Şimdi Ara

Gazalinin Dünyaya etkisi ve islam medeniyetine zararı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
43
Cevap
2
Favori
2.494
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Biliyoruz ki Gazalinın Filozofların tutarsızlıgı adlı eserı, Bilimin ve mantığın temelî olan nedenselliğe saldırıp, altın çağların islam dinini yok edip, Tasavvufcıların ıslamına cevrılmesıne yol acmıstır. Bu kitap ortadogu biliminin yok olmasına neden olduğu için, Ispanyalı ibnı rusd, Tutarsızlıgın tutarsızlıgı adlı bir eser yazmaya gerek duymustur. Fakat sesini ortadoguya duyuramayıp, sadece avrupada etkili olup, kendısıne Averroes diyen avrupaların renosansında etkili olmuştur.

    Yine Yavuz Sultan Selımın, ortadoguyu feth edip, Tasavvufcıların ıslamına bulasması sebebiyle, Osmanlının gerilemeye başladıgı görünür. Pozıtıf bilimde gerıleyen Osmanlı yıkılmıstır.
    Atatürkun bunu farkedıp yaptığı ilk hamlelerden biri Tekke ve zavıyelerı kapatması olmuştur. Bu etkili olmayıp, sorun Menemen ve Dersim olaylarında kanlı biçimde çözülmüstü.
    Son zamanlarda yeniden hortlayan bu görüş، Paralel yapılar altında Türkiye'nin Adalet ve güvenlik guclerını ele gecırmıstı.
    Sizce Türkiye'nin sonunun, bu fikir yüzünden yok olmaması için ne yapılmalı?
    Mantık ve bilimi geri plana atan bir görüşle nasıl mücadele edilir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sabah Yıldızı

    http://www.derindusunce.org/2012/08/27/tumevarim-nedensellik-ilkesi-ve-bilimin-putlasma-sebepleri/

    Güzel yazıya benziyor, gazali savunulmuş. Kısa zamanda okuyup, düşüneceğim. Tşklr.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sabah Yıldızı

    http://www.derindusunce.org/2012/08/27/tumevarim-nedensellik-ilkesi-ve-bilimin-putlasma-sebepleri/

    yazi tam bir sacmalik. bakin yaziyi yazan kisi bilimi ne olarak goruyor.


    SONUÇ :

    1. Bilim, Tabiat’tan bilgi almak açısından çok büyük ve güçlü bir araçtır ama kadir-i mutlak değildir. Yani Bilim sorduğumuz her soruya kesin ve doğru bir cevap verebilecek ve Tabiat’ı kendi Fiziksel Realite’sine uygun bir biçimde eksiksiz tanımamızı sağlayacak bir araç değildir.

    yani diyor ki bosverin bilimi yav.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • @anarşiz, bilimin ilgi alanı madde olduğu için, evrenin içindeki herşeyi anlayabilir, anlaşılamayan şeyler de er yada geç anlaşılacaktır, akıl dediğimiz şey esasen maddenin insan beynindeki tezahürüdür, dolayısıyla oda maddedir, aşk ta tamamen üreme içgüdüsüyle alakalı, attığın yazıda bu konuda yanlış beyanatlar var o yüzden yazdım

    can, felsefe dediğimiz şey maddenin ötesindeki "şeyler" hakkında düşünme araştırma yorumlamadır, islam dinî yaratıcı hakkında düşünmeyi yasaklamıştır, yaratıcı maddenin ötesinde bir varlıktır, buradan islam dininin felsefeye müsaade etmediği sonucuna varılabilir

    tasavvuf dediğimiz şeyin kökleri aslında hindistan ve çin taraflarındadır, islam devletinin o bölgeye yaptığı seferler sonrası bu fikirler islam dinine maalesef bulaşmıştır, islamın kendisine baktığımızda bu minvalde bir sonuç göremiyoruz, çilekeşcilik vb kavramların islamda olmadığını söyleyebiliriz, fakat osmanlının çöküşünüde buna bağlamak söz konusu olamaz, osmanlının veya islamın hayat sahnesinden silinmesinin sebebi, müslümanlarda oluşan fikirsel düşüştür, tasavvuf burada bence bir sebep değil, bu fikirsel düşüşün ortaya çıkardığı sonuçlardan sadece birisidir

    fakat moğol istilası öncesi mevlananın moğol bölgesinden Konyaya gelişi manidardır, mevlananın Moğollar hakkındaki sözlerini ve mesnevisini okuyan biri onun nasıl biri olduğu hakkında fikir verebilir dediğim gibi bunlar bence o çöküşün sonuçlarıdır

    aslında beni blokladığını ifade etmiştin ama o mesajdan sonra beni başka bir konuda alıntıladığın için, blok kalktı diye yazıyorum sana

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Oradan o sonucu çıkartıyorsan, bilimin değişken ve tazelenen yapısını bilmiyorsun. Bilimi bilmiyorsun ya da hemen pat diye "boşverin bilimi diyor yae" demenden sabit zihniyet ile eleştirisel yanını ortaya vuruyorsun.

    Ama senin postlarını okuyorum, dikkate değer birimisin orası şüpheli. Şüpheli diyorum, senin gibi sabit düşünüp boşvermedim. Ama ne güzel dışarıya vuruyorsun, sanki bir güç açığa çıkartıyor seni. Seni destekler mesajları görüncede daha da tatmin oluyorum. Sabit fikirlerin halka oluşumları zincir olarak çıkageliyor. Hiç değilse, fikirlerini destekleyenler ile uyumlu olarak ip gibi diziliyorsunuz. Seni eleştiren inkar eden görsem gözlerim yaşaracak. Ama eminim ki bir önceki cümlem tetikleyici unsur olabilir, insanlar eleştirmeye evrilebilir.

    Neyse, seni az çok bildiğim için fazla uzatmadan nokta diyorum.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rebellion

    Oradan o sonucu çıkartıyorsan, bilimin değişken ve tazelenen yapısını bilmiyorsun. Bilimi bilmiyorsun ya da hemen pat diye "boşverin bilimi diyor yae" demenden sabit zihniyet ile eleştirisel yanını ortaya vuruyorsun.

    Ama senin postlarını okuyorum, dikkate değer birimisin orası şüpheli. Şüpheli diyorum, senin gibi sabit düşünüp boşvermedim. Ama ne güzel dışarıya vuruyorsun, sanki bir güç açığa çıkartıyor seni. Seni destekler mesajları görüncede daha da tatmin oluyorum. Sabit fikirlerin halka oluşumları zincir olarak çıkageliyor. Hiç değilse, fikirlerini destekleyenler ile uyumlu olarak ip gibi diziliyorsunuz. Seni eleştiren inkar eden görsem gözlerim yaşaracak. Ama eminim ki bir önceki cümlem tetikleyici unsur olabilir, insanlar eleştirmeye evrilebilir.

    Neyse, seni az çok bildiğim için fazla uzatmadan nokta diyorum.




    bal gibide benim dedigim sonuc cikiyor. asagiya o maddenin tam metnini koyuyorum. parantez aralarina da kendi sorularimi soruyorum.

    . Bilim, Tabiat’tan bilgi almak açısından çok büyük ve güçlü bir araçtır ama kadir-i mutlak değildir. Yani Bilim sorduğumuz her soruya kesin ve doğru bir cevap verebilecek ve Tabiat’ı kendi Fiziksel Realite’sine uygun bir biçimde eksiksiz tanımamızı sağlayacak bir araç değildir.

    Bilim, tabiatın küçük bir bölümünü gösteren optik bir filtre vazifesi görür. Her filtre de fiziksel realiteyi ister istemez deforme eder ve hakikati bizlere tam olarak yansıtamaz.(tam.olarak yansitmadigi nerede kanitlandi acaba)Bu nedenlerden ötürü, bilimsel veriler, ne değişmez hakikatlerdir ne de hakikatin kendisidir.(yanlis. bilim aksi ispatlanincaya kadar hakikati gosterir)Belki de sadece bilimin bir öngörü veya mantık ve akıl muvanezi içerisinde ve belli kriterler çerçevesinde olayları açıklama metodu olduğu söylenebilir.

    “Allah’ım bana eşyayı olduğu gibi göster” diyen Efendimiz (sav) de, olayların

    hikmet boyutuna dikkat çekmemiş midir?


    sonuç olarak diyor ki bilim vardir ama bizim de maneviyatimiz var bilim bizim maneviyatimizi aciklayamiyor o yuzden bilimi cok sey yapmayin diyor.


    bu bana gire sacmaliktir. maneviyat diye bir sey yoktur. dunya uzerunde hic bir manevi olay gozlemlenmemistir kanitlanmamistir. manevuyat car demek gerciliktir cahilliktir. baska aciklamasi olamaz. cok degil bana bilimin aciklayamadigi bir tane olay gisterir misiniz. (aklini goruyor musun öyleyse akil yoktur gibi cocukca argumanlarla gelmeyin zira akil kamerayla kaydedilmistir.)

    bak dostum gercegi ne senin yazdigin yazilar degistirir ne benim yazdiklarim degistirir ne de bu konuda paylasilan sacma yazi degistirir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Niye canım, kafir dediğiniz kişiler bile ibretliktir. Şimdi bu arkadaş gibilerine bakıp imanım daha da kuvvetleniyor. Burada şüphe yok ama olsun bir kere daha dosdoğru yolda olduğuma emin oluyorum, şükrediyorum.

    Sen, beni de dahil müslüman olarak görmediğini beyan etmiştin üstelik sünnet inkarcısı yaftalaması vurarak genelleştirdin. Benim ters olduğum durumlar, zaman ile yaşamışlığım bazı ehillerin Kurana el sürmeye uzak tutmalarına sözlerim. Bunu alıp beni sünnet inkarcılığı ile itham ve tekfir etmeniz gördüğünüz gözün kalbin aynası olma hususunda fikirler doğruruyor. Bunu genellemeseydin, beni de dahil etmeseydin beraber olup sünneti inkar edenlerin Kuran ile de ters olacağını beyan ederdik. Sünnet ve Kuran birbiri ile haşrolunmuştur. Resulallah, Kuran ile haşrolup sünneti uygulamıştır. Kuran ayrı, sünnet ayrı denirse aslen sünneti anlamamış oluyoruz sonuçta Hz. Peygamber vahyolan ile yaşamıştır, bu yaşanılanın ismi sünnet. Ama bana gelip, sakalın kesilmesinde haramlığa dem vurulursa burada farklı bir durum var. Evet, sakalımda var ama kesilmesi hususunda bir haram göremiyorum. Bunun gibilere sünnet inkarcısı diyorsan çekip kendine bir bakmalısın. Hatta bazı güruhların berberler için günahkar görmesi de cabası. Şuan kendimi net ifade etmişimdir heralde.

    Ek olarak, münafıklık yaftalamalarınıda gözlerim gördüde bazı şeyler vardır yakıştıramazsın. Hz.Peygambere müşrikler şöyle demişti; seni heralde bazı tanrılarımız çarptı da bu haldesin diye. Hz.Peygamberin cevabı ortak koştukları ile aynı cünlede bulunmak bile istemeyeceğini,"sizin ortak koştuklarınızdan uzağım" diyerek hassas bir şekilde cevap vermiştir. Şimdi, mevzu hayat dairliği ise, yaftalamanıza akıl sır erdiremeyip inanamadım bile diyecek birşey bulamadım görmemezlikten geldim. Şu, tekfircilik hastalığından kurtulması lazım bu ümmetin. Bu tekfirlere devam ederek, "sünneti inkar ediyorsunuz" lafları dikkate değer durmuyor. Öncelikle örnek teşkil etmek gerekir, Hz.Peygamberi örnek hayatına koyan biri tekfirden uzak durması gerekir hele ki Kuran demek, ayetler ışığında emrolunduğunu dile getirmek olduğu ayan beyan ortada iken. Bunu diyerekte sünneti inkar ediyorsun yaftalamasına delil göstermek mertçe bir davranış değil. Kuran diyerek, sünneti inkar etmek ilişiğinin pek alakası yok. Varmı peki öyle insanlr evet var, ama Hz.Peygamber eşittir ALLAH diyen bir kesimde var. Bunu diyen sünnet ile yaşıyor diye, sünnete laf edilmez, Kuran diyen de sünneti inkar ediyor demek de olmaz. Müslüman olarak görmüyoruz demek büyük bir sorumluluk gerektirir. Eğer böyle olmaktan mutlu iseniz benim diyecek birşeyim yok. Benim müslümanlığıma laf ettiniz, inanç değerimin hesabı ALLAH katında, O kalbi en iyi bilendir.

    ----
    Ek olarak pm atıyorum özel bir konu hakkında.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • allah rasulu, sünnetimi inkar eden benden değildir diyor, ben kendi kendime uydurmuyorum, bu konuda kitabın beyanatlarıda ortada, kim dost kim düşman kim dost görünümlü düşman açıkca belli olmalı

    sünnet inkarcıları genelde laf kalabalığı yaparak, biz sünneti reddetmiyoruz diyerek sünnetin kelime anlamını kastederek buradan kuran sonucunu çıkarıyor, bu resmen bu milletle dalga geçmektir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaşgar -- 26 Nisan 2016; 15:11:43 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Verilen kaynaklar bütün müthişliğiyle gelişmeye devam ediyor. Şimdi de AKP'li soytarıların sitesi gelmiş. Bilim karşıtlığı yapacaksanız gidin Paul Feyerabend falan okuyun, bunlardan iş çıkmaz.

    En sonda da David Hume, Bertrand Russell gibi büyük adamlar yerine Deliüzzaman Hazretleri'ni dinlememizi salık vermişler söz konusu yazıda

    İşte gerçek bilim: http://www.koprudergisi.com/index.asp?Bolum=EskiSayilar&Goster=Yazi&YaziNo=673




  • Bunun konusu vardı uzun uzun tartışılmıştı.Gazali düşüncesi savaşlarda başarılı osmanlıyı da sardı. Osmanlı altın çağı yaşadı ve çok uzun süre geniş topraklara hükmetti. Peki o islamın 800-1100 arası yapılan bilimsel gelişmelerin %1ini yapabildi mi ? Osmanlıda tanınmış 'önemli' bir bilim adamı var mı ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C36D8071F -- 26 Nisan 2016; 15:33:17 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaşgar

    @anarşiz, bilimin ilgi alanı madde olduğu için, evrenin içindeki herşeyi anlayabilir, anlaşılamayan şeyler de er yada geç anlaşılacaktır, akıl dediğimiz şey esasen maddenin insan beynindeki tezahürüdür, dolayısıyla oda maddedir, aşk ta tamamen üreme içgüdüsüyle alakalı, attığın yazıda bu konuda yanlış beyanatlar var o yüzden yazdım

    can, felsefe dediğimiz şey maddenin ötesindeki "şeyler" hakkında düşünme araştırma yorumlamadır, islam dinî yaratıcı hakkında düşünmeyi yasaklamıştır, yaratıcı maddenin ötesinde bir varlıktır, buradan islam dininin felsefeye müsaade etmediği sonucuna varılabilir

    tasavvuf dediğimiz şeyin kökleri aslında hindistan ve çin taraflarındadır, islam devletinin o bölgeye yaptığı seferler sonrası bu fikirler islam dinine maalesef bulaşmıştır, islamın kendisine baktığımızda bu minvalde bir sonuç göremiyoruz, çilekeşcilik vb kavramların islamda olmadığını söyleyebiliriz, fakat osmanlının çöküşünüde buna bağlamak söz konusu olamaz, osmanlının veya islamın hayat sahnesinden silinmesinin sebebi, müslümanlarda oluşan fikirsel düşüştür, tasavvuf burada bence bir sebep değil, bu fikirsel düşüşün ortaya çıkardığı sonuçlardan sadece birisidir

    fakat moğol istilası öncesi mevlananın moğol bölgesinden Konyaya gelişi manidardır, mevlananın Moğollar hakkındaki sözlerini ve mesnevisini okuyan biri onun nasıl biri olduğu hakkında fikir verebilir dediğim gibi bunlar bence o çöküşün sonuçlarıdır

    aslında beni blokladığını ifade etmiştin ama o mesajdan sonra beni başka bir konuda alıntıladığın için, blok kalktı diye yazıyorum sana


    Düşünmeyi yasaklayan bir dini pek inandırıcı bulamam, Ayrıcı Allah hakkında düşünmenin yasaklandığı senin görüşündür, Kuranda öyle bir şey hatırlamıyorum.

    Osmanlının yıkılmasının tek sebebi tasavvuf değildi. Fakat temel sebeplerden biriydi. "Pozitif bilim ve felsefeyi" yasaklayan ve sorgulamayı şeytan işi bulan bu görüş, elbetteki çok etkili olmuştur. Bu insanlar , şeyhleri "geberin" dese, intihar edecek insanlar. Beştaşi cemaatinin sonucu nedir? Yeniçeri isyanı... FETOnun sonucu nedir? Paralel yapı. Gayet etkili bir sebeptir.

    Tasavvufun kaynağı, hindistandır. Daha çok taoizm ve hinduizmden etkilenmiştir. Sır gibi sakladıkları gizli ibadetlerinin hint yogasında ve meditasyondan farkı yoktur.

    Mevlanın mesnevisinde "Mantığı ilk şeytan kullandı. Onun için mantık şeytan işidir." ve "Türkler yecüc ve mecüctür" gibi fikirler vardır. Yazdıklarının çoğu ne kadar doğru olsa, bazılara saçmalıktır.

    Seni blokladım. Fakat sonra vazgeçtim. Bozuk saat bile, günde 2 defa doğruyu gösterebiliyor. Tartışma tarzını sevmesemde, fikirlere değer veriyorum. Onun için kimseyi bloklamayacağım.

    Hesabının 16 mayısa kadar çizilmeside isabetli olmuş. Umarım felsefe bölümünün usul ve edebini anlarsın.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Atılgan oo


    quote:

    Orijinalden alıntı: Sabah Yıldızı

    http://www.derindusunce.org/2012/08/27/tumevarim-nedensellik-ilkesi-ve-bilimin-putlasma-sebepleri/

    yazi tam bir sacmalik. bakin yaziyi yazan kisi bilimi ne olarak goruyor.


    SONUÇ :

    1. Bilim, Tabiat’tan bilgi almak açısından çok büyük ve güçlü bir araçtır ama kadir-i mutlak değildir. Yani Bilim sorduğumuz her soruya kesin ve doğru bir cevap verebilecek ve Tabiat’ı kendi Fiziksel Realite’sine uygun bir biçimde eksiksiz tanımamızı sağlayacak bir araç değildir.

    yani diyor ki bosverin bilimi yav.

    Alıntıladığın kısım doğru.
    Bilim kusursuz bir araç değil.
    Fakat elimizdeki en hatasız ve güvenilir araçtır.




  • Hasan aydın imam gazali bilim karsitligi adinda bir makale var lutfen okuyun 8 sayfa

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kuranda, sünneti destekleyen bir çok ayet var.

    onun için @kaşgar ın müslümanlığı @rebellion dan büyüktür diyebiliriz.

    İşine gelmeyen ve mantıklı görmedğin sünnetleri reddetmek,
    Kurandaki bazı ayetlerin anlamlarını saptırtmak,
    bana hiç hoş gelmiyor.

    NeoSelefi ve Sünni müslümana ayrı ayrı cevap vermek zorunda kalıyorum.
    Biri mürtedin öldürülmesini kabul ederken , diğeri yemin billah öylebirşey yok diyor.

    Ama biliyorum ki, nasıl tasavvufçular sonradan türediyse, neoselefi caner taslamancılarda sonradan türedi. (özellikle bilimle çelişmeler olduğu zaman)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Koşulsuz_Uyarıcı

    Bunun konusu vardı uzun uzun tartışılmıştı.Gazali düşüncesi savaşlarda başarılı osmanlıyı da sardı. Osmanlı altın çağı yaşadı ve çok uzun süre geniş topraklara hükmetti. Peki o islamın 800-1100 arası yapılan bilimsel gelişmelerin %1ini yapabildi mi ? Osmanlıda tanınmış 'önemli' bir bilim adamı var mı ?



    Gazalinin kitaplarındna bazılarını okudum. ve "Matematik şeytan işdir" diye birşey görmedim. Gazali matematiği ve mantığı kesin ve gerekli ilimler olarak görüyordu.

    Fakat Felsefi açıdan yarattığı tahribat doğrudur. Bütün suçu bir adama yüklememek gerek Gazaliyi yorumlayan insanlarda da sorun var.




  • Sünneti inkar ettiğimi nereden çıkarabildiniz gerçekten merak ettim. Gelin 2 kelam birşey diyin konuşalım?

    Şimdi muhabbet sünnet inkarcılığından türedi, size göre de ben sünnet inkarcısıyım. Nasıl inkar ediyorum mesela, buyurun?


    Sakalın kesilmesinin haram olma hususunun çıkartılamayacağını söyleyerek mi? Ne haramı, kafir olur diyen belli bir kesimde var. Onlar dedi diye durum bundan ibaret mi. Bence işinize gelen kısım bu, mürted muhabbetinide iliştirdiğinizden dolayı anlaşılıyor.

    Anlamadığım nokta muhabbetin sünnet inkarcılığı konumuna gelmesi. Biri ortaya birşey atıyor, o zaman tamam olay bitmiştir, sünnet inkarcılığından yürüyebiliriz, why ?

    İsim vermekten bıkmayan insanlar yine isim biçmekte. Benim ismim müslüman, Allah azze ve cellenin bize buyurduğu gibi. Müslümanım ve sünnette olan gibi yaşamayada çalışıyorum, tek yol sıratı mustakim. Sünniliği veya başka bir mezhebi ön plana koymanın yanlışlığını söylüyorum burada her zamanda söylerim, sonuna kadar söylerim çünkü Kuranı Kerimde ayetler ile refere ediyorum ama yazınca muhabbet başka yönlere kaydığından her vakit aynı şeyler kazanda kaynatılıyor arada uçup gidiyor, ee sizin iddaa ettiğiniz durumu nasıl destekleyeceksiniz peki? Mezheblere ayrılın, tek kol olmayın parçalanın gibi olan veyahut kıyısından geçen bir iki ayet koyabilirseniz buyurun. Tammm tersi bir durum var, lakin buna refere durum tek yol sünniliktir, Hz.Peygamberin yoludur diyerek ayrı bir kol çıkarmanın ne gereği var. Sünni olmayan, müslüman olamıyor mu. Müslüman olan Hz.Peygamberi kabul edecek, etmiyorsa olamaz. Eeee ne kadar anlamsız ve mantıksız bir muhabbet anlaşılamıyor mu. Burada yok o inkarcısı, yok sünneti inkar ediyor. Bu muhabbetler ile boğuşmak ne kadar kolay olmuş. Burada ki fitneden arındınrmak isterken fırına odun atmanın lüzumu nedir ? Halen mezheb çatışmalarının olduğu dönemde hükümetlerinde toplaşıp ben ne şiiyim nede sünniyim müslümanım dediği gündem varken, onun müslümanlığı daha müslümanlık senin ki aşağısı demeniz anlamsız. Neye göre, kime göre müslümanlık kat sayısı hesaplanıyor.


    Nesi hoş karşılanmıyor nerede nasıl ayet saptırılıyor, bence sizin hesabınız bazı savaş ayetleri ile, kesinlikle eğilip bükülen durum yok, eğen bükenler terör örgütleri yani onların yaptığı doğruda biz mi büküyoruz, şu saptırıyorsunuz dediğiniz ayetleri de getirin konuşalım, boş belleş akıl yürütmüyoruz. Burada muhabbetler aynı olunca cevap verilsede tekrar sunulunca yeter artık bıktım sonuçta sürekli aynı şeyler bıkıyor insanız sonuçta. Ama yok takıldım ben şuan, benim müslümanlığımın derecesini ispatlar nitelikte bulgularınızı paylaşın tartışalım çünkü O kadar çok genel ifade kullandınız ki öncelikle o ifadeleri destekler örnekler vermeniz gerekir.

    Ben mürted konusunda da yazdım, aylar önce konuştukta konuştuk. Her mürtedin katlinin vacip olmasına ne kadar da heveslisiniz. Biz bu kadar hevesli değiliz çünkü dinden dönen her birey için üzüntü yaşarız, hesabı onun Allah azze ve celle iledir, merak etmeyin şuanda dinden dönenin normal hayatına devamlılığı ile olan bir itilaf yok. Her kafir ile bilmemne ile savaşalım öldürelim o zaman. Siz muhabbeti kafirleri bulduğunuz yerde öldürün muhabbetine de getirebilirsiniz o zaman çok açık. Yahu savaş meydanındaki öldürme ile kısasta hak tanınan bir durum. Normal sivil halka yönelik isterse ehli kitap olsun, bunlara dokunulmamış. Peki muhabbet nedir, mürtedin katli. Mürted ne yapıyorda öldürülüyor?
    quote:

    KUR’AN-I KERİM’DE MÜRTEDİN (DİNDEN DÖNENİN) CEZASI

    Hadis -> "Kim dinini değiştirirse onu öldürün" [el-Buhârî, es-Sahîh, Cihâd, 149; Ebû Dâvûd, es-Sünen, Hudûd, 1; et-Tirmizî, es-Sünen, Hudûd, 20; İbnu Mâce, es-Sünen, Hudûd, 2.]

    mürted, islam'dan dönen, islam'ı bırakıp başka bir dine veya inançsızlığa geçen kimse demektir. Hz. Peygamber zamanında dinden dönenler, müminlerle savaş halinde olan müşriklere katılıyor ve onlarla beraber müminlere karşı savaşıyorlardı; bu sebeple "aynı zamanda muharip, islama karşı savaşan" demek olan mürtedin öldürüleceği söylendi. şimdi her mürted savaşçı değildir, savaşçı ise her zaman, her yerde ve her sistemde öldürülür.

    3. Al-i İmran 85:
    Kim İslam’ın dışında dinin peşine koşarsa bu ondan kabul edilmeyecektir. O ahrette kaybetmiş olanlardandır.

    Yani Allah’a boyun eyip emrine girmeyi gerektiren din dışında kim bir din ararsa, yani Allah’la birlikte başkasının da emrine girip boyun eğmeyi içine yedirirse Allah onu kabul etmez. Allah’ın kabul ettiği din tamamen Allah’ın emrine girmektir yani İslam’dır.

    3. Al-i İmran 86:
    İnandıktan, peygamberin hak olduğuna şahit olduktan ve kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra kafir olan bir topluluğu Allah nasıl yola getirir?Allah zalimler topluluğunu yola getirmez.

    Burada anlatılan topluluk apaçık gelen belgelere inanmış, peygamberin hak olduğuna “şahit” olmuş (yani gözüyle görmüş gibi kesin kanata varmış) ve bütün bunlardan sonra kafir olmuş bir topluluktur. Yani kelimenin tam anlamıyla mürted olmuş (dinden dönmüş) bir topluluktur.

    Peki bu şekilde mürted olanların cezası ne? Bütün mezhepler ittifak ederek bunların cezasının ölüm olduğunu söylemişlerdir. Peki Allah teala bunların cezası hakında ne diyor?

    3. Al-i İmran 87:
    Onların cezası; Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların lanetinin onların üzerinde olmasıdır.




    Size şaşırıyorum gerçekten, işinize geldiğini alıyorsunuz. Bence islamiyeti iyice araştırın, aslen Kurana bakın, kaynaklara da bakarsınız.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 26 Nisan 2016; 21:05:14 >




  • Perceptron kullanıcısına yanıt
    Bu bilimlerle çok fazla uğraşanları engellemek gerekir. Çünkü bunların, din ile
    ilintileri yoksa da, felsefeye ait bilimlerin başlangıcı olduğundan, felsefenin kötülükleri onlara da geçer. Bu bilimlerle çok fazla uğraşıp da, dinden çıkmayan ve takvadan
    uzaklaşmayan kimseler azdır.”

    Bahsedilen Gazali nin matematik ve geometri görüşü. Şeytan işi demiş midir bilmem ama felsefe hakkında buna benzer bir şey dediğini biliyorum.
    Aynı konuyu açmıştım daha önce de orda detaylı bir şekilde tartışılmisti.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Son felsefe bükücü

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • rebellion kullanıcısına yanıt
    Bilmiyorum, belki müslümanlar arasında sen haklı olabilirsin.
    Fakat çevremdeki müslümanların çoğu mürted konusunda senle aynı fikirde değil.
    Ebu hanife,şafi,mailiki ve hanbeli de seninle aynı görüşte değil.

    Onlar hadislere dayanarak, kuranı yorumluyorlar. sen sadece kuran ile kuranı yorumluyorsun.

    Dışardan bakan birisi;
    Avrupalıların %80i sarışınsa ve sen esmersen, senin daha az avrupalı olduğuna kanaat getirebilir.
    Müslümanların %80i senden farklı görüşteyse, senin daha az müslüman olduğunu söyleyebilir.

    Fakat ben mürtedleri kesmeyen, sakal kesmeyi haram görmeyip, sakal bırakmayan, bilime karşı olmayan,kızlarını okutan müslümanlara daha olumlu bakıyorum. Keşke çoğunluk senin gibi düşünse.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Perceptron -- 27 Nisan 2016; 0:51:31 >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.