamız gerektiği benim gördüğüm her şeyi gördüğün anlamına da gelmiyor. No offense- aynısı benim için de geçerli.
    Ben sonsuz güç varsa beğenmiyor filan değilim. Kibir konusunda da anti kibirim. Yediğim haltların da farkındayım. Bunun için herhangi bir dine inanmam gerekmiyor. Kuranda sonsuz bir gücün dahlini asla ve asla görmüyor, hissetmiyor, düşünmüyorum. Benim açımdan kusurlarla dolu bir ortaçağ yaklaşımıdır. Ama nasıl ki Einstein’ın bazı yaklaşımlarını benimsiyorsam hazret i Muhammed’in de bazı yaklaşımlarını benimsiyor ve beğeniyorum. Bu topraklarla harmanlanmış kısımlarına özellikle sahip de çıkıyorum. İşkenceci yaklaşımları yani büyük resmi benimseme ihtimalim filan da yok. Hele ki insanlara kafayı üşüttüren korku objesi haline de tamamen karşıyım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • cemsinan kullanıcısına yanıt
    Sana din düşmanı gözüyle bakmıyorum zaten. Onun için kibirlisin diyorum. Benim açımdan kusurlarla dolu bir ortaçağ yaklaşımıdır. Bu cümle kibirdir işte.

    Tanrının nasıl olması gerektiğine dair cümleler de kibirdir.

    Bir tanrı olması gerektiğinin bilincindesin ancak bugüne kadar gördüğün tanrılar ve dünya hoşuna gitmiyor.

    Sana kibrimin senden çok daha ötede olduğunu ve ancak teslim olunca kibirli olduğumu farkettiğimi, Allah karşısında ne kadar kendimi küçülttüysem o kadar kibrimden uzaklaştığımı onun için söylüyorum.

    Senin durumunda iken ben de aynı senin yaklaşımın içindeydim. 600 senesindeki Arap ile uğraşamam derdim. O kimki derdim, ben ondan gayet üstünüm, o kim ola ki derdim.

    Ben, Kur'an ı okuyunca Muhammed arar iken başkasını buldum, Muhammed'in özne değil nesne olduğunu farkettim. Muhammed'in de başlarda inanmadığını kendinin delirdiğini sandığını farkettim, kitabı yazanın hiç kimseyi inandırmaya çalışmadığını farkettim, o kadar güven dolu ki kitabın yazarı, siz ne yaparsanız yapın ben bu kitabı din halinde insanların inanmalarını sağlayacağım dediğini farkettim, inanmayanlar çoğunlukta kalacak dediğini farkettim, inanıp kötülük yapanlar bitmeyecek dediğini farkettim, vb.

    Sen ise Muhammed buldum sanıyorsun, ancak Muhammed'in nasıl bu işi becerebildiğini açıklayamıyorsun, Muhammed'in çoklu kişilik bozukluğuna sahip olması gerektiğini farketmiyorsun, Muhammed'in tarihteki tek insan olduğunu ve tarihe onun gibi etki eden başka hiç kimsenin olmadığını kabul bile edemiyorsun, nasıl bazı ayetlerdeki ifadelerin bilimsel ifadeler ile tutarlı şekilde yazıldığını açıklayamıyorsun.

    Ne iddia ediyorsun? Tanrının kitabı olsa idi böyle olmazdı. Kölelik böyle olmazdı, miras böyle olmazdı, vb. bir sürü iddia sunuyorsun.

    Ben de sana şunu söylüyorum onlar öyle olmasaydı senin istediğin gibi olsalardı da sen yine inkar edecektin.
    Çünkü sen kibir içindesin ama bunu görmek istemiyorsun.


    --

    Veya da ben yanılıyorum, sen iddianda haklısın.




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.