Hayat pahalılığı sebebi göçmenler midir? (2. sayfa)

Tam tersine yüzde doksan mağdur hatta bence onlar bizden memnun değil şikayetçi olmalıdır

Olabilir.

Bu bunlar olmazsa bilmem ne olur demek değildir.

Yakın çevreme de hep diyorum 20 ayda bozulmadı ki 20 ayda yada 2 senede geri düzelsin.. 22 senelik bilanço bu.

Tekelleşme yok edildi devlet kontrolü ile ekonomik katkısı olan her kurum bedava denilecek rakamlara hiç edildi..

Üretime dayalı politikaların esamesi okunmadı üretim desteklenmedi, ithalata dayalı hatta dayalı demeyelim muhtaç bir politika izlendi. Fabrikalar yerine dinoparklar kıraathaneler bahçeler açıldı. Politikacılar ve kodaman kesimde Cumhuriyet tarihinin görülmemiş lüks ve şatafatı yaşandı. Kaynakların musluğu belli bir kesim ve çevresi için sonuna kadar açıldı..

TL'nin değersizleşmesi için her yol denendi. Faiz sebep enflasyon sonuç denildi. Bedavadan basıp basıp düşük faizli TL dağıtılarak enflasyon körüklendi TL dibin dibine batırıldı, yetmedi bütün döviz rezervleri yakıldı, yetmedi kur korumalı denildi bilançosu yerin dibinde olan TL'yi yok etti.

Devletin en ağır gider kalemleri yap işlet devret gibi formüller ile yüksek faizli ve dövize endeksli borçlanmalar ile yapıldı, dövizde ipin ucu kaçınca faturası ağır oldu. Şahsa münhasır ihaleler tavan yaptı belli bir grup devletin tüm karlı işlerinin üzerine yattı senelerce..

Özellikle yabancı yatırımcıların kaçması ve yok olması için büyük çabalar harcandı. Adalet hukuk sisteminde Kim Yong rol modeli dünyaya servis edildi, çok yüksek faizler ile dış ülkelere borçlanmalar yapıldı. Dış politikada yalnız kalındı, ticari ilişkiler zayıfladı pandemi deprem vb doğal afetler can çekişen ekonomiyi yerlerde tekmeledi.

Ve bunlar harici konu başında arkadaşın dediği gibi mültecilerde tuz biber ekmeye geldi fakat konu mülteciye gelene kadar o kadar mesele var ki.. Yine mülteci bir şekilde içeri girdiği zaman vasıflı/vasıfsız bir şekilde ekonomiye girip katkısı oluyor ama bu yaşananların hiç bir zaman katkısı ve telafisi maalesef olmadı.

1 kişinin hayatta kalabilmesi için 30000-40000 kazanması lazım yoksa borçlanır. Şimdi göçmenler bedava yaşadığına göre en az 40000 gidiyordur kişi başı. 10 milyon göçmen varsa, ayda 400 milyar TL eder. Ayda 400 milyar = yılda 4.8 trilyon TL, yuvarlak hesap 5 trilyon TL.

Her yıl 5 trilyon TL gidiyorsa, 10 yılda 50 trilyon TL eder. Bu da yaklaşık 2 trilyon dolara denk geliyor. Yani PKK terörünün verdiği maddi zarar kadar (can kaybı hariç).

Hem evet hem hayır. Olmasalardi tatile gene gidemicektin, gene agzin kokucakti acliktan. Toplum gene zır cahil olmaya devam edicekti.

Olmaları bu maddi sorunlari buyuttu. Hatta haricindeki sorunlarida ekledi.

Burda yapilan akapesiyle, cehapesiyle bir toplum muhendisligi tabiki. Size efendinizi secme ozgurlugu verip demokrasi var die bayram ettiriyorlar. Ben ortada sadece olmicek kadar yiyip yaşayan milyonlar goruyorum. Adam tatil deyince carsidaki avm yi gezmek anlio. Bu ulkeyi bizim koyun eşşegine versen oda yönetir

Hayatın gerçekleri var kabul etmezseniz bile Güneş balçık ile sıvanmaz

İstanbul da kaç firmada çalıştın gezdim de yorum tespit yapıyorsun bence biraz düşün ve söylediğinin anlamsız olduğunu idrak et

20 sene öncedemi göçmenler vardı.

MÜLTECİLERE BAKMAK İÇİN İMFDEN BORÇ ALMAYA ÇALIŞIYOR MERKEZ BANKASI.

Temel sebebi değil ama en büyük sebebi

Isıso sanayide, ikitelli sanayide, İstoç'ta, İkitelli sanayi, Kağıthane'de, Mecidiyeköy'de, Beşiktaş'ta, Topkapı'da..

Sırasıyla, metal sektörü, plastik sektörü, plastik sektörü, vinç/caraskal, bilgisayar donanım, bilgisayar donanım, gıda, bilgisayar donanım.

Sanayilerde zaten iç içesin, her fabrikaya, atölyeye girip çıkıyorsun.

Bence gayet yeterli yorum tespit yapmak için. Şimdi başka şehirdeyim, şu manzaraya karşı hem çalışıyorum hem çay içiyorum.

Ülkede göçmen sorunu yok.Tanımları doğru yapmak gerek.Göçmen daha iyi yaşam şartlarında yaşama umuduyla daha gelişmiş ülkelere göç eden insanlara denir.Bu göçmenlerde genelde gittikleri devletin yasal prosedüründen geçmiş,sağlık ve sabıka taraması yapılmış,eğitim durumları ve iş tecrübelerine bakılmış insanlar olur.

Türkiye ise 'yol geçen hanı' olmuş vaziyette.2016'da AB ile yapılan geri gönderme anlaşmasına kadar Türkiye'de sığınmacı sorunuda yoktu.Zira Türkiye'ye gelenler Avrupa'ya geçiyordu.Ancak biz kendi ellerimizle bunun önünü kapattık.Türkiye'ye giren çıkamaz oldu.

Durum bu olunca bunun sorumlusu olan zihniyet çıkıp bu insanlara 'göçmen' diyerek mevcut gerçekliği saptırma yoluna gitti.Halbuki bugün Avrupa ile sınırları açsak ve AB ile geri kabul anlaşmasından çekilsek o göçmen dedikleri insanların birçoğu Avrupa'ya geçer.Bugün dahi bu insanlar canlarını ortaya koyarak Yunan adalarına geçmeye çalışıyor.Bu nasıl göçmen?Hangisine sorsak alayı 'Hedefimiz Avrupa' diyor..Hiçbirinin asıl amacı ve hedefi Türkiye'de yaşamak değil.Onları buna zorlayan beceriksiz zihniyet...Hem onların hayatlarını mahvediyorlar hem de bizim hayatlarımızı zora sokuyolar...Niye?Avrupa efendilerinin demografik ve iç huzuru bozulmasın diye...

Sorunuzun cevabına gelirsek...Evet,hayat pahalılığının nedenlerinden biri ülkeye kaynaklarından ve gücünden çok fazla nüfus doldurulmasıdır.Petrol zengini Arap ülkeleri niye Türkiye gibi önüne geleni almıyor sanıyorsunuz?Ya da Avrupa ülkeleri?

Türkiye malum zihniyet tarafından açık hava BM toplama kampına çevrildi...Tüm sorunlarda bundan çıkıyor...