Şimdi Ara

Gerçekten Uzak...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
1.346
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhabalar bu konuda okuyacagınız her şey tamamen hayal ürünüdür...Aslına bakarsanız cevrenizde ki herşeyde hayal ürünüdür..Belkide sizde bir hayal ürünüsünüzdür..Ya da kulaklarınıza gelen ses dalgaları..Mesela Bir kedinin ses tellerinden cıkan ve onun kedi olmasına inandıgınız ses dalgası..Bunlar kafanızda kurdugunuz gercekliginizin yapı taşlarıdır...................................

    Biz insanlar sahip oldugumuz duyu organlarıyla etrafımızdan veri toplarız..Bu veriler beyinde birleşir ve o noktadan itibaren kendi gerçeklerimiz başlar...Bir insanın algılayabılecegı gercekler..Peki o gercekler ne kadar gerçek..Beynımızın yorumuna gercektende guvenıyormuyuz..Beynımızın oluşturduğu görüntü ne kadar gerçek..Ya da gerçek değilse, gerçeğe ne kadar yakın?

    Aslında etrafımıza baktıgımızda ,gözlerimize gelen ışık ve o ışığı yorumlayan beynimiz bir kalemin silindirik bir bicimde oldugunu,,Bir masanın pürüzsüz oldugunu bize soyleyebılır..Beynımız kendi gerceklerini gözlerine gelen ısık ile kurgular..Gözlerimizi etkileyen şey, beynimizi bir yoruma götürür..Bu yorum bize gerçeklik olarak yansır..Yani tüm görebildiğimiz gercekliği kuran şey bir ışıkdır..Ve bizler o ısıgın kurabılecegı dünyanın sınırları icerisinde yaşayabılıyoruz..Belkide diğer şeyleri algılayamamamızın nedeni tüm gercekligimizin ısık tarafından kurulmus olmasıdır..Peki ya şuan bilemediğimiz herhangi bir özelligin tasıyıcısı olan, bir bilinmez bozon gözlerimize geldiginde beynımız onu umursamıyorsa ,O bozonun var olmadıgını söyleyebılırmıyız?...Sadece gözlerimizi etkileyememesi onun olmadıgı anlamına mı gelir? Bununla ilgili soylemek istedigim bir örnekde ise amerkada yasayan kör bir adamın aslında görebildigi gercegıdır...Gercekte boyle bri insanın var oldugu bir belgeselde anlatılmıstı..Örneğimiz etrafındakı objeleri kendi cıakrdıgı ses ile algılıyordu..Agzından cıkan ses objelere carpıp geri donerken..Beynı etrafındaki şeyleri yorumlamıs ve nereye basması gerektigini nereden gecmemesı gerektıgını soyleyebılıyordu....Yani kurgusunun yapı taşı artık sesdi...Şimdi siz bu adama gidipde evrenin hız limiti ışık hızıdır derseniz malesef oda size evrenin hız limitinin kulagına gelen bir ses dalgasının hızı oldugunu soyleyebılır..Cunki kurgusunun yapı taşı ışık degıldır ve gecilebilir..Kurgumuzun yapı taşı ışık ne kadar gecilmezse..O adamın dunyasındakı ses dalgalarıda asla gecılemez...Cunkı o kendi gerceklıgını asla gecemez...Bizler deneyler yapıyoruz gözlemler yapıyoruz bazı kanıtlara ulaşıyoruz...En basitinden elimize aldıgımız bir metre ile bir masanın boyutlarını ölcebiliyoruz..Aslında ölcümlerimizde, deneylerimizde ,kanıtlarımızda gözlerimize gelen ışıgın, beynimize kurgulattıgı gercekler icinde varlıgını sürdürebilir..Belkide gözlerimize milyonlarca bilinmeyen özelligin tasıyıcısı olan, mılyonlarca yapı taşı carpıyor fakat biz onları umursamıyoruz bile..Belkide onlardan bir tanesi benim kurgumun yapı taşı olsaydı, etrafımdakı şeyleri belki elastik belkide oldugu yerden daha uzakta..Belkide cok daha karmaşık görecektim...Peki ya hangisi gerçek olurdu...Einstein ve görelilik teorisi derki ısık hızı gecilememelidir...Ve arkasından ekler eğer ısık hızı gecılseydı......Sadece kendi kurgumuzun gercekligini olusturan ısıgın, asla gecılemez oldugunu görüyoruz..Deneylerimiz kanıtlarımız ne kadar güvenilir? Eğer beynımın kurguladığı etrafımdaki dünya üzerinde ısık hızı gecılemıyorsa asla gecilemiyecegi anlamına mı gelir?........Tuhaf olansa aslında ışıgın asla gecilemiyecek olmasıdır...Cunkı biz x özelligini tasıyıp bizlere ulaşan x tanecigine duayrlı gözlere sahip degiliz..Ve onları hicbir zaman kendi dunyamızda kanıtlayamıyacagız...Gözlerimize etki etmeyen şey gercekligimizede etki etmiyecektir....iyi yorumlar...







  • Anladığım kadarı ile etrafımızda duyu organlarımızla algıladığımız olayların ne derece gerçek olduğunu sorgulamamız gerekiyor.

    Örneğin elimde bir taş var. Onu görüyorum ve elimle hissediyorum. Ama benim duyu organlarım yanlış algılıyor olabilir. O taş aslında var olmayabilir. Taşı havaya attım ve yere düştü. Demek ki yerçekimi gibi temel bir fizik kuralına tabi. Sadece bana göre değil, onu kendine çeken yerküreye göre de var. Descartesin sözü ile 'Düşünüyorum, öyleyse varım' veya 'Fizik kurallarına tabiiyim öyleyse varım' diyorum.

    Bilimsel çalışmalarda ve polisiye durumlarda da bu böyledir. Sadece görmek bir olayı ispatlamaz. Başka deliller de olmalı. Fazla şüpheci isek birşey,n var olduğunu hiçbir zaman kesin ispatlayamayabiliriz. Ama var olmama ihtimali 0' a yaklaştıkça ihmal edilebilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Target Human

    Anladığım kadarı ile etrafımızda duyu organlarımızla algıladığımız olayların ne derece gerçek olduğunu sorgulamamız gerekiyor.

    Örneğin elimde bir taş var. Onu görüyorum ve elimle hissediyorum. Ama benim duyu organlarım yanlış algılıyor olabilir. O taş aslında var olmayabilir. Taşı havaya attım ve yere düştü. Demek ki yerçekimi gibi temel bir fizik kuralına tabi. Sadece bana göre değil, onu kendine çeken yerküreye göre de var. Descartesin sözü ile 'Düşünüyorum, öyleyse varım' veya 'Fizik kurallarına tabiiyim öyleyse varım' diyorum.

    Bilimsel çalışmalarda ve polisiye durumlarda da bu böyledir. Sadece görmek bir olayı ispatlamaz. Başka deliller de olmalı. Fazla şüpheci isek birşey,n var olduğunu hiçbir zaman kesin ispatlayamayabiliriz. Ama var olmama ihtimali 0' a yaklaştıkça ihmal edilebilir.


    Taşı havaya attınız ve düştü...Onun düşüşünü izlediniz..Taşın hareketi icin gecen dt zaman icerisinde ona dikkatlice baktınız..Gözleriniz fotonlar tarafından uyarıldı..Her hareketini izlediniz..Sonucunda verdiginiz karar, taş bir güc tarafından kendine cekildi oldu..Ve bunun icin bir formül yazdınız...Yani gözlemlediginiz şeyi deneylerle desteklediniz belki bi kaç taş daha bıraktınız..Ama deneylerinizde yine gözlemlediginiz dünya icerisinde gecerli oldu...Sonrasında bunu bir kanıt olarak değerlendirdiniz....Yerçekimi kuvvetinin varlıgından söz ettiniz...Ancak karıncalar analojisinde 2 boyutlu bir düzlemde hareket eden karıncaları dusunursek düzlemin üzerine bir bilye bıraktıgımda karıncalar düzlemin içe coktugunu ve bu yuzden bilyeye dogru hareket ettiklerini anlamıyacaklardır..Belkide onlarda bu cekime yercekimi kuvveti diyeceklerdi..Fakat bizim mevkimizden bakan biri karıncaların kanunlaştırdıgı seyın kesinlikle yanlış oldugunu bılecekti...

    Sonucta bahsettiğim tam olarak fizik kurallarının, teorilerin dayanak noktalarının, gerçekligin ne kadar yakınında oldugunu anlama istegim...Gerçeğe ne kadar yakınız? Isıgın sabit bir hız limiti oldugunu hatırlayın..Hanı bılırsınız ne kadar hızlanırsanız hızlanın ısık sizden hep aynı hızda uzaklaşır...Aslında uzaklaşmalıdır cunkı eğer bu boyle olmasaydı hızlı trenın ıcınde olan bır adamla parkda yuruyus halındeki bir kadın güneş tutulmasını cok farklı zamanlarda gorurdu...Simdi birde sadece kulaklarına gelen sesleri beynının yorumlamasıyla olusturdugu 3 boyutlu dunyada yasayan bir insan hayal edelim..Bu insan agzından cıkan seslerin objelere carpmasıyla onları algılıyor ve görüyor..Yani olaylar ve zaman artık onun ses hızıyla alakalı olarak degısıyor..bir taşın yere düşmesini sizden cok daha sonra görebiliyor..Ama yınede onun icin referans noktası artık ısık hızı degıl..Zamanın göreceli oldugunu kesınlıkle oda soyleyebılır fakat o bilemedigi ve hıc tanımadıgı ısıgın evrenin hız limiti oldugunu savunamıyacagı apacık bır gercekdir..Savunacagı şey görebilmesine olanak tanıyan sesin evrenin hız limiti olacagıdır...Ama bızler bılıyorzkı boyle bır ıhtımal yok...İşte tamda burda sunu sormak gerekir beynımızın algılarıyla etrafında kurguladıgı dünya ve görebildigimiz deneylerımızle ispatladıgımız kanunlaştırdıgımız şeyler gercege ne kadar yakın olabılır?




  • Anlamıyor musun peki hala, kendi sınırlarını kendi gerçekliğini belirliyorsun. Çizgi filmlerde olduğu gibi havada kalan karakter yere bakmadıkça düşmez. Tek gerçeklik olabilir bu da yaratan şekillendiren var eden. Her şey bir şeye vesile sebep neden olmakta çünkü her şey bir şeyin gözlemidir. Madde nedir? Kabaca enerjinin donmuş kalıplaşmış halidir, yani sınırlanmış halidir. Bir şeyi kanıtlamak diye bir olgu olduğunu düşünmüyorum, ancak bir şeyi gözlemlemek daha doğru bir yaklaşım olur. Neyi kanıtladı insanoğlu? Kanıtla masaydık yok mu olacaktı her şey? Sadece izliyoruz bir şahit gibi. Şahitlik ediyoruz her şeye. Ama kendimizi o kadar kaptırdık ki şahitlik yapmak yerine köstek oluyoruz gerçekliğe. Işık hızı geçilebilir hatta hız sadece algılama gücü kapasitesidir. Her şey ancak anda vardır. An her zaman vardı zaten peki ışık ve ışık hızı neye göre belirginleşmekte. Trafik ışıkları neden olmak zorunda, yada neden algılarımız kısıtlı yada değişkenlik göstermekte. Ben sana neden uzun uzun yazıyorum da bir anda istediğin bilgileri veremiyorum. Öyle bir plan işliyor ki boş gibi görünse de, herkesin büyük boş bir planı olduğu kadar, evrenin gözleyenin gerçekten çok büyük bir planı işlemekte. Dağdan düşen küçük bir parça yuvarlana yuvarlana sonsuzluğa ulaşmakta. Yayı ne kadar sıkıştırırsan o derece serbest kaldığında büyük bir enerji çıkar ortaya. Dünya da hep daralmamızın sıkılmamızın sebebi de bu olmalı. Küçük bir çocuğun ben ne zaman büyüyeceğim ne zaman boyum uzayacak demesi gibi. Çocuk büyüde artık seninle oturup iki çift sohbet edelim. Teklikten sıyrılan gözlemci kendisine büyük bir arkadaş yaratıyor sanki. Düşünsenize hep çocuk olarak kaldığınızı, anneniz sizi çekiştirmez mi büyü artık! diyerek. Belki de bundan dolayı insanlar birbirlerine sıkça adam ol demekte. Yazdıklarım hep çoğalıyor hiç azaldığını geri adım attığını, geriye döndüğünü gördün mü? Bundan dolayı zamanda geriye gidemezsin. Hep ileri hep ileri, ışık hızı da neymiş Einstein gibi çocuklar oynar onunla. Büyüyen çocuk sorumluluktan kaçtığı için hep çocuk olarak kalmak ister, yavaş yavaş büyüse bile geriye dönüp bakar hep. Işık akıldır. Akıl ise bir oluşumdur, oluşum ise gözlemciye akıl sır erdiremez. Işık ancak karanlıkta kendisini bulur ve gizlenenin varlığına şahitlik edebilir.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Gerçekten çok yanlızım ya
    3 yıl önce açıldı
    İnsanlar çok zor
    2 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.