Şimdi Ara

Din ile Bilim bağdaşmaz !!!!!!!! (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
77
Cevap
0
Favori
1.849
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sevgili trackfind500; Hatice, Neticeyi neticelendirirse derken biraz açabilir misin? netice olan ölümü, hatice olan bilimle ölümsüzleştirmek mi anlıyorum yoksa başka bir şey mi anlatmak istedin?
  • Hayattakiler ; bi noktalama işareti hatası yaptım benim kastettigim sey suydu : statik olan değişmeyen bişey varsa o da dindir ..anlamında söylemek istemiştim ..neyse noktalama işareti hatasından dolayı özür..
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: dreaMMaster

    Sevgili trackfind500; Hatice, Neticeyi neticelendirirse derken biraz açabilir misin? netice olan ölümü, hatice olan bilimle ölümsüzleştirmek mi anlıyorum yoksa başka bir şey mi anlatmak istedin?


    Başka bir şey anlatmak istemedim.Senin tespit ettiğin gibi yani netice olan ölümü, hatice olan bilimle ölümsüzleştirmek anlamında kullandım.Neticenin neticesi, Hatice'yi sunar bize.Hatice'de yaşamın ta kendisi olup , bilimi de sınırlarına dahil edendir.Bir gün ölümsüzlük hayat bulur mu bunu zaman gösterir ancak kendi fikrimi söylemem gerekirse bu oldukça zor.Dünyada etten kemikten yaratıklar olarak bu kırılgan yapılarımızla yaşama şansını sonsuza dek sürdürmek sadece biz insanların inisiyatifinde olan bir şey değil.Nice yıldızlar, gezegenler galaksiler çepeçevre kuşatmış bizleri.Bunların dolaşımlarındaki en küçük milimetrik bir arıza korkunç neticelere gebe bırakır bizleri.Ancak tek taraflı düşünmemek gerekiyor.İnsanoğlu ilerde oldukça sağlam robotlar yapıp onları başka galaksilere gönderebilir.Hatta bu robotlar tamamen metalden olmalarına karşın etten bir beyin de taşıyabilirler.Hayal gücünün sınırı yok.




  • quote:

    Kimseye geriz zekalı falan diyen olmadı.Üzerine alınman gereken bir durum yok.Sorduğun sorunun cevabını şöyle açıklamaya çalışıyım.Tabiki değişen şartlara göre çözüm,öneriler vesonuçlar değişecektir.Sana garip gelen nedir onu anlamadım?Statik olmasını beklemek yanlış.Bilim sürekli gelişir.Tıpkı canlı gibidir.Statik olan değişmeyen dindir.


    evet dinin bazı yönleri statiktir arkadaş!çünkü haram lokma yemek 20. yüzyılda da suçtur 50. yüzyılda da suçtur

    yalan söylemek 15. yüzyılda da suçtur bugün de suçtur

    vekakar olmak yardım sever olmak 10. yüzyılda da iyi bir davranıştır bugün de iyi davranıştır

    anlatabiliyor muyum?

    ama dünyaya bakış açısı olarak din de değişir çağa ayak uydurur.din insan ile yaratıcı arasında bir bağlantı bir inançtır!

    ilkönce din kavramının ne olduğunu idrak edin sonra din hakkında yorumlar yapın!

    herkes kendi inancından sorumludur.yaratıcı insanları serbest bırakmıştır.

    farkındaysan islam dini 1 tane ama bütün müslümanların dünya görüşü farklı ve işte değişmesi gerekn bu yönü..

    ben 15. yüzyıldaki bir müslüman gibi düşünmüyorum ve onun gibi düşünmediim halde hala müslümanm.demek ki dinin değişmesi gerekn tarafları da değişiyormuş değil mi?




  • bakış açın dini kaşındırmaz. O hepimizim kişisel yorumu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yeni Türkü -- 16 Ağustos 2005, 22:28:42 >
  • Saygıdeğer trackfind500
    sebepleri neticeler gibi; neticeleri de sebepler gibi, havanın zerrelerinden, suyun atomlarına; otların, ağaçların moleküllerinden, canlıların hücrelerine kadar her şey, fevkalade bir şevk ve alabildiğine bir zevk içinde ölüme giderken, Hidrojen ve oksijen terkibe girince hususi mahiyetleri itibariyle öldüğünü sen de biliyorsundur. Kaldı ki insan için konuşuyorsak ölümü, haticenin neticeyi neticelendirmesi demek, insan hücresinin işlevliğini tamamen yitirmesini engelleyici bir kimyasal ortaya çıkması gerekiyor. Sence bu ihtimal ilerleyen tıp ile ileride olsa, her yönden bir kaus olmaz mı? Düşünsene filmlerdeki kurguların gerçekleşmesi*
    Ha hüclerin tamamen işlevini yitirici değil de yavaşlatıcı bir kimyasal diyelim, ki günümüz tıp dünyasında da üzerinde uğraşılan bir vaka. Yani diğer bir deyişle hücrenin varlığını sürdürebilmesi için yokluğunu ortadan kaldırmak bana göre hayaldan öte birşey değil gibi. Yavaşlatma dersek bir insan ömrü için 140 olsun 150 olsun, ama ölümsüzlük demek bambaşka birşey...
    Kainatın alabildiğine hendesi, alabildiğine riyazi; yani, tesbit ve takdirlere göre hareket etmesi sayesindedir ki; fizik laboratuarında belli prensiplere göre araştırma yapmak, anatomiyi belli kaideler içinde mütalaa etmek ve anlatmak ve yine sabit bir kısım kaidelerle, fezanın derinliklerine açılmak kabil olmuşken insanın ölümsüzlüğünü düşünebilmek bile düşündürücü...




  • Her günü, yeni bahar sayarak durmadan çevreye tohum saçanlar, her fecri, feyizli, bereketli bir hazine kapısı bilerek Hakk' ın ilk ihsanlarını değerlendirip o kapıyı açmaya çalışanlar, hayatlarını yediveren bir başak haline getirir ve ruhlarıyla ölümsüzlüğe ererler.
  • Burada zamanın bir önemi yok. İnsan 16 bin yıl yaşadıktan sonra bile yaşamaya devam etmek ister. Zaman elle tutulabilir bir şey olmadığından biyoloji bilimi insanın ömrünü ne kadar uzatsa da insan için pek bir şey ifade etmemeli. Ayrıca ölümsüzlük ve her türlü ölümcül etkiyi etkisiz kılacak bir teknoloji bulunsa bile evrenin bir ömrü var. Radyo aktivitesi en hantal olan (15 milyar yıl) protonun yapısı bozulduğu zaman sanırım ortada evren diye bir şey kalmıycak...
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: dreaMMaster

    Saygıdeğer trackfind500
    sebepleri neticeler gibi; neticeleri de sebepler gibi, havanın zerrelerinden, suyun atomlarına; otların, ağaçların moleküllerinden, canlıların hücrelerine kadar her şey, fevkalade bir şevk ve alabildiğine bir zevk içinde ölüme giderken, Hidrojen ve oksijen terkibe girince hususi mahiyetleri itibariyle öldüğünü sen de biliyorsundur. Kaldı ki insan için konuşuyorsak ölümü, haticenin neticeyi neticelendirmesi demek, insan hücresinin işlevliğini tamamen yitirmesini engelleyici bir kimyasal ortaya çıkması gerekiyor. Sence bu ihtimal ilerleyen tıp ile ileride olsa, her yönden bir kaus olmaz mı? Düşünsene filmlerdeki kurguların gerçekleşmesi*
    Ha hüclerin tamamen işlevini yitirici değil de yavaşlatıcı bir kimyasal diyelim, ki günümüz tıp dünyasında da üzerinde uğraşılan bir vaka. Yani diğer bir deyişle hücrenin varlığını sürdürebilmesi için yokluğunu ortadan kaldırmak bana göre hayaldan öte birşey değil gibi. Yavaşlatma dersek bir insan ömrü için 140 olsun 150 olsun, ama ölümsüzlük demek bambaşka birşey...
    Kainatın alabildiğine hendesi, alabildiğine riyazi; yani, tesbit ve takdirlere göre hareket etmesi sayesindedir ki; fizik laboratuarında belli prensiplere göre araştırma yapmak, anatomiyi belli kaideler içinde mütalaa etmek ve anlatmak ve yine sabit bir kısım kaidelerle, fezanın derinliklerine açılmak kabil olmuşken insanın ölümsüzlüğünü düşünebilmek bile düşündürücü...



    Yazdıklarında haklısın.Ayrıca benim fikrime göre de ölümsüzlüğe ulaşmak oldukça zor.Ayrıca cins arkadaşın belirttiği gibi (yaw senin nikte öyle cins ki be cins) evreninde bir ömrü var.Ancak düşünce yapım gereği asla tek taraflı düşünemiyorum.Yani her zaman ikinci bir olasılığı kafamda kuruyorum.Bu elimde değil.Bilim hayal gücünün sınırlarını zorlayacak güçte ancak insanların bir başka galaksiye gidip orada yaşam kurmaları veya orada değişik gezegenlerde ölümsüzlüğü yakalamaları için ne kadar zaman gerekli ve bu zaman içerisinde köhne dünyamız ömrünü sürdürebilecek güçte olacak mı bu da ayrı bir tartışma konusu.




  • imkansız yoktur

    yani aslında

    imkansız imkansızdır

    bir gün herşen olacak

    her gün güneşin doğduğu gibi
  • güneşin batışı?

    Herşey zıttıyla bilinir.
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: dreaMMaster

    güneşin batışı?

    Herşey zıttıyla bilinir.


    şeytan da onun içinmi var?
  • Değerli bilgilerimden mahrum bırakacağım için üzgünüm. Sebep: 4-5 mesaj sonra konunun nereye gidebileceğini kestirebiliyorum )sanıyorum( (yaşamış ve yaşadığımız topiclerdeki örneklerden dolayı) Artık çok gerekmedikçe bu tür konulara girmemeye kararlıyım. Umarım anlayışla akrşılarsınız. Tşk.
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: dreaMMaster

    Değerli bilgilerimden mahrum bırakacağım için üzgünüm. Sebep: 4-5 mesaj sonra konunun nereye gidebileceğini kestirebiliyorum )sanıyorum( (yaşamış ve yaşadığımız topiclerdeki örneklerden dolayı) Artık çok gerekmedikçe bu tür konulara girmemeye kararlıyım. Umarım anlayışla akrşılarsınız. Tşk.


    ok
    bende aynen seningibi düşünüyorum
  • NELER OLUYOR BURADA YAAA
    DİNDEN ANLAMAYANLAR BİRDEN ŞEYH OLUP ÇIKIVERMİŞLER...
    NE KADAR SAÇMA DÜŞÜNCELER İÇERİSİNDESİNİZ. (tabi herkes için sölemiyorum.)
    DİN HAKKINDA BİŞİ BİLMEYENLEER SUSSUN
    BİLDİKLERİNİ DÜŞÜNENLERSE FIKIH KİTAPLARINI OKUSUN.
    BEN BİLE 17 YAŞINDA OLMAMA RAĞMEN SİZLERDEN DAHA ÇOK ŞEY BİLDİĞİME EMİNİM AMA BUNA RAĞMEN ÇIKIPTA YOK DİN ŞÖYLEDİR YOK İLİM BÖYLEDİR DDEMİYORUM.
    ÇÜNKÜ ÇOK SAÇMA
    AÇIN BİR İMAM GAZALİ YAHIT BİR YUNUS EMRE OKUYUN
    ÖRNEĞİN İMAM GAZALİNİN ŞU KİTABI HEPİNİZİ DİNLE İLİM KONUSUNDA AYDINLATACAKTIR:
    İHYA-U ULUMİDDİN




  • dreaMMaster ile aynı fikirdeyim. Bu konularda yapılan hiçbir tartışmanın sonuca bağlandığını görmedim
  • İBADET ETMEK DİNİN GEREKTİRDİĞİ ŞEYLERİ YAPMAK
    ZOR GELİYOR OYÜZDEN KENDİNİZCE BİŞEYLER UYDURUYOSUNUZ KENDİNİZİ TATMİN EDİYOSUNUZ
  • din ; yapısı gereği kanıtlanamaz olmalı
    neden : çünkü imtihan.

    ama işaretleri de olmalı ; doğru olduğu bilinmeli..(ki önceden
    verilen heberler , işaretler var.)


    bir konuda yorum sahibi olabilmek için fikir sahibi de olabilmek gerekli. hele de iki konu ile ilgili ise ikisini de araştırmak gerek.

    Gazali. Mevlana, Bediüzzaman ...onlar bilim ile din ilişkilerini çok iyi açıklamışlar.. hele de Bediüzzaman . Risale-i Nur bilim ile din hakknda çok sağlam deliller verir özellikle
  • anlat biraz da öğrensin bu cahiller dostum...

    kalpleri haramla dolmuş...

    gözleri dönmüş....
  • neden bilim ile dini çakıştırmaya çalışıyoruz ki.????

    islama göre kainattaki herşey Allah(cc)'ı anlamak için vesilelerdir, pencerelerdir.
    yani bilim Allah(cc)'ı tanımak için akıllara bir araçtr.tek araç değildir ama çok sağlam bir araçtır.

    bilimin ise bir tek referens noktası yok.
    eğer referansı islam alırsak bence ayaklarımız yere daha sağlam basar.

    yoksa, dini tamamen reddedersek, hayali bir teoriyi körü körüne savunmaya mecbur kalırız.



  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.