Evi Kiraya Verirken Dikkat Edilmesi Gerekenler (4. sayfa)

Ev sahibine de bir cikar yol birakacaksin iste taahhut almayanin evine cokecekler alanlarin evlerine cokmeyecekler biraz denge saglanacak

Ulkeyi Arjantin’e cevirene sorsunlar o soruyu bize degil.

Ugrasırdın fakat sonuc vermezdi cünkü tahliye taahhütnamesi denen sey, usulüne uygun kullanıldıgı zaman, gayet de normal bir sey..

Yani kiracı evinde oturuyor, ev sahibi olarak, evimden cık diyorsun, adam da cıkacagım diyor.. lafla cıkmak olmaz, su kağıdı bir imzala, su tarihte cıkacagını taahhüt et ki, biz de ona göre isimizi gücümüzü yapalım falan anlamında..

Fakat burada kiracıya bos kağıt imzalattırıp, sonradan o kağıdı doldurdugun zaman olayı kötü niyetli kullanmıs oluyorsun ancak tabii ki ülkedeki sartlar bunu gerektiriyor o ayrı konu..

sorun surada ki, o sözlesmenin, kira sözlesmesiyle aynı gün yapıldıgının ispatı imkansıza yakın..

eger bunu ispat edebilirsen zaten taahhütname gecersiz oluyor..

ancak ispat etsen bile yani böyle bir sey kabul edilse bile o zaman bile bile bos kağıt imzalamak yine bir kabul durumu yaratır görüsünden yola cıkılarak, yargıtayca gecerli sayılmıs.. bence bu da yerinde..

yani taahhütname yasaklanması falan gibi bir durum söz konusu degil cünkü esas bu hukuka aykırı olur..

Yani kötüye kullanılıyor diye böyle bir seyi tamamen iptal edemezsin.. Kötüye kullanıldıgını ispatlayan kiracı zaten taahhütnameyi gecersiz kılar.. Ancak o linkteki yargıtay kararı bos kağıt mevzusunu kabul etsek bile bos kağıt imzalamak irade gösterir diyor..

Yani hukukta bazı seyler her zaman kitaplarda yazdıgı gibi yorumlanmıyor..

Ben senin sahsını kastetmiyorum ancak adalet yok, hukuk yok, diyenlerin bazılarının kafası basmıyor böyle kararları verirken sadece siyah ve beyaz seklinde düsünmüyorlar..

Taahhütname olayında, eger isine gelmiyorsa, kiracı bunu imzalamayı kabul etmeyecek.. Eğer bilmeden imzalarsa yine kendi sucu kendine uzatılan belgeleri okumakla mükellef..

Eğer bos kağıt imzalıyorsa, bu kağıdı istedigin gibi doldurabilirsin kabulü ve iradesini de göstermis oluyor..

Bu yüzden böyle bir taahhütname bos kağıtla bile alınsa dahi bunda kendi iradesiyle kabul vardır basitce imzalamayacak..

Gördügün gibi yargıtay emsal kararını verenler, imzalamasaydı, imzaladıysa iradesi vardır görüsünde karar vermisler..

Sınırlandırmasınlar zaten o da ayrıca hukuksuz durum.. Serbest piyasaya ekonomisi var sen komünist ülke misin ki, bir seye tavan fiyat koyuyorsun? Burası sovyet rusya mı küba mı? Milletin barınma hakkı varsa tokiler ne güne duruyor? Yap toki, oturt milleti.. Biz devletten zengin miyiz?

Bu kiracı secmen, sağcı dinci kapitalist adamlara oy vermesini biliyor sonra islerine gelmeyince meee diyorlar, komünizm diyorlar, sosyalizm diyorlar, barınma hakkımız var diyorlar.. O zaman gitsinler komünist olsunlar.. Bu düsünce biraz sert olabilir fakat kapitalizm zaten budur, ben komünist degilim fakat bunlar komünist olmuslar..  

Ancak yine de taahhütname gecersiz sayılmaz cünkü onu gecersiz sayarsan, önemli bir hukuki fonksiyonu iptal etmis olursun.. Yani bu gercek amacıyla bile kullanılamaz hale gelir böyle bir sey hukuka aykırı olur..

Bir kanunun yürürlükte olması, kanunun hukuksuz olmadıgı anlamına gelmez.. Bu ülkede hersey herkesin isine nasıl geliyorsa o sekilde yapılır..

Insanların parası yoksa, bu parayı devlet verecek, bedava vermeyecek elbette ancak insanların hakkını verecek.. Insanların hakkını verirsen kira artar ama güc yeter.. Devlet hakkını veremiyorsa demek ki iktidar basarısız olmus demektir.. Basarısız olan iktidarın basarısızlıgının bedelini mal sahibine fatura edemezsin.. Millet gerekirse sokakta da kalır, cadır da kurar ancak bu baskasının malı üzerinde karar hakkına sahip olabilecegin anlamına gelmez gelir dersen o zaman zaten ülkede komünizm var demektir..

Ben zaten bu adamlara ömrüm boyunca 1 kez bile oy vermedim bundan sonra da vermem zaten.. Bypass degil kardes o amacla kullanılıyor evet ama iktidar yüzünden..

Senin söyledigin gibi bir düzenleme yapılırsa hak hukuk ve adalet bininci defa yok sayılmıs olur.. Yani bak yapamazsınız demiyorum yaparsınız ancak hukuksuz olur..

Yakamazlar kardesim isyanın cezasının verilmesi ve bastırılması gerekir ayrıca devlet vatandasın malları mülkleri hakkında tasarruf sahibi degildir.. Devlet mülkiyet hakkını g*sp edemez.. Senin o dedigin krallıkla yönetilen ülkelerde, ortacagda oluyordu bir de iste sovyet rusyada ve kübada falan oluyor kuzey korede oluyor böyle bir dünya yok yani..

Ne mahkemesi oldugu fark etmez.. Isterlerse yaparlar ve yapıyorlar.. Yani konuyu daha detaylı da tartısırdık fakat daha ilerisini tartısırsak benim ayarım bozulabilir yok yere ugrasmayalım simdi.. Aptallık ve cesaret ince bir cizgiyle ayrılıyor diyorum...

20k kira nedir yav. Boğazda yalı mı kiralıyorsun. Ülkenin %90 kesimi 17k maaş alıyor zaten.

Ne alakası var. Yeri gelir ev alırsın yeri gelir başka yatırım araçları. Ev fiyatları yükseleceği kadar yükseldi daha da yükselsin diye bekliyorsunuz da kim alabilecek peki? Kredileri açtığın anda döviz, altın tavan yapacak. Zaten senin yatırımın orada, niye tekrar ev alamayacaksın ki?

10 yıla yakın süre bizim semtte ev fiyatları sabite yakın kaldı. Bir anda yükselmesinin sebebi kontrolsüz dış göç. Enflasyon filan bunların etkisi yok denecek kadar az. Ev fiyatlarını yükselten yabancıya satış ve göçmenlerdir. Bizim ülkede 80 sonrasında ev fiyatları böyle anormal arttığı dönem ben hiç hatırlamıyorum.

Alan yabancılar aldı sonsuza kadar yabancıya ev satamazsın, göçmenlerde yine aynı. Zaten sayıları çok daha da ne kadar alabilirsin. Üstelik bir sonraki seçimi AKP kaybetmesi şu anda kesin. Muhalefet geldiği anda öyle veya böyle Esad ile anlaşma yapılacak. Elbette hepsi gitmeyecek fakat göçmenlerin %25'i bile gitse yine ev fiyatları ciddi düşer.

Kısacası ev fiyatları şu anda zaten yüksek, enflasyon etkisini bile eklesek aynı oranda yükselmeyecek. O yüzden bizim gibi düşünsen iyi edersin. Adı üstünde krizden önce, artık kriz zamanındayız.

Biz de aynısını diyoruz işte. Senin çağ dışı sözleşmeni kabul etmek mi zorundayım? Biliyoruz elbette sözleşme de neyin geçerli neyin geçerli olmadığını 1990 yılından itibaren kiracı, ev sahibi vs hayatımız devam ediyor. Dünkü çocuk değiliz artık.

Sokakta kalma pahasına şartların sunulması benim derdim değil, bunu devlet düşünecek ben değil. Niye vergi veriyorum o zaman? Yok devlet ben buna müdahil olurum derse o zaman insanlara ev yapması lazım veya ev sahibi olacak ekonomik şartları oluşturması gerekiyor. Vatandaş devletten zengin mi ki zorunlu hayır işi yapacak.

Oturacak evi olan bir kişi ikinci,üçüncü hatta daha fazla evi insan niye alsın? ( miras kalan değil). Yatırım için değil mi? Laf olsun diye alacak değil. Nasıl sen kiracı olarak hep benim istediğim olsun dersen yatırımcı da yatırımını keser. Birden fazla ev sahibi olmak yatırımdır. Bugün herkes oturacağı kadar ev alsa ki alabilir, kiracılar nerede oturacak? Sizin mantığa göre kimse almazsa ev fiyatları düşer biz de alırız. Zaten yapılmayacaktı ki bu evler baştan olmayan evi mi alacaksın.

Burada ev sahibinin bütün dediği olsun diyen yok, sen iyice bilenmişsin ev sahiplerine "parayı bulana kadar herkes komünist" mantığı ile bakıyorsun. Sözleşme dediğin tek bir mantıkta olmaz, tek tip sözleşme ile hiçbir yatırımcıyı ülkene çekemezsin. Niye ülkeye yabancı yatırımcı gelmiyor? Çok demokratik olmadığımız için mi? Alakası yok. Çünkü ülke olarak yabancı yatırımcıya da tek tip sözleşme sunuyorsun ve sözleşme şartlarını da sonradan değiştiriyorsun. Sözleşme dediğin esnek olur, devlet burada hakkaniyet kapsamında bunu denetler,

Örneğin ben belki evimi tadilat karşılığında 3 sene kiraya vermek istiyorum. Veya yardıma muhtaç bir aile 2 sene kira alamadan toplamda 5 senelik kiraya verme durumum var. Ama sen devlet olarak bana tek bir sözleşme tipini dayatıyorsan bunun adına sözleşme denmez. Dünyanın hiçbir ülkesi bu mantık ile değil dış yatırımcı, iç yatırımcı bile çekmez. Zaten 2-3 yıl sonra herkes nasıl bir saçmalığın içine düştüğümüzü bir şekilde anlayacak.