Şimdi Ara

Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi.. (14. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10.698
Cevap
117
Favori
833.490
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Teşekkür ederim JetRanger... İnanılmaz güzel gün geçtikçe alışıyorum. Ancak ilk çizğini almış içim buruldu ama nazarlık gözüyle bakıyorum onada ;) cdlik olayınıda araştırıcam teşekkür ederim ;)

    Sevgili Ayts; Benimde bundan önceki arabam renault clio idi sıfır almıştım(2005). Ama üç yıl içerisinde bir kere kaza yaşadım ve ondada doğru noktadan çarpılmış olmasına rağmen hava yastığı açılmadı, 2 defa otomatik sürücü camı açılırken içeri düştü, bagaj düğmesi bozuldu, silecek su püskürtme motoru bozuldu... Yani oldu mu oluyor. Bunun markasal bi farkı oluyor mu pek emin değilim. Babamda şu anda volvo xc70 var. ondan önce volvo s60 vardı. ve o arabanında anahtar girişi garanti kapsamında bozuldu. üretim hatasıymış ve araç yaklaşık 28 iş günü yedek parça bekledi...Şu anda alalı 1 ay olmadığı xc70inde balans ayarlarında problem çıktı,düzeltilmekle uğraşılıyor :) Ha cliodan önceki arabam 85 model bir kartaldı onunla iligli bilgi vermeme sanırım gerek bile yoktur? :):) dolayısıyla iddalı konuşmak istemem ama araba piyasasının bence en kallavi ve kaliteli arabası volvodur. Ama onda bile arızsalar olabiliyor... N e yazık ki galiba bu kumar gibi bişey :) Ne çıkarsa şansınıza.. Benim Grand Picasso c4ümde şimdilik herhangi bir sorunum yok ama daha 700.kilometredeyim tabii :)

    Saygılarımla :))




  • sayın grand c4 picasso kullanıcıları sizlere iki şey sormak istiyorum sakın arabayı eleştirdiğimi alay ettiğimi filan düşünmeyin kötü amacım yok sadece merak ediyorum citroen c5 in fren mesafesi biraz araştırdığımda sınıfının en kötüsü olarak çıktı ben inanamadım foruma az önce yazdım derken forumda sizin konunuza rastladım ve sormak istedim c4 grand picasso nun fren mesafesi nasıl ? yani memnun musunuz veya biliyor musunuz kaç metre ? ikinci sorum ise bu araba yokuşta geriye kaydırıyor mu veya bunu önleyici bir sistem var mı? sorularımı cevaplandırırsanız çok mutlu olurum hepinize iyi eğlenceler
  • B.A.L.

    Fren mesafesi yeterli. Frene basınca çarpmadan duruyor.
    Yokuşta geri kaydırmıyor çünkü bunu engelleyen bir sistem var. Hill holder gibi bişiii. Toyotalar gibi değil yani.
  • picasso kullanıcıları bir soru daha sormak istiyorum acaba bu picassonun yol tutulu laguna 1.5 le fillan kıyaslanabilir mi veya toyota aurisle çünkü picasso yüksek bir araç ama o iki araçla aynı ya da yakın yol tutuşa sahipse bence tam alınacak araba
  • Arkadaşlar uzun zamandır bu aracı incelemekteyim. Bu konuda forumda oldukça faydalı oldu. Yalnız sanırım herkes cam tavan sahibi. Araca açılır tavan yaptıran ya da yaptımayı düşünen oldu mu acaba ? Sigara kullanan biri olarak bundan sonra alacağım araçta mutlaka açılır tavan olacak diye karar vermiştim ve hala da bu fikrimden vazgeçemedim. Cevaplarınızı bekliyorum. Teşekkürler
  • Ben Picassonun yol tutuşunu kesinlikle çok beğenen birisiyim. Marmara Bölgesi içindeki otobanlarda diyebilirim ki nerdeyse hiçbir virajda 150'nin altına inmenize gerek kalmıyor. Tabi önemli olan bunun sizi tedirgin etmeden sağlanıyor olması. Ayrıca şehiriçinde de yoltutuş saygıyı hak ediyor.

    Laguna ile karşılaştırmak ne derece doğru bilemiyorum. Nihayetinde bir sınıf farkı var. Ben 55000 km yaptım ve yoltutuşu hiç sorun olmadı benim için.

    En iyisi test sürüşü yapmak sanırım.
  • verdiğiniz cevap için teşekkür ederim lagunayla karşılaştırmamın doğru olmadığını biliyorum lakin hıza önem veren biriyim ve bir arabadan her şeyi beklerim c4 picassonun yol tutuşunu bilmiyorum ama onun dışında herşeyi d sınıfı araçların düşük motorlu versiyonundan iyi

    quote:

    Orjinalden alıntı: coskunrd

    Ben Picassonun yol tutuşunu kesinlikle çok beğenen birisiyim. Marmara Bölgesi içindeki otobanlarda diyebilirim ki nerdeyse hiçbir virajda 150'nin altına inmenize gerek kalmıyor. Tabi önemli olan bunun sizi tedirgin etmeden sağlanıyor olması. Ayrıca şehiriçinde de yoltutuş saygıyı hak ediyor.

    Laguna ile karşılaştırmak ne derece doğru bilemiyorum. Nihayetinde bir sınıf farkı var. Ben 55000 km yaptım ve yoltutuşu hiç sorun olmadı benim için.

    En iyisi test sürüşü yapmak sanırım.




  • hoşgeldin tekrar çavuş kardeş.artık isminde görülüyor.picasso ile aran nasıl.bir ara üzüyordu seni.neredeyse yaktıracaktı kendini:) şimdilerde durum nasıl? sorun çıkarıyor mu? süspansiyonlara alışabildin mi?


    quote:

    Orjinalden alıntı: coskunrd

    Ben Picassonun yol tutuşunu kesinlikle çok beğenen birisiyim. Marmara Bölgesi içindeki otobanlarda diyebilirim ki nerdeyse hiçbir virajda 150'nin altına inmenize gerek kalmıyor. Tabi önemli olan bunun sizi tedirgin etmeden sağlanıyor olması. Ayrıca şehiriçinde de yoltutuş saygıyı hak ediyor.

    Laguna ile karşılaştırmak ne derece doğru bilemiyorum. Nihayetinde bir sınıf farkı var. Ben 55000 km yaptım ve yoltutuşu hiç sorun olmadı benim için.

    En iyisi test sürüşü yapmak sanırım.




  • Sağolun arkadaşlar, yüzyüze olmasak da bir şekilde sohbet etmek çok güzel.

    Evvela B.A.L arkadaşın mesajına cevaben şunu söylemem gerekli. Hızı ben de çok seviyorum ve otoban şartlarında en az 140 km hızla gidiyorum. Picasso hızlandıkça bir yerleri titreyen, ayakları yerden kesilecekmiş gibi duran bir araba asla değil. Fakat sert yan rüzgarlardan etkilendiğimiz de bir gerçek.
    Burada hemen herkes Picasso ile ilgili bir kusur yazmıştır. Fakat, başka bir araç kullanıcısı olup Picassoyu tanımayan bir kişi bu yazıları okuyup da sakın Picasso'yu değersiz kalitesiz bir araba sanmasın. Evet bir ara yakmayı falan düşündüğümü yazmıştım. Bu beni üzen bazı şeylere esprili bir tepki idi ki hala da devam ediyor kuşkusuz-çaresiz. Öyle ya arabadaki eleştirdiğimiz sistemleri değiştirmedik. Yine bu tepkiler aslında B.A.L arkadaşın dediği gibi "bir arabadan her şeyi beklerim" düşüncesindeki insanların Picasso'yu tercih etme sebeplerine aykırı duruyor. Yani gerçekten şahane bir arabanın basit tekniklerle çözülebilecek ya da hiç oluşmayacak sorunlarla uğraşması hoş değil. Bizde bir de Yeni Focus HB var. Picasso'nun yanında ,motor seriliği hariç, hemen her konuda bir seviye düşüklüğü var. Tabi ki karşılaştırma yapmak zaten yanlış. Çünkü arada 15000 ytl ve ciddi bir sınıf farkı var. Şunun için yazdım ki. Focus'da bazı kusurlar görünce çok da garipsemiyorum. Nihayetinde üstün iddiaları olan bir araba değil. Ama Picasso'ya bakarken içimden "Sen de mi Brütüs" lafı geçiyor hep. Zaten mesajlarda dikkat edilirse "nasıl olur da bu arabada böyle basit hatalar olur?" düşüncesinde eleştiriler hakim. Picasso da müthiş bir araç değil ama kendi yükselttiği çıta seviyesinde kendi ayağına kurşun sıkar bazı sorunları var işte, bunları da hepimiz biliyoruz.

    Benim şuan bir sorunum var mı derseniz motordan gelen bir ıslık sesi var. Daha önce yazdım galiba. O sorun hala devam ediyor. Epey zamandır servise gidemedik. İki gün önce servise bir uğradım nihayet. Test sürüşündeki usta dedi ki bu kilometreden sonra bu normal bir durummuş. Km dediği 50000'in biraz üstünde. Ömrü billah bu sesi mi dinleyeceğiz mealinde "bundan sonra böyle mi olacak" diye sordum, evet dedi. Usta sıfatı ile yanına gittiğin adama akıl öğretmek pek işime gelmedi ama hayatımda hiç turbolu bir dizele binmemiş de değilim. Nasıl oluyor da sadece bizim arabada var bu sorun , garip. Anlayacağınız bize ya başka bir servise ya da sanayiye yol göründü. Bu sorun hakkında bilgisi olan varsa söylesin lütfen. Motordan ıslık gibi bir ses geliyor. Araba konusunda gerçekten çok tecrübeli abilerimize sordum onlar turboda bir küçük arızadan bahsettiler ki bence de doğru.

    İkinci, artık lastikler değişmeli. Zaten 45000 olan değişimi biz iyice aşmış durumdayız. Diş derinliğinden hariç, lastik hamurundaki sertleşme ciddi olarak tehlike arz ediyor.Koskoca araba ile Focus HB'den hiç farksız olarak virajlara ya da riskli durumlara giriyorsak lastiklerimizin harika olması gerekli..

    Süspansiyonlara alıştık mı peki?
    En azından artık eskisi kadar garip gelmiyor. Bunun adı da "alışkanlık" olsa gerek..




  • Motordan ıslık sesi gelmesi normal değildir. NŞA motordan böyle bir ses gelmez. Genellikle turbo sistemindeki bir arızadan kaynaklandığını söyler işi bilen ustalar. Çoğu usta ise turbo sistemini hiç bilmediğinden farkına bile varmaz, varsa da ne yapacağını bilemez.

    Benim başka bir sorum var;
    Grand Picasso C4 için ön silecek nereden bulunur? Serviste dahi yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MUAMMER3 -- 20 Kasım 2008; 16:12:56 >
  • verdiğin bilgiler için teşekkür ederim tekrar tekrar söylüyorum c4 picasso bence bu paraya alınabilecek en iyi araba


    quote:

    Orjinalden alıntı: coskunrd

    Sağolun arkadaşlar, yüzyüze olmasak da bir şekilde sohbet etmek çok güzel.

    Evvela B.A.L arkadaşın mesajına cevaben şunu söylemem gerekli. Hızı ben de çok seviyorum ve otoban şartlarında en az 140 km hızla gidiyorum. Picasso hızlandıkça bir yerleri titreyen, ayakları yerden kesilecekmiş gibi duran bir araba asla değil. Fakat sert yan rüzgarlardan etkilendiğimiz de bir gerçek.
    Burada hemen herkes Picasso ile ilgili bir kusur yazmıştır. Fakat, başka bir araç kullanıcısı olup Picassoyu tanımayan bir kişi bu yazıları okuyup da sakın Picasso'yu değersiz kalitesiz bir araba sanmasın. Evet bir ara yakmayı falan düşündüğümü yazmıştım. Bu beni üzen bazı şeylere esprili bir tepki idi ki hala da devam ediyor kuşkusuz-çaresiz. Öyle ya arabadaki eleştirdiğimiz sistemleri değiştirmedik. Yine bu tepkiler aslında B.A.L arkadaşın dediği gibi "bir arabadan her şeyi beklerim" düşüncesindeki insanların Picasso'yu tercih etme sebeplerine aykırı duruyor. Yani gerçekten şahane bir arabanın basit tekniklerle çözülebilecek ya da hiç oluşmayacak sorunlarla uğraşması hoş değil. Bizde bir de Yeni Focus HB var. Picasso'nun yanında ,motor seriliği hariç, hemen her konuda bir seviye düşüklüğü var. Tabi ki karşılaştırma yapmak zaten yanlış. Çünkü arada 15000 ytl ve ciddi bir sınıf farkı var. Şunun için yazdım ki. Focus'da bazı kusurlar görünce çok da garipsemiyorum. Nihayetinde üstün iddiaları olan bir araba değil. Ama Picasso'ya bakarken içimden "Sen de mi Brütüs" lafı geçiyor hep. Zaten mesajlarda dikkat edilirse "nasıl olur da bu arabada böyle basit hatalar olur?" düşüncesinde eleştiriler hakim. Picasso da müthiş bir araç değil ama kendi yükselttiği çıta seviyesinde kendi ayağına kurşun sıkar bazı sorunları var işte, bunları da hepimiz biliyoruz.

    Benim şuan bir sorunum var mı derseniz motordan gelen bir ıslık sesi var. Daha önce yazdım galiba. O sorun hala devam ediyor. Epey zamandır servise gidemedik. İki gün önce servise bir uğradım nihayet. Test sürüşündeki usta dedi ki bu kilometreden sonra bu normal bir durummuş. Km dediği 50000'in biraz üstünde. Ömrü billah bu sesi mi dinleyeceğiz mealinde "bundan sonra böyle mi olacak" diye sordum, evet dedi. Usta sıfatı ile yanına gittiğin adama akıl öğretmek pek işime gelmedi ama hayatımda hiç turbolu bir dizele binmemiş de değilim. Nasıl oluyor da sadece bizim arabada var bu sorun , garip. Anlayacağınız bize ya başka bir servise ya da sanayiye yol göründü. Bu sorun hakkında bilgisi olan varsa söylesin lütfen. Motordan ıslık gibi bir ses geliyor. Araba konusunda gerçekten çok tecrübeli abilerimize sordum onlar turboda bir küçük arızadan bahsettiler ki bence de doğru.

    İkinci, artık lastikler değişmeli. Zaten 45000 olan değişimi biz iyice aşmış durumdayız. Diş derinliğinden hariç, lastik hamurundaki sertleşme ciddi olarak tehlike arz ediyor.Koskoca araba ile Focus HB'den hiç farksız olarak virajlara ya da riskli durumlara giriyorsak lastiklerimizin harika olması gerekli..

    Süspansiyonlara alıştık mı peki?
    En azından artık eskisi kadar garip gelmiyor. Bunun adı da "alışkanlık" olsa gerek..





  • Herkese selamlar. Aslında nerden başlayacağımı bilmiyorum. Keşke aklıma gelenleri not alıp yazsaydım. Dün bir bayii e gittik eşimle. Asgari müşterekte buluştuğumuz bu araca yakından bakalım diye.

    Geniş büyük aileye uygun olmalı.
    Turistik tura uygun olmalı.
    Az yakmalı.
    Otomatik olmalı.
    Satın alma mailyetleri düşük olmalı.( Alırken kazançlı olmalı; vergi, kampanya, takas avantajı, kredi oranları.vs)
    Konforlu olmalı.
    İyi bir akustiğe sahip olmalı.( Ses yalıtım+ müzik sistemi dahil.)
    Ve tabiki güvenli olmalı. Farları xenon olmalı.

    Grand picassa bu tarife uygun. Ancak aklımıza bazı şeyler takıldı.

    Jetranger ve çavuş adlı sahiplerin yazdıklarına göre süspansiyon sisteminin kişiden kişiye değişemiyeceği kadar farklı anlatmış olmaları.
    Citroen hiç bir talebe olumlu cevap veremiyor. Örnek müzik sistemini beğenmedim. Başka opsiyon var mı diye sordum yok dediler. Ben alıyım dışarda taktırayım Yok. Alayım siz takın onada yok. Ayrıca tüm katologlarında ve internette yazmasına rağmen 5 li cd değiştirici artık vermiyoruz dediler 7 kişilik için tabiki.
    Xenon far olmaz dediler.
    Şimdi ben bu arabaya nerdeyse hiç bir modifikasyon yaptıramayacağım. Gösterge paneli aydınlatma paketi alsanız bile değişmiyor. Malesef turuncu. Turuncu caution ikaz rengidir. Bakanı rahatsız eder, en azından beni ediyor. Bu konuda beni en iyi jetranger üstadım anlar.(Uçaklardaki tüm uyarı ışıkları amber turuncu renktedir.) Bu konuda çalıştıklarını, söylediklerimde haklılık payı olduğunuda ilettiler. Sanırım 40-50 ytl masrafla farklı renkte çalıştırabileceklermiş.




  • İşin garip tarafı, ben servise gittiğimde, xenon far konusu oldu ve istersen bırak hemen takalım dediler. Hatta orada beş kişilik bir Picasso'ya takmışlardı, felaket olmuş araba.

    İkinci, 5'li cd değiştirici yok demişler, hayret. Gittikçe düşüyor mu donanım nedir?

    Ön silecekler konusunda ise şunu söylemek isterim ki alabiliyorsanız dışarıdan alın.Orijinal tabi ki. Hem esnaf kazansın hem de siz yaklaşık iki kat para vermemiş olun.. Ayrıca normal C4'lerin silecekleri de uygun olabilir bence bir bakın..

    Bu renkli gösterge konusunda en şanslı ben mi çıktım nedir. Gösterge rengi değişmiyorsa sakın almayın bence aydınlatma paketi. Keyfinize kalmış tabi de sakın o internetteki resimlerde duran turuncu şerit çizgilere aldanmayın. O fotoğraflar çok iyi bir açıdan çekilmiş ve photoshop denen cinsden programlarla desteklenmiş harika fotolar. ASla araç içinde o kaltede bir renk ambiyansı göremiyorsunuz. Belki arkada oturanlar biraz daha iyi farketse de önde oturan birisi hiç görmüyor desem yeridir bu kapı ve torpidoda bulunan şerit turuncu ışıkları..

    Müzik siteminde bazı sorunlar var gibi ama ses kalıtesi bence çok güzel. mesela Fordlarda kullanılan o fosforlu SONY marka sistemin yanında çok daha iyi.

    Ya bu süspansiyon konusunda en uc kişi mi oldum ne.
    Koskoca 1600 kilo arabanın bu kadar sarsılmasına bir anlam veremiyorum. Hafif bir tümseğe rasgeldiğinde veya bir çukura tek lastikle girince araba takla atacakmış gibi oluyor. HAdi bu biraz abartı da gerçekten çok sallıyor. Tamam yüksek bir araba. İyi de bu bana yeteri kadar işe yarar bir mazeret olarak gelimiyor. Ama düz bir yolda da hiç sorun yok. Ayrıca olmasın artık bu kilo da bir araba için..




  • Arkadaşlar Grand C4'ün süspansiyon konusuna, kendi fikirlerim doğrultusunda, biraz daha açıklama getirmek isterim.
    Süspansiyonun genelde çukur, kasis, tümsek gibi yol arızalarında rahatsız edici sertlikte olduğu bir çok kullanıcı tarafından dile getirilmektedir. Bu düşünce ilk bakışta doğru gibi gelebilir. Ancak aracın boş ağırlığı zaten 1530 kg civarındadır ve çoğu zaman ( %85 ) bu ağırlıkta veya biraz üzerinde kullanılmaktadır. Full yolcu/yük kapasitesi ile kullanma oranımız yaklaşık %15 i geçmez.
    Dolayısı ile süspansiyon değerlendirmelerimiz hep bu az yüklü ağırlığa göredir. 1530 - 1600 kg ağırlıklarda girilen çukur veya geçilen tümseklerde hssedilen sertlik biraz rahatsız edici gelebilir. Amortisör ayarları ve süspansiyon miktarı aslında bu aracı +500 kg , yani 2000kg toplam ağırlıkta, her türlü yol koşullarında yüksek yol tutuş ve güvenle kullanılmasını sağlayacak şekilde ayarlanmışlardır.
    Az ağırlıkta sağlanacak yüksek süspansiyon, maximum ağırlıktaki kullanımlarda viraj ve yol tutuş güvenliğinde ciddi azalmalara sebep olabilecektir. Zaten az da olsa aracı maximum ağırlıkta kullandığımız zamanlarda süspansiyonun oldukça yumuşamış olduğunu hissedersiniz.
    Sözün kısası az yükteki kullanımlarda hissedeceğiniz sertlik fazla sorun edilmemelidir diye düşünüyorum.

    Aracın ışıklı göstergesinin amber rengi olmasından ben de şikayetçiyim. Eğer bu renk servislerde müdahale edilerek değiştirilebilecekse çok iyi olur. Açık mavi, turkuaz bir rengin gözü daha az yoracağını sanıyorum.

    Farlar konusuna gelince : servisinde bana da Xenon Far takmayı önerdiler. Hatta kampanya olduğunu, uygun bir fiyata takılabileceğini hatırlattılar. Farları incelediğimde Çin Malı olduğunu anladım. Ucuzluğu oradan geliyordu. Kötülediğim için değil ama kendi farlarının yeterli olduğunu düşündüğüm için istemedim. Hala ayni fikirdeyim.

    Yeni araba alacak arkadaşlarım, fiyat/performans/donanım karşılaştırmalarını iyi yapınız. Ben hala ülkemizde bu sınıfta C4 Grand Picasso'ya fiyat/performans/donanım/model yılı konularında rakip olabilecek başka bir MPV göremiyorum.

    Kazasız , problemsiz sürüşler dilerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jetranger -- 23 Kasım 2008; 20:25:01 >




  • ben bir şey daha sormak istiyorum acaba bu aydınlatma paketinde ne var yani sadece bunun için c4 picassonun grand olanından almaya değer mi çok önemli bir şey mi
  • Merhaba,

    Yeni bir C4 Grand Picasso aldim. Onumuzdeki gunlerde Picasso sahiplerine birkac sorum olacak. Soyle basliyalim:

    1) Arac ile birlikte gelen kullanim kilavuzu bana cok basarisiz geldi. Aracta olmayan bircok ozellik listelendigi gibi, olan bazi seyler de yazilmamis sanki. Aracta tam olarak ne var ne yok ogrenmek icin ne yapmak lazim bilemiyorum.
    2) Bu aracta Ani fren destek sistemi var mi? (EBA)
    3) Aracin ortadaki yol bilgisayari ekranindaki hersey ingilizce. Sizlerinkiler de ingilizce mi? Bu Turkce'ye cevrilebiliyor mu? Renault'unu arabalarinin cogu Turkce menulu. Citroen boyle yapmamissa sasiracagim dogrusu.

    Simdilik bu kadar, cevaplarinizi bekliyorum. Daha cok yeni bir picasso kullanicisim, ama sorulariniz olursa cevap vermeye calisirim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: B.A.L

    ben bir şey daha sormak istiyorum acaba bu aydınlatma paketinde ne var yani sadece bunun için c4 picassonun grand olanından almaya değer mi çok önemli bir şey mi



    C4 Picaso'nun Grand modelini almaya aydınlatma sistemi değil bagajının büyüklüğü ve +2 koltuk ihtiyacı değer sanıyorum.
    Benim arabamda da ilave iç aydınlatma yok. Zaten istemem de. Ama büyük bagaja her zaman ıhtiyacım var..
  • Sayın haydin_tr
    Öncelikle arabanız hayırlı olsun. Allah kaza bela vermesin dileriz..

    Renault biraz mecburi olarak Türkiye piyasasına saygı duymak zorunda diye düşünüyorum. Üstelik mesela Megane'ın sadece ülkemizde üretilmesi ve Türkiye'de çok ciddi bir pazarı olması, bazı şeyler için Renault'yu zorunlu kılıyor bence. Ama Citroen'in böyle bir düşüncede olduğunu pek düşünmüyorum, hele hele Picasso'ya bazı Türkçe eklemeler yapılsa bu sizin aksinize beni şaşırtırdı.

    Arabanızda hangi sistemlerin olduğunu öğrenmek isterseniz internetteki donanım listesini incelemeniz bence yeterli olur, ne yazık ki kullanım klavuzunda adı geçen bazı donanımlar ülkemize gelmiyor.

    Fren destek sistemi var diye biliyorum. Güvenlikle ilgili hemen herşey Picasso'da mevcut.
  • 2009 model yeni gelenler cd changer sız. Ancak onun yerine TÜRKÇE menü koymuşlar. Hardware yerine software.!!!!!!
  • Merhaba,

    coskunrd, cez, verdiginiz bilgiler icin tesekkur ederim.

    Benim arabamda cd changer mevcut. Arabayi aldigim galeride aracin iki versiyonunu da gordum. Birinde cd changer yoktu, onun yerine deri direksiyon simidi vardi extra olarak, benim aldigim aracta da cd changer var ama deri direksiyon simidi yok.

    Citroen Picasso'nun cok basarili bir arac gibi gorunmesine ragmen Turkiye'de neden cok tutulmadigini yavas yavas anliyor gibiyim. Her ne kadar benim icin problem olmasada, Turkiye'deki bircok kisinin Turkce destegi olmayan bir araba almayacagi kanaatindeyim, ozellikle de Picasso gibi herseyi elektronik, butun ozellikleri tek ekrandan kumanda edilen bir arabada. Yaniliyor olabilirim tabi ama bence bu buyuk bir eksiklik. Cez'in soyledigine bakilirsa bu sorun en yeni modellerde cozulmus gibi gorunuyor.

    Vakit buldugumda daha detaylica izlenimlerimi yazarim ama simdilik sadece sunu soylemek istiyorum: Vites gecisleri cok basarisiz yapilmis. Acemi bir soforun vites degistirmesine benziyor :) Her vites gecisinde sanki gaz biraz fazla kaciyormus gibi rpm yaklasik 500-750 rpm kadar yukari kaciyor, vites tam olarak gectiginde de birden dustugunden araba biraz sarsiliyor. Aslinda ben bunun motor kontrol bilgisayarinda bir yazilim degisikligiile duzeltilebilecegi kanaatindeyim. Bir de bugun silecekleri calistirdim cam suyu sIkarak. bildiginiz gibi cam o kadar buyuk ki, silecekler tum cami kaplayamadigindan camin en ust kismi sulu kaliyor. Hava da biraz soguksa hafif buz tutuyor. Bu biraz garibime gitti. Sanirim arac hareket halinde iken calistirilirsa bir problem olmaz, ben duraganken calistirdim silecekleri.




  • 
Sayfa: önceki 1213141516
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.