Şimdi Ara

HAYATIMI BOŞA HARCADIM (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
109
Cevap
4
Favori
7.492
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
20 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Daha sadece 18 yaşındasın önünde koca bir ömür var.

    Sen demişsin tembelim diye. Ben olsam çalışıp çabalayıp üniye girerdim.

    Bir şeyler yap çabala ki Tanrı'dan ya da evrenden bir şeyler istemeye yüzün olsun.
  • TheYips kullanıcısına yanıt
    Çalışmaktan kastınız hayata dair ise benim bu yazıyı yazıp insanlar ile fikir alışverişi yapmam bence çalışmaya, çabalamaya girer. Ama konu ders ise bunun için profesyonel destek almalıyım.
  • Mayonnaisse kullanıcısına yanıt
    Bu arkadaşın imzasını anlamak önemli hocam. Çevreniçin değil kendin için yap yapacağını.



    Sınav her şeyin sonu mudur? 1 sene daha 2 sene daha olmadı 3 sene daha azim ve kararlılıkla çalışırsın. Her gün, günler geçip birbiri ardına dizildikçe, ömründen gün geçtikçe azmini yitirebilirsin. Her yiğidin harcı değildir elbet ancak geç olsun, hadi güç de olsun, ama hiç olmamasından iyidir. Ben de bu sene gireceğim.



    Kilo demişsin. Keşke ben de zayıf olsaydım da derdim 15-20 kilo vermek değil de almak olsaydı. Alınır hocam. Sağlıklı bir şekilde neden alınmasın?



    En çok dert ettiğin husus kız konusu muhtemelen. Bana da olur arada. İnsan hemcinsinden değil de karşı taraftan da ilgi görmek istiyor doğası gereği (?). Yakın olduğun erkek kankilerin ne kadar desteklese de bir dişinin, sevdiğin bir dişinin " Canım, sen yaparsın " demesinin yerini tutamaz elbet. Zamanla bu da çözülür hocam. Git bir esnafın yanına "Ağabey, işler nasıl? Bu dükkanı ilk nasıl açtın, iflasın eşiğine geldiğin vakitler oldu mu?" gibi sorular yönelt. Olmadı bankalarda biri yanına oturur ne bileyim birinin yanına oturursun. Sohbet edersin, konu konuyu açar. Çoğu kişinin yüzü gülmez belki sokakta. Unutma, diğer insanlar da muhabbete aç ve sanma ki herkes 5-10 kız götürüyor, alemlere akıp barlarda eğleniyor. Ha vardır elbet ama nadirdir.

    Bir gün git kütüphaneye. Al eline oradan bir kitap ya da evden kitap defter götür, sessiz sakin çalış. Düzenli hâle getir. Kendi şansını, geleceğini kendin yap.

    Ha diyebilirsin şimdi şöyle "İyi hoş azizim ancak peki söyle, sen yapıyor musun bunları?" diye. Elimden geldiğince yapıyorum. Bir şeyleri rayına oturtmaya çalışıyorum hocam. Vakit ilerledikçe de kimsenin sana faydasının olmadığını/olmayacağını anlarsın.

    Ve unutma hocam, dünya üzülmek için kısa.
    ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Abdülhak Hamit Tarhan -- 22 Temmuz 2018; 22:42:10 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Abdülhak Hamit Tarhan kullanıcısına yanıt
    Sizin de imzanız kısa ve öz. Beğendim.

    Elbette 1 yıl 2 yıl beklersin. Sonuçta en az 30 yılını belirleyeceksin. İnsan 1 yılını feda etmez mi? Ama sorun zaman değil. Sorun benim. Belki de insanların dönüm noktası bu sınav. Ama ben bu yıl bile gevşeklik yaptım. Allah korusun ya daha kötü yaparsam? Sonuçlar açıklandığı zaman bunu daha detaylandırırız.

    Kilo konusu başkalarına da yazdım size de yazayım. Yediğim halde kilo alamıyorum, iştah problemim var. Zamanla düzeleceğini umuyorum ama bir türlü o zaman gelmiyor.

    Siz maalesef yazımı çok yanlış anlamışsınız. Benim belki de buraya yazdığım onca sıkıntıdan en küçüğü budur. Karşı cins hayatımın merkezinde asla olamaz. Feminal düzenden nefret eden biriyim zaten ama orası ayrı bir konu. Doğamız gereği karşı cinsler birbirini çekiyor. Aşk denen şey ortaya çıkıyor. Ama 21. yüzyıl insanı bence bu durumu aştı. Aşk bir kaç dakikalığına oluşan kimyasal bir olay. İnsanlar bu duygu seli için hayatlarının merkezine bir kadını/erkeği artık koymuyor. En azından benim gözlemim bu yönde.




  • Nerple kullanıcısına yanıt
    Hocam, bayağı yorgunum kusura bakma. Müsait olduğum vakit karalarım iki üç şey.



    Hayırlı geceler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Abdülhak Hamit Tarhan kullanıcısına yanıt
    Canınız sağ olsun hocam.

    İyi geceler.
  • Yaşın 18 ve ilk defa girdiğin üniversite sınavlarından düşük puan aldığın için hayatımı boşa harcadım diyorsun sen bu forumda 25 26 yaşlarına gelmiş insanların açtığı konuları da bir oku istersen ki onlar için bile hala geç değil. Kısacası güzel bir gelecek kurma hayalini mahvetmedin daha hayalinin en başındasın yapman gereken çok basit hemen gelecek senenin bir planını çıkarıp kısa süre içinde bunu uygulamaya geçirecek, düzenli olarak ders çalışacaksın. Ayrıca ders çalışamıyorum safsatalarını da geç her insan ders çalışabilir sadece yeteri kadar kendini güdüleyemiyorsun. Motivasyonunu arttırıcı teknikleri deneyebilirsin, biraz biraz çalışıp gün geçtikçe daha yoğun çalışabilirsin, öğrenme yöntemlerini değiştirebilirsin ama bunlar için emek vermen gerekiyor. "Hiç kimse başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır." demiş adını unuttuğum bir düşünür.




  • Hayat zaten herkes için sürekli toz pembe ve senin için zor diye bir şey söz konusu değil ki. Mutlu bir hayat yaşadığını düşündüğümüz kişiler için de bilemediğimiz kimbilir ne arka plan zorluklar vardır ya da gelecekte karşısına çıkacaktır.

    Yaşına göre fazla deneyim yaşadığın doğru olabilir. Ama o yaşlar genelde herkes için daha zordur. Demek ki senin kaldırabileceğin kadar yük de bu şekildeymiş. Yazarken kullandığın ifadeler aynı zamanda düşünce kalıbı olarak benimsediklerin ve bilinçaltına attıkların oluyor. Bu da senin motivasyonunu sürekli düşürecek ve aşağı çekecek etki yaratan bir faktör. Zaten kötü hissederken bir de neden bunu artırıcı etki yapasın ki? Örneklere bakalım kullandığın ifadelerden:

    "Yaşadığım hayattan iğreniyorum", "hayatımdan soğudum", "hayata beni bağlayan sebep göremiyorum", "hayattan koptum", "hayatımı çıkmaza soktum", "karşılayamadım", "berbat", (sisteme suçlama), "tembel biriyim", "beceremedim", "hayata küsmek", "sınav yükü", "gelecek hayallerimi yıktı".

    Daha devam etmeyim alıntılara. Sen her saniye bu şekilde kendi kafana sıkmaya devam edersen, bilinçaltına olumsuzlukları yüklersen, sana kim nasıl yardım edebilir?

    Çözüm yok mu? Var. Hayata bakış açını değiştirecek düşünce kalıplarını kullanmayı alışkanlık haline getirmek. Bu belli bir zaman gerektirebilir ama şu andan itibaren her olumsuz kelimeden kaçınmaya ve olumsuz düşünce kalıbının farkına varmayı kendi bilinçli iradenle seçebilirsin. Her yaşadığın olaydaki pozitif noktayı bulmayı ve dikkatini ona odaklamayı adet edinmekle bu gayet mümkün. Diyelim olumlu bakacağın nokta bulamadın bir konu için. Başka konuya odaklamaya çalış dikkatini. Bardağın sürekli dolu tarafını görmenin yöntemlerini geliştir. Boş bardağın içinde bir damla su varsa, onun için şükret.

    Bu yöntemi denemeyi kendin seçer ve ısrarla devam ederek bilinçaltını pozitiflikle beslemeye başlarsan, bak bakalım diyelim 25 yaşına geldiğinde 40-50 yaşındaki insanlara göre bile nasıl da fark edilir şekilde daha olgun ve başarılı durumda olacaksın. Bir yerleri ve bir şeyleri suçlamaktan da uzak durmaya çalış. Bu seni kurban psikolojisinde tutar ve yükselemezsin. Her şeyde olumlu bir nokta bulup ona şükretmek insanlara mutluluğu da getiriyor. Hayata bakış açını değiştirmeye başlarsan hayat da sana davranışını değiştirmeye başlıyor. Yaratılışın kanunu böyle. Bilinçaltına olumsuzlukları ekip ekip, sonra da olumlu meyveler bekleyemezsin. Seçim sana ait. Bu kararı almayı ve uygulamayı geciktirirsen, arada geçen zamanda yine kendine yaparsın. Keyif senin.




  • Okurken ruhum daraldı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • instance kullanıcısına yanıt
    Yazımda olayın sadece sınav olmadığını detaylı bir biçimde yazdım. Ama sonuç olarak gelecek planlarım bu sınavdan geçiyordu. Başarı elbette emeksiz olmaz. Çalışmam gerektiğini biliyorum. Ama kafamda bu kadar çok şey varken verim alamıyorum. Hayattan zevk alamıyorum.
  • Mobidik kullanıcısına yanıt
    Haklısınız. Kelimeleri yan yana koyunca ne kadar karamsar olduğumu bir kez daha gördüm. Ufak tefek şeylerde olsa bunlar benim hayatımı olumsuz etkiliyor olabilir. Ama ben doğduğum günden beri hep kötümser baktım olaylara. Sebebini bilmiyorum. En kötüsüne hazırlıklı ol felsefesi olabilir. Çünkü toz pembe hayaller kurup onların yıkılışını görmek istemiyorum. Hayallerimin alaşağı edilmesinden sıkıldım. Kötümser olmaktan kurtulmam gerektiğini söylüyorsunuz. Peki bunu nasıl yapabilirim? Benim için kolay bir iş değil bu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nerple

    Haklısınız. Kelimeleri yan yana koyunca ne kadar karamsar olduğumu bir kez daha gördüm. Ufak tefek şeylerde olsa bunlar benim hayatımı olumsuz etkiliyor olabilir. Ama ben doğduğum günden beri hep kötümser baktım olaylara. Sebebini bilmiyorum. En kötüsüne hazırlıklı ol felsefesi olabilir. Çünkü toz pembe hayaller kurup onların yıkılışını görmek istemiyorum. Hayallerimin alaşağı edilmesinden sıkıldım. Kötümser olmaktan kurtulmam gerektiğini söylüyorsunuz. Peki bunu nasıl yapabilirim? Benim için kolay bir iş değil bu.
    Bu o kadar da zor değil. Söz gelişi yine hayata dair bir dolu olumlu cümle kurulabilir. Hem de yıkılmayacak hayallerle ilgili. Bunları üretmek zor değil.

    Söz gelişi gittik elimizi yüzümüzü yıkıyoruz: "Şu kolaylığa bak, taa nerelerdeki su borularla buraya kadar uzanmış ve kolayca yüzümü yıkayabiliyorum."
    Diyelim bir elma yerken: "Bu elma kimbilir kimin bahçesinden toplandı, nakledildi geldi ve şu an elimde ve ısırabiliyorum."
    Sokakta yürürken: "Şu an hasta yatağında olan biri benim gibi sağlık içinde adımlar atarak yürümeyi kimbilir ne kadar arzu ederdi, ne kadar şanslıyım."
    Gökyüzünde uçan kuşları görünce: "Ne mucizevi bir olay, resmen kanatlarını çırparak uçuyor, hayat mucize gibi."
    Bir bardak su içerken: "Şu bardaktaki şeffaf sıvıya bak, nasıl da girdiği kabın şekline uymuş ve ne mutlu ki ben bunu içip susuzluğumu giderebiliyorum."
    Cep telefonunda konuşurken: "30 sene önce cep telefonu diye bir şeyi söyleyen olsa herkes deli diye bakardı ve şu an elimde, ne kadar şanslıyım."
    Gece yatarken: "Şükür ki yatacak rahat bir yatağım var, dışarıda bankta yatan o kişi kışın ne yapıyor acaba?"

    Bunlar çok artırılabilir. Her zaman sahip olduğumuz için alışık olduğumuz şeylerin değerini anlamamamız mahrum kalmadığımız için. Hele ki sağlık.
    Hepsi çok saçma gibi görünebilir ama bunu yapmayı alışkanlık edinen birinin hayatı tamamen değişir. Aksi takdirde ise dünyaları elde etsen iki günde değerini bilmez olursun ve yine mutsuz olursun. En küçük şeylerden bile mutlu olacak ayrıntıları çıkarmanın alıştırmasını yapmak ve alışkanlık edinmek, en fakir ya da kötü durumdaki insanı bile hayatta mutlu eder.




  • Bu şekilde hissetmen gayet normal hiç kimse ama hiç kimse kendinden başkasını düşünmez, tıpkı çölde görülen serap gibi sadece sen düşündüğünü sanırsın veya öyle gözükür. İnsanın doğası budur.

    Geçmiş bitmiştir, Gelecek meçhul, Şu anı yaşamaktan ve elimizden geleni yapmaktan başka seçeneğimiz yok.

    Son olarak Eğer bir sorun olduğunu düşünüyorsan önce kendinden başlamalısın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lodos denizcisi -- 23 Temmuz 2018; 15:15:44 >
  • Mobidik kullanıcısına yanıt
    Tavsiye - avatar uyumu gerçekten güzel.



    Evet şansımı denemem gerek anlaşılan. Kötümser ruh halimi biraz çabam ve biraz da zaman ile yok edebilirim. İlgilendiğiniz için teşekkür ederim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • lodos denizcisi kullanıcısına yanıt
    Kendimden başlayayım da peki neresinden? Kafamda sorunlardan başka bir şey görmüyorum ben. Elbette eğer bu hayatı yaşayacaksam önüme bakmalıyım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Pek çok arkadaş güzel bir değerlendirmede bulunmuş. Genel manada bu bahsettiğim arkadaşların düşüncelerine katıldıklarım da oldu. Hayatta zorluklar oluyor bazen hiç bir şey gerçekten kolay olmuyor. Özellikle de bir arkadaşın ifade ettiği gibi kimse gerçekten mükemmel günler yada her gün harikalar diyarında zamanını geçirmiyor. Zorluklar var ama başa çıkmamız ve bunları aştıkça daha da güçlenmemiz için var. Oyundaki gibi bölümü geçemeyince "game over" olunca tekrardan başlamıyorsun, kaldığın yerden hataların ile kendini bir adım öteye taşıyarak, değişerek, değiştirerek daha farklıyı deneyerek ileriye gitmeye çalışıyorsun. Kendini hırpalamanın, hep kötüyü düşünmenin sana katacağı yok aksine sendeki güçlü yanları, yapabileceğin önemli şeylerin önüne bir perde çekiyor. Kendine zaman vererek şuanda yaptıklarından daha güzel, daha iyi şeyler yapabilirsin ( bunları pek çok arkadaşın örneğinde gördüm, iyi noktalara değinmişler bende o yüzden fazladan bir şey söylemedim) ama nasıl ? Sabrederek, her gün ve amacından sapmadan çünkü inan bazı şeyler hemen olmuyor azim, sabır ve aidiyet istiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi guntoldu -- 24 Temmuz 2018; 1:13:59 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nerple

    Tavsiye - avatar uyumu gerçekten güzel.



    Evet şansımı denemem gerek anlaşılan. Kötümser ruh halimi biraz çabam ve biraz da zaman ile yok edebilirim. İlgilendiğiniz için teşekkür ederim.
    Rica ederim.

    Avatar-yorum türü ilişkilendirmeler pozitife hizmet etmez. Neyi nerede kullanacağını bilmek ise iyi seviyede bir bilinç gerektirir. Benim IQ seviyem de fena değildir. O sebeple anlamsız uyumlar arayışı içinde olmama gerek olmuyor. Ancak tabii ki bu konudaki yorum için ben de teşekkür ederim.
  • Her sorunun çözümü para. Mesela paran olsaydı en kral psikoloğa giderdin ilaç bile kullanmana gerek kalmadan seni iyileştirirdi.
  • 34 kişi iyiymiş bende annem babam vatdı başka yoktu 18 yaşında . Önerim spora başla hep söylüyorum yine söyleyecem. Odtüdeyim sınavı sukıntı yapma lisede sondan beşinci mezundum

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.