Bildirim
Güç ve Hayal
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 

2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü,
1 Mobil


Giriş
Mesaj
-
-
Alıntıdır;
HİÇ HAYALLERİNİZDEN SIFIR ALDINIZ MI ?
Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak
atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin
genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle
çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.
Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak
istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası..
Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine
sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir
kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.
Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.
Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000
metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev,
tam kalbinin sesiydi.. İki gün sonra ödevi geri aldı.
Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir
"0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı.
"Neden "0" aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk..
"Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal"
dedi, hocası.. "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun.
Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir.
Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da
alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" ve ekledi:
"Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden
yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.
"Oğlum" dedi babası "Bu konuda kararını kendin vermelisin.
Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!."
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir
değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına..
"Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin" dedi..
"Ben de hayallerimi.."
................
O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki
1000 metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde
çerçevelenmiş olarak asılı.
Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen,
geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.
Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine "Bak" dedi,
"Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken,
hayal hırsızıydım. O yıllarda
öğrencilerimden pek çok hayal çaldım.
Allah' tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın."
-
divinity +1 -
Allah(c.c.) insanlara kendi nefesinden üfleyerek ruhunu verdi diye bir şey okudum diye hatırlıyorum. Böylece Biz Allah'ın(c.c.) çoğu özelliğini az da olsa almışız. Yani hayallerimizi gerçekleştirmeye muktediriz.
Benim hayallerim nerede ise sınırsız aynı zamanda onları gerçekleştirmek için bana verilen güçte öyle.
Hayallerimin gerçekleşmesini görmek kadar bana haz veren bir şey neredeyse yok.
Elimde olan alternatifleri olabildiğince iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Ancak psikolojik olarak bir kaç aydır berbat vaziyette olduğum için. Geleceği pek göremiyorum. Sorunlar geleceğim ile aramda bir sis perdesi gibi. Alternatifler saniyeler geçtikçe azalıyor.
Her şeyi en olumlu düşündüğüm anda bile sorunlar bitmiyor.
Ben Lord Of The World olmama rağmen başımdaki sorunlar beni bu kadar yıpratıyor. Sürekli yıpranma sahip olduğum gücü ve kendime olan güvenimi azaltıyor. Her şey ters gidiyor. Muhakkak bir aksilik oluyor.
Hedefi yok edecek güce fazlası ile sahipken hedefi önümdeki sisten görememek bende nasıl bir gerginlik yaratıyor anlatamam.
Ama Ben Lord Of The World diye boşuna yazmadım. En imkansız koşullarda bile yenilmeyeceğim. Yaratılmış hiç bir güç beni yenemeyecek. Bunu ispatlayacağım.
-
İnsanı sadece kendisi sınırlıyabilir hayelleride...
Eğer amaç ve hayal olmasaydı insanda olmazdı yada bir hiç olurdu.
Hayelleriniz kadar insansınız. Eğer kendinize sınır koymazsınız yapamıycağınız şey yoktur... -
divinity çok anlamlı bir hikaye sunmuş bize. -
İnan, yazdığın öykü bile insanların istediğinde neler yapabileceğini ispatlıyor.Çok etkileyiciydin Divinity, iltifat olsun diye söylemiyorum
konuma anlam kattığın için teşekkürler bu arada insanlar başka anlamlar katabilirlerdi ama senin ki tam istediğim cevap olmuş.Benim de herkesler
gibi çok hayalim var düşündüğümde; ya çok zor geliyor yada zaman gerekiyor. Bu şartlar altında hayaller de bitiyor ama o hisler varya o hisler tekrar alevlendiriyor....İşte bu yüzden aşkı sevdiğim gibi hayalleri de seviyorum çünkü onlarsız mutlu olunmuyor.
Sevgi ile kalın... -
bi hikaye de benden hadi :)
Bir zamanlar, büyük bir dağda kartal'lar yuva
yaparlarmış. Bir kartal'da 4 tane yumurtası ile bu dağda yaşıyormuş.
Bir gün bir deprem olmuş. Ve yumurtalardan bir tanesi
dağdan yuvarlana yuvarlana, vadide yer alan bir
çiftliğe kadar düşmüş. Bu çiftlik bir tavuk çiftliğiymiş.
Çiftlikteki tavuklar,bu değişik ve normalden büyük
yumurtayı sahiplenmeye karar vermişler. Yaşlı bir
Tavuk bu yumurtayı ve içinden çıkacak yavruyu, koruması altına almış.
Bir gün, küçük kartal doğmuş. Çevresinde tavukları
görmüş ve kendini bir tavuk zannetmiş. Bütün tavuklar
da ona bir tavuk gibi davranmışlar. Ailesini de çok seviyormuş.
İçinden, bazen, ben kimim? sorusu geçiyormuş.
Ama o bir tavukmuş. Bunu böyle bilmeliymiş.
Bir gün çiftlikte oyun oynarlarken, yukarı baktığında
bir grup kartal'ın özgürce uçtuklarını görmüş. "Aman
Allah'ım, ne kadar güzel uçuyorlar.
Ben de onlar gibi uçmayı çok isterdim" demiş.
Tavuklar, bu düşünceye hep birlikte gülmüşler. "Sen
bir tavuksun ve tavuklar uçamazlar" demişler.
Küçük kartal, artık daha sık gökyüzüne bakıyor ve uçan
kartallar gibi uçmak, özgür olmak istiyormuş. Ne zaman
bu düşüncesinden arkadaşlarına, ailesine bahsetse, hep
şu cevabı alıyormuş. "Sen bir tavuksun. Bırak bu hayalleri."
Zamanla, küçük kartal da bu düşünceyi kabul etmiş.
hayal kurmaktan vazgeçmiş, ve hayatını bir tavuk
olarak yaşamaya karar vermiş.
Ve hayatının sonu geldiğinde de bir tavuk! olarak ölmüş.
Mesaj: Ne olduğunu düşünürsen, o olursun. Eğer,
hayatınızın herhangi bir zamanında, kartal olma
hayalini kurarsanız, hayallerinizi takip edin.
Tavukların sözlerini değil.
-
ne kadar alakalı bilmeme ama sevdiğim 1-2 hikaye de benden
ICI SIKILIYORDU. ANLAYAMADIGI BIR DUYGU ICINI BURKUYORDU. EN IYISI
ONA GITMEKTI. O YARDIMCI OLABILIRDI. TELEFON ACTI KAHINE.
"IMKANSIZ, TAM CIKMAK UZEREYDIM." "LÜTFEN" DEDI KADIN KENDISINI
KIRAMAYACAGINI
DÜSÜNEREK.... ÇOK ZENGINDI KADIN, ÜLKENIN EN ZENGINLERINDEN.
DOGAÜSTÜ GÜÇLERE INANIRDI VE KAHININ MÜDAVIMLERINDENDI. TABII KI
KAHIN BÖYLE IYI BIR MÜSTERISINI KIRAMAMISTI.
KARSILIKLI OTURUYORLARDI. ÖNLERINDEKI SUYA BAKTI KAHIN, KASLARI
ÇATILDI,GÖZBEBEKLERI BÜYÜDÜ, ALT DUDAGI DÜSTÜ, KAFASINI KALDIRIP ONA BAKTI
"ÇOK ÜZGÜNÜM" DEDI, DURAKLADI, BELLI KI SÖYLEMEK ISTEMIYORDU.
"NE?" DEDI KADIN ISRARLA, VE KAHIN SÖYLEDI :
"SUDA YARINI GÖREMIYORUM..."
YIKILMISTI KADIN. MEDYUM BUGÜNE KADAR HIÇ YANILMAMISTI. YARIN
OLMADIGINA GÖRE BU GECE ÖLECEKTI. NE YAPMALIYDI? EVINE GITTI,
VASIYETINI YAZDI, BIRAZ TV IZLEDI. UYKUSU GELMISTI. SON GECESIYDI
VE NE YAPACAGINI BILMIYORDU. EN IYISI UYUMAKTI. BÖYLECE ÖLÜRKEN HIÇ
BIR SEY HISSETMEZDI.
YATAGINA UZANDI, GÖZLERINI KAPATTI VE.. DERIN BIR UYKUYA DALDI.
UYANDIGINDA GÜNES YENI DOGMUSTU, KUS SESLERI GELIYORDU.
"CENNETTE MIYIM?" DIYE DÜSÜNDÜ.
HERSEY GECE BIRAKTIGI GIBIYDI. KALKTI, SABAHLIGINI GIYDI, SALONA
INDI, HERSEY NORMAL GÖZÜKÜYORDU. KAHIN BU KEZ YANILMIS MIYDI ACABA?
MASANIN ÜSTÜNDEKI GAZETEYE GÖZÜ ILISTI. MANSETTE BÖYLE YAZIYORDU :
"ÜNLÜ KAHIN ÖLDÜ"
Hayatlarini kendi kararlari ile yasamak yerine
baskalarinin kararlari ile yasamayi seçenlere. . . .
-
KÜÇÜK İTFAİYECİ.....
Anne, altı yaşındaki lösemiyle savaşan oğluna bakarken dalıp gitmişti. Kalbi, acı içinde olmasına rağmen, kararlılık duygusunun da etkisini hissediyordu. Her ebeveyn gibi o da oğlunun büyümesini ve umutlarını gerçekleştirmesini istemişti. Ama bu, artık mümkün değildi. Löseminin buna fırsat tanıması olası değildi. Oysa o oğlunun hayallerini gerçekleştirmesini istiyordu.
- "Bob! Büyüyünce ne olmak istediğini hiç düşündün mü?Hayatında neler olmasını dilediğin ve hayal ettiğin oldu mu?" diye sordu.
- "Anneciğim, ben büyüyünce hep itfaiyeci olmak istedim". Anne gülümsedi ve.. ''Dileğini gerçekleştirebilecek miyiz bir bakalım'' dedi. Daha sonra, Arizona'daki itfaiye müdürlüğüne gitti ve orada yüreği en az Arizona kadar büyük itfaiyeciler ile tanıştı. Ona oğlunun son isteğinden söz etti ve oğlunun itfaiye arabasına bınip şehirde küçük bir tur atmasının mümkün olup olmadığını sordu.
- ''Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Eğer oğlunuzu Çarşamba sabahı saat yedide hazır ederseniz, onu o gün şeref konuğu yapar, itfaiyeci kimliğine büründürürüz. Bizimle itfaiye müdürlüğüne gelir, bizimle yemek yer, yangın söndürmeye gelir. Hatta bize ölçülerini verirsen, ona üzerinde Arizona itfaiyecilerinin sarı renk üzerine işlenmiş ambleminin olduğu gerçek bir itfaiyeci kostümü diktirir, lastik botları ısmarlarız. Hepsi Arizona'da üretiliyor.''
Üç gün sonra, itfaiyeci Bob'u aldı, ona elbisesini giydirdi ve hasta yatağından itfaiye arabasına kadar eşlik etti. Bob, itfaiye arabasına kuruldu ve müdürlüğe doğru yol almaya başladı. Kendini çok mutlu hissediyordu. O gün Arizona'da tam üç yangın ihbarı olmuştu. Değişik itfaiye arabalarına, hatta itfaiye Müdürlüğünün
özel arabasına da binmişti.Yerel televizyonlar da onu izleyip, çekmişlerdi. Hayallerinin gerçek olması, gösterilen sevgi ve ilgi, Bob'u o kadar etkilemişti ki, doktorların söylediğinden tam üç ay daha fazla yaşamıştı.
Bir gece bütün yaşam belirtileri dramatik bir şekilde yok olmaya başlayınca, hiç kimsenin yalnız ölmemesi gerektiğine inanan başhemşire, aile bireylerini hastaneye çağırdı. Daha sonra Bob'un itfaiyede geçirdiği günü hatırladı ve itfaiye müdürlüğüne telefon açıp Bob'un bu dünyaya veda ederken yanında, özel kıyafetleri içinde bir itfaiyecinin bulundurulmasının mümkün olupolamayacağını sordu. Itfaiye Müdürü;
- ''Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Beş dakika içinde oradayız. Bana bir iyilik yapar mısınız? Sirenlerin çaldığını duyduğunuzda, yangın olmadığı anonsunu yaptırabilir misiniz? Sadece itfaiyecilerin önemli bir meslektaşlarını ziyarete geldiklerini söyleyiniz ve lütfen onun odasının penceresini açınız'' diye yanıtladı.
Yaklaşık beş dakika sonra hastaneye çengel ve merdiven taşıyan kamyonet ulaştı. Merdiveni açtı ve Bob'un 3.kattaki odasına doğru yaklaştı. Tam ondört itfaiyeci Bob'un odasına tırmandılar. Annesinin izniyle onu kucakladılar ve ona onu ne kadar sevdiklerini söylediler. Ölümle pençeleşen Bob itfaiye müdürüne baktı ve;
- ''Efendim ben şimdi gerçekten itfaiyeci miyim?'' diye sordu.
- ''Bundan şüphen mi var Bob?'' diye yanıtladı müdür. Bu kelimelerden sonra Bob gülümsedi ve gözlerini sonsuza dek kapattı.......
*** Belki unuttunuz, belki hatırlamıyorsunuz, belki de çok duygusuz, çok katı oldunuz; ama bilin ki "HAYAT, SEVGI VE UMUT SAÇMAKTIR."
*** Eğer bunu okuyunca gözleriniz dolmuyorsa sizin için yapılacak bir şey kalmamış demektir.. Yok eger tersiyse o zaman sevdiklerinizin kıymetini bilin ve gerçek sevginizi ortaya koyun..
-
bide geleceğe dair düşünceler için komik bi olay
> > > > > Trakya'dan gerçek bir hikayedir!
> > > > > >
> > > > > > Yaslı bir amca eşeğinin üzerinde karayolunda seyretmektedir.Bunu
> > > gören trafik polisleri amcaya takılmak isterler ve durdururlar.
> > > > > > Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan:Emniyet kemeri)
> > > > > > Amca: Dakmam be işte!
> > > > > > Polis: E bak gordun mu, simdi ceza keseceyik.
> > > > > > Amca: Kes bakalim ne keseceysan da gidecem,acele isim var.
> > > > > > Polis: Peki amca, cezayi sana mi yazalim yogsam esege mi?..
> > > > > > Amca: ???
> > > > > > Polis: Yani cezayi sana yazarsak 5 milyon odeycen, esege 3
milyon odeycen.
> > > > > > Amca: Bana kes o zaman.
> > > > > > Polis:Neden sana keseyoz amca?
> > > > > > Amca:Onun sicili temiz ossun polis yapcez onu!
-
Vay be arkadaşlar siz de ne cevherler varmış döktürün bakıyım ...Şaka bir yana bunları kendi hayatımızda uygulayamadıktan sonra ne anlamı var ki konu açan benim bir tane hikaye yazamadım yazıklar olsun bana ...vaktim yok yoksa hikaye çok tabi gördüğünüz gibi mazeret de ben öyle oturup da uzun uzun yazamam ayrıca bu msjlarıda bi koşu gide gele yazıyorum....Sağ olun var olun forumcularım daha hikaye lazım daha çok .... -
Vay be arkadaşlar siz de ne cevherler varmış döktürün bakıyım ...Şaka bir yana bunları kendi hayatımızda uygulayamadıktan sonra ne anlamı var ki konu açan benim bir tane hikaye yazamadım yazıklar olsun bana ...vaktim yok yoksa hikaye çok tabi gördüğünüz gibi mazeret de ben öyle oturup da uzun uzun yazamam ayrıca bu msjlarıda bi koşu gide gele yazıyorum....Sağ olun var olun forumcularım daha hikaye lazım daha çok .... -
Bu ikidir aynı msjı gönderiyorum af ola...Hatasız kul olmaz dimi... -
olur böyle şeyler. bende hikaye ve fıkra çok bankada çalışan arkadaş sağolsun ama başkakonularlailgiliolduğu için buraya yazmadım. topic açın yeter -
vay anasını be güzel mesajlar lo bunlar
Sayfa:
1
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X