Şimdi Ara

Günümüz film isimleri,uzmanlar tarafından Osmanlıcaya çevrilmiş. İşte sonuç

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
0
Favori
1.027
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Günümüz film isimleri,uzmanlar tarafından Osmanlıcaya çevrilmiş. İşte sonuç:

    Fight club - teşekkül ün sille tokat

    Çılgın sekreter jale - na uslu defterdar jale

    Pretty woman - hususi avrat

    21 grams - 0.016 okka

    Million dollar baby - üçyüz akçelik sibyan

    Godfather-şahbaba

    Uçakta panik- tayyarede hezeyan

    Terminatör - deccal

    Spiderman - haşeret-ül adem.

    Attack of the clones - taarruzü'l adem-i sahte

    The empire strikes back - binaenaleyh hücumü'l devlet-i muazzam

    Sin city- şehr-i kufran

    Kuzuların sessizliği - sükunet-i cemaat_ul kuzu

    Zor ölüm - zahmet-ul vefat

    Çildirtan kadin - bint-el haram

    I know what you did last summer - malumat-ı eylem-i nevbahar geçmiş zaman olur ki

    Pulp fiction - hikayet-ül abes
    Titanic - tekne-i devasaiye

    Pi - rakkam-i tesadufiye

    Heat - hararet

    Kill bill - meft-ül bill

    Fantastic 4 - car-ı harikulade

    Dört nikah bir cenaze- car izdivaç yek mevta
    Sex and the city - zifaf ve şehir (avrad-ül edeb yoksuni)

    Charlie's angels - tövbe estağfurullah
    Who?s the boss - idare-i muamma

    Airplane - teyyare

    Rosemary s baby - veled-i iblis ül gülmeryem

    Shrek - gulyabani

    Dark city - şehr-ül zifir

    pretty woman - hususi avrat

    sukunet-i cemaat_ul kuzu-kuzularin sessizligi

    yakin-ul munasebet-i nevii_ul se-ucuncu turle yakin iliskiler

    medrese-ul zaptiye-polis akademisi

    veled-ul maraz-problem cocuk

    zat-i mudafaa ul iblis-seytanin avukati

    def-ul iblis-seytan cikaran

    temel içgüdü - insiyak-ı esasi

    dünyalar savaşı - harb-ul cihanat

    afrodit* - macun-u padişah

    matrix - hayal^ül cebir

    superman - adem ul fevkal beser

    godfather-şahbaba

    STAR WARS SERİSİ star wars - silsiletü'l harb-i sitare

    the phantom menace - fesat-ı hayali

    attack of the clones - taarruzü'l adem-i sahte

    revenge of the sith - intikamü'l sultan-ı siyahi

    a new hope - ümid-i cedid

    the empire strikes back - binaenaleyh hücumü'l devlet-i muazzam

    the return of the jedi - avdetü'l fedai-i kuvvet

    the woman in red- kirmizili kadin - havva ul ahmer

    contact: irtibat-i mahsusa

    der untergang: hezimet-i kostok

    apollo 13: teyyare-i melanetiye

    titanic: tekne-i devasaiye

    silence of the lambs: sukunet-i pirzola

    sweet nowember - nihansın dideden

    american pie - frenk kurabiyesi

    the mask -- peçe

    donald duck - vakai vakvakiye

    house - hekim-i arsız

    charlie's angels - tövbe estağfrullah

    whose the boss - idare-i muamma

    medium - batınî avrad

    top gun - hezarfen-i tomkruyz

    robocop - zabit-ül demirdöküm

    dark water - ab i zifir

    yaratığın dönüşü - avdet-ül hilkat-ı acayip

    çatlak profesör - ibn-i divane

    mission impossible - vazifeül namümkün







  • quote:

    Orijinalden alıntı: barsgan

    Burada şunu dile getirmek istiyorum ki “ Osmanlıca ” diye bahsettiğiniz ayrı bir dil değildir.

    “ Osmanlıca Türkçesi ” dilimizin sadece bir dönemidir. Bugün “ Türkiye Türkçesi ” kullanılmaktadır.

    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mimayınkaff

    Burada şunu dile getirmek istiyorum ki “ Osmanlıca ” diye bahsettiğiniz ayrı bir dil değildir.

    “ Osmanlıca Türkçesi ” dilimizin sadece bir dönemidir. Bugün “ Türkiye Türkçesi ” kullanılmaktadır.

    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?


    Alıntıları Göster
    terminatörü nasıl çevirmişler?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mimayınkaff

    Burada şunu dile getirmek istiyorum ki “ Osmanlıca ” diye bahsettiğiniz ayrı bir dil değildir.

    “ Osmanlıca Türkçesi ” dilimizin sadece bir dönemidir. Bugün “ Türkiye Türkçesi ” kullanılmaktadır.

    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?


    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf


    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?




    yani özümüz değişmiş bişi demiyosunda buna mı laf ediyosun..

    başkaları 100 yıl önceki yazıtlarını normal okuyabiliyo biz nutuğu okurken zorlanıyoruz bunu bana söleme bi zahmet..

    ne kadar fark olduğunu göstermek istedim sadece..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Batu_X

    quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf


    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?




    yani özümüz değişmiş bişi demiyosunda buna mı laf ediyosun..

    başkaları 100 yıl önceki yazıtlarını normal okuyabiliyo biz nutuğu okurken zorlanıyoruz bunu bana söleme bi zahmet..

    ne kadar fark olduğunu göstermek istedim sadece..

    Alıntıları Göster
    http://forum.donanimhaber.com/searchpro.asp?phrase=te%FEekk%FCl+%FCn+sille+tokat+&author=&forumid=ALL&topicreply=both&message=body&timeframe=%3E&timefilter=0&language=single&top=300&criteria=AND&minRank=0&sortMethod=r&submitbutton=+Tamam+




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Batu_X

    quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf


    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?




    yani özümüz değişmiş bişi demiyosunda buna mı laf ediyosun..

    başkaları 100 yıl önceki yazıtlarını normal okuyabiliyo biz nutuğu okurken zorlanıyoruz bunu bana söleme bi zahmet..

    ne kadar fark olduğunu göstermek istedim sadece..

    Alıntıları Göster
    donald duck - vakai vakvakiye


    sanki böyle bir olay hatırlıyorum tarihte yanlış mı ne ???




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mimayınkaff

    Burada şunu dile getirmek istiyorum ki “ Osmanlıca ” diye bahsettiğiniz ayrı bir dil değildir.

    “ Osmanlıca Türkçesi ” dilimizin sadece bir dönemidir. Bugün “ Türkiye Türkçesi ” kullanılmaktadır.

    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?


    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf

    Burada şunu dile getirmek istiyorum ki “ Osmanlıca ” diye bahsettiğiniz ayrı bir dil değildir.

    “ Osmanlıca Türkçesi ” dilimizin sadece bir dönemidir. Bugün “ Türkiye Türkçesi ” kullanılmaktadır.

    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?




    +1




    quote:

    başkaları 100 yıl önceki yazıtlarını normal okuyabiliyo biz nutuğu okurken zorlanıyoruz bunu bana söleme bi zahmet..



    +1

    naapim ikiside haklı




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mimayınkaff

    Burada şunu dile getirmek istiyorum ki “ Osmanlıca ” diye bahsettiğiniz ayrı bir dil değildir.

    “ Osmanlıca Türkçesi ” dilimizin sadece bir dönemidir. Bugün “ Türkiye Türkçesi ” kullanılmaktadır.

    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?


    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf

    Burada şunu dile getirmek istiyorum ki “ Osmanlıca ” diye bahsettiğiniz ayrı bir dil değildir.

    “ Osmanlıca Türkçesi ” dilimizin sadece bir dönemidir. Bugün “ Türkiye Türkçesi ” kullanılmaktadır.

    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?



    osmanlıca osmanlının son dönemlerinde türeyen arapça farsça karışımı bir dildir.
    Anadolu Türkleri bu dilden pek anlamazlardı.
    sarayda özTürkçe konuşanlar da ayıplanırdı..
    dilimizin pek Türkçeyle alakası olmayan karanlık bir dönemidir.
    günümüzde osmanlıca belgeleri okuyanlar birşey anlamazlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Batu_X

    quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf


    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?




    yani özümüz değişmiş bişi demiyosunda buna mı laf ediyosun..

    başkaları 100 yıl önceki yazıtlarını normal okuyabiliyo biz nutuğu okurken zorlanıyoruz bunu bana söleme bi zahmet..

    ne kadar fark olduğunu göstermek istedim sadece..

    Alıntıları Göster
    mimayınkaf

    mizahi konulara bile ciddi eleştiriler getirirsek bu memlekette mizah kalmaz.
    asırlardır kimse nasrettin hoca- karagöz ve hacivat- keloğlan- bektaşi
    gibi konulara mizah gözüyle baktığı için bunlar yaşadı.

    her konuda yapılan mizahın elbette dokunduğu birileri vardır.
    neyi bulacaz yani mizah yapmak için. hem neyi bulursak bulalım eleştirecek birileri çıkacaktır.
    ama herkes ciddi eleştiriler getirse ve sustursaydı insanlık tarihi kadar eski olan bu sanat çoktan ölürdü.

    şimdiden sonra dünyada herşeyi ciddi konu ilan etmekde ne demek oluyor.

    varsa bir itirazın kuralına göre oyna- sende mizahi bir eleştiri getir.
    yok bunu yapacak yeteneğin yoksa (zaten mizahtan anlamadığına göre tabiki yok)
    o zaman karışma başkasının işine. bırak biz eğlenelim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Batu_X

    quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf


    Daha sonra da böyle yaparak gerçeklik payı bulunmayan varsayım ve de uydurmalar ile özünüzle mi dalga geçiyorsunuz?




    yani özümüz değişmiş bişi demiyosunda buna mı laf ediyosun..

    başkaları 100 yıl önceki yazıtlarını normal okuyabiliyo biz nutuğu okurken zorlanıyoruz bunu bana söleme bi zahmet..

    ne kadar fark olduğunu göstermek istedim sadece..

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Batu_X
    yani özümüz değişmiş bişi demiyosunda buna mı laf ediyosun..
    başkaları 100 yıl önceki yazıtlarını normal okuyabiliyo biz nutuğu okurken zorlanıyoruz bunu bana söleme bi zahmet..
    ne kadar fark olduğunu göstermek istedim sadece..

    Doğruları ( sizce doğru olan. ) ancak gerçeklerle gösterebilirsiniz.
    Verdiğiniz örnekler de tamlamalar da tamamen saçmalık.

    Bir saçmalık üzerine inşa ettiğiniz bir olguyu haklı olarak eleştirdiğim için kırılmayınız.
    Biz bize bunu yaparsak. . .

    Ben 13. yüzyıl eserlerini de okuyabiliyorum. Siz Atamızın dilini çözmekte zorluk çekiyorsanız biraz kendinizi sorumlu tutun. Elbette ki tek noksanlık sizde değil.

    Sonra özümüz değişmiş demişsiniz. Sizin değişmiş olabilir. Genellemelerinize dikkat etmeniz daha hoş olur.



    @Qantas, Bir Türkçe Öğretmeni olarak bilginizin haklılık payı bulunan yerleri olmasına karşın noksan yerleri olduğunu da dile getirmek istiyorum.

    Dönemlerde gelişim süreçleri içerisinde farklılık arz edecektir. Bu tabiî bir hadisedir.

    Osmanlıca Türkçesi dediğimiz dönem yüzyıllar süren bir dönemdi.
    Sanırım Divan Edebiyatımız ile karıştırdınız.
    Hz. Mevlânâ da Fuzûlî de Bâkî de Yunus Emre de Osmanlıca Türkçesini kullanıyordu.


    Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu konunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimai bir müessesedir.

    Prof. Dr. Muharrem Ergin



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mimayınkaff -- 6 Ağustos 2006; 1:13:21 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ziborotty

    donald duck - vakai vakvakiye


    sanki böyle bir olay hatırlıyorum tarihte yanlış mı ne ???

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Ziborotty

    donald duck - vakai vakvakiye


    sanki böyle bir olay hatırlıyorum tarihte yanlış mı ne ???


    evet var. 1656 yılı ünlü "kanlı çınar" vakası.

    isyan sırasında asilerin öldürdüğü yüzlerce kişinin cesetleri sultanahmet meydanında bir ağaca başaşağı asılmıştı. ağaç efsanevi vakvak ağacına benzediği için bu ad verilmiş. "vakay-ı vakvakiye"

    bu ağaca asırlardır hep böyle idam edilen kişilerin cesetleri asılır teşhir edilirdi.

    1826 da o ağaç hala oradaydı. bu kez yeniçeri ocağının kaldırılması "vakay-ı hayriye"
    olayı sırasında öldürülülen yeniçerilerden cesetleri yine bu ağaca asılmış yada ağacın dibine yığılmıştı.
    eski olayın 170 yıl sonraki intikamı...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: barsgan

    quote:

    Orjinalden alıntı: Ziborotty

    donald duck - vakai vakvakiye


    sanki böyle bir olay hatırlıyorum tarihte yanlış mı ne ???


    evet var. 1656 yılı ünlü "kanlı çınar" vakası.

    isyan sırasında asilerin öldürdüğü yüzlerce kişinin cesetleri sultanahmet meydanında bir ağaca başaşağı asılmıştı. ağaç efsanevi vakvak ağacına benzediği için bu ad verilmiş. "vakay-ı vakvakiye"

    bu ağaca asırlardır hep böyle idam edilen kişilerin cesetleri asılır teşhir edilirdi.

    1826 da o ağaç hala oradaydı. bu kez yeniçeri ocağının kaldırılması "vakay-ı hayriye"
    olayı sırasında öldürülülen yeniçerilerden cesetleri yine bu ağaca asılmış yada ağacın dibine yığılmıştı.
    eski olayın 170 yıl sonraki intikamı...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: barsgan

    quote:

    Orjinalden alıntı: Ziborotty

    donald duck - vakai vakvakiye


    sanki böyle bir olay hatırlıyorum tarihte yanlış mı ne ???


    evet var. 1656 yılı ünlü "kanlı çınar" vakası.

    isyan sırasında asilerin öldürdüğü yüzlerce kişinin cesetleri sultanahmet meydanında bir ağaca başaşağı asılmıştı. ağaç efsanevi vakvak ağacına benzediği için bu ad verilmiş. "vakay-ı vakvakiye"

    bu ağaca asırlardır hep böyle idam edilen kişilerin cesetleri asılır teşhir edilirdi.

    1826 da o ağaç hala oradaydı. bu kez yeniçeri ocağının kaldırılması "vakay-ı hayriye"
    olayı sırasında öldürülülen yeniçerilerden cesetleri yine bu ağaca asılmış yada ağacın dibine yığılmıştı.
    eski olayın 170 yıl sonraki intikamı...






    sagoool bilgilenmiş olduk bu arada gerçekten boş değilmiş bak konu dışı gördün mü...?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mimayınkaff

    quote:

    Orjinalden alıntı: Batu_X
    yani özümüz değişmiş bişi demiyosunda buna mı laf ediyosun..
    başkaları 100 yıl önceki yazıtlarını normal okuyabiliyo biz nutuğu okurken zorlanıyoruz bunu bana söleme bi zahmet..
    ne kadar fark olduğunu göstermek istedim sadece..

    Doğruları ( sizce doğru olan. ) ancak gerçeklerle gösterebilirsiniz.
    Verdiğiniz örnekler de tamlamalar da tamamen saçmalık.

    Bir saçmalık üzerine inşa ettiğiniz bir olguyu haklı olarak eleştirdiğim için kırılmayınız.
    Biz bize bunu yaparsak. . .

    Ben 13. yüzyıl eserlerini de okuyabiliyorum. Siz Atamızın dilini çözmekte zorluk çekiyorsanız biraz kendinizi sorumlu tutun. Elbette ki tek noksanlık sizde değil.

    Sonra özümüz değişmiş demişsiniz. Sizin değişmiş olabilir. Genellemelerinize dikkat etmeniz daha hoş olur.



    @Qantas, Bir Türkçe Öğretmeni olarak bilginizin haklılık payı bulunan yerleri olmasına karşın noksan yerleri olduğunu da dile getirmek istiyorum.

    Dönemlerde gelişim süreçleri içerisinde farklılık arz edecektir. Bu tabiî bir hadisedir.

    Osmanlıca Türkçesi dediğimiz dönem yüzyıllar süren bir dönemdi.
    Sanırım Divan Edebiyatımız ile karıştırdınız.
    Hz. Mevlânâ da Fuzûlî de Bâkî de Yunus Emre de Osmanlıca Türkçesini kullanıyordu.


    Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu konunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimai bir müessesedir.

    Prof. Dr. Muharrem Ergin


    Alıntıları Göster
    sözlerim yanlış anlaşıldıysa özürdilerim..
    herkezin o konuda bilgisi yok buda şahsı etkiliyen bir sorumluluktur haklısınız. tamam herkezinde yok demiyorum ama toplumun 4 te 1 veya 2 si biliyor toplum genelinden sorumludur bu yüzden genellemelerim biraz fazla kaçmış olabilir (değişim sadece benden değil toplumdan bilinir)..
    bunlarıda ben uydurmadım.. hepside doğru değildir aa elbet aralarında doğruları vardır..
    bu güne kadar öğütle yapılamayan birçok şey mizahla yapılmıştır..
    ''Oğlum dilini değiştirme bak böle böle olur'' yerine böle mizahi bişi daha çok işe yarar die düşünmüştüm..
    Barsgan arkadaşada katılıyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: barsgan

    mimayınkaf

    mizahi konulara bile ciddi eleştiriler getirirsek bu memlekette mizah kalmaz.
    asırlardır kimse nasrettin hoca- karagöz ve hacivat- keloğlan- bektaşi
    gibi konulara mizah gözüyle baktığı için bunlar yaşadı.

    her konuda yapılan mizahın elbette dokunduğu birileri vardır.
    neyi bulacaz yani mizah yapmak için. hem neyi bulursak bulalım eleştirecek birileri çıkacaktır.
    ama herkes ciddi eleştiriler getirse ve sustursaydı insanlık tarihi kadar eski olan bu sanat çoktan ölürdü.

    şimdiden sonra dünyada herşeyi ciddi konu ilan etmekde ne demek oluyor.

    varsa bir itirazın kuralına göre oyna- sende mizahi bir eleştiri getir.
    yok bunu yapacak yeteneğin yoksa (zaten mizahtan anlamadığına göre tabiki yok)
    o zaman karışma başkasının işine. bırak biz eğlenelim.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: barsgan

    mimayınkaf

    mizahi konulara bile ciddi eleştiriler getirirsek bu memlekette mizah kalmaz.
    asırlardır kimse nasrettin hoca- karagöz ve hacivat- keloğlan- bektaşi
    gibi konulara mizah gözüyle baktığı için bunlar yaşadı.

    her konuda yapılan mizahın elbette dokunduğu birileri vardır.
    neyi bulacaz yani mizah yapmak için. hem neyi bulursak bulalım eleştirecek birileri çıkacaktır.
    ama herkes ciddi eleştiriler getirse ve sustursaydı insanlık tarihi kadar eski olan bu sanat çoktan ölürdü.

    şimdiden sonra dünyada herşeyi ciddi konu ilan etmekde ne demek oluyor.

    varsa bir itirazın kuralına göre oyna- sende mizahi bir eleştiri getir.
    yok bunu yapacak yeteneğin yoksa (zaten mizahtan anlamadığına göre tabiki yok)
    o zaman karışma başkasının işine. bırak biz eğlenelim.


    Eğlenebilirsiniz tabiî ki de. Herkes aynı mefhuma gülmek zorunda mı?
    Mizah, hiciv, tenkit bunlar kişisel farklılıklar içerirler.

    Sizin görüşlerinize saygı çerçevesi içerisinde olumlu nitelik taşıyan eleştiriler dile getiriliyorsa sizden daha fazlası beklenemez ki zaten.

    Ben sadece yanlış bir durumu kırıcı olmadan düzeltmek istedim.

    Şahsım adına bu kadar ön yargılı olmanızı anlamlandıramadım.
    Sizce mizahtan anlayamıyor olabilirim bence de mizahın yapılabileceği yer ile mizahla hicivin arasındaki farkı biliyorumdur.

    Sağlık olsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mimayınkaff -- 6 Ağustos 2006; 1:09:39 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ziborotty

    quote:

    Orjinalden alıntı: barsgan

    quote:

    Orjinalden alıntı: Ziborotty

    donald duck - vakai vakvakiye


    sanki böyle bir olay hatırlıyorum tarihte yanlış mı ne ???


    evet var. 1656 yılı ünlü "kanlı çınar" vakası.

    isyan sırasında asilerin öldürdüğü yüzlerce kişinin cesetleri sultanahmet meydanında bir ağaca başaşağı asılmıştı. ağaç efsanevi vakvak ağacına benzediği için bu ad verilmiş. "vakay-ı vakvakiye"

    bu ağaca asırlardır hep böyle idam edilen kişilerin cesetleri asılır teşhir edilirdi.

    1826 da o ağaç hala oradaydı. bu kez yeniçeri ocağının kaldırılması "vakay-ı hayriye"
    olayı sırasında öldürülülen yeniçerilerden cesetleri yine bu ağaca asılmış yada ağacın dibine yığılmıştı.
    eski olayın 170 yıl sonraki intikamı...






    sagoool bilgilenmiş olduk bu arada gerçekten boş değilmiş bak konu dışı gördün mü...?

    Alıntıları Göster
    VAK VAK ağacı :

    doğu ülkelerindeki masallarda adı geçen efsanevi bir ağaç.
    masala göre bu ağaç uzak ve ıssız bir adadaymış. insan şeklinde meyveleri varmış. (yada insan başı)
    bu meyveler etrafta kimse yokken kendi aralarında vak vak ederek konuşur ama oraya biri
    yaklaşırsa susarmış...

    aslında bildiğimiz hindistancevizi ağacı olduğu anlaşılıyor.
    meyvelerin rüzgarda birbirine vurmasıyla çıkan sesde vak vak sesi oluyor.

    kaynak: yeni türk ansiklopedisi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi barsgan -- 6 Ağustos 2006; 1:08:48 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: barsgan

    VAK VAK ağacı :

    doğu ülkelerindeki masallarda adı geçen efsanevi bir ağaç.
    masala göre bu ağaç uzak ve ıssız bir adadaymış. insan şeklinde meyveleri varmış. (yada insan başı)
    bu meyveler etrafta kimse yokken kendi aralarında vak vak ederek konuşur ama oraya biri
    yaklaşırsa susarmış...

    aslında bildiğimiz hindistancevizi ağacı olduğu anlaşılıyor.
    meyvelerin rüzgarda birbirine vurmasıyla çıkan sesde vak vak sesi oluyor.

    kaynak: yeni türk ansiklopedisi.

    Alıntıları Göster
    sen birden kızınca yanlış anlaşıldı seninde bu konu hassas noktan mış




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Batu_X

    sen birden kızınca yanlış anlaşıldı seninde bu konu hassas noktan mış

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Batu_X

    sen birden kızınca yanlış anlaşıldı seninde bu konu hassas noktan mış


    Estağfurullah.

    En azından hayra vesile olmuş olduk.
    Başlığı ziyaret eden arkadaşlar güzel bilgiler ile karşılaşacaklar.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mimayınkaff -- 6 Ağustos 2006; 1:16:39 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mimayınkaff

    quote:

    Orjinalden alıntı: Batu_X

    sen birden kızınca yanlış anlaşıldı seninde bu konu hassas noktan mış


    Estağfurullah.

    En azından hayra vesile olmuş olduk.
    Başlığı ziyaret eden arkadaşlar güzel bilgiler ile karşılaşacaklar.



    Alıntıları Göster
    süper olmuş yaaaa harika




  • quote:

    Orijinalden alıntı: turkan_efe

    süper olmuş yaaaa harika

    Alıntıları Göster
    ne uzmanı yav bunlar ekşi sözlükten copy paste edilmiş




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.