Hayatında domates satmayan adam enflasyonun sebebi esnaf diyor (3. sayfa)

Hepsi doğru.

Tamam ortama hükümet sebep oldu, doğru. Enflasyon esnafın eseri değil, olabilir.

Ancak sürmesi ve fahiş fiyatların da halen sebebi biraz da esnaf.

Önceden Erdoğan'ın "fahiş fiyatçılar, stokçular" açıklamasına gülerdim.

Ancak gördük ki bu saçma enflasyon ortamında fiyatların arşa çıkmasına sebep olanların aynı zamanda esnaflar olduğunu da gördük.

20 bin TL'ye sitesinde satılan ama stoğu biten malı, kişi başı 15-20 tane alıp, 25 bin TL'den ilana vereni gördük.

Otomobillerde dönen rüşvetleri gördük. En gözle görülebilir, takip edilebilir olan buydu. Diğerlerini siz düşünün.

Sebze-meyve işi bizde komple yanlış zaten. Bunda esnaf birebir suçlu mudur, bilemiyorum, bir şey diyemedim. Ancak piyasadaki çoğu mal-hizmet için şu andan itibaren artık esnaf suçludur. Fahiş fiyatçıdır, hepsini gördük.

Sebze-meyvede ne hükümetin verdiği fiyat doğru fiyat, ne sübvansiyon bilmemne, ne de aracıların kazandıkları adil...

O sistemin komple değişmesi lazım, değiştiremiyorlar. Yasası, tasarısı hazır. Resmen aracı mafyasını delemiyor adamlar birilerini rahatsız edecek diye.

Bursa'da protestoları gördük, her ne kadar TV'ler yayınlamaya cesaret edemese de... "Hükümet istifa" diyorlar diye...

İyice saçma sapan bi ülke olduk, ne zaman nasıl düzeleceğiz bakalım.

Değerbilmezlik olarak algılamıyoruz, emin olun yaklaşımınızı beğendik. Biz de zaten %100 doğru olduğunu iddia etmedik.

Bizim portföyümüzdeki müşterilere yaptığımız maliyet analizlerini görseniz, bu onların yanında çok ama çok basit kalır. Maliyet analizinde esas; doğru bilginin akmasıdır. Bu yüzden senin de dediğin gibi biri bizi aydınlatana kadar fikir sahibi olmamızı sağlar.

Bahsettiğin olgulara da yüzde yüz katılmakla birlikte bir madde daha eklemek istiyorum;

Devletin verdiği teşvikler de revize edilmeli ve dikkatle denetlenmelidir. Bir adam hiç gitmediği tarlasına m2 başına teşvik alıyor. Rakam komik ama bedava sirke hesabı. Ama canhıraş tarlasında çalışan çiftçiye bu rakam ilaç parası bile olmuyor. Bu tür adaletsiz teşvik dağılımının da engellenmesi gerekmektedir. Böylelikle küsen çiftçileri tarlalarının başına geri getirebilir, arzı arttırabilir ve doğru planlama ile kalkınmada ileri gidebiliriz.

Devlet millet el ele memleketin .......

Devlet , devlet ise (bahçeli olan değil) her alanda olduğu gibi tarımda da üreticiye yol göstermeli sorunlarını çözmelidir.

Zamanında elma bahçemiz vardı kestik ceviz ektik. 2 tane armut ağacı var ve cevizlere iyi bakıldığından onlarda deli gibi ürün veriyor. Armut manavda 48 lira, geçen gün babam manavın ayağına kadar götürdü 18 den zor almışlar. kiloda hiç bir şey yapmadan 30 lira kar. Ben toplamayın kuşlar yesin desemde annem dayanamıyor yoyulacak diye üzülüyor. Limonu baçede 1.5 liraya sattık üstelik bize maliyeti 5 lira idi (belki daha fazla artık hesaplamayı bıraktık zaten kendi işçiliğimizi , bahçeye gidip gelirken yaktığımız yakıtı filan hesaplamıyoruz). Herkes kesiyor ağacını. Çiftçi yıllardır zararına üretiyordu. Artık iyice yoruldu çok kişi boşladı. Ağaçlar olduğu kadar bakım görüyor.

Bende esnafım 10 liraya aldığım ürüne 3 lira kar koyunca utanıyorum ama 18 liraya aldığı mahsüle 30 lira kar koyan manav utanmıyor.Ceviz bahçesinin aylık sulama maliyeti 7 bin tl nin üzerinde. kısmetse ilerde hiç ekmeyeceğiz, sizde kısmetinizde ne varsa onu yersiniz...

Enflasyon ahlakı da bozar. Nokta!

sorun çok.

zincirin halkaları gibi birbiriyle iç içe ve kenetli yapıda.

çözüm her zaman var.

ancak birileri vatandaşın faydasına çözüm istemiyor. daha çok ithalat gibi çözümler üretiliyor. elbette bu gidişle ya herkes kendi ekip biçecek ve yetiştirdiğini yiyecek (ki bu tersine göç demek, bu pek istenmeyebilir) ya da çok pahalı bir yaşam hepimizi bekliyor gibi duruyor.

tabi devletimiz o noktalara geldiğinde yine sübvanse gibi geçici çözümler üreterek hane halklarının gazını kısa süreliğine alabilir.

kalıcı çözümler uygulanmazsa eninde sonunda bu işler sıkıntı.

zaten çiftçilerin çocukları fabrikalarda asgari ücretlere çalışıyor. çiftçilik epey azaldı.

aracılar her zaman çok para kazanıyor. çünkü sistemimiz bu.

ithalatçılar, aracılar, petrolcüler kazanıyor.

vatandaş asgari ücretlere talim.

enteresan işler, enteresan olaylar.

genel toplamda üzücü elbette.

kimse hesap kitap bilmiyor anlaşılan, yurtdışıyla burayı kıyaslıyor birde. arkadaşım yurt dışının imkanlarıyla bizimki birmi, benzini biz kendimiz üretmiyoruz işlemiyoruz. bunun personali o su busu var. kimse masal anlatmasın o yaşları geçtik. ülkenin durumu berbat.

Senin gibiler batmaya mahkum zaten adamın batmamasından rahatsız oluyorsun. Verdiği örneklere bak ya sürekli zarardan bahsediyor, senin gibilerin elinde olsa o limonu 500 liraya satsanız oturup göbek atarsınız, adamın karından rahatsız olmuşmuş hahaha, ee kolaysa adamın yanına manav açaydınız, 3-5 üretici bir araya gelmeyi akıl mı edemediniz? Yoksa o işe yatıracağınız parayı faize yatırıp yatarak para kazanmayı seçenlerden misiniz? Adam parasını riske atmış ve faizden en en az 2-3 kat fazla kazanmalı, onu yapıyor.

Ben batsam da aç kalmam. Ama benim gibi üreticiler üretmediğinde sen ne yaparsın bilemem. Ben burada aradaki uçurumu gösteriyorum. Pazardan parayla alan sensin. Hiç bir zaman faize para yatırayım da yiyeyim derdinde olmadım. Çocukluğumdan beridir de çalışırım. Olanı söylüyorum. Ama çok net görüyorum ki sen kraldan daha çok kralcısın. Devam et paran gıdaya yetmediğinde görürüm seni.

konudan bağımsız şu ''hayatında domates satmamış adam'' gibi herşeyi tecrübeye bağlamayı ne zaman bırakırsınız , bir şeyi bilmek için illa tecrübe etmek yaşamak gerekmez ya da yaşayınca o işi çözmüş olmazsın