Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethederken kullandığı Kılıç! [SS] (12. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Hasaza

Topkapı sarayında ki en büyük kılıçlar bunlardır.14. yy Macar kılıçları. Yukarıdan aşağıya 208, 270, 173 cm.

Kılıç bu kadar büyükse, bunu kullanan adamı merak ettim

quote:

Orijinalden alıntı: O Rei

Ben de kendi görüşümü söylemek istiyorum.

Öncelikle İstanbul'un Fethi konusunda, FETİH 1453 filminin gazına gelip yorum yapan arkadaşlar var. İkincisi "Ben tarihi objektif inceliyorum." gazına gelip İstanbul'u hala Konstantinapolis olarak gören arkadaşlar var. İkisine de katılmıyorum bence ikisi de yanlış. Bunun orta yolu şudur: Bir şehrin tarihten, geçmişten baz alarak "gerçek sahibi" denebilecek bir olay yoktur. Şu an İstanbul çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu 10-15 milyonluk nüfusuyla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindedir ve dolayısıyla gerçek sahibi kiminse onundur, yani bizimdir. Aynı şekilde Yunanlar nerde yaşıyorsa orası da onlarındır, Bulgarın toprakları da Bulgarlarındır. Sonuç olarak "gerçek sahibi" meselesinin tarihle bir alakası yok. Ha en geri tarihe dönersek Türklerin yeri de Orta Asya. Şimdi biz Anadolu'yu Malazgirt Savaşı'yla girip aldığımız halklara geri mi verelim? Böyle bir mantığı yanlış buluyorum.

Ama şunu da kabul edelim: eskiden savaşlar olağandı ve biz de İstanbul'u Doğu Roma'dan aldık. Bu bu kadar basit. "İstanbul zaten bizim hakkımızdı." gibi şeylere sığınmaya gerek yok. 18. yüzyıla kadar yani toprak almak yerine sömürge yönetimi kurmanın yaygınlaştığı yıllara kadar herkes fetih yapıyordu, biz de fetih yaptık. Bunun hakkı şunun hakkı diye bir şey yok. Yanı sıra maazeret bulmayı gerektiren ayıp bir şey de yok. (Ama "kafirin kafasını kestik" gibi ifadeleri de çok doğru bulmuyorum. Sonuçta o askerler de kendi şehirlerini korumak için kan döktü.)

Bir de IV.Murat'ın 250 kilogramlık silahı kaldırmasına değinmek istiyorum. Bakın yabancı ülkelerde insanlar milli efsanelerini destekliyor, anlatıyor. Kaybedilen Vietnam savaşı yıllardır Hollywood filmlerinde sanki Amerika Birleşik Devletlerinin başarısı gibi anlatılıyor, II. Dünya Savaşı'ndan, her şeyden bir kahramanlık öyküsü çıkartılıyor. İnanın biz Türklerdeki kültürel birikim Amerikan halkında olsa, hatta çeyreği bile olsa, bunlar o insanları nasıl birbirine bağlardı... Açın bakın tarihimize, bir sürü destan var. Binlerce beyitlik Manas destanı, mesela Çanakkale Savaşı'nda bir topu kaldıran Seyit Onbaşı, Ulubatlı Hasan'ın İstanbul'a bayrağı dikip sonra ölmesi... Bunlar olağan şeyler, bunları "Doğru mu?" diye sorgulamamak lazım, "gerekli midir gereksiz midir" denmeli. Tabi ki bizler bunların hepsinin doğru olmadığını, içlerinde abartı olma ihtimalinin olduğunu biliyoruz. Ama önemli olan bunları desteklemek, unutulmamasını sağlamak, anlatmak, aktarmak... Bunlar bir milletin kültürel birliğini oluşturan şeyler. Ve inanın başka bir millette olsa kimse "Bu fizik kurallarına aykırı, yanlıştır bu." deyip burun kıvırmaz. Önemli olan gerekliliği. Bu efsanelerin, bu rivayetlerin varlığı emin olun kimseyi öldürmez. Bu kadar korkak ve bu kadar muhalif yaklaşmaya gerek yok.

quote:

Orijinalden alıntı: Chris Brown

Konu çoluk çocuktan ziyade cahil dolmuş. Saçma sapan yorum yapanlar, o ecdada sahip olmasalardı babalarının kim olduğunu bilemezlerdi onu bilmiyorlar. Sadece yazık diyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: ardatun

:)

İyi fikir aslında 5 yaşındaki oğluma anlatıyım bu akşam ben de, fatih bir eliyle kendine atılan okları tutup kırarken diğer koluyla 3 adam ağırlığındaki kılıcını kınından çıkarıp havada 5 kere salladıktan sonra bi sallayışta 10 bizanslının kafasını uçurmuş diye.

Abartının fazlası komiklik ve saçmalık oluyor.

Saçmasapan 250 kiloluk kılıç gibi iddalarla övünülecek bir olayı komik duruma düşürerek dalga geçirecek hale getirdiniz ya artık başka birşey demiyorum. Ecdadını bu kadar soytarı hale getirmez bi insan. Fatih duysa saçmalamayın lan diye kafanızı uçurur.

quote:

Orijinalden alıntı: etufekci

quote: Orijinalden alıntı: Hasaza Topkapı sarayında ki en büyük kılıçlar bunlardır.14. yy Macar kılıçları. Yukarıdan aşağıya 208, 270, 173 cm. Kılıç bu kadar büyükse, bunu kullanan adamı merak ettim

Arkadaşım o gördüğün kılıçlar tören kılıcı gibi bir şey zaferler adına falan yaptırılır. Tutupta kimse kullanmaz yani bir araştırmanı tavsiye derim.

Gerçekten Kaldırabilmiş midir?
Mevcut yazılı kaynaklara bakılarak tespit edilen "târihî" gerçekleri boş ve asılsız iddiâlarıyla "tahrif" etmeye çalışan, kendi zan ve kuruntularını "gerçek târih" diye halka yutturmaya kalkışan seviyesiz tahrifçiler, şimdi de Sultan IV. Murâd'ın 250 kiloluk bir topuzu tek başına kaldırabildiğini gösteren rivâyetleri dillerine dolayarak, bu târihî kayıtların "Aklın-mantığın kabul edeceği bir şey olmadığını" söyleyip "uydurma" olduğu yalanını ortaya atmışlardır.

Hâlbuki Sultan IV. Murâd'ın 200 okka (256.589 kg.) ağırlığında bir topuzu kaldıracak derecede güçlü olduğu, bu devri bizzat idrâk etmiş olan Na'îmâ'nın "Ravzatü'l-Huseyn fî Hulâsati Ahbâri'1-Hâfıkeyn", ya da "Târîh-i Na'îmâ" adıyla bilinen meşhur vekâyî-nâmesinde açıkça zikredildiği gibi; yine pâdişâhı görmüş olan ünlü Türk seyyâhı Evliyâ Çelebi'nin "Seyâhat-nâme"sindeki kendi müşâhadesine dayanan tasvirleri ve Kâtib Çelebi'nin "Fezleke"sindeki nakilleriyle de kesin olarak tasdik görmektedir.

Evliya Çelebi kaynaklı alıntı yapan sevgilimi arkadaşım seyahatnameyi falan okursan doğru olup olmayacağını hemen anlarsın. Herşeyi abartarak yazan hayal gücü geniş sempatik bir kişiliktir çelebi. Onun yazdıkları ile tarih öğrenilmez.

quote:

Orijinalden alıntı: Ride The Lightning

quote: Orijinalden alıntı: Charlestone quote: Orijinalden alıntı: bayraak Eskiden savaşlar şimdiki gibi bir butona bakmıyordu. Aylar yıllar evvelde hazırlıklar yapılırdı. Tüm halk savaşa hazır bir şekilde cesurca beklerdi o günü. En önemlisi o zaman ki savaşlar Masada kazanılmıyordu ! Adam yeniçeri

O dönemleri yaşayan tek insan şu anda

quote:

Orijinalden alıntı: piri reis

bir osmanlı konusu bulunca sevinerek girdim ama adam gibi objektif mesaj yok gibi üzücü bir durum fakat forum seviyesi böyle olunca yapacak çok bir şey kalmıyor

quote:

Orijinalden alıntı: HKS571

quote: Orijinalden alıntı: Cannibalz quote: Orijinalden alıntı: Kaioken 4.muradın gürzünü bulabilecek varmı 250kg falandı sanırım . Unutmuş olabilirim ama deli adamdı vesselam.

257 kilogram ağırlığında olan gürzdür.

askerinin başında savaşa katılan son osmanlı padişahı olarak bilinen iv. murat, olağanüstü kuvvetiyle ünlüydü. huzura kabul edilen fransız gezgin du loir, anılarında iv. murat'ın idman yaparken çok iriyarı bir kişi olan silahtar musa paşa'yı, tek eliyle kuşağından tutup havaya kaldırarak meydanda uzun süre dolaştıktan sonra yere bırakmasını; 200 okkalık (yaklaşık 257 kilo) gürz kullanmasını; bir ciritle 8 kalkanı birden delmesini; kendine özgü uzun kılıcını saatlerce yorulmadan sallamasını ve güreştiği genç yeniçerileri enselerine vurduğu tek şaplakla yere sermesini hayranlıkla anlatır. tarihçilerin yazdığına göre yayını çektiği ok, tüfek mermisinden uzağa düşerdi.

quote:

Orijinalden alıntı: ANTİ BUG

quote: Orijinalden alıntı: ardatun :) İyi fikir aslında 5 yaşındaki oğluma anlatıyım bu akşam ben de, fatih bir eliyle kendine atılan okları tutup kırarken diğer koluyla 3 adam ağırlığındaki kılıcını kınından çıkarıp havada 5 kere salladıktan sonra bi sallayışta 10 bizanslının kafasını uçurmuş diye. Abartının fazlası komiklik ve saçmalık oluyor. Saçmasapan 250 kiloluk kılıç gibi iddalarla övünülecek bir olayı komik duruma düşürerek dalga geçirecek hale getirdiniz ya artık başka birşey demiyorum. Ecdadını bu kadar soytarı hale getirmez bi insan. Fatih duysa saçmalamayın lan diye kafanızı uçurur.

250 kiloluk kılıç değil o ''GÜRZ''
Bahsedilen gürz Sultan 4.Murad Han Hazretlerinin yeniçeri isyanlarında sarayda her an öldürülme korkusuyla yaşadığı sıralarda cellatlardan korunma adına kullandığı tek eliyle rahatça kullanabildiği gürz....
Birçok tarihçi 4.Murad Han Hazretlerinin heybetinden ve hiddetinden bahseder 14 yaşındayken sakallarının olduğu ve yeniçerilerin kullandığı kahvelere şehzadeyken tebdil olarak kolaylıkla girdiği söz edilir.
Bunları neden mi yazdım bunlar yalan değil 250 kiloluk gürz var ve onu 4.Murad kolaylıkla kullanabiliyordu.
Lütfen 5 yaşındaki yiğenime kendi tarihini iyi öğrenmesi konusunda alaya almaması konusunda her zaman uyar.
Çünkü içimizdeki tarihini karalayanlar ''Türk''değil bunuda unutmayın....

quote:

Orijinalden alıntı: Akustik34

quote: Orijinalden alıntı: piri reis bir osmanlı konusu bulunca sevinerek girdim ama adam gibi objektif mesaj yok gibi üzücü bir durum fakat forum seviyesi böyle olunca yapacak çok bir şey kalmıyor

Haklısınız +1

quote:

Orijinalden alıntı: ardatun

quote: Orijinalden alıntı: ANTİ BUG quote: Orijinalden alıntı: ardatun :) İyi fikir aslında 5 yaşındaki oğluma anlatıyım bu akşam ben de, fatih bir eliyle kendine atılan okları tutup kırarken diğer koluyla 3 adam ağırlığındaki kılıcını kınından çıkarıp havada 5 kere salladıktan sonra bi sallayışta 10 bizanslının kafasını uçurmuş diye. Abartının fazlası komiklik ve saçmalık oluyor. Saçmasapan 250 kiloluk kılıç gibi iddalarla övünülecek bir olayı komik duruma düşürerek dalga geçirecek hale getirdiniz ya artık başka birşey demiyorum. Ecdadını bu kadar soytarı hale getirmez bi insan. Fatih duysa saçmalamayın lan diye kafanızı uçurur. 250 kiloluk kılıç değil o ''GÜRZ'' Bahsedilen gürz Sultan 4.Murad Han Hazretlerinin yeniçeri isyanlarında sarayda her an öldürülme korkusuyla yaşadığı sıralarda cellatlardan korunma adına kullandığı tek eliyle rahatça kullanabildiği gürz.... Birçok tarihçi 4.Murad Han Hazretlerinin heybetinden ve hiddetinden bahseder 14 yaşındayken sakallarının olduğu ve yeniçerilerin kullandığı kahvelere şehzadeyken tebdil olarak kolaylıkla girdiği söz edilir. Bunları neden mi yazdım bunlar yalan değil 250 kiloluk gürz var ve onu 4.Murad kolaylıkla kullanabiliyordu. Lütfen 5 yaşındaki yiğenime kendi tarihini iyi öğrenmesi konusunda alaya almaması konusunda her zaman uyar. Çünkü içimizdeki tarihini karalayanlar ''Türk''değil bunuda unutmayın....

Kusura bakmayın, şu an steroid ve testosteron destekli, dünyanın en güçlü insanları tek kolla 130 kiloyu yırtınarak kafa seviyesinin üzerine bir iki defa kaldırabilirken kimse bana bunun iki katı ağırlıktaki yani 250 kiloluk bir kütleyi tek koluyla kaldırarak savaşta kullanacağına inandıramaz.

Evet 250kiloluk gürz yapılmış olabilir.
Ama kaldırılması ayrı bir olayken, tek kol ile kaldırılmasını imkansız olarak görüyorum, tek kol ile kaldırıp bir de savrularak düşmanı hedeflemesi imkansız ötesi.

En iyisi siz 4.Murad'ın bu ağırlıkta bir gürzü kolaylıkla kaldırdığına ve savaşta kullandığına inanmaya devam edin, ben de inanmamaya.
Böyle birşey efsaneden öteye gitmeyecek bir gerçeklikte..

Bu durumda beni tarihimizi karalıyor olarak itham ediyorsanız, siz ve gösterdiğiniz kaynaklar da bana göre tarihi çarpıtıyor olacaksınız :)

Bir de lütfen kimsenin Türklüğüne laf etmeyin, acayip milliyetçiyimdir

quote:

Orijinalden alıntı: etufekci

quote: Orijinalden alıntı: Hasaza Topkapı sarayında ki en büyük kılıçlar bunlardır.14. yy Macar kılıçları. Yukarıdan aşağıya 208, 270, 173 cm. Kılıç bu kadar büyükse, bunu kullanan adamı merak ettim

Arkadaşım o gördüğün kılıçlar tören kılıcı gibi bir şey zaferler adına falan yaptırılır. Tutupta kimse kullanmaz yani bir araştırmanı tavsiye derim.

Gerçekten Kaldırabilmiş midir?
Mevcut yazılı kaynaklara bakılarak tespit edilen "târihî" gerçekleri boş ve asılsız iddiâlarıyla "tahrif" etmeye çalışan, kendi zan ve kuruntularını "gerçek târih" diye halka yutturmaya kalkışan seviyesiz tahrifçiler, şimdi de Sultan IV. Murâd'ın 250 kiloluk bir topuzu tek başına kaldırabildiğini gösteren rivâyetleri dillerine dolayarak, bu târihî kayıtların "Aklın-mantığın kabul edeceği bir şey olmadığını" söyleyip "uydurma" olduğu yalanını ortaya atmışlardır.

Hâlbuki Sultan IV. Murâd'ın 200 okka (256.589 kg.) ağırlığında bir topuzu kaldıracak derecede güçlü olduğu, bu devri bizzat idrâk etmiş olan Na'îmâ'nın "Ravzatü'l-Huseyn fî Hulâsati Ahbâri'1-Hâfıkeyn", ya da "Târîh-i Na'îmâ" adıyla bilinen meşhur vekâyî-nâmesinde açıkça zikredildiği gibi; yine pâdişâhı görmüş olan ünlü Türk seyyâhı Evliyâ Çelebi'nin "Seyâhat-nâme"sindeki kendi müşâhadesine dayanan tasvirleri ve Kâtib Çelebi'nin "Fezleke"sindeki nakilleriyle de kesin olarak tasdik görmektedir.

Evliya Çelebi kaynaklı alıntı yapan sevgilimi arkadaşım seyahatnameyi falan okursan doğru olup olmayacağını hemen anlarsın. Herşeyi abartarak yazan hayal gücü geniş sempatik bir kişiliktir çelebi. Onun yazdıkları ile tarih öğrenilmez.

quote:

Orijinalden alıntı: by_the_king

quote: Orijinalden alıntı: etufekci quote: Orijinalden alıntı: Hasaza Topkapı sarayında ki en büyük kılıçlar bunlardır.14. yy Macar kılıçları. Yukarıdan aşağıya 208, 270, 173 cm. Kılıç bu kadar büyükse, bunu kullanan adamı merak ettim Arkadaşım o gördüğün kılıçlar tören kılıcı gibi bir şey zaferler adına falan yaptırılır. Tutupta kimse kullanmaz yani bir araştırmanı tavsiye derim. Gerçekten Kaldırabilmiş midir? Mevcut yazılı kaynaklara bakılarak tespit edilen "târihî" gerçekleri boş ve asılsız iddiâlarıyla "tahrif" etmeye çalışan, kendi zan ve kuruntularını "gerçek târih" diye halka yutturmaya kalkışan seviyesiz tahrifçiler, şimdi de Sultan IV. Murâd'ın 250 kiloluk bir topuzu tek başına kaldırabildiğini gösteren rivâyetleri dillerine dolayarak, bu târihî kayıtların "Aklın-mantığın kabul edeceği bir şey olmadığını" söyleyip "uydurma" olduğu yalanını ortaya atmışlardır. Hâlbuki Sultan IV. Murâd'ın 200 okka (256.589 kg.) ağırlığında bir topuzu kaldıracak derecede güçlü olduğu, bu devri bizzat idrâk etmiş olan Na'îmâ'nın "Ravzatü'l-Huseyn fî Hulâsati Ahbâri'1-Hâfıkeyn", ya da "Târîh-i Na'îmâ" adıyla bilinen meşhur vekâyî-nâmesinde açıkça zikredildiği gibi; yine pâdişâhı görmüş olan ünlü Türk seyyâhı Evliyâ Çelebi'nin "Seyâhat-nâme"sindeki kendi müşâhadesine dayanan tasvirleri ve Kâtib Çelebi'nin "Fezleke"sindeki nakilleriyle de kesin olarak tasdik görmektedir. Evliya Çelebi kaynaklı alıntı yapan sevgilimi arkadaşım seyahatnameyi falan okursan doğru olup olmayacağını hemen anlarsın. Herşeyi abartarak yazan hayal gücü geniş sempatik bir kişiliktir çelebi. Onun yazdıkları ile tarih öğrenilmez.

Biz savaşta sallayarak kullanıyor demedikki!

Sadece kaldırabiliyor dedik.

Valla ben belgelerimle konuşuyorum.O devrin kaynaklarıyla.

Abartıyormuşta peh.Bahana çoook......

quote:

Orijinalden alıntı: ahmedyücel

quote: Orijinalden alıntı: ithal_et quote: Orijinalden alıntı: ahmedyücel Gövdesine gereksiz yük yapan nice başlar sermiştir yere...Rahmetle anıyoruz... kim bilir belki seninkiside gereksiz yük yapıyordur. kesilirse bakarız. bahsettiğimiz şeyler insan. tavuk değil.

Haberin yok herhalde kılıclar ekmege yag sürmek icin uretilmiyor...Fatih Sultan HAN Türkiyemizin simge sehri İstanbulu Türk ve müslüman düsmanlıgı propagandası yapan zalimlerin elinden aldı ve bize emanet etti...Neden rahatsız etti Fatih Sultan'ın düsmanları bozguna ugratıp İstanbul'un gercek sahibi bizlere emanet etmesi anlayamadım...

quote:

Orijinalden alıntı: etufekci

quote: Orijinalden alıntı: by_the_king quote: Orijinalden alıntı: etufekci quote: Orijinalden alıntı: Hasaza Topkapı sarayında ki en büyük kılıçlar bunlardır.14. yy Macar kılıçları. Yukarıdan aşağıya 208, 270, 173 cm. Kılıç bu kadar büyükse, bunu kullanan adamı merak ettim Arkadaşım o gördüğün kılıçlar tören kılıcı gibi bir şey zaferler adına falan yaptırılır. Tutupta kimse kullanmaz yani bir araştırmanı tavsiye derim. Gerçekten Kaldırabilmiş midir? Mevcut yazılı kaynaklara bakılarak tespit edilen "târihî" gerçekleri boş ve asılsız iddiâlarıyla "tahrif" etmeye çalışan, kendi zan ve kuruntularını "gerçek târih" diye halka yutturmaya kalkışan seviyesiz tahrifçiler, şimdi de Sultan IV. Murâd'ın 250 kiloluk bir topuzu tek başına kaldırabildiğini gösteren rivâyetleri dillerine dolayarak, bu târihî kayıtların "Aklın-mantığın kabul edeceği bir şey olmadığını" söyleyip "uydurma" olduğu yalanını ortaya atmışlardır. Hâlbuki Sultan IV. Murâd'ın 200 okka (256.589 kg.) ağırlığında bir topuzu kaldıracak derecede güçlü olduğu, bu devri bizzat idrâk etmiş olan Na'îmâ'nın "Ravzatü'l-Huseyn fî Hulâsati Ahbâri'1-Hâfıkeyn", ya da "Târîh-i Na'îmâ" adıyla bilinen meşhur vekâyî-nâmesinde açıkça zikredildiği gibi; yine pâdişâhı görmüş olan ünlü Türk seyyâhı Evliyâ Çelebi'nin "Seyâhat-nâme"sindeki kendi müşâhadesine dayanan tasvirleri ve Kâtib Çelebi'nin "Fezleke"sindeki nakilleriyle de kesin olarak tasdik görmektedir. Evliya Çelebi kaynaklı alıntı yapan sevgilimi arkadaşım seyahatnameyi falan okursan doğru olup olmayacağını hemen anlarsın. Herşeyi abartarak yazan hayal gücü geniş sempatik bir kişiliktir çelebi. Onun yazdıkları ile tarih öğrenilmez. Biz savaşta sallayarak kullanıyor demedikki! Sadece kaldırabiliyor dedik. Valla ben belgelerimle konuşuyorum.O devrin kaynaklarıyla. Abartıyormuşta peh.Bahana çoook......

Lütfen seyahatnameyi bir okuyun.

quote:

Orijinalden alıntı: Cannibalz

quote: Orijinalden alıntı: Kaioken 4.muradın gürzünü bulabilecek varmı

250kg falandı sanırım . Unutmuş olabilirim ama deli adamdı vesselam.