Selamlar herkese. Bu konuyu açmak veya açmamak arasında çok gidip geldim. Ama benimle aynı süreçleri yaşayan kişilerde mutlaka vardır bana farklı bir düşünce tarafından bakmayı önerirler diye umduğumdan açıyorum. Öncelikle 29 yaşındayım. Bu kasımda 30 olacağım inşallah. Size hayatımın bir kısmını özet geçmek istiyorum çünkü benim hayatımda hatırladığım iyi ki şurada şu kararı vermişim iy ki şurada bulunmuşum iyi ki şunu yapmışım dediğim bir an bile yok. En azından hayatımın hatırladığım kısmında yok. Ne aşk hayatımda ne iş hayatımda. Evet kabul ediyorum iyi bir öğrenci değildim hatta rezil bir öğrenciydim. Çünkü saçma gelirdi bana dersler ne işime yarayacak bunlar ilerde benim diye hep sorgulardım. İlk okul 5. sınıfa kadar fena değildi derslerim. Ne olduysa 6. sınıfa başlarken bizim başka bir semte taşınmamız ve buna istinaden başka bir okulda ortaokula devam edince oldu. 5. sınıfa kadar iyi kötü arkadaşlarım vardı eğlenirdim okul günlerim güzel geçerdi keza sınavlarımda öyle. Ama 6. sınıfa başladığım anda bende kabul edilemeyecek bir düşüş başladı. Çünkü arkadaş ortamım derslerim öğretmenlerim hepsi değişmişti ve bende buna adapte olamamıştım. Okulda hep iyi öğrencilerin kollanması diğerlerinin suratına bile bakılmamasına çok içerlerdim. Hatta burda şöyle bir anımda var. 7. sınıfta yıl sonu programı gibi bir şey var bende o aralar tiyatro oyunculuk filan baya ilgiliyim ama işte dersler kötü olduğundan gidemiyordum. Bunun haberini alınca öğretmenimin yanına gittim bütün cesaretimi toplayarak (o zamanlar utangacımda biraz) Öğretmenim bende programda birşey yapabilir miyim bana da bir rol verir misiniz dedim öğretmende hayır olmaz senin dişinde tel var sen konuşamazsın git başımdan dedi. Ben kırıldım tabi ama belli etmedim. Benim yerime o iyi öğrencilerden birini aldı nede olsa iyi öğrenci program ne kadar iyi olursa öğretmene aferin verecekler. Aynı yıl mesela okul futbol takımına girmek çok istemiştim girememiştim bisikletten düşmüştüm. Gel zaman git zaman 8. sınıftan mezun olduk. E dersler kötüydü tabi. İyi bir liseye giremedim o zaman. Ama bir meslek lisesine atabilmiştim kendimi bir şekilde. İlk yıl hazırlık 10. sınıfta bölüm seçecektik o zaman. Babam dedi hadi elektrik bölümünü yazalımda ben sana yardımcı olurum hem her yerde elektrik var kolay iş bulursun diye. İyi tamam derken 10 11 12 sınıflarda bir şekilde geçti. Ama yinede bu üç yılım hiçde fena değildi. Hele ki meslek derslerinde hep arkadaşlarımı sollardım gerek teoride gerek uygulamada. Hatta geçen o yıllarda beraber aynı sınıfta okuduğumuz bir arkadaşla görüştük kanka sen o sembolleri nasıl ezberleyip tekte geçmiştin yeaa filan yaptı. E tabi temel sağlam değil üniversite sınavında birşey yapamayınca haliyle meslek yüksek okuluna mecbur kaldık. Zaten topu topu 2 yıl bitiririz yolumuza bakarız hiç yoktan iyidir diye düşündüm. Babamda dedi ki ya burda okursun yada babannenin memleketinde okurun 3. bir şansın yok 2 yıllık okul için yurt parası veremem dedi e itirazda edemedik haklı çünkü niye masraf etsin ? 2 yıl babannemin evinde o okulu ben bitirdim. İlk yıl zordu ama ikinci yıl gerçekten iyiydi bence. Uzatmadan okulumu bitirdim. Askere gitmek pek aklımda yoktu o zamanlar 1 yıl çalışırım sonra giderim hesabı yaptım o arada. Benim babam çok otoriter bir adam maalesef ikna etme kaabiliyeti yüksek en azından bana öyle. Bir şekilde beni, ikna etti okul bittikten 5 ay sonra kendimi askere giderken buldum. Bende o sırada diyorum iyi oldu ya çıkar aradan yoluma bakarım o zaman mantıklı geldi. Askerliğim maalesefki doğuya çıktı. 12 ay uzun dönem yaptım. İlk iyiki diyemediğim süreç burada aslında. Kimseyi küçümsemem ama ben herkesin yaptığı şeyi yaptım orda. 12 saat karda kışta soğukta nöbet yazın güneş tepesinde beynim eriyerek askerlik yaptım. Posta olanlar var şoför olanlar var bakıyorum adam konuşmayı bilmiyor gitmişler posta yapmışlar. Dediğim gibi kimseyi küçümsemek değil amacım ama sen orada komutanı temsil ediyosun azcık hareketlerine çeki düzen ver onu seçen komutanda ayrı bir hikaye yani. Kimse mi bakmadı ya şu çocuğa bi bakalım okul okumuş diksiyonu düzgün bi değerlendirelim demedi. Askerlik bitti. Zor bir zaman geçirdiğim için dedim ben 1 ay kafa izni veriyorum kendime sonra iş ararım. O arada 20 yıllık bir arkadaşım var. Yaşlarımız çok uzak değil 5 ay filan var aramızda ben büyüğüm. O askere gitmedi. Yaşadığım şehirde çok büyük bir fabrika var oraya girdi bi ara askere gideriz dedi ve gitmedi hala orada çalışıyor. Allah ekmeğini bol etsin. Ben o arada iş arıyorum bakımcılık yani okuduğum bölüm üzerine. Başvuruyorum arıyolar gidiyorum görüşmeye diyorum böyle böyle okul bitti askere gittim iş arıyorum mezuniyetim bu. Diyoki tecrüben var mı bende diyorum yok hani mezun oldum askere gittim geldim. Ama yaparım öğrenirim diyorum. Ama bana tecrübeli lazım diyor vardiyayı sana bırakıp gideceğiz diyor ya diyorum tamam öğretin süre tanıyın yapacağım. Yok bize tecrübeli lazım diyip gönderiyorlar. Birkaç yer aynı şeyi diyince artık dedim heralde normal personel olarak girip yükselmeye çalışacağız böyle olmayacak. Yaşadığım şehirde 3 büyük fabrika var. Babam orada çalışıyordu o zaman 20 yılı devirmişti bir kaç sene sonra emekli oldu zaten. Oradayken başvuru yaptım görüşmeye gittik tamam dediler alındın evrak listesi verdiler. Şu gün başlıyorsun tamam mı tamam. Oh dedim kurtulduk işsizlikten. Nereye kurtuldun dur bakalım. Evraklar hazır günü bekliyoruz. 10 gün var iş başına. Telefona bir mesaj geldi. Bazı sebeplerden dolayı alımlarımız durmuştur. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü tabi. Birşey yapamadık tabi. Yine iyiki askere zamanında gittim diyemedim. Kafayı yemektense ilk bulduğum yere attım kendimi satış danışmanlığı yaptım 2 ay yine ezildim. Sonra yaşadığım şehirdeki 3 büyük fabrikadan biri adam alacakmış ama 4 aylık sadece taşerona alacakmış. Dedim belki olmayacak birşey olur kalırız kadroya alırlar filan dedim. Gidip geldim 4 ay. Son güne kadar son saate kadar bir mucize bekledim. Ama nafile işte. Yine mucize yok yine iyiki yok. Lanet olsun ki yok. Çıktıktan sonra asgari ücretli bir fabrika buldum. Annemin arkadaşı sayesinde sağ olsun ön ayak oldu aldırdı beni. Ortam leş servise yarım saat yürüyorum karda kışta yağmurda sabrediyorum yani. Belki biri fark eder. Belki çalışmamı beğenir bir yerlere getirir diye ama konu ben olunca herkes at gözlüklerini takıyor. Hiç sevmememe rağmen 2 yıl çalıştım güzel arkadaşlıklarım oldu. Çalışırken eğleniyorduk arkadaş ortamımız çok iyiydi. Burada çalışırken ben aşık oldum. O sevmediğim ortaokulda o zaman hoşlandığım bir kız vardı. O zaman utangaçtım söyleyememiştim. Bir gün instadan ekledim oda geri döndü sağolsun. Muhabbet sohbet derken ben birkaç kez buluştuk açıldım. Dedi emin değilim ama biraz tanıyalım birbirimizi. Konuştuk buluştuk herşey iyi güzel derken birden bire benden soğumaya başladı neden bilmiyorum olmadı bir şekilde sonra ısrar ettim yine olmadı. Sonra zaten evlendi gitti. Yine başarısız oldum yine iyiki yok yine bir mucize yok yine sonu mutlu bitmedi. 2 yıl sonunda iyi denilebilecek bir firma beni aradı dediler kadroya adam alacağız tamam ve asgari ücretli yerden ayrıldım. Tesadüf ordada babamın eski bir arkadaşı çalışıyordu o araya girdi aldırdı ama fabrikanın zaten adama ihtiyacı vardı olmasaydı yine girerdim heralde. Çok bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Bana ilk başta çok kolay bir iş verdiler ama harbiden çok kolaydı. Hani herkesin istediği yerdi. Bende kolay iş olmasına rağmen hızlı yapmaya çalışıyorum ki bana bu işi yedirsinler yani rahat versinler bana işimi yapayım gideyim evime. Bir kaç ay sonra ordan beni aldılar başka yere verdiler. O zamanki amirim bana dediki çok ısrar ettim seni aldırdım yoksa çıkaracaklardı dedi bende abi çok sağol allah razı olsun filan dedim. Yeni yerimde kötü değildi aslında sadece biraz indir kaldır işin içine girmişti. Ama parçalar ağır değildi. Laf yemeyelim diye ben molalarda bile parça diziyordum ki üretim sayısı etkilenmesin laf yemeyelim kısaca. Banada söylüyorlar yapma bu kadar bak kıymetini bilmezler bende diyorum abi belki bilirler dedim. Bir süre geçti yine beni oradan aldılar ve bu sefer baya ağır denilebilecek bir yere verdiler. Bu sefer sırt ağrısı filan başladı bende ama yinede yapıyorum yani. Aynı işi yapan adamlar sallamıyorlar ama ben uğraşıyorum kimse görmüyor. Ayrıca evim yakın olduğu için erken mesaiye çağırıyorlar sorgusuz sualsiz gidiyorum yine yaranamıyorum. Bu sırada bir ilişkim oldu. İnstadan tanıştık bir şekilde buluştuk. Sevgili olduk. Mutluyduk ama ben mutlu değildim. Çünkü uzak mesafeydi aramızda 1100 km mesafe vardı. Haftasonları çalışmak istiyordum artık. Çünkü dışarı çıksam el ele sevgililer geziyor. Benim var ama burada değil çok saçma. Sonra yapamadım ve ayrıldım. Yine mutlu olamadık ve iyiki diyemedik. Aradan zaman geçti. Yumuşak başlılığım yine benim başıma bela açtı. Bu sefer daha da ağır bir yere verdiler bana sormadan. Sormadan diyorum çünkü başkasına sorup alıyorlar bana sormadan alıyorlar fark burada. Bu kısımda çalışırken çok sevdiğim bir beyaz yakalı abi yanıma geldi. Dediki fabrika bekarları kıbrısa gönderecek gitmek ister misin dedim abi olur valla sende müsade edersen giderim dedim. Tamam ben konuşacam amirle. Neyse orada çalışmamın tek faydası Kıbrısa gitmek oldu.Ama ben Kıbrısa kendi paramla gidemeyecek adam değildim. İte kaka o işide götürdüm bir şekilde artık baktım yapamıyorum amire gittim dedim artık ben burayı yapamıyorum beni eski yerime al dedimde ancak öyle geçebildim. Eski yerimdede bir süre çalıştıktan sonra kriz patladı ve çok kıyım yapıldı ve bende bu kıyılanların arasındaydım maalesef ki. Acıdım kendime gerçekten emeğime acıdım. O kadar uğraştım didindim kaç tane çıkarılması gereken adam vardı onların hiçbirine dokunmadılar olan bana oldu. Tamam sadece ben değilim ama bu kadar emeğime ben olmamalıydım bence. Herşeye olumlu yönden bak derler ya insanlar dedim ki evet çıkarıldık ama belki daha iyi bir işin olacak diyorum kendime. İş arıyorum bu süreçte. Hep böyle dandirik asgari ücretle işler. Diyorum zaten işsizlik alıyorum asgari ücrete ne gerek var. Bir gün iyi denebilecek bir fabrika beni aradı dedi işte görüşmeye çağırıyoruz. Bende gittim işte görüşmeye. Cv me yaptığım işlere baktılar benim çıkarıldığım yerde final kalite kontrol tarzı bir iş yapıyordum anlattım işte bunları bunları yapıyordum diye. Biraz durdu düşündü dedi işte bizim kalite departmanına da personel arayışımız var orayı düşünür müsünüz diye bir an bile düşünmeden kabul ettim tamam dedim görüşürüm. Ertesi gün görüşmeye gittim anlattım ne kadar istekli olduğumu ne kadar detaycı olduğumu filan yani kısacası bana fırsat verilirse yapacağımı anlatıyorum. Tamam dedi haber vereceğiz. Sonuç ne oldu biliyor musunuz ? Arayan soran hiç kimse yok. Yine iyiki yok yine mucize yok yine yok yine yok. Aradan artık 5 ay geçti ben hala işsizim. Eski çalıştığım yerden bir abim beni aradı çalışmıyosan seni söyleyeyim mi dedi bende söyle abi çalışmıyom dedim. Söyledi yine gittim görüşmeye bu seferde alımlar durmuş benim eski çalıştığım yere. Bir kaç gün sonra yine telefon. Dediler seni almak istiyoruz ama buraya değil dedim nereye işte şuraya aynı fabrika ama başka şubesi gibi düşünün e işim yok evde kafayı sıyırmışım mecbur gittim ve şuan burada çalışıyorum.. Ama inanın mutlu değilim ortamı pis arkadaşlıkları kötü vardiya sistemi düzensiz mesai saatleri çok uzun. Çıksam ne yapacağım ? Bir yer bulmadan çıksam olmayacak. Evde yine kavga gürültü olacak ne gerek var. İnanın artık çok yoruldum ne yapsam bilemiyorum. İnsanların hayatında iyikileri olur benim yok. İyiki şurda şu kararı vermişim iyiki şurada şunu yapmışım iyi ki şurada şununla arkadaşlık etmişim niye diyemiyorum ben ? Ben kendimi kimseden üstün görmüyorum. Yazdıklarımdan ne farkın varki seni bir yere getirsinler diyor olabilirsiniz. Haklısnız belki bir farkım yok ama getirdikleri adamlarında bir farkı yok. en azından benim 2 yıllık bir mezuniyetim var. Benim çalıştığım insanlar çoğu ortaokulu zor bitiren insanlar. Neden ben onlar ile aynı işi yapıyorum ? Mezuniyetimde bir fark yaratmıyorsa eğer en azından yaptığım işi iyi yapıyorsam o işte beni rahat bırakın. Çok mu şey istiyorum arkadaşlar siz söyleyin. Deyin ki şurada hatalısın yanlış düşünüyorsun lütfen belirtin. Zaman zaman ağlama noktasına kadar geliyorum bu olaylar yüzünden. İş konusunda bir şansımız yok farkındayım ama aşk hayatında hiç şansım tutmuyor. Hayatımda bağlandığım kişi sayısı 2 veya 3 fazlası yok. Bazende şöyle yapıyorlar. Buluşmayı ayarlıyorum son dakika vazgeçiyorlar. Abi neden bana şans vermiyorsunuz bu kadar mı öcüyüm ben ya bir çay içelim sonra görüşmek istemiyorsan görüşmeyelim ama bir defa gel. Bitirirken kabul ediyorum sağlığım çok şükür yerimde babam bana eski arabasını verdi. Masraflarını karşılayarak kullanıyorum. Benden kimse para istemiyor rahatım farkındayım. Ama hayatta bende başarılı olmak istiyorum tek derdim bu. Yazı gerçekten çok uzun oldu farkındayım ama beni dinleyecek farklı görüşlere ihtiyacım olduğu için böyle yazdım. Okursanız ve görüş yazarsanız çok mutlu olurum. Allaha emanet olun. |
Bildirim