kriz mriz yok sadece amerikaya körfez savasindan dolayi giren trilyonlarca dolar var... adamlar petrolün fiyatini cikarmazsa nasil cikacak o para ?
quote:
Orjinalden alıntı: mert107
kriz mriz yok sadece amerikaya körfez savasindan dolayi giren trilyonlarca dolar var... adamlar petrolün fiyatini cikarmazsa nasil cikacak o para ?
Arkadaşım, bilgilendirici ve hakkında araştırma yapılmış, herkesin bilgilenmesini amaçlayan bir konuya bile hakkında hiç birşey bilmeden balta gibi yorum yaptığın için seni tebrik ediyorum.
enerjiye çözümü mecburiyetten verim oranlarını yükselterek bulacağız.Bu konuda birçok çalışma var.
Mesela dünyadaki en büyük enerji kaynağı nedir biliyor musunuz , fazla uzatmadan söyleyeyim.Derinlerde yatan magmadır.Bunun şu an sadece zararlı etkilerini görüyoruz.Aslında dünyadaki yaşamın kaynağı ve sürdürülmesi bunun etkilerine bağlıdır.Genelde Biyoloji en zayıf olduğum konular arasındadır ancak yine basit yaşam türlerinin en temel kaynağının volkanik patlamalar olduğunu bilecek kadar ozonu oluştuıran büyük enerjini hep bu yanardağ patlamalarının sonuçları olduğunu unutmayalım.Bizler şu nan toprağın görece yakın olan kısımlarındaki milyonlarca yılda dünyamızdan çekilmiş karbonu dünyamıza salmaktan başka bir halt etmiyoruz.Dinazorların soluduğu havadan oluşturduğu bedeni ve topraktan aldığı minerallerle toprak altında kalan ve havasız ortamda milyonlarca yılda oluşmuş PETROLÜ alıp yakarak içindeki başta CO2 dahil her maddeyi büyük bir hızla dünyaya salıyoyoruz.Sonra bunun içinde dinazor kafatasının yine çarpık bilgisayar monitörünün kılıfı olmasına teknoloji diyoruz.bütün bu döngü bu yüzyıl bitmden değişecek ,bennim göremeyeceğim kesin ama belki oğlum değilse bile doğmamış torumlarım görecekler.
Dünya şu an bile petrol üretmeye devam ediyor bu süreç ancak o kadar yavaş ki ,tüketilenle kıyaslanırsa milyonda kaç oranı olur bilemem.Petrol türevlerine her zaman ihtiyacımız olacağı açıktır ama bir düşünelim bundan 150 yıl önce petrol ürünlerinin sayısı kaçtı.Aslında farkında olmadığımız şey petrolün rafine edilmesi ile birlikte biz istemesekte asfalt , nylon vb ürünler yan ürün olarak veaya yarı mamul olarak çıkıyorlar.Yani piyasa bu ürünü bulmasının nedeni kullandığımız araçlar ve bitmek bilmeyen elektrik ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Elektrik üretimi için başka yöntemler geliştirilecek petrol birincil kaynaktan önce ikinciliğe sonra üçüncülüüedüşünce fiyatı da gerileyecektir.İkincilik için doğalgaz bir hayli bastırmaktadır yakında üsütünlüğü ele alabilir.Ama para tüccarları yüzünden fiyatı da petrle endexlenmektedir.Aslında teknik olarak bir bağı yoktur.neyse uzun konular ...
Burada dikkat çektiğim magmadan ısısındna nasıl faydalanmamaız gerektiği konusuna biraz değinmek istiyorum.Jeothermal enerjinin temel kaynağı da bu magmanın ısısıdır.Ülkemizde bol olmasının nedeni deprem kuşağı olan ülkemşizdeki fay kırıklarıdır.hapsalan yeraltı suları fokur fokur kaynayarak basıncı yükselerek yeryüzüne çıkmaktadır.Birçok ilimizde çıkarma maliyeti sıfırdır , çinkü aynen araç çölllerindeki petrol gibi göletler halinde akıp gitmektdir.Bunun özünde elektrik üretimi olduğunda tabiik idaha derin sondajlar gereklidr ki hem debi hem suyun basuıncı önem arz etmektedir.burada kapalı bir ssitem kurularak buhar jenaratörler-i şle sıcak yeraltı suyunun ısı eşanjörleri vasıtası ile içindeki ısı alınarak kapalı devre suya verilir ve devri daim başlar .Bir kere sistem kuruldumu bu iş diğer santrallere benzemez, kömüre nükleer yakıta gerek yoktur çÇünküğ llatran bedava enerji vardır.KAynayan su yüzeye çıkar türbini döncürür, basıncı düşer suya dönüşür ve tekrar yer altına gönderilir.O kadar fazla atık ısı çıkar ki bunu bir yan sistem ile alırsınız çevre kasabalara izalasyonlu borularla gönderir binalara dağitırsınız .Belirli bir aidat karşılığında sabit ücret ile m2 evinin büyüklüğüne göre kkullan kullanma sabit bir üzret alınır.Tüm dünyada benzer sistemler vardır.izlanda böyle ısınıyor aslında admlar kutuplara o kdar yakın buz gibi hava olmaına rağmen jeotermal ile mutlular.
Ayrıca burada biraz daha detaya gireresem yüksek sıcaklıkta bir kaynağınız oldu mu bundan tersine yöntemler ile sudan h2 üretebilmek mümkündür.bunu da kasabaya ucuza satarak bir H2 istasyonu kurar bundan da para kazanırsınız.Bitmedi ,şehire verdiğiniz su halen çok suıcaktır bunun dönüşte büyük seralara gönderirsiniz bundan da ucuza meyvenizi sebzenizi yersiniz.malleye pazar koyar kooparatif zinciri ile elde edilen kar ile yatırımlar için para biriktiri veya sistemin periodik yedek parça maliyetlerini karşılarsınız.
eee biz nedne halen duruyoruz.,Ahhh bir anlayabilsem
Magma enerjisi sadece sifalı su kapsamında değil yer kabugunun görece daha az kalın katmanlarında derin kuyular açılarak da bu ısı farkından da yararlanabilinir.Sadece ısı farkıyla çalışan motorlar vardır bulunalı yüz yıldan fazla zaman olmasına rağmen bir türlü yaygınlaşamamıştır.Bundan faydalanarak elimizde bir tarafata sıcak su diğer tarafta soğuk kış şartları varsa bunu mekanik enerjiye çevirebilecke sistemler mevcuttur.bir asırdan önce bulunmasına rağmen halen yaygınlaşamamıştır.Dizel gibi birşeylerin değişmesini beklemektedir.tamamen öevrecidir çünkü termodinamik prensiplerinin ince noktalarındna yararlanarak çalışırlar .yani petrol için açılan kuyu yerine bu kuyulardan açılarak hem elektrik üretmek hem de bu sııs farkı ile şehirlerimizi ısıtmak mümkündür.Adam gibi şehir planlamacıları olsa MTA ile beraber karış karış araştırma yaparak şehir kurulması için en uygun yeri bulup sıfırdan ısıtma si,stemi dahil alt yapısını yapıp kenid kendine yeten şehirler yapılabilinir.Dünyada bu konuda uğraşan ülkeler vardır.Ama bizde önce arsa satılıp ev yapılıp sonra belediye hizledi isteme zinciriyle çözüm bulmak zor.Yani kıssadan hisse her şeyin çözümü var yeter ki rant değil kazancı biraz uzun vadede halkın çıkarlarına uyarlayacak projeler üretelim.ama nerde
verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkür ederim inşallah devlet yöneticilerimiz ve bürokratlarımızda bu durumdan haberdardır (örnğin rüzgar enerji santralleri ihalesi yapıldı) çin ve hindistanın artan taleplerinin etkileri büyük ben mühendis değilim güneş ve elektrik ileride çok önemli olacak dolayısıyla elektrikli otomobiller Çatınız güneşten elektrik üretecek Avrupa'da son 20 yıldır kullanılan güneş enerjisinden elektrik üreten çatılar Türkiye'ye geliyor. Bu sistemle bir fabrikanın elektriğini karşılamak mümkün. Güneşten enerji üreten çatılar Türkiye'ye geliyor.
www.evdose.com
EvDöşe - Yapı - Çatınız güneşten elektrik üretecek
Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Enerji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, dünyanın geleceği için elektriğin yenilenebilir doğal kaynaklardan üretilmesi gerektiğini belirterek, sadece 5 adet güneş piliyle bir evin elektrik ihtiyacının karşılanabileceğini söyledi.
Uyar, 2020 yılında, dünyada üretilen elektriğin yüzde 50'sinin yenilenebilir enerjiden olmasının planlandığını, doğal kaynaklardan üretilmeyen enerjilerin insan hayatını tehdit ettiğini ifade etti. Enerjiyi etkin kullanabilmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek elektrik üretilmesi gerektiğini, insanın yaşamını doğal çevrede sürdürürken ihtiyaçlarını da doğal kaynaklardan sağladığını, kurutmayı ve ısınmayı güneşle yaptığını, enerji ihtiyacını da güneşle karşılayabileceğini kaydeden Uyar,
"Nükleer enerji atmosfere çok zarar veriyor. İklim değişikliklerine neden olarak çevre ve insanın hayatını olumsuz etkiliyor. Nükleer enerji sektörü, nükleer santrallerin kömür, petrol ve doğalgazın yerine geçemeyeceğini kabul ediyor. 2050 yılı itibarıyla, fosil kökenli enerjinin sadece yüzde 10'unun nükleer enerjiden sağlanması planlansa bile, yaklaşık bin tane yeni nükleer santralin kurulması gerekir. (Şu an dünya genelinde yaklaşık 440 tane mevcut). Bin yeni santralin kurulması mümkün olsa dahi inşa
edilmesi onlarca yıl sürer. Bu kadar çok santral kurulunca da uranyum rezervleri çok kısa sürede biter. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın da (IAEA) itiraf ettiği gibi, iklim değişikliğini durdurmak için hızla müdahale etmek gerekiyor, ama nükleer enerjinin bu hızla yaygınlaştırılmasının imkanı yok. Dünya iklimindeki olumsuz gelişmeleri durdurmanın çaresi başka: Dünya iklimini korumak sadece yenilenebilir enerji ve bununla bağlantılı olarak enerjinin etkin kullanımı ve enerji tasarrufu ile mümkündür"
Orjinalden alıntı: Zizim Peki aklıma takılan bir başka nokta var. Biz petrolü sadece ulaşım için kullanmıyoruz. Ondan 500.000'den fazla ürün elde ediyor ve kullanıyoruz. Plastikler, ilaçlar, giysiler, gübreler...vs. Bu cümleyim okuduktan sonra şu anda bulunduğunuz ortama dikkatlice bakın ve etrafınızda ne kadar çok petrol türevi ürün bulunduğuna şaşkınlıkla bakın. Belki biz değil ama bizden birkaç nesil sonra petrolün tamamen bitişine şahitlik yapacak. Enerjiye çözüm bulabilsek te bu yan ürünlere nasıl çözüm bulacağız? Yani alternatif enerji elde etmek için bile kim bilir ne kadar petrol türevi ürün kullanılıyordur.
zaten türkiyedede dikkat ederseniz büyük holdingler yavaş yavaş enerji sektörüne yönelmeye başladı. koç migrosu satmayı planlıyor.. sanırım gelecek parayla enerji sektöründe ilerleyecekler.. teyzemin oğlu vestelde mühendis aldığı duyumlara göre zorlu grubuda vesteli satıp enerji sektöründe yatırım yapmak istiyor..
yan ürünler içinde dahiyane bir formül gerekiyor nasılki tarımda '' organik'' diye sihirli bir kelime bulundu diğer sektörlerde kendi organiklerini bulmak zorunda..
açıkçası petrolün varil fiyatının artması işime geliyor... bencil olarak düşündüğümde ama daha fazla artmasa iyi olur. ama pek iyimser değilim 200 dolara kadar tırmanış gözüküyor bence yakın vadede(bu yıl olmaz belki 2010 olur) kendinizi hazırlayın benzin 4 ytlyi geçecek.
quote:
Avrupa'da son 20 yıldır kullanılan güneş enerjisinden elektrik üreten çatılar Türkiye'ye geliyor. Bu sistemle bir fabrikanın elektriğini karşılamak mümkün. Güneşten enerji üreten çatılar Türkiye'ye geliyor.
www.evdose.com
EvDöşe - Yapı - Çatınız güneşten elektrik üretecek
Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Enerji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, dünyanın geleceği için elektriğin yenilenebilir doğal kaynaklardan üretilmesi gerektiğini belirterek, sadece 5 adet güneş piliyle bir evin elektrik ihtiyacının karşılanabileceğini söyledi.
evet bu olay tek basına ticari işletmeler için değilse bile ,evlerimiz okullarımız için uygun bir sistem haline dönüşebilir.Mesela ülkemizde ünlü bir market zincirinin antalyada uygulamaya aldığı Güneşten yararlanarak soğutma olayına bir göz atalım.Bu sistem yakın geleceğimizin olması gereken soğutma sistemidir.
Antalya'nın yazın ne kadar elektrik artıiı olduğunubir ilseniz 3 ilimizi rahatlaıkla götürecek kadar bir elektrik tüketimi meydana gelmektedir.Bunun en büyük payını merzi ve bireysel kullanıma sunulan Klimalar oluşturmaktadır.Elimizde güneş gibi bir lütuf var ve biz oluşan ısıyı elektrik kullanarak ürettiğimiz klima gazı ile yapıyoruz.Aslında sadece güneşim ısıtacağı paneelrin termodinamik sistemle çalışarak tersine soğutacağı su ile çözmek mümkündür.Evet sistem mevcut klima sistemi kadar verimli değildir ,ama bedavadır.Bedava olandan maksimum yararlanalım kalanını klaiskl soğutma sistemi ile tamamlarsınız.Yine aynı sistemin verimi dışarıda oluşan ısının artması ile artmaktadır.yani söyle düşünün dışarısı 40 derece sıcak olunca sistem 32 derece dış hava sıcaklığına göre daha verimli olmaktadır.yan iböyle bir sistem varken herkezin evine tek tek kliam almasına ne gerek var.merkezi olrak 5-6 derece evinizi soğutmak zaten derdinizin büyük kısmını çözüer ,gerisi lükstür.Parası olan da bunu öder.Ayrıca bu tür sistmlerin belediyeler vasıtası ile desteklenerek büyük depolarda depolanan sıcak su , kışın zaten ılıman olan bçlgenin ısıtılmasında kullanılabilecketir.Belki ocak ayı ortalarına kadar bedavaya ısınmak da mümkündür, bunun için karbon yakmanıza veya dolaylı olarak yaktırmanıza (elektrik kullanarak)gerek yoktur.
Uzun lafın kısası 30 yıl önce de bilinen bu tür sistemler daha verimli hale getirilerek kullanıcıların emrine sunulması sadece destek ve arz meselesidir.Sizin elinizde ucuz elektrik oldukça 300--500 liraya klima alma şansı bulundukça , benzini mazotu ucuza alma şansı bulundukça sadece bu tür sistemleri kullanan veya satan pazar gelişir.Diğerleri görece pahalı olur , nedeni üretime geçilmemesi arge için gerekli kaynak ayırt edilmemesidir.Ancak hükümet bütçesinde zorunlu olarak belirli bir miktar bu tür yenilenebilir teknolojileri destekleme kararı alsa 5 sene içinde her yer benzer sistemle dolacaktır.İşte bu ara aşama bizim insanımızın en çok sömürüldüğü kandırıldığı ve pişman edilip yeni sistemden soğutulduğu alandır.Çünkü sadece kulaktan dolma bilgiler ile tüketicinin önüne bir albeni si yüksek bir ürün konularak verimini falan hiç sorgulatmadan birşeyler satılmaktai, kullanıcı da istediği verimi alamadığı için heryerde bkötü reklam mekanizmasını başlatmaktadır. Bunu silmek için 3-5 yıl geçmekte ve ilk ürünleri pazarlayan vurguncular maksimum fiyat ve verimsiz ürünü pitasaya vererek büyük bir rant sağlamaktadırlar.Bu yüzden bu ara basamakta çok dikkatli olunması açıktır.bizim milleitn 80 li yıllar sonrası vurgunu çok sevdiği artık üzerinde fazla tartışılmayacak bir konudur.Üzerine nice kitaplar yazılmıştır.
80 sonrası doğan nesilimiz bu değerler ile büyüdüğü için bunu belki normel bir olay olarak karşılamaları doğaldır.Herşey herkez üzerinde yaşanılan değerler veya önem verdiği değerler üstünden olaya bakış yapar.savaş yaşamış bir milletin evlatları elindeki herşeye savaş öncesine göre daha büyük değer verir.Bizler 90 yıldır ülkemizde savaşi görmedik , kıtlık olarak ise en son sanırım ikinci dünya savaşı yıllarında bir buhran yaşadık.Dolayısı ile elimizdeki değerlere sadec para ile ölçebildiğiniz değer olarka bakmamız bana göre doğaldır.Diğer anlatılanlar bir roman veya tarih kitabı gibi görülmesi de gayet doğaldır.Şimdi artan petrol fiyatlarını görünce elimizde bulunan arabaların veya piyasa ekonomisinin olumsuz gelişmelerini yaşamadıkça bunun değerini veya enerjini alternatiflerinin ne kadar yakınımızda olduğunu da anlamamız zor olmaktadır.Merak etmeyin anlamaya başladık daha da iyi anlayacağız şu tusunami bir gelsin, birşey yazmaya gerek kalmayacak.İşte milletimiz bu durumda ne yapacaklar ise şimdiden bunun provasını yaparak hayatımızın değişen koşullarına adapte olmaya çalışmalıdır.Tasarruf yapılarak uyum sağlanacak ise , tasarruf yapılmalı; daha az tüketen bir araç alacak isek beklenilerek bu tür araçların pazara sunulması ,sabır ile beklenilmesi;kendi enerjimizi üretecek isek ufak ufak araştırarak geçiş olduğunda bu işten kazık yenmemesi için bilincin artırılması;Araçlarınızda dönüşüm yapmayı planlıyorsanız , şu an en ucuz olan değil yakıtı en verimli yakan sistemlerin uygulanması veya hazırlık yapılması esastır.
neyse yani birşeyler yapmadan önce planlamanın gerektiği gibi önce bizim kafamızda sonra cebimizde yapılması şarttır.
4 ytl bence çok iyimser olmuş 2010 için ben önümüzdeki senenin ilk çeyreğinde 4 ytl olur diye bekliyorum
quote:
Orjinalden alıntı: bahrikutlu
açıkçası petrolün varil fiyatının artması işime geliyor... bencil olarak düşündüğümde ama daha fazla artmasa iyi olur. ama pek iyimser değilim 200 dolara kadar tırmanış gözüküyor bence yakın vadede(bu yıl olmaz belki 2010 olur) kendinizi hazırlayın benzin 4 ytlyi geçecek.
"Peak Oil" kesinlikle gelecek bir nüfus çöküşünün habercisidir.
İnsan popülasyonunun taşıma kapasitesi, Yeşil Devrim’den sonra petrolünde besin üretimine katılarak arttırılmıştır. Böylelikle insanlar, hidrokarbonların yakılmasıyla gezegendeki canlılar arasındaki enerji akışında, fotosentetik enerjiden başka bir enerjiyi daha kullanarak popülasyonlarını arttırma yoluna ilerlemişlerdi. Petrol özellikle mekanizasyon, petrokimyasallar ve genetik mühendisliği olarak besin üretimine katılmıştır. Barlett 1978′de kısa ve öz bir şekilde bunu, “Modern tarım, petrolü besine dönüştürmek için toprağın kullanımıdır.” diyerek dile getirmişti.
Yeşil Devrim’le birlikte, petrolün besine dönüştürülmesi insan nüfusunda aşırı bir artışa yol açmıştı. Ve şimdi, petrol doruğunun aşılmasıyla birlikte, nüfusun besin talebini karşılamakta zorluklar çekilecektir. Bu da, beraberinde açlık, sefalet ve nüfus çöküşü getirecektir.
**Konuya yeniden katılım ve ilgi sağlamak amacıyla değişik ama dramatik bir açıdan bakışı sizlerle paylaştım. Lütfen soru ve yorumlarınızı esirgemeyin arkadaşlar.
Çin ve Hindistan'da hayat standartları yükseliyor ha ? Vay anasını. Bütün Dünya'da bir rahatlama var demişsiniz, bu rahatlama uzaydan gelmediğine göre Abd fakirleşiyor diyebilirmiyiz?
başta konuyu açan ve konuyla ilgili geniş bir bilgi sunan zizim ile katılımda bulunan vezir'e teşekkür ederim şimdiye kadar okuduğum en yararlı topic oldu dh de paylaşımlarınızın devamını beklliyorum ve bu konunun takipçisiyim artık
Birkaç ülkenin hegamonyası altındaki hammadde kaynakları her zaman sürtüşme, baskı, sömürü unsurudur, umarım petrol çok uzak olmayan bir gelecekte tükenir, insanlık da artık aklını başına alır hem dünya ekolojik hem de sosyal sistemini çöküşe götüren bu tip enerji kaynakları terk edilir hem de biraz olsun dünyanın bazı bölgelerine huzur gelir, bazı insanlar da çalışmayı öğrenir. Petrolün tükenmesi demek dünya politik sistemlerinde insanlarında çok köklü değişimlerin olması demekktir. Belki bir aydınlanma çağı bile başlayabilir. Bilim ve düşünce tekrar dünya çapında değer kazanabilir.? Belki?
dünyadaki han petrolün varilie baktıgımız bir site vardı. unuttum hatırlayan varsa adresini biri pm atsın bana
quote:
Orjinalden alıntı: newmonarch
Çin ve Hindistan'da hayat standartları yükseliyor ha ? Vay anasını. Bütün Dünya'da bir rahatlama var demişsiniz, bu rahatlama uzaydan gelmediğine göre Abd fakirleşiyor diyebilirmiyiz?
Evet arkadaş Çin, Hindistan hatta Türkiye'de bile hayat standartları yükseliyor. Bu rahatlama tabiiki uzaydan gelmiyor. Üretilen mallar daha geniş bir zümreye hitap ediyor sadece, daha geniş kitleler tarafından ulaşılabilir oluyor.
Bunun kaynağı ise bankaların dağıttığı krediler. Artık piyasada dolaşan paranın eskisi gibi merkez bankalarında altın karşılığı olmadığı için, küresel olarak varlıklarımızdan daha büyük bir paranın Dünya'da dönmekte olduğunu söyleyebiliriz. Bunun sonucunda ise kaçınılmaz olarak ekonomik kriz olacaktır.
Aslında bu konu detaylı incelenmesi gereken ve bu başlığın içinde pek te yer almayan bir konu olduğundan başka bir başlığa diyelim.
ekonomik kriz konusunda zaten bütün ekonomistler hemfikir .Nedenini ise basitçe ''hiçbirşey yoktan var olmaz , hiçbirşeyde vardan yok olmaz ''fizik kanunu çok güzel açıklamaktadır.
Bütün üretimin değer olarak karşılığı dolar olduğu sürece bu kısr döngü kırılana kadar devam edecektir.Zizim hıocanın da bahsettiği gibi küresel paranın karşılığı 1970 başana kadar altın ile ölöülüyor idi. hatta ben çocukken okullarmızdaki hocalar merkez bankasının altın rezervinden bahsedeler, hazine odaları hayali ile yaşardık. Aynen kanuni gibi.
Tabii ki 60 ların amerikasının merkez bankası da en büyük altın rezervine sahip merkez banakası idi. Ancak 1973 petrol krizinden evvel yanlış hatırlamıyorsam bu kanunu değiştirdiler ve artık para basarken arz ve talep işimni petrol kaynaklarına endekslediler.yani petrol sınırlı olacağı için buna eşdeğer miktarda para basılabilr idi.Aslında altın çok doğru bir ekonomi kaynağı idi.Nedeni ise petrol gibi tükenmeden ve asırlar boyu yok olmadan elden ele bir değer taşımakta idi.İlk çağlardaki bolluk da çıkardıkları altın ile ölçülüyor idi.
neyse uzun konular ama temelde gizlice masa altından sürdürülen dolar dışında para birimine geçme gayretlerine Amerika nın karşılığı güç gösterisi ile olmaktadır.En son saddamın bu konuda restini (birinci körfez savaşından sonra kendi satacağı petrolü Euro para birimi ile yapacağını deklare etmiş idi) bir süre sonra hayatı ile ödediğini unutmayalım.Bu konuda çıkış yapan ülkeler nedense kısa süre sonra bir karşıklık ve sonrasında ekonomik buhrana sürüklenmesinin bir geçerli kendine göre nedeni olduğu açıkça görülüyor.
Enson güney amrika hükümetleri, teker teker chavez ile başlattıkları eylem ile petrol satışlarını Euro ile yapacaklarını ilan edip duruyorlar.Bakalım neler olacak.
tekrar petrolün peak yaptığı rakkamlardan aşağı dönmesi görece olarak olduğu bilinsede bir miktar yeni fiyata dünyanın alışması için sanki ara soluk verildiği izlemine sürüklüyor beni. Çünküğ kısa zamanda bu kadar ani bir yükseliş bir çok gelişmemeiş ekonomide iflaslar ve dünyada karışıklıklar oluştırmuştur. kimsenin uzun vadede etkisini bilemediği bu tür fenomenler dünyanın ezilen kesiminin bir baş kaldırışı ile toplu bir üçüncü dünya savaşına götürmesi olasılığına karşı biraz vanayı kısarak veya artırarak dengede tutumaya çalışanların bir fili elindeki halatla yönlendirmeye çalışmasına benziyor.Filimizin karnı doyduğu ve sağlıklı olduğu sürece ipin çekildiğiyöne rızasız da olsa gitmesine alıştık.Ancak kanı ve susuz bırakılan Filimizin artık ne kadar sahibinin istediği yöne doğru gideceği konusunda benim cciddi süphelerim var. Kafasını bir çekmesiyle ortalarda artist gibi dolaşan eğiştmeni tahrumar olacağını öngörmek yanlış olmaz.
Olayı ehemyetini bilmem anlatabiliyor muyum.
Araştırma için teşekkürler,insanın içi kararıyor sona doğru hızlı adımlarla ilerliyoruz ama yapacak bir şey yok...
@zizim @vezir
Benzin fiyatlarını takip ederken konuyu görüp baştan sona okudum. Oldukça dolu bir başlık. Doyurucu bilgiler için teşekkürler... Konunun takipçisiyim artık.
Övgüler için teşekkür ederim. Bu aralar işlerin yoğunluğu ve yaz dönemiyle beraber doğa gezilerimin artması sebebiyle çok fazla yazı yazamıyorum, yakın zamanda konuyla ilgili yeni bilgilendirici başlıklarla burada olacağım.
Bende size konuya önem vererek tüm yazıları okuduğunuz için teşekkür ederim.
eğer petrole bakışı farklı hale getirebildiysek ne mutlu bana.Dünya ekonomilerinin en büyük itici gücü petroldür , çünkü birincil enerji kaynağıdır.
ortaçağ da enerji kralı odun idi. 18.yüzyıl enerji kralı Odun idi. 19. yüzyıl enerji kralı Kömür idi 20. yüzyıl enerji kralı Petrol idi 21, yüzyıl enerji kralı ne olacağı mechul ama benim bahse gireceğim kaynak Hidrojen olacaktır.
quote:
Orjinalden alıntı: ayhan1095
@zizim @vezir
Benzin fiyatlarını takip ederken konuyu görüp baştan sona okudum. Oldukça dolu bir başlık. Doyurucu bilgiler için teşekkürler... Konunun takipçisiyim artık.