Şimdi Ara

En BEĞENDİĞİNİZ şiir ve yazınız ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
64
Cevap
0
Favori
3.407
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • BEN BİR TANE PAYLAŞIYORUM SİZLERİDE BEKLİYORUM .)


    *Cicek ve Su*

    Günün birinde bir çiçekle su karsilasir ve arkadas olurlar.
    Ilk önceleri arkadaslik olarak devam eder iliskileri.
    Tabii ki her zaman lazimdir arkadaslik birbirini tanimak için.
    Gel zaman git zaman, çiçek o kadar mutlu olur ki suyun yaninda,

    içi içine sigmaz olur artik ve anlar ki suya asik olmustur.
    Ilk kez asik olan çiçek etrafa kokular saçmaya baslar "Sirf senin hatirin için ey su," diye.
    Öyle bir zaman gelir ki artik su da içinde çiçege karsi bir seyler hissetmeye baslar.
    Farkeder ki "Çiçege asik oldum." Ama su da ilk defa asik oluyordur.
    Günler ve aylar birbirini kovalar ve çiçek "Acaba su beni sevmiyor mu?" diye düsünmeye baslar.
    Çünkü su pek ilgilenmemektedir çiçekle...

    Halbuki çiçek aliskin degildir böyle bir sevgiye.
    Ve dayanamaz bir gün, çiçek suya "Seni seviyorum." der.

    Su "Ben de seni seviyorum." diye cevaplar.
    Aradan zaman geçer ve çiçek yine suya "Seni seviyorum." der.

    Su "Ben de." der.

    Çiçek sabirlidir.
    Bekler, bekler, bekler...

    Artik öyle bir duruma gelir ki,

    çiçek koku saçamaz olur artik etrafa.
    Ve son kez suya "Seni seviyorum." der.

    Su da "Sana söyledim ya, ben de seni seviyorum." der.
    Ve gün gelir çiçek yataklara düser.

    Hastalanmistir çiçek artik. Rengi solmus,

    çehresi sararmistir çiçegin.
    Yataklardadir artik çiçek,

    su da basinda bekler öylece çiçegin yardimci olmak için.
    Ama bellidir ki artik çiçek ölecektir ve son kez zorlukla basini döndürerek çiçek,

    suya der ki:
    "Seni ben gerçekten seviyorum."

    Çok hüzünlenir su bu durum karsisinda ve son çare olarak bir doktor çagirir.
    Doktor gelir ve muayene eder çiçegi.

    Muayeneden sonra söyle der doktor:
    "Hastanin durumu ümitsiz, artik elimizden bir sey gelmez."
    Su merak eder sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalik nedir diye,

    ve sorar doktora "Hastaligi nedir?" diye,
    Doktor söyle bir bakar suya ve der ki

    "Çiçegin bir hastaligi yok dostum,
    bu çiçek sadece susuz kalmis, ölümü onun için." der.
    Ve anlar ki su artik, sevgiliye sadece "Seni seviyorum." yetmemektedir...





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi simay_m -- 2 Nisan 2007; 3:52:45 >







  • DAYANAMADIM BİR TANE DAHA GÖNDERİYORUM .)


    Aşk Duası

    Rabbim
    Bir insan koy kalbime
    Ama o insan senin de
    sevdigin olsun

    Ve bana öyle bir insan sevdir ki
    O insanin kalbi Seninle sevisen bir mabed olsun.
    Beni öyle bir insanla bulustur ki benden önce
    Onunla bulusmus olan sen olasin

    Onunla el ele tutustugumuzda
    Ikimizin uzerinde Senin elin olsun

    Bana öyle gözler göster ki
    Ben o gözlerden sana bakayim

    Bana öyle bir sevgili ver ki
    O gözler cennete acilan iki pencere olsun

    Onunla oyle bir yolda yürüyelim ki
    Kilavuzumuz sen olasin ey Rabbim

    Oyle bir sevgili verki bana
    Ona sarildigimda kainat bize baksin
    Birbirine sarilsin

    Sevgimiz kurtla kuzulari baristirsin
    Bize bakip seytan Adem'e secde etsin
    Günah sevap ugruna kendini feda etsin
    Olüler birer birer uyansin sevgimizle

    Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
    Sevgimizde Muhammed sevilsin

    Oyle sevelimki birbirimizi
    Hz. Hatice göklerden bize seslensin
    Ve desin ki

    "Bak ya Muhammed bak su sevgililere onlar bizde... bizde onlardayiz.

    Bak Askimiz birkez daha yasaniyor yer yüzünde..
    Allah Askimizi öyLe cok seviyorki binlerce insana yasatiyor..




  • Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
    Dünyanın en güzel sesinden
    En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
    Fakat artık ümit yetmiyor bana,
    Ben artık şarkı dinlemek değil,
    Şarkı söylemek istiyorum.


    Nazım Hikmet Ran
  • Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
    Baba katiliyle baban bir safta!
    Bir de geri adam,boynunda yafta...

    Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
    Kavuşmak mi?..Belki ..Daha ölmedim!

    Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
    Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
    Bu yol da tutuktur hapse düşeli...

    Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
    Ne ayak dayanır buna ,ne tırnak!

    Bir alem ki, gökler boru içinde.
    Akıl almazların zoru içinde
    Üstüste sorular soru içinde.

    Düşün mü,konuş mu, sus mu ,unut mu?
    Buradan insan mı çıkar,tabut mu?

    Bir idamlık Ali vardı,asıldı
    Kaydını düştüler,mühür basıldı.
    Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı

    Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
    Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

    Müdür bey dert dinler,bugün"maruzat"!
    Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
    Beni Allah tutmuş kim eder azat?

    Anlamaz;yazısız,pulsuz,dilekçem...
    Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!

    Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
    Sayım var, maltada hizaya dizil!
    Tek yekun içinde yazıl ve çizil!

    Insanlar zindanda birer kemmiyet;
    Urbalarla kemik,mintanlarla et.

    Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
    Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
    Yalnız seccademin yönünde şefkat

    Beni kimsecikler okşamaz madem
    Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!

    Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
    Dakika düşelim,senelik paydan!
    Zindanda dakika farksız aydan

    Karıştır çayını zaman erisin
    Kopuk kopuk,duman duman erisin!

    Peykeler,duvara mihli peykeler
    Duvarda,başlardan yağlı lekeler
    Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler...

    Duvar,katil duvar yolumu biçtin
    Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

    Sukut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
    Tek nokta seçemez dünyada nazar
    Yerinde mi acep,ölü ve mezar?

    Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
    Güneşe göç varda ,kalan biz miyiz?

    Ses demir,su demir ve ekmek demir...
    İstersen demirde muhali kemir.
    Ne gelir ki elden,kader bu,emir...

    Garip pencerecik,küçük daracık;
    Dünyaya kapalı,Allah'a açık

    Dua,dua eller karıncalanmış;
    Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
    Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış

    Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu
    İplik ki incecik,örer boşluğu

    Ana rahmi zahir ,şu bizim koğuş
    Karanlığında nur,yeniden doğuş....
    Sesler duymaktayım;Davran ve boğuş!

    Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!
    Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!

    Mehmed'im,sevinin ,başlar yüksekte!
    Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
    Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

    Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
    Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir

    NECİP FAZIL KISAKÜREK




  • duyuyormusun çığlıklarını zambakların
    bak ağlıyorlar halime ziyan olan sevgime
    seyret çocukların oyunlarını sevgilim
    senin gibi onlarında dünya umurlarında diil

    :) ben
  • bu kaçıncı firar kabuslardan bilirmisin ?
    bu kaçıncı soluk soluğa kaçışım gerçeklerden
    Seni sana emanet edeli ben
    kaç yangından yaralı kurtuldum bilirmisin ???



    yine ben
  • ellerin ellerimdir
    gözlerin gözlerim
    bilmezsin !!
    yüreğim yüreğini düşünür
    senin şehrinde kar yağsa
    benim ellerim üşür...
    bilmezsin














    unutmadım seni
    ama çok zaman geçti
    sevdam korkulara
    ben acılara karıştım
    en kötüsüde;
    tütüne ve sensizliğe alıştım
    yanlızlık deminde çayım
    özlem dumanında sigaram
    ve odam;
    bu odada yanlız bir adam
    çok zaman geçti
    alıştım
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    En çok beğendiğiniz bayan?
    13 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Ben sensiz adýný sayýklamayý öðrendim
    Gecelerin en karanlýðýnda, çýkmaz sokaklarda
    Gündüzlerin karmaþasýnda, kalabalýðýn ortasýnda
    Seni sensizliðimin sonrasý, yüreðimde aradýðýmda...

    Ben seniz baharýn geliþine sevinmemeyi öðrendim
    Nasýl ki seni bulduðumda bir sonbahardý mevsim
    Aradan bir güz geçmiþti oysa sadece
    Sen giderken açmamýþtý henüz çiçeklerim

    Ben seniz mutluymuþ gibi görünmeyi öðrendim
    Ne kýzdým, ne de kýrdým sevenlerimi
    Onlarýn istediði gibi geçirdim gündüzlerimi
    Ama hep içime atýp biriktirdim sensizliðimi...

    Ben sensiz ayrýlýklarda üzülmemeyi öðrendim
    En büyük ayrýlýðýmýn üzüntüsü içinde
    Ve ben sensiz kavuþmalara sevinmemeyi öðrendim
    Gün gelip ayrýlýk araya girecek diye...

    Ben sensiz uykusuzluðu öðrendim
    Telefonunu beklediðim gecelerimde
    Elimden düþmeyen sigaramla
    Kaybolup gittim seni anlatan þarkýlarda...

    Ben sensiz yaþamayý öðrendim
    Hayalinle nefes almayý
    Resminle doymayý öðrendim
    Ve susuzluðumu hatýralarýnla giderdim

    Ben sensiz umutsuzluðu öðrendim
    Uzun bekleyiþlerin ardýndan gelmeyiþinle
    Telefonlarýmda sesini esirgemenle
    Bana söylediðin, içime iþleyen her sözünde

    Ben sensiz güçlü olmayý öðrendim
    Her vurulan darbede yýkýlmamayý
    Baþ kaldýrmayý öðrendim hayata
    Ve ben bir sana yenildim, bir de sevgime

    Ben sensiz yaþamayý öðrendim
    Ben sensiz, ben sevgisiz
    Ben seni sevmeyi öðrendim
    Ama ben sensiz, gülmeyi öðrenemedim...




  • En sevdiğim şiir budur :



    SESSİZ GEMİ


    Artık demir almak günü gelmişse zamandan
    Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

    Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
    Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

    Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
    Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

    Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
    Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

    Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
    Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

    Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
    Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.


    YAHYA KEMAL
  • Susuyorum Artık..


    Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde, ne de bağıra çağıra söylediğim şarkıların sözleri. Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum...

    Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok? Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden? Bilmiyorum!

    Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça, üzerime gelen insanlardan kurtarmak için ruhumu, suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor yüreğime bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…

    Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup kaybettiğim karanlıkta, şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım, gibi okumuşum, gibi söylemişim ve en önemlisi; gibi sevmişim...

    Elbette hiçbir şey, ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş tükeniyorum...

    Onca yıldan sonra; hayata dair ne kaldı ki elimde? Kocaman bir hiç! Öyleyse neden bunca çaba, neye bunca isyan…

    Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor, elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor. Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…

    Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek, denizi yakamozlarla süsleyecek sesin sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan. Örneğin, kimselerin bilmediği sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi kanatan özlemlerle yaşlanıp, sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan.

    İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her şiir kanatıyor yaralarımı. İçimdeki çocuk ölüyor... Yalancı gülümseyişlerle beni ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum. Elimden kayıp gidenlerden korkmadığımı bilmiyor ki hiç biri




  • ŞİİRLERİNİZ İÇİN ÇOK AMA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM ARKADAŞLAR iyi geceler...sevgiyle kalın her zaman....
  • DAVET (23131 Hit)

    Bekliyorum;
    Öyle bir havada gel ki,
    vazgeçmek mümkün olmasın!

    ORHAN VELİ KANIK
  • Öğrendim ki



    Öğrendim ki,

    kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız, kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz.
    Gerisini karşı tarafa bırakırsınız.

    Öğrendim ki,

    yaşamında nelere sahip olduğun değil, kiminle olduğun önemli.

    Öğrendim ki,

    sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak olası,
    ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.

    Öğrendim ki,

    insanların başına geldiği değil, o durum da ne yaptıkları önemli.

    Öğrendim ki,

    olmak istediğin insan olabilmem çok zaman alıyor.

    Öğrendim ki,

    tüm sevdiklerinle iyi ayrılmak gerek, hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.

    Öğrendim ki,

    “bittim” dediğin anda “pilinin bitmesine” daha çok var.

    Öğrendim ki

    sen tepkilerini denetlemezsen,tepkilerin yaşamını denetler.

    Öğrendim ki

    kahraman dediğin insanlar bir şey yapılması gerektiğinde,
    yapılması gerekeni koşullar ne olursa olsun yaparlar.

    Öğrendim ki,

    affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.

    Öğrendim ki,

    kimi insanlar sizi çok seviyor, ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.

    Öğrendim ki

    nedenli ilgi ve özen gösterirseniz gösterin, kimileri hiç karşılık vermiyor.

    Öğrendim ki,

    düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden kimileri
    seni kaldırmak için elini uzatır.

    Öğrendim ki,

    iki insan aynı şeye bakıp tümüyle farklı şeyler görebilir.

    Öğrendim ki,

    aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşitleri vardır.

    Öğrendim ki,

    her koşulda kendisiyle dürüst kalanlar kendisiyle barışık olan daha uzun yol alıyor.

    Öğrendim ki

    inanmak, kendine güvenmek ve biraz dikkat başarının anahtarıdır.

    Öğrendim ki

    siz ne kadar anlatırsanız anlatım o konu karşınızdakinin anlayabileceği kadardır.

    Öğrendim ki

    hayata ses vermezsek hayat bizi bir gün gelir daraltır.

    Öğrendim ki

    bilgi ve makam hazinendir.

    Öğrendim ki

    hayat denemelerden ve taşlı yollardan ibarettir.

    Öğrendim ki

    hayatı sen yontmalısın ki mutlu olasın

    Öğrendim ki

    iş elbet biter ama önemli olan sağlığımız..

    Öğrendim ki

    insanlar koşulsuz sevmesini bilmiyor.

    Öğrendim ki

    hayat bir gün bitecek bir oyun insan fani geriye kalan yaptıklarımız yaşat
    tıklarımızdır, insanlığa yansıttıklarımızdır




  • 1 güzel bir söz

    Gönlüm uçmak isterken semavi ülkelere,
    Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere..."


    2 güzel bir şiir

    Çaldı mı...?
    Davullar yetmemişti kalbinin sesini bastırmaya,
    Sazlar yetişmemişti öykünü anlatmaya...
    Ve kanunlar ağlamıştı henüz yapamadıklarına
    Gürültüde kendinden geçenler
    Sessizlikte korkup kaçtı mı?Bir ses verin ne olur
    Ecel kapıyı çaldı mı?

    3 favorim

    Ne Ararsın Allah ile Aramda
    Sen Kimsinki Orucumu Sorarsin
    Hakikaten Gozun Yoksa Haramda
    Basi Aciga Neden Turban Sorarsin
    Raki Sarap Iciyorsam Sanane
    Yoksa Sana Bir Zarari Icerim
    Ikimizde Gelsek KildanKopruye
    Ben Durustsem Sarhoskende Gecerim
    Esirken Mumkunmudur Ibadet
    Yatip Kalkip Ataturke Dua Et
    Senin Gibilerın Yuzunden
    Dinindende Soguyacak Bu Millet
    Isgaldeki Hali Sakin Unutma
    Ataturke Dil Uzatma Sebepsiz
    Sen Anandan Yine Cikardin Amma
    Baban Kimdi Bilemezdin Şerefsiz…




  • Ayağa kalk, uyumak için önümüzde ebediyet var...

    Ömer Hayyam

    ferman sende ama guzel ya$amak bizde
    senden ayigiz bu sarhoş halimizle
    sen insan kani içersin biz uzum kani
    insaf be sultanim kotuluk hangimizde
  • ÖLSEM

    Ölsem arkamdan kim ağlar
    Ailem ve de birkaç dost
    Bilemedim en çok kim ağlar
    Annem, babam ya da yakın bir dost

    Seni düşündüm ağlar mısın diye
    Yoksa düşman mısın seni sevdim diye
    Aslında bilemezsin seni sevdiğimi
    Çünkü söyleyemedim hislerimi

    Sonra dostlar geldi aklıma
    Hangisi gerçek dost bilemedim
    Hepsi ağlar mı acaba
    Ben karar veremedim

    Annem mi daha çok ağlar babam mı
    Yoksa ablam mı
    Ağlamasın onlar dayanamam
    Bir onları bir de seni sevmeye doyamam

    Siz ağlamayın benim için
    Yalnızca sevinin sonsuzluğa ulaştığım için
    Ölüyorum artık yavaş yavaş
    Senin hasretin ve gözümde bir damla yaş

    Ölsem de seni seveceğim
    Her zorluğunda seninle birlikteyim
    Görünmesem de sana yardım edeceğim
    Sonsuza dek seni seveceğim


    bu da bnm yazdigim bir siir umarim begenirsiniz...




  • ADI GÜL'DÜ!

    Adı Gül'dü
    Gülleri severdi en çok
    Güldü mü güller açardı gül yüzünde
    Güllerle bölüşürdü yalnızlığını
    Hep gül beklerdi sevdiğinden
    Bir de "gül mevsimini" takvimlerden
    Bir gül kokusuna
    Bir de "gül reçeline" dayanamazdı
    Hep güller kurutmuştu
    Hayatının en hazin sayfalarında
    Hep gülerek büyütmüştü sevdasını
    Ve her sabah
    Bir gül gibi bırakırdı tebessümünü sofraya
    Tıpkı sımsıcak bir ekmek gibi
    Ahşap bir evin avlusunda
    Mis kokulu gülleri derlerdi
    Ve bütün sırlarını sadece güllere söylerdi
    Ne zaman bir haksızlık görse
    Kanayan bir gül gibi
    Ahh bu dünyada
    Gülü gülle tartsalar derdi

    Ne okur ne yazardı
    Ağlasa gülleri sular
    Gülse gülleri okşardı
    Ama ne zaman içli bir şarkı duysa
    Güllere bakar uzun uzun dalardı

    İşte öyle bir çiçekti
    Şiirimin ucunda gülden bir kalemdi
    İşte o kadın
    Benim annemdi.

    Bir bilseniz
    Ne güller yeşertti hayatın dikenlerinden
    Dökerek gözyaşını
    Ve şimdi
    O güller süslüyor onun mezar taşını...




  • Susuyorum Artık..


    Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde, ne de bağıra çağıra söylediğim şarkıların sözleri. Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum...

    Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok? Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden? Bilmiyorum!

    Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça, üzerime gelen insanlardan kurtarmak için ruhumu, suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor yüreğime bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…

    Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup kaybettiğim karanlıkta, şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım, gibi okumuşum, gibi söylemişim ve en önemlisi; gibi sevmişim...

    Elbette hiçbir şey, ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş tükeniyorum...

    Onca yıldan sonra; hayata dair ne kaldı ki elimde? Kocaman bir hiç! Öyleyse neden bunca çaba, neye bunca isyan…

    Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor, elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor. Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…

    Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek, denizi yakamozlarla süsleyecek sesin sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan. Örneğin, kimselerin bilmediği sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi kanatan özlemlerle yaşlanıp, sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan.

    İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her şiir kanatıyor yaralarımı. İçimdeki çocuk ölüyor... Yalancı gülümseyişlerle beni ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum. Elimden kayıp gidenlerden korkmadığımı bilmiyor ki hiç biri…




  • iyi geceler...

     En BEĞENDİĞİNİZ şiir ve yazınız ?
  • nurllah geç yagmur şiiri çok hoşuma gider.
    istiklal marşını ve bide çeçen marşını sürekli okurum
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.