Şimdi Ara

Fotoğrafçılıkta Kendimi Nasıl Geliştirebilirim ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
1
Favori
621
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhabalar, babamdan kalma analog fotoğraf makinam var. Zenit 122 lenside var ve bu yola baş koydum. Fotoğrafçılık alanında kendimi nasıl geliştirebilirim ? Kitap önerebilir misiniz ? Sokak fotoğrafçılığı yapmak istiyorum. Dijital fotoğraf makinası ve telefon kullanmak isteniyorum belli sebeplerden ötürü. Birde başlangıç için zenit 122 iş görür mü ? Açıkçası bana ışığın yeterli olup olmadığını söylemesini istemiyorum, kendim anlamak istiyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • O da en zor yeri bence. Döverler, yasak derler, makinanı kırarlar.
    Ben belki 7 sene evvel tee caddenin karşısından arkadaşın lokantasını fotoluyorum, garsonlarından biri koşarak geldi !.. "Abi müşteriler rahatsız oluyormuş çekme" , böyle parkta vs. de birkaç olay yaşadım. Göl fotoluycam o an yoldan 2 ufak kızı ile yürüyen adam önümden geçmiş, geldi "Sen bizi mi fotoluyon lan" diye, girişecek ! Aga dur bakalım seni mi fotolamışım, al bak dedim. Ne ise ki lensim çok geniş açı değildi de bunlar kadraja hiç girmemiş yoksa makinayı kafamda kıracak gibiydi.

    Daha böyle 2 vaka daha yaşadım. Artık kendimi daha az riskli vahji yaşam fotrafçılığına adadım. Timsah, puma, jaguar, arslan falan böyle saldırmıyor insana, saldıracaksa da görüyon orada işte mesafeni koruyon, kimden ne gelecek farkında olarak çekiyon.

    Bu kadar kasarak öğreneceğinizi veya en iyisini öğreneceğinizi düşünmeniz de bana göre yanlış. Tabi ben kimim ki ? Ona göre de düşünmek lazım Notumuzu alalım kısmet ise 1 yıl sonra tekrar görüşelim.

    Bugün anında çektiğinizi topluma sergileyemediğinizde bence hükmen malup başlıyorsunuz demektir fotoğrafçılığa. Rakiplerinizin kimler olabileceğini düşünün. Onların önüne onlar hiç yokmuş gibi davranarak geçmeyi planlıyorsunuz gibi ama onları dikkate alan 1 Dünya medyası var. Böyle de düşündünüz mü ? Kendinize bu kadar dezavantajı yüklemek biraz ağır olmaz mı ?

    Kolay gelsin, başarılar dilerim...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: jiddi

    O da en zor yeri bence. Döverler, yasak derler, makinanı kırarlar.
    Ben belki 7 sene evvel tee caddenin karşısından arkadaşın lokantasını fotoluyorum, garsonlarından biri koşarak geldi !.. "Abi müşteriler rahatsız oluyormuş çekme" , böyle parkta vs. de birkaç olay yaşadım. Göl fotoluycam o an yoldan 2 ufak kızı ile yürüyen adam önümden geçmiş, geldi "Sen bizi mi fotoluyon lan" diye, girişecek ! Aga dur bakalım seni mi fotolamışım, al bak dedim. Ne ise ki lensim çok geniş açı değildi de bunlar kadraja hiç girmemiş yoksa makinayı kafamda kıracak gibiydi.

    Daha böyle 2 vaka daha yaşadım. Artık kendimi daha az riskli vahji yaşam fotrafçılığına adadım. Timsah, puma, jaguar, arslan falan böyle saldırmıyor insana, saldıracaksa da görüyon orada işte mesafeni koruyon, kimden ne gelecek farkında olarak çekiyon.

    Bu kadar kasarak öğreneceğinizi veya en iyisini öğreneceğinizi düşünmeniz de bana göre yanlış. Tabi ben kimim ki ? Ona göre de düşünmek lazım Notumuzu alalım kısmet ise 1 yıl sonra tekrar görüşelim.

    Bugün anında çektiğinizi topluma sergileyemediğinizde bence hükmen malup başlıyorsunuz demektir fotoğrafçılığa. Rakiplerinizin kimler olabileceğini düşünün. Onların önüne onlar hiç yokmuş gibi davranarak geçmeyi planlıyorsunuz gibi ama onları dikkate alan 1 Dünya medyası var. Böyle de düşündünüz mü ? Kendinize bu kadar dezavantajı yüklemek biraz ağır olmaz mı ?

    Kolay gelsin, başarılar dilerim...
    Beni yanlış anladımız. Ben dünyanın en iyi fotoğrafçısı vs. olmak istemiyorum. Kendime ait bir albümüm olsun yeterli, o albümde sadece benim evimde olur. Ben sadece çekim, kadraj vs. bu konularda geliştirmek istiyorum kendimi.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • "Bu yola baş koydum" ifadesi baya iddialı bir tanımlama olunca yanlış anlaşılmaya müsait oldu belki de. Kusuruma bakmayınız... Bir işte ustalaşmanın yollarından birisi de o işi çok fazla defa yapmaktan geçer. Tam anımsamıyorum ama bir şeyi 1000 kez yaparsan bişey, 100.000 kez yaparsan kalfa, 1 milyon kez yaparsan ustası mı olursun ne gibi bir söz vardır. Denenmiş ve hani kulağına küpe olsun türünden bir söz bu böyle çıarklıktan yetişilen konularda. Teorik bilginin yanında da her zaman tatbiki, uygulamalı tecrübe olmaz ise çok eksik kalınır o konuda. Dolayısı ile gelişiminiz için çok fazla sayıda fotoğraf da çekmeniz önemlidir. Hatta kimi profesyoneller 0-200.000 fotoğraf arasını en acemilik süreci olarak tanımlarlar. Bir filmli maknia ile 5.000 tane fotoğraf çekebileceğinizi bile pek sanmıyorum bu devirde.

    Bir de şu da var. Şu mesajı teknolojinin nimetlerinden yararlanarak yazıyoruz. Belki akıllı telefonunuz da var, arabanız, vs. nice teknolojik aletiniz var. Fotoğrafa gelince neden böyle bir düşünce ile hareket etmek istediğinizi anlamamış olabilirim. Hele ömür denen şeyin 3 aşağı 5 yukarı tahmin edilebilen bir süresi var iken, üstelik hiçbir yarının garantisi yokken ben olsam yapmak istediğim bir şey var ise en hızlı ve çok sefer ne yaptırabilir ise o yolla yapmayı tercih ederim.




  • Hocam kusura bakmayın ama çok zor bir yol şeçmişsiniz. Dijital fotoğraf makineniz olsa alırsınız Manuel mode a, bas-çek ile iso-enstantene-diyafram üçlüsünün kombinasyonlarını deneyimleyerek daha hızlı öğrenebilirsiniz ve kesinlikle daha az maliyetli olur sizin için. Yeniden düşünmenizi öneririm.
  • Yaşadığın yere yakın, film baskısı yapan yer var mı diye bir bak. Varsa gidip konuş, baskı fiyatlarını öğren. Ayrıca filmleri tarayıp sana TIFF dosya verebilirler mi onu sor. JPEG de olur ama TIFF en iyisi.
    Michael Freeman'ın güzel kitapları var. Pozlama ve kadraja ilgili onun bir kitabını alıp oku derim.
    Işık ölçümünü Zenit yapıyor ama 122'nin ışık ölçümü tutarsızdır. EXIF bilgilerini de göremeyeceğin için (filmde çekim bilgilerini görmek imkansız) ya her çekimde not alacaksın (çekim değerlerini) ya da hergün baskı aldırıp "şurada şunu yapmıştım, burada bunu yapmıştım" diyeceksin.
    Hangi lens var? 28mm'ye yakın bir açı varsa önce telefonunla ölçüm alıp sonra Zenit'te aynı ayarları deneyebilirsin mesela. Deneye deneye, tahminen 4-5 36lık film sonra nerede hangi ayarları kullanacağını göreceksin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozturert

    Yaşadığın yere yakın, film baskısı yapan yer var mı diye bir bak. Varsa gidip konuş, baskı fiyatlarını öğren. Ayrıca filmleri tarayıp sana TIFF dosya verebilirler mi onu sor. JPEG de olur ama TIFF en iyisi.
    Michael Freeman'ın güzel kitapları var. Pozlama ve kadraja ilgili onun bir kitabını alıp oku derim.
    Işık ölçümünü Zenit yapıyor ama 122'nin ışık ölçümü tutarsızdır. EXIF bilgilerini de göremeyeceğin için (filmde çekim bilgilerini görmek imkansız) ya her çekimde not alacaksın (çekim değerlerini) ya da hergün baskı aldırıp "şurada şunu yapmıştım, burada bunu yapmıştım" diyeceksin.
    Hangi lens var? 28mm'ye yakın bir açı varsa önce telefonunla ölçüm alıp sonra Zenit'te aynı ayarları deneyebilirsin mesela. Deneye deneye, tahminen 4-5 36lık film sonra nerede hangi ayarları kullanacağını göreceksin.
    Hocam taramada TIFF dosya formatı ile JPEG formatı arasında ne gibi bir fark oluşuyor ?




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • erendpt kullanıcısına yanıt
    JPEG, (Joint Photographers Embedded Graphic) dosya boyutunu küçültmeye yönelik kompresyon formatıdır. Dosyayı küçük karelere bölüp pikselleri yatayda ve dikeyde bilgisayar için kolay anlaşılır formatlarda (eksponansiyel, doğrusal ve artan azalan, sadece artan vb.) tarar. Yüksek kalite JPEG'de bu kareler daha küçüktür. JPEG 1999, ve JPEG 2000 ve sonrasında ise fonsiyonlar daha çeşitlidir daha gerçekçi tarama verebilirler.

    TIFF de dosya boyutunu küçültmeye yönelik kompresyon formatıdır. Fakat piksellere dokunmaz sadece kodları gruplar. Dosya boyutu küçülür ama bilgisayarda açılması yavaşlar.

    Artık JPEG o kadar başarılı oldu ki, basit kuşe kağıtlardaki A4 ofset baskılar için bir fark görülmüyor. Fakat ofset baskı özel tekniklerle çok çok daha kaliteli olabilir, Türkiye'de böyle bir matbaa işine hiç rastlamamış olsam da, ofset baskıyla mesela bir Apple Retina ekrandan daha iyi renk ayrımı, daha iyi "definition" alınabilir. Bu hallerde TIFF şart.




  • erendpt kullanıcısına yanıt
    TIFF’i dijitaldeki RAW gibi düşünebilirsiniz.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Kitap önerisi : John Hedgecoe,Her yönüyle fotoğraf sanatı..Filmlerimi kendim yıkamayı ve kendim basmayı da öğrenmek istiyorum diyorsan anlamlı 35mm slr kullanman.Diğer türlü tamamen baskı yapan yerin kendi insiyatifiyle(banyo+tarama) elde ettği yine dijitalize olmuş bir veri eline gececektir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kuantum_arabeski -- 23 Temmuz 2020; 20:59:41 >
  • Bir sonrakine Tiff formatında taramalarını isteyeceğim bakalım. Bilgilendirmeleriniz için teşekkürler
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.