Şimdi Ara

Gelin Az Sohbet Edelim.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
1
Favori
848
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Biliyorum,yıllardır muhabbetleri döner,herkes önerir ama kimse almaz yaftaları,her bu markaların konusunda mutlaka yazılmıştır,neden satılmadıkları tartışılır durulur,bizim forumda herkes aşağı yukarı bilir zaten neden satamadıklarını da,bi tek firmaların Türkiye distribütörleri bilmez mâalesef...

    Bi çok
    insan,Mazda'nın,Saab'ın,Subaru'unun, optimum segment ve platformdaşlarına göre,inananlara göre,(öyledir değildir demiyorum,buna inanılır genelde algı budur diyorum)daha iyi olduklarına inanırlar..(modele göre,değişebileceği gibi premium segment değişir,onun sonu yok biliyorsunuz.)

    Kimi insanlarda,bu araçların zamanında,modeldaşlarına göre daha iyi modeller çıkarıp,onların şöhretini ve sanââtını sattıklarını söyleyip,daha az tercih edilip daha az trafikte görüldükleri için,buna bağlı özlemle ve de diğer rakiplerinde olan veya olmayan ufak ayrıntılarla,fakat onlardaki kadar iyi veya işlevsel olmadıkları için,diğer insanların bu araçlara,farklı duygularla yaklaştığını,aslında bu markaların diğer rakiplerinden ileride olmadıklarını hatta belki biraz da geride veyahutta,kayda değer bir fark olmadığını söylerler.

    Asıl meseleye gelelim artık,sizce inananlar ve kendini inandıranlar mı bu markaların farklı ruhları olduğuna inanıyorlar,yoksa diğer markalardan hiç bir farkı yok diyenler mi haklı olan taraf...

    Diğer bir mesele,bu forumda çoğu konuda,fransıza beş kuruş vermem düşüncesi var,kimsenin düşünce yapısını eleştirmek değil amacım,ki zaten kim ne düşünüp neye para ödemek isterse onu alabilir,kişisel tercih ve hakkına karışamayız kimsenin ancak,burası bilgi platformu,birbirimize birşeyler katabiliyorsak burda zamanımızı boşa harcamamış oluruz diye düşünüyorum.
    Her markanın günümüzde neredeyse,A segmenti aracıda,D hatta E sınıfı araçları da var,yani marka algısı çok iyi olan markaların bile,çok kötü modeller çıkarabildiğine şahit olabiliyoruz.
    Böyle bir ortamda,marka değilde,markaların modellerini ve kişisel ihtiyaçlarımızı göz önünde bulundurarak karşılaştırma yapmalıyız.

    Bir aracı değerlendirirken kriterlerimizin segmentinde diğer rakiplerinin verdiklerini ve segmetinin gerektirdiklerini karşılıyor mu öncelikle buna bakmalıyız,daha sonra eğer segmentindeki rakiplerinden ve segmentinde beklenmeyeni veriyorsa artı olarak yazabiliriz,1.2 cvt'yi performans için kullanmaya çalışanlar var,buna motor cevap veremeyince bu eksi olmamalı,çünkü o amaç için üretilmemiş,ha şuna katılırım,eksi hanesine yazmıyoruz ama,bu motor performanslı kullanıma izin veremiyor demek çok başka,diğer rakipleriyle kıyaslanır eksik kaldığı yönler söylenirse,bunlar haklı ve daha kayda değer söylemlerdir.

    Mesela,bi Fransız'ın (Reno)nun F1'deki başarıları ortada,rs serilerinin hissiyat olarak,sürüş seyir zevki olarak, fiyat performans kriterinde cidden iyi bi yerde olduğu aşikâr...
    Keza Dci'çift turbo motorun,ne kadar performanslı bi makina olduğunu kullanan herkes kabul eder ki,cidden taş gibi.1.5 dci tek turbonun yakıt-performans-dayanıklılık dengesini iyi tutturması da bir örnek teşkil ediyor.
    Fransızlar (Pejo Mesela,ufak motorlara,cidden iyi güçler basabiliyolar,ki supersport gelirsek,çok extrem evet,la finale :)..Bugatti'leri var.

    Kısacası milliyetçi bi insanım ben fakat ırkçı değil,bi Alman'nın ürettiği araca nasıl yaklaşıyorsam,bi Japon'un,Fransız'ın,İsveçli'nin,Çek'in aracınada aynı kriterlerle objektif yaklaşıyorum.

    Ülkemizin araç üretimi konusu,ahh maalesef,bu konuya girersek asla çıkamayız,bizim açıkcası otomobil üretmeyi tartışmaktan daha önemli sorunlarımız var çözemediğimiz ülkece.

    Vergi konusu,konuşmayalım isterseniz,verginin vergisi olan bi ülkede,hangi araç parasını hak ediyor…Örneğin,Mercedes-Maybach S-Class'a sahip olmak için,üç tane daha s class ücretini vergi olarak ödüyorsunuz,tabii eğer bi devlet büyüğü efendime söyliyim ya da şirket holding sahibi felan değilseniz.. (hani şirket adına kayıtlıdır,fatura kesilecektir masalı.. :)

    Bitiriyorum,konular kopuk kopuk gelmiş olabilir,fakat ayrı ayrı konular açmak hoş olmazdı diye düşündüm..

    Otomasyon teknikleri artık her markada ve global dünyada birbirine çok yaklaştı,artık genel ayrımları işçilik ve kullanılan malzeme belirliyor ki zaten bi çok firma,birden fazla markaya sahip,ve aynı malzemelerin çoğunu farklı modellerde kullanabiliyor..(motor,şanzıman,iç aksam vb.gibi)

    Bi aracı kötülerken neyin kötü olduğunu yazmadan kötülemek,aynı şekilde,överken neden övdüğünü yazmadan yazmak,boş bi yorumdan öteye olmuyor..

    Mesela siz araçtan performas beklerken,bu başka bir kullanıcı için yeterli gelebiliyor,bi çok kullanıcı iç mekan kalitesinde yumuşak plastiğe dikkat ederken,kimiside hiç önemsemeye biliyor,bi aracı değerlendirirken,yani birine araç önerirken,kişisel arz talepten değilde,sınıf standartları değişkelerinde,sana,bana,ona göresi olmayan şeyleri yazıp çevremizi buna göre bilinçlendirmeliyiz diye düşünüyorum.

    Zamanınızı aldım,okuma zahmetinde bulunan herkese teşekkürler,saygılarımı sunuyor,keyifli forumlar hayırlı akşamlar diliyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi berkan_74 -- 14 Nisan 2015; 0:37:05 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Ilk once forumda bu konuda sohbet etmen cok zor bunu belirteyim. Sora bir iki cumle yazayim.

    Bence olayi genellememek lazim. Modelden modele bile degisir olay ama su bir gercek markalar arasi farklar eskiye gore azaldi. Uretim teknikleri, otomasyon, teknoloji gelisimi beraberinde bunu getirdi.

    Araclari milliyetine gore ayirmamak gerektigini dusunsem de gercekten ayni milliyetten gelen araclarin ortak karakteristik ozellikleri oluyor. Bu belki de o cografyada tercih edilen araclarla ya da beklentilerle ya da kulturle ilgili olabilir. Atiyorum 90 model bir Toyotaya baktiginizda o aracin Amerikan araci olmadigini, Alman araci olmadigin cok rahat anlarsiniz. Ya da 80 model bir Chevrolete bakinca onun Amerikan araci oldugunu arabadan iraz anlayan hekes tahmin edebilir. Ama pazar globallestikce bu karakteristik ozelliklerde biraz biraz azalmaya yok olmaya basladi. Mesela Chevrolet Volt Japon mu Alman mi Amerikan mi Koreli mi derseniz hepsi olabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hemican

    Ilk once forumda bu konuda sohbet etmen cok zor bunu belirteyim. Sora bir iki cumle yazayim.

    Bence olayi genellememek lazim. Modelden modele bile degisir olay ama su bir gercek markalar arasi farklar eskiye gore azaldi. Uretim teknikleri, otomasyon, teknoloji gelisimi beraberinde bunu getirdi.

    Araclari milliyetine gore ayirmamak gerektigini dusunsem de gercekten ayni milliyetten gelen araclarin ortak karakteristik ozellikleri oluyor. Bu belki de o cografyada tercih edilen araclarla ya da beklentilerle ya da kulturle ilgili olabilir. Atiyorum 90 model bir Toyotaya baktiginizda o aracin Amerikan araci olmadigini, Alman araci olmadigin cok rahat anlarsiniz. Ya da 80 model bir Chevrolete bakinca onun Amerikan araci oldugunu arabadan iraz anlayan hekes tahmin edebilir. Ama pazar globallestikce bu karakteristik ozelliklerde biraz biraz azalmaya yok olmaya basladi. Mesela Chevrolet Volt Japon mu Alman mi Amerikan mi Koreli mi derseniz hepsi olabilir.

    Katılıyorum,otomasyon teknikleri artık her markada ve global dünyada birbirine çok yaklaştı,artık genel ayrımları işçilik ve kullanılan malzeme belirliyor artık,ki zaten bi çok firma,birden fazla markaya sahip,ve aynı malzemelerin çoğunu farklı modellerde kullanıyor,yukarıda yazmayı unutmuşum hatırlattığınız için teşekkür ediyorum.. :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Konu bence çok güzel önlerden yerimi alayım
    Bir konu çok önemli ihtiyacımıza göre araba almak. Mesela bu gün süper spor bir arabam olsa benim için eziyet. Benim c sınıfı benim için ferrariden iyi. Abarttığımı kabul ediyorum ancak durum böyle
    Bilinçli tüketici olmak ta çok önemli. Otomobil distrübütörlerinin amacı bize hizmet etmek olmalı. Gözleri cüzdanımızda olan firmalara gerekli cevap verilmeli.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İnsanlar burada başkalarının fikirlerini de alıp nihai bir karar vermek için çeşitli başlıklarda konu açıyorlar. Ben de araba alırken buradaki yorumlardan fazlasıyla lstifade ettim. Ama öyle bir grup var ki marka fanatikligi gereksiz çok fazla. Yok vw araba mı yok corolla ya o para verilir mi... ya arkadaşım sanal alemdeyiz yaz fikirlerini geç. Adam arabayı aldıktan sonra " onu almasaydin da şunu alsaydin" muhabbetleri de uyuz oluyorum. Hayırlı olsun de geç. Herkes aynı zevklere sahip olsaydı niye bu kadar çok araba markası olsun?

    7 sene önce 2004 modeli dizel punto almıştım. "Fiat değil mi salla gitsin, o para ona verilir mi...." 70 bin km yaptım o arabayla ve hiç bir masraf çıkarmadan beni uzmeden ilana bile koymadan arabayı sattım. Her malın bir alıcısı vardır o yüzden marka kötülemek çok bir anlam ifade etmiyor.

    Şimdiki arabam ise corolla. "donanımı az, yol sesi çok alıyor, onun yerine x markasını alsaydin" demenin çok bi önemi yok bence. Ben de alırken eksikleri bilerek aldım çünkü hiç bir araba markası bütün ihtiyaçlara tam olarak karşılık veremiyor bence. Benim önceliğim uzun yıllar binebilecegim, lpg ye uyumlu, görece daha az sorunlu bir araba olmasıydı. O yüzden diğer hususlar ikinci plandadır.

    Bir de en önemlisi bir arabanın tasarımının herkese göre farklı olmasıdır. Corollanin iç tasarımı genelde sevilmez ama benim çok hoşuma gidiyor. Bu konuda da bence fanatiklik yapmaya gerek yok.

    En önemlisi araba almadan önce öncelikleri iyi tespit etmek ve bu doğrultuda bir karar vermek. Yukarıda arkadasin dediği gibi bilinçli bir tüketici olmak. İnsanların yorumları önemlidir ama fanatiklik seviyesindeyse sallayın gitsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shamsheytani -- 13 Nisan 2015; 23:29:04 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yorumlar için teşekkürler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi berkan_74 -- 13 Nisan 2015; 23:50:44 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok doğru bir noktaya değinmişsiniz , şundan da eminim ki yine laf dalaşı olacak, inşallah olmaz. Araba kişiden kişiye değişir, ben A markasını b modelini kendime yakın buluyorum, diğer kişi C markasını d modelini kendine yakın bulur,zevkler ve renkler kişiden kişiye değişir.

    Kendimden örnek vereyim babam şimdiki kullandığı arabayı incelemiş hoşuna gitmiş eve geldi, oğlum bugün peugeot ya gittim, eee baba dedim , 508i inceledim dedi, eee baba dedim, hoşuma gitti yarın gidip bakalım dedi. Ben 5saniye durdum baba peugeot alınır mı, yarın birgün sağından solundan ses gelir, elektronik sorunu çok olur dedim, o güne kadar bir tane peugeot ya binmeden söyledim.Ertesi gün oldu babam, annem ve ben gittik arabaya bakmaya arabaya bindim ve babama bütün söylediklerim için utandım ve bayiye test sürümüne çıktım. Araba benim ve anneminde hoşuma gitti aldık. Ogünden sonra bilmediğim, bakmadığım ve sürmediğim arabaya her zaman saygılı olmayı ve eleştirmemeyi öğrendim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nonstop92 -- 14 Nisan 2015; 0:09:17 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • İnsanların kişilikleri klavye başında değişir.
    Sahip olmadığı arabaya sahip olduğunu söyler, olmayan olaya oldu der . başka kişilerin hikayelerini kendi başına gelmiş gibi anlatır. Hep "bi arkadaşın" aracını uzun süre kullanmış olur... Konusu gelince ne arabasını başkasına verir ne de emanet alır. Kiralar. Vs.

    Bu forumda teknik bilgi gitgide azalıyor. Teknikten uzaklaştıkça yorumlar da dediğiniz ölçüde, benim yazdığım duruma geliyor. Adamın mesaj sayısı 10.000 lerde... Konuya yazdığı yorum, reno çöp. Boş konuşmaya gelmiş.
    Millet stres atıyor bakmayın otomobil forumu olduğuna. Canı sıkılınca satasiyor, yeriyor...
    Ne oldu? Bilgisi olan uzaklaştı. Her gün konu olarak ya kaza haberi ya şunu mu alsam bunu mu alsam konuları görüyoruz .
    Teşekkür ederim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.big

    İnsanların kişilikleri klavye başında değişir.
    Sahip olmadığı arabaya sahip olduğunu söyler, olmayan olaya oldu der . başka kişilerin hikayelerini kendi başına gelmiş gibi anlatır. Hep "bi arkadaşın" aracını uzun süre kullanmış olur... Konusu gelince ne arabasını başkasına verir ne de emanet alır. Kiralar. Vs.

    Bu forumda teknik bilgi gitgide azalıyor. Teknikten uzaklaştıkça yorumlar da dediğiniz ölçüde, benim yazdığım duruma geliyor. Adamın mesaj sayısı 10.000 lerde... Konuya yazdığı yorum, reno çöp. Boş konuşmaya gelmiş.
    Millet stres atıyor bakmayın otomobil forumu olduğuna. Canı sıkılınca satasiyor, yeriyor...
    Ne oldu? Bilgisi olan uzaklaştı. Her gün konu olarak ya kaza haberi ya şunu mu alsam bunu mu alsam konuları görüyoruz .
    Teşekkür ederim.

    Ben teşekkür ederim hocam,sizde güzel özetlediniz durumu..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nurum3858

    Çok doğru bir noktaya değinmişsiniz , şundan da eminim ki yine laf dalaşı olacak, inşallah olmaz. Araba kişiden kişiye değişir, ben A markasını b modelini kendime yakın buluyorum, diğer kişi C markasını d modelini kendine yakın bulur,zevkler ve renkler kişiden kişiye değişir.

    Kendimden örnek vereyim babam şimdiki kullandığı arabayı incelemiş hoşuna gitmiş eve geldi, oğlum bugün peugeot ya gittim, eee baba dedim , 508i inceledim dedi, eee baba dedim, hoşuma gitti yarın gidip bakalım dedi. Ben 5saniye durdum baba peugeot alınır mı, yarın birgün sağından solundan ses gelir, elektronik sorunu çok olur dedim, o güne kadar bir tane peugeot ya binmeden söyledim.Ertesi gün oldu babam, annem ve ben gittik arabaya bakmaya arabaya bindim ve babama bütün söylediklerim için utandım ve bayiye test sürümüne çıktım. Araba benim ve anneminde hoşuma gitti aldık. Ogünden sonra bilmediğim, bakmadığım ve sürmediğim arabaya her zaman saygılı olmayı ve eleştirmemeyi öğrendim



    Yazacaktım daha önceden,malum iş güç hocam fırsat olmadı..kısmet bugüneymiş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 06_EMRE

    Öncelikle emek verip yazdığınız için kendi adıma teşekkür ederim.
    Maalesef forumda da kalite yerlerde geziyor.
    Eskinin tadı tuzu yok.

    Asıl okuyup mantıklı,saygılı yorumunu belirten forumdaşlara ben teşekkür ediyorum hocam,sağolun..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi berkan_74 -- 14 Nisan 2015; 0:38:15 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuyu baştan sona okudum forumda şöyle bir sohbetin dönmesi açıkçası beni çok mutlu etti.Bundan 3 yıl önce forumda arkadaş çekiş ve önden çekişle ilgili konu açmıştım soru sordum bilgilenmek istiyordum.Çok güzel bilgi paylaşımı oldu özellikle liontech diye bir üye vardı sağolsun her şeyi mantıklı izahlarla açıklamıştı.Onun dışında çöp yorumlarda vardı arkadan itiş mi çekiş mi diye:) Ama bugünlerde artık forumda bilgi kalitesi gitgide düşüyor.Denildiği gibi konular hep onu mu alsam bunu mu alsam ya da kavga olsun diye kasten açılmış konular.

    Forum eleştirisinden sonra asıl konuya gelirsek,konu sahibi arkadaşa yüzde yüz katılıyorum.Araç alırken en doğru araç sizin isteklerinizi karşılayan araçtır.Önce ne istediğimizi bilmek lazım.Araba basınca gitsin isteyip,1.0 motorlu araba almak ve sonra performansından şikayet etmek mantıksız bir hareket.Mutlaka bir şeyler eksik oluyor alacağınız arabada.Her şeyi dört dörtlük istersen zaten uçuk rakamlar karşımıza çıkıyor.Bu konuda da kendimden örnek vereyim.Arabayı geçen yıl aldım almadan önce civic olsun diye belirlemiştim sebepleri bana çok yakışıklı geliyordu ve sağıyla soluyla oynama çok müsait.Ama arabayı tabiki tanımıyordum.Gözüme güzel gelen bir arabaya niyetlendim konu da açtım forumda.Herkes beni taşladı o paraya o araba alınmaz diyip,Mercedes 85 90 model öneren bile oldu.Çevrede de benzer bir baskı oluşmuştu.İyice canım sıkılmıştı sonra zaten arabada kaza falan çıkınca vazgeçtik ama ben yine de yılmadım araştırmaya devam ettim çevredekilerin gazına gelip fiesta falan bakmaya başladım iyiki öyle bir şey almamışım diyorum çünkü çok mutsuz olurdum diye tahmin ediyorum.Yine gittim civic baktım ve aldık.1 sene oldu olacak arabayla çok da mutluyum iyiki başka bir araba almamışım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Frank W. -- 14 Nisan 2015; 2:03:18 >




  • Çok genel olarak oto dünyası hakkında hoş muhabbet etmişsiniz. Lakin bende forumun ne işe yaradığını göremedim. Çünkü kafası karışık insan kitlesi dolu. Bunu kimseyi kırmak veya forumu kötülemek için yazmıyorum. Foruma üye oldum ama sonradan pişman olmadım değil. İşi bilen ve sözü güvenilir bir kaç insan anca tanıdım.

    Bu hale nasıl geldik derseniz öncelikle araba satışlarının etkisi mevcuttur. Önceden meraklısı ve ilgilisi gelir yazardı forumda eski topikler güzeldi. Şimdi ne insanlar var. Soru sormaya korkar hale geldim. İşte mesele kendini bilmemezlikten geliyor. İlk başta kendimizi bilmek lazım ki herşey kolay olsun.

    İşte bundan sonrası çok basit.
  • Berkan bey, bu güzel konu için öncelikle teşekkürler. Bir Saab sahibi olarak ya da inananı olarak bir şeyler eklemek isterim.

    Saab markası yanlış şirket politikaları, yetersiz PR ve yetersiz servis ağı sebebi ile ülkemizde ve de dünyada tutunamadı. Şu an yollarda enderde olsa karşılaşacağınız araçlardan. Çoğu insan yüksek motor hacimleri, yakıt tüketimi, servis ağının olmaması, parça fiyatlarının yüksek olduğu inanışı sebebi ile bu araçlara yaklaşmazlar. Ki bu sebepten uygun fiyatlara bu araca binebiliyoruz.

    Saab sahibi olduktan sonra (ki şu an ki aracım ikinci Saab'ım) daha önce kullandığım hiç bir araçta yakalayamadığım bir rahatlık ve güven duygusu yakaladım. Konsolun tamamen sürücü odaklı olması, koltukların sizi sarması, aracın ağırlığı ve diğer güvenlik önlemleri bu duyguyu yakalamama izin veriyor. Ben çoğu araçların buna Saab'da dahil, bir ruhunun olduğunu düşünürüm. Ama bir çok aracı da sadece düz makine olarak görürüm.

    Araçların bir çoğu ruhunu teknoloji esiri olduktan sonra kaybetti. Daha önce kullandığım sadece ABS ve airbag özelliği olan eski bir Porsche 997'nin mekanik olarak mükemmeliyeti beni benden almıştı.

    Saab'ı alırken aynı klasmanda ünlü lüks markalardan da alınabilirdi. Hatta önce ki Saab'ımı satarken takas teklifleri dahi geldi. Fakat anlam veremediğim bir bağ var aracımla aramda. Belki de havacılığa ve uçaklara olan merakımdan gelen bir bağ.


    Kıssadan hisse, en iyi araba herkesin kendine ait olanıdır. Çünkü o arabalar benim, sizin, onun :)




  • Bundan 4 sene evvel buraya konu açmıştım araba alacağız şu fiyata ne önerirsiniz diye burada bir kaç üye alay etmişti resmen, şimdi yaşım 23'e geliyor öğrenciyim s60 kullanıyorum babamla birlikte o gün alay edenler eğer insanca yardımcı olmayı deneseydi diyorum keşke.. Ben 7 yaşımdan beri ağır vasıtaların içindeyim her türlüsünüde kullandım çok uzun yollar yaptım tatillerde v.s bu konu ile alakalı başlık görünce girip efendi efendi yorumumu yapıp çıkıyorum. Ama marka fanatizmi gördüğüm yerlerde yada birbiri ile it dalaşına girmiş insanları görünce okuyup geçiyorum. Passatla s60'ı kıyasladım kullandım bu hoşuma gitti bunu aldım, başkası kullanır ikisini beğenmez a6 alır 5,20d alır bence esas sorun şu bizim insanımızda, her konuda olduğu gibi otomobil konusunda da saygı sıfır...
  • Benim sohbete dahil etmek istediğim konu 2. el araç fiyatları ve bu fiyatlara muhalefet olan balon eleştiriler.

    Geçen gün araba pazarına gittim (ankara), 5-6 bin TL civarına Renault 9, Skoda Favorit falan bakıyoruz arkadaşa. İnanın bir tane bile araba yok, en yakın değer, yıkık dökük bir favorit 1991 model o da 8500 TL.

    Bu konu üzerine gelip burada "araba fiyatları ne uçmuş yaaaa " yapmanın anlamı yok bence. O aracın değeri 5-6 bin TL civarı ama eğer ben verirsem, ben vermeyip başka birisi 8-9 bin verdiği için o fiyatlar isteniyor. Her zaman söylemişimdir belki 20. kez tekrar edeyim, bir aracın fiyatını alıcılar belirler, satıcılar değil. fiyatların şişme sebebi "o araba bu ediyorsa benim arabam şu eder ohohoh" algısı. bunu kırmamız gerekiyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: erhanbabacan

    Berkan bey, bu güzel konu için öncelikle teşekkürler. Bir Saab sahibi olarak ya da inananı olarak bir şeyler eklemek isterim.

    Saab markası yanlış şirket politikaları, yetersiz PR ve yetersiz servis ağı sebebi ile ülkemizde ve de dünyada tutunamadı. Şu an yollarda enderde olsa karşılaşacağınız araçlardan. Çoğu insan yüksek motor hacimleri, yakıt tüketimi, servis ağının olmaması, parça fiyatlarının yüksek olduğu inanışı sebebi ile bu araçlara yaklaşmazlar. Ki bu sebepten uygun fiyatlara bu araca binebiliyoruz.

    Saab sahibi olduktan sonra (ki şu an ki aracım ikinci Saab'ım) daha önce kullandığım hiç bir araçta yakalayamadığım bir rahatlık ve güven duygusu yakaladım. Konsolun tamamen sürücü odaklı olması, koltukların sizi sarması, aracın ağırlığı ve diğer güvenlik önlemleri bu duyguyu yakalamama izin veriyor. Ben çoğu araçların buna Saab'da dahil, bir ruhunun olduğunu düşünürüm. Ama bir çok aracı da sadece düz makine olarak görürüm.

    Araçların bir çoğu ruhunu teknoloji esiri olduktan sonra kaybetti. Daha önce kullandığım sadece ABS ve airbag özelliği olan eski bir Porsche 997'nin mekanik olarak mükemmeliyeti beni benden almıştı.

    Saab'ı alırken aynı klasmanda ünlü lüks markalardan da alınabilirdi. Hatta önce ki Saab'ımı satarken takas teklifleri dahi geldi. Fakat anlam veremediğim bir bağ var aracımla aramda. Belki de havacılığa ve uçaklara olan merakımdan gelen bir bağ.


    Kıssadan hisse, en iyi araba herkesin kendine ait olanıdır. Çünkü o arabalar benim, sizin, onun :)

    Ben teşekkür ederim,forumda aklı başında, bilgili insanları görmek çok güzel ayrıca,benimde 2 sene kadar saab 9-3 1.9 Tid Vektor kullandığımı belirteyim. :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • bediboy kullanıcısına yanıt
    Son cümle olayın anahtar kısmı hocam,saygı...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ben olaya şu açıdan bakmak istiyorum; dünyada 200 civarı ülke var, bunlardan sadece 6-7 tanesi tamamen kendi imkanlarıyle otomobil üretebiliyor. Buradan anlaşıldığı gibi otomobil üretmek zor bir mesele. Şimdi kendi ülkemiz dahil birçok ülke otomobil üretemezken tutup da Reno çöp, Cİtröen dağılıyor, Dacia teneke vb. gibi markaları kötülemek , aşağılamak bence çok yanlış. TAbi ki bazı markalar diğerlerinden daha iyi, ama daha kötü olan markalar da onlar kadar fiyat belirlemiyor, biraz daha üdşük tutuyorlar . Fiyat/ kalite dengesini tutturamayıp saçma fiyat belirler ise o zaman bu araç bu parayı hak etmiyor diye eleştiri getirilebilir ama tutup da bu araç olmamış demek için bence ancak yüksek seviye bir mühendis vb. olmak gerekiyor.

    Sahip olduğum araçlar Reno ve Fiat oldu, yakınlarımda değişik marka araç sahibi oldular hepsinin de güzel ve kötü yanlarını gördüm. Çok param olsa gidip Range Rover, MErcedes filan bakarım ama mevcut olduğum bütçe ile gidip Renault ve Fiat aldım , BMW'den inip kendi aracıma binince bu da araç mı dediğim oldu ama, genelde hepsini sevdim. Misal Renault 'ta servis yaygınlığını, altının yerden yüksekliğini , motorunun verimli olmasını sevdim. Kalitesiz iç ve dış malzemesini sevmedim. Fiat Marea'ta motoru sevmedim, tasarımı ve yol tutuşunu sevdim, geniş iç mekanı sevdim, kalitesiz malzemeyi sevmedim.

    Sonuç olarak; herkes parasına ve zevkine göre araba alıyor. Bazen eleştirilerin dozunun kaçtığını düşünüyorum.Sayglar.




  • Bu durum Volvo'da da var. Hala forumda fiyatı yüksek diye Premium sınıf olduğunu düşünenler var.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.