Şimdi Ara

Dünya Petrol Krizi - Peak Oil (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
3.089
Cevap
40
Favori
189.497
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Zizim arkadaşa teşekkür etmek lazım.. Açıklayıcı bilgilerle aydınlatmış.. Ben de ekleme yapmak istedim.. Çünkü konu baya ciddi gözüküyor.. Şu an elinizin altında kullandığınız farenin yapımında, nakliyesinde bile bu hammadde kullanılıyor..

    Şu aralar petrol fiyatlarının 80 dolar civarında seyretmesi dolayısıyla bu konu pek rağbet görmüyor olabilir ama önümüzdeki sene ve senelerde çok rağbet göreceği kesin.. Fİyatlar 150nin üstünü aşsın herkes buraya dolar istemeye istemeye.. Neymiş bu peak oil meselesi diye..



    Şimdi bu grafiği açalım.. Bu grafik der ki dünya petrol üretimi 2005 Aralığında zirve yapmıştır ve de artırılamamaktadır.. 2005 senesinden 2010 senesi başına kadar bu seviyelerde seyredecek ve akabinde hızla düşüşe geçicektir.. Bu da jeologların ve enerji uzmanlarının vardığı tahmin... Çünkü kuyular öyle söylüyor..

    Şimdi bizi tehdit eden en büyük ve en tehlikeli şeyi söyliyeyim de konuya bodoslama dalış yapayım..

    Petrol fiyatlarının düşüşe geçmesi akabinde petrol üreten ülkelerin petrol ithalatını karneye bağlamasıdır.. Bu durumda uluslararası düzeye baktığımızda biz ilk karneye bağlanacaklar arasında gözüküyoruz.. Yani 2 sene içinde bu meredin karneye bağlanması hiç de pek uzak ihtimal değil..

    Bu konuyu 2-3 senedir sürekli takip ediyorum isteyen arkadaş olursa daha detaylı şekilde anlatabilirim..




  • Öncelikle teşekkür ederim. Lütfen Vezir hocamın da hakkını yemeyelim.

    Petrol fiyatlarının şu anda düşmesi arkadaşların konuya olan ilgilerini azaltmış gözüküyor. Ama petrol bu fiytlara düşünce arkasından başka sıkıntılar doğuyor. Petrol ithal eden ülkelerin birçoğundaki bütçe dengelerine bakacak olursak petrol varil fiyatının 80 doların altına düşmesi halinde bütçelerinde ciddi açıklar vereceklerini ve vatandaşlarının ciddi sıkıntılar içerisine gireceklerini söylemekte yarar var.

    Birçok insanın sandığının aksine OPEC ülkelerindeki yaşam standartları günden güne artması gerekirken azalıyor. Yakın geçmişte artan petrol kazançları sadece ülkeleri yöneten despot liderlere - krallara vs. aktarılırken halk her geçen gün fakirleşiyor. Mevcut petrol fiyatları bu ülkelerde ciddi sosyal problemlere gebedir ve acil önlem gerektirmektedir.

    Yakın zamanda yapılacak olan OPEC toplantısının en önemli gündeminin bu problem olacağını düşünüyorum. Önlem olarak da üretimin kısılması yoluna gidebilirler.


    Hazardousmen, kaçınılmaz olarak yaşanacak "peak oil" sürecinde ve sonrasında karneyle petrol ithlatı gibi medeni birçözüm olacağını açıkçası hiç ama hiç sanmıyorum. Sistem gereği talep olan bir metanın fiyatı artacaktır. Parası olan ona ulaşabilir, olmayan ulaşamaz. Bu düzende akabinde kaynak savaşlarını doğurur çünkü modern dünyanın oksijeni petroldür. O olmaz ise yaşam olmaz.

    2-3 senedir konuyu sürekli takip ettiğini söylemişsin. Bildiklerini bizlerle paylaşırsan ve konuya nasıl baktığını yazarsan sevinirim.




  • Bildiklerimi kapsamlı özet biçiminde anlatayım da diğer arkadaşlar da faydalansınlar..

    Evvela konuyu parçalamak anlaşılması açısından daha yararlı o yüzden 3 parçaya bölüyorum..

    1. Petrol rezervlerinin geleceği ve son yıllardaki üretimi ve fiyat oynamaları hakkındaki görüşler..
    2. ABD nin petrol üzerine yaptığı stratejileri
    3. ''Peak oil'' akabinde ne gibi senaryolar mümkün?

    İlkinden başlayalım..

    Ek olarak grafikleri de vereceğim ki arkadaşlar daha iyi şekilde baksın..

    İlk önce rezervleri inceleyelim..
    http://www.ibiblio.org/tcrp/doc/art/discgap.jpg

    Grafikte gördüğümüz üzere 1990dan beri mega dediğimiz yataklar keşfedilememiştir.. Bu yüzden yapılan tahminlerde 2010dan itibaren petrol üretiminin düşüşe geçiceği öngörülmektedir..

    http://wrtassoc.com/__oneclick_uploads/2007/10/oil-price-trend.jpg

    Verileri incelediğimizde fiyatlar 2002'den itibaren artıyor.. Üretim grafiğine baktığımızda dünya petrol üretiminin zirve noktası olan 85-87 milyon varil/gün bandına 2005 Aralık sonunda gelmiş ve dönemsel olarak 500bin artırılıyor azaltılıyor.. Şu an hala aynı seviyede seyrediyor ve artırılamıyor.. Dünya petrol talebi ise 2008 başında artışta gözüküyordu ve fiyatları tırmandırmıştı hatırlarsınız, akabinde Haziran ayında Suudi Arabistanın daha önce yüzüne bile bakmadığı Khursaniyah petrol kuyularını acele bir şekilde tamamlanmadan devreye almasıyla fiyatlar 150 dolar bandından döndü.. Şu sıralarda yaşanan ekonomik krizde de son aldığımız verilere göre OPEC İran yetkilisi küresel petrol talebinin günlük 2 milyon varil azaldığını gösteriyor.. Fiyatlar da 80 civarında seyrediyor..

    Bu fiyat oynamaları hakkında spekülatörlerin etkisi ne kadar diye her zaman tartışılmıştır tabi ama talep ve arz verileri fiyattaki ana etkenin talep-arz dengesi olduğunu gösteriyor..


    2- Şimdi gelelim ABDnin bu konu üzerine yaptıklarına...

    Yukarıdaki verileri bizden önce elbette ülke yönetimindeki insanlar görürler ve önlemini alırlar, doğalı da budur.. Bakalım ne yapmışlar..

    ABD de kişi başına düşen araç oranı 800/1000. 250 milyon nufuslu bir ülke ve petrolün tüketimi muazzam.. Günde 28 milyon varil içiyorlar.. Bu emtianın üretimindeki ve teminindeki her hangi bir zorluk ABDnin resmen çökmesine ve parçalanmasına sebebiyet verir.. Petrol üretiminin düşüşe geçeceğini öngörüp esas hedefi başarılı bir şekilde petrol temini olarak belirlemişlerdir..

    Bunun akabinde Irağa girmiş ve petrol yataklarının yakınlarında askeri üsler kurmuşlardır.. Enerji koridorları üzerinde stratejik noktalara yerleşmişlerdir.. Küresel petrol talebi önümüzdeki yıllarda artıcak olan Çin, Hindistan ve Japonyaya giden enerji koridorlarını Afganistan ve Pakistanı kontrol ederek kesmişlerdir.. Alt grafikte rezervlere bakarsanız ABDnin neden Ortadoğuya kurulduğunu anlarsınız..

    http://www.kureselyonetici.com/wp-content/uploads/2008/06/reserves.jpg


    3- Peak Oil Sonrası

    Şimdi geldik en önemli meseleye.. Bazı arkadaşların çözümüne baktıkça gülsem mi ağlasam mı diye düşünüyorum.. Petrol pahalılığına bisiklet çözümü verilmiş.. Ben de şimdi fişi taktığım prizin arkasındaki enerjinin nerden geldiğini nasıl geldiğini düşünmeseydim böyle tepki verirdim heralde.. Ama peak oil akabinde bu arkadaşlarımız '' yuh artık buna da mı petrol kullanılmış '' tepkisi vericeklerdir..

    Öncelikle şunu açalım.. Bu peak oil meselesi ciddidir ve yaşanacaktır.. Bu aşağıda yazacaklarım yaşanması yüksek ihtimaldir sadece ne zaman yaşanacakları belirli değildir..

    Bu çok uzun bir konu ama ben kısaca yazayım '' Modern dünyanın oksijeni petroldür.'' Çevrenize, dışarıya bir bakın her şey petrolle taşınır, petrolle üretilir hatta o da yetmez üretiminde bile petrol kullanılır..

    Öncelikle en önemli küresel sorundan bahsedeyim.. Dünya nüfus sorunu.. Petrolün azalmasıyla 6.5 milyar olan nüfusun 50 yıl içinde azalması gerekecektir ki bu da pek doğal şartlarla oluşmayacak gibi gözüküyor.. Biraz karışıklık çıkabilir..

    Bizi etkileyecek en büyük sorun ise petrol ithalatımızın karneye bağlanacak olmasıdır.. Gelişmiş ülkelerin ellerindeki nükleer güçler bu aşamada zayıf devletlere karşı kullanılacak ve petrol ithalatında rol oynayacaklardır.. Hatta ben şu an çoktan karne kotalarının belirlendiğini düşünüyorum.. 2010 senesinde benzini Türkiye olarak karne ile almamız yüksek ihtimal..

    Ülkeler coğrafyasında militarist piyasa ekonomisi şartları geçerli oldu diyelim.. Ülke içinde ne olucak? Bu da çok uzun bir konu o yüzden en tehlikeli sorunu söyleyip geçiceğim.. Devletin dışarıda karne ile aldığı petrolü içeride serbest piyasa ekonomisine göre dağıtacağını hiç zannetmiyorum.. 1970lerde öyle olmadı çünkü.. En büyük sorun büyükşehirlerin besin ihtiyacını nasıl karşılayacağı.. İstanbulda 12 milyon insan yaşıyor ve bende dahil.. Çıkacak karışıklığı hayal etmek istemiyorum..

    Bildiklerimi kısa kısa anlattım.. Diğer arkadaşlar da bilgilerini paylaşırlarsa sevinirim.. Gerekirse ilerleyen günlerde konunun alt başlıkları üzerinde daha detaylı tartışırız.. Beyin fırtınası yapmak faydalı oluyor hele ki bu gibi hayati bir konunun hiç bilinmediği ve önemsenmediği bizim ülkemizde..




  • Şu peak oil ve akabinde kısmını biraz daha deşmek istiyorum..

    Bugünlerde üretilen petrol miktarı 86mbd dir.. Tüketim miktarı ise 85mbd civarındadır.. Petrol üretimi elbet bir noktadan sonra düşüşe geçicektir.. (Önemli jeologlar ve petrol şirketleri 2010-2015 arasında olduğunu söylüyor. En kabul gören tahmin 2010 ortaları)

    Petrol üretimi elbet bir gün düşüşe geçiceğinden biz neler görüceğiz.. Hayatımızda ne gibi değişiklikler olucak?

    İthalatımız karneye bağlanıcaktır.. Burası kesin..

    Peki ülkede ne gibi gelişmeler olucak?

    Biraz tasavvur ederek yazmaya çalışacağım.. Kendi tahminlerimdir..

    İlk aşamada bir takım sektörlerin çökeceğini düşünüyorum.. Mesela neler? Araba satışları bıçak gibi kesilecektir.. Lüks tüketim ürünleri satışı önemli derecede düşecektir..Petrolün kullanıldığı sektörler ihtiyaç derecesine göre ayakta kalacaklardır.. Petrolün üretimde kullanılması için diğer sektörlere yasaklayıcı tedbirler alınacaktır.. Tarımda ve taşımada gıda üretiminin sekteye uğramaması için petrol kullanılacaktır.. Kesilecek en son yer burası olmalıdır.. Yoksa açlık görülür..

    Ayrıca alternatif enerji kullanımına da değinmek gerekiyor.. Çünkü herkesin dayanağı bu nokta.. Hidrojen,su,güneş,rüzgar konularında umut verici çalışmalar var.. Fakat bu gibi enerji kaynaklarından faydalanıcak insan oranı binde 1 oranda olucaktır..

    Petrolün 100 yıl önce çıkmasına rağmen ve tüm dünyada kullanılmasına rağmen hala araba sahibi bile olmamış insanlar vardır Türkiye'de.. Petrol üretimi düşmeye başladığı andan itibaren otomotiv şirketlerinin ''buyrun size elektrikle çalışan araba'' diye önümüze sunacağını zannetmemiz biraz saflık olur.. O yüzden kelepir beygir bulursanız kaçırmayın.. :D

    En çok yapılan yapılan yanlışı da belirteyim..

    ''Petrolün ömrü 80 sene yetecekmiş diyorlar o zaman sorun yok''..

    Bunu bir örnekle açıklamak en iyisi.. Fen okuyan öğrenciler iyi bilirler.. Ekosistem dengesi..

    10 adet insan ve 10 adet ekmek vardır.. 1 insan 1 ekmekle doymaktadır.. Ekmek üretiminde sorun olmadığı için ekmek sayısı artmaktadır.. Zaman gelir ekmek sayısı 100e dayanır.. İnsan sayısı da 100 olmuştur.. Yine bir sorun yoktur... Yine 1 insan 1 ekmekle doymaktadır.. Zaman gelir ekmek üretiminin artırılamadığı görülünce bu sefer 100 insan 90 ekmek için kavga etmeye başlar.. 10 insan gider öbür tarafa.. Ama ekmek üretimi hala azalmaktadır.. Üretim azaldıkça kavga devam eder.. Ne zamanki ekmek biter kavga biter.. Biz de ekmek gitti kavga bitti deriz..

    Bugünkü durumda bundan ibarettir.. Petrolün ömrü 40 değil 80 sene de yetecektir ama kime yetecektir? Az önceki örnekte de görüdnüz ekmek bitmeden kavga çıkmıştı..

    Peak Oil meselesi petrolün biteceği nokta değil petrol üretiminin zirve yaptığı noktadır.. Uluslararası Enerji Ajansının verdiği raporlarda da 2005 yılının Aralık ayında zirve yaptığı ve artırılamadığı görülmektedir..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 20 Ağustos 2009; 11:31:17 >




  • http://www.ft.com/cms/s/0/e5e78778-a53f-11dd-b4f5-000077b07658.html

    quote:

    Without extra investment to raise production, the natural annual rate of output decline is 9.1 per cent, the International Energy Agency says in its annual report, the World Energy Outlook, a draft of which has been obtained by the Financial Times. The agency says even with investment, the annual rate of output decline is 6.4 per cent.


    Uluslararası Enerji Ajansının yayınlayacağı rapor birilerinin eline geçmiş galiba.. Önceden haber yapmışlar.. Habere göre eğer önümüzdeki bir kaç yılda tahmin edilen rezervler bulunabilirse düşüşün yüzde 6larda tutunabileceğini, bulunamazsa düşüşün % 9 lar seviyesinde olucağını öngörmektedir..

    quote:

    The decline will not necessarily be felt in the next few years because demand is slowing down, but with the expected slowdown in investment the eventual effect will be magnified, oil executives say.


    Önümüzdeki bir kaç yıl boyunca petrole olan talep düşmekte olduğundan petrol üretimindeki düşüş herkesçe çok fazla hissedilmeyecek ama ilerleyen yıllarda hissetmemenin mümkün olamayacağı yazıyor haberde..

    Raporu yayınlayan kuruluş daha bugüne kadar üretimde düşüşü ağzına almamış, piyasalara güven pompalayan, dünyanın petroldeki bir numaralı otoritesi Uluslararası Enerji Ajansı..

    Diğer arkadaşlardan da yorumlarını bekliyorum.. Zizim de katkıda bulunursa sevinirim..




  • aslında olay arzın istemeden de olsa kısılması ile ilgili. Dünyadaki resasyon bunu tetikleyecek sistemi yaratmaktadır. Ama resesyon yıkıcı dalgaları 1 ay öncesinde herkez tarafından bilinse de aslında olayların 2000 yıllarında başından beri bilindiği çeşitli köşe yazarları ve ekonomistler tarafından dile getirilmiş idi.hatta o yıllarda 9/11 olaylarının bu kötü gidişatı durdurmak için tasarlandığını iddaa eden conspiracy (komplo)teorileri yazanlardan okuduğumu hatırlıyorum.

    şimdi yine benzer senaryoları dikkate almamak ne derece doğrudur bilmiyorum ancak özellikle yazın Rusya'nın Amerika'ya ,GÜrcistan'ı kullanarak kafa tutmasının hemen ertesinde başladığını hatırlatmak isterim.Piyasların bunu daha fazla taşımadığı iddaa edilse de krizin başlangıcının bu derece zamanlama mükemmeliyeti olarak görülmesinin üstünde düşünmeklazım.

    Petrol fiyatlarının düşmesinden en büyük zararı üreticilerin göreceği açıktır.Bu konuda son 15 yılda palazlanan Rusyanın bütün dış gelirini petrol ve doğalgazdan elde ettiği bir gerçektir.hatta doğalgaz fiyatının artışı için petrol fiyatının artıiı gerektiği için bir ayrı redükleme de söz konusudur.

    Bugun için ciddi frene basılmış durumdadır. Petrol üreticileri ne yaparlarsa yapsınlar fiyat 5 -10 dan fazla oynamayacaktır.Üretimi ciddi olarak kısamazlar çünkü petrol fiyatları düşmüştür gelirleri azalır.

    2010 yılına kadar petrol 80 dolar bandını kolay kolay aşamayacaktır. Burada bilinmeyen nokta uzun vadeli petrol alış kontratlarının kaç dolardan yapıldığıdır.

    Bu işlerle direk alakası olmayanlar petrol spot fiyatına bakarak uluslar arası anlaşmaların yapıldığını zannederler. Hiç alakası yoktur spot piyasa adı üstünmde anlık değişen fiyatlardır.Hiçbir ülke ve üretici ana firmalar spot fiyata bakarak planlama yapmazlar.Uzun vadeli 5-10 yıllık alımlarda petrol fiyarı üzerinde anlaşılır ve fiyat sabit kalır veya formüle bağlanır.Anlık fiyat değişse de bu üreticileri ve alımı yapan ülkeyi bağlamaz. Siz bakmayın gazete başlıklarına, işi bilmeyen iki yazar oturup ahkam kesiyor.Kendince milleti yönlerdirmeye çalışıyor.Hiç baba üreticiler milyonlarca dolarlık hatta milyar dolarlık yatırmı dünyanın gevşek zeminine bağlarlar mı ?Bu işler konrat ile olur ve fiyar çok değişmez. Burada temel nokta dünyada ne kadar petrol olduğu ve ne kadara çıkarma maliyetinin olduğunun uzun uzun hesaplanmasıyla oluşur.yeni alanlar çıkarma maliyetleri herşey temel baz fiyatı etkiler.

    neyse derin mevzular ...

    Bizleri ilgilendiren şey ülkemizde bulunacak petrolün çıkarma maliyetinin ve rezervinin ülkemize ciddi kar sağlayacak bir zamanda çıkarılmasıdır. Petrol 30 dolarken çıkarmak yerine 150 dolarken çıkarmak daha akıllıca bir politikadır.Ama önce kesin rezerleri bulalım da gerisi kolay....




  • quote:


    2010 yılına kadar petrol 80 dolar bandını kolay kolay aşamayacaktır. Burada bilinmeyen nokta uzun vadeli petrol alış kontratlarının kaç dolardan yapıldığıdır.


    Bakalım IEA Türkiye Baş ekonomisti ne söylüyor bu konuda..

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------

    IEA uyarıyor: Petrol yine 100 dolara çıkacak

    Gelişmiş 28 ülkeye enerji konusunda danışmanlık yapan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), petrol fiyatlarındaki düşüşün global ekonomide beklenen yavaşlamadan kaynaklandığı ve 1-1.5 yıl içerisinde yeniden 100 doların üzerine çıkacağı uyarısı yaptı.

    “Şu andaki petrol fiyatlarının düşmesi petrolle ilgili birçok yatırımın gecikmesi ya da ertelenmesine neden oluyor. Bu da şu sonucu getirecek: Bir yıl içerisinde ekonomi düzelip talep artmaya başladığı zaman hızlı talep artışını karşılayacak yeteri kadar petrol üretimimiz olmayacak ve orada her kötü şeyin bir anda çakışması gibi durum olabilir.”

    kaynak: hurriyet.com.tr
    ------------------------------------------------------------------------------------------------

    Bunun nedeni de petrol üretiminin zirve yapmış olmasından dolayı petrol üretiminin talep artışını karşılayamayacak olması.. Özellikle Son cümleye dikkat edelim..

    Bu tip olumsuz ve tehlikeli haberler pek piyasaya tek tük nadiren düşer ama bu ciddi bir haberdir.. Söyleyen de petrol piyasalarının otoritesi IEA dan bir kişidir..

    Türkiye hala bu gerçeği anlayamamış olmakla önümüzdeki günlerde çok sorunlar yaşayacaktır..

    Önemli olan fiyatı değil.. Önemli olan maddenin olup olmadığı..


    quote:

    Hiçbir ülke ve üretici ana firmalar spot fiyata bakarak planlama yapmazlar.Uzun vadeli 5-10 yıllık alımlarda petrol fiyarı üzerinde anlaşılır ve fiyat sabit kalır veya formüle bağlanır.Anlık fiyat değişse de bu üreticileri ve alımı yapan ülkeyi bağlamaz.


    Ben bu noktayı anlamadım.. Mesela Türkiye ve İranı ele alalım.. Petrol kontratlarımızı 5-10 yıllık yapıyorsak habire kullandığımız benzin fiyatları neden değişiyor? Örnek en son yediğimiz doğalgaz zamları.. Ocak ayından bu yana değişen benzin fiyatları.. 5-10 yılda bir kontratlar imzalanınca değişmesi gerekmez miydi madem kontratlar 5-10 vadeli fiyatlar ise? Anlık fiyat değişince üreticileri ve alım yapan ülkeyi bağlamıyorsa kimleri bağlar? O zaman son benzin zamları hükümetin ötv ve kdv artırımından mı kaynaklanıyor?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 5 Kasım 2008; 20:23:03 >




  • quote:

    Ben bu noktayı anlamadım.. Mesela Türkiye ve İranı ele alalım.. Petrol kontratlarımızı 5-10 yıllık yapıyorsak habire kullandığımız benzin fiyatları neden değişiyor? Örnek en son yediğimiz doğalgaz zamları.. Ocak ayından bu yana değişen benzin fiyatları.. 5-10 yılda bir kontratlar imzalanınca değişmesi gerekmez miydi madem kontratlar 5-10 vadeli fiyatlar ise? Anlık fiyat değişince üreticileri ve alım yapan ülkeyi bağlamıyorsa kimleri bağlar? O zaman son benzin zamları hükümetin ötv ve kdv artırımından mı kaynaklanıyor?


    petrol kontratları uzun dönem ve orta vadeli olarak yapılmaktadır.Hiçbir ülke geleceğini belirsizlikler üzerine planlamaz, bütçeler de yıllık yapılırken o yıl geçerli olan petrol anlaşması göz önüne alınarak yapılmaktadır.Spot fiyat değişiklikleri eğer ani bir talep patlaması veya planlama hatası varsa bunu tamamlemek için spot piyasadan cüzzi miktarlarda alınarak tamamlanmaktadır. Bir rafineri yıllık veya 2-3 yıllık fiyatını önceden bilir veya buna mal verenler sbait fiyat garantisi şartı altında vermektedir.Bu nedenle hükümetin benzin fiyatları üzerinde bir oynaması olmaması nermal bir durumdur. Peki fiyat artışları nereden kaynaklanıyor sorusunu piyasayı yönlendiren kartellerin oyunundan başka bir şey değildir.Rafinerilerden çıkan ürün belirlidir ve küçük oynamalar ile piyasaya arz edilirken son noktada ürünü piyasaya verenfirmalar her türlü olumzu koşulu kullanarak maksimum kar amacını güderler. Bu piyasanın bir gereği ama geçerli olduğu bir sebep maalesef değildir.Üzülerek belirtmeliyim ki denetleme kurulları da olyı bilmekte ama tek tük açıklama dışında nedense seslerini pek yükseltmemektedirler.

    http://www.stargazete.com/ekonomi/sirketler-firsatcilik-yapiyor-144652.htm

    http://www.stargazete.com/ekonomi/1-litre-motorine-fazladan-37-kurus-144651.htm

    http://www.sabah.com.tr/haber,6AC18383B50A4CA48F00F2C02DF75155.html

    eee BU KADAR ÖZELLEŞTİRME NEDEN YAPILDI NE VAADLER VERİLDİ , BİR DÜŞÜNÜN HAK VERECEKSİNİZ.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 6 Kasım 2008; 8:50:01 >




  • çok güzel bir paylaşım. herkesin emeğine sağlık.
    okudum, okudukça tüylerim ürperdi. Allah sonumuzu hayretsin. dediğiniz gibi bizler belki çok görmeyiz ama, çocuklarımızı çok zor zamanlar bekliyor.
  • Bugünkü spot petrol fiyatları arz-talep ve de çok ufak bir oranda spekülasyon ile belirlenir.. Genelde haberleri okuduğumuzda bugünkü petrol fiyatı için önümüzdeki ay varil teslim fiyatı diye bahsedilir.. Yani kontratlardaki fiyatlar 2-3 yıllık değildir, aksine 20 günlük, 1 aylıktır.. Bugün görmekte olduğumuz benzin fiyatlarında, elektrik fiyatlarında ve doğalgaz fiyatlarındaki değişimler de bu yüzden olmaktadır..

    Kontrat anlaşmaları 3 aylık, yıllık yapılabilir.. Fakat fiyatlar kontrat anlaşmalarında belirlenmez.. Sadece alınacak miktarlar belirlenebilir ve üzerinde anlaşılabilir..

    Bunun yanısıra zama gelince hemen zam yapan ama indirim söz konusu olunca indirimi geciktiren ya da cüzi oranda yapan, halkı soymayı amaçlayan petrol kartelleri vardır.. Fiyatların değişiminin bu petrol kartellerinin yaptığını düşünmek yanlış olur.. Fiyatlardaki değişim arz-talep dengesinden kaynaklanır, petrol kartelleri de rekabet denetimi az ülkelerde -bizim gibi- bundan nemalanır..

    Son temmuz ayında yaşanan petrol fiyatlarının zirveye vurduğu andan önemli bir gösterge vardı..

    Amerika'da petrol varil stoklarının tarihin en düşük seviyelerine gelmesi..

    Temmuz ayında arz-talep dengesi tam olarak karşılanamıyordu ve temin durumu stoklardan çekilerek karşılanıyordu..

    quote:


    ABD’de stoklar azaldı

    Bazı işlemciler fiyatın yükselişinin bittiğini ve pazarın bir doğrulama için olgun olduğunu söyledi. Fakat bazıları ham petrol stoklarında devam eden darlığa işaret ediyor. ABD Enerji Bakanlığı, ülkedeki ham petrol stoklarının geçen hafta tahmin edilenden daha fazla düştüğünü kaydetti. Ham petroldeki ticari envanter 2 milyon varil düşerek 299.8 milyon varil oldu. Bu bir yıl önceki 353.9 milyon varilin altında yer alıyor.


    Üretim stoklardan karşılanırken Suudi Arabistan ne yapmıştır?

    Hemen daha inşaası yarım halde, günde 500bin varillik Khursaniye petrol yataklarını devreye sokmuş ve arz bandını talepten yukarı çekerek fiyatların ateşinin inmesini sağlamıştır.. Ve akabinde başlayan ekonomik kriz.. Petrol fiyatları 70 dolar seviyelerinde..

    quote:


    Saudi Arabia's Khursaniyah oilfield expansion project is not yet pumping, but large parts of its 500,000 barrels per day capacity are ready, an official at state oil giant Saudi Aramco said on Sunday.

    The world's top oil exporter had planned to bring Khursaniyah online in December. The expansion is the largest single boost to global oil capacity for several years.

    But delays in construction of a plant to process gas produced at the oilfield have prevented the start up, Khalid al-Falih, Aramco's executive vice president of operations, told Reuters.


    Suudi Arabistan'ın en büyük yatağı Ghavar üretimde düşüşe geçmiştir.. 2010dan itibaren de üretim çöküşe geçicektir.. Diğer ufak yataklar büyüyen talebi karşılamayacaklardır..

    İlginç bir veri de koyayım.. Petrol ihracatçısı İran'da petrolün karneye bağlanmış olduğunu kaç kişi biliyor acaba?

    quote:

    Dışa bağımlılığını azaltmaya çalışan İran, benzinde karne uygulamasına geçti. Yeni uygulamayla özel araçlar aylık 100 litre, ticari araçlarsa 800 litre benzin alma hakkına sahip.


    Petrol zengini İran bunu neden yapıyor olmalı?

    Dediğim gibi petrol fiyatları bu noktada önemli değil.. Önemli olan maddenin üretiminin zirve yapmış olup olmadığı.. Arzın tüketimi karşılayamadığı an 2010dan itibaren başlayacaktır.. Bu da 2010da bizim de benzini karneyle almamız anlamına gelir..

    Bakalım TOYOTA firmasının 2008 de yayınladığı rapora..

    http://www.toyota.co.jp/en/csr/report/08/download/pdf/sustainability_report08.pdf

    Şirket stratejisini artık benzinin bol bulunduğu devirlerde olduğu gibi araçlar yapmak yerine fiyatların pahalılaşacağı ve bazı bölgelerde bulunamayacağını düşünerek planlarını ona göre hazırlamış.. Önemli bir gösterge..

    Bu kadar özelleştirme yapılmış olabilir.. Onlara güzel güzel vaatler de verilmiş olabilir.. Yanlız şimdiye kadar temininde her hangi bir sıkıntı yaşanmayan petrol üretiminin sonsuz olduğu vaadini vermiş olabileceklerini pek düşünmüyorum..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 6 Kasım 2008; 15:22:54 >




  • quote:

    Bugünkü spot petrol fiyatları arz-talep ve de çok ufak bir oranda spekülasyon ile belirlenir.. Genelde haberleri okuduğumuzda bugünkü petrol fiyatı için önümüzdeki ay varil teslim fiyatı diye bahsedilir.. Yani kontratlardaki fiyatlar 2-3 yıllık değildir, aksine 20 günlük, 1 aylıktır.. Bugün görmekte olduğumuz benzin fiyatlarında, elektrik fiyatlarında ve doğalgaz fiyatlarındaki değişimler de bu yüzden olmaktadır..

    Kontrat anlaşmaları 3 aylık, yıllık yapılabilir.. Fakat fiyatlar kontrat anlaşmalarında belirlenmez.. Sadece alınacak miktarlar belirlenebilir ve üzerinde anlaşılabilir..


    benim bahsettiğim üretimi yapan yani sondaj yapan firmalar , bunlar için spot fiyatoın önemi yoktur uzun dönem ve petrol stokları göz önüne alınarak palnlama yaparlar. BP veya cehvron bir yere yatırım yapacak ise o yıl ve ayki petrol fiyatını baz almamaktadır.Çünü bir yatırım en az 4-5 seneden önce meyvasını vermez.Bunu kasdetmiş idim.




  • quote:

    Bu kadar özelleştirme yapılmış olabilir.. Onlara güzel güzel vaatler de verilmiş olabilir.. Yanlız şimdiye kadar temininde her hangi bir sıkıntı yaşanmayan petrol üretiminin sonsuz olduğu vaadini vermiş olabileceklerini pek düşünmüyorum


    hiç bir şey sonsuz değildir, ayrıca dünyanın da uzun dönem ısınması gibi ekolojik dengeleri de söz konusu bu nedenle fiyatlar sadece petrol olarak değil tüm diğer alternatif enerjiler baz alınarak dengede tutulmaktadır. Petrol fiyatları bu yıl aşırı şişirildi millet parayı yatırmak için yatırım aracı olarak kkullandı ve sistem çöktü. Bu nedenle yakıt olarak kullnılacak dğer alternatif teknolojiler üzerinde ciddi yatırım gerekmektedir.Bu konuda shell katara ciddi bir yatırım yapmıştır artık doğalgazdan bile dizel yakıtı üretmek mümkün olduğunu görüyoruz. yeni teknolojiler sayesinde fiyatı 2020 yılına kadar tutumayı istediklerini sanıyorum.Anak dünyada yeni rafineri yatırımı yapılmadan son ürünlerde kısa vadeli bir daralma olacağını söylüyorlar bu nedenle spot piyasa halen çok canlı , her türlü spükülatif değerlendirmeye açık . Buna kalıcı tedbir alacaklar ancak aralarında anlaşamadıkları için fiyattalar uçtu.Yakı gelecek için tekrar bir patlama beklenmiyor, savaş durumu hariç tabiiki




  • quote:


    benim bahsettiğim üretimi yapan yani sondaj yapan firmalar , bunlar için spot fiyatoın önemi yoktur uzun dönem ve petrol stokları göz önüne alınarak palnlama yaparlar. BP veya cehvron bir yere yatırım yapacak ise o yıl ve ayki petrol fiyatını baz almamaktadır.Çünü bir yatırım en az 4-5 seneden önce meyvasını vermez.Bunu kasdetmiş idim.


    Üretim yapan firmalar belli maliyet hesabı yaparlar.. Mesela bugün ortadoğudaki petrol maliyetleri 10 doları geçmemektedir ve kaliteli petroldür.. Fakat başka yerlerden çıkarılan ''oil sands'' dediğimiz petrol kumlarından elde edilen petroller de vardır, bunlar maliyetlidir.. Bugün dünya genelinde maliyet fiyatı ortalama 50 dolardır.. Fiyatlar eğer 50 doların altına düşerse kimse ''zararına üretim'' yapmaz.. Maliyetli kuyular kapatılır..

    quote:

    Goldman Sachs: Petrol 50 dolara kadar inebilir

    Mali ve ekonomik krizin derinleşmesi halinde petrol fiyatlarının en fazla 50 dolara kadar düşebileceğini ifade eden Goldman Sachs, bunun belli başlı şirketler için operasyonel maliyet olduğunu bildirdi.

    Ekonomistler, yeni projeler için marjinal üretim maliyetinin varil başına 75-80 dolara kadar çıkabildiğini ifade ediyorlar.


    Bu işin maliyet kısmı.. Bir de maliyetin üzerine serbest piyasa kurallarınca belirlenen arz-talep dengesi ve az da olsa spekülatif oranla belirlenen kar dengesi vardır..

    Varil teslim fiyatı aydan sürekli değişir.. Petrol fiyatları arttıkça bizim cebimiz boşalır, Körfez sermayesi oluşur.. Üretimi yapan sondaj firmaları bulunduğu ülkeler ile kontrat imzalamışlardır.. Fiyat anlaşması nasıl yapılmışsa onlar da belirli bir peşin para almaktadır.. Belki de kardan pay almaktadır.. Tam bilemiyorum.. Asıl para ülke bütçelerine kalmaktadır.. Fiyatları artıran asıl önemli şey arz-talep dengesi ve spekülasyonlardır..

    Bugün İranla ya da Rusya ile masaya oturduğumuzda İran ya da Rusya ile 10 yıllık petrol anlaşması yapsanız buna güvenebilir misiniz? Anlaşmalar kağıt üzerindedir.. Aslolan petrolun olup olmadığıdır.. Kalıp kalmadığıdır.. Bu anlaşmalara güvenen devletler de bu enerji krizine hazırlıksız yakalanmanın bedelini ağır ödeyeceklerdir..

    Bakın Bush fiyatların neden artığını çok açık biçimde söylemiş..

    quote:

    Q Okay. Mr. President, with oil approaching $100 a barrel, are you concerned that your hard words for Iran on its nuclear program are helping drive up oil prices, which can end up hurting the U.S. economy?

    PRESIDENT BUSH: No. I believe oil prices are going up because the demand for oil outstrips the supply for oil. Oil is going up because developing countries still use a lot of oil. Oil is going up because we use too much oil, and the capacity to replace reserves is dwindling. That's why the price of oil is going up.


    Kaynak: Beyaz Saray

    2020 yılına kadar fiyatların bu seviyede tutulması mümkün değildir.. 2010 yıllarından itibaren petrol üretimi artık düşüşe geçicektir.. Eğer hükümetler '' Arabadan inin, ata binin'' derse ki fiyatlar değil 2020 2040 yıllarına kadar bu seviyede tutulabilir.. Talep başarılı bir şekilde düşürülebilirse fiyatlar da düşürülebilir.. Arz çizgisinde milim oynama yapılamaz.. Arz' ın çizgisi bellidir.. Tabiat söylemektedir..

    Petrol üretiminin zirve yapıcağını hangi kaynaklardan okudum öğrendim? IEA kaynakları, Dünya Petrol Rezervleri grafikleri, Bay Bush ve Ekibi, Energy Task Force danışmanı Matt Simmons, hep saklamaya çalışan Daniel Yergin, teorem olarak Hubbert King.. Bunlar başlıcaları..

    Bugün ABD de petrol tüketimi dünyanın 3te biri kadardır.. 1000 kişi başına düşen araba sayısı 2007 verilerine göre 800 civarındadır.. Banliyö tarzı yaşam yaygındır.. Herkes işyerine 30, 40 km uzaklıkta oturur ve büyük çoğunlukla evler 2 katlıdır..

    Petrol tüketiminde yaşanacak bir sıkıntı ABD nin tümden yok olması ve parçalanması demektir.. Bu yüzden ABDnin yeni petrol rezervlerine ihtiyacı vardır..

    Bu sebeple ABD nin Irak'a girmesi ve petrollerine el koyması, Çin Hindistana giden enerji hatlarını Afganistan ve Pakistan üzerinden kesmek zorunda kalması gerekmiştir..

    Artık bu olaylar çerçevesinde 9/11 olaylarına tesadüf mü denir, başka bir şey mi denir.. Herkesin kendi yorumuna kalmış..

    Obama'nın dış politikası da bu yönde olucaktır.. ABD de 50-60 bin civarında kalıcı asker bırakıp geri kalanları Afganistan ve Pakistan sınırına çekicektir..




  • petrol fiyatları baz fiyatı tabii ki petrol kaynakları ile direk alakalı bir durumdur ,ancak tüketim için çeşitli kaynakların kısa vadede değilse bile önümüzdeki yıllarda devreye alınması kozunu kullanan bir dünya ve avrupa sayesinde petrol fiyatlarının artması dengelenecektir. En azında 10 yılkadar geçerli bir öngörü ,okumanız için shell raporlarını iletiyorum.

    http://www.shell.com/static/shellgasandpower-en/downloads/what_is_gas_to_liquids/gtl_automotive_factsheet.pdf

    http://www.shell.com/static/shellgasandpower-en/downloads/what_is_gas_to_liquids/europe_ces_ht_llc_final_report_0605.pdf

    http://www.shell.com/static/shellgasandpower-en/downloads/what_is_gas_to_liquids/europe_ces_jt_llc_final_appendix_0605.pdf

    2015 senaryosu için GTL bir kurtarıcı olarak görülüyor ama kapasite için yatırım yapılması şart, özellikle dizel yakıta hucum olduğu günümüzde demand kontrolü için petrolden değil doğalgazdan dizel üreten GTL teknolojisinin yaygınlaşacağı görülmekte.

    http://www.shell.com/static/shellgasandpower-en/downloads/products_and_services/what_is_gtl/benefits_of_gtl/gtl_lca_synthesis_report.pdf




  • Şimdi evvela şunu anlamak gerekir.. Shell, BP ve bilimum benzin şirketleri petrol üretiminin 2010 civarlarında düşüşe geçiceğini çok iyi bilmektedirler.. Bunu gözeterek çeşitli kaynakların önümüzdeki dönemlerde devreye alınması için elbette ki var gücüyle çalışacaklardır.. Ki raporlarda bunu gösteriyor ki çalışmaya çoktan başlamışlardır.. Bunun için hidrojen enerjisi, biodizel enerjisi, sizin de örnekte verdiğiniz gibi GTL yakıt türleri için var gücüyle yeni enerji arayışları sürecektir..

    Bu tip yakıtların işimize yarayıp yaramayacağını önümüzdeki dönem göstericek.. Ama şu an tüm göstergeler henüz petrolün yerini alıcak '' bol ve ucuz'' enerjinin bulunamadığı yönündedir..

    Farkındasınız ki son dönemlerde enerji fiyatlarında muazzam bir artış söz konusudur.. Dünyada ve Türkiyede..

    Bunun anlamı şudur.. '' The cheap energy age is over''

    Yani ucuz enerji dönemi artık bitmek üzeredir.. Hidrojen, biodizel gibi yakıtların petrole oranla verimliliği kıyaslanamayacak derecede azdır.. Yukarı çıkartmak için, yeni enerji kaynakları üretmek için çalışmalar var gücüyle sürecek..

    Fakat bunlar şimdilik gerçeği değiştirmez.. Petrol üretimi 2010 da düşüşe geçmesinden itibaren milletlerarası kota ile petrol karneye bağlanıcaktır.. Sonra bulabilen hidrojen, GTL, biodizel gibi yakıtları kullanıcaktır.. Fakat pek ucuz olduğunu zannetmiyorum.. Petrolden ucuz olsaydı şu anda çoktan devreye girmiş olurdu..

    İnsanlar şu an ''nasıl olsa bir enerji kaynağı bulunacak, rahat olalım'' havasındadır.. Normaldir.. Fakat birincil enerji girdilerine gelen zamlar daha yeni yeni insanların ruh sağlığını bozmaya başlamıştır.. Alışmak lazım..

    Bana göre '' ya bulunamazsa '' düşüncesine göre hareket etmek daha gerçekçidir..




  • sayın hazardousmen ,
    Verdiğim siteler GTL den dizel üretim maliyetinin petrolden üretimle aşağı yukarı olduğunu göreceksiniz.Bu nedenle bugun için petrolün yerine lamsı mümkün olmamakla birlikte yakın gelecekte çevreci dizel olarak bu forumlarda sıkça tartışıyor olacağız. Bu nedenle doğalgaz bulunduğu sürce dizel satış fiyatları aşağı yukarı aynı kalacaktır.bu konu raporlarda derinlemesine irdelenmiştir.
    bunun dışındaki görüşlerinize katılıyorum, alternatif kaynaklar petrolün yerini alamaz ama ekonomide bir şey vardır talep artınca kaynak çeşitlenektedir.Aslında petrole her zaman ihtiyacımız olacaktır bir sürü kimya sanayinde ve birçok sektörde vazgeçilmez bir kaynaktır. Ancak ucuz petrol devrinin kapandığı konusunda aynı görüşleri taşımakla beraber elimizde başlka kartların bulunmadığı konusunda katılmadığımı işfade etmek isterim. Fiyat bu konuda belirleyici faktördür aşırı artarsa ise tüm kaynaklar enerji için kullnılabilir hatta kömür bile.




  • Ben yaklaşık 3 aydır yoğun olarak konuyu araştırıyorum ve vardığım sonuç şu:

    En kötü ihtimalle bugün; en iyi ihtimalle 2013 yılında petrol arzı talebi karşılayamamaya başlayacak. Arz yetersizliği fiyatın yükselmesine yol açacak. Kimse bize "petrolümüz bitiyor" demeyecek. Bunu bizim anlamamız gerekiyor. Şimdi gelelim işin daha korkunç tarafına: Kimi sözü dinlenir petrol uzmanı diyor ki geçen yılki sıçrama(142dolar/varil) bu zirveye ulaştığımızın göstergesidir. Bunu çürütenler de var ama sonuçta üzerinde birleşilen nokta şu:
    Zirveye ulaştığımızı ancak zirveden aylar sonra anlayabileceğiz. (Rear view mirror effect)

    Ciddi ve bağımsız bilimadamlarının üzerinde birleştikleri bir diğer nokta da şu:
    Hiç bir alternatif enerji petrol-kömür-doğalgaz üçlüsünün yerini alamayacak.
    Buna itiraz etmeden önce konu ile ilgili yayınları okumanızı tavsiye ederim. Konu ile ilgili yayın ismi talep ediyorsanız size yardımcı olurum. Nitekim ben Türkiye'de hiç kimsenin olaydan haberdar olmadığını düşünüyordum, ki bugün bu başlığa rastladım. (Ne yalan söyleyeyim içime su serpildi.)

    Konu ile ilgili "başlangıç seviyesinde" sindirilebilir, insana dayak yemiş hissi vermeyecek, midesini bulandırmayacak* bir kaç vidyo tavsiye etmek istiyorum. Bu videoları amazon'dan almaya paranız yetmiyorsa bana eposta atın, boş CD ve kargo parasını yollayan herkese dağıtabilirim:

    What A Way To Go: Life At The End Of The Empire
    http://www.amazon.com/What-Way-Go-Life-Empire/dp/B0012YB9HG/ref=sr_1_1?ie=UTF8&s=dvd&qid=1226312449&sr=8-1

    The Power Of Community: How Cuba Survived Peak Oil
    http://www.amazon.com/Power-Community-Cuba-Survived-Peak/dp/0910420327/ref=sr_1_1?ie=UTF8&s=dvd&qid=1226312179&sr=8-1

    Zeitgeist, The Movie
    online izlemek için:http://www.zeitgeistmovie.com/
    http://www.amazon.com/Zeitgeist-Bruce-Sterling/dp/0553576410/ref=pd_bbs_sr_3?ie=UTF8&s=books&qid=1226312525&sr=8-3

    @
    Zizim,
    Vezir,
    hazardousman;
    yazışalım, kaynak vb. paylaşalım. Ben önümüzdeki yıl boyunca konu ile ilgili okumalarıma devam edeceğim. Çok zor ama yaklaşan kaosta hayatta kalabilmek için köy hayatına başlamaya çalışacağım.

    *Bunları söyledim çünkü konuyu öğrendikçe gerçekten bizi ne kadar kötü bir hayat bekliyor anlayacaksınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nlty2000 -- 10 Kasım 2008; 12:30:36 >




  • Bu kadar karamsar olmaya gerek olmadıgını düşünüyorum. Vezirin dedigi gibi bende 21. yy lın hidrojen çagı olacagına inanıyorum.Olabilecek kısa zamanlı bir kaos ise geçiş döneminde olabilir.Alternatif enerji kaynakları güneş,rüzgar ve tarımsal kökenli yakıtların kullanımı zamanla artacak ve diger taraftanda bunları kullanan cihazların verimililikleri arttırılacaktır. Örnek olarak bundan 30 sene önce üretilen bir otomobil günümüzde üretilen aynı motor hacmine sahip otomobilden %40 - %50 fazla yakmaktadır. Ben mühendislikteki ilerlemelere paralel olarak enerji kaynaklarındada çeşitliliklerin başlayacagına inanıyorum. Bu sebeplede enseyi karartmaya gerek duymuyorum..

    Aslında elimizde sonsuz bir alternatif enerji kaynagı daha var dikkate alınmayan. Buda Denizlerimiz. Hep sorarım neden denizin gelgit sırasında oluşturdugu hareket ve dalgalar enerjiye çevrilmez?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Cela Soylu

    Bu kadar karamsar olmaya gerek olmadıgını düşünüyorum. Vezirin dedigi gibi bende 21. yy lın hidrojen çagı olacagına inanıyorum.Olabilecek kısa zamanlı bir kaos ise geçiş döneminde olabilir.Alternatif enerji kaynakları güneş,rüzgar ve tarımsal kökenli yakıtların kullanımı zamanla artacak ve diger taraftanda bunları kullanan cihazların verimililikleri arttırılacaktır. Örnek olarak bundan 30 sene önce üretilen bir otomobil günümüzde üretilen aynı motor hacmine sahip otomobilden %40 - %50 fazla yakmaktadır. Ben mühendislikteki ilerlemelere paralel olarak enerji kaynaklarındada çeşitliliklerin başlayacagına inanıyorum. Bu sebeplede enseyi karartmaya gerek duymuyorum..

    Aslında elimizde sonsuz bir alternatif enerji kaynagı daha var dikkate alınmayan. Buda Denizlerimiz. Hep sorarım neden denizin gelgit sırasında oluşturdugu hareket ve dalgalar enerjiye çevrilmez?


    quote:

    Orjinalden alıntı: Cela Soylu

    Bu kadar karamsar olmaya gerek olmadıgını düşünüyorum. Vezirin dedigi gibi bende 21. yy lın hidrojen çagı olacagına inanıyorum.Olabilecek kısa zamanlı bir kaos ise geçiş döneminde olabilir.Alternatif enerji kaynakları güneş,rüzgar ve tarımsal kökenli yakıtların kullanımı zamanla artacak ve diger taraftanda bunları kullanan cihazların verimililikleri arttırılacaktır. Örnek olarak bundan 30 sene önce üretilen bir otomobil günümüzde üretilen aynı motor hacmine sahip otomobilden %40 - %50 fazla yakmaktadır. Ben mühendislikteki ilerlemelere paralel olarak enerji kaynaklarındada çeşitliliklerin başlayacagına inanıyorum. Bu sebeplede enseyi karartmaya gerek duymuyorum..

    Aslında elimizde sonsuz bir alternatif enerji kaynagı daha var dikkate alınmayan. Buda Denizlerimiz. Hep sorarım neden denizin gelgit sırasında oluşturdugu hareket ve dalgalar enerjiye çevrilmez?

    Ben karamsarlık iyimserlik umut gibi duygulardan değil, gerçeklerden, sayılardan, matematikten bahsediyorum. Bu gerçekleri duyan 100 kişiden 99'unun tepkisi "bu kadar karamsar olmaya gerek yok", "bu kadar kötü olamaz", "elbet bir kurtuluşumz vardır" gibi bilimsellikten ve rasyonellikten gayet uzak istek-dilekler oluyor. Herkese tek tek açıklama yapamam, isteyene yardımcı olacağımı söyledim ama kısa bir kaç "hap" bilgi vereyim:

    -Hidrojen bir enerji kaynağı değil, enerjiyi taşıma biçimidir. Şebeke elektriği gibi. Hidrojenle çalışan bir arabanın toplam enerji verimliliği benzinle çalışan bir arabanınkiyle aynıdır.
    -Verimliliğin artırılması bize yeni enerji kaynağı sağlamaz. Sadece enerji krizinin derinliğini ve yıkıcılığını birazcık azaltır.
    -Biyo enerjinin her türlüsü net enerji kaybıdır. Yani 1 kalorilik biyo enerji için 1 kaloriden daha fazla enerji harcarsınız. ABD'nin en büyük biyoetanol üreticisi şu anda iflas etti. Neden acaba?
    -Nükleer enerji de fosil yakıtlara bağımlıdır. Ayrıca uranyum da sınırlı bir madendir o da yakın gelecekte tükenecektir.
    -Rüzgar ve güneş enerjisi bizi kurtarabilirdi ancak artık iş işten geçti. Kalan son petrol rezervlerinin çok büyük bir kısmını türbin ve panel yapmaya harcamalıydık ki kendini yenileyebilen bir enerji kaynağımız olsun.
    -Yediğimiz yiyeceklerden tutun giydiğimiz şeylere, içinde barındığımız binalara, kullandığımız ilaçlara, bindiğimiz otomobile, otomobili üzeridne sürdüğümüz yola, kullandığımız elektriğe kadar her şey fosil yakıtların sayesinde varlar. Fosil yakıtın hayatınızdan çıkması sizin 300yıl önceki köy hayatına dönmeniz anlamına gelir.




  • sayın nlty 2000,

    sanırım hidrojen konusunda size katılamayacağım. çünkü hidrojen bir enerji kaynagıdır. Önemli olan bunu üretmek için ne kadar enerji harcayacağınızdır.Bu arada enerjinin verimliliği de cela beyin söylediği gibi en önemli sorunlardan biridir. Bu yüzyıl hidrojen çağı olacaktır ama bunu çağımızın başında söyleyince biraz tuaf druduğunu biliyorum. Bu konu da oldukça yeterli bilgiler vermiş idim. Tekrar yenilemek istemiyorum. Ancak fosil yakıtlar dünyanın kurtuluşu değil, sonunu hazırlayan en önemli etkenlerden biridir.Bunu sizin gibi okuyanlar en iyi bilirler
    Ama ben bilgisi olmayanlar için fosil yakıtları milyonlarca yılda dünyada birikmiş güneş enerjisinin kimyasal yöntemlerle depolanmış hali diye özetlemek mümkündür. yani her şeyin kaynağı dolaylı olarak güneştir. Güneş olmasaydı fermantasyon olmaz bitkiler olmaz idi , bitkiler olmazsa bununla beslenen canlılar olmazdı diye gidiyor , hatta işi uzatırsak konu evrim tartışmalarına kadar gidip kitlenebilir.

    Sonuç olarak 21 ve 22 yüzyılın enerji kaynağı hidrojen olacaktır.Ever bunu bahsettiğinmiz gibi enerji depolama yöntemi olarak da kullanmak mümkündür,zaten ek sistemler ile yakında bu tür sistemler her yerde kullnılmaya başlayacaktır.İlgilenenler için basitçe örnek vermek gerekir ise güneş panelleri ile direk elektrik üretmek mümkündür ancak verimlilikleri oldukça düşüktür ancak güneşin ısısını hidrojen sistemleri kullanarak depolamak mümkündür:Yani ısıyı bir şekilde kimyasal olarak hapsetmek bunu kasabalar veya küçük ölçekli sistemler ile sürekliliğini sağlayabilmek mümkündür.hatta yeterli ısı var ise buradan üretilen hidrojen ile aracınızı götürebilmek ve sıfıra yakın bir çevre kirliliğide mümkündür.

    Peki neden geçilmiyor sorusunun cevabı yine ekonominin kurallarının arasında gizlidir.Bu tür sistemlerin ekonomik açıdan satın alıp uygulanabilir olması için baz enerji fiyatının yani kcal sinin maliyeti önümüze hep engel olarak çıkmaktadır.Eskiden yapılmış hesaplara göre bu denge fiyatı petrolün fiyatının 100 usd/varil ve üstünde kafa kafaya gelebiliyordu. işin içine verimlilik ve berim enerjijnin de verimi vs teknik konular girince belki 130-150 usd/ varil bazında ciddi olarak alternatif enerji olarak alternatif olabilecektir.

    Bu konuda söyledikleriniz zaten geleceğin enerji sistemlerinin temelini oluşturacaktır. Komin hayattan çıkıp da daha küçük birimler kendi enerjilerini ürettikçe büyük siteler elektrik faturalarını azaltmak için yan sistemler kullanmaya başladıkça işin boyutu değişecektir.Aslında elektrik veya enerji üretmek çok basit bir şeydir.Sanırım yeni çıkan enerji kanunu ile de bu konu bireysel elektrik üretimini teşvik edecek ve yasak olmaktan çıkacaktır.Belki de çıkmıştır .Epeydir yasalarla ilgilenemedim.
    dolayısı ile çok yakın bir gelecekte evinizi seçerken sitenin veya mahallenin konumu ve elektirk üretip size kar sağlamasına göre farklı geleceğin RANT sistemleri de açığa çıkacaktır.Bunu şimdiden köşe dönücülere müjdeleyeyim.
    quote:


    Yediğimiz yiyeceklerden tutun giydiğimiz şeylere, içinde barındığımız binalara, kullandığımız ilaçlara, bindiğimiz otomobile, otomobili üzeridne sürdüğümüz yola, kullandığımız elektriğe kadar her şey fosil yakıtların sayesinde varlar. Fosil yakıtın hayatınızdan çıkması sizin 300yıl önceki köy hayatına dönmeniz anlamına gelir.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.