Şimdi Ara

Fotoğrafçılık İzin Belgesi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
11
Cevap
0
Favori
1.123
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bazı parklarda ya da mezuniyet,düğün fotoğraflarının sık yapıldığı yerlerde fotoğraf çekmem için iznim olması gerektiğini yoksa ceza yiyeceğimi söylediler.Ben fotoğrafçılığa ve fotoğrafçılara saygısızlık etmem isteyen bir insan değilim.Fotoğrafçılık işini ciddi olarak yapmayı düşünüyorum.Yani bu işin kuralı nedir.Anadolu Üniversitesinin kayıtlarını bekliyorum eğitimini zaten alacağım.Onun dışında TFSF na bağlı derneklere üye olmak istiyorum.Şuan bulunduğum şehirde olmadığı için üye olamadım.Demem o ki bu işin kuralı neyse yasal boyutu neyse bunu yapmak istiyorum.Bu izin belgesi için dükkan açmak şart mı?



  • İşin etik boyutu okulunu okumak, mali ve legal boyutu vergi levhası olmak.
    Yani devlete vergini ödedikten sonra ne yazıkki sıkıntı yok.(



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi çekomastik -- 8 Ağustos 2015; 0:12:45 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • çekomastik kullanıcısına yanıt
    Etik olarak okulunu okuyacağım 9 eylülü bekliyorum.Ama bir gün fotoğraf çekerken bana dediler ki ekip geziyor ceza yersiniz fotoğrafçı kartınız yokken fotoğraf çekemezsiniz.Bunu edinmeni yolu nedir?
  • Kamuya açık alanlarda fotoğraf çekmeye kim hangi kanuna dayanarak karışıyormuş anlam veremedim. Yıllardır polislerin gözü önünde fotoğraf çekerim kimsede kart , izin belgesi vs sormadı. Gazeteci gibi şahısların fotoğraflarını çekiyorsanız o zaman durum değişir tabi. Birde askeri bölgelerin çekimi yasak malum
  • Eğer işin içinde para varsa tabi ki uygun şekilde vergisi verilmeli ama "etik olarak okulu okunması gerekir" lafına katılmıyorum, okulunu okumamış biri okumuştan daha başarılıysa (ki çoook fazla örneği var) bu okumuş olanın başarısızlığıdır ve etikle bir alakası yoktur bana göre.
    Vergi için de ya esnaf ve zanaatkarlar odasının ilgili bölümüne kayıt olursunuz ve vergi avantajınız olur (çok iş yapıyorsanız bile oraya ödediğiniz ücret sabit yanlış bilmiyorsam ama emin değilim) yada şahıs firması açıp geliriniz doğrultusunda vergi verirsiniz.
    Bana göre şahıs firması daha iyi çünkü hem çalışma alanı daha geniş, hemde milletin peşine zabıta takacak kadar korkak ve vizyonsuz insanlarla birlikte çalışmamış olursunuz.

    Bu zabıta olayının çıkış noktası yıllardır vasat işlerle (ama kitabına uygun) çalışan insanların şikayetidir. Bir bakıma haklılar sonuçta onlar işi kuralına göre yapıyorlar. Ama işin öbür tarafı bu yasa dışı çalışanların çoğu bu işin okulunu okumuşlardan da, yıllardır aynı işi yapanlardan da daha iyi.
    Ama iyi olmak haksızlık yaratmayı haklı kılmıyor.
    Kaçak olarak çalışanlar cezalandırılmalı bana göre, ama yıllardır insanları sömürüp şimdi ağlayanların hali de acınası görünüyor, kaldı ki hiç acıyamıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-AFA9E7E65 -- 8 Ağustos 2015; 1:27:09 >




  • katılıyorum.

    ayrıca okul dedikleri eğer 2 yıllıklar ise zaten ona dükkan açma izni verilmiyor. bugüne kadar açan açmış. bundan sonraki gençlere yok. onlar sadece yaşlı öğretim üyelerinin çeviri kitaplarından sınava girip onlara maaş kazandırsınlar...

    şahıs firması kurup, esnaf sanatkar konfedarasyonuna kaydolmak çözüm. itiraz edene kartvizitinizi alnına yapıştırırsınız!

    ama muhasebe ve muhtasar vergileri vs vs vs çok da ucuza gelmez sanırım.
  • bjkkarakartal1903 kullanıcısına yanıt
    Şöyle söyleyeyim çektiğim yer bir parktı,başka fotoğrafçılar da vardı.Ev arkadaşım ve ben birbirimizin fotoğraflarını çekiyorduk mezuniyet cübbesi ile.Bana bunu söyleyen o sırada bir fotoğrafçıydı.Merak etmeyin kaçak ya da paralı iş yapmıyorum ev arkadaşımla birbirimizin fotoğrafını çekiyoruz.

    Farkındayım bu işten eline makine alan para kazanmaya çalışıyor ama yani fotoğraf makinem varken kendime anı kalacak mezuniyet fotoğrafımı istediğim yerde çektiririm.Bunun dış çekime 500-600 tl bir masraf edemem şuan bu sektöre lafım yok ama öğrenciyim bende anı istiyorum.Makineme el koymayacaklar heralde bunun için.

    Okul derken de kurs ise kurs eğitim ise eğitim resmi olarak bunun geçerliliği nedir bunu bilmek istiyorum.Birde resmi olarak fotoğrafçı ünvanını almak için illa ki dükkan açmak mı gerekir.Sadece vergi levhası alıp bunu yapabilir miyim?

    Şuan ufak tefek kendimi geliştirmeye çalışıyorum.Daha geliştirecek çok şeyim var amatörüm.Şöyle söyleyeyim ben hemşireyim mesleğimi seviyorum ama fotoğrafçılık da hep içimde kaldı.Yüksek Lisansa hazırlanıyorum ve 4 yıllık okul için sınava tekrar çalışma imkanım yok.Bu yüzden Anadolu Üniversitesi düşünüyorum.İlerde bazı planlarım var çünkü Adli Tıp Kurumuna girmek istiyorum ve bunun için diplomanız olması gerekiyor 2 yıllık da olsa.Yoksa yetenek olmadan okul bir işe yaramaz farkındayım.

    Fotoğraf emek ister sadece makineyi alıp çıkmakla da olmaz sadece okul ile de olmaz.Ama bildiğim kadarıyla dükkan açanlarda meb ustalık öğreticilik belgesi hep dükkanlarında görüyorum.

    Uzun lafın kısası o gün orada alığım tepki beni şaşırttı.Kendi fotoğraflarımı çektiriyordum ve para alıp almadığımı kanıtlayacak bir şey yok elimde.Ev arkadaşımın hergün fotoğrafını çekiyorum cübbe ile niye çekmeyeyim bundan ticaret yapmak gibi bir amacım yok ama para almadığımı yemin ederek mi kanıtlayacağım ki buna takılıp kaldım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Parende_N


    Bizim insanımız kraldak çok kralcıdır çoğu zaman. Düşünün bir de her yıl binlerce yerli-yabanı turist memleketin her yerinde, şehir merkezleri, parklar, ormanlar vs. fotoğraf çekiyorlar. Bunu kimi zaman sizin gibi , kimi zaman farklı koşullarda yapıyorlar. Bence kişinin şahsi fotoğraf çekimine ve/veya arkadaşlarını(onların izni ile) fotoğraflamasına kimse hiçbir kanun ile engel olamaz. Fakat bir gün olur mu bilemem, ne de olsa burası Türkiye...

    Bir de bugün artık sanal medya almış başını gitmiş durumda. Yani fiziki bir dükkan falan olmasa dahi bir fotoğrafçı profesyonel olarak işini sanal ortamda yapıp gelir elde edebiliyor. Ülkemizde belki bu durumda olan fotoğrafçı pek yoktur. Fakat zamanla bu tür çalışan profesyoneller daha da çoğalacaktır. Yanlış anımsamıyor isem Amerika'da TV izleyicisi oranı hızla düşerken kitle sanal ortama, internet medyasına kayıyor imiş. Belki 10 yıl önce okuduğum bir haberde de gelecekte reklam mecrası bilgisayar, internet ve oyun dünyasında çok daha fazla yer alacak deniyordu ki şu anda hemen her sayfada ya önümüze zıplayan, ya kenarda-köşede bir sürü reklam ile cebelleşiyoruz. Hatta söylenene göre ileride üretici reklaml olayını direk kullanıcı üzerinden yapacakmış. Yani siz kullandığınız ürün ile ürettiklerinizi yayınlayarak zaten şu an bile o ürünün reklamını yapıyorsunuz. İleride bu daha net bir ortama oturtulabilir belki. Demek istediğim "Profesyonel" TDK'daki tabiri ile yaptığı işten para kazanan ise (Bir diğer şekli ise işinde usta olan manasında) sırf cebime para koymadığımız için profesyonel saymıyorlar ise bu sanırım ki şu an durumumuzun açıkca belirtilmemiş olmasındandır. Yoksa dediğim gibi x ürün ile foto, video, müzik, çizim, graik tasarım vb. ne ise üretip de bunu maddi çıkar ve amaç ile yapmayan herkes de aslında birer reklamcısıdır o ürünün ve markanın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jiddi -- 8 Ağustos 2015; 13:14:51 >




  • Parklardaki artist güvenlik görevlilerinden kaynaklanıyor gerçi onlarda verilen görevi yerine getiriyorlar. Ne zaman bir parka gitsem anında yanımda bir güvenlik görevlisi bitiyor nerden gördün ne ara geldin arkadaş hemen soruyor kurum mu amatör mü diye amatör öğrenci işi diyorum dönüp gidiyor. Hayır yani çiçeği böceği çekiyorum kurum olsa ne olacak Ankara'da durum bu diğer şehirlerde nasıldır bilmiyorum

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • emre0298 kullanıcısına yanıt
    Amatör dediğim halde böyle bir tepki almıştım.Anladığıma göre bu işin net bir kuralı yok.Herkes kafasına göre takılıyor yasal bir kesinliği yok.
  • Güvenlik mi gelip sorup rahatsız ediyor ! Vay ki ne vay !!! Yurdumun haline bak. Sebep düşünüyorum da aklıma bir tek haklı neden olarak "terör" geliyor. Fakat park terör eylemi için önemli yer midir ? Belki yakın çevrede önemli yerler var ise olabilir de tabi.

    Bir de benim bildiğim denizler halkındır, hiçbir özel kurma kiralanamaz-satılamaz. Fakat İstanbul'da İstinye koyu marinaya çevrilmiş. Koca güzelim koyun çevresi sarılıp 2 de güvenlik kulübesi koyulmuş. Bir gün bilmediğimden, geçtim gezdim marinada araları falan dolaştım fotolar çektim elimi kolumu sallaya sallaya. Hatta bir de arkadaşı gördüm. Hal hatır sorma faslı ardından arkadaş bana "Senin yatın mı var burada?" diye sorunça kahkaha atıp "Nerede bizde o para" demiştim. Sonra ayrılıp devam edip 2'inci güvenlik kapısına geliyordum ki oradan güvenlik koşarak geldi. Benim boynumda asılı makinayı görünce uyandı sanırım. İşte "Beyfendi marina üyesi misiniz ?" Dedim "Yok, öyle bir dolaşıp bakayım dedim." ve tabi güvenlik görevlisi "İzinsiz girilmiyor buraya rica etsem sizi dışarı alabilir miyiz" dedi. Mekan gereği olsa gerek diyorum hayli nazikti güvenlik . Ne ise, ne çektin, sil onları falan gibi konulara girmedi ben de zaten işim de bittiği için hiç sorun etmedim. Aynı zamanda da arkadaşımın bana neden o soruyu sorduğunu da anlamış oldum. Onun beni bildiği, yat sahibi olamayacağımı çok iyi bildiği için ve burada nasıl bulunabildiğime şaşırdığı için sormuş meğer .

    Velhasıl güvenlik riskleri sebebi ile makul görülebilecek durumlar var tabi. Asgari ücretle çalışıp yıllar boyu biriktirdiği ile bir kayık alıp bu marina'da yer kiralamış olup kayığını park etmiş vatandaşımınızın birikimine kötü bir şey olmasını istemeyiz herhalde. Bu haklı gerekçeleri düşünerek ben de hem marinanın yıllardır geip dolaştığımız koyumuzu elimizden almasına ve hem de güvenlik gerekçeleri ile kapı dışarı edilmeme ses etmedim, uygun buldum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jiddi -- 9 Ağustos 2015; 13:00:51 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.