Elektrikli aracını evden şarj edenlere kötü haber: 5 bin kWh limiti geliyor (13. sayfa)

Benden önce ev tadilat görmüş. Emlakçı da ağzını yüzünü hafif toplamış; ama tam bir şerro. Tipik emlakçı. Böyle olduğunu bile bile aldım. O kazıkladığını sanıyor. Kazığın hasını ben attım haberi yok. Neyse, ömrüm boyunca merkezi ısıtmalı evde yaşadım (kombi mallıktır). Bu ev ise kombili. Dolayısı ile tadilat meselesinde tek anlamadığım iş kombi idi. Baktım tesisat yeni. İyi dedim. Para da azdı. Dokunmadım. Yurdum tesisatçıları sağolsun, kazancı da olduk. Çok şey öğrendim.

Yapan mallar şerro gibi yapmış kalorifer borularını... Sabrınız varsa okuyun: Kombiden çıkıyor aşağı iniyor (1 dirsek), 30cm gidip sola dönüyor (1 dirsek), apartman merdiven boşluğuna çıkıyor. Orada pencereler açılsın diye aşağı iniyor (1 dirsek), düz karşıya gidiyor (1 dirsek), yukarı çıkıyor (1 dirsek), tekrar dairenin içine giriyor (1 dirsek). İlk oda radyatörü. Sonra 3 dirsek daha, banyo radyatörü. Hemen arkasında ikinci oda radyatörü. iki dirsek daha, ebeveyn banyosu radyatörü. 2 dirsek daha ebeveyn odasının ilk radyatörü. 1 dirsek daha ikinci radyatörü. bir dirsek daha çalışma odası. Sonra küçük oda, sonra misafir tuvaleti.

İkinci bir hat da, kombiden çıkıyor, dirsekler yapa yapa tüm salonu geziyor. Orada da toplam 6 radyatör.

Anlattığım tüm bu dirseklerin bir de geri dönüş hattı var. Yani iki ile çarpın.

240m2 evi iki ana hatla halletmişler. Biri sadece mutfak ve salonu geziyor. Biri evin kalanını (5 oda, 2 banyo, 1 wc) geziyor.

Hali ile bir denge kabı ve ek pompa takmak zorunda kaldım.  Yazları 800TL, kışları 1200TL elektrik yakıyorum. Kombi + pompa 400TL. Şaka değil.

------------------------------

Normal bir eve göre tek ekstram bu kombi pompası ve 7/24 çalışan bir server. Klima falan yok. Ama parça parça toplamda en az 3 klima takacağım gelecekte. Önce çatıya en az 5kw'lık, tercihen 6kw'lık bir güneş paneli takalım. Sonra yaz kış net 0TL fatura ile takılacağım. Klimaya rağmen. Niyetim kışın 0 fazla verip, klimayla destek atmak. Doğalgaz faturam 5000TL geldi daha yeni.  

------------------------------

Evin laminant zemininden tiksiniyorum. Über dandik. İlk param olduğunda düzgün birşey ile değiştireceğim. Bende mal ziyanı olmuyor. Bundan çıkanı ofise takarım.  Neyse, Çok sıkı para tutar bu iş. O iş yapılırken tüm kalorifer borularını zeminden kılavuzlu boru çekerek değiştireceğim. O gün gelene kadar normal şartlarda iki katlı villaya yetmesi gereken pompama mahkumum.  

------------------------------

Bazen elektriği, evi dangalağın teki renove ettiği için harcıyoruz. Aklınızda olsun.

Ama bana fark etmez dediğim gibi. İlk fırsatta paneli çakarım. Sonra tükemimim de iki katına çıkacak kabaca.

Resmi gazetede aylık 417kw demiyor. Yıllık 5000kw diyor. Bu durumda ben şöyle anlıyorum: Ocak ayında 600kw harcadım. Kaldı 4400kw ucuz elektrik hakkım. Böyle böyle her ay düşecek. Ekim ayında sıkıyorum 320kw harcamışım. Toplamda da 5050kw oldum. Ekim ayında 270kw'yı normal fiyattan, 50kw'lık kısmı haşırt fiyattan ödeyeceğim. Kasım, aralık ayları da haşırt fiyattan girecek.

Ben böyle anlıyorum. Yasayı "yıllık 5000kw" diye çıkarıp, sonra uygulamada kafana göre bunu 12'ye bölüp, "aylık 417kw yapar" diyemezsin gibi geliyor bana.

Eğer öyle ise yazlıklar yırttı. Yılın üç ayı aban. Kalanında ev boş.  

---------------------------

Ben kendi yazlığımda da, annemin yazlığında da, Ankara'daki evimde de güneş paneline giriyorum. Ankara'daki evim trifaze ama eski. Sanıyorum zorlasam anlık 3kw olan sözleşme gücümü 6kw'ya çıkarırlar. Akmasa da damlar. Hesabıma göre çatının güneş açısından verimli yüzünü daire sayısına bölünce bana 26 metrekare alan düşüyor. O da zorlasam 8kw sistem kurmaya müsait. Umuyorum sözleşme gücüm 8kw olabiliyordur. Öyle olursa doğalgaz yerine de elektrik yakarım biraz (klima).

Kendi yazlığımda iş daha tırışka; ama bana yeter. Orada hat monofaze. 5kw üstünü asla vermezler. Trifaze'ye geçmem 80.000TL tutar. Değmez (panoya 60 metre mesafedeyim). 5kw panel taksak, gittiğimde beni besler. Ben yokken de sitenin aidatını + yılda 10k cep harçlığı çıkarır. O ev zaten her yıl 10k yer. Temiz. Beleşe ev olur.  

Annemin yazlığı facia. Evde toplam 108.000BTU klima var.  Kutup ayısı abim de 18 derecede takılıyor.  Ağustos ayında 5500TL fatura geldi abi. Öyle bir manyak. Neyse, oraya en az 8kw panel lazım. Umarım verirler. 8kw da yetmiyor da, ocak şubat mart aylarında para alacaksın. Temmuz, ağustos, eylül'de vereceksin. Yıl toplamı sıfıra gelecek. Veriyorlarsa 10kw da alırım. Ne verirlerse alırım.  

Toplamda 20-23kw panel alacağım üç ev için. Zaten niyetliydim. Bu yasa beni tetikledi.

---------------------------

https://re.jrc.ec.europa.eu/pvg_tools/en/?utm_campaign=DonanimHaber&utm_medium=referral&utm_source=DonanimHaber

Bu linki size de yollamış olayım. Dünya güneş haritası.

iste tekrar gordugume cok sevindigim bir kisi daha 😀😀😀

Aslında Ankara için niyetim şu:

Bu evde birinci kattayım (Türk tipi bina, birinci kat çıkması var). Üst katım boş. Alt katımın yarısı ofis, yarısı bir ev. Binada yalıtım yok. Bir süre daha da olmayacak. Benim evim içten yalıtımlı. Ama tabii ki bu yetersiz. Üst katım komple hiç yakmıyor. Çünkü boş. Alt katımın yarısı da akşamları yakmıyor. Hal böyle olunca alemin amelesi ben miyim? Otomatikleştirilmiş (step motoru taktım) vanalarım var. Bir düğmeye basıyorum. Salonun 18 dereceye soğumasına izin veriyor. Bunu 16 dereceye düşürebilirim (hatta belki 14, bitkileri test etmem lazım). Gece 1'den ertesi gün akşam 17.30'a kadar salon soğuk. Salondaki termometre ısıyı okuyor. Salona giden hattı buna göre hafif açıp kısarak sıcaklığı ayarladığım yerde tutuyor (el yapımı). Bu bir ekonomi sağlıyor ama, kombinin soğumuş evi ısıtması uzun zaman alıyor. Hayvanca yakıyor.

Bu sistemi başka odalarda da uygulamaya niyetliyim. Klimayı ise aslen yaz için istiyorum. Güneş paneli de olursa kafam rahat çalışırtırırım. Aynı şekilde, klima olunca kış aylarında kombi ile klimayı aynı anda gazlayıp, ilk ısıtma işini çok hızlı yapıp, sonra kombiye devredebilirim. Ani ısıtma sağlama açısından klima çok daha iyi. Kombi ise yavaş. Kısaca klima olsa da, sadece ilk ısıtmayı yapmak için kullanacağım. Evin soğumasına izin vereceğim. Gerektiğinde otomatik hızla ısıtacağım. Kombi ile devam edeceğim. Amacım kesinlikle klima ile devamlı ısıtma yapmak değil. Günde 40 dakika çalışacak mesela. Yapacağım panel yatırımının içinde çözdüğümden de emin olacağım. Ankara'da büyük bir panel yatırımı da yapmayacağım. 6kw max. En kötü ayda 350kw üretsem yeter mesela.

-----------------------

Bodrum'daki garabet aslen bir zaruret. Ebeveyn odasında 12.000, çalışma odasında 9000, diğer yatak odasında 9000, salonda 18.000BTU klima vardı. Salon 45m2 idi. 18.000BTU yetersiz kalıyordu. Bize teslim edilen hali ile 48.000BTU multi split vardı özetle.

Ev popi ev abi. Merdiven boşluğunun tepesi açık (dış mekan gibi ama, sadece tepesi açık). Sonra kayar kapı var. Salona giriyorsun. Biz o alanın tepesini cam tavan yaptık. Kapattık. Salon kayar kapısını da kaldırdık. Salon 70m2 oldu. Ama merdiven boşluğu + zemin kat antresi dediğim 25m2'lik bu alanın tavan yüksekliği 5.6 metre. 18 metrekarelik kısmı da cam tavan.  Dolayısı ile Salon 70m2 olsa da, hacmen 90m2 hacmine sahip. Üstüne bir de 18m2 cam tavan var. Hali hazırda salonda 4000BTU eksiğim vardı. Tüm bunları ekleyince toplam 24.000 BTU ek klima ihtiyacı oluştu.

Buna ek olarak evin bodrum katında ayrı bir ünite var. Küçük bir mutfaklı salon, küçük bir oda. Bunlara da 12.000 ve 9000 btu klimalar taktık.

Ek taktıklarımı da ikinci el 60.000BTU VRF klima ve buna göre 4 adet ünite ile hallettim. Aslında 50.000BTU da yeterdi. Yoktu öyle bişi ikinci elde.  Gelecekte banyoları da klimalamak istersem payım var. Şaka şaka. Böyle bir niyetim yok.  Durum bu. 108.000BTU aynı anda tabii ki kullanılmayacak. Ama var mı? Var. Benim hesabıma göre, o evde yıl toplamında net 0 olmak istiyorsak çatıya 8kw panel takmam lazım. Temmuz ayında günde 40kw elektrik rahat tüketir mesela. (Ocak elektrikli, kurutma makinesi, elektrikli termosifon) Neden elektrikli termosifon? Aslında elektrikli kombi. Mal müteahhit eve yerden ısıtma yapmış (yazlığa). Isı pompası pahalı olduğu için elektrikli kombi koymuş. O olunca, sıcak su da var. Yaz kış onu sıcak suda tutuyoruz. Isınma ihtiyacı olursa klima ile ısınıyoruz. Çünkü elektrikli kombiden çok daha verimli. Bodrum'da yerden ısıtmalı ev evet. Mallığın sonu yok yemin ederim. Popi ev ya şimdi, çatıya termal panel takamam. Görsele laf ederler. O yüzden mecbur suyu elektrikle ısıtacağız. Sanıyorum günde 3kw civarında elektriği sıcak su yiyordur zaten.

Termostatik vana var her panelde. Ancak sorun şu: Sadece salonda 6 panel var.  6 paneli tek tek, manuel ayarlamak, sonra soğuk eve girmek, onları tek tek açmak ve beklemek bana göre değil.  Ben doğdum merkezi ısıtmalı evde. Kazancı mıyım arkadaş ben!? Godümün rahatı için işi otomatiğe bağladım. Bu 6 panel zaten tek hattan besleniyor. Ben o hatta bir vana takıp, bu vanayı otomatiğe bağladım. Böylece yatma düğmesine bastığım anda salonun soğumasına izin veriyor. Tam kapatmıyor. Kısıyor. Aç kapa bir sistem değil. Kıs/aç bir sistem. Ertesi gün akşam 17.30'a kadar öyle bırakıyor. 17.30'da otomatik olarak vanayı açıyor ve salon ısınmaya başlıyor. Termostatik vanalar sistem açıkken salonu 22 derecede tutmaya ayarlı. Yoksa hatun üşüyor. Elektrikli ısıtıcı yakıyor!  Mevcut modifikasyonumla 18.30'da eve girdiğimde salon sıcak.  Dediğim gibi, godümün rahatı da önemli. Elektronik termostatik vanalar çok pahalıydı. 6 adet termostatik vanaya ayrı ayrı step motoru takmak da büyük bir amelelik benim için. O yüzden en kolayı hattı tek vana ile açıp kısmaktı. Diğer odalarda ise termostatik vanaya step motoru takarak işi çözeceğim. Çünkü her odada bir radyatör var (ebeveyn odasında iki adet var ama, tek motor sürücüsüne çift step motorunu paralel bağlayarak o odayı hallederim).

Kombi hızlı ısıtma yapamıyor, çünkü yalıtımsız, 1'inci kat çıkması ve apartman girişinin üstünde ve 240m2 bir daire bu. En büyük boy kombi var elimde. Bunun bir büyüğü kazan.  Apartman dairesine kazan takasım da yok şimdi. Yalıtımsızlık ve m2 hesabı için yeterli bir kombi. Ama hızlı ısıtma yapmaya yeterli değil.

Tek sorun bu da değil. Evde bir hat çok kısa. Bir hat evin kalanını U yaparak geziyor. Aralarında üç kat fark var. Salon hattı kısa. Boruları yenileyen gerizekalıymış. Benim eklediğim hat vanası bu açıdan da iyi oldu. Ana reglaj ayarı yapıyorum. Salon hattından çok su geçmesini engelliyorum, bu sayede diğer hattan yeterli su geçiyor. Ben de evi alırken kazancı olmadığım için kombi işini bilmiyordum. Biliyor olsam, konunun uzmanı olması gereken dangalakların benden önce yaptıkları işi kaale almaz, onu da elden geçirirdim. Baktım borular sıfır yapılmış, "ne güzel" dedim, tadilata bunu katmadım. Şimdiki aklım olsa tüm sistemi söker, laminantı kaldırır, altındaki parkeyi boru geçecek kadar keser, tüm boruları kılavuzlu geçirir, kombi altında her panele tek tek dağıtım yapardım. Ama o zaman bu işleri bilmiyordum. Evdeki kalorifer tesisatı da bok gibi döşenmiş olduğu için, koca kombinin pompası da yetmiyor. Denge kabım ve bir villaya yetecek pompam da var. Ama ev dubleks de değil. Tek katta 240m2. Gene de ekstra pompam var evet. Neden? Çünkü Türkiye'deki usta mallığı... Yaptığı iş daha kolay, daha ucuz da değil ha! Mallık tamamen.

Binanın bütün elektronik işlerini yapacağım bu 15 gün içinde. (evde diafon yok. Görüntülü diafon yapılacak. 6 tane de kamera takılacak). Bunu yaparken tüm kabloları giriş tavanında toplayıp, pisliği de kaldıracağım (şu anda girişte her yerde kablo var: kablolu TV, telefon, ethernet kabloları). Sonra da tavana yalıtım yaptıracağım. Yalıtım parası benden. Sıva boya binadan. Binayı ikna ederim. "Pisliği tavana topladım, sıva boya sizden" diye. Bu benim ısı kaybımı azıcık azaltır. Ama yetmez. Yavaş yavaş geliştiriyorum binayı. Ürkütmeden.  Leş parasına aldım daireyi. Yıllar içinde insanlık onuruma uygun hale getireceğim bu binayı. İnanıyorum.

-----------------------------

Başladığım yerle bugün geldiğim yer arasında dünya fark var. Bina 10 yıldır toprağa sıçıyormuş. Eve taşındık. 2 ay sonra hava ısındı. Böcek çıkmaya başladı. Apartmanı ilaçlattık. Her gün ölü topluyorum evde. Giren ölüyor. Kanalizasyonu kontrol ettirdim. Yok. Çökmüş. Toprağa sıçıyoruz.  Para topladım yaptırdım. Bahçeyi ilaçlattım. Allah belamı versin, en az 2000 hamam böceği öldü. Yuvalarında benim kare bıyıklı bir fotom var. Beni hedefe koyup dart oynuyorlar... Azaldı. Ama bitmedi böcek... Eve kameralar kurdum. Bunlar hangi odadan giriyor anlamak için. Tüm giderlerde alttan sineklik teli yapışık, giderden gelemezler... Banyodan, çamaşır dolabından geldiklerini keşfettim. Sen hiç tuvalete kamera koydun mu? Ben koydum. Tuvalete gitmeden fiş çekmek nedir bilir misin? Ben biliyorum. Neyse, dolabı kırarak çıkardım. Üstte kesilmiş bir boru keşfettim. İçine yapıştırıcı köpük sıktım. Bitti böcek.  O boru bu bina merkezi ısıtma iken merkezi ısıtma borusuymuş. Bende birden ışık yandı. Eski binalarda çatıdan dağıtım yapılması yaygındı. Bu borunun çatıdaki ucu da boşta ise, çatıda böcek var!  Abi, çatıya bir çıktım ki, çatı tadilatı yarım bırakılmış 12 yıl önce. Açıklıklardan kuşlar girmiş yuva yapmış. 12 yıl güvercinler sıçmış çatıya! Hamamböceğinin en sevdiği şey.

Çatı bir çok yerden su kaçırıyor. En üst kattakilere soruyorum, "size akmıyor mu?" Akıyor. Yeni girmiş kiracı abi. Ev sahibine şikayet edecekmiş o da. Neyse. Çatı aktarma yapacağım. Ustalar kuşlar için "yuva bozmam" diyor. Ben de kıyamıyorum yavru kuşlara... Diyaneti aradım. Fetva aldım. "Yumurta atmak günah değildir" diye. 6 hafta boyunca bir usta haftada bir geldi. Kuşlara kürtaj yaptırdım. Yeni yumurtaları topladı. Yavru kuşlar büyüyüp yuvadan uçtu. Kalan güvercinleri kovduk. Sonra da çatıyı gaza boğduk. 2000 civarı böcek de burada gitti. Evde oturuyorum. Pencereden siyah birşeyler aşağı düşüyor. Gazı yiyen böcek canını kurtarmak için aşağı atlıyor... Toplu katliam kimyasalları konusunda muazzam bilgileri olan Alamanlara buradan teşekkür ederim. Neyse, iki gün daha bekledik. Gazın etkileri geçsin diye. Üçüncü gün ustalar girdi. Çatıyı açtı. 1 kamyon kuş pisliği attılar abi. 1 kamyon.

Çatı aktarma yapıldı. Tüm delikler kapandı. Artık kuş yuvasız ve akıtmayan bir çatımız var. 3 yıldır bir tane bile böcek görmedim. Bizim binadan ilacı yeyip kaçan böcekler gidip komşu binaların bahçesinde ölmüş. Bu binaları da aldı bir panik. Çünkü her biri bahçesinde, balkonunda orada burada yüzlerce ölü böcek buluyor.  Benim kendi balkonumda 3 günde 84 hamamböceği öldü. Hesabı oradan yapın. Bu kadar böceği etrafında görünce bu binalar da toplu ilaçlama yaptılar. Şu anda 6 bina tertemiziz.  Diğer dördünün yöneticisi ile irtibat halindeyim. Yılda iki topluca ilaçlama yapıyoruz. OH! Dünya varmış. Bu işte birlikte hareket etmek önemli zaten.

Başladığım nokta bu benim. Ama hep söylüyorum: Bu binayı bu hale getiren dangalaklardan Allah bin kere razı olsun. Allah ne muradları varsa versin. Yoksa 98.000 dolara, dolar 11 lira iken, Atakule'ye yürüyerek 2 dakika mesafede 240 metrekare, arsa payının 1/4'ünden fazlasına sahip, çift araçlık otoparkı olan evi NAH alırdım. Şu anda elimi öpene 160.000 dolara satarım.  Kredi taksidim 3500TL abi. Kiraya versem 40.000TL eder en az. Allah razı olsun, bu binayı gecekonduya çeviren dangalaklar! Şimdi ben geldim, tekrar medeni bir apartman oluyor bu yavaş yavaş.

-------------------------------

Bodrum'daki iş de komedi abi. Biz bir para vermedik bu eve. Biz 45 yıllık bir kooparatif üyesiyiz. Kooparatif arsasını müteahhite verdik. Evimizi aldık. Kooparatif yöneticileri süreci bok gibi yönetti. Mütteahhit de işin başında pek durmamış. Gelen çarpmış, giden çarpmış. Müteahhit ilk başta süper lüks diye başlamış. İşin ortalarında yolunduğunu anlayıp başında durmaya başlamış. O andan itibaren de ısı pompası yerine elektrikli kombi gibi dümenlerle maliyeti aşağı çekmiş. Kombi takınca sıcak su da olduğu için, ucuz da olsa termal panel maliyetine girmeden işi bitirmiş mesela. Hikayesi bu. Herifin evleri tanıtım şekli "dört mevsim yaşanabilir ev" şeklinde. Bir ısıtma yapmak zorundaydı.

Bazı şeyler son derece gereksiz şekilde süper lüks (Franke lavabo, Vitra Origin bataryalar, kanallı klimalar, Siemens ankastreler falan), bazı şeyler mallık abidesi. Karman çorman garip bir şey. O yüzden fazla sorgulama abi. "Aldık evimizi, eşek tepsin yüzünüzü" deyip geçelim. Bana o lüks zerzevatı takmasa, diğer işleri düzgün yapsa çok daha kıymetliydi de işte... Mallık... Boşver. Ortadan ikiye kesilmiş Bambu gövdelerinden teras gölgeliğimiz falan var. Ama yağmur yağınca bodruma inen merdivende biriken su makine dairesine, tam da sigorta panosunun üstüne giriyor. Sigorta panosu metal. Tepesinden delip kabloları içine almışlar. Arkasından, alttan, yandan değil. Tepesinden delerek. Hali ile su panonun içine girmiş. Sigorta attı. Geri açtım. Attı. Dedim "sıçtık". Sigortayı söktüm. Arkası yosun bağlamıştı. Harika bir ev.  Şu anda 6 basamaktaki taşlar söküldü. Su yalıtımI yapılıyor. Taşları geri takacağız sonra. Evin tavanı damlatmıyor ama. Çok şükür.

Site dik bir eğimde kurulu. Üst sıradaki evler benim çatımı görüyor. O yüzden çatımda görseli şimdilik bozamam. Önce başka birinin yapması lazım. İlk ben yapmayayım. Güneş panellerini de eğimsiz takacağım mesela (yıl toplamında %10 üretim düşüşüne sebep oluyor, ama temmuz ve ağustos'ta üretim artıyor) ki göze çirkin gözükmesin. Günün birinde termal panelleri de eğimsiz olmak şartı ile takabilirim; ama deposu makine dairesinde durmalı. Özetle çatıda sıfır çirkin görüntü abi. Yoksa başım ağrır.

Elektrik panellerine akü de takmayacağım. Ongrid abi. Gündüz üret. Ürettiğini tüket. Fazlasını sat. Gece al. Ay toplamın sıfırsa fatura gelmez. -'de isen onu ödersin. +'da isen üstüne para alırsın. Çift zamanlı sayaca geçmedikleri sürece akü yatırımı yapmam. Beğendiğim akü 48V 100A LiFePO4 akü. Sorunu 1C olması. 4.8kw'dan fazla anlık akım çekemem bu aküden. İki tane almak da iyice büyük para. Akü yatırımı yapmaya hiç niyetim yok. Çift zamanlı sayaç dümenine girerlerse o zaman düşünürüz.