Şimdi Ara

felsefe hakkında

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
54
Cevap
0
Favori
1.609
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • -islam felsefesiyle bulanmış bir kafa.

    -"metin

    ..............

    metin

    ............

    metin

    ..........."

    -araya eklenen felsefe sözlüğünde bile olmayan kelimeler
    -sürekli araya soru sıkıştırılır ama cevap veren kimse yoktur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-FEC8BB1EA -- 20 Ocak 2020; 15:20:40 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >



  • felsefe hakkında

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • loll

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Örnek verebilirmisiniz ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kütahyalı 77 kullanıcısına yanıt
    Allah varsa Afrika’daki çocuklar neden aç?

    Gazali: çünkü mümkün dünyaların en iyisi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kardeş ( Çünkü münkün dünyaların en iyisi ) ne anlama geliyor ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kütahyalı 77 kullanıcısına yanıt
    Kötülük problemine karşı geliştirilmiş bir teodise. Yani diyor ki Tanrı’nın yaratabileceği en iyi evren bu o yüzden kötülükler var. Bence başarısız bir teodise. Teodise ne diye sorarsan Tanrı ve kötülüğün bir arada nasıl bulunacağının açıklamasını vermeye çalışıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Felsefe ve Din notları
    6 yıl önce açıldı
    İTÜ hakkında sorular
    7 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Kütahyalı 77 kullanıcısına yanıt
    Bu arada Allah varsa Afrika’daki çocuklar neden aç sorusu ironiydi. Ateistlerle maytap geçiyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ateistinye

    Kötülük problemine karşı geliştirilmiş bir teodise. Yani diyor ki Tanrı’nın yaratabileceği en iyi evren bu o yüzden kötülükler var. Bence başarısız bir teodise. Teodise ne diye sorarsan Tanrı ve kötülüğün bir arada nasıl bulunacağının açıklamasını vermeye çalışıyor.
    Kötülüklerin zorunlu varlığı Tanrı'nın "her şeye gücü yeten" sıfatı ile çelişki oluşturmuyor mu? Tanrı istediği her şeye muktedirse ve kötülük Tanrı'nın yarattığı en iyi evrende bile geçerli ise hali hazırda Tanrı'nın yaratabileceği en kötü evrende de kötülük olması zorunlu olacak. Tanrı istese de istemese de kötülük barındıran bir evren yaratmak zorunda kalacak. Bu sefer Tanrı'nın özgürlüğü elinden alınmış olacak. Haksız mıyım yoksa bu teodise de açıklanmayan kısımları var mı?

    Acaba bu teodiseden farklı olarak "Yaratabileceği en iyi evren bu" yerine insanın özgürlük probleminden yola çıkarak bir teodise üretilemez mi? Misal(Örneğin) hali hazırda sadece iyi bir dünya yaratılmış olsaydı insanın iyilikten başka seçim şansı olamayacağı için insanın özgürlüğünden bahsetmemiz mümkün olmayacaktı. Tanrı(?) bu zıtlığı(iyi-kötü) ortaya koyarak insana seçim şansı yarattığı için insanın özgürlüğünden bahsedebilmemiz olanaklı olacaktı.

    Bu arada bu teodise Alvin Platinganın'dı galiba değil mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Herattaa -- 19 Ocak 2020; 21:42:59 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Plantinga’nın değil. Siz mantıksal ve delilci kötülük problemini karıştırıyorsunuz sanırım. Bu teodise Leibniz’in teodisesi. Ondan önce Gazali’de görmek mümkün. Plantinga’nın özgür-irade savunması mantıksal forma cevap verir. Savunma ve teodiselerin görevi farklıdır.

    “Kötülüklerin zorunlu varlığı Tanrı'nın "her şeye gücü yeten" sıfatı ile çelişki oluşturmuyor mu? Tanrı istediği her şeye muktedirse ve kötülük Tanrı'nın yarattığı en iyi evrende bile geçerli ise hali hazırda Tanrı'nın yaratabileceği en kötü evrende de kötülük olması zorunlu olacak. Tanrı istese de istemese de kötülük barındıran bir evren yaratmak zorunda kalacak. Bu sefer Tanrı'nın özgürlüğü elinden alınmış olacak. Haksız mıyım yoksa bu teodise de açıklanmayan kısımları var mı?”

    Kötülüklerin varlığı ile Tanrı arasında bir çelişki olmadığı Plantinga’nın savunusu ile konsensüs halinde. Şunu oku mutlaka:
    www.amazon.com
    God, Freedom, and Evil: Alvin Plantinga: 9780802817310: Amazon.com: Books
    https://www.amazon.com/God-Freedom-Evil-Alvin-Plantinga/dp/0802817319


    Tanrı’nın özgür irade problemi ise iyiliğinin dışavurumu gereği bir şeyler yaratmak zorunda olmasından kaynaklanıyor. Bu çetrefilli bir problem. Bağdaşırcılar için bu bir sorun değil. Ya da ilahi basitlik doktrinini savunanlar için bu bir sorun oluşturmaz. Liberteryen özgür irade benimsenip buna yanıt verilebilir ancak şu an buna yerim ve zamanım yok. Uzun bir yazı gerektirir bu.

    “Acaba bu teodiseden farklı olarak "Yaratabileceği en iyi evren bu" yerine insanın özgürlük probleminden yola çıkarak bir teodise üretilemez mi? Misal(Örneğin) hali hazırda sadece iyi bir dünya yaratılmış olsaydı insanın iyilikten başka seçim şansı olamayacağı için insanın özgürlüğünden bahsetmemiz mümkün olmayacaktı. Tanrı(?) bu zıtlığı(iyi-kötü) ortaya koyarak insana seçim şansı yarattığı için insanın özgürlüğünden bahsedebilmemiz olanaklı olacaktı.”

    Özgür irade teodisesi zaten var ancak her kötülüğü açıklayamıyor. Atıyorum depremi özgür irade ile nasıl açıklayacaksın? Veya Hitler’i nasıl açıklayacaksın? Özgürlük için Hitler’in yaptığı kadar kötülüğe müsade etmek doğru durmuyor. Elbette bazı ufak miktarda kötülükler için özgür irade verilebilir ve bu teodise bunu rahatça açıklar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • hado nerdesin hado @HADO77

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ateistinye

    Plantinga’nın değil. Siz mantıksal ve delilci kötülük problemini karıştırıyorsunuz sanırım. Bu teodise Leibniz’in teodisesi. Ondan önce Gazali’de görmek mümkün. Plantinga’nın özgür-irade savunması mantıksal forma cevap verir. Savunma ve teodiselerin görevi farklıdır.

    “Kötülüklerin zorunlu varlığı Tanrı'nın "her şeye gücü yeten" sıfatı ile çelişki oluşturmuyor mu? Tanrı istediği her şeye muktedirse ve kötülük Tanrı'nın yarattığı en iyi evrende bile geçerli ise hali hazırda Tanrı'nın yaratabileceği en kötü evrende de kötülük olması zorunlu olacak. Tanrı istese de istemese de kötülük barındıran bir evren yaratmak zorunda kalacak. Bu sefer Tanrı'nın özgürlüğü elinden alınmış olacak. Haksız mıyım yoksa bu teodise de açıklanmayan kısımları var mı?”

    Kötülüklerin varlığı ile Tanrı arasında bir çelişki olmadığı Plantinga’nın savunusu ile konsensüs halinde. Şunu oku mutlaka:https://www.amazon.com/God-Freedom-Evil-Alvin-Plantinga/dp/0802817319

    Tanrı’nın özgür irade problemi ise iyiliğinin dışavurumu gereği bir şeyler yaratmak zorunda olmasından kaynaklanıyor. Bu çetrefilli bir problem. Bağdaşırcılar için bu bir sorun değil. Ya da ilahi basitlik doktrinini savunanlar için bu bir sorun oluşturmaz. Liberteryen özgür irade benimsenip buna yanıt verilebilir ancak şu an buna yerim ve zamanım yok. Uzun bir yazı gerektirir bu.

    “Acaba bu teodiseden farklı olarak "Yaratabileceği en iyi evren bu" yerine insanın özgürlük probleminden yola çıkarak bir teodise üretilemez mi? Misal(Örneğin) hali hazırda sadece iyi bir dünya yaratılmış olsaydı insanın iyilikten başka seçim şansı olamayacağı için insanın özgürlüğünden bahsetmemiz mümkün olmayacaktı. Tanrı(?) bu zıtlığı(iyi-kötü) ortaya koyarak insana seçim şansı yarattığı için insanın özgürlüğünden bahsedebilmemiz olanaklı olacaktı.”

    Özgür irade teodisesi zaten var ancak her kötülüğü açıklayamıyor. Atıyorum depremi özgür irade ile nasıl açıklayacaksın? Veya Hitler’i nasıl açıklayacaksın? Özgürlük için Hitler’in yaptığı kadar kötülüğe müsade etmek doğru durmuyor. Elbette bazı ufak miktarda kötülükler için özgür irade verilebilir ve bu teodise bunu rahatça açıklar.
    Karıştırıyor olabilirim. Plantinga'yı ve görüşlerini araştırırken böyle bir teodise ile karşılaşmıştım onun olduğunu sanmışım galiba. Kitaba bakacağım.

    "Tanrı’nın özgür irade problemi ise iyiliğinin dışavurumu gereği bir şeyler yaratmak zorunda olmasından kaynaklanıyor. "

    Tam olarak anlamadım ama anladığım kadarıyla bu konuda bir şey soracağım. Tanrı sürekli olarak bir yaratım halinde mi yoksa mesajın geçmiş durumla mı alakalı( Tanrı Yarattı yani)? Eğer sürekli bir yaratım halindeyse ve yaratım halinde olmak zorunda ise Tanrı bu sefer sürekli döngüsel(sonsuza kadar) olarak bir yaratım gerçekleştirmeyecek mi?

    Tanrı bu sefer kötülüğü kısıtlamış hale gelir(Dediklerine nazaran). Yani kötülüğün bir sınırı olur ve yine insan bu sefer yarı özgür(tabiri caizse) bir şey haline gelmez mi? İnsan yine özgür olamaz bu durumda. Tamam haklısın doğru durmuyor ama doğruluğa nazaran yine de özgürlük kısıtlanmış olunuyor. Bu sefer de Doğruluk-Özgürlük arasında bir sıkıntı oluşuyor. Birde nasıl ki insanın iyilik açısından bir kısıtlama gereği duyulmamışsa kötülük açısından da kısıtlama gereği duyulmaması bu iki kavramın dengeleyicisi bakımından önem arz ediyor. Yani Tanrı her 2 kavram için aynı şansı tanıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 1.Bu farklı bir konu. Şimdi nereden gireceğemi bilemiyorum konuya. Şunu söyleyeyim: Teistik kavramsal realizm gibi teodiselere göre, Tanrı iyiliğin kötülükten baskın olduğu tüm evrenleri yaratmıştır ve bu mümkün dünyaların en iyisidir. Fakat burada ayırt edilemezlerin özdeşliği ilkesi bizim problemimiz açısından önem teşkil etmekte. Çünkü, ayırt edilemeyen mümkün dünyalar özdeş değilse: Tanrı sürekli yaratmak zorunda olmalı. Ayırt edilemezlerin özdeşliği doğru olsun olmasın ondan bağımsız olarak bu dünyaların farklı olabileceği söylenebilir. Bu nasıl yapılır orasına şimdi giremiyorum ama bana özelden sorarsan bir ara dönerim.

    2.Öyle olması gerekmiyor mu sence? Hitler’in özgür iradesini elinden almak daha makulmuş gibi duruyor. Ya da Hitler’in hiç yaratılmaması daha iyi olurmuş gibi duruyor. Özgür irade korkunç kötülükleri açıklamak için yeterli değil. Belli bir miktar kötülük için özgür irade verilebilir fakat; bir noktadan sonra özgür irade vermek vermemekten daha kötü sonuçlar ortaya çıkarabilir. Nitekim Hitler örneği bunu göstermektedir. Tanrı’nın özgürlüğü verme nedeni zaten daha yüksek bir iyilik ortaya koymak. Özgür irade amaçsız, korkunç kötülüklere yol açıyorsa özgür iradeyi kısıtlamak daha iyiymiş gibi durmakta. Belli bir miktar kötülük daha yüksek iyiliklere yol açabiliyor. Mesela Ahmet’in magandalar tarafından kolunun kırılması bence özgür irade ile açıklanabilir. Çünkü, bu sayede Tanrı; olayı gören kişilerin Ahmet’e yardım edip etmeyeceğini, onu hastaneye götürüp götürmeyeceğini vs. sınar. Bunlar gerçekleşirse daha yüksek bir iyilik ortaya çıkacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ateistinye -- 19 Ocak 2020; 23:11:32 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • islam açısından bakalım.

    ALLAHU tealadan başka ilah yoktur.

    ....................

    dünyaya bakalım. ebeveyn denen ve yaratılış faaliyetine karışan bir yapı var. şimdi bunlar şirke vesile olur dersek bu ilahımsıların inkarı adına mesela evrim veya ateizm(yaratıcısı ebeveyn olan yapı) özünde islam denen şeyi söyler.

    bu ilahların inkarı safahatı olarak ateizm ve isevilik veya evrim de aynileşir. teorik olarka ateizm ile isevilik aynıdır. bu açıdan son din denen şeye gönderme bir nevi inkarın felsefesi olarak ilahı değil ondan gayrısına yönelir.

    mesela şeytan ilaha değil insana isyan etmiştir aynı şekilde münkir de ilahı değil ilah gibi gözükeni inkar eder.

    aklı başında hiç bir varlık beyan edilen ilaha kafa tutma cehaletini gösteremez. çocukluk delilik veya akledememe hali müstesnadır. zaten onların da affedileceği umulur.

    ayrıca h,iç kimse kendisine dünyayı bahşeden bir şeye de karşı gelmeyecektir. sonuçta yaşayabilen için dünya bi nevi cennet gibi olan bi yerdir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ateistinye

    Üçüncüsü tüm Katolik Kilisesi'ni kapsıyorsa pedofili ve taciz skandallarını ekleyebilirsin. Demek ki kurşun geçirmez bir anlayış bir yerde hata yapıyor ki o toplulukta çocuk yaştakilere sulananlar çıkıyor cinsellik veya eşeyliliği tamamen baskılamak gibi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yolsuzluğa değinmiyorum bile. :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    çok iyisin abla yine

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Teşekkür ediyorum. :d

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    Üçüncüsü tüm Katolik Kilisesi'ni kapsıyorsa pedofili ve taciz skandallarını ekleyebilirsin. Demek ki kurşun geçirmez bir anlayış bir yerde hata yapıyor ki o toplulukta çocuk yaştakilere sulananlar çıkıyor cinsellik veya eşeyliliği tamamen baskılamak gibi.

    Alıntıları Göster
    Hesabımı silecekken yazdıklarını gördüm, cevap vermeyecektim ama hassas bir konu olması nedeniyle cevapsız kalamadım. Belki de bunu bekleyip böyle bir yorum yaptın. Gerçi benim Katolik olmadığımı bildiğin halde neden böyle bir yorum yaptın onu da anlamış değilim. Neyse, attığım mizahi bir şeyden bu kadar kin çıkarmanda garip doğrusu. Konuyla alakası yokken buna atlamanın nedeni nedir?

    Bu konuda benim cevabını merak ettiğim bir soru var ama bu soru nedense hiç gündeme gelmiyor: Acaba Kilisede, benzer büyüklükteki muadil kurum ve hizmetlerde -okullar, bale ve dil kursları, özel dersler vs.- olduğundan daha fazla taciz ve tecavüz yaşandığını sahiden biliyor muyuz? Eğer bilmiyorsak, üstelik bunu bilmediğimiz hâlde bu yaşananları Kiliseye yönelik siyasi ajandamızı ilerletmek için kullanıyorsak, acaba derdimiz taciz ve tecavüzler olmayabilir mi?

    Bana kalırsa -yukarıda cevabını merak ettiğimi söyleyeyerek- sorduğum sorunun yanıtını bilmiyoruz. O halde şu soruyu da sorup cevaplamak gerek: Niçin konu dindar insanlar olunca, taciz konusu daha bir iştah ve keyifle gündeme taşınıyor, köpürtülüp tartışılıyor? Bazı kesimler, tacizcinin veya tecavüzcünün şahsında dindarı dövmeyi, taciz ve tecavüzlerle mücadele kadar, hatta belki ondan daha fazla önemsiyor olabilir mi?

    Bu sorunla yalnızca dini kurumlar değil, devlet kurumları da eşit şiddette mücadele etmek durumunda kalıyor:

    "A new Chicago Public Schools office created to investigate cases of student-on-student sexual violence has fielded more than 600 allegations so far THIS SCHOOL YEAR, district officials testified Wednesday to the City Council’s education committee."

    chicagotribune.com
    Hundreds of sexual misconduct complaints pour into new CPS Title IX office
    https://www.chicagotribune.com/news/breaking/ct-met-chicago-council-school-abuse-hearing-20181128-story.html


    "Last year, it was reported that half of the girls fostered in social democratic Sweden in the 50s and 60s had been abused; according to Camila Batmanghelidjh 550,000 children are reported to the social services in this country every year."

    the Guardian
    Catholic child abuse in proportion | Andrew Brown
    https://www.theguardian.com/commentisfree/andrewbrown/2010/mar/11/catholic-abuse-priests


    Veriler orantısal olarak ele alınırsa Katolik Kilisesi'nin “özel” bir taciz sorunu yok:

    "There are a lot more myths than facts bantered around about clergy sexual abuse in the Catholic Church. Here are six important points that you should know if you are interested in this topic.

    1. Catholic clergy aren't more likely to abuse children than other clergy or men in general.

    According to the best available data (which is pretty good, coming from a comprehensive report by the John Jay College of Criminal Justice in 2004, as well as several other studies), 4 percent of Catholic priests in the U.S. sexually victimized minors during the past half century. No evidence has been published at this time which states this number is higher than clergy from other religious traditions. The 4 percent figure appears lower than school teachers during the same time frame, and certainly less than offenders in the general population of men. Research states that over 20 percent of American women and about 15 percent of American men were sexually violated by an adult when they were children. Sexual victimization is tragically fairly common in the general population, but luckily these numbers have been dropping in recent years. "

    Bütün bunlara şu bilgileri de ilave etmek gerek: Katolik Kilisesi dünyanın en büyük kurumu. Katolik olmayan çoğunluğa sahip ülkelerde Batıdakiler kadar güvenilir taciz istatistikleri de mevcut olmuyor çoğu zaman. Batı'da Katolik Kilisesi kadar bu meseleleri sistematik olarak kayıt altına alan başka hiçbir kilise yok.

    Ben senin iddianı temellendirecek bir rapor görmedim. Eğer "Taciz vakıalarının NEREDEYSE TAMAMININ Katolik Kilisesi'nde yaşandığını" gösteren bir rapor varsa, buyur göster. Peki böyle bir rapor yoksa, araştırıp da bulamazsan ne olacak? İftira attığını kabul edip, ahlaklı yaşam sürmüş milyonlarca Katolikten özür dileyecek misin?

    Bu, Kilisenin taciz ve tecavüz vakıalarıyla mücadelede iyi bir sınav verdiğini, yapılması gereken radikal birtakım reformlar olmadığını söylemek değil elbette. Katolik Kilisesi'nin “özel bir sorunu” varmışçasına yazıp çizen, gerçeği bilmesi gerektiği hâlde ne bilen ne de onu umursayan insanların da ahlâken ciddi bir kahabat işlediklerini söylemekten ibaret.

    Bunların evlilik yasağından dolayı meydana geldiğini ileri sürmüşsün. Amerikan kamu okullarında öğretmenlere evlilik yasağı konulduğu için mi bu okullarda Katolik kiliselerindekinden daha çok sayıda taciz vakıası yaşanıyor? Protestan kiliselerde de tacizler hiçte az değil. Protestan kiliselerin pastörleri evlenemiyor mu? Amerikan toplumunda evlenmek yasak mı ki bu toplumdaki taciz-tecavüz oranı, Amerikadaki Katolik kiliselerinde yaşanan taciz-tecavüz oranından daha yüksek?

    Tacizci rahipler mastürbasyon, zina, fuhuş yahut erişkin ve gönüllü bireylerle livata yapma seçeneğine her zaman sahip zaten. - yaparsa afaroz edilir orası ayrı.-Buna rağmen, Katolik Kilisesi'nde tacize uğrayanların ezici bir çoğunluğunu 13-18 yaş aralığındaki genç erkekler oluşturuyor. Dolayısıyla sorun bir evlenememe sorunu değil.

    @Ken Rock

    Daha önce eşcinsellik konusu geçmişti, cevap veremememiştim sana da.

    Cinsellik ihtiyaç değildir:
    controlc.com
    Tanrı, Eşcinsellik ve Adalet - bcf0ad26
    https://controlc.com/bcf0ad26


    Eşcinsel olmak gayet normal. Kilise de bu görüşte. Bir çok eşcinsel Hristiyan var. Eşcinsel evlilik-ilişki- ahlaken yanlış bana göre. Bu konuda; Ryan Anderson, Sherif Girgis, John Finnis ve Robert P. George'un çalışmalarına göz atmanı tavsiye ederim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.