şu çöp için harcanan vakte paraya yazık.. youtube de 10 dolar bütçeli fanmade videolar bu çöpten çok daha iyi. pandemiden beridir izlediğim en kötü film. ruby rose lgbt lobisi olmasa porno filmlerinde ortalama bir oyuncu olur. eva green hangi akılla bu film de oynamayı kabul etti merak ettim. paran mı bitti.. paran bittiyse onlyfans aç. |
En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (5106. sayfa)
-
-
ımdb28 Days Later (2002) ⭐ 7.5 | Drama, Horror, Sci-Fihttps://www.imdb.com/title/tt0289043/?ref_=ext_shr_lnk
yeni filmi 28 yıl sonra'yı izlemeden önce tekrar bu ilk çıkan filmi izlemek istedim.
bu filmden sonra bir film daha var ona bakmadım ama bu film için yorumum;
film biraz bana sıkıcı gelse de kendini izlettiriyor. akşam vakit geçirmelik güzel bir film.
-
Çok ama çok düşük bütçeli psikolojik gerilim & korku filmi. Kurgu çok zayıf ve göze batıyor
Çok vasat. Garibanlıktan efekt yapamadıkları için kamerayı titreterek korku teması yapmaya çalışmışlar. Beğenmedim ve izlemiş bulundum
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/160274659
1979 yapımı Telefondaki yabancı filminin remake versiyonu. Senaryoyu değiştirdikleri gibi kaliteyi düşürmüşler gençlik gerilim korku filmi olmuş
Genç kız minnoş minnoş korkuyor.. Birkaç sahne hariç gerilimli sahne yok
1979 yapımı bariz şekilde daha iyiydi. Senaryo daha iyiydi.Adam en azından ben deliyim diyordu oyunculuğu iyiydi. Ne varsa eskilerde var
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Amerikan coğrafyasında geçen seks soslu, Cinderella'nın Rus versiyonu. Amerika'da geçtiği bilinmese muhtemelen sadece kadrajdan yola çıkarak Rusya'da anlatılan bir hikaye olduğunu düşünebiliriz. Tren yolunun altında oturan seks işçisi bir kadın var. Bu kadının başına Ivan adında bir talih kuşu konar ve masalsı serüveni başlar. Spoiler ile dalmadan önce filmi izleyeceklere dair birkaç kelam etmekte fayda var. Filmin giriş kısmını ve olayların tansiyonunun yükseldiği yere kadarki aralığı çok beğendim. Evdeki kargaşadan itibaren sahnelerin sarktığını, bazı sahnelerin ağdalı biçimde uzatıldığını da düşünüyorum. Tempo katmak isterken yersiz yurtsuz bir taşikardi hissettim filme dair. Kesinlikle iyi film ama öyle eşsiz yıldızlar verilecek, puanlar kasılacak işlerden değil. Bu kadar yüksek puanları özellikle eleştirmenlerden almasının en büyük nedeni de Sean Baker'ın, Rusların fazlasıyla Amerika'ya talip oldukları bir alt kültür parçası olarak göstermesidir. O kadar ayılıp bayılmadım doğrusu. Mikey Madison'ın da rolünü muazzam kotardığı kanaatindeyim. Harika oyunculuk, muhteşem twerk.
-Spoiler- Kendisine sürekli Ani diye hitap edilmesini isteyen Rus bir kadın Anora. Onun başına konan beyaz atlı prensi de aslında seksten sonra konsol başından kalkmayan baba parası yiyen bir ergen. İlk tanıştıkları mekandan itibaren aralarında bir iletişimsizlik başlar. Bu sadece seks para eğrisi içerisinde sıkışmış bölük pörçük bir sürünceme değil, aynı zamanda film boyunca bizleri takip edecek olan dil bariyerinin de habercisidir. Anora; İngilizceyi iyi, Rusça'yı bölük pörçük konuşan, Brooklyn'de ikamet eden bir kadındır. Ivan ise Rusya'ya dönmek istemeyen, İngilizceyi çok da iyi bilmeyen bir Rustur. Bu dil problemi bizleri bir önceki sene Altın Palmiye kazanan (Anatomie d'une chute) filme de götürecektir. İlişkilerindeki doruk noktası ise Nevada'da evlenmeleridir. Ancak bunu öğrenen ailesi bu evliliği reddederek Amerika'ya doğru yola çıkar. Böylece kızımız için partiler son bulmuş, beyaz atlı prensi ailesinden kaçan balkabağına dönmüştür.
Çocuğun peşine düşen adamlar da Ermeni ve Rus'tur. Anora'yı zaptetmeye çalışsalar da bunu pek başaramazlar ve bu adamlar bilerek isteyerek Tarantino, Coen filmlerindeki figürlere benzetilerek ahmaklaştırılırlar. Toros ve iki adamının gittikleri her mekana dikkat etmek gerek. Cafelerde oturan, işletmelerde çalışan hiç kimse tipik Amerikan gibi gösterilmez. Bu insanların hepsi Sovyet ve Kafkas göçmeni gibidir. Brooklyn içerisindeki göçmen sayısı da çok fazla olduğundan dolayı film bu mekanların hepsini adeta hapsolmuş gibi gösterir. Palas pandıras yolunu tuttukları mahkeme ortamı bile klasik Amerikan duruşmalarına benzemez. Better Call Saul usulü bir tamlama gibidir. Toros kendisinin olgun biri olduğunu söyleyerek instagram kullanmayı saçma bulduğunu söyler ve tiktok, instagram arasında robotlaşmış insanları eleştirir. Hem konsoldan kopamayan, kendi memleketine dönmek istemeyen Ivan'ı hem de Toros'u gördüğümüzde bu Amerikan pazarına öykünen ve/veya onlara esir olan göçmenleri de görebiliriz. Zira tutsaklığından kaçıp özgürlük arayan Ivan'ın da bulunduğu yer yine Anora ile tanıştıkları seks kulübüdür. Bu da içki ve seksten başını kaldıramayan salak Rus etiketinin altını bininci kez çizer.
Ivan'ın ailesi döndükten sonra film temposunu frenleyerek yine birçok şey anlatmaya başlar. Anora'nın evli kalma isteği ve bu servetten yararlanma arzusu anne tarafından reddedilir. Hiç iyi Rusça konuşmadığı anne tarafından hicvedilerek özel uçakla Nevada'nın yolunu tutarlar. Burada avukatın yanında durup kağıtları imzaladıkları sahne de çok kritik. Anora, olaya sonradan dahil olan ailenin rezil olduğunu yüzlerine karşı söyler. Bu sırada ailenin babası kahkahalar kopararak buna gülmektedir. Buna karşılık anne ise Anora'nın or.. olduğunu söyleyerek onu aşağılar. Görünen tek şey özünde Rusların birbirlerinin ailelerini ve kişiliklerini yok saymalarından başka bir şey değildir aslında. Boşanmaya özel uçakla giden Anora, dönüş yolunda ekonomi sınıfında, yanında Igor ile bulur kendini. Igor burada kilit karakter. Ivan ve Igor, kendilerini bu kadına karşı yakın hisseden iki erkek. Çünkü bu kadın onlardan daha iyi İngilizce konuşabilen, kendilerinden üstün gördükleri Amerikanlaşmış bir Sovyet kadını. Igor ile Anora arasında gerçekleşen Fransızca, İngilizce, Rusça çekişmesi de bundan kaynaklıdır. Anora film boyunca sürekli üstünlük kurmaya çalışsa da filmin sonunda kendisini viraneye dönmüş arabada Igor'un kucağında ağlayarak bulur. Filmdeki bu yalancı lüks baharı ve Anora'nın masalı da kendisinin alt kültürden biri olduğunu suratına çarparak, lümpenliğe kucak açar. -Spoiler-
İyi film fakat izlenmese çok da bir kayıp olacağını düşünmediğim işlerden. 7/10
-
Hocam "spoiler" kısmı mesaj içeriğinde doğrudan görünüyor, bilginize.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Yazıyı eklediğim an dışarı taşıyordu maalesef, ekleyemedim. Ondan spoiler ibaresini koydum.
-
İnsan ve YZ arasında vasatı zor aşan bir film ama izlemeye değer.
-
ımdbIrréversible (2002) ⭐ 7.3 | Crime, Drama, Mysteryhttps://www.imdb.com/title/tt0290673/?ref_=lsedt_t_12
Irreversible
Puanım: 0/10 !!! (Imdb'de mecburen 1 verdim) - Kalp ve epilepsi hastaları dikkat.
Berbat, rezalet ötesi bir film. Hatta buna "film" demek istemiyorum bundan sonra "şey" diye bahsedeceğim. Bu şey sapık ruhlu bir yönetmen veya senaristin ürünü kesinlikle. Başka bir şey olamaz. İzlemeyin, izlettirmeyin. Ne bir şey anlatıyor, ne konusu belli, varsa yoksa baştan sona cinsellikle alakalı saçma sapan sahneler. Sürekli içkili, uyuşturuculu müzikli mekanlarda dolaşan bir adamın birini aramasını izliyoruz. Bu şey boyunca her türden cinsellik var gay, travesti, lez, homo, hetero hepsi... Ulan hayatımda ilk defa travesti malafatı gördüm bu iğrenç şey yüzünden. Neden ya? Neden gösteriyorsun, ne kattı bana?
20-25 dakika süren malum bir sahnesi var, yine de söylemeyeyim. Zaten en dikkat çekici ve kapak fotoğrafına da konulan yer burası. Az çok tahmin edersiniz.
Sadece içerik değil, teknik olarak da mide bulandırıcı. Kamera sürekli sallanıyor ve yan dönüyor, ters dönüyor. Filmin sonlarında epilepsi hastalarını tetikleyebilecek ve neden yapıldığı belli olmayan rahatsız edici ışık kırpması var.
Bunun yönetmeninin böyle başka iğrenç filmleri de varmış sanırım ilk denemesi değil.
İlla olumlu bir şey söyleyeceksem, zamanı ters kronoloji ile işliyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fulton -- 19 Aralık 2024; 22:47:37 >
-
Daha da ilginç birşey söyleyeyim.
Bu film çekilirken Marcus'u canlandıran Vincent Cassel ve Monica Belluci gerçek hayatta sevgiliymiş.
Yani kadına sevgilisinin önünde "film ayağına" tecavüz etmiş Albert Dupontel....
Bu kadarını da mide nasıl kaldırıyor bilemiyorum.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Öner -- 19 Aralık 2024; 22:57:32 > -
Gaspar psikopatı önce Love filminde oynamalarını teklif etmiş bunlara. Bunlar da senaryoyu okuyunca aşırı seks olduğu için mahremiyet sebebiyle reddetmişler. Oynadıkları film de bu.
-
Ah bir de Caligula'yı, The Holy Mountain'ı ve benzerlerini izleseymişsiniz... eksi puan verirmişsiniz.
Ek: Bu ara, Jesús Franco, Harry Kumel, Jamil Dehlavi peşindeyim. Akıllara zarar dehalar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cafyon -- 20 Aralık 2024; 1:13:52 > -
Durgun atın çiftesi pek olur sözünün karşılığını temsil eden Hutch (Bob Odenkirk) ve ailesinin Rus mafyasına karşı verdiği dişe diş mücadele farklı yönlerle ele alınıyor. Özellikle son 30 dakika çok daha başarılı. Hutch karakteri, hem kendisini Türkçe seslendiren dublaj sanatçısının Aydoğan Temel olması bakımından hem de yazıdaki giriş cümlesinden yola çıkarsak ağırbaşlılığın altında yatan istisnai cevheri filme taşımasından dolayı bana The Outfit filmindeki Mark Rylance'ı net şekilde anımsattı. Sahneler epey iyi, Christopher Lloyd amca rolü kapsamındaki üzerine düşeni başarıyla yerine getirerek kendisini bu filmde de sevdiriyor. Seveceğiniz bir film. 7 ila 7.5 puan verilebilir, bana göre 7.5/10 bu filme uygun bir puan.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi programmer_onur -- 20 Aralık 2024; 2:7:4 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
The Outfit demişken ben de yazacaktım tam, benzetmene de hak veriyorum.
------------------------------
ımdbThe Outfit (2022) ⭐ 7.2 | Crime, Drama, Mysteryhttps://www.imdb.com/title/tt14114802/?ref_=lsedt_t_11The Outfit
Puanım: 9/10
Tek mekanda geçen bir mafya filmi. Bolca plot twist (ters köşe) içerir. Hem tek mekan olup hem de mafya konseptini çok güzel harmanlamışlar. Ben çok beğendim filmi. Film görsel açıdan da çok hoş kıyafetlerden mekana kadar. Belli bir özen var.
Hikaye: İngiltere'den Amerika'ya göç edip terzilik yapan bir adamın mafya ile olan ilişkisi ve gelişen bazı mafya içi hesaplaşmaları işlemektedir.
Aslında 10 puan bile verecektim ama filmin sonundaki sekansı gereksiz buldum. Filmi süslemek için sonunu uzatıp öyle bir şey yapmışlar gibi geldi.
Spoiler,
mesajı görmek için tıklayın.Filmin sonunda Francis'in o kadar vurulmasına rağmen zombi gibi yerden kalkması gereksizdi.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fulton -- 20 Aralık 2024; 3:39:8 >
-
ımdbRescue Dawn (2006) ⭐ 7.3 | Adventure, Biography, Warhttps://www.imdb.com/title/tt0462504/?ref_=lsedt_t_2
Rescue Dawn (Şafak Harekatı)
Puanım: 6/10
Christian Bale için izlenebilir. Amerika-Vietnam savaşında geçiyor. Esir düşen bir grup Amerikan askerinin vietkong kampından kaçış sürecini işliyor. Bu esnada özellikle yaşadıkları psikolojik durumlar anlatılmak istenmiş gibi geldi. Film bunun dışında bana biraz yavan geldi. O kaçış sürecinin planlandığı kısımlar haricinde hiçbir heyecan, gerilim yoktu. Aksiyon hiç yoktu. Dram da yetersiz geldi bana.
Bu yüzden 6 puandan fazlasını hak etmediğini düşünüyorum. Savaş filmi arayanları tatmin eder mi bilemedim.
________________________________________________________________________________________
ımdbThe Thing (1982) ⭐ 8.2 | Horror, Mystery, Sci-Fihttps://www.imdb.com/title/tt0084787/?ref_=lsedt_t_1The Thing (Şey)
Puanım: 6/10
Korku, Gizem, Bilim-kurgu demişler ama korku yok, iğrenç görünümlü yaratıklardan ötürü korku demişler. Gizem kısmı ağır basıyor.
Kurt Russel başrolde.
Film; kutuplardaki bir araştırma üssündeki insanların keşfettikleri bir mikoorganizmanın yaptıklarını ve başlarına gelenleri anlatıyor.
Filmin sonu bir yere bağlanmıyor. Ve gizem kısmı tahmin edilebilir. Bu yüzden 6 verdim. Ama bilim-kurgu kısmı fena değil, oradan biraz kurtarıyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Fulton -- 20 Aralık 2024; 5:37:57 >
-
ımdbCarry-On (2024) ⭐ 6.5 | Action, Crime, Mysteryhttps://www.imdb.com/title/tt21382296/?ref_=ext_shr
Yorumumu https://forum.donanimhaber.com/carry-on-kabin-bagaji-2024-netflix-taron-egerton-jason-bateman--160293509 açtığım konuda yapmıştım. Kısaca sürükleyici bir yapım 7/10.
-
ımdbWho Am I - Kein System ist sicher (2014) ⭐ 7.4 | Crime, Drama, Mysteryhttps://www.imdb.com/title/tt3042408/?ref_=ls_i_19
Bir bilgisayar dehası olan Benjamin, şöhret peşinde koşan bir hacker grubu olan FRI3NDS'e katılmaya davet edilir. Ancak ortakları Rus gangsterler tarafından öldürülünce Europol tarafından sorguya çekilir.
can sıkıntısına iyi gelecek sürükleyici bir film.
-
8.1 Puan mı ?? Alalım bakalım Listeye bu puanı haketmiş mi izleyip görelim...
-
Bu filmde baya ses getirmiş.. Hangi Sinema sitesine baksam karşıma çıkıyor,
Aldım Listeye
-
Pişman etmez hocam. Red One da fena değil. Onu da tavsiye etmiştim, konularını açmıştım zaten. Noel filmlerine aksiyon, şiddet getirilmiş hali.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X