Gazi Üniversitesi Ülkücüler ile Davalık Oldum Ceza Aldılar... (9. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Siannis

Benim üniversite yıllarımda da bunlarla komik bir anımız vardı :)

Ben özel üniversiteden mezunum. Bilenler bilir, özel üniversitelerde bu tiplere yine rastlanırlar ama bunların komün oluşturmasına izin verilmez. Eğer bizimki gibi biraz da düzgün bir üniversite yönetiminiz varsa bunlar sadece kafede çay içip memleket kurtarırlar o kadar. Genelde de bir topluluk üyesi olurlar. Mesela bizimkiler Türk Tarih Topluluğu üyesiydi. Bu topluluğa tahsis edilen odada boş zamanlarını geçirirlerdi. Sürekli haber izler numarası yapar, tavla oynarlar :)

Bizim bir çocuk vardı benden iki dönem altta. Doğu'da sağlam toprak zengini ve büyük bir aşiretten. Çocuk da düzgün biri. Benim sonum ailem gibi olmayacak. Parası pulu olan ama cahil, görgüsüz bir adam olmak istemiyorum derdi hep. O yüzden de okumak istemiş. Üstelik başarılı da bir öğrenci sayılırdı. Hocalarına saygılı, herkes ile iyi geçinmeye çalışır falan... Tamamen tesadüfen, benim son senemde asistanlığını yaptığım bölüm başkanımızdan ders alıyordu. O sayede tanışmıştık. Sınav kağıtlarını bana okutmuştu hoca, itiraz etmeye gelmiş bir soruya az puan verdim diye. Neyse puanının neden kırıldığını açıklarken falan rica etti bu soruyu bana bir anlatır mısın diye. Tabii dedim, oturduk bir çay içtik aşağıda, soruyu anlattım falan derken çocuk bundan sonra her gördüğünde selam verir oldu bana, muhabbet ettik falan derken birden bizim gruptakilerle tanıştı falan derken denk geldikçe takılır oldu bizimle.

Bu bir kızla çıkıyormuş bu arada. Bizim okulda öyle saçma sapan ele ele tutuşmayın vs ıvır zıvır olmazdı. İsteyen istediği gibi davranırdı. Ne hikmetse bu çocuğa malum tiplerden ikisi yanaştı, ayıp değil mi falan dedi. Çocuğun yaptığı şey de şu, kızın saçına polen gelmiş ağaçlardan onları üflüyor. Yüksek ihtimalle bizimkini ufak tefek gördü (ki öyleydi gerçekten) yüklenecek aklı sıra. Hem de bizim İşletme Fakültesi'nde. Okulun en düzgün yeriydi. Gelenler bizim fakülteden değil haliyle bunları tanımıyorum. Ben de bu esnada biraz ilerde bahçedeki kafede oturuyordum arkadaşlarla. Aynı zamanda fakülte temsilcisi ve öğrenci kurulu başkanıydım. Kısaca zaten son senemdi, aşağı yukarı benim dönemimden herkesi tanırdım, onlar da beni tanırdı. Bizim fakültede de, üniversitede de bu tip şeyler yaşanmadığı için bir an hepimiz çevirdik kafayı izliyoruz olanları bizim çocuklarla.

Bu iki tip artık neyin kafasını yaşıyorsa bizim çocuktan önce kıza, tekrar söylüyorum kıza "senin namusunu temizliyoruz, çık git şuradan elimizden bir kaza çıkmasın" dedi. Tabii bizimki de sen ne diyorsun falan deyip diklenince, ufak itiş kakışlar başlayınca kalktık masadan refleks olarak. Ama bir baktım bizimle birlikte en az 10 kişi daha kalkmış. Bir de bizim beşli. Etti mi 15. Dedim o anda biz bunlardan daha fenaymışız :). İşin garibi kimsede kavga etme belirtisi de yok. Zaten 4 senemde 1 kez kavga gördüm okulda... Kavga da edilmez. Daha doğrusu edilemez. Çünkü herhalde gördüğüm en düzgün güvenlik şirketi ile çalışıyor okul.

Neyse bu arada bunlar tırstı, hallerinden belli. Öyle aval aval ayaklanan 15 kişiye bakıyorlar. Derken artık kokusunu mu aldılar bilemem ama çat 2 güvenlik damladı hemen. Yahu daha 15 saniye geçti olayda. Ne ara geldiniz, ne ara duydunuz...

Bizde, güvenlik ilk olay çıktığında tarafları alır, deyim yerindeyse sorgular, sonra artık o anda kim müsaitse (dekan, bölüm başkanlarından birisi vs) onun karşısına çıakrtır. Olayı anlatır sonra ne olacaksa olur.

Bizim bölüm başkanı, zaten asistanı olduğum hoca olunca, ben de olaya şahit olunca çağırdı beni. Bu ikisi ip gibi el pençe divan dizilmişler. Neyse hoca gel otur dedi, anlat bir oğlum ne halt etti bunlar dedi. Ben de hocam böyle böyle dedim, olay büyük değil ama bunların ağzından çıkanı kulakları duymuyor. Bir kıza bu söylenir mi dedim. O sırada bizim çocuk ve kız arkadaşı da geldi. Kız biraz ürkmüş falan belli. Neyse hocamız onları da dinledi sonra döndü sen söyle ne yapalım dedi bana. Bu iki tipin bölüm başkanı da bizim hocanın en yakın arkadaşı çıkmış üstüne. Sen söyle disiplin kuruluna gitsinler mi dedi.

Bizde disiplin kuruluna gidip de okuldan uzaklaştırma almayanı hiç görmedim. En aşağısı da 1 dönem alıyor ki büyük sıkıntı. Atılma vs çıkarsa o daha da sıkıntı. Bunlar tutuştu iyice. Hocam yapmayın etmeyin vs başladılar. Hoca da bana değil ona dil dökün deyip beni işaret ediyor. Döndüler bana. O kadar sıkıntılı ki, disiplin kuruluna gitsinler desem suçlu bile olsalar 2 kişinin en az 1 dönemini ziyan edeceğim. Gerçi bunlar ben gitsinler demesem de en az 3-4 dönem uzatırlar diyorum bir yandan içimden. Yan tarafta iki arkadaşım bana bakıyor. Hoca bildiğiniz ateşe attı beni :)

Ben de dedim ki kız versin cezalarını. Disipline gitmesinler ama o kızın ağzından ne çıkarsa yapacaklar. Yapmazlarsa direkt gönderelim dedim. Hoca da olur dedi. Bunlar, kıza bacım ne olur biz ettik sen etme falan başladılar. Utanmasalar ağlayacaklar. Anamıza babamıza uzaklaştırma aldık diyemeyiz falan yalvarıyorlar.

Kızın da o an içinden şeytan çıktı gerçekten :) Bu kadar masum, ama güzel ceza anca Hababam Sınıfı'nda olur derdim. Ama ikincisini de gördüm sayesinde. tam 1 saat boyunca, 12-1 yemek zamanında okulun en işlek yeri olan bizim alt kafeteryada "Bizler namus bekçileriyiz, gerekirse tek ayak üstünde de bekleriz" yazılı boyunlarına asılı pankart ile tek ayak üstünde beklesinler dedi. Hoca duyar duymaz koptu.

Ben o ana kadar bunun gerçekleşeceğine inanmıyordum ama tamam kız aklınla bin yaşa, yarım saat sonra uyguluyoruz cezayı dedi. Çoucklara da sordu, disiplin mi yoksa bu ceza mı diye. Derken kız bir de demez mi makyaj da yapacaklar diye... Hoca abartmayalım falan dese de bizden daha fena gaza gelmiş bir kere. Neyse tutanak da tutulalım ki cezayı kabul ettiklerini beyan etsinler dedi güvenlik. Ona da okey verdi hoca. Bunlar ben bu cezayı kabul ediyorum diye yazdı imzaladılar bir de :)

Ciddi ciddi iki tane dras gibi çocuk ağızlarında boyunlarında pankart ile tek ayak üzerinde 1 saat beklediler o kantinde. Hareket etmeleri yasak, el kol hareketi yasak. Fotoğraflarını çekenler mi istersiniz, yanağından makas alanlar mı istersiniz... Kendi arkadaşları geldi, tüm işletme ayağa kalktı o gün :)

Hoca da güya verdiği cezayı kontrole inecek. Normalde en üst katta epeyce şık bir restoranımız vardı. Orada yer bu hoca hep. Topladı bizi aşağıda fast-food yiyelim ayağına. Bunların tam karşısındaki masaya geçtik yemek yiyoruz. Üstelik bu iki zibidinin bölüm başkanı da geldi o da aynı keyifle izliyor.

Sonra belli ki güçlerine gitmiş bu zırtapozların arkadaşlarının. Duyunca 8-10 kişi bizim fakülteye geldiler bir 15 dakika sonra. Bizi tanımıyorlar haliyle. Hayatımda hiç görmemişim, onlar da bizi görmemiş. Buranın horozu kim diye böğürdü bir tanesi. Hocaya baktım, öğren bakalım neymiş derdi dedi. Buyur benim diye kalktım. Sen bizi tanıyor musun ulan diye üstüme doğru gelmeye başladı. Yok tanımam mı lazım dedim ben de bir iki adım attım. Daha bölüm başkanlarının burada olduklarından da haberleri yok. Bu cezanın hocalar tarafından da verildiğinden haberleri yok. Derken bunlar iki adım daha attı. Masadaki hocayı fark ettiler. Hepsinin suratı mort.

Bunların bölüm başkanının ilk tepkisi : "Maşallah siz de duvara çok yakışacaksınız. Geçin şuraya tek ayak üstüne" diyerek iteledi mi oraya... 7-8'i rahat kabul etti. Bütün işletme tam 1 gün kahkahalarla güldük. Üniversite hayatımın en tuhaf ama en komik günüydü istisnasız. Bunlar 10-12 cingo hepsi rezil rüsva oldu. Bir tek şu böğüren çocuk nah koyarsınız beni oraya dedi hocaya. Çıktı gitti.

Sonradan öğrendik ki bu topluluğun başının daha önce bir adam yaralamaya karışmışlığı varmış. Eski üniversitesinden bu yüzden atılmış. Sonra bizden de atıldı sene bitmeden. Okulda siyasi propaganda yapmaktan, çete kurmaya teşebbüsten ötürü.

Bizde ayrıca ayın öğrencisi seçilirdi. Kızı da dahice olan fikrinden dolayı ayın öğrencisi seçmişlerdi bir de.

-----------------------------------------------------------------------------------------

Bu tiplere pabuç bırakılmaması için önce üniversitenin buna izin vermemesi gerek. Örneği yukarıda. Bunların bu hale gelmesi zaman ve yüz bulmalarıyla oluyor. Eğer üniversitede bir hoca,
misal öğrencisini el ele tutuştuğu için tenkit ederse, bu tipler yüz bulur. Bizim şansımız buna izin vermeyen düzgün bir yönetime sahip olmamızdı.

Ama Gazi deyince insanlar bir duruyor. Eskisi kadar olmasa da maalesef çıkıyor bunlar. Çürük elma misali ülkücülük, milliyetçilik gibi, doğru anlaşıldığı zaman çok güzel iki ideolojiyi, mafyacılık oyununa çevirenleri önce sistemin dışlaması lazım. Bizde ise maalesef içine çekiyor. Eğer başından önlemi alınsa bunlar yaşanmaz.