Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
GEZI REHBERI (TUM DUNYA GEZI YAZILARINIZ-SEYAHAT IPUCLARINIZ) (4. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
haziranda barcelonaya gidiyorum dönünce bende anlatacağım :) -
quote:
Orijinalden alıntı: hegamonya
haziranda barcelonaya gidiyorum dönünce bende anlatacağım :)
gıda fuarımı ? -
Los Angeles : (Çeşitli sitelerden ve kendi deneyimlerimden derlediğim yazı):quote:
Orijinalden alıntı: tengin78
En nihayetinde adios konularından buraya da bakmaya fırsat bulabildim. Ellerinize saglık arkadaslar paylaşımlar için. Ama okudukça kendimi kötü hissettim. Çünkü gezecek o kadar cok yer olmasına rağmen cok büyük bir bütçe ve zaman kısıtı var.
Amerika kampanyasından yararlanacağım inşallah, umarım Amerika tecrübesi olan arkadaslar bu konuya da el atar da bizlerde tatilimizi daha güzelleştirirken arkadaşların kulaklarını çınlatırız :)
amerika ucuslarında iç eyaletleri gezmek isterseniz jetblue.com a bakın derim.fiyatlar hem iyi hem servis amerika icinde bulacagınız en iyisidir.amerikada her havayolu artık verdigin her bavula para alıyor 25 30 dolar.jetblue almaz.ordanda kar saglarsınız.
Los Angeles ya da Melekler Şehri... yüksek binalar, sarayları anımsatan villalar, ışıl ışıl reklam panoları, dünyaca ünlü plajları, sayısız müzeleri, sinema salonları, Hollywood, Bewerly Hills, Disneyland ve daha bir çok özelliği ile kendi başına marka olan bir şehirdir.
Beverly Hills: Aslında Los Angeles'in her bölgesi için şan, şöhret ve zenginlik simgesi denilebilir, ancak Beverly Hills bu konuda diğer bütün bölgeleri geride bırakabilmiştir. Bu bölgede bulunan lüks villalar ve bu villalarda oturan ünlü isimler, bu sokaklarda gezerken, Palmiye ağaçlarının sokaklara kattığı değişik hava, son model arabalar, tasarım harikası binalar, sanat eseri konumunda yapılan bahçe düzenleri ile Bewerliy Hills, LA gelen bir çok insanın gezmek istediği yerlerden bir tanesidir.
Hollywood: Burası bir rüya gibidir. Film karelerinden görmeye çok alışık olduğunuz Hollywood tabelasını ve kaldırımda bulunan ünlülerin el ve ayak izlerini görmek için Los Angeles'i ziyarete gelen binlerce insan Hollywood'a akın etmektedir. Ancak Hollywood'da sadece ünlülerin ayak izlerinin bulunduğunu söylemek biraz haksızlık olur. Burada Hollywood bulvarının bulunduğu yerde yeniden onarılmış olan, Grauman's Chinese Theatre-Çin Tiyatrosu, El Capitan sineması, ve hemen yakınlarında kırmızı halısı ile Oscar törenlerinin yeni mekanı olan Kodak Tiyatrosu vardır. Hollywood'da yerlerde ünlülerin ayak izlerine baktığınız kadar biraz da çevrenize bakmalısınız.
Marina Del Rey: Los Angeles'in en büyük marinasıdır. Bu marina şehrin kalabalığından ve gürültüsünden kaçıp güzel saatler geçirebileceğiniz bir yerdir. Burada bulunan balık restoranlarında enfes balıklar yiyebilir, okyanus havasını derin derin içinize çekebilirsiniz.
Disneyland: Eğlencenin ruhu burada yaşıyor. Los Angeles'e gelip de buraya uğramadan dönmemeniz gerekmektedir. Burası sıradan bir eğlence parkı olmanın sınırlarını çoktan aşmış 7'den 70'e herkesin gözde mekanı olmuştur. Rengarenk bir dünya, bir yanda dünyanın en ünlü çizgi film kahramanları, bir yanda ışıklar... bölüm bölüm ayrılan eğlenceli ve şaşırtıcı alanlarıyla, Disneyland hayal edebileceğiniz gibi bir yer.
Malibu: Los Angeles'da bulunan en duru ve temiz denize sahiptir. Burada genellikle yıl boyunca bir çok sörfçü ile karşılaşabilirsiniz. Malibu'da sörf yapmak bir yaşam kuralı gibidir. Bir çok ünlünün evlinin burada bulunması Malibu'yu Los Angeles'da ayrı bir yere koymuştur.
Santa Monica : Okyanus kenarında, geniş yürüyüş parkurunda paten yapanlar bisiklete binenler, uzun ve geniş iskelesi ile Los Angeles'da oldukça ilgi çeken yerlerin arasında yer alır. Özellikle sıcak Los Angeles günlerinde diğer bölgelere göre 5-6 derece daha serin olmasıyla burası sıcaktan bunalıp serinlemek isteyenlerin gözdesi olmuştur.
Universal Studios: İyi bir sinema izleyiciyseniz, Los Angeles'in her köşesinden fırlayan bir filmin sahnesine tanıklık edebilirsiniz. Ama siz bu filmlerin bir de nasıl stüdyolarda çekildiğini merak ediyorsanız, Los Angeles'a gelen her turist gibi, Universal Stüdyolarında bir gezi turu yapmalısınız. Bu stüdyoları gezmek size oldukça eğlenceli gelecektir. Ancak, bu gezinin sonunda filmlerde yapılan bir çok hileyi öğreneceğiniz için, Amerikan filmleri gözünüzde eski inandırıcılıklarını kaybedecektir.
Venice Beach: Bu sahili bir çok filmden hatırlayacaksınızdır. Minik bikinileriyle paten yapan genç kızlar, üstü açık arabalarla gezen gençler, sahilde uzanıp güneşin keyfini çıkaranlar, okyanusun dalgalarında sörf yapanlar... işte size bir Los Angeles klasiği daha, dedirtecek bir yer.
Griffith Park: Bu park belki size New York'da Central Park kadar ilgi çekici gelmeyebilir ancak, yürüyüş parkurları, golf sahaları, içinde bulunan hayvanat bahçesi ile yeşillikler içinde güzel saatler geçirebileceğiniz bir yer. Ayrıca burada bulunan gözlem kulesi ile Los Angeles'ı kuşbakışı izleyebilmek size ayrı bir keyif verecektir.
LOS ANGELES
uçuş süresi : 12 saat (İyi yolculuklar)
para birimi : amerikan doları
yüzölçümü : 10 bin 500 kilometrekare
resmi dil : İngilizce
sıcaklık : los angeles, amerika\'nın diğer şehirlerine nazaran daha sıcak bir iklime sahiptir. yaz aylarında 32 derece olan sıcaklık, kış aylarında 12 dereceler kadar düşüş gösterir.
nüfus : yaklaşık 3,798,981
vize : amerika vize konusunda oldukça titiz davranan ülkeler arasında yer alıyor.
Önemlİ telefonlar
nasıl telefon edilir : 00+90+alan kodu+tel numarası (cep telefonları çalışmaktadır)
türk konsolosluğu : turkish consulate general 4801 wilshire blvd., suit 310 los angeles, ca 90010 tel: (213) 937--0118 veya 0110
telefon kodu : 1 los angeles: 213
ambulans : 911
polis : 911
nereyİ gezsek?
los angeles ya da melekler Şehri... yüksek binalar, sarayları anımsatan villalar, ışıl ışıl reklam panoları, dünyaca ünlü plajları, sayısız müzeleri, sinema salonları, hollywood, bewerly hills, disneyland ve daha bir çok özelliği ile kendi başına marka olan bir şehirdir.
beverly hills: aslında los angeles\'in her bölgesi için şan, şöhret ve zenginlik simgesi denilebilir, ancak beverly hills bu konuda diğer bütün bölgeleri geride bırakabilmiştir. bu bölgede bulunan lüks villalar ve bu villalarda oturan ünlü isimler, bu sokaklarda gezerken, palmiye ağaçlarının sokaklara kattığı değişik hava, son model arabalar, tasarım harikası binalar, sanat eseri konumunda yapılan bahçe düzenleri ile bewerliy hills, la gelen bir çok insanın gezmek istediği yerlerden bir tanesidir.
hollywood: burası bir rüya gibidir. film karelerinden görmeye çok alışık olduğunuz hollywood tabelasını ve kaldırımda bulunan ünlülerin el ve ayak izlerini görmek için los angeles\'i ziyarete gelen binlerce insan hollywood\'a akın etmektedir. ancak hollywood\'da sadece ünlülerin ayak izlerinin bulunduğunu söylemek biraz haksızlık olur. burada hollywood bulvarının bulunduğu yerde yeniden onarılmış olan, grauman\'s chinese theatre-Çin tiyatrosu, el capitan sineması, ve hemen yakınlarında kırmızı halısı ile oscar törenlerinin yeni mekanı olan kodak tiyatrosu vardır. hollywood\'da yerlerde ünlülerin ayak izlerine baktığınız kadar biraz da çevrenize bakmalısınız.
marina del rey: los angeles\'in en büyük marinasıdır. bu marina şehrin kalabalığından ve gürültüsünden kaçıp güzel saatler geçirebileceğiniz bir yerdir. burada bulunan balık restoranlarında enfes balıklar yiyebilir, okyanus havasını derin derin içinize çekebilirsiniz.
disneyland: eğlencenin ruhu burada yaşıyor. los angeles\'e gelip de buraya uğramadan dönmemeniz gerekmektedir. burası sıradan bir eğlence parkı olmanın sınırlarını çoktan aşmış 7\'den 70\'e herkesin gözde mekanı olmuştur. rengarenk bir dünya, bir yanda dünyanın en ünlü çizgi film kahramanları, bir yanda ışıklar... bölüm bölüm ayrılan eğlenceli ve şaşırtıcı alanlarıyla, disneyland hayal edebileceğiniz gibi bir yer.
malibu: los angeles\'da bulunan en duru ve temiz denize sahiptir. burada genellikle yıl boyunca bir çok sörfçü ile karşılaşabilirsiniz. malibu\'da sörf yapmak bir yaşam kuralı gibidir. bir çok ünlünün evlinin burada bulunması malibu\'yu los angeles\'da ayrı bir yere koymuştur.
santa monica : okyanus kenarında, geniş yürüyüş parkurunda paten yapanlar bisiklete binenler, uzun ve geniş iskelesi ile los angeles\'da oldukça ilgi çeken yerlerin arasında yer alır. Özellikle sıcak los angeles günlerinde diğer bölgelere göre 5-6 derece daha serin olmasıyla burası sıcaktan bunalıp serinlemek isteyenlerin gözdesi olmuştur.
universal studios: İyi bir sinema izleyiciyseniz, los angeles\'in her köşesinden fırlayan bir filmin sahnesine tanıklık edebilirsiniz. ama siz bu filmlerin bir de nasıl stüdyolarda çekildiğini merak ediyorsanız, los angeles\'a gelen her turist gibi, universal stüdyolarında bir gezi turu yapmalısınız. bu stüdyoları gezmek size oldukça eğlenceli gelecektir. ancak, bu gezinin sonunda filmlerde yapılan bir çok hileyi öğreneceğiniz için, amerikan filmleri gözünüzde eski inandırıcılıklarını kaybedecektir.
venice beach: bu sahili bir çok filmden hatırlayacaksınızdır. minik bikinileriyle paten yapan genç kızlar, üstü açık arabalarla gezen gençler, sahilde uzanıp güneşin keyfini çıkaranlar, okyanusun dalgalarında sörf yapanlar... işte size bir los angeles klasiği daha, dedirtecek bir yer.
griffith park: bu park belki size new york\'da central park kadar ilgi çekici gelmeyebilir ancak, yürüyüş parkurları, golf sahaları, içinde bulunan hayvanat bahçesi ile yeşillikler içinde güzel saatler geçirebileceğiniz bir yer. ayrıca burada bulunan gözlem kulesi ile los angeles\'ı kuşbakışı izleyebilmek size ayrı bir keyif verecektir.
ne yesek?
los angeles\'da her bölgede, dünya mutfaklarından lezzetler bulabilmeniz mümkün. Çin mutfağından, doğu mutfağına kadar bir çok lezzeti bir arda bulabilirsiniz. amerika\'nın bütün eyaletleri yemek konusunda oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir.
ancak los angeles\'da hayat her yönüyle hızlı yaşandığı için, genellikle yemekler ayak üstü yenir. bunun içinde her köşe başına fast food, tost, sosisli sandviç tezgahına rastlayabilirsiniz. Özellikle los angeles sahillerinde, ister malibu olsun, ister venice olsun, hangi sahilde olursanız olun buralarda karnınız acıktığında sahil kenarlarında bulunan ufak büfelerden ya da tezgahlardan ayak üstü bir şeyler atıştırabilirsiniz.
tabii ki de los angeles gibi lüks bir şehirde yemek yemek sadece ayak üstü yerlerde olmuyor. burası keyif ve zevk şehri olduğu için buna uygun restoranlar, kafeler şehrin her yerinde bulunuyor. los angeles\'da bulunan mekanları saymak oldukça zaman alır. siz en iyisi dekorasyonunu beğendiğiniz bir mekana girin ve mönüden bir yemek seçin. ancak dekorasyonunu beğendiğiniz bir mekanın oldukça pahalı olabileceği ihtimalini de hesaba katmayı unutmayın.
los angeles\'te eğer balık yemek isterseniz size önerebileceğimiz yer, marine del rey olacaktır. burada bir çok balık restoranı bulunmaktadır. İster küçük bir balıkçıda isterseniz de, lüks bir restoranda okyanus manzarası eşliğinde balık yemenin keyfini yaşayabilirisiniz.
ne alsak?
alışveriş kelimesi los angeles için lüks butikler, markalı ürünler anlamına gelmektedir. los angeles\'da bulunan mağazalarda ya da alışveriş merkezlerinde versace, dkny, nike, ferre, dolce&gabbana, armani gibi dünyaca ünlü markaların bir çok şubelerini bulabilirsiniz. tabii ki bu mağazalarda bulunan ürünleri satın almak için oldukça yüksek paraları gözden çıkartmanız gerekecektir. mağazaların vitrinlerine bakarken bile bu mağazaların ne kadar pahalı olabileceğini hayal edebilirsiniz. los angeles\'da markalı ürünleri daha ucuza satın almak isterseniz, bir çok outlet mağaza olduğunu hatırlatalım. bu outlet mağazalar genellikle hollywood\'da bulunuyor. Özellikle la cienega bulvarında bulunan loehmann\'s adlı mağazada, lüks caddelerde ki ışıltılı vitrinlerde gördüğünüz bir çok ürünü, çok daha ucuz fiyata sunacak bir mağazadır.
los angeles\'da sokaklarda gezerken bu ışıltılı vitrinlere kaptırabilir ve bütün paranızı burada bulunan ürünlere harcamak isteyebilirsiniz. ancak şunu unutmayın, los angeles\'dasınız, her köşesinden filmlerin fışkırdığı bir şehirdesiniz, alışveriş seçeneğinizi buna uygun bir şekilde değerlendirebilirsiniz. efsanevi film kahramanları vardır herkesin hayallerini süsleyen... mesela mariliyn monroe, unutulmaz efsanevi sarışın... los angeles gezinizi bitirdikten sonra, üzerinde mariliyn monroe\'nun fotoğrafının bulunduğu bir objeye sahip olmak heyecan verici olmaz mı? ya da film afişleri, film müziklerinin bulunduğu eski bir plak, filmlerin çekildiği mekanlardan satın alabileceğiniz her hangi bir ürün... evet belki çok fazla filmlerden bahsettik ama los angeles bir film şehri değil mi? buradan alabileceğiniz en güzel hediyeler efsanevi filmleri hatırlatan bir şeyler olmamalı mı?
eĞlence zamani
los angeles\'da eğlence anlamında neler söylenir bilinmez doğrusu... çılgın bir gece hayatı, içki bardaklarının birinin boşalıp birinin dolduğu barlar, güzel kızların dans ettiği gece kulüpleri, ister caz,ister blues, ister rock, ister klasik... her tarzdan müzik zevkine hitap eden gece kulüpleri ile melekler Şehri, geceleri bir anda eğlence Şehri olup çıkıyor.
malibu, santa monica, venice gibi sahillerde gündüz güneş, gece ay ışığı altında yapılan partiler, hollywood bulvarı ve paralelinde bulunan sunset bulvarı\'nda bulunan sayısız mekanlarda sabahlara kadar süren dansı müzik ve eğlence ve los angeles\'da belli zamanlarda yapılan şenliklerle adına yakışır cinsten eğlenceler yaşanır los angeles gecelerinde...
los angeles\'da ulaŞim
los angeles\'da ulaşım için uygun fiyat ve rahatlık arıyorsanız, araba kiralamasınız. los angeles gibi araba düşkünlüğü çok fazla olan bir şehirde siz bu düşkünlüğe ayak uydurabilirsiniz. bir çok filmde gördüğünüz gibi malibu sahillerinde üstü açık son model bir arabayla gezme hayallerinizi los angeles\'da büyük bir keyifle gerçekleştirebilirsiniz. los angeles\'da belki de ucuz olan tek şey araba kiralamak olsa gerek.
ancak los angeles\'ın karmaşık trafiğinde bir de araba kullanmak istemiyorum derseniz, o zaman otobüsleri kullanabilirsiniz. bu şehirde bulunan bir çok insan kendi arabalarını kullandıkları için toplu taşıma araçları genellikle ya turistlere kalır ya da 16 yaşında küçüklere, ancak otobüslerin az kullanılıyor olması bu şehirde otobüslerin çalışmadığı anlamına gelmemektedir. aksine bu şehirde bulunan otobüsler oldukça dakiktir. tabii ki siz bu dakiklik konusuna yoğun trafik yüzünden 1 saatlik gecikmeleri hesaba katmalısınız. los angeles\'da taksi seçeneğini unutmakta yarar var, taksiyle bir yerden bir yere gitmek isterseniz, yaklaşık yarım saat önceden taksi durağına telefon etmeniz gerekmektedir, ancak şunu da belirtelim ki, l.a. taksiler oldukça pahalı ulaşım araçlarıdır.
los angeles trafiği karmaşası sizi korkutmasın. burada karışık bir trafik sistemi var gibi görünse de, kısa zamanda bir çok sokağın, bulvarın birbirine paralel olduğunu anlayacak ve bu karışıklığın içinde kolaylıkla yolları bulabildiğinizi göreceksiniz.
gez: universal stüdyolarını gez.
İzle: santa monica\'dan güneşin batışını izle.
eğlen: disneyland\'da eğlen.
dene: malibu sahillerinde sörf yapmayı dene.
keyif al: marina del rey\'de balık yemenin keyfini yaşa. hayran kal: beverly hills\'de bulunan evlere hayran kal.
Los Angels
TARİHÇE
Dünyada Los Angeles kadar filmlere konu olan, televizyonda gözüken ve magazinlere kapak olan başka bir şehir daha yoktur. Los Angeles Amerikan Rüyası’nın doğduğu yerdir. Eğer buna hazır değilseniz bu rüyayı biraz can sıkıcı ve biraz da korkutucu bulacağınızdan süpheniz olmasın.
Öte yandan starları görmek, onlara daha yakın olmak istiyorsanız
kesinlikle doğru yere geldiniz.
TARİHİ
Los Angeles’da ilk yerleşmenin M.Ö 5000-6000 yılları arasında burada yaşayan Hindistanlılar tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Los Angeles’a gelen ilk Avrupalı kaşif Portekizli denizci Juan Rodriguez Cabrillo’dur. Cabrillo 1542 yılında buraya ayak basmıştır.
Ancak Los Angeles’a gerçek anlamda insan göçü 18. yüzyılda yaşanmıştır. 1769 yılında California’nın İspanyol yöneticisi Don Gaspar de Portola ve Junipero Serra, San Diego’nun kuzeyinden harekete geçtiler ve geçtikleri yerdeki insanları Hıristiyan olmaya zorladılar ve aynı zamanda geçtikleri yerler üzerinde yerleşmeler inşa etmeye başladılar. Bunlardan iki tanesi : Mission San Gabriel Archangel ( 1771 ) ve Mission San Fernando Rey de Espana yerleşmeleri bugünkü Los Angeles’in temellerini oluşturdular.
Bu iki yerleşmenin gelişmesiyle bugünkü Los Angeles meydana geldi.
Bir dip not olarak söyleyelim: Angel City ( Melekler Şehri )Los Angeles tarihinde birçok facia
( özellikle depremler ) görmüştür. Ne ki, özellikle Japon teknolojisi ve deneyimi ile hayatını kaybedenlerin sayısı her yeni depremde düşmektedir..)
NE ZAMAN GİTMELİ?
Los Angeles’da çöl iklimi görülse de kuzeyindeki ve doğusundaki dağlar şehri aşırı sıcaklık değişimlerine karşı korumaktadır. Los Angeles’da Ağustos ve Eylül ayları yılın en sıcak zamanlarıdır. Ocak ve Şubat ise yılın en ılık ve en yağışlı geçen zamanlarıdır. Los Angeles’da sıcaklıklar ( genel olmamakla birlikte ) 21 derece ( 71 F ) civarındadır. Ancak yazın sıcaklıklar 32 dereceye ( 90 F ) çıkabilir ve de kışın 12 dereceye ( 55 F ) kadar düşebilir.
Los Angeles’ı ziyaret etmek için kesin bir zaman bir zaman söylenemez.
Kalabalık plajlardan ( ve tabii ki güzel kızlardan ) hoşlanıyorsanız Los Angeles’a yazın gitmenizi öneririz. Ancak daha sakin bir zamanda ve daha ucuz bir şekilde gitmek istiyorsanız en uygun zamanlar Nisan - Mayıs ve Eylül - Kasım ayları arasındaki zamanlardır.
EĞLENCE
LA’de zaman geçirmek için birçok olanak vardır. Kıyıda gezebilir , denizde yüzebilir , sörf yapabilir , denize dalabilir veya balık tutabilirsiniz. Bununla beraber dağa tırmanmayı sevenler kendilerini ‘Point Dume’de deneyebilirler. Ayrıca dalış yapmak isteyenler için en iyi yer Escondido Plajı’dır.
Westward Plajı’nda bulunan platformdan balinaları izlemek de hoş olabilir ve ya kuzeydeki Zuma Plajı Parkı’na bir uğrayabilirsiniz. Zuma LA’in en geniş ve kum bakımından da en zengin yeridir. Ayrıca Zuma’da sörf olanakları da mevcuttur.
LA’in güneyinde yer alan Manhattan Plajı’da yaz aylarında sörfçüler , voleybol oyuncuları ve diğer insanlar tarafından adeta istila edilir. Manhattan Plajı’nın güneyindeki Redondo da LA’in ilgi çeken plajlarındandır. Ayrıca Huntington Plajı sörf severlerin uğrak yeridir.
LA sabah plajda sörf yapıp , öğlen kayak yapabileceğiniz tek yerdir. Eğer kayak yapmak istiyorsanız en uygun yer San Bernardino Dağları’ndaki Big Bear’dır ( LA’den arabayla 1.5 saat uzaktadır . ) . Kayak sezonu 15 Şubat - Mart veya Nisan arasıdır. Ayrıca kayak yapacaksanız sabah yapmanızı öneririz.
LA bisiklet sürmek isteyenler için de tam bir cennet gibidir. Şehirde toplam olarak 320 km
( 200 mil ) uzunluğunda bisiklet parkuru bulunur. En iyi bisiklet parkuru Santa Monica , Torrance Plajı arasında bulunan ve 35 km ( 20 mil ) uzunluğundaki parkurdur.
Eğer oturup da başka insanları izlemek isterseniz bir baseball veya basketbol maçına gitmenizi öneririz ( Basketbolda LA Lakers’ın maçları kaçmaz!! ).
EVENTS
LA’de her yeni yılda Pasadena’daki Colorado Bulvarı’nda ‘Tournament of Roses Parade’ adıyla renkli bir şenlik düzenlenir : ünlüler , çiçeklerle süslenmiş arabalar ve tabii ki eğlence…Ayrıca aynı gün Rose Bowl Koleji Futbol Şampiyonası oynanır. Eylül ayında da ‘Doh Dah Parade’ adıyla benzer bir şenlik düzenlenir Colorado Bulvarı’nda.
Şubat ayında ‘Afrika-Amerika Tarihi Ayı’ olarak kutlanır. Bu ayda konuyla ilgili fikirler tartışılır , makaleler yayınlanır, sergiler açılır. LA’de gecelerin gecesi olarak nitelendirilen ‘Akademi Ödülleri’ Mart ayında düzenlenir. 5 Mayıs’ta Meksika’nın Fransa’ya karşı kazandığı ‘Puebla Zaferi’ni kutlamak için ‘Cinco de Mayo’ şenliği düzenlenir.
Haziran ayında Santa Monica Bulvarı’nda ‘Gay Pride Week’ kutlanır. Temmuz-Eylül arasında ‘Summer Pops Festival’ düzenlenir. Ayrıca Ağustos ayında Manhattan , Hermosa ve Redondo Plajları’nda Uluslar arası sörf festivali yapılır. Ayrıca Ekim ayında AFI-LA Uluslar arası Film Festivali düzenlenir. Festival 75 dalda değerlendirme yapar.
YİYECEK
Ads by Google
Los Angeles City Tours
Tours of Hollywood, Beverly Hills, Movie Stars' Homes and much more!
www.LASightseeing.net
Ucuz Tatil Otelleri
Size Özel Tatil Seçenekleriyle Tüm Kredi Kartlarına Taksit
www.mayratur.com/ucuz_tatil_oteller
San Diego's OBI Hostel
Official OBI Website Best Location Free Local Transport to Hostel
www.CaliforniaHostel.com
PC Prompting Systems
Celebrity Teleprompting Service Bright LCDs for Cameras and Podium
www.pcprompting.com
Los Angeles Rehberi
Kalifornia eyaletinin gözbebeği olan Los Angeles şehri A.B.D. içinde ayrı bir ülke gibidir. Kalifornia, A.B.D.’den ayrı tutulsa dünyanın en zengin beşinci ülkesi olabilecek düzeyde bir ekonomiye sahiptir. Los Angeles, inanılmaz genişlikte bulvarlar, ardı arkasına birbirine bağlı ve birbirinden meşhur sahiller, palmiye ağacının her türü ve üzeri açık arabaların şehridir.
1781’de şehire geldiklerinde 44 köylü İspanyol’un Downtown’a (şehir merkezi) verdikleri isim "El Pueblo de Nuestra Senora la Reina de Los Angeles" imiş. Yani, "Şehrimizin Leydisi, Meleklerin Kraliçesi". Bugün bu "Melekler Şehri"nde 140 ülkeden yüzlerce farklı etnik kökenli, yüzlerce farklı kültürel geçmişli insan bir arada yaşamaktadır. Los Angeles Meksikalılar, Ermeniler, Koreliler, Filipinliler, El Salvadorlular ve Guatemalalıların kendi ülkeleri dışında en yoğun yaşadıkları şehir olarak bilinir.
Los Angeles çok geniş bir coğrafyaya yayılmış bir şehir olduğundan, şehir içinde bir yerden bir başka yere gitmek için en az bir saat tanımalısınız. Mesafelerin bu kadar fazla olması, Los Angeles, A.B.D.’de araba kültürü en büyük olan şehirdir. Bu nedenle bu sayısız ufak şehircik arasında yol almak LA’li için son derece keyifli ve olağandır. Los Angeles, dünyada üstü açık araba tüketiminin merkezidir. Senenin yaklaşık 10 ayı boyunca hiç rahatsız olmadan üstü açık arabanızın keyfini sürebilir, korkmadan da hemen hemen her tarafa park edebilirsiniz.
Mesafelerin uzunluğu ve araç satışlarındaki inanılmaz imkanlar ve fiyatlar nedeniyle Los Angeles’da toplu taşıma diğer şehirlere oranla ölüdür. Hemen hemen her noktaya otobüs olmasına rağmen toplu taşıma araçları her zaman boştur ve taksiler bazen gün içinde rastlayamayacağınız kadar nadirdir.
Yaşam tarzı olarak şehire baktığınızda son derece rahat giyimli ve dünyanın en konforlu araçlarını süren bir nüfusla karşılaşacaksınız. Los Angeles’da herşey New York’un tam tersidir. Hayat standardı çok yüksek, kazandığınız para ile yaşamanız çok daha kolay, kıyafetleriniz çok daha ince ve kısa, evleriniz çok daha büyük, güneşiniz ise daimidir. Doğu sahilinin kalabalığına karşılık Batı sahili geniş toprağı nedeniyle çok daha boş görünmektedir.
BÖLGELER
Los Angeles çok geniş bir coğrafyaya yayılmış olduğundan, şehirde birçok yerleşim bölgesi vardır. Aşağıda bunlarla ilgili detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
MALIBU
Malibu diğer herhangi bir sahil şehrinden bile daha az etkileyicidir. Etrafta alelade, her yerde görebileceğiniz fast food durakları, irili ufaklı restoranlar, fazla bir özelliği olmayan bir sahil, ve alışveriş noktaları. Malibu şehri son derece temiz ve duru bir denize sahiptir. "Zuma Beach" sörfçülerin de akınıyla en kalabalık, "Point Dume" daha az kalabalık fakat son derece temiz sahilli, "Surfrider Beach" ise eskilerin favorisidir.
Malibu’da biçok ünlünün evi bulunmaktadır. Mesela; Tom Hanks, Steven Spielberg, Brad Pitt, Leonardo Di Caprio, Giselle Bundchen, Mel Gibson, Richard Gere...Bu yıldızların evlerini dışarıdan görmek için her köşe başında satılan Yıldız Haritaları işinize yarayacaktır.
TOPANGA CANYON
Santa Monica dağlarının arasında kurulu bu şehircik Pasifik Okyanusu’na nazır olağanüstü manzaralar ve Malibu’ya nazaran daha düşük emlak fiyatları sunar. Eğer uzun bir Los Angelos tatili planlamışsanız bu bölgede günü birlik bir "hiking" turu yapılınabilir.
SANTA MONICA (SM)
Okyanus kenarında olan ve kira kontrollü dairelerine sahip olan (yıllık kira artışı belediyece belirlenir) Santa Monica şehrin gözbebeklerinden biridir. Burada hava Los Angeles’ın diğer kısımlarına göre daha serin ve temizdir. Santa Monica’nın hareketli kısımları Main Street ve 3rd Street civarındadır. Okyanusa yaklaştıkça kiralar ve evlerin değeri büyük oranda artar. Son derece pahalı butiklerin olduğu Montana Avenue, okyanusun yanıbaşında yamaçtan gün batımını seyredebileceğiniz Ocean Drive, Santa Monica Pier bölgenin görülmeye değer noktalarından sadece bazılarıdır.
VENICE
Los Angelos’ın sahil kısımları içinde en çılgın şehirdir! 1900 yılında şehrin önde gelenlerinden Abbot Kinney tarafından Venedik stili mimari ve ufak kanalları yaratmak için kurulmuştur ve o evlerden bazıları bugün hala görülebilir. Caddelerinde ufacık bikinileri içinde "roller blade" yapan genç kızlar, sahil boyunca reggae çalarak kendilerinden geçen bir kalabalık, yüzlerce ufak tefek hediyelik eşya satan, güneş altında masaj yapan, göbek ve omuzlarına kına ile dövme yaptıran, her türlü fikri alenen tartışan, din sömürüsü yapan ve kürtaj aleyhtarı imza toplayan.... gençler, yaşlılar, kadınlar, erkekler ve homoseksüeller. Venice Beach’te çılgınlığın, zekanın, renkliliğin ve bir Pazar yürüyüşünün sonu yoktur. Sahile yakın evler oldukça yıkık dökük olmakla birlikte şehrin bazı bölgelerinde son derece hoş evler son derece pahalı fiyatlara alıcı bulmaktadır. Ufacık bir alanı kaplayan Kanal Bölgesi belki de California’nın en hoş görüntülerini sunar.
MARINA DEL REY
Güzel bir koy içine kurulmuş bir marina ve etrafını çevreleyen son derece değerli evler mevcuttur. Daha çok bekarların tercih ettiği bir şehir olarak bilinen Marina Del Rey (MDL) okyanus kenarındaki muhiti ile tüm deniz sporlarına açıktır. Marina Peninsula olarak bilinen ve tekne limanı ile deniz arasında kalan kısımdakı bölgede okyanusa dik yollar alfabetik sırada gider ve düzinelerce restoran, cafe ile renklenir. Marina’ya tepeden bakan yüksek binalar her türlü konforu (gym, sauna, havuz, tenis kortu) sunmaktadır.
PLAYA DEL REY
Playa Del Rey, Los Angeles Uluslararası Havalanı’nın hemen kuzeyinde yer alan, yaşayanların dediğine göre Playa Del Rey (Kralların Sahili) keşfedilmemiş bir noktadır. Burası, ufak bir Kaliforniya sahil kasabasını (halen) andırmayı beceren bir şehirdir.
EL SEGUNDO
Los Angeles Uluslararası Havaalanı’nın hemen güneyinde bulunan El Segundo şehri ismini 1911 yılında Standard Oil Company’nin “İkinci” petrol rafinerisini burada açmasından almıştır. 1000 dönüm üzerine kurulu bu rafineri El Segundo’nun hala en önemli parçasıdır. Bunun dışında şehrin %80’i sanayi ve endüstri bölgesi ilan edilmiştir.
Rafineriye ilave olarak 1980’lerin sonlarından itibaren El Segundo şehri havacılık ve savunma sanayii için de bir yuva olmuştur. Rockwell, Hughes, TRW, Aerospace Corporation gibi şirketlerin de bölgeye girişi ile bölgeye binlerce kişilik işgücü akın etmiştir. Playa Del Rey gibi, havaalanı gürültüsü, yaşamak isteyenler için bir dezavantaj teşkil etmektedir.
MANHATTAN BEACH
İş merkezlerine ne kadar uzak sayılsa da bölgedeki genç nüfus burayı çok cazip kılmaktadır. Adeta kumların üzerinde kurulu evler kolej gençliğinin ve ebedi bira gecelerinin merkezidir. Evlerin hemen önünden geçen beton yolda paten yapan ve bisiklete binen binlerce kişi, balkonlarından ellerinde bira şişeleri ile son 36 saattir parti yapan kalabalıkla karışınca son derece ilginç görüntüler yaratır. Los Angeles’in Malibu’dan sonra en güzel gün batımlarını burada seyredebilirsiniz. Downtown Los Angeles’ın sadece 20 mil güney batısında olmasına rağmen hafta arası yoğun trafiğinde yaklaşık bir saatlik bir seyahati gözönüne almalısınız.
INGLEWOOD
LA Lakers’ın eski evi olan Inglewood aynı zamanda Hollywood Park at yarışlarının da yapıldığı yerdir. Şehrin % 52’si zencilerden ve % 39’u ise Latin Amerikalılar'dan oluşmaktadır. Büyük Los Angeles Belediyesi’ne bağlı olan şehirler arasında kirası hemen hemen en düşük olanıdır.
MAR VISTA AND PALMS
Culver City’nin hemen kuzey batısında olan bu iki şehir son derece uygun kira koşulları sebebiyle nüfus çekmektedir. Mar Vista daha çok ailelerin yaşadığı yerdir. Palms ise tek odalı evleri ile daha gençlere hitap eder. İki şehrin de güney sınırı olan Venice Bulvarı marketlerden mağazalara, restoranlardan indirim dükkanlarına kadar herşeyi barındırır. Bölgede bulunan Rancho Park ülkenin en yoğun golf sahasıdır.
CULVER CITY
Culver City birçok televizyon stüdyosunun orjinal ve günümüzdeki evidir. Metro Goldwyn Mayer ve Sony bunların başlıcalarıdır. Citizen Kane, Rüzgar Gibi Geçti, King Kong ve ET Culver City film platolarında çekilen klasiklerden sadece birkaçıdır. Culver City’nin Downtown bölgesi son yıllarda çok büyük bir yapılanma geçirmiş ve şehir daha yoğun nüfuslanmaya gitmiştir. Ticaret Odası’na göre kiralar (1 ila 3 oda) $ 700 ila $1500 civarındadır.
WEST LOS ANGELES
West LA olarak bilinen bu bölge yakınında bulunan Westwood (UCLA’in yuvası) ve Brentwood’a göre daha ucuzdur. Batı’da yaşamak (doğuya göre daha güvenli ve konforludur) isteyen ve bir bütçeye bağlı kalmak durumunda olanlar için ideal bir bölgedir.
Japon mutfağı sizin için vazgeçilmez ise Olympic Bulvarı’nın kuzeyinde Sawtelle ile kesiştiği noktalardaki restoranları deneyin. Burası West LA’deki ufak Japon mahallesi sayılabilir. Alışveriş için de Los Angeles’in en iyi merkezlerinden Century City Shopping Mall ve Westside Pavilion tavsiye edilir.
BRENTWOOD
Artık OJ Simpson adını anmadan Brentwood şehrinden bahsetmek mümkün değildir. Kendisi şehirden ve eyaletten ayrılmasına rağmen izi kalmıştır! Şehrin batıda olması ve birçok daireli bina içermesi, kiraları ne kadar yüksek olursa olsun genç profesyonelleri bu şehre çekmektedir. Malibu, Bel Air ve Beverly Hills’ten sonra en pahalı evleri bulabileceğiniz bu bölgede aynı zamanda son derece şık ve pahalı butikler, birbirinden güzel restoranlar ziyaretçilere oldukça renkli manzaralar sunar. Brentwood’dan yolunuz geçerse havasını solumak için Sunset ve Barrigton’ın kesiştiği yerde parkederek bir kahve için. San Vicente Bulvarı boyunca yolun ortasından geçen ağaçlı ve geniş bant burada yaşayanların en favori spor noktasıdır.
WESTWOOD
Bel Air’in hemen güneyinde yatan Westwood UCLA’in (University of California, Los Angeles) evidir ve hemen hemen okuldaki tüm öğrenci nüfusunu barındırır. Okulu çevreleyen düzinelerce evde erkek ve kızların klüpleri (fraternity ve sorority’ler) ve yürüyüş mesafesinde ise sayısız sinema, fast food ve öğrencilere hitap eden mağaza bulunmaktadır. 1980’lerde popülaritesi fazlasıyla artan Westwood’da sonunda polis araç trafiğine kontrol uygulamak zorunda kalmış, her haftasonu ortalığı dolduran onbinlere yön verir hale gelmiştir.
LA’in sakin gece hayatında birçok kişi halen yemek + sinema programını Westwood sınırları içinde yapar. Bölgeye çok yoğun bir öğrenci talebi olduğundan kiralar çok yüksektir.
BEVERLY HILLS
Kuzeyde Sunset Bulvarı, doğuda Doheny Bulvarı, güneyde Whitworth Drive ve batıda ise Whittier Drive ile sınırlanan Beverly Hills’de yaşayanlar şehrin sınırları konusuda SON DERECE hassastırlar. Merkezine uzak olduğundan Beverly Hills’e fazlaca benzemeyen bir bölge bile 90210 ila 90212 posta kodları arasında bir posta kodu taşıyorsa BH belediyesinin, yani dünyanın tartışmasız en iyi belediyelerinden birinin hizmetlerinden faydalanır. Beverly Hills sakinlerinin kodlar ve adres konusundaki hassasiyetleri belediyeye ödedikleri astronomik ücretlerle direkt alakalıdır.
Tam göbeğinde olmadığı sürece katlanılabilir kiralara ev bulabileceğiniz Beverly Hills (normal şartlarda başka bir bölgede aynı fiyata 1 yerine 3 oda tutabilirsiniz) yaşayanlarına mükemmel güvenlik, eğitim, itfaiye hizmetleri sunar. Wilshire Bulvarının güneyinde kalan bölgesinde daha makul kiralara rastlanır.
Wilshire üzerinde kalan kısmında SAKS Fifth Avenue, Neiman Marcus gibi son derece şık departman mağazaları, bir klasik olan Regent Wilshire Oteli’nin (Pretty Woman’ın çevrildiği otel) karşısında Rodeo Drive’da ise dünyanın en büyük marka isimlerinin butikleri bulunmaktadır.
WEST HOLLYWOOD (WH)
WH ismi en büyük sansasyonu 1984’te homoseksüel olduğunu alenen açıklayan Vali Valerie Terrigno sayesinde yaptığından beri dünya ‘gay’lerinin en yoğun yaşadığı noktalardan biri olmuştur. Sınırları dar bu şehir, birçok sebepten dolayı Los Angeles’in en popüler şehridir.
Öncelikle Los Angeles’in gece hayatı West Holywood sınırları içinde yaşanır. Gay nüfusun yoğunluğu sanılanın aksine bölgeyi oldukça güvenli kılmaktadır. Şehrin en iyi restoranları, ‘uç’ butikleri, bazı pahalı alışveriş noktaları WH sınrları içindedir. Santa Monica ve Sunset Bulvarlarının WH içinden geçen kısımları büyük Los Angeles Belediye’sinin en canlı noktalarıdır.
Şehrin günümüzdeki yapısını oluşturan Yahudiler, homoseksüeller ve Ruslar arasında bölgeye ilk Yahudiler yerleşmiş ve daha sonra gelenlerle birlikte son derece uyumlu kaynaşarak WH Belediyesi’ne yön vermişlerdir. Bugün Los Angeles Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şehirler arasında sadece WH Belediyesi içinde ‘gay’ dernekleri ve Rusça bültenler vardır. Belediye AIDS konusunda son derece duyarlı tutumu ve kira kontrollu yapısı ile LA sınrları içinde en iyi çalışan belediyelerdendir. Aynı zamanda WH Belediyesi Yahudiler'in yas günü olan 'Yom Kippur'u resmi tatil ilan eden ve AIDS'lilere ayırımı suç ilan eden tek belediyedir.
WH nüfusunun yaklaşık %40’ını ‘gay’ler oluşturmaktadır. Pacific Design Center 100 bin metrekarelik enteresan renk ve yapısı ile şehrin en büyük binasıdır ve içinde yüzlerce iç mimari ofisi barındırır. WH’un en kuzeyinde ülkenin en bilinen isimlerinden Roxy Bar, Spago Restoran, The Whiskey, House of Blues ve The Viper Room’a rastlayabilir ve top modeller veya Keanu Reeves, Matt Damon, Johnny Depp, Winona Ryder, Angelina Jolie ile bir barda yanyana içkilerinizi yudumlayabilirsiniz.
FAIRFAX DISTRICT
Uzun zamandır Los Angeles’ın Yahudi yerleşim merkezi olan Fairfax bölgesi artık son derece eklektik bir yapıya sahiptir. Bölgeye gelen Etiyopyalılar, Hintliler, ve zenciler şehri renklendirmiş, burası bu sayede oldukça geniş bir yelpazeye hitap eder hale gelmiştir.
Melrose Bulvarı ve 3. Caddenin bölge sınırları içiden geçen kısmında özel kitapçılar, antikacılar, cafeler ve mağazalar capcanlıdır. İsmini en bilinen televizyon dizilerinden birine veren Melrose bir ikinci el cennetidir. Aynı zamanda günün her saatinde Los Angeles’ta rastlayabileceğinizi sandığınız her türlü garip tipe (!) burada rastlayabilirsiniz. Yaşamak için, özellikle gençlere hitap eden yönleriyle, çok uygundur. Birçok ev sahibi kendi ihtiyaçları fazlasını kiralamaktadır. Birçok evin arkasında bulunan misafir evlerinde gençler yaşar.
HANCOCK PARK
Los Angeles’in en eski ve en büyük evleri bu bölgededir ve son yıllarda artan ‘hip’ değeri ve birçok 'star'ın burada ev almasıyla emlak fiyatları fırlamıştır. Aynı zamanda şehrin çoğu tarafından göz ardı edilen (doğuda oluşu sebebiyle) ‘hip’ mağaza ve restoran hazinesi barındırır. Birçok tutucu ve Ortodoks cemaat tapınağına yakınlığı sebebiyle Yahudiler'in de son yıllardaki gözbebeğidir.
HOLLYWOD
Dünyanın en çok turist çeken noktalarında biri olma özelliğini tartışmasız elinde bulunduran Hollywood’un adını aldığı bulvar aslında son derece dökük ve eski yapısıyla aynı zamanda en çok hayal kırıklığına uğratan noktasıdır. Bir anlamda Yeşilçam ismi ve Yeşilçam sokağı misali.
Hollywood tepeleri, şehrin düz olan kısmına oranla astronomik fiyatlardadır. Los Angeles’a yukardan bakan bu tepelerdeki evler birçok ünlünün gözlerden uzak sığınağıdır. Başdöndüren güzellikte İspanyol mimarisindeki evler ve onları çevreleyen yeşillik belki de Los Angeles’ın en güzel yeridir. Çabalayan aktörlerin ve sanatçıların favori yerleşim bölgesi olan bu yerde ev bulmak çok zor olmasa da bulunabilecek bütün evler eskiliklerinden dolayı onarım gerektirir.
DOWNTOWN
Hemen herkes Downtown’ı gündüz işe gidilen yer olarak görse de aslında son yıllardaki modern yapılanması ile Downtown birçokları için oldukça uygun bir yerleşim merkezi haline gelmiştir. Sanatçılar için de büyük loftları uygun fiyata kiralamak açısından uygun bir bölgedir. Bölge eskiden fazla güvenli olmadığından artık yapılan yüksek yapılarda güvenlik önlemleri maksimumda tutulmuş ve bu binaların içerisinde gym, sauna, havuz gibi lükslerden kısılmamıştır. Downtown içinde birçok etnik kökenli ufak mahalleye de rastlamak mümkündür. Meksika stili Olvera Street, Little Tokyo ve Chinatown bunlardan üçüdür. 1933 yılında uzun zamandır beklenen metronun da açılması ile birlikte (Metro Red Line) Downtown içinde ulaşım çok kolaylaşmıştır. Büyük tren istasyonu Union Station (North Alameda Caddesi’nde) Downtown’dadır. LA’in iş merkezi olması sebebiyle gece nüfus büyük oranda azalmaktadır.
LOS FELIZ
Batı yakasından daha uygun fiyatlara olan bu bölge aynı zamanda en ‘hip’ muhitlerden biri olmuştur. Santa Monica dağlarını kucaklayan ve Hollywood ile Dodger Stadyumu arasında kalan bu bölgede yaşayanların büyük çoğunluğu eğlence sektörü yöneticileri, sanatçılar ve ‘gay’lerdir. Loz Feliz Amerika’nın en büyük halk parkı olan Griffith’ın hemen yanında yer alır. Park içinde LA Hayvanat Bahçesi, gözlem kulesi, Planetarium, Laserium, Batı Kültürü Müzesi, onlarca kilometrelik hiking yolları, piknik bölgeleri, at binme parkurları bulunmaktadır. Eski tarz Hollywood evleri için Franklin Bulvarı boyunca araba kullanmanız yeterlı olacaktır.
PASADENA
Kökleri tarıma dayalı olan bir şehir olsa da Pasadena adı her zaman Güller Geçidi ile anılır. Ocak ayının ilk günü neredeyse dünyadaki bütün güller bu şehre gelir ve sayısız seyirci arasında belki de dünyanın en nefes kesici geçit resmi yapılır. Pasadena’da nedense 1 Ocak’ta hiç yağmur yağmaz ve tam aksine hava her 1 Ocak günü günlük güneşliktir.
Şehire 1800’lerde gelenler portakal ve zeytin yetiştirmede büyük başarı sağlayınca şehire iki Kızılderili kelimesinden gelen Vadinin Tacı ismini vermişlerdir. 1900’lerle birlikte Orta Amerikalı bazı zenginlerin bülgede kış tatillerini geçirmeleriyle birlikte (Procter & Gamble’ın sahiplerinden David Gamble ve çiklet imparatoru William Wrıgley Jr.) şehir bir anda Los Angeles’ın en önce gelen köklü ailelerinin yuvası olmuştur.
Colorado Bulvarı şehrin ana damarı ve Eski Şehrin kalbidir. Pasadena geceleri Los Angeles’in en hareketli ve canlı gecelerinden bazılarını sunar. Maalesef yaz aylarında sıcaklık ve hava kirliliği Downtown gibi artmakta ve neredeyse metreler ötesinde olan dağları bile göstermeyecek bir hava kirliliği şehrin üzerine çökmektedir.
SAN FERNANDO VALLEY
SFV o kadar büyük bir alandır ki kendi başına bir rehber gerektirir. Tarihi, çiftçilik ve tarımla başlamış olan SFV portakalları, limonları, ceviz ve hurmaları ile tanınmıştır. Bugün 4 milyonun üzerinde insan Vadi’de yaşamaktadır. Eğlence sektörünün belli başlı şehirlerinden Burbank (Jay Leno’nun programı burada çekilmektedir), Glendale ve Universal City (içinde Universal Stüdyoları’nı barındırmaktadır) vadideki şehirlerden bazılarıdır. North Holwood Emmy Ödülleri’nin evi, Encino Vadi’nin en prestijli bölgesi, Sherman Oaks ve Van Nuys ailerlerin sıkça rağbet ettiği yaşam bölgeleridir. Vadinin batısında Agoura, Westlake Village ve Thousand Oaks da ulaşılabilir fiyatları ile genç çiftlerin rağbet ettiği şehirlerdendir. 1994 depreminin şiddetle vurduğu Northridge’de emlak fiyatları bir süre düştüyse de deprem kuşağında yer alan Los Angeles’ta yaşayanlar bir süre sonra şehire tekrar yatırıma girişmişlerdir.
ULAŞIM
Los Angeles da mesafelerin çok fazla olması insanları toplum taşımadan çok kendi arabalarını kullanmaya itmiştir. Araç fiyatlarının cazip olduğu bu şehirde 500 dolar ile 150 bin dolar arasında birçok aracı bulabilirsiniz. Dünyanın en fazla üzeri açık aracı ve de en lüks arabaları bu şehirde Los Angeles’da kullanılır. Otoyolların son derece geniş olması (6-8 şeritli), mükemmel trafik düzeni, trafik kazalarının azlığı her şeye rağmen (yoğunluk ve düşük hız sınırları) LA’de araba kullanmayı bir zevk haline getirir.
Mesafelerin mantık sınırları dışında büyük olduğu bu şehirde toplu taşıma çeşitli sebeplerden ötürü gelişmemiştir. Belirli bölgelere metro gelmişse de, iki şehir arasına metro kurmak trilyonluk yatırımlar gerektirmektedir. Birçok insanın günde üç saat araba kullandığını düşünürseniz, böyle bir mesafeye metro kurmak yerine araç alım satımının kolaylaştırılmış olması size de daha mantıklı gelecektir.
METRO ve OTOBÜS
MTA Los Angeles Belediye’sinin metro ve otobüs şirketidir. Ancak Santa Monica, Pasadena, Glendale gibi büyük belediyelerin kendi otobüs şirketleri vardır.
Trenle ilgili detaylı bilgi için :
http://www.metrolinktrains.com/
Santa Monica’da otobüs seferleri ile ilgili detaylı bilgi için:
http://www.bigbluebus.com/
Genel Los Angeles metro ve otobüs seferleri ile ilgili detaylı bilgi için:
http://www.mta.net/
TAKSİ
Mesafeler çok uzak olduğundan insanlar ender olarak taksiye binerler. Çok gerektiren bir durum olmadıkça (kendi arabanız kaza yapmış, kiralık araba bakmaya vaktiniz yok gibi) insanlar taksi çağırmaz. Taksi çağıracağınız zaman şirkete yarım saat öncesinden haber vermeyi (mümkünse çok daha öncesi) unutmayın. Sokağa çıktığınızda taksi bulabilmek oldukça güçtür çünkü taksiler boş şekilde sokağa çıkıp müşteri aramazlar. Sadece randevu ile duraklarından ayrılır ve verilen adrese gidip yolcularını alırlar.
KİRALIK ARAÇ
Araç kiralamak turistler için en kolay ve hesaplı yoldur. Yaklaşık 20 dolardan başlayarak günlük araç kiralayabilirsiniz. Tüm büyük kiralik araç firmalarının şubeleri adım başı önünüze çıkar. Seyahatinizden önce internet aracılığı ile veya havaalanına indiğinizde Danışma’dan araba kiralamaniz mümkündür. Büyük şirketler Alamo Rent A Car, Hertz, Enterprise ve Budget’tır.
HAVAALANLARI:
LAX Los Angeles International Airport - Şehrin en büyük ve en yoğun havaalanıdır. Hemen hemen dünyadaki tüm havayolları buraya iner. Kalabalığına rağmen mükemmel şekilde işleyen bu havaalanı günde 6 milyon kişinin ayak trafiğine sahne olmaktadır.
Ontario Havalanı çok daha seyrek kullanılan bir havaalanı olmakla birlikte günlük olarak işlemektedir. American Airlines, America West, Delta, TWA, Northwest, Southwest havayolları alana inmektedir.
Burbank Airport da vadide yaşayanlar için domestik uçuşlarda büyük kolaylık sağlamaktadır. Kısa mesafe uçuşlar için birçok insan LAX’e gitmek yerine Burbank’ten uçarlar.
Orange County’nin en büyük havaalanı olan John Wayne Havaalanı yılda yaklaşık 8 milyon yolcuyu ağırlar. Ticari havayollarının hemen hepsinin John Wayne’den uçuşları vardır.
Detaylı bilgi için :
http://www.airports.ci.la.ca.us/welcomeLAWA.html
GEZİLECEK YERLER
Downtown
Downtown Los Angeles tarihi konusunda en fazla ipucunu bulabileceğiniz noktadır. El Pueblo de Los Angeles, Olvera Caddesi, büyük tern istasyonu Union Station, uzakdoğu kültürlerinden ipuçları veren Chinatown ve Little Tokyo, sanat müzesi Museum of Contemporary Art, Natural History Museum of LA (Doğal Tarih Müzesi) ve California Science Center şehrin İspanyol kökenleri hakkında daha fazla bilgi almak için görebiliceğiniz noktalardan bazılarıdır.
Beverly Hills
Şan, şöhret, birbirinden güzel evler, dünya çapında alışveriş.... Şehirde ziyaret edilecek yerlerden biri Televizyon ve Radyo Müzesi’dir. Bunun dışında Rodeo Drive ve civarındaki bulvarlar lüks alışveriş imkanı sunmanın yanısıra renkli LA hayatından görüntüler sunar.
Hollywood
Dünyaya sinemayı armağan eden bu şehrin en renkli noktası yıldızlarla süslü kaldırımları ile Hollywood Bulvarı’dır. Bulvarın en fazla turist çeken noktası ise Mann’s Chinese Theatre’dır. Efsane olmuş isimlerin el ve ayak izlerinin olduğu bu eski sinema salonuna günde binlerce insan akın eder. Kiralık arabanız varsa dar kanyon yollarından Hollywood işaretine gitmeye çalışarak renkli ve Hollywood günü yaşayabilirsiniz (ama o tepeye hiçbir zaman ulaşamazsınız!). Eğer tüm gününüzü Hollywood’a ayıracaksanız, o zaman "Ripley’s Believe It Or Not Museum" ve "Hollywood Wax Museum" da gezebileceğiniz yerlerdendir.
Universal Studios
Sinemanın sihrinin yaratıldığı en meşhur noktalardandır. Los Angeles gezisinin bir gününü mutlaka ayırmanız gereken bu Stüdyolarda çocuklar gibi eğlenerek ve düzinelerce resim çekerek unutulmaz birgün geçirirsiniz. Sonuncusu 4’te kalkan 45 dakikalık Tram Turu alıp stüdyoları gezmeyi ve Jurassic Park, Back to the Future, Terminator, Waterworld gibi attraksiyonları görmeden ayrılmayın! Gece parkın hemen çıkışında bulunan Universal City Walk akşam yemeğiniz için en ideal yer olacaktır.
Disneyland
Los Angeles’a gelenlerin görmeden ayrılmadıkları bir nokta daha. Tam anlamıyla 7’den 70’e tüm yaşlara hitap eden bu masal şehrinde mükemmel bir gün geçirebilmek için hava koşullarını ve lastik ayakkabıyı unutmayın. Sayısız atraksiyon ve renkli görüntüler için fotoğraf makinesi şarttır!
Griffith Park
Amerika’nın en büyük parklarından biri olan Griffith Parkın içinde piknik alanları, at binme parkurları, yürüyüş ve hiking parkurları, gözlem evi, çocuk oyun alanları, golf alanları, LA Hayvanat Bahçesi bulunmaktadır. Şehrin içinde günübirlik şehirden kaçmak için Griffith Park’ı deneyin. Gözlem Evi Los Angeles’i tepeden kuşbakışı gürebileceğiniz en ideal noktadır.
Venice Beach
Çılgınlığın şekil bulduğu nokta. Ne olursa olsun Pazar sabahınızı Venice Beach’te bir yürüyüşe ayırın. Upuzun bir sahil boyunca kumların kenarında aklınıza gelebilecek herşeyi satan, her kesimden insan bulacaksınız. Los Angeles ruhunu tanıyabilmek için faydalı bir yürüyüş! Fotoğraf makinenizi ve rahat bir çift ayakkabıyı unutmayın. Pasifik Okaynusu’na ayağınızı sokmak için de iyi bir fırsat!
Museum of Tolerance
İnsanlığa insanlık dersi vermeyi amaçlayan ve günlük birçok olayda Los Angeles medyasına ayna olan bir müze. Irk ve kültürel toleransı sergilemeyi amaçlayan bu müzede duvar boyunda Amerika’daki nefret gruplarını belgeleyen bir bilgisayar haritası bulunmaktadır. Nazi Holokostu ile ilgili olarak da dünyanın en meşhur müzelerinden biri sayılır.
Getty Center
San Diego otoyolunun tepesinde kurulu bu müze, özel koleksiyoncu Paul Getty’nin koleksiyonunu sergilemektedir. İleri teknoloji ile işletilip korunan bu müzede eski Yunan heykellerinden Rönesans resimlerine, Van Gogh’lardan 20. yüzyıl fotoğraflarına kadar her türlü sanat eserini bulabilirsiniz. Müze aynı zamanda Los Angeles’a ve Pasifik’e doğru müthiş manzaralar sunar.
Marina Del Rey
LA şehrinin en büyük marinasıdır. Sahili çevreleyen restoranlarda yemek yiyerek marinayı gezebilir ve şanslıysanız oyun oynayan fok balıklarını görebilirsiniz. Büyük şehir atmosferinden kaçmak ve okyanus havası almak için güzel bir noktadır.
Malibu
Hemen hemen bütün büyük yıldızların yaşadığı bu şehri sahilden turlayabilirsiniz fakat maalesef ünlülerin evlerini göremezsiniz. Milyonlarca dolara malolan evler tamamen güvenlik çemberleri altındadır. Kuzeye doğru çıkarken Pepperdine Üniversitesini geçtikten sonra sahilde bir noktada parkederseniz çıplak ayakla kumsalda yürüyüş yapabilir ve okyanusa sıfır olağanüstü evler görebilirsiniz. Sahilin birçok noktası dünya sörfçülerinin en gözde mekanlarındandır. Ayrıca Malibu tepeleri LA sakinlerinin en gözde hiking tepeleridir.
Santa Monica
Okyanus kenarına kurulu Santa Monica ziyeretçilerine 24 saat eğlence sağlar. Gün içinde kumsal trafiği, Santa Monica Pier’deki (rıhtım) oyun parkı ve restoranlar, sahilde bisiklete binip paten yapan binlerce insan, sahile paralel 3. caddede bulunan ve trafiğe kapalı olan 3rd Street gün boyu ve geceleri cıvıl cıvıldır. Santa Monica’da güzel bir gün için sabah bir bisiklet turu (Venice Beach’e kadar), daha sonra 3rd Street’de bir yürüyüş ve öğle yemeği, ve birbirinden güzel dükkanlarda kesenize göre alışverişi tavsiye ederim.
PCH
Pasifik’e paralel giden bu şehirler arası yol, Batı sahilinde uzun zaman geçirecekseniz mutlaka görmeniz gereken bir yerdir. Aynı otoyol üzerinde kalarak olağanüstü Pasifik manzaraları ile güneye San Diego’ya ve kuzeye San Francisco’ya kadar çıkabilirsiniz. Eğer bir sahil turu düşünüyorsanız, Los Angeles San Francisco arası kendinize 3 gün verin ve Carmel, Monterey gibi ufak sahil kasabalarında kalarak bir rüya tatili yaşayın.
Big Bear ve Lake Arrowhead
Los Angeles’tan bir ila 2 saat araba mesafesinde olan bu dağ şehrileri kış aylarında başka türlü kar göremeyen Los Angeles’lıların akın akın kayağa gittiği noktalardır. Bir doğa harikası olan Lake Arrowhead’de bir saat boyunca tırmanacağınız dağın zirvesinde anı zamanda Los Angeles’ın su kaynaklarından biri olan Arrowhead gölünü göreceksiniz. Big Bear’de kiralayağınız şale tipi evlerin hepsi kayak pistlerine son derece yakındır. Sezonuna göre 4 ila 20 kişi kalabileceğiniz müstakil evleri 70-200 dolar arasına kiralayabilir ve yaz kış mükemmel bir doğa tatili yapabilirsiniz.
Long Beach ve Queen Mary
Değişik bir gün geçirmek için Long Beach’e kadar uzanabilirseniz Queen Mary gemisi ve restoranlarını deneyebilirsiniz. Sahile demirli bulunan bu büyük transatlantikte lüks restoranlara rezervasyon gerekmektedir. Ayrıca, geminin içindeki 365 odalı otel de çok iyi hizmet sunmaktadır. Gezi ücreti $ 12’dır.
Stüdyo Turları
Los Angeles’da gezecek hiçbir yer bulamazsanız, film stüdyoları koca bir haftanızı doldurmaya yetecektir. Dünyanın en büyük sinema ve televizyon stüdyolarının hemen hepsi bu şehirde bulunmaktadır. Culver City’deki SONY Stüdyoları (10202 Washington Bulvarı, Culver City), Universal Stüdyoları (100 Universal Plaza, Universal City), NBC (3000 Wç Alamdeda Ave., Burbank), Paramount, Warner Bros. (4210 Olive Avenue, Burbank), bunlardan bazılarıdır. LA’de herkese anlatabileceğiniz bir deneyim için bir TV şovunun çekimine de katılabilirsiniz. Favori şovlarınızın hemen hepsi canlı olarak çekildiğinden ve canlı kahkaha efektleri kullanıldiğindan, hepsi çekimlerine bilet vermektedir..
YEMEK
Los Angeles’da restoran saymaya çalışmakla kafanızdaki saçları saymaya çalışmak arasında pek bir fark yoktur. Şehir yüzölçümü olarak o kadar büyük ve içinde barındırdığı etnik mutfaklar o kadar çoktur ki, hepsini denemeye kalksanız 2-3 senelik bir LA seyahatini gözden çıkarın. Tabii bu arada yeni restoranların açılacağını da unutmayın!
Turist klasikleri arasında birçok yerde şubeleri bulunan örnekler;
Cheeesecake Factory (California mutfağı ve envai çeşit 'cheesecake'ler!)
Johnny Rockets (Amerikan burger.)
In & Out (Muhtemelen Amerika’daki en iyi burger.)
Koo Koo Roo (Fast Food tavuk çeşitleri.)
Stinking Rose (Sarmısak restoranı. Dikkat! Herşey sarmısakla yapılır!!)
The Lobster (Santa Monica’da deniz üzerinde bir deniz ürünleri
Gladstone’s Malibu (Deniz üzerinde bir balık resoranı.)
Urth Cafe (En trendi!!)
The Coffee House (Sunset üzerinde bir cafe.)
Cafe de Paris (Robsertson üzerinde ufacık bir Fransız cafe/restoran.)
Kate Mantilini (Meşhurların adresi, California mutfağı.)
The Ivy (“Oldukça” meşhurların adresi, California mutfağı.)
Newsroom (Sağlıklı yemek üzerine limitsiz menüsü olan bir cafe.)
Jerry’s Deli (Menüsünde 1500'e yakın yemek var!!)
Panda Express (Ucuz Çin yemeği.)
KONAKLAMA
Los Angeles'da nerede kalırsanız kalın, ertesi gün göreceğiniz yere varmanız için arabaya binmeniz gerekecektir. Bunun için adresten ziyade bütçenize göre bir otel seçmeniz daha akıllıca olacaktır. Eğer şehri çocuklarınızla birlikte görecek ve konsantre olarak Disneyland ağırlıklı bir tatil geçirecekseniz, ancak o zaman Disneyland tarafına yakın bir otele yerleşin. Bunun dışında seyahat acenteniz aracılığı ile veya internette bir araştırma yaparak, önceden rezervasyonla gelmenizde yarar var.
ALIŞVERİŞ
Los Angeles da New York gibi alışverişe karşı koyulması zor şehirlerden biridir. Şehrin hemen her tarafını sarmış alışveriş merkezleri, büyük plazalar, büyük şehrin içinde yer alan tüm şehirlerdeki ana bulvarlar binlerce mağaza ile doludur.
Alışverişi ile dünyanın en ünlü caddelerinden Rodeo Drive Los Angeles’ın göbeğinde, Beverly Hills’de yer almaktadır. Bu caddede ve paralelinde ve onu kesen 6 caddede dünyanın en tanınmış butiklerini kolaylıkla bulabilirsiniz. Belli standartın üzerinde hemen hemen kimsenin alışveriş etmediği bu bölge herşeye rağmen ziyarete değer. Alışveriş yapmasanız da Gucci, Chanel, Tiffany, Cartier gibi bazı dükkanlara girmeniz tavsiye edilir!
Bunun dışında Rodeo Drive’ın paralelinde bulunan Beverly Drive ve Canon Drive da hemen hemen tüm büyük dünya markalarının dükkanlarını bulmanız mümkündür. Buna GAP, Banana Republic, French Connection, Guess, Bebe dahildir. Rodeo Drive ve çevreleyen caddelerde alışveriş yaparken bir cafede mola alıp kahvenizi yudumlamayı da unutmayın.
Şehrin merkezindeki en büyük alışveriş merkezleri Beverly Center ve Century City Shopping Mall’dur. İlki Beverly Hills’in hemen yanıbaşındadır ve içerisinde aradığınız herşeyi bulabilirsiniz.Louis Vuitton, DKNY, Macy’s, Bloomingdale’s, GAP, Banana Republic, Nine West, Bebe, Armani Exchange, Friends, Baby GAP, Hold Everything, Pottery Barn, Z Gallery, Bed, Bath & Beyond, Benetton, Godiva, Timberland, Charles David, Aldo, Steve Madden, Bisou Bisou, Victoria’s Secret, MAX, Esprit mağazaların sadece bir kısmıdır. 6 kat park yeri ve bir düzineden fazla sinema salonu bulunan Beverly Center’da 8. kat kitapçı, yemek yerlerine ayrılmıştır.
Beverly Center’dan sonra en kalabalık alışveriş merkezlerinin başında Century City Shopping Mall gelir. Açık havada alışveriş imkanı veren bu merkez de aynı Beverly Center gibi içinde hemen her mağazayı içerir.
Westside Pavilion Westwood’a yakınlığı ve West LA’de 2. büyük merkez oluşu ile müşteri çekmektedir. İçerisinde birçok mağazayı bulabilirsiniz fakat Beverly Center ve Century City Mall kadar büyük değildir.
Santa Monica Place, Santa Monica’da denizin hemen yanındadır. Aradığınız herşeyi kolaylıkla bulabileceğiniz bu merkezden çıktığınız anda trafiğe kapalı olan 3rd Street de mükemmel alışveriş fırsatı sağlar. Alışveriş merkezi ile birlikte 3rd Street, bir yemek ve kahve molasını da dahil ederseniz bütün bir gününüzü alabilir!
South Coast Plaza da LA’de bulunan en lüks alışveriş merkezlerinden biridir. 3333 Bristol Street, Costa Mesa adresinde bulunan bu alışveriş merkezinde Amerikan mallarına ilave olarak çeşitli Avrupa markalarını da bulmam mümkün.
Glendale Galleria şehir merkezine biraz uzak olmakla birlikte dev boyutlarda bir alışveriş merkezidir. Şehirdeki Türk-Ermeni nüfusunun yoğunlugu nedeniyle her tarafta Türkçe konuşan insanları duyabilirsiniz! Kalabalık başınızı döndürmüyorsa ve gitmeye vaktiniz varsa bu alışveriş merkezi tüm ihtiyaçlarınız için ideal bir yerdir.
Vadideki en güzel alışveriş merkezlerinden biri Fashion Square’dir. 14006 Riverside Drive’da bulunan bu alışveriş merkezi Beverly Center gibi içinde hemen her dükkanı bulundurur.
Tüm bunlara biraz daha uzak olmakla birlikte Ontario Mills Alışveriş Merkezi tüm gününüzü geçirseniz de gezemeyeceğiniz kadar büyük merkezlerden biridir. Ontario şehrinde bulunan bu merkezde tüm merkezlerde bulabileceğiniz mağaza ve restoranların yanısıra, çok büyük markaların mağazalarını da bulabilirsiniz.
Şehir içinde Beverly Hills’i merkez aldığınız takdirde 45 dakikalık araba mesafesinde irili ufaklı 112 tane alışveriş merkezi bulunur!
Alışveriş merkezlerine tıkılı kalmak istemeyenler için Rodeo Drive, Wilshire’ın bazı bölgeleri, 3rd Street Promenade, Pasadena Colorado Bulvarı, sahil şehirlerinde okyanusa paralel tüm caddeler her türlü mağazaya rastlayabileceğiniz başka bölgelerdir.
Outlet mağazalari (düşük fiyatlara seri sonu veya aynı sezonun mallarını sunan fabrika satış mağazaları) için Camarillo, The Citadel, Barstow tavsiye edilir. Bunlar şehrin yaklaşık bir ila bir buçuk saat dışındadır.
GECE HAYATI
Barlar ve renkli bir Los Angeles gecesi için tek adres West Hollywood’dur. Hemen hemen bütün barlar yanyana ve önleri tıklım tıklımdır. Sunset Bulvarı’nda bulunan The Whiskey, Roxy, Barfly, Mondrian Hotel ve içindeki Sky Bar, Miyago’s, Chateau Marmont Otelindeki bar, The Standard’ın barı, The Viper Room en fazla tanınan barlardır. Swing barı The Derby, La Cienega üzerinde bulunan Vesuvius, Cafe Maurice, Century Club, Sunset’teki Key Club, Los Angeles klasiklerinden biri de Komedi Klüpleridir. Jay Leno, Billy Crystal, Whoopi Goldberg, Jerry Seinfeld, David Spade, Robin Williams gibi komedyenlerin hepsi bu klüplerden yetişmedir ve zaman zaman habersiz buraları ziyaret edip sahneye çıkarlar.
The Comedy Store, Laugh Factory, The Improv, The Mint bu komedi klüpleri arasında en fazla bilinenleridir.
LA blues, jazz, rock, pop, western, latin, underground tarzlarında yüzlerce seçenek sunar. Gece hayatı profili sürekli değişmekte olduğundan aşağıdaki sitelerden faydalanmanız tavsiye edilir.
Los Angeles’taki popüler gece klübleri, barları, pubları ve kafeleri ile ilgili detaylı bilgilere asagidaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.la2nite.com/
http://www.lamag.com/
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sahibitanıdık -- 8 Ağustos 2012; 18:32:14 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: hegamonya
haziranda barcelonaya gidiyorum dönünce bende anlatacağım :)
Super bir şehir,
bizim adios konusuna bir süre önce şunları yazmıştım:
ooo o zaman bende ekleme yapayım La Rambla caddesindeki La Boqueria pazarına girin zaten offf diyeceksiniz inanılmaz bir pazar, dünyanın en iyi pazarlarından biri , hatta bazılarına göre en iyisi; orda ayaküstü lokantalarından mutlaka çeşitler söyleyip deneyin. İnanılmaz inanılmaz. Paella yı da zaten en iyi orada yiyeceksiniz.
Bilmeyenler için : Paella : Deniz ürünlerinden yapılan bir pilav (Yemin ederim ağzım sulandı ilk uçak ne zaman ispanyaya )
ayrıca arkadaşlardan alıntı:
quote:
Orijinalden alıntı: salvo
quote:
Orijinalden alıntı: arda_s_dh
quote:
Orijinalden alıntı: abuzerkurt
quote:
Orijinalden alıntı: bilgisayars
quote:
Orijinalden alıntı: abuzerkurt
quote:
Orijinalden alıntı: bilgisayars
Barcelona gidiş Madrid dönüşmü olacak
Evet aynen öyle olacak.
Super. Andorra ya da uğrayabilirsin zaman bulabilirsen vergisiz bir ülke ve çok yakın. Çok ucuz olduğunu söylüyorlar.
Biz Barcelona da yanlış trene bindiğimizden yanlışlıkla Figueres diye bir yere gittik bütün gün mc donalds ta falan oturup akşam üstü treninin gelmesini bekledik, dönüş yolunda rehberi açtım ve tesadüfen Figueres in Salvador Dali nin şehri olduğunu gördüm
kuzenlerle yerlere yattık,
düşünsene bütün gün boşuna oturmuşuz. O güzel şehri, müzeleri gezmek varken.
Öneri için teşekkürler. Haritadan baktım da barcelona'dan 210 km gözüküyor. Planımda yok ama değerlendirebilirim. Benim rut aynen yazdığım gibi Barcelona - Valencia - Granada - Sevilla - Madrid olacak. Barcelona'dan araba kiralayıp Madrid'de bırakacağız. Gezinin detaylarını herşey netleşince yazıcam burdan , taslak olarak bu şekilde. Uçak ve oteli adios'tan alıp diğer harcamaları cepten yapıcaz.
Aslında Amerika düşünüyordum ama oraya nisan ayında iş nedeniyle gitme durumum var bende tatili ispanya olarak değiştirdim.
Bunun dışında da Ramazan bayramında ya Milano-Venedik ya da Roma-Napoli tutu yapıcam kısmetse.
Barselona için iki restaurant tavsiyesinde bulunayım:
La Paradeta: Tezgahtan deniz urunleri secip, pişirtiyorsunuz
Cervantes: Tapas
Buralarda mutlaka akşam yemeği yiyin, yalnı zçok geç kalmayın, aksi takdirde 1 saat sıra beklersiniz...
Şimdiden iyi eglenceler...
La Paradeta'da çok gözüm kalmıştı, ne yazık ki zaman yetmedi. Ben de bir aşçı olarak şu mekanları önerebilirim:
Barcelona:
Bacoa - İspanyol mutfağı listenin başındadır tahmin ediyorum ama, yiyeceğiniz en iyi burgerlerden biri için bu küçük mekanı bulmanızı öneririm.
Cerveceria Catalana - Çok meşhur bir tapas mekanı, ününe rağmen ürünleri gerçekten çok taze ve lezzetli, Sangria'ları da harikaydı. Ortam da güzel.
Forns del Pi - Sadece kahvaltıda içi pasta kremalı, dışı şekerli kruvasansız kalmayın diye.
Quimet & Quimet - Barcelona'nın en geniş şarap yelpazesine sahip atıştırmalık mekanlarından. Genellikle soğuk deniz ürünü ürünleri var, damak tadınıza uygunsa veya değişik bir şarap almak isterseniz ilginizi çekebilir.
Madrid:
Con dos fogones - Yaratıcı menüleri var, öğle menülerini deneyebilirsiniz. Akşam gidip a la carte yemek genelde daha iyi sonuç verecektir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sahibitanıdık -- 16 Şubat 2012; 23:46:58 >
-
o zman süper şehir barcelonaya selam olsun tabi emeğinizede nerde ne kadar ücrete ne yenir nerede eğlenilir püf noktalar falanda var sırada kuruvasanla kandıramazsınız beni 
-
quote:
Orijinalden alıntı: hegamonya
o zman süper şehir barcelonaya selam olsun tabi emeğinizede nerde ne kadar ücrete ne yenir nerede eğlenilir püf noktalar falanda var sırada kuruvasanla kandıramazsınız beni
Ok dostum eski yazılarımı kurcalayayım bi. -
quote:
Orijinalden alıntı: hegamonya
o zman süper şehir barcelonaya selam olsun tabi emeğinizede nerde ne kadar ücrete ne yenir nerede eğlenilir püf noktalar falanda var sırada kuruvasanla kandıramazsınız beni
BARSELONA GEZİSİ: BARSELONA GEZİLECEK YERLER:
Çeşitli yazılardan ve kendi değerlendirmelerimden derlediğim yazı:
İspanya
İspanya İber Yarım adasında 17 Özerk bölgeye ayrılmış krallıkla yönetilen bir ülkedir. Başkenti Madrid’dir. Başlıca şehirleri Barselona, Valencia, Sevilla, Zaragosa’dır. Mimarisi, Flamenko dansı ve boğa güreşleri ile dünyanın en çok turist çeken ülkelerinden biridir.
Para Birimi: EU
Resmi Dil: İspanyolca, Katalanca, Baskça
Ülke Telefon Kodu: +34
Barcelonada Gezilecek Görülecek Yerler
Poble Espanyol
İspanya’daki bir çok binanın kopyasının yer aldığı bu küçük köyde el yapımı hediyelik eşya dükkanlarını gezebilir, meydandaki restoranlarda yemek yiyebilirsiniz.
Joan Miro Vakfı
Parc de Montjuic
Ünlü ressam Joan Miro’nun eserlerinin sergilendiği merkezdir.
Parc Güell
Carrer d’Olot
Antoni Gaudi Güell ailesi için 20 hektarlık bir araziye bir site kurulmaya başlanmıştır. Planlanan sitenin çok azı hayata geçti. Mozaiklerle süslü sütunlu salon ve teras ziyarete açıktır. İçindeki Gaudi’nin evi gezilmeye değerdir.
Tibidado
Tepeden Barselona manzarası izlemek için Mavi Tramvayla çıkabilirsiniz. Tepede bir lunapark bulunur. Tepedeki mavi tramvay durağının arkasında bulunan cafe’de Barselona manzarasına karşı oturmanızı tavsiye ederiz.
Las Ramblas
Barselona’nın çiçekçi, hediyelik eşya ve evcil hayvan dükkanlarıyla ve canlı heykellerle dolu en hareketli caddesi. Kafelerde oturarak gelen geçeni izleyebilirsiniz.
Katedral
Gotik Merkezinde bulunan 14. y.y.’a ait katedral barak tarzda yapılmıştır.
Bari Gotic
Barselona’nın eski şehri dar sokaklardan ve gotik tarzı binalardan oluşur. Dar sokaklarda keşfedilecek bir çok kafe ve butik vardır.
Picasso Müzesi
Bar Gotic’te bulunan Picasso Müzesinde ressamın gençliğinden yaşamının sonuna kadar tüm eserlerini görebilirsiniz.
Palau Reial Major
13.y.y’da yapılan kraliyet sarayı ziyarete açıktır.
Plaça Reial
Barselona’nın en canlı meydanı Las Ramblas’a yakın bu meydan Gaudi tarafından tasarlanan elektrik direktleri ve Palmiye ağaçlarıyla süslüdür. Özellikle yaz akşamlarında açık havada yemek yemenizi öneririz.
Plaça de la Boqueria
Las Ramblas
Kapısında Miro’nun Art deco ejderha heykeli bulunan bu pazarda yiyecek ve içecek satılır. Tezgahların renkleri görülmeye değerdir.
İspanyol Mutfağı
Yemek Saatleri
İspanyollar 2 kahvaltı yaparlar. 1. kahvaltı sütlü kahve ve tatlı çöreklerle sabah erken saatte yapılır. Saat 10:00 – 11:00 arasında patetesli omlet (Tortilla de patatas) veya sandviç (Bocadillo) yerler. 13:00 civarı tapas barlara giderler ve öğle yemeklerini 14:00’de yerler.Evleri yakın olanlar en önemli öğün için mutlaka evlerine giderler. 17:00 ‘den sonra kafe ve pastane saatidir. 19:00’da işten çıkarak Tapas barlara giderler. Akşam yemeğini 23:00 civarı başlarlar ve yaz aylarında gece yarısından önce yemeğe oturmazlar.
Tapas Çeşitleri
Tapas İspanyol mezelerine verilen genel isimdir. İspanya’nın her yerinde Tapas Barlar vardır. Camlı vitrinlerde tüm çeşitleri görerek seçebilirsiniz. Genelde akşam yemeği öncesi bir içki eşliğinde tapas yenir.Genelde İspanyollar iş çıkışlarında yemek öncesi barda ayakta tapas ve içki alırlar. Tapaslar ve yemekler genelde dometesli etmek ile servis yapılır.
Jamon Serrano: Kurutulmuş ve tuzlanmış jambon.
Gambas A la Plancha: Izgara karides
Tortilla a la Espanola: Kalın pasta dilimi gibi yenilen İspanyol omleti
Almendras Fritas: Tuzlu badem
Polo al Ajillo: Kızartılmış sarımsaklı tavuk eti
Albondiga: Dometes soslu köfte
Calamares Fritos: Kızarmış Kalamar
Patatas Bravas: Kızarmış patates ve acılı sos
Gordal: İri Sevilla Zeytini
Salpicon de Mariscos: Deniz mahsülleri salatası
Chorizo: Kızarmış sucuk
Fritura de Pescado: Kızartılmış deniz mahsülleri
Banderillas: Kürdana takılarak servis yapılan et,sebze ve yumurtalardır.
Queso Manchego: İspanya’nın en sevilen koyun peyniri.
Croquettes: Balıklı veya salamlı patetes kroketleri
Paella
İspanya’nın en ünlü yemeği Paella’dır. Pirince safran ve deniz ürünleri eklenerek Paellara isimli kaplarda odun ateşinde pişirilir. Günümüzde deniz ürünleri haricinde tavuk eti ve dana etiyle veya sebze ile yapılmaktadır. Genelde restoranlarda 2 kişilik tencerelerde (Paella) servis edilir.
Sangria
Meyve suyu veya şarabın içine çeşitli meyvelerin doğranmasıyla elde edilen içecektir. Özellikle yaz aylarında oldukça fazla tüketilir. Hazır olarak süper marketlerde bulablirsiniz.Barlarda taze yapılmış satılır. Yaz atlarında sokak festivallerinin değişmez içkisidir
Barcelona – Muhteşem Bir Şehir
Barcelona, diğer meşhur adı ile “Catalunya” İspanya’nın ikinci büyük şehri. Nüfusu 6 Milyon. İç işlerinde bağımsız, dış işlerinde ise İspanya’ya bağlı. Halkının % 90’ı İspanyolca’dan farklı bir lisan olan Catalanca konuşuyor ve kendilerini İspanyol olarak görmüyorlar. Yeni yapılar fazla göze çarpmıyor, şehir tarihini oldukça koruyabilmiş bir görüntü çiziyor. Eski yapıların tümü özüne sadık kalınarak ve iç yapısı bozulmadan restore edilmeye çalışılıyor. Eserlerde Müslüman-Hıristiyan kültürlerinin karma etkisi mevcut. Biz Picasso, Salvador Dali derken, burada Gaudi etkisi ile karşılaştık. Barcelona’da karşılaştığımız ve gezdiğimiz hemen hemen her güzel eserde bu mimarın damgası var. Eserlerinde ağırlıklı olarak seramik kullanan ve adına bir park da olan Gaudi’nin yaptığı eserlerde Kapadokya bölgesinde bulunan tarihi eserlerin etkisi var. Zaten kendisi de yaşadığı dönemde gidip gördüğü bu eserlerden çok etkilendiğini belirtmiş. Gaudi’nin de 1906-1926 yılları arasında yaşamış olduğu bu park alanı içinde yaptığı köprü ve yapılarda Kapadokya etkisi bariz bir şekilde görülüyor.
Gaudi aynı zamanda, Barcelona’daki en çarpıcı ve müthiş yapı olarak kabul edilen “La Sagrada Familia” kilisesinin de inşaatını başlatan mimar. Bu büyük ve ihtişamlı kilisenin inşaasına başlangıç tarihi 1882 ve 200 yılda bitirilmesi hedeflenmiş. Diğer bir ifade ile, kilisenin halihazırda inşaası devam ediyor ve 2082 yılında bitirileceği öngörülüyor. Özellikle şehre çok büyük bir turist potansiyeli çektiği için bu kilisenin belirlenen zamandan önce bitirilmesi mümkün olmakla birlikte bu süreç geciktiriliyor. Bu nedenle de, La Sagrada Familia kilisesinin bitimini ancak bizim torunlarımız görür diye düşünüyorum.
Barcelona seramik ve porselen üzerine eserler açısından da oldukça ileri bir seviyede. Şehirde seramik ve porselen üzerine yapılmış birçok sanat eserine ve mimari yapıya rastlamak mümkün. Dünyanın en uzun seramik bankı Gaudi tarafından bu şehirde yapılmış. Tam 86 sütun üzerine kurulmuş olan bu bank aynı zamanda çok enteresan bir tarihi geçmişe de sahip.
Barcelona çok renkli ve hareketli bir şehir. İnsanın burada canının sıkılması çok zor. Biz bu şehirde bir gün kaldık, ama bu şehir en az iki tam gün gezilmesi ve yaşanması gereken bir yer. Her ne kadar biz çok fazla bir yerini gezme fırsatı bulamasak da panaromik şehir turumuz sırasında, şehrin gezilmesi gereken birçok yerinin bulunduğunu ve gezmeye değer olduğunu gözlemledik. Bu açıdan bir şehir rehberini inceleyip, ona göre plan yapmakta fayda var. Ayrıca, şehrin metro sistemi de size gezme ve görme olanağı verebilecek cinsten.
Barcelona’nın deniz kıyısında bulunması şehre ayrı bir hava veriyor. Hava son derece temiz ve gökyüzü inanılmaz mavi ve pırıl pırıl. Her tarafta palmiye ağaçları ve yeşillikler hakim. Çok büyük bir limanı var. Alışveriş yapmak için gezilecek başlıca yerleri “İspanya ve Catalunya Meydanı”, ve özellikle de “La Rampra Caddesi”. “La Rampra Caddesi” İstanbul’un İstiklal Caddesi’ni andırıyor. Bu caddenin enteresan bir özelliği de dilencilerin dilenme biçimi. Her bir dilenci kendini kılıktan kılığa sokarak önce kendisini bir sanat eseri haline getiriyor ve siz bu sanat eseri ile bir fotoğraf çektirmek için can atıyorsunuz, ama bunun için gönlünüzden kopan ufak bir bahşiş vermek zorundasınız. Ancak yine de görülmesi gereken hoş ve eğlenceli bir manzara. İspanyollar sanata çok düşkün insanlar. Sokaklarda adım başı bir ressama rastlamak mümkün. Doğrusu yaptıkları resimler ve kullandıkları tarzlar birbirinden çok farklı ve enteresan. Bahsettiğim resimlerin öyle sıradan resimler olduğunu zannetmeyin, hepsinin kendine has tarzı ve uslübü var.
Barcelona’da gezilebilecek yerlerden birisi de sahil kesiminde yer alan akvaryum. Aslında tüm önemli Avrupa şehirlerinde bu tip akvaryumlara rastlamak mümkün. Onun için gezip gezmemek biraz sizin balık çeşitlerini görmeye olan ilginize bağlı. Ama bu akvaryumun içinde gerçekten farklı cins ve renkte balıkları bir arada görmek mümkün. Özellikle deniz atları çok çeşitli ve enteresan. Bu kadar çok çeşidini daha önce hiç bir akvaryumda bir arada görmemiştim. Ama burayı gezmek yerine daha tarihi bir yeri gezmeyi tercih ederdim. Bu açıdan, çok hararetle tavsiye edebileceğim bir yer de değil doğrusu.
Barcelona’yı gezmek için en iyi yol ise araba kiralamak. Çünkü gezilecek yerler arasında ciddi mesafeler var. Ayrıca, Salvador Dali’nin köyü gibi şehrin yaklaşık 140 km uzağındaki yerlere gidip gelmek de ya trenle ya da araba ile mümkün. Biz bu şansı bir gün kaldığımız Barcelona’da yakalayamadık, ama gidip görülmesi gereken yerler olduğunu duyduk. Müzesini ziyaret ettiğimiz tek ressam ise Picasso oldu. Değişik bir sanat düzleminde çalışan bu ünlü ressamın dününü ve gelişimini bu müzedeki eserleri incelemek suretiyle gözlemleme şansımız oldu.
Barcelona’yı gezerken rehberimizin bize verdiği bir bilgi de çok dikkatimizi çekti. Bu bilgi, İspanya’nın kültüründe meşhur olan topuklu ayakkabı ve şapka giyme geleneği ile ilgili. Müslümanların İspanya’yı fethinden önce İspanyollar temizliğe hiç dikkat etmeyen pis insanlar imiş. Bu devirlerde İspanyollar büyük tuvaletlerini bir kabın içine yapar, daha sonra bunu su ile karıştırıp dışarı atarlarmış. Şapka takılmasının nedeni, insanların, dışarı atılan bu pis suların üzerlerine gelmesini önlemek, topuklu ayakkabı giyilmesinin nedeni ise bu pisliklere basılmaması için imiş. Diğer Avrupa şehirlerine de tuvalet ve temizliğin müslümanların etkisi ile geldiği düşünüldüğünde bu anlatılanlar doğrusu gerçek dışı gelmiyor bize de. En doğrusunu tarih bilir.
Barcelona’ya ilişkin son notumuz spor tutkunlarını ilgilendiriyor. 1992 yılında olimpiyatların da yapıldığı bu şehirde dünyanın en büyük stadı olan Barcelona stadı bulunuyor. 110 giriş kapısının bulunduğu stad maçın başlamasına yarım saat kala doluyor ve 15 dakika içinde boşalıyormuş. İlginç bir not da 1992 yılında yapılan Barcelona Olimpiyat Oyunlarının açılış seremonisine ilişkin. Bu oyunların açılış töreninde meşalenin ateşli bir ok ile yakılması hedefleniyormuş ve bunun tatbikatı da defalarca başarı ile yapılmış. Fakat açılışın yapıldığı gün ateşli ok meşaleyi teğet geçmiş, fakat ateşleme otomatik olarak yapıldığı için çoğu kişi tarafından bu gaf farkedilmemiş. Fakat bunu fotoğraflayan bir muhabir bu gafı yakalamış ve olimpiyat komitesine şantaj amaçlı kullanıp 200,000 ABD Doları talep etmiş. Fakat olimpiyat Komitesi bu tezgaha gelmeyerek bu kişiyi mahkemeye vermiş. Bana ilginç geldi, sizlerle paylaşmak istedim.
Şehir içinde ise Ramblas, Montjuic, Gaudi'nin eserleri, Guell Park, Picasso müzesi ve Barrio Gotico,
Sagrada Familia da görülmelidir.
Mare Magnum ve içindeki akvaryum zamanın olması durumunda görülmesi gereken yerler arasındadır.
Belli başlı alışveriş merkezleri olarak, Plaza Catalunya(Plaza Katalunya) Katalunya meydanı, FNAC,
El Cortes Ingles, Passeig Gracia, Portal Angel ve Katedralin etrafını sayabiliriz.
Gece gezilecek yerler arasında La Ramblas, ikiz kulelerin bulunduğu yerler, Poble Nou, Villa Olimpica.
NE YİYEBİLİRİZ
Barcelona'da güzel bir deniz ürünlü akşam yemeği için Porto Olimpico'da El Cangrejo Loco restoranı ve tatlısı
"Creme Catalana" tavsiye ederim.
Maremagnum'da Chipiron restorant deniz mahsulleri için çok iyi seçenekler sunuyor ( bir kişi € 25 civarında)
Geleneksel yemeklerinden Paella( Paeyya; pirinç, deniz ürünleri veya tavuk eti ile pişirilmekte),
Piradilla(Piradiyya),Caracoles(salyangoz), Mariscos(Mariskos) deniz ürünleri, escudella(eskudeya) sayabiliriz.
"Paseig Gracia" caddesi üzerinde Bask bölgesinin Tapas (mezeler) yiyebilirsiniz TXAPELA restoranı
tavsiye edilir. Ayrıca Cidra (elma şarabınıda tadabilirsiniz)
"Churro con chocolate" ülkemizde de satılan bir çeşit burma tatlısı, fakat bunu sıcak çukulataya bandırarak
yiyiyorlar,Özellikle öğleden sonraları bazı kafeteryalarda bunları deneyebilirsiniz.
"Tortilla de patata" (patates,yumurta, sebze)
"Pan tomaka" ( kızarmış ekmeğin üzerine zeytinyağı, tomates ve sarmısak ezmesi sürülerek yeniliyor)
BAZI YARDIMCI KELIMELER
Agua(agua): su donde(donde):nerede puerta(puerta): kapı
Caliente(kaliente): sıcak salida(salida):çıkış entrada(entrada): giriş
Leche(leçe): süt gracias(grasias): sağol hola(ola): merhaba
adios(adiyos): güle güle pan(pan).ekmek buenas dias(buenas dias):günaydın
postre(postre): tatlı cerdo(serdo): domuz
El menu de dıa (el menu de dıa): günün mönüsü(öğle yemekleri için geçerlidir, 4 çeşitten oluşur, salata,
ana yemek, içki ve tatlı)
€ 7-8 civarındadır.
DİKKAT...................
Hotele vardığınızda hotelin kartını edinmenizi ve otel ve otobüslerde eşyalarınızı unutmamanızı
Ziyaretlerimizi zamanında bitirebilmek için oteldeki toplanma saatlerine dikkat edilmesine
Bavullarınıza özellikle, Barselona havalanında çok dikkatli olunmasına(özellikle romenler ve çingeneler
kişilerin taşıdıkları bavulların kalitesine göre çarparak soyuyorlar.
Kalış süresince üzerlerinizde fazla para ve pasaport taşınmamasına (otelde bırakılabilir, sadece kimlik
ve ehliyet yeterli olacaktır).
Saatlerimizi 1 saat geri almalıyız.
Taksiye bindiğinizde fiş alınmasına (por favor faktura),zira taksi ile bir sorun yaşanması durumunda
şikayet edebilme durumunuz olabilir. Şehir içinde geziyorsanız ortalama € 19 dan fazla taksi parası
ödemezsiniz.
Işık olmayan caddelerden geçilmemesine, cebinize ve cüzdanınıza / yankesicilere çok dikkat
edin.(Özellikle la Ramblas ve
Ravel civarında)
Postaneler "mail correos" pzt-cm 09-14.00 arası açıktır. Pul (sellos)satın almak istediğinizde,
tobacco kiosklarından alınabilir.
Metro yaz döneminde gece 24.00'a kadar açık,
Alışveriş yaptığınızda aldığınız kağıt paralara dikkat edilmesi, özellikle turistik bölgelerde
sahte para verebiliyorlar.
Otelden telefon görüşmesi yapmak pahalı olabilir. uluslararası telefon kartları(tarheta de telefon)
alınabilir(6€ ve 13€)gazete satan kiosklardan temin edilebilir, Türkiye'yi aramak için 00 90 212
veya 216 ......, İspanya'da bir numara aranacak ise 00 34 ....çevrilmesi gerekiyor.
Bahşiş, restoranlarda, taksilerde %5-10 civarında servisten olan memnuyetinize bağlı olarak verilebilir
Park Güell, oldukça varlıklı bir ailenin vakti zamanında mülk edindiği geniş bir park. İçinde inanılmaz güzel dokular mevcut. Meşhur Sagrada Familia Katedrali’nin mimarı Antoni Gaudi’ye ait eserler de görebilirsiniz.
Hola Barcelona!
Geçtiğimiz hafta bol bol "Hola" dedik; Barcelona' da...
Barcelona için, şu ana kadar gördüğüm Avrupa şehirleri arasında "en çok hoşuma giden" dersem sanırım abartmış olmam.
Barcelona, tarihi zenginliği, sanatı, kültürü, doğal güzellikleri, mis gibi bir iklimi, masmavi Akdeniz' i, lezzetli birçok tadı, mükemmel bir mimariyi ve şehirleşmeyi, zengin alışveriş opsiyonlarını birarada barındıran nadir şehirlerden.
Eşimin kamerasından, Barcelona fotoğrafları için, Barcelona Photos > Horizon' u mutlaka ziyaret etmenizi öneriyorum.
Barcelonadaki yüzlerce görülmeye değer mekan arasından "Top Ten" i yani ilk 10 mekanı bir çırpıda say derseniz, size tavsiyem aşağıdaki mekanları görmeniz;
* Sagrada Familia; Gaudi' nin hayatını adadığı ve malesef talihsiz bir şekilde ölümü ile yarım kalan ve ardından 1932-1935 yılları arasında İspanya iç savaşı sırasında büyük zarar gören projesi. 2030 yılında tamamlanması öngörülüyor. Malesef turist otobüsleri yüzünden mekanda kaotik bir durum var. Üst katlarına çıkabilmek için de minimum 1.5 saat beklemek gerekiyor. Sabah erken saatlerde ziyaret edilmesi gerekli.
* La Rambla; Barcelona' nın renkli caddesi, yaklaşık 1km uzunluğunda, cadde boyunca enteresan şovlar yapan gösteri sanatçıları, canlı kuş pazarlarından gelen kuş cıvıltaları, çiçek satıcıları size eşlik ediyor. Bizim Mısır çarşısını andıran harika bir taze meyve/sebze, kuru meyve/yemiş pazarına da La Rambla üzerinden ulaşabilirsiniz.
* La Pedrera; Çok şık bir cadde olan Passeig de Gracia üzerinde yer alan La Pedrera ya da bilinen adıyla Casa Mila da Gaudi' ya ait. Gaudi bir anlamada Barcelona' yı şekillendiren sanatkar. Mila ailesi için yapılmış, binanın bir kısmı şu anda gezmeye açık (erken saatlerde gitmenizde fayda var, çok kuyruk oluyor), diğer kısmı ise apartman, şanslı insanlar La Pedrera' da oturuyorlar:)
* Barcelona Katedrali; Katedrale ait meydanlar ve avlular en az katedral kadar görülmeye değer.
* Parc Güell; Yine Gaudi' nin elinden çıkmış harikulade bir mekan. Gaudi' nin yaşadığı ev de parkın içinde. Parktaki mozaik koltuklarda oturup güneşin tadını çıkarın. Parkın en tepesinden Barcelona' yı kuş bakışı izleyebilirsiniz. Parkın girişindeki mozaik kertenkele turistlerin ilgi odağı aynı zamanda şehrin de simgesi gibi.
* Fundacio Joan Miro; Şehre tepeden bakan bir noktada ünlü İspanyol ressam, heykeltraş Joan Miro' nun birçok eserinin sergilendiği müze. Barcelona' da Miro' nun çizgilerine birçok yerde rastlayabilirsiniz; havalanı, La Rambla sadece birkaçı. Miro renkleri Barcelona' da 1992 yılında düzenlenen olimpiyat' ları da süslemişti.
* Museu Nacional d'Art de Catalunya; Malesef resmi tatile denk gelen gün orda olmamız sebebiyle gezme fırsatımız olmadı. Place de Espania' ya tepeden bakan müze' nin manzarası görülmeye değer.
* Parc de la Ciutadella; Eğer vaktiniz olursa parkın içinde yer alan hayvanat bahçesini de görmenizi öneririm.
* Palau de la Musica Catalana; Bulması bir parça zor ama enfes bir konser salonu.
* Port Vell ve Port Olimpic arası sahil boyu; Palmiyeler ve masmavi Akdeniz, enteresan mimari (Frank Gehry 'nin kocaman balığı:) Maremagnum, L'Aquarium, Museu d' Historia de Catalunya, Barceloneate plajları, Jardins de Miramar ve Torre Sant Sebastia arası teleferikle manzara keyfi...
Ve tabii ki olmazsa olmaz Tapas barlar. Biz en çok Passeig de Gracia üzerindeki Tapa Tapa' yı sevdik. Mutlaka sipariş edilmesi gereken tapaslara gelince; Patates Bravas (küp küp kızartılmış patates, acı kokteyl sos ile), Calamars (kızarmış kalamar, minik olanlar daha lezzetli), Pa amb Tomaquet (kızarmış ekmek, zeytinyağ ve domates ile), Gambles a L'Allet (kızarmış karides), Spanish Tortilla (İspanyol patatesli omlet), Ensaladilla Russa (Rus salatası), Paella (Deniz ürünleri içeren pilav) ve her türlü balık...
Yanında Sangria deneyebilirsiniz, kırmızı şarap, limon ya da portakal suyu, taze portakal dilimleri ve bal ile yapılan, toprak testiler içinde sunulan İspanya ve Portekiz' e özgü içecek.
Alışveriş için, Passeig de Gracia, Placa de Catalunya, El Born, Rambla de Catalunya mutlaka görülmesi gereken yerler.
Barcelona' da Katalanca konuşuluyor, nüfusu yaklaşık 2 milyon, toplu taşıma araçları sorunsuz işliyor, özellikle metro çok kullanışlı ve diğer Avrupa şehirlerine göre çok ucuz. T-10 adlı bilet ile metroyu 10 kez kullanabiliyorsunuz 6.90€. Havalanı şehre 14km mesafede, havalanından şehre ulaşmak için direk Terminal A ve Terminal B' nin önünden kalkan Aerobus en rahat ulaşım aracı. Şehrin bellim başlı merkezlerinde durakları var. Place de Catalunya durağı şehrin birçok noktasına ulaşmak için çok elverişli.
Barcelona' yı görmek için Temmuz ve Ağustos ayları pek iyi bir seçim değil. Nisan, Mayıs, Haziran ve Eylül en çok keyfine varılacak ve rahatça gezilecek aylar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sahibitanıdık -- 17 Şubat 2012; 0:09:29 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: darkness45
quote:
Orijinalden alıntı: hegamonya
haziranda barcelonaya gidiyorum dönünce bende anlatacağım :)
gıda fuarımı ?
yok ben tamamen gezi/eğlence -
bilgisayars ; işte bu iyi harika
-
Sabri hocam eline saglık bu konuda süper olmuş. İki sene önce schengen almıştım tek girişlik. Simdi de almak istiyorum. Artık devle memuruyum. Vize için hangi belgeler isteniyor bir türlü bulamadım. Sürekli çalışanlar için bahsetmiş ama memurlar için bulamadım. Bir de acenteler aracılığı ile başvuru yaparsam sanırım kendim gitmeme gerek kalmaz. Daha önce schengen aldığım için. Memur olanlar yardimci olursa sevirim
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: thekoch
Sabri hocam eline saglık bu konuda süper olmuş. İki sene önce schengen almıştım tek girişlik. Simdi de almak istiyorum. Artık devle memuruyum. Vize için hangi belgeler isteniyor bir türlü bulamadım. Sürekli çalışanlar için bahsetmiş ama memurlar için bulamadım. Bir de acenteler aracılığı ile başvuru yaparsam sanırım kendim gitmeme gerek kalmaz. Daha önce schengen aldığım için. Memur olanlar yardimci olursa sevirim
vize için:
Setur online vize sitesi açmış , çok detaylandırılmış bir site, pek çok ülkeye online vize alıyorlar, vize takibi için hangi evraklar gerekli vs. çok güzel bilgiler var.
http://www.seturvize.com/home.seam
online başvuru:
http://www.seturvize.com/vize.seam?cid=285
-
güzel bir başlık olmuş.. -
Dubai için ucuz bilet hangi siteden bulabiliriz acaba? -
Kışın ortasında yaz tatilimizi yapıyos!
Kışın ortasında Dubai ve Mısır’a 199 TL puanla Antiller, Arjantin, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti, Endonezya, Haiti, Jamaika, Küba, Meksika, Peru, Porto Riko, Singapur, Şili, Tayland ve Vietnam’a 399 TL puanla gidiş−dönüş uçuyos!
Kampanyada ödeme Dubai ve Mısır için gidiş-dönüş biletleri için 199 TL karşılığı olan 39.800 tutarındaki puan kullanımıyla, diğer ülkeler için 399 TL karşılığı 79.800 tutarındaki puan kullanımıyla gerçekleşecektir. (Nakit veya kredi kartı ile ödemeler kampanyaya dahil değildir.)
Kampanya biletleri 29 Şubat 2012 tarihine kadar alınmalı, 3 Ocak 2012 - 29 Şubat 2012 tarihleri arasında kullanılmalıdır. Bu tarihler dışında alınacak ve kullanılacak biletler kampanya dışında kalacaktır.
sanırım aradığımı buldum, geçici kirlilik için özür dilerim... -
arkadaşlar yeni kampanyada hilton arcadia 5 günlük phuket adasını düşünüyorum ... daha önce phuket adasına gidenlerin yorumları var mı ? ilk defa adios sayesinde yurtdışına çıkacağım için birçok şeye yabancıyız ... sıfırdan başlayanlar için bir yurtdışı tarifi yaparsanız memnun olurum ... yani havaalanı olayında ne yapmamız lazım ... uçak direkt phuket adasına mı gider yoksa başka bir yerden aktarma olur mu ? bunun gibi yurtdışı deneyimi olan arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim ...
Ayrıca oda kahvaltı konaklamada , fiyata dahil olan sadece kahvaltı mı ? yani diğer yemekler , içecekler , meyve vb. için ücret mi ödüyoruz ?...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sporcu42 -- 24 Şubat 2012; 17:43:15 > -
mart'ın son haftası phuket - singapur planlıyorum forumdaş olmasada bir arkadaş buldum sonunda :)
yazıları okudum farklı bir tavsiyesi olan arkadaş var ise dinlemek isterim. -
quote:
Orijinalden alıntı: sporcu42
arkadaşlar yeni kampanyada hilton arcadia 5 günlük phuket adasını düşünüyorum ... daha önce phuket adasına gidenlerin yorumları var mı ? ilk defa adios sayesinde yurtdışına çıkacağım için birçok şeye yabancıyız ... sıfırdan başlayanlar için bir yurtdışı tarifi yaparsanız memnun olurum ... yani havaalanı olayında ne yapmamız lazım ... uçak direkt phuket adasına mı gider yoksa başka bir yerden aktarma olur mu ? bunun gibi yurtdışı deneyimi olan arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim ...
Ayrıca oda kahvaltı konaklamada , fiyata dahil olan sadece kahvaltı mı ? yani diğer yemekler , içecekler , meyve vb. için ücret mi ödüyoruz ?...
Dostum ilk sayfada vardı phuket yazısı
-
Konuda emeği geçen, gezip gördüklerini bizlerle paylaşan tüm gezginlere teşekkür ederim.
Bir an önce Japonya'ya da gidip gelin. Oraları da anlatın.
-
quote:
Orijinalden alıntı: bilgisayars
quote:
Orijinalden alıntı: hegamonya
o zman süper şehir barcelonaya selam olsun tabi emeğinizede nerde ne kadar ücrete ne yenir nerede eğlenilir püf noktalar falanda var sırada kuruvasanla kandıramazsınız beni
BARSELONA GEZİSİ: BARSELONA GEZİLECEK YERLER:
Çeşitli yazılardan ve kendi değerlendirmelerimden derlediğim yazı:
İspanya
İspanya İber Yarım adasında 17 Özerk bölgeye ayrılmış krallıkla yönetilen bir ülkedir. Başkenti Madrid’dir. Başlıca şehirleri Barselona, Valencia, Sevilla, Zaragosa’dır. Mimarisi, Flamenko dansı ve boğa güreşleri ile dünyanın en çok turist çeken ülkelerinden biridir.
Salvador Dali nin doğduğu ve müzesi de bulunan Figueres de gezi yerlerine eklenebilir.
Barselona ile arasında 100 Km mesafe vardır, tren ile 1,5 saat de ulaşılabilirsiniz.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi manager79 -- 4 Mart 2012; 15:10:29 >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
