Şimdi Ara

Dünya Petrol Krizi - Peak Oil (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
3.089
Cevap
40
Favori
189.497
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Orjinalden alıntı: hazardousmen



    Petrol mü bitti, enerji kaynakları mı tükendi,

    Sokaklara caddelere bakıp, yazılı görsel basını takip edip, ekonomistleri dinleyerek petrol üretiminin seyri öğrenilemez.. Eğer bu manipule edilen kaynaklardan öğrenilirse bilgilenme biraz ani olur ve hazırlıksız yakalanılır.. Benim annem de babam da herkes gibi bu kaynaklara güvenirler..


    Haklısınız.

    Benim ne okuduğumu biliyorsunuz sanırım.

    Ne okuyorum acaba ?

    Aslında @newmonarch ve @vezir hocam konuyu çok güzel açıklıyorlar ve aslında aynı şeylerden bahsediyorlar.

    Tabi ki manipüle edilen kaynaklardan bilgilenme "yanlış" olur.

    Ani ve hazırlıksız yakalanmamız zaten "yaşayarak" öğrenmenin sonucudur.

    Dünya petrol haritası zaten çoktan çizilmiş ve adım adım o noktalar ele geçirilmiştir.

    Savaş ekonomik nedenlerle veya petrol yüzünden çıkmayacak.

    Çıksaydı şimdiye kadar çıkardı.

    Dünya savaşının sebebi, aslında hiç bir zaman Tarih kitaplarında ismi geçmeyen ve hep perde arkasında kalan bir devlettir.

    Medeniyetler çatışması; asla yok olmamış, insanlık varolduğundan beri süregelen bir olaydır.

    Dünya üzerinde Asya ve Afrika kıtasında insanlar birbirini yiyor. Sebebi ekonomik nedenler değil.
    "Sosyal patlama" tezi gerçek olsaydı Afrika ve Asyadaki ülkelerin bir çoğu Avrupa ve Amerikaya savaş açmalıydı.

    Sosyoloji ve psikoloji çok önemli bilim dallarıdır.

    Ortada gezinen ve uzman olduğunu iddia eden bir çok kişi bu konulara hakim değil. Bu yüzden tespitler de yerini bulmuyor.

    İnsanlar açlık çekerlerse birbirini yer, açlığın asıl müsebbibleriyle kimse uğraşmaz.

    Bir kümesteki civcivlerin hepsine yeterli yem verirseniz kardeş kardeş geçinirler. İkiye ayırıp bir taraftakilere yeterli yem verin, diğer taraftakileri aç bırakın (az yem verin)ve olanları seyredin.

    Aç civcivler size saldırmaz, olan yemi yemek için birbirlerini "yerler"

    ÖSS sınavına girip birbirini "ezen" insanlar kendilerini kurtarabilmek için her yıl daha fazla çalışıp, daha fazla özel ders alıyorlar.

    Komşumun oğlu 4. sınıfta, harıl harıl ders çalışıyor. Daha 8 yılı var.

    Kimse sebepleri gerçekten bilmiyor.

    Fenerbahçe-Galatasaray maçı yüzünden birbirini bıçaklayan insanlar aslında yaşam kaliteleri yüzünden sinirliler.

    Lise gençlerinin her gün kötüye gitmesi ve umutsuzluk taşıması bu yüzden.

    Hangi psikolog bunları açıkça ortaya koyuyor ?

    Manipülasyon...

    Bir insanın dilini alırsanız, derdini nasıl anlatır ? Sizin anlattığınız nasıl anlar ?

    Türk Dil Kurumu'nu 36 yıl bir ermeninin yönettiğini kaç kişi biliyor ?

    "Çok bilen çok yanılır."

    Selamlar


    Edit : Ekleme

    Civciv örneği yerini bulmadı galiba, köpekler için yazayım.

    Bir miktar yemek olduğu sürece birbirlerine saldırırlar, size değil.

    Ancak uzun süre hiç birine hiç yemek vermezseniz sonuçta sizi parçalarlar.

    O yüzden "seçilen" sınıflar her zaman "beslenirler"

    Diğerleri Allah Kerim...

    Herkesi birden aç bırakamazsınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ogün® -- 23 Aralık 2008; 22:10:06 >




  • quote:

    Yani söyledikçe söylüyorum ama, günümüzdeki "Tüketim çılgınlığı" olarak algıladığımız şeyler hep zorunlu şeyler


    Bu söze katılmam mümkün değil. Tüketim bir seçimdir ne kadar mecbur olduüunuzu hissetseniz bile bir seçimin sonucudur.İnsanların çok büyük bir yüzdesi refah için gerekli parayı ve gücü ele geçirdiğinde bunu tüketim için harcamaktadır ve çok normla olarak görülmektedir.Hatta çok zengin kişilerin neden çalıştığı hep tartışılır ''zenginin malı züğürtün çenesini yorar''
    tüketim eğer normal olarak algılanır ve insanlar daha fazla zenginleşmek için çabalamaya başlarlarsa emperyalizmin çarklarının bir parçası olarak yerlerini alırlar. Artık olnlar tükeminin bir ferdidir.Peki ne kadar tüketeceğiz en kritik soru ve cevabı da çok basit değildir.

    Tüketim derken tabii ki aşırısından bahsetmekteyiz. Evinizde tüplü çalışır bir televizyon varken bilmem kaç ektanLCD televizyon almayı hedef koymak ve bunun için fazladan çalışmak tüketim kelimesine iyi bir örnektir.

    Çalışır durumdda ve işinizi gören bir araç varken 8 silindirli bir aracı almayı hedef koymak yine tüketimiçin geçerli bir davranış biçimidir.Zenginlik veya refahı kim istemez ancak bedelini de öderken sızlanmamak gerekir , ağustos böceği hikayesindeki gibi bir fıkra dünanın durumunu çok güzel bir şekilde anlatmaktadır.

    Mesele kişilerin davranışlarına bağlı gibi görünmesede aslında bir ülkenin politikaları ve dünyayı şekillendirme sözde önderliği geçerli olduğunda ABDde olduğu gibi tüm bireyler aşırı tüketmenin normal olduğunu sanmaktadırlar. Bir aileye her kişiye bir araba ya ne gerek var düşüncesinden yola çıkarsak , tüm ekonomi sadece tüketimin boyunduruğu altına girmekte ve ülkenin refahı diye dünyanın kıt kaynakları sömürüsüne neden olunmaktadır.Bunu bir matah şey gibi lanse ederek milyarlık çin i bile kendilerine benzetmeye çalışarak feodal yapısı dahi ltüm dengeleri bozuan acaba hangi ülkelerdir.Adamlar bisiklet gibi çevrecibir araç ile işe giderken birden araba satışlarıyla önce refahları artırılmış sonra bunu almak isteyenlerin tüm birikimleri kanalize edilmiş sonra tüm yolları 6 şeritli ana yolları bile dolmuş, ama bu bir zorunluluk olarak alıgılanacakmış , mış ta mış diyebiliyor herkesin elini vicdanına koyup çıkacak yeni dünya savaşında biriktirdiğini sandıkları şeylerin bir günde nasıl yok olacağı günleri görmemesini diliyorum. Tek bir 1 tonluk bomba mahallenize düşerse ne son model araba kalır ne ev kalır ne de evlatlarınızın geleceği.Bu konuyu hep beraber bir daha düşünelim çünkü geri dönüşü yoktur.Para kazanılailir ekonomiler canlanabilir ama zaman geriye döndürülemez.En azından bugunki paralel dünyamızda böyle.




  • bütün mesela ihtiyaçlar ve gereksinim arasındaki ince çizginin bilinmesidir.İhtiyaçlarımız teknolojinin yardımı ile gereksinim olarak öne çıkarak akıl oyunu yapmaktadır. Oturup düşünmeden neyin gereksinim veyin ihtiyaç olduğu bir çırpıda söylemek zordur. Teknolojini en büyük getirisi verimlilik olmalıdır ki kaynaklar israf edilmeden hakça dağıtılabilsin. Gereksinimiz yaşadığımız çağa ve dünyanın ürettiği teknolojiye göre değişmektedir ancak ihtiyacımız ne olduğu hemen hemen aynı kalmaktadır.Ülkeler bireylerin ihtiyaçlarına göre planlama yaparlar ve yönetim gösterirlerse bunun görüşü sol diye tabir edilen veya dinsel anlamda öne çıkan görüşler tarafını gözetmiş olurlar.
    Eğer gereksinime göre ülkeler planlama yaparlarsa emperyalizm vaya sağ görüş denen noktada hükümet politikaları üretirler. Aslında olayın bir doğrusu yoktur sadece seçim söz konusudur. Hepsinin artıları ve eksileri vardır bu nedenle tek doğru yoktur. Ülkemizin ilk kuruluş yıllarında seçtiği politikalar ve gidişatı yakalamamzı çok zor çünkü artık ihtiyaçlarımızın çıtası yükselmiş gibi görülmektedir.Ama yine oturup düşünürsek aslında gereksinimlerimizin yükseltiğini ve ihtiyaçlarımzın aynı kaldığını fark edeceğiz.

    Size 500 beygirlik araba sunmak yerine teknoloji 100beygirlik araçla size aynı hissi tatdırabilese sadece tatmin duygunuzu pekiştirecektir.Verimsiz araçları 100 yıldır üreterek saçma sapan emisyon oranlarını doğru gibi kabul ettirmeyi bir gereksinim olarak sınmak yerine sizin ihtiyacınız sıfır emisyon deyip politika gütseler piyasada 10-15 yıl içinde eski 4 zamanlı motor kalmayacaktır.Bunların hepsi bir seçimdir sadece önemli bir fark vardır kişilerin seçimi ile ülkelerin seçimi arasında ciddi bir büyüklük ve kapasite farkı olmaktadır.

    Önemli bir geçiş noktasına size sunulan ülkelerin seçimlerinin sizin ihtiyacınıza uygun olup olmadığıdır.Bütün kavga ve meselenin özü buradadır.


    quote:

    Orjinalden alıntı: newmonarch

    Yani şunu demek istiyorum. Emperyalizm ( Kapitalizmin yumuşatılmışı ) bir şeylere ön ayak oldu. Bu sistemleri tamamen savunacak değilim veya bu sistemler "Süper" diyecek halim yok, dezavantajları illaki var, hemde en acı şekilde. 1.5 milyar insanın ayda 20-30$ elde etmesi gibi rezilliklerde bu sistemden kaynaklanıyor.

    Ama sağlam kafa düşününce bütün suçu buna atamayız.

    Dünyanın toplam parası hiç bir zaman değişmedi çünkü;

    54,347,038 Milyon Dolar. Yani 54.000 milyar dolar. 1000 milyar=1 trilyon dolar. 54 trilyon dolar.

    Nüfusa eşit dağıtılsa 7700$ çıkıyor. Tr'nin yıllık geliri kaç? 13.000$. Demekki bizde bu kervana katılıyoruz. İşte bu sebepten asla sol görüşü savunanları anlayamadım Türkiye'de...

    Öteki konu ise küreselleşmenin yaratılması. Batı dünyasının kapitalizmi olmasa, mesela komunizm olsa, nasıl profosyönellik ortaya çıkacaktı? Nasıl meslek ortaya çıkacaktı? Çıkmasa idi bu kadar gelişim çok zor olurdu. Bakın bir şeyleri icad etmek kadar, onu kısa zamanda geliştirmek ve bunu bir amaç doğrultusunda dağıtmakta önemlidir.

    Adam mesela buldu, yüksek devir çeviren motoru. Ama elinde düşük devirli motorlar var. Piyasadada tek, 4 litreden 100hp çıkarıyor, kimse laf etmiyor. Halbuki elinde 4 litreden 300 hp çıkaracak güç var. Ama sunmuyor. Yada donanım, Esp var elinde, ama sunmuyor. Neden? Abs yeter , rakibi yokki Esp takan? İşte bu sistem bunu engelliyor. Her ne kadar tekelciliğe uğraşılsada, asla o sistemdeki kadar kolay olamaz bunu yapmak. Ama öteki sistemde Devlet ne icad ederse ne verirse verir. Ha illa kötüye kullanamz, teknolojiyi halkına takip ettirebilir ama genede yetersiz. Rakibini yenme amacıyla ortaya çıkan üstün düşünce gücü asla elde edilemez. Herif rahat çünkü.





  • Tüketim çılgınlığı olmasa bu kadar gelişemezdi ama teknoloji, bu neden atlanıyor? Verimlilik demişsiniz. Olay verimlilik değil o "7700$" hesabının sonucudur. Dünya'daki kaynakların az olmasının doğurduğu bir sonuç bu. Amerikalı herhalde tüketecek, kazanıyor çünküde ondan. Sizde kazansaydınız sizde tüketirdiniz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fleetwood1991 -- 24 Aralık 2008; 16:23:33 >
  • hayır maalesef bu görüşe katılmıyorum teknoloji tüketim çılgınlığının ne nedenidir ne de bir sonucudur.Ayrı bir tartışma konusu olacak kadar derin bir mevzu.

    kural bozulmuştur sahip olduğunuz kadar tüketmeyi uyguladığınız sürece kaynaklar israf edilmemiş olur. Benim param var ben kuralı koyarım gerisi umarumda değil diyerek dünya düzenini uzun süre götürmek mümkün değildir.Parabir aracıdır ve karşılığının kaynak olarak olması durumunda bir convertible anlamı olacaktır.Parssı olan herşeye sahip olmalıdır gibi bir görüş sadece bir yaşam şekli olabilir ama hem kendisi hem çevresi ve dünya için yapması gerekenler daha öncelikli olmalıdır.

    Olayı daha somutlaştırayım. Ekonomikolarak çok güçlü olabilirsiniz ama enerjiyi bedava dağıtmak bir sorumluluk getirecektir çünkü bunun için kaynak tüketeceksiniz ve bunun sonucunda dünya ve çevre açısından geri dönülmez noktalara gitmek söz konusudur, böylece sisizn vermiş olduğunuz bedava hizmet bir başka ülkenin kaynaklarının sömürülmesine veya bundna mahrum kalmasına neden olması büyük bir ihtimaldir.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Marjinal_t%C3%BCketim_e%C4%9Filimi



    her parası olan parasını son kuruşuna kadar harcasa dünya ne kadar çekilmez bir yer olur düşünün, kaynaklar anında biter ve artık bir sürdürebilinir bir gelecek olmaz.

    unutmayalım ki paranın değeri relatif ve değişkendir yani aslında teknoloji açısından subjektiftir. matemetiksel olarak ispatlanamaz veriler kullanılarak arz talep dengesi gibi değişik konuların belirlemesine neden olmaktadır.Ancak verimlilik ispatlanabilir bir teori ve matematiksel bir denklem ve fiziksel olarak teorinin ölçülebileceği bir hesaplama ile ispatlanabilr ve daha iyisi yapılabilmesi için teknolojiden yararlanılır tabi ki bunun için kaynak kullnılır ve bu da paradır. İşte sorun bu paranın karşılığındadırç.eğer petrol gibi tüketilen bir şee bağımlı olursanız işler karışır ama altın gibi rezervi ve piyasada bunu elinde bulunduran ülkelerin ölçüsü olarak kullırsanız daha realistik olacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 24 Aralık 2008; 17:22:34 >




  • dünay petrol kaynakları için güzel bir site var buraya koyuyorum farklı araştırma yapmak isteyenler ülkeler veya petrol bbölgeleri oil &gaz açısından kaynakları görecektir.

    http://certmapper.cr.usgs.gov/rooms/we/index.jsp

    ayrıca bir slide koyacağım hızlıca birşeyler öğrenmek isteyenler için
    http://pubs.usgs.gov/of/1999/ofr-99-0050/OF99-50Z/




  • quote:

    Orjinalden alıntı: newmonarch

    Tüketim çılgınlığı olmasa bu kadar gelişemezdi ama teknoloji, bu neden atlanıyor? Verimlilik demişsiniz. Olay verimlilik değil o "7700$" hesabının sonucudur. Dünya'daki kaynakların az olmasının doğurduğu bir sonuç bu. Amerikalı herhalde tüketecek, kazanıyor çünküde ondan. Sizde kazansaydınız sizde tüketirdiniz...


    Malının belli miktarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, rantçılık yapmamak, emeğinin karşılığını almak ve harcamak, hırsızlık yapmamak...

    Bunların uygulandığı topluluk;

    Sosyalist bir topluluk mudur ?

    Şer'i topluluk mudur ?

    Eşitlik ve adalet aynı şeyleri mi ifade eder ?

    İnsanlar eşit mi olmalıdır ?

    Zengin, fakir kavramını ortadan tamamen kaldırmak mı gerekir ?

    Bunlara ait fikir beyan ederken, fikirlerimizin kaynağını ne oluşturur ?

    Çok tüketenler her zaman çok kazananlar mıdır ?

    Peki kredi kartı mağduru olan kimlerdir ?

    vs.

    Biraz beyin jimnastiği yapalım.

    Selamlar




  • quote:

    Dünyanın toplam parası hiç bir zaman değişmedi çünkü;

    54,347,038 Milyon Dolar. Yani 54.000 milyar dolar. 1000 milyar=1 trilyon dolar. 54 trilyon dolar.


    Burada sanırım bir bilgi hatası var.. Dünyanın parası değişti.. Arttı.. 1946'da İngiltere-Fransa-ABD arasında gerçekleşen Bretton Woods Konferansı sonrasında dünya dolaşımındaki rezerv para dolar seçildi ve altına bağlandı..

    1971 de bu sistem ABDnin vietnama girmesi ile yıkıldı.. Neden yıkıldı, yıkılırken ne oldu araştırırsanız altından pis kokular çıkar..

    quote:

    ama altın gibi rezervi ve piyasada bunu elinde bulunduran ülkelerin ölçüsü olarak kullırsanız daha realistik olacaktır.


    Vezir bey de ifade etmiş ama bu sistemi yıktılar.. Önümüzdeki dönem yeni rezerv paranın tekrar sabit bir kaynağa bağlandığı dönem olucaktır tahmin ediyorum..

    quote:


    Bu söze katılmam mümkün değil. Tüketim bir seçimdir ne kadar mecbur olduüunuzu hissetseniz bile bir seçimin sonucudur.İnsanların çok büyük bir yüzdesi refah için gerekli parayı ve gücü ele geçirdiğinde bunu tüketim için harcamaktadır ve çok normla olarak görülmektedir.Hatta çok zengin kişilerin neden çalıştığı hep tartışılır ''zenginin malı züğürtün çenesini yorar''
    tüketim eğer normal olarak algılanır ve insanlar daha fazla zenginleşmek için çabalamaya başlarlarsa emperyalizmin çarklarının bir parçası olarak yerlerini alırlar. Artık olnlar tükeminin bir ferdidir.Peki ne kadar tüketeceğiz en kritik soru ve cevabı da çok basit değildir.

    Tüketim derken tabii ki aşırısından bahsetmekteyiz. Evinizde tüplü çalışır bir televizyon varken bilmem kaç ektanLCD televizyon almayı hedef koymak ve bunun için fazladan çalışmak tüketim kelimesine iyi bir örnektir.

    Çalışır durumdda ve işinizi gören bir araç varken 8 silindirli bir aracı almayı hedef koymak yine tüketimiçin geçerli bir davranış biçimidir.Zenginlik veya refahı kim istemez ancak bedelini de öderken sızlanmamak gerekir , ağustos böceği hikayesindeki gibi bir fıkra dünanın durumunu çok güzel bir şekilde anlatmaktadır.

    Mesele kişilerin davranışlarına bağlı gibi görünmesede aslında bir ülkenin politikaları ve dünyayı şekillendirme sözde önderliği geçerli olduğunda ABDde olduğu gibi tüm bireyler aşırı tüketmenin normal olduğunu sanmaktadırlar. Bir aileye her kişiye bir araba ya ne gerek var düşüncesinden yola çıkarsak , tüm ekonomi sadece tüketimin boyunduruğu altına girmekte ve ülkenin refahı diye dünyanın kıt kaynakları sömürüsüne neden olunmaktadır.Bunu bir matah şey gibi lanse ederek milyarlık çin i bile kendilerine benzetmeye çalışarak feodal yapısı dahi ltüm dengeleri bozuan acaba hangi ülkelerdir.Adamlar bisiklet gibi çevrecibir araç ile işe giderken birden araba satışlarıyla önce refahları artırılmış sonra bunu almak isteyenlerin tüm birikimleri kanalize edilmiş sonra tüm yolları 6 şeritli ana yolları bile dolmuş, ama bu bir zorunluluk olarak alıgılanacakmış , mış ta mış diyebiliyor herkesin elini vicdanına koyup çıkacak yeni dünya savaşında biriktirdiğini sandıkları şeylerin bir günde nasıl yok olacağı günleri görmemesini diliyorum. Tek bir 1 tonluk bomba mahallenize düşerse ne son model araba kalır ne ev kalır ne de evlatlarınızın geleceği.Bu konuyu hep beraber bir daha düşünelim çünkü geri dönüşü yoktur.Para kazanılailir ekonomiler canlanabilir ama zaman geriye döndürülemez.En azından bugunki paralel dünyamızda böyle.



    Vezir beyin önünde saygıyla eğiliyorum.. Mükemmel özetlemiş.. Aslında bu felsefenin kökeni araştırılsa kaynağının nereden geldiğini nasıl oluştuğu sorusuna cevap verilebilir.. Bu felsefe diğer oluşumlarla diyalektik ve çoklu bağlantılı ilişkilere girer ve kartopu gibi büyümektedir.. Çünkü kaynak bol olduğu sürece piramidin en altındaki de kazanmaktadır, ortasındaki de kazanmaktadır, en üstündeki de kazanmaktadır.. Sonuçta herkes kazandığı için bir sorun teşkil etmez.. Fakat kaynaklar azalmaya başlarsa eğer.. Orada duralım.. Vezir bey 1 tonluk bomba diye bahsetmiş.. Ben konuşmayayım.. Amerikan Hazine Bakanı Paulson cevap versin..

    quote:

    Bakalim ne demis Bay Paulson ?

    http://www.foreignaffairs.org/20080901faessay87504/henry-m-paulson-jr/a-strategic-economic-engagement.html

    Alıntı:
    There simply are not enough energy resources to allow the world's entire population, or even the third of it represented by the Chinese, to lead the resource-intensive lifestyle that Americans currently enjoy.

    Tercumesi : Pirinc yemeye ve bisiklete talim ettikleri müddetce bir sorun olmaz,ama Amerikalilar,Avrupalilar gibi yasamak isterlerse o zaman da Paulson'dan daha az nazikçe konuşanlarla muhatap olurlar.


    Buradaki daha az nazikçe tabirini vezir bey ifade etmiş yukarıda..

    Ben dünyanın bu bol enerji döneminde neden böyle tüketen ve aşırılaşan bir sisteme dönüştüğünü merak ederim.. Tabi felsefenin kaynağı araştırılırsa bu sorunun cevabı da bulunabilir.. Böyle olması gerektiği için böyle olmuştur belki de..

    Vezir Bey ülkelerin ''oilstock'' kayıtlarında ''keşfedilmemiş tahmini rezervler'' eklenmekte midir? Ben sürekli böyle ibareler görüyorum..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hazardousmen -- 25 Aralık 2008; 1:11:48 >




  • quote:

    Vezir Bey ülkelerin ''oilstock'' kayıtlarında ''keşfedilmemiş tahmini rezervler'' eklenmekte midir? Ben sürekli böyle ibareler görüyorum..


    mutlaka ekleniyor ama yine tahmin üsütnden gidiliyor diye biliyorum

    http://pubs.usgs.gov/of/1999/ofr-99-0050/OF99-50Z/

    slide 89 ve 101 bakınız.


    quote:

    1971 de bu sistem ABDnin vietnama girmesi ile yıkıldı.. Neden yıkıldı, yıkılırken ne oldu araştırırsanız altından pis kokular çıkar..


    bütün mesele buradadır.Dünya 21 yüzyıl için yeni bir tükenmeyecek kaynak ve paranın karşılığını bulmalı.Yoksa abd merkez bankası sıkıştığında bugun olduğu gibi piyasaya dolar basmaya devam eder. Ülkesindeki krizi para basarak giderebilir ama dünya daha büyük bir kaosa girer bunun farkındalar.
    Şöyle düşünürsek olayın temelini bilmyenler tam olarak anlayabilecektir.Şimdi ülkemizde kriz var insanların hem işe dolayısı ile paraya ihtiyacı var değil mi? Merkez başkanının yetkisi para basmak ama onu da sınırlayan bir sürü ekonomik dengeler var ama dışarıda halk ayaklanmış ve kaos hakimse, kim takacak ekonomiyi abd yi d,yerek BASIN emrini verebilrsiniz.Matbaalar da gece gündüz para bassın. Ne olur , bir gecede aranan para bulunur ve halk evlerinedöner değil mi? ceplerinde gıcır TL ile hükemet bu işi kıvırmış gibi görünür.Ama içeride kavgalar devam eder, hatta istifaya kadar gidebilecek dengeler altüst olur ,peki neden.

    çünkü basılan paranın karşılığında kasanızda dolar yoktur ve paraız değer bakıma devalüe olur.Yani değer kaybeder.

    şimdi madalyonu çevirelim ve tarafları ve ülkeyi değiştirelim. Yine merkez bankası ve ama bu sefer amerikadayız .Yine benzer olaylar oluyor ve sanayi amerikan otomativ piyasası sıcak para ihtiyacı var borçlarını ödeyecekler , ne yapıyorlar hükümete milyon dolar kazanan CEO kısaltmalı adamlarını yolluyorlar.Bakıyorsunuz bir sabah 20 gün sonra görevini bırakacak ördek lakaplı bir başkan çıkıyor şu kadar bu sektöre destek vereceğiz diyebiliyor. Ve biz bunun bizi ilgilendirmeyeceğini düşünüp , sizi gidi geberxx dexx herifler diyoruz içimizden.
    Peki ne olucak daha detaylı bakalım. Bir akşam başkaın emri ile abd matbaası başlayacak milyar dolar basmaya (milyon değil !) ama karşılığı var mı (hayır, olsa ekonomileri artı değer üretirdi) ,peki karşılığında ülkelerinde petrol veya altın olarak ek bir kaynak mı bulunmuş ki on veya yüz milyarlarca doları bir kaç gecede veya haftada bassınlar.Cevap hayırdır. ellerindeki yeni rezerv kaynaklarını baz alıp para basmıyorlar ne yapıyorlar dünyanın yeni bulunacak tahmini rezervlerini kaale alıyorlar ve buna göre mi basıyorlar.Cevap hayır .Çünkü bu kadar para basılacak yeni rezerv yok ki hadi oldu diyelim.Bunların sahibi siz misiniz ki para basıyorsunuz .Bu ülkelerin devlet başkanı yok mudur , oo ülkenin para birimi yok mudur .evet işte burada durup bir daha düşünelim çünkü filmin koptuğu noktadır.

    ABD ekonomisi bilmem gröndland da bulunan kaynağın parasını peşinen fazla fazla piyasaya sürebiliyor ne de olsa bu petrol çıkarılacak ve dolar la satılacak değil mi? cevap evet .Çünkü yenidünya düzenii buna göre kurmuşlar ve çıacak ve satılacak petrol dolar ile satılıyor. Peki basılan bol dolarların karşılığı olarak bu kadar petrol yoksa ne yapılması ekonomik dengelere uygundur.

    Cevabı veriyorum iyi kulak verin,

    Petrolün satış rakkımını artırmak.Evet bir daha okuyalım. Petrolün varil fiyatını artırmak .İşte geçen yıl ve öncesinde yavaş yavaş fiyatların artmasının kök nedni budur .Çünkü zaten piyasada birikmiş çok büyük bir açık vardı bunu kontrol edebiliyorlardı ama petrol bir snede 140 dolara çıkınca herşey altüst oldu film koptu diye yorum yapıyorum.Farklı yaklaşım getirenler olabilir ama yine tartışmalar dönüp dolanıp 1980 den sonra basılan paraların toplamının dengesinde yatıyor özellikle 1995 ve büyük bir yüzde ile 2000 sonrası.Çin ve görece az olan ekonomileri canlardırmakla dengeler altüst oldu çünkü olay abd nin dolar konrrolünü kaybatmasine neden oldu.

    yine geri sararak bugunlerde basılan milyar dolarların ekibetine gelelim. paranın karşılığı kaynak olmadığına göre bu nun anlamı abd parasının değer yitirmesi olarak yansıması lazım. Bu kendileri için iyi olabilir çünkü ekonomiyi canlandıracak bir itici güçtür. Ama dünay için iyi değildir , bunun karşılığı olarak ithalat ucuzlayacak ve bizim açımızdan kötü yönde denge bozulacaktır. Paramız daha değerli görünecek ve sayın newmonarch arkadaşımızın dediği sanaldolar gelir artışı olarak rakkamsal değerler göreceğiz.Aslında alım gücü olarak daha fakir bir ülke olacağız ekonomimiz çökecek veya dağılacak ithalat artacak ama paramız değer kazanacak böyle tersinir bir etkinin çalışmayacağını bu hükümet iyi anlayamadı 5 sendir aynı dümen ile devam etmeye çalışıyor ama artık sıcak para yok. durum çok kötü ve sonrasını yazmak bile istemiyorum. belki karadenizden petrol fışkırır diye temennide bulanayım.




  • quote:

    Malının belli miktarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, rantçılık yapmamak, emeğinin karşılığını almak ve harcamak, hırsızlık yapmamak...


    bugunkü dünyamızda bütün bunlar ancak içimizde veya hayalimizde kaldı gibime geliyor .Hepsi sadece dini kitaplarda yazan bir hedef olarak görünüyor yani temenni
  • Geçen gün Prof.Doğan Aydal'ın Petrolsüz Dünya kitabını okudum. Kendisi başbakana danışmanlık da yapmış, çok gezmiş, çok görmüş bir madenci. Bu konuda derli toplu tek Türkçe kaynak. Kitap çok kısa ve herkesin anlayacağı şekilde yazılmış. Kısa sürede okursunuz. Sonra her şey biraz daha berraklaşır, bu başlığa gelirsiniz, tartışmaya level atlamış olarak devam ederiz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nlty2000 -- 25 Aralık 2008; 17:07:25 >
  • quote:

    Malının belli miktarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, rantçılık yapmamak, emeğinin karşılığını almak ve harcamak, hırsızlık yapmamak...

    Bunların konuyla ilgisini anlayamadım. Dünyanın yer üstü ve yer altı kaynaklarını geri dönüşsüz bir biçimde harcadıktan sonra istediğiniz kadar ahlaklı olun, çöküşü engelleyemezsiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nlty2000 -- 25 Aralık 2008; 17:11:02 >
  • Bence nükleer santraller ciddi oranda artmalı ve otomobiller tamamen elektrikli olanlarına dönüşmeli...Elektrik satmalı yani benzin istasyonu, ve eğer parada bu kaynağa endekslenirse problem çözülür (dü) ama elektriği depo etmek sorun. Hidrojen ise süper bir şey, bu olabilir ama güvenliği arttırmalılar...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: nlty2000

    quote:

    Malının belli miktarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, rantçılık yapmamak, emeğinin karşılığını almak ve harcamak, hırsızlık yapmamak...

    Bunların konuyla ilgisini anlayamadım. Dünyanın yer üstü ve yer altı kaynaklarını geri dönüşsüz bir biçimde harcadıktan sonra istediğiniz kadar ahlaklı olun, çöküşü engelleyemezsiniz.



    Roma, Pompei gibi kentler yıkıldığında insanlar yokluk içinde değillerdi.

    Aksine yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarındaydı.

    Çöküşün sebebi ekonomik olmayacak.

    Hiç beklemediğiniz bir anda olacak.

    Siz şu anda Dünyada kriz mi var zannediyorsunuz ?

    Su kaynakları tükensin de o zaman görün gümbürtüyü.

    O bile çöküşün asıl sebebi değil.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vezir

    quote:

    Malının belli miktarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, rantçılık yapmamak, emeğinin karşılığını almak ve harcamak, hırsızlık yapmamak...


    bugunkü dünyamızda bütün bunlar ancak içimizde veya hayalimizde kaldı gibime geliyor .Hepsi sadece dini kitaplarda yazan bir hedef olarak görünüyor yani temenni


    Hayal mi?

    O halde çoktan çöktük.

    Bir para harcanıyorsa vardır.

    Var olan para bir şeylerin karşılığında vardır.

    Henüz varolmayan şeylerin karşılığı çoktan alınmış ve harcanmışsa onun adı borçtur.

    Borçlar ödenmeden yenileri alındıysa, bu zincir bir yerde kopacaktır.

    Olayın petrolle direkt ilgisi yok.

    Petrol biterse en fazla arabaya binmeyiz, daha az elektrik kullanırız, köylerde yaşar tarımla uğraşırız olur biter.

    Gerçi ben zannetmiyorum.

    Alternatif enerji kaynakları gelecek.

    Özellikle nükleer enerji kullanımının daha serbest hale gelmesi için petrol bitiyor yaygarası daha da artacak gibi.

    Kim bilir ?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vezir


    Cevabı veriyorum iyi kulak verin,

    Petrolün satış rakkımını artırmak.Evet bir daha okuyalım. Petrolün varil fiyatını artırmak .İşte geçen yıl ve öncesinde yavaş yavaş fiyatların artmasının kök nedni budur .Çünkü zaten piyasada birikmiş çok büyük bir açık vardı bunu kontrol edebiliyorlardı ama petrol bir snede 140 dolara çıkınca herşey altüst oldu film koptu diye yorum yapıyorum.Farklı yaklaşım getirenler olabilir ama yine tartışmalar dönüp dolanıp 1980 den sonra basılan paraların toplamının dengesinde yatıyor özellikle 1995 ve büyük bir yüzde ile 2000 sonrası.Çin ve görece az olan ekonomileri canlardırmakla dengeler altüst oldu çünkü olay abd nin dolar konrrolünü kaybatmasine neden oldu.

    yine geri sararak bugunlerde basılan milyar dolarların ekibetine gelelim. paranın karşılığı kaynak olmadığına göre bu nun anlamı abd parasının değer yitirmesi olarak yansıması lazım. Bu kendileri için iyi olabilir çünkü ekonomiyi canlandıracak bir itici güçtür. Ama dünay için iyi değildir , bunun karşılığı olarak ithalat ucuzlayacak ve bizim açımızdan kötü yönde denge bozulacaktır. Paramız daha değerli görünecek ve sayın newmonarch arkadaşımızın dediği sanaldolar gelir artışı olarak rakkamsal değerler göreceğiz.Aslında alım gücü olarak daha fakir bir ülke olacağız ekonomimiz çökecek veya dağılacak ithalat artacak ama paramız değer kazanacak böyle tersinir bir etkinin çalışmayacağını bu hükümet iyi anlayamadı 5 sendir aynı dümen ile devam etmeye çalışıyor ama artık sıcak para yok. durum çok kötü ve sonrasını yazmak bile istemiyorum. belki karadenizden petrol fışkırır diye temennide bulanayım.



    Yakın gelecekte Dünyadaki krizin derinleşeceğini zannetmiyorum.

    ABD dolar kontrolünü hiç kaybetmedi.

    Daha doğrusu ABD nin ekonomisini de, Dünya ekonomisini kontrol eden aktörler kontrol altında tutuyorlar.

    Tüm Dünyayı gerçek bir savaşın içine sokmak için, bilinçli olarak para kaynaklarını istedikleri gibi kullanıyorlar.

    Başarılı olacaklar mı?

    Ne yazık ki evet.

    Ancak Finansal sistemi yıkacak biri, tüm dengeleri değiştirecek.

    Kim ?

    Ben de bilmiyorum.

    Ne zaman savaş çıkacak ?

    Bilmiyorum.

    Ancak çok uzak görünmüyor.

    İsrail - İran dengesine dikkat.

    Olay petrol yüzünden patlak vermeyecek.

    Hiç bir şey göründüğü gibi değil.

    Gözleriniz açıkken, olayları net analiz edemeyeceksiniz.

    İyi / kötü, doğru / yanlış karışacak.

    Hazırlıklı olun.




  • quote:

    Borçlar ödenmeden yenileri alındıysa, bu zincir bir yerde kopacaktır.

    Olayın petrolle direkt ilgisi yok.

    Petrol biterse en fazla arabaya binmeyiz, daha az elektrik kullanırız, köylerde yaşar tarımla uğraşırız olur biter.

    Gerçi ben zannetmiyorum.

    Alternatif enerji kaynakları gelecek.

    Özellikle nükleer enerji kullanımının daha serbest hale gelmesi için petrol bitiyor yaygarası daha da artacak gibi.

    Kim bilir ?


    zincir zaten koptu şimdi onarlmaya çalışılıyor ama bu sefer de eldeki parayı sdeğil matbaada bastıkları parayı piyasaya sürüyorlar .
    Alternatif enerjiin geleceğini zaten ben de söylüyorum bu kaçınılmaz.Dünyanın bunu aşacak gücü var yeter ki petrol ve dolar dengesi değiştirilsin .Bütün mesele burada . Tükenmeyecek altın gibi veya belirli bir para harcanarak üretilecek hidrojen gibi kaynaklar baz alınabilir.Tartışarak en doğrusunu bulmalılar. Yani çalışan ve üreten için baz alaınacak bir maktu para değeri olması lazım.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ogün®


    quote:

    Orjinalden alıntı: vezir


    Cevabı veriyorum iyi kulak verin,

    Petrolün satış rakkımını artırmak.Evet bir daha okuyalım. Petrolün varil fiyatını artırmak .İşte geçen yıl ve öncesinde yavaş yavaş fiyatların artmasının kök nedni budur .Çünkü zaten piyasada birikmiş çok büyük bir açık vardı bunu kontrol edebiliyorlardı ama petrol bir snede 140 dolara çıkınca herşey altüst oldu film koptu diye yorum yapıyorum.Farklı yaklaşım getirenler olabilir ama yine tartışmalar dönüp dolanıp 1980 den sonra basılan paraların toplamının dengesinde yatıyor özellikle 1995 ve büyük bir yüzde ile 2000 sonrası.Çin ve görece az olan ekonomileri canlardırmakla dengeler altüst oldu çünkü olay abd nin dolar konrrolünü kaybatmasine neden oldu.

    yine geri sararak bugunlerde basılan milyar dolarların ekibetine gelelim. paranın karşılığı kaynak olmadığına göre bu nun anlamı abd parasının değer yitirmesi olarak yansıması lazım. Bu kendileri için iyi olabilir çünkü ekonomiyi canlandıracak bir itici güçtür. Ama dünay için iyi değildir , bunun karşılığı olarak ithalat ucuzlayacak ve bizim açımızdan kötü yönde denge bozulacaktır. Paramız daha değerli görünecek ve sayın newmonarch arkadaşımızın dediği sanaldolar gelir artışı olarak rakkamsal değerler göreceğiz.Aslında alım gücü olarak daha fakir bir ülke olacağız ekonomimiz çökecek veya dağılacak ithalat artacak ama paramız değer kazanacak böyle tersinir bir etkinin çalışmayacağını bu hükümet iyi anlayamadı 5 sendir aynı dümen ile devam etmeye çalışıyor ama artık sıcak para yok. durum çok kötü ve sonrasını yazmak bile istemiyorum. belki karadenizden petrol fışkırır diye temennide bulanayım.



    Yakın gelecekte Dünyadaki krizin derinleşeceğini zannetmiyorum.

    ABD dolar kontrolünü hiç kaybetmedi.

    Daha doğrusu ABD nin ekonomisini de, Dünya ekonomisini kontrol eden aktörler kontrol altında tutuyorlar.

    Tüm Dünyayı gerçek bir savaşın içine sokmak için, bilinçli olarak para kaynaklarını istedikleri gibi kullanıyorlar.

    Başarılı olacaklar mı?

    Ne yazık ki evet.

    Ancak Finansal sistemi yıkacak biri, tüm dengeleri değiştirecek.

    Kim ?

    Ben de bilmiyorum.

    Ne zaman savaş çıkacak ?

    Bilmiyorum.

    Ancak çok uzak görünmüyor.

    İsrail - İran dengesine dikkat.

    Olay petrol yüzünden patlak vermeyecek.

    Hiç bir şey göründüğü gibi değil.

    Gözleriniz açıkken, olayları net analiz edemeyeceksiniz.

    İyi / kötü, doğru / yanlış karışacak.

    Hazırlıklı olun.


    savaş ekonomik dengelerin kopması yüzünden çıkacak , ahlaki değerler yüzünden değil. Bugune kadar yakı tarihimizde hep byle olmuştur. Kaynakları kullanmak isteyen güçlü ülkleler daha zayıf veya zayıf gördükleri ülkeleri sömürmek için yapmışlardır Eskiden direk yapıyorladı şimdilerde ise dolaylı olarak yapıyorlar.

    savaş olacağı aşagı yukarı kesindir taraflar da bellidir. Bunu uzun zaman önce birçok kehanet ve bildiren kişilerden anlamak mümkün. Savaş 2 ülke veya blok arasında değil doğu ile batı arasında olacaktır ve medeniyetler çatışması adını alacaktır.Maalesef Türkiye'de olayların içinde yer alacaktır. İlk havalanacak füzelerin 48 enlemden hareket edeceği uçuk bir tahmin olarak bahsedilmekte. Ne kadar uçuk veya gerçek göreceğiz.




  • Bu başlıkta doğadan, fizikten, kimyadan, biyolojiden bahsediliyor. Metafizik tartışmak isteyenler yanlış başlıkta.

    Tekrar söylüyorum antitezlerinizi sunarken bir dayanağınız olsun. Yukarıda verdiğim kitaptan başlayabilirsiniz. Para ve ekonomi konularını da okuyunuz, bugüne kadar hemen her şeyi yanlış bildiğinizi anlayacaksınız. Ekonomi, akademik seviyede bile gerçeklerden kopuk, yanlış bir şekilde öğretiliyor, hatırlatırım. Para ve ekonomi konularında Wikipedia'dan başlayabilirsiniz, bilahare kaynak isteyene seve seve yardımcı olurum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nlty2000 -- 26 Aralık 2008; 13:38:59 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vezir


    savaş ekonomik dengelerin kopması yüzünden çıkacak , ahlaki değerler yüzünden değil. Bugune kadar yakı tarihimizde hep byle olmuştur. Kaynakları kullanmak isteyen güçlü ülkleler daha zayıf veya zayıf gördükleri ülkeleri sömürmek için yapmışlardır Eskiden direk yapıyorladı şimdilerde ise dolaylı olarak yapıyorlar.

    savaş olacağı aşagı yukarı kesindir taraflar da bellidir. Bunu uzun zaman önce birçok kehanet ve bildiren kişilerden anlamak mümkün. Savaş 2 ülke veya blok arasında değil doğu ile batı arasında olacaktır ve medeniyetler çatışması adını alacaktır.Maalesef Türkiye'de olayların içinde yer alacaktır. İlk havalanacak füzelerin 48 enlemden hareket edeceği uçuk bir tahmin olarak bahsedilmekte. Ne kadar uçuk veya gerçek göreceğiz.


    Eğer bu tez doğru olsa idi, aç olan ülkelerin savaşa çıkması daha mantıklı olmaz mıydı ?

    Amerika ne kadar zor durumdaydı ki, yıllardır oraya buraya saldırıyor.

    Hiç bir savaş ekonomik nedenlerle çıkmamış, ahlaki nedenlerle çıkmıştır.

    Açlık değil, "gözü aç"lıkla ilgilidir savaşların sebepleri.

    Her zaman da böyle olmuştur.

    Zaten Dünya kaynaklarının % 80 ini sömüren, elinde tutan, kullanan devletler değil mi hala oraya buraya saldıran ?

    Doğu - Batı savaşı değil, Doğru - Yanlış savaşı olacak çıkacak savaş.


    quote:

    Orjinalden alıntı: nlty2000

    Bu başlıkta doğadan, fizikten, kimyadan, biyolojiden bahsediliyor. Metafizik tartışmak isteyenler yanlış başlıkta.

    Tekrar söylüyorum antitezlerinizi sunarken bir dayanağınız olsun. Yukarıda verdiğim kitaptan başlayabilirsiniz. Para ve ekonomi konularını da okuyunuz, bugüne kadar hemen her şeyi yanlış bildiğinizi anlayacaksınız. Ekonomi, akademik seviyede bile gerçeklerden kopuk, yanlış bir şekilde öğretiliyor, hatırlatırım. Para ve ekonomi konularında Wikipedia'dan başlayabilirsiniz, bilahare kaynak isteyene seve seve yardımcı olurum.


    Metafizik mi ?

    İşte bahsettiğim durum aynen budur.

    İnsanlar karşılarında onları bekleyen tehlikeye gülüp geçiyorlar.

    Tam da bu durumdayken felakete uğramıştır geçmişteki topluluklar.

    Allah sonumuzu hayır etsin.

    Ekonomi konusunda wikipediadan mı başlayalım ?

    Tezlerimi hangi duruma, bilgiye dayandırdığımı da söyleyeyim;

    " Tarih tekerrürden ibarettir."

    Bu arada fizikten, kimyadan nerede bahsedildi ? Atladım herhalde.

    Acizane bir şeyler söyleseydim ben de.

    Tartışmada karşınızdakini küçümserken dikkat edin; "Ummadık taş baş yarar."

    Selamlar.




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.