Şimdi Ara

Devlet Ekonomiyi Benzinle mi Doğrultuyor? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
58
Cevap
1
Favori
1.284
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Devlet istese de ithalata sınır getiremez. Bir malın ülkeye girişini sınırlamak için kota gibi uygulamalar yapabilir ama uyması gereken ticaret antlaşmaları olduğundan bunu kolayca yapamaz. Örneğin iphone telefonları. Devlet bunun tüketimini azaltmak için çok çok vergi koyabilir. İnanıyorum ki iphoneların fiyatı şimdikinin iki katı olsa bu ülke insanı bu telefonları almaya aynı iştahla devam ederdi.

    Vergilerin yüksekliği bir nedene bağlamak eksiklik olur. Cari açığı engellemek, vergi gelirlerini arttırmak, sınıflar arası gelir dağılımını düzenlemek gibi birçok değişken vergileri etkileyebiliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Devlet istese de ithalata sınır getiremez. Bir malın ülkeye girişini sınırlamak için kota gibi uygulamalar yapabilir ama uyması gereken ticaret antlaşmaları olduğundan bunu kolayca yapamaz. Örneğin iphone telefonları. Devlet bunun tüketimini azaltmak için çok çok vergi koyabilir. İnanıyorum ki iphoneların fiyatı şimdikinin iki katı olsa bu ülke insanı bu telefonları almaya aynı iştahla devam ederdi.

    Vergilerin yüksekliği bir nedene bağlamak eksiklik olur. Cari açığı engellemek, vergi gelirlerini arttırmak, sınıflar arası gelir dağılımını düzenlemek gibi birçok değişken vergileri etkileyebiliyor.

    İthalata kota koyanlar nasıl koyuyor? Ayrıca bu bahsettiğiniz anlaşmalar tek taraflı her halde.

    Vergi toplamak dedğiniz nedenlerdendir. Ama aşırı vergi toplamakla sınıflar arası düzeni korumanın mantığını korumadım. Orta sınıfı alt sınıfa yaklaştırmaktan bahsediyorsunuz her halde. Cari açığı engellemenin yolu halkı soymak değildir. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" diye bir söz hiç duymadınız her halde?

    İphone'a gelirsek. Madem bu kadar iyi biliyorsunuz 2 katına çıktığında bile satılacagını, devlet adamları eminim sizden daha iyi bliyordur bunu. Satış azalmayacaksa neden vergi artırımıba gidilir o zaman. Kendi kendinize çelişkiye düşmüşsünüz burada.

    Bir sorum olacak:
    Arabaya 100 liralık benzin koyarken 50-60 lirasının benzine gitmediğini bilmek sizi rahatsız etmiyor mu?




  • Tarife ve kota düzenlemeleri hakkında Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasını -GATT- inceleyebilirsiniz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    valla devlete güzel bir nanik çekiyorum ben. benzinmiş, bisiklet varken lafı olmaz



    ama bir sorun var, pisikletimle d100'e çıksam beni tepelerler. kenardan kenardan sürünce de yol bitmiyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Tarife ve kota düzenlemeleri hakkında Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasını -GATT- inceleyebilirsiniz.

    bu ithalattaki durum çok garip ya.
    çok vergi koysan olmaz, az vergi koysan olmaz.

    merak edenler için benzin vergi oranları; "bence merak edin :) "
    http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2010/12/12/akaryakitta_vergi_oranlari



    not 1;
    eger alışveriş yaptıgımızda fiş almamaya devam edersek,
    maaşımızın 1000tl sini bankadan geri kalan 500 tl sini elden almaya devam edersek
    inanın bu oran 2 katına bile çıkar.

    not 2; biz israilden tohum almıyoruz, yetişmiş ürün alıyoruz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: metalok

    Tarife ve kota düzenlemeleri hakkında Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasını -GATT- inceleyebilirsiniz.

    1. İstisna: Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Uygulamaları kapsam dışıdır.
    2. İstisna: Eğer bir ülke dış ödemeler konusunda dengesizlikler yaşıyorsa ithalata kota koyabilir. Kısıtlama geçici olmalıdır, yani sorun çözülene kadar.

    http://www.ekodialog.com/uluslararasi_ekonomi/gumruk-tarifeleri-ticaret-anlasmasi-gatt-nedir.html

    Bu arada, son sorduğum sorunun cevabını da özellikle bekliyorum.

    @fizisyen
    Fiş almama olayları artık geride kaldı gibi. Her taraf büyük marketlerle dolu ve insanlar çoğu alışverişini oradan yapıyor. Oradan yapılmayanlar ise genelde kredi katıyla yapıldığından illaki vergi takibine giriyor. Artık çoğu mahalle bakkalı bile fiş kesmeye başladı.

    Maaşın yarısını elden alma olayı da gittikçe azalan bir olay. Patron kesimin işçinin acizliğinden faydalanması. Ülkemizde işçilerin sandığınız kadar hakları yok.

    Ayrıca neden suçu sürekli halkta arıyorsunuz anlamadım. Vergiyi toplayamayan devletin hiç mi suçu yok? Tek suç bütçe açığını kapatmak zorunda kalan halkın mı? Burada hepimiz biliyoruz ki ülkemizde elektriğe, suya para ödenmeyen; vergi verilmeyen yerler var. Devletin onlardan alamadığı parayı Elektrik İdaresi özelleşince bizden almaya başladılar. Devlet ne yaptı? Bu paraları görmeyelim diye faturadan gizledi.(Özelleştirme yapılan şirket devlete bayağı bir yakın ondandır her halde-Kayınpeder damat ilişkisi-)
    ==================================
    Şu vergi kıyaslamanıza gelirsek:

    Hollanda'yı esas alalım: Asgari ücret 1446 euro. Yani 3325 lira(Net: Bilmiyorum)
    Türkiye ile kıyaslayaım: Asgari ücret 382 euro. Yani 878 lira(Net: 634 lira)

    Benin şu an bahsettiğim tam olarak bu. Ben vergiye bir şey demiyorum. Fazla olan vergiyi eleştiriyorum.
    ==================================

    İsrail tohum üretimi konusunda dünyada tekel olma yolunda ilerliyor. Çünkü verdikleri tohumlar bir nevi kısır. Türkiye'de İsrail'e tohum konusunda gittikçe bağlanıyor. AB ve Amerika'yı geçtim ama bir zamanların tarım ülkesinin yediği yemek konusunda kafa tuttuğu devletin kucağına doğru gitmesi acı verici.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kabuska -- 9 Mart 2012; 16:27:20 >




  • türkiye israilden tohum almıyor.

    fiş olayının geride kaldıgı filan yok.mahlle bakkalınıza gidin görün. ayrıca,
    hesap yapalım.
    örnegin, devlet özel egitimden yüzde 10 vergi alsın mesela.
    sen cocugunu 3000 e kayıt ettirdin, imzaladın senedi , parayı ödedin.
    fatura aldınmı peki, ,hayır.
    devletin kaybı, 300tl. nerden karsılancak bu kayıp.
    ne yapsın devlet, kafanamı vursun.

    elden maaş, demişsinizki " azalıyor" madem işçinin hakları eksik, neden artmıyorda azalıyor.
    bu işçi, sgk sı eksik yattıgı zaman arayıp çsgb ye ihbar ederken, neden maaşını bankadan eksik
    aldıgını ihbar etmiyor. ki isterseniz bilgileriniz gizli kalıyor.


    neyse, uzatmayalım,bunlar sadece 2 örnek.daha pek çok örnek yazılabilir.
    yani, vatandaş olarak biz üzerimize düşen sorumluluğu yapıyormuyuzki devletten sorumluluk bekliyoruz.
    ben yapmıyorum. yapmıcamda.

    vergi oran hesabı, evet haklısınız oran maaşa göre büyük, ama vergi oranlarına bakarsanız
    listedeki 30 ülkedede satılan her litrenin benzinin yarıısı devlete kar kalıyor.
    yani her devlet ekonomide büyük bir benzin dogrultması yapıyor. buna en büyük sömürgeci ülkelerde dahil.
    dogrumu? yanlış.!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aksinaletinsan -- 9 Mart 2012; 17:20:13 >




  • doğalgaz ve petrol bizim ekonomimizi frenleyen en öenmli etkenlerden...50 milyar doların üzerinde yıllık masrafı..ithalatımızın yarısı yani...bu yüzden dış ticaret acığımız var,bu yüzden adam gibi dış politika belirleyemiyoruz..çünkü dışa bağlıyız...suriyeye fırca ceken RTE ,şimdi gaz ve petrol için Suriyenin kankası iran ve rusya ile muhabbet edecek... nasıl sıkıstığını sen düşün... iki arada bir derede kaldık yani anlayacağın....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Timurlénk

    quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    valla devlete güzel bir nanik çekiyorum ben. benzinmiş, bisiklet varken lafı olmaz



    ama bir sorun var, pisikletimle d100'e çıksam beni tepelerler. kenardan kenardan sürünce de yol bitmiyor.

    d230'a çıkıyorum ben zaten, pek bir şey olmuyor ama




  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    türkiye israilden tohum almıyor.

    fiş olayının geride kaldıgı filan yok.mahlle bakkalınıza gidin görün. ayrıca,
    hesap yapalım.
    örnegin, devlet özel egitimden yüzde 10 vergi alsın mesela.
    sen cocugunu 3000 e kayıt ettirdin, imzaladın senedi , parayı ödedin.
    fatura aldınmı peki, ,hayır.
    devletin kaybı, 300tl. nerden karsılancak bu kayıp.
    ne yapsın devlet, kafanamı vursun.

    elden maaş, demişsinizki " azalıyor" madem işçinin hakları eksik, neden artmıyorda azalıyor.
    bu işçi, sgk sı eksik yattıgı zaman arayıp çsgb ye ihbar ederken, neden maaşını bankadan eksik
    aldıgını ihbar etmiyor. ki isterseniz bilgileriniz gizli kalıyor.


    neyse, uzatmayalım,bunlar sadece 2 örnek.daha pek çok örnek yazılabilir.
    yani, vatandaş olarak biz üzerimize düşen sorumluluğu yapıyormuyuzki devletten sorumluluk bekliyoruz.
    ben yapmıyorum. yapmıcamda.

    vergi oran hesabı, evet haklısınız oran maaşa göre büyük, ama vergi oranlarına bakarsanız
    listedeki 30 ülkedede satılan her litrenin benzinin yarıısı devlete kar kalıyor.
    yani her devlet ekonomide büyük bir benzin dogrultması yapıyor. buna en büyük sömürgeci ülkelerde dahil.
    dogrumu? yanlış.!



    Benim bildiğim tohum alıyor. Belki biz de satıyoruzdur. Ama domates İsrail'den(tohumu).

    Peki Özel Okul bu öğrenciyi koridorda mı okutuyor? Sınav yapmıyor mu? Bu öğrenci o okula kaydolduğu anda kayıtlara işler. Bu kayıtlara devlet rahatlıkla ulaşabilir. ama "Bu öğrenciden bana hiç vergi gelmedi?" diye sormuyorsa suç tek taraflı değildir. Ayrıca fatura kesilseydi o ücret 3350 TL olurdu. Ama bu ihtimal imkansız, özel okul bu aşamadan vergi kaçıramaz kolay kolay. Belki 5000'e yazılır kayıtlara 3000 olarak geçer, o da okul sahibinin ve velinin ahlakını ilgilendiren bir durum. Onların suçu benim üzerime tapulu olacak diye bir şart yok.

    Ben fiş olayı geride kaldı demedim, yavaş yavaş bitiyor dedim. Mahalle bakkalları yerini büyük marketlere bırakıyor bir yandan. Bu sektörün kaçırdığı vergi gittikçe azalıyor, tabana vurması yakındır. İnsanlar 1-2 küçük şey alacakları zaman buralara uğruyorlar ham, asıl alışveriş büyük marketlerde.

    İşçi konusunda da beni yanlış anlamışsınız, daha doğrusu ben söylemek istediğimi tam anlatamamışım. İşçilerin patronlarına bu konuda itiraz etme haklarının olduğunu hiç sanmıyorum. İşçililerden bu erdemi bekliyorsanız onlara bazı garantiler sunmak zorundasınız. Onları patronlarından ve işsiz kalmaktan koruma garantisi mesela.

    Vatandaş olarak üzerimize düşeni evet bir çok konuda yapmıyoruz. Devlet de üzerine düşeni yapmıyor. Acaba devlet yapmadığı için mi vatandaş yapmıyor, yoksa vatandaş yapmadığı için mi devlet yapmıyor Bu kısır döngünün ne zaman başladığını ve kimin başlattığını asla bulamayız, ama taraflardan birinin üzerine düşeni yapmaya başlaması diğerini de harekete geçirir. Devletin yapması gereken vatandaşının temel ihtiyaçlarını karşılamaya başlamak(can, mal, namus, korunma, güvenlik, adalet.....). Yani vatandaşın yaşama kaygısı olmayacak. Yaşama kaygısı olmayan vatandaş gerekli erdemi de göstermekten geri durmayacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kabuska -- 9 Mart 2012; 22:55:00 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kabuska


    Vatandaş olarak üzerimize düşeni evet bir çok konuda yapmıyoruz. Devlet de üzerine düşeni yapmıyor. Acaba devlet yapmadığı için mi vatandaş yapmıyor, yoksa vatandaş yapmadığı için mi devlet yapmıyor Bu kısır döngünün ne zaman başladığını ve kimin başlattığını asla bulamayız, ama taraflardan birinin üzerine düşeni yapmaya başlaması diğerini de harekete geçirir.

    örneklere girip uzatmıyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kabuska


    Vatandaş olarak üzerimize düşeni evet bir çok konuda yapmıyoruz. Devlet de üzerine düşeni yapmıyor. Acaba devlet yapmadığı için mi vatandaş yapmıyor, yoksa vatandaş yapmadığı için mi devlet yapmıyor Bu kısır döngünün ne zaman başladığını ve kimin başlattığını asla bulamayız, ama taraflardan birinin üzerine düşeni yapmaya başlaması diğerini de harekete geçirir.

    örneklere girip uzatmıyorum.



    Neyse, iyi geceler




  • yani;alıntıladıgım cümlenizde kesinlikle size katılıyorum.
    extradanda, örneklere girip uzatmıyorum :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fizisyen

    yani;alıntıladıgım cümlenizde kesinlikle size katılıyorum.
    extradanda, örneklere girip uzatmıyorum :)


    Örneklere girmiyorum deyince katılmadığınız sonucuna vardım, ama niye katılmadığıbızı anlamadım
  • Türkiye'deki bütün sorunların temel kaynağı siyasi partiler kanunudur. Siyasi partilerdeki 'başkan' diktatörlüğü bitmediği sürece bizim değil onların seçtiği insanlar bizi yönetmeye devam edecektir.
  • Dünya üzerinde kimi iktidara getirirseniz getirin benzindeki vergiyi, ötv'yi, kdv'yi ve bilimum vergileri düşürmeye veya kaldırmaya gücü yetmeyecektir. Zaten açık veren bütçenin giderlerini kısarsanız halk vergileri artırdığınızdan daha fazla tepki verecektir.

    Kayıtdışılığın ve halkın kafasındaki devlet tanımının değişmediği bir ortamda vergiler konusunda söylenen her söz "üfürükten teyyare, selam söyle o yare" tadında olacaktır.
  • Akaryakıttaki vergilerin ithalatı kısma amaçlı olduğuna inanmak için çocuk olmak gerekir. Hükümet ithalatı kısmak istiyorsa ilk yapması gereken doğalgaz çevrim santrali kurulmasını yasaklamaktır veya yasaklayamıyorsa yenileri için lisans vermemektir. Sen ülke olarak 1 metreküp doğalgaz üretmeyeceksin ama elektriğinin %50'den fazlasını doğalgazdan üreteceksin, var mı böyle bir şey?

    Vergi kaçırma konusunda görev kesinlikle devletindir. 2cm omurgası olan bir hükümetin yapması gereken vergiyi tabana yayıp tüketim üzerindeki vergiyi azaltmaktır. Yani milyar lira kar eden şirketlerin vergi kaçırmasına göz yumup bu vergiyi vatandaştan alma yoluna gitmemesi gerekir. Ama işte milyar liralık şirketlere veya yandaşlara diş geçirmek yerine vatandaşa yüklenmeyi tercih ediyor çok sevgili büyüklerimiz.
  • bence demokratik ir ülkede devlet ile halkı ayrı düşünmek yanlış.neticede ortada devlet denen belli bir yapı yok.esasına hükümet dersen,seçimle gelen bir yapı.yani içimizden insanlar,hanedan değil.hazine de hepimizin,hükümetin değil.yani halkın refahı için harcasın dediğiniz para zaten benim.

    böyle bakınca toplumdaki bir sorunu tek halka ya da yöneticilere yıkamazsınız.türkiyede genel bir üçkağıt sorunu var,sadece yöneticilere has birşey değil.vatandaş kendi çapında 3-5 kuruş kaçırıyor,bu adamın iktidara gelen amcası-dayısı her neyse deveyi hamutuyla götürüyor.aslında fark yok,herkes imkanı neticesinde çalıyor.şunu bir anlasak aslında,belki birşeyler düzelir.

    yoksa biz 50 sene sonra hala ZKP ile SKP iktidarları arasındaki vergi oran farklarını tartışırız.


    not:bunları çözsek bile büyük bir doğal kaynak-enerji sıkıntımız kalacak.artık onu nasıl aşarız,tartışılır.




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.