GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYEM (DEPREM) (10. sayfa)

İş makineleri olmadan hiçbir şey yapamazlar. Ne emrinden bahsediyorsun ki. Twitter deprem videolarını bir izle. Elle kaldırılacak şeyler değil depremzede 1.katta üstüne 5-6kat düşmüş.

Mehmet Ali Karagözoğlutwitter

“Üzülerek bu videoyu paylaşmak zorundayım çünkü cumhur başkanı #serefsiz dedi haysiyetsiz dedi peki bu insan çığlıkları niyeee duyuyormusunuz bakın bakalım inlemeleri #depremsondakika”

https://twitter.com/bbanpassion/status/1623463582611505152?t=oUdxFk-VYCcE8WwajGbklw&s=19

her enkazın başına

15 / 15 toplam 30 kişi (çift vardiya, bir grup dinlenirken diğer grup devam edecek)

1 tane havalı taş kırıcı komprasör

1 tane elektirikli demir kesme makası (trafik kazalarında aracın şasesini kesmek için kullanılan)

1 tane jenaratör

4 tane projektör (aydınlatma için)

2-3 tane balyoz

2-3 tane kazma

2-3 tane kürek

2-3 tane demir kesme makası

2-3 tane demir kesme testeresi

2-3 tane hilti levye

2-3 tane demir kama

farklı uzunluklarda zincir veya çekme halatı (beton blokları kaldıracak derecede sağlam)

1 vinç

1 kepçe (molozları yüklemek, uzaklaştırmak için)

1 kamyon veya römork (moloz taşıma için)

bu alet ve ekipmanları kullanmayı bilen personel, şoför...

bu personelin ihtiyaçları, dinlenme çadırı, sandalyesi, masası, ısıtıcısı, şart aleti vs.

enkazların konumları müsaitse yakınsa, personel hariç elektriklikli havalı ekipmanlar ortak da kullanılabilir.

şimdi bu listeyi enkaz sayısıyla çarpın.

işte böyle bir organizasyon lazım.

Yeni sistem insa edilen jet groud veya fore kazik binalar yokmu orada. Bu binalar zemin iyilestirme ile yapildigi icin neredeyse sifir zarar ile atlatiyor depremi. Bu sekilde olan evleri halka acsalar diye dusundum ama o bolgede boyle bina yokmu, suan izmir bayrakli yeni yonetmelige gore bu sekilde binalar insa ediliyor. Kurtulan ve yarali insanlar o incecik cadir bezinin icinde bu sogukta nasil kalabilirler. Seferberlik ilan edilerek insanlara acilen guvenli barinaklar saglanmali.

Arkadaşlar, malatya'dan gece ayrıldık. Bursa'ya yolculuk.

Nakit paramız kartımız yok.

Yanımda maddi durumu iyi olmayan, brodway araç ile yola çıkan, kış lastiği bile olmayan bir araç var. Evleri çok hasarlı, hasta bir yaşlı amca da var. Külot bez kullanıyor, sadece yaşlı amcanın maaşıyla geçiniyorlardi. Evleri sonuncu kat ve girilecek gibi değil.

Ben elimden geleni yapıyorum onlar için ama yine de Bursa'da amca için hasta bezi almak isteyen vermek isteyen olursa irtibat kurabiliriz. (Eski kış lastiğiniz, kar zinciri vs de olur)

Bizimde bebek için (8 aylık erkek ama kız ürünleri de olur) elbise, bebek maması 2 no, 3 4 no bebek bezi farketmez, ihtiyacımız var.

Akşam Bursa'da olmayı planlıyoruz bağlaraltı (yıldırım) mah.gidiyoruz.

Sıfır şeyler olmak zorunda değil, parasını int.bankaciligiyla gönderirim.

Ayrıca kadınlar için bot, eşofman gibi şeyler lazım..(39-40.no)

Son olarak; Bursa'da depremden gelenler için kalacak yer bilen var mı? Kayseri'de yurdu açmışlardı..

Edit: çok şükür paramız var ama nereye kadar nasıl yetecek bılmiyorum..

Geçmiş olsun kardeş.

Bursa'da da mevcut.

Prof. Dr. Ali Erbaştwitter

“Deprem bölgesinde uygun olan camilerimiz, Kur’an kurslarımız, Dini Yüksek İhtisas Merkezlerimizle birlikte deprem bölgesi dışında yer alan geniş yatak kapasitesine sahip Kur’an Kurslarımız ve Dini Yüksek İhtisas Merkezlerimiz de deprem mağduru vatandaşlarımızın hizmetindedir.”

https://twitter.com/DIBAliErbas/status/1623368619655561216

Deprem yıkmasa bile Tsunami ile yıkılır. Bahsettiğim 365'de ki deprem o zaman ki Roma İmpartorluğu topraklarında epey hissedilmişti. Dalgalar İspanya'ya kadar gitmiş. Mısır'da gemiler 3km civarı içeri, toprağa oturmuş. Girit ve yakınındaki bütün yerler dümdüz olmuştu. Bunlara Megathrust deprem deniliyor. Genelde 2 ile 10 dakika arası sürüyor. Anadolu fay hatlarında böyle depremler olmaz.

Bu konuda hiçbirşey bilmeyen cahil birine anlatır gibi anlatayım belki anlamak isteyen anlar...

Bu ülkede bir zamanlar askeri birliklerin hepsinde farklı planlar vardı. Bunlardan olası afetler için olanı DAFYAR (Doğal Afet ve Yardım) Planıydı. Her birlikte bu plana göre bir teşkilatlanma vardı. Öncelikle birliğin bulunduğu bölgenin şehir haritaları vardı ve hangi birlik hangi mahalle, hangi köy, hangi sokakta hangi görevi alacağı belliydi.

Bu teşkikatın içinde Arama - Kurtarma - Koruma unsurlarından oluşan yapılar vardı. Askerler buralara isim isim görevlendirilirdi ve kimin hangi malzemeyi (demir testeresi, balyoz, kazma, kürek, tel makası, sedye, merdiven, seyyar jeneratör vs...) taşıyacağı, kimin hangi sokakta arama mı , kurtarma mı yoksa kurtarılanları güvenli bir bölgeye taşıyacağı belliydi. Terhis olanın ismi giderken silinir yeni gelen buraya yazılır ve eğitimle ne yapacağı gösterilirdi.

Bunlar sahada aktif olan ilk müdahale birlikleriydi. Ayrıca Lojistik birliklerin bu birliklerle beraber nerelere sahra hastanesi, nerelere sahra mutfağı, nerelere çadırların kurulacağı belliydi.

İstihkam taburlarının elindeki ağır iş makinelerinin ve büyük kurtarma malzemelerinin, o şehirdeki DSİ (Devlet Su İşeri) İl Müdürlüğü gibi, Köy Hizmetleri gibi kurumlarının, hatta şehirdeki sivil firmaların kepçe , dozer, iş makineleri ve operatörlerinin hangi birlikle birlikte hareket edeceği, bunlara hangi telefonla ulaşılacağı belliydi..

Sıhhiye birliklerinin nerelerde ilk yardım yapacağı, cenazeleri nerelerde toplayacağı, defin işlemlerinin nasıl yapılacağına kadar belliydi...

1999 depreminden önce de bu teşkilatlanma ve eğitimleri vardı ama 1999 depreminde sahada yaşanan sorunlar, alınan derslerlerle birlikte bu planlar çok daha geniş kapsamlı yapılmış, her ay eğitimleri yapılacak şekilde birliklerin eğitim planlarına dahil edimişti... Yılda bir kez de diğer kurumlarla ve diğer ekiplerle birlikte ortak icra edilen büyük çaplı tatbikatlar olurdu.

Eğer bir birliğin olduğu şehirde bir afet yoksa, hangi şehirdeki afete hangi araçlarla hangi yollardan gidip kaçıncı seviyedeki birlik olarak takviye ve müdahale edeceği de belliydi. O şehrin haritaları da görevlendirildikleri sokaklara kadar birliklerde vardı.

Bunlar eskiden vardı... Sonra bir sistem değişikliğine gidildi ve bu tür afetler için sivil bir birim olarak AFAD kuruldu...

Evet bu yaşanan deprem 1999 depreminden çok daha büyük bir alanda çok daha büyük etkili oldu, afetin etkisi ve yıkımı çok daha fazla ve böyle büyük bir afette enkaz altındakilerin tamamını kurtarmak zaten imkansız ama eğer bu sistem birileri tarafından kaldırılmayıp AFAD ile koordineli devam ettirilseydi , asker sayısı ve askerlik süresi azalamasına rağmen 1999 depreminde olduğu gibi depremin ertesi sabahı askerin benzer bir yapılanma çok daha büyük bir güçle ilk anda AFAD'la birlikte inseydi daha etkili olunacağını düşünenlerden biriyim..

Burada askere söyleyecek hiçbir lafım yok sonuçta onlar emir kulu, çık dedikleri zaman çıkacaklar... Bu depremde de emirle peyder pey sahadaydılar ama hemen deprem sabahında afetin büyüklüğü öngörülüp görev verilse ve çok daha büyük bir güçle sahaya yayılsa , belki 3 can, belki 5 can, belki 100 can daha erken kurtarılabilir miydi diye düşünenlerden birisiyim. Benim kıt aklımda bugün yaşananlara bakış açım böyle... Şu an afetin üzerinden geçen kaçıncı saatteyiz, bak bu mesajı yazarken bile Hatay'dan enkazdan 7 kişinin enkazdan sedyelerle çıkarıldığını ekrandan izliyorum....

Büyük vinçlerin gerektiği çok büyük katlı enkazlara elbette kimsenin kol gücü yetmez, büyük iş makineleri gerekir ama depremin 2. hatta 3. gününde bile hala girilemeyen sokaklar, enkazlar vardı ekranlarda... Belki şuan bile hala daha ulaşılamayan köylerin sokakları ve enkaz altında insanlarımız var , bilemiyoruz.

AFAD'ın mevcut gücünün, bu kadar geniş bir alana yayılan ve tarihin en büyük acı rakamlarını çıkaracak olan böyle büyük bir depremin etkisine, ilk anda müdahale için yettiğini ben düşünmüyorum. O yüzden askerde afet sabahı ilk anda AFAD'la birlikte tam güçle sahaya çıkması gerekirdi diye düşündüğümü söyledim.

Böyle bir afette enkaz altında kalanlar için ilk 72 saatin ne kadar hayati öneme sahip olduğunu bizzat 99 depreminde sahada olan biri olarak bilen biriyim....

Hayatın acı gerçekleri, hele hele böyle bir afette sahada yaşananlar, maalesef sıcacık odada elinde çayla klavye başına oturup laf olsun diye düşünmeden yazmaktan çok farklı. Umarım 99 depreminden sonra alınan dersler gibi bu depremden sonra da görevli ve yetkili kurumlarca herşey yeniden değerlendirilir , aksaklıklar, eksiklikler görülür gerekli dersler ve ilave tedbirler alınır, ekipler daha etkili oluşturulur. Askeri birlikler, böyle afetlerde görevlendirilir yada görevlendirilmez orası yetkili makamların bileceği karar vereceği bir konu sonuçta ama sahada görevli tüm ekipler arası işbirliği ve koordinasyon umarım daha çok etkili planlanır ve yapılır ve umarım gerçek deprem uzmanlarının söyledikleri artık daha çok dikkate alınır....

Yoksa olması beklenen büyük İstanbul ve Marmara depremini ve sonuçlarını hayal etmek bile istemiyorum...

Eskiden böyle afetlerde Kızılay hemen çadır kentler kurar ve sağlık elemanlarını oralara hemen gönderir ve Ordu planlı olarak tüm gücü ile felaketzedelere yardım ve kurtarma için devreye girerdi.

Bugün ne oldu? >>> ÇOK GEÇ KALDILAR, YETERSİZLER.

Hükümetin yanlış yönetim anlayışı nedeniyle, zamanında ve etkin olarak Kızılay ve Ordu devreye giremedi. Ülkenin imkanları seferber edilemedi.

Halk devletten ümidi kesti. STK'lardan ümit bekler oldu. Türkiye şu an tam bir acizlik içinde.

Cumhurbaşkanının 8 uçağı var ama İskenderun limanındaki yangını söndürmek için Rusya'dan yardım istedik, onlar da yangın uçağı yolladı.

Ne derseniz diyin Türkiye böyle yönetilmeyi hak etmiyor.

Orman yangınlarında nasıl hükümet sınıfta kalmış ise, son depremlerde de sınıfta kalmıştır.

Gereken hazırlıkları zamanında ve gereği gibi yapamadılar ve denetleyemediler, afet anında da gereken organizasyon ve koordinasyonu sağlayamadılar.

Tam bir acizlik ve rezillik, bunun başka bir adı yok!

Sadece afetlerde değil, ekonomide de, adaletde de, eğitimde de durumumuz ortada.

Çok net bir gerçek var; Türkiye YÖ-NE-Tİ-LE-Mİ-YOR !

seçimlerin erteleneceğini yukarda yazmıştım.

en erken ekim-kasım ayları

1 yıl da ertelenebilir.

Reuters'a konuşan Türk yetkili: Seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılması zor (gercekgundem.com)

meskenler ortada yok. adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre seçmen sandıkları oluşturuluyor.

adresler yok.

kim ölü, kim gaip belli değil.

ne sandıklar, ne seçmen listeleri sağlıklı oluşturulamaz.

aklın mantığın gereği budur.

Bu konularda öncelerden kendi basina hareket edebilen Kizilay , tek adamin hiyerarsisine alindi. Orduya yapilan müdahaleleri biliyoruz zaten. 99 Yillarinda Ordu halkin güvendigi kurumlarin en basinda geliyordu, ülkede düzgün calisan ne varsa yamulttular, simdi ise aci gercekleri anlatanlarin agzini kapamaya calismakla mesguller. "Itibar first"

Yaşınız kaç bilmiyorum ama siz hiç 99 depremini ve daha önceki depremleri gördünüz mü? Devletin D'si Hükumetin H'si yok. Hastanelerde insanlar rehin bırakılıyordu. Çöpler dağ olmuş toplanmiyordu bile. (Bu arada yanlış anlaşılmasın ben oy kullanmıyorum.) Gerçeklere de yalan diyemem.

Gerekli denetimi yapmayanlar, malzemeden çalanlar, usulsüz ruhsat verenlerin tamamı taksirle öldürme veya duruma göre olası kast ile öldürme suçundan sorumludur.

Müteahhidin cezai sorumluluğu unutulmamalıdır. Savcılık makamlarına dilekçe verilerek, jeoloji mühendisinden, imar müdürlüklerindeki yetkililerden, yapı denetim firmalarından ve müteahhitten şikayetçi olunmalıdır.

İlan sitelerine verilen ilanlar kayıt altına alınmalı deliller kaybolmamalıdır.

Yıkılan belediye binalarındaki enkazlar dikkatle kaldırılmalı, imar dosyaları kurtarılmalı, usulsüz ruhsat verenlerin tespit edilmelidir.

her bilgi dijital ortama hızlıca aktarılıp listeler oluşturuluyor zaten

iktidar seçimi ertelemek istemez

14 mayısta zorsa asıl tarihi haziranda yapsınlar. Sandıktan kaçmak olmaz.

O günü çok çok iyi hatırlarım, Yalova'daydım. 1999 Gölcük (KOCAELİ) depremi kurtarma faaliyetlerini bugün mum ile arıyorlar, keşke 1999 Gölcük (KOCAELİ)  depremi gibi organize olabilseler!!!

Dedikleriniz sadece uzaktan sallayanların ve objektif yorum yapamayanların fikirleri.

Ne yazıkki, siyaset yüzünden insanlar birçok gerçeği çarpıtıyor.

ahbep derneği de whatsapp dan 20 dakikadır hesap bilgisi gönderemiyor. yok mu burada ahbap çalışanı?

RESMİ BAĞIŞ HESABI

Ahbap Derneği

Türkiye İş Bankası

TR120006400000110211380059