Herkes patronlara sövüyor, diyelim ki gerçekten patronla işçi eşit maaş alıyor, sizce ne olurdu?

Ben söyleyeyim mi? İşçisine asgari ücret veren başka bir rakip firmayla rekabet edemeyip batardı. Sonra da siz işsiz kalırdınız. Neden? Çünkü kasaya daha çok para kalıyor. Çünkü o rakip firma o parayla araştırma geliştirme yapabilir, işte atıyorum ürettiği malı daha ucuza mal etmenin yollarını bulabilir.

Bence bir şey daha söyleyeyim mi? Bir ekonomist olarak, bu vahşi kapitalizm daha da kötüye gidecek gibi duruyor. Yani git gide daha az maaş alacağız gibi görünüyor, sırf rekabet için.

Anca bu nasıl olurdu? Topluca komünizm gelir, işte o zaman devlet der ki işçiyle patron aynı maaşı alacak zorunlu tutuyorum der. O zaman yapılır.

"Firmanın amacı kardır."

İşte bu sebeple, ortada bir firma olması için, karı gibi zararına da katlanabilecek, sorumluluğu alabilecek biri gerekir. Kapitalizmin durumu böyle. Patron zamanında sermeyeyi koyup, işi de kurmuştur. Kar etmeyi hedeflemiştir. Amacı da insanlık yapmak değildir, eşitlik değildir, kardır.

Üretim araçları devletin olmadığı ve amaç kar olduğu sürece, insanlar öncelikli olmaz. İnsanların öncelik olmadığı bir düzenin var olması, yine insanların bilinçsizliğindendir. Amaç insan mutluluğu ve refahı olmayıp, amaç kar olduğu sürece, insanlık kendine zulmeder.

Çok fazla insan var, nasıl bir eşitlik olacak ki bunu hesaplamak bile devlet için inanılmaz bir külfet. Aslında elitlerin nüfusu azaltmak istemesi bu bakımdan anlaşılır bir şey.

"Firmanın amacı kardır."

İşte bu sebeple, çalışanların motivasyonunu düşürmeyecek maaşlar verir. Amacı da insanlık yapmak değildir, eşitlik değildir, kardır.

Ben aslında komünizmi savunmuyorum. Yani her şeye sahip bir devlet olsun, her şeyi o ayarlasın demiyorum. İnsanlığın bilincinin yükselmesi önemli. Öyle bir zaman gelmeli ki, insanlar gönüllü olarak gereken işleri yapmalı. Bu ise şu an için ütopik görünüyor.

Herkesi yönetebilecek bir yönetici olacaksa, egodan tamamen arınmış ve çok yüksek bilinçli olması gerekir. Ama tek başına bu yeterli değil. İnsanlığın bilincinin kritik kütleyi aşması da gerekir. Bu da toplumlarda ciddi bir bilinç yükselmesi sıçraması ile mümkün. Önce kendini, sadece kendini düşünen insanların topluluğunda bu mümkün değil. Önce kendi çıkarı önde geldiği için, her şeyi ezip geçmeye yönelik bilinçsiz insanlar ise birbirlerine ders vere vere gelişip bilinçlenecekler. Bu çok sancılı bir süreci de getirebilir. Belli de olmaz.

Ancak şu an insanları gitgide köleleştirecek bir durum olan, herkese bir çip takılması dönemine doğru adım adım ilerliyoruz. İyicillerle kötücüller arasında bir çekişme var. Mecazi anlamda olaylara bakarsak, şeytan kartlarını gayet iyi oynuyor. Buna karşın da insanlık da bilincini yükseltme sürecinde.

Başlık konusuna dönersek, patron ve işçi sistemi oluşturup, patron da aynı maaşı alacak diye bir şey olmaz. Patron olmayan bir sistem olması lazım olur bu durumda.

İnsanlığın örtülü gayesi aslında uzaya açılıp, dünya dışında yaşam kurabilmek ve böylece neslini garanti altına alabilmektir. Yoksa büyük bir nükleer savaş ya da facia olsa, dünya yaşamı biter. Asıl hedef göklere kalıcı olarak açılabilmek ve ultra devasa uzay gemilerinde ya da başka gezegenlerde yaşam sürdürebilmektir asıl ulaşılması gereken yer.

Patron çalışanla aynı maaşı alacaksa kafasını işle, işçiyle, vergiyle, riskle doldurmaya değmez. Ben 10 işçiye ayda 50000 TL harcıyorsam o adamların bana 25000 net kar kazandırıyor olmaları lazım.

Hazreti besim tibuk önderliğinde kapitalizmi yedirmeyeceğiz

Eğer okullar hastaneler zamanında özelleştirilseydi şuan nüfusumuz 30 40 milyondu refah bir ülkeydik