Emekliler çalışmıyor, okumuyor (2. sayfa)

Yav hocam TR deki emeklileri eleştirirken neden olay dönüp dolaşıp Amerika'ya geliyor ya? Olay Amerika'ya gelince ben de dayanamıyorum yazamak zorunda kalıyorum  

Emeklilik yaşındaki hangi Amerikalı sağlıklı ve besin değeri yüksek besleniyormuş Allah Allaaaah  

Adamların 7'den 77'ye yedikleri şey mısır gevreği, mısır şuruplu içecek, kahve...

Lütfen TR ile kıyas yaparken Avrupa'dan İsviçre, ALmanya falan gibi yerlerden kıyas yapın. Sizin bildiğiniz Amerika ile gerçek Amerika arasında 50 kat fark var.

Ul4n bu basıl konu ? Daha doğrusu bu nasıl ülke ?

Genç emekliye sallıyor, emekli gence.Biri çıkıyor Erdoğan diyor, öbürü ona sallıyor.Herkes birbirine…

Önce eğitim sonra üretim başka yolu yok…

sana ne lan sana ne.. ister kahvede oturur ister evinde sana ne..

Ne biçim bir döneme geldik diyen çok bu sıra...

Narsist, kibirli, bencil, iletişim sorunu olan akademik olarak hiçbir şey öğrenmek istemeyen kolaycı dijital dünyanın yönlendirdiği ahlaki olarak yozlaşmış cinsel tercih özgürlüğünü savunan ve eşcinsel tercihleri olan deist akımına kapılmış dini değerlerden nefret eden bir nesil ile karşı karşıyayız.

Ciddi bir maneviyat problemimiz var...

Öğretmenlerin 3 ay evde yatarak para kazanmasına ses çıkaramayanlar kafayı emeklilere takmış. Sizin en kısa zamanda tedaviye ihtiyacınız var.

Kim demiş ses çıkarmıyorlar diye.

Ulan onlar hiç olmazsa 9 ay çalışıyor, bu beslemeler 40+ yaşında seçim kazanmak için emekli edilip külfeti millete yüklenen beleşçi grup

Devletteki öğretmen sayısı 1 milyon 250 bin kadar. Eyt kurnazları ise 6 milyon kadar. İleride staj falan da sayılacağından 1 milyon kemiksiz öyle gelir ,en düşük emekli aylığını asgari ücrete eşitleme çalışmaları da yapılıyor.

Neyle ödendi bunları parası? elbette para basarak bu da sana enflasyon. Üzerine birde 15 milyon arpalıkçı sığıntı ekle al sana hiper enflasyon + fahiş kira

"Bedavacı-san"ların millet üzerinde külfeti arttıkça artıyor.

Amerikada emekli o yaşa gelene kadar en kaliteli yemekleri yiyip, en güzel tatilleri yapıyor. Çok cüzi miktarlara araç alıyor. Her türlü sosyal faaliyete yine çok cuzi miktarlara erişebiliyor. Burda iç içe beton yığını daire almak için 15-20 senesini heba ediyor. Orda aynı sürede müstakil bahçeli ev alıyorsun. Burda adam zamanında büyükşehirde devlet arazisini gaspedip , üstüne gecekondu koyup 5-10 sene sonra hiç para vermeden arazi sahibi oldu. Burası tam bir kuralsızlıklar ve saçmalıklar ülkesi. En ufak eleştiri yapan, sokakta kimseye zarar vermeden eylem yapan insanları hiç düşünmeden tutuklayıp, gaspçıyı, hırsızı bilmemneyi salıverenlerin ülkesi.Daha iş yaşamındaki kölelik sisteminden bahsetmedik bile. Amerikada bu saydıklarımdan biri bile olsa ülke ayağaı kalkar. Demokrasi, hukuk, kural, yaptırım, denetim bunlar önemli şeyler. Abd de avrupada , bizdeki gibi her hükümet değiştiğinde bu değerler değişmez.

Sonuçta ne oluyor, burda insan 60 yaşına gelmeden çoktan hayattan kopmuş oluyor, bu kadar stressi siniri, haksızlığı kimse kaldıramaz. Bu düzen değişmezse hepiniz 40 ına gelmeden o dalga geçtiklerinizden beter olacaksınız.

2001 de 5 milyon emekli vardı, şuan 16 milyon emekli var.

Tablon benim söylediğimin %100 doğru olduğunu kanıtlamış.

Emekli sayısı 3 kat artmış, emekli maaşı ise 3 kat düşmüş.

Zaten olacak olan bu. Emekli sayısı artıkça maaş düşer.

Bana inanmadın mı?

Birde Almanlardan dinle aynı şeyi onlarda söylüyor.

Çünkü orada da emeklilik sistemi batışa sürükleniyor. Yaş sınırı yüksek olmasına rağmen.

gazete oksijen

"Almanya'da emeklilik sistemi çöküşün eşiğinde"

https://gazeteoksijen.com/dunya/almanyada-emeklilik-sistemi-cokusun-esiginde-164129

Ulaşım yaşlılara niye ücretsiz ben de bunu anlamıyorum

Recepten talimat mı geldi? Eğer adam öldürecekseniz, yaşlıları öldürün de emekli maaşlarından kurtulalım, onlara vereceğimiz parayla içinde yüzme havuzlu uçak alın bana falan mı dedi?

O beğenmediğin adamlar bu ülkede inşaatlarda çalıştı. Yurtdışına açıldı, orada inşaatlar yaptı. Fabrikalar kurdular. Tank fabrikasını bizim babalarımız kurmuştu ama biz de F-16 fabrikası kurmuştuk. Haberlerimiz yalan dolu değildi. Bizler sanat, müzik, resim, mizah ürettik. Dilinizden düşmeyen kanka bizim buluşumuzdur.

Vestel, Beko, Aygaz, Mavi bizim markalarımızdır.

Tanklara palet üretirdik. Birçok mühimmatı da....

Sümerbankımız, bize ait bankalarımız, fabrikalarımız, hidro ve termal elektrik santrallerimiz, limanlarımız, avrupanın en büyük rafinerisi Tüpraşımız vardı. Telekom bizimdi. Devlet dairelerinin girişinde kocaman T.C. vardı.

O eleştridiğin insanlar, durmadan çalışır, üretirlerdi. Yıllar elbette yıprattı bu kadar çalışma karşılığında. Hatta çok az da olsa buluşları, iatları olanlar vardı. 1 kere televizyona haber olur, sora ortadan kayboolurlardı. Bugün araçlarınızdaki sensör muhabbetlerinin kaynaklarından biri bir sanayi ustasıydı. Şöförsüz uzaktan kumandayla hareket eden, önünde birisini gördüğünde duran sensörün mucidi bir sanayi ustasıydı.

Bizim sanatkar esnaflarımız vardı. Birşey bozulduğunda, götürü tamir ettirirdik. İçinden parça çalıp, başka müşterisinin malına takmaz, ya da yapılan yerden yine arıza vermezdi cihazlarımız. Yaptırır, sonra yıllarca yine kullanırdık.

Bizim zamanımızda üretilen mallar, 3 nesildir hala çalışıyor. Bugünkü gibi 2 sene 10 gün geçince arızalanıp çöpe atılmıyorlardı. Bugüne baktığında, yetersiz güvenliği olan araçlar ürettik, Anadol, Şahin, Doğan gibi.... Ama biz ürettik. Keşke sizde üretip geliştirseydiniz.....

Peki, o çalışmaktan kitap okumaya vakit bulamayan, beğenmediğiniz neslin çocukları, yani bugünkü nesil ne yapıyor? Harıl harıl kitap!!! okuyorlar.... Ellerinde telefon (iphone en havalısı), video, resim, story (hikaye!!!) çekip sosyal medya paylaşımı yapıyor....

Sahi ne yapıyorsunuz? Sanat yok, resim yok, müzik yok.... Telefon için oyun, borsa, tiktok, kahve..... Ne ürettiniz? Gökdelenler, konutlar, havalimanları, camiler, yollar.... Peki ne ürettiniz???

Madem birşey üretemiyorsunuz, madem bir buluşunuz yok, sus da adam zannetsinler!

iyi ki evlenip çocuk yapmadım. Çocuk direkt borçlu doğardı, üstüne bana beddua ederdi beni böyle bir ülkeye neden getirdin diye...

EYT'li arkadaşları bilemiyorum ama , Hayat mücadelesi veren çok sayıda memurumuz var.

Bırak tarhana karıştırmayı. İnşaatlarda çalışmışmış.

Şuan da da çalışan ağır işlerde birçok insan var . Büyük çoğunluğunuzun hayatı bir eli yağda bir eli balda geçti. Derme çatma da olsa eviniz toprağınız vardı .

Okuyan çok değerliydi,itin ayağına kadar düşmemişti. Gelirlerdi

Ankara 'dan "varmı polis olmak isteyen ,varmı subay olmak isteyen ,varmı memur olmak isteyen" diye adam toplarlardı.

Avrupa 'nın en iyi eğitimlerinden birisini aldınız. Nüfus azdı cumhuriyet geleneklerine göre yetiştirildiniz. Eşek kalanlar varsa biz ne yapalım?

Bırak ülkeyi, Avrupa tarihinin en özgürlükçü 61 anayasası vardı zırh gibi korunurdunuz , istediğinizi söyler istediğiniz eylemi yapardınız. Mal gibi birbirinize düşüp vurmasaydınız sonrasında da diktatör anayasasina 92 ile evet demeseniz ne Evren diktatörlüğü gelirdi ne de aynı cenahtan gelenler . En sonuncusu da dayadı geçti zaten tek adam rejimini.

Yokluk ve diktatörlükten başka ne bıraktınız memlekete? Eyt den önce bile 45 yaşında emekli oluyordunuz. Adam mı yiyorsunuz burda.

Yüksek enflasyon olsa da gıdaya her zaman ulaştınız. Ben çocukluğumdan hatırlıyorum rahmetli dedim unu şekeri yağı tenekeyle çuvalla alırdı şimdi kilo ile alana gıpta ile bakılıyor.

Takıldınız bir din tuccarinin peşine memleketin içinden geçtiniz.

O utanç ile insan içinde boynunuz bükük gezmesine vesile olması gerekirken pişkin pişkin konuşuyorsunuz bu ne yüzsüzlük.

Hala sizin döneminizden kalan eyt gibi artıklarla uğraşıyoruz. Azıcık utanma olsun.

Evet emekliler uyutulsun. Kısaca bunu demek istiyorsunuz.