Şimdi Ara

Hidrojenli otolar geliyor! (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
118
Cevap
1
Favori
3.217
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • vezir kullanıcısına yanıt

    Hidrojen yeşil elde edildiği sürece her türlü kullanımını desteklerim, yeter ki fosil yakıtlar kullanılarak elde edilmesin.


    Öte yandan elektrikli otomobillerin dünyayı batarya çöplüğüne döndüreceği iddiası pek doğru değil. Dünyayı asıl batarya çöplüğüne çevirenler cep telefonu, tablet, notebook, powerbank vs. gibi elektronik aletler çünkü son kullanıcısı geri dönüşüme bizzat sokmadığı sürece doğrudan çöpe gidiyor. Bugüne kadar 4-5 telefonum ve tabletim çöpe gitti, içindeki batarya ile birlikte. Oysa elektrikli otomobilim olsa, son gideceği yer hurdacı olacak ve hurdacı da geri dönüşüme sokabileceği batarya dahil ne varsa ayrıştırıp satacaktı.


    Dahası, 12 yıl sonra otomobilden %75-80 kapasite ile sökülen batarya geri dönüşüme gitmeden önce bir 10-15 yıl daha elektrik depolama tesislerinde, güneş ve rüzgar enerjisi santrallarında vb. kullanılmaya devam edecek. Bir EV batarya ömrünün 25-30 yıl olabileceği tahmin ediliyor. Bunun sadece yarısı otomobil üzerinde geçecek.Bu, dert etmek için uzun bir süre.


    Günümüzde batarya geri dönüşümü yapılıyor Avrupa ve ABD'de hurdaya ayrılan elektrikli otoların bataryaları çöpe gitmiyor, geri dönüşüme gidiyor. Lityum ve kobalt geri dönüşümü yapan çok sayıda şirket var ve yenileri de sürekli kuruluyor çünkü bu işte para var, kazanç var; çünkü lityumu geri dönüştürmenin maliyeti onu cevherden elde etmenin maliyetinden düşük.


    İşte bir örnek:


    Redwood Materials'dan Pil Geri Dönüşüm Tesisi | DonanımHaber Forum (donanimhaber.com)


    Kaldı ki dünyada en çok ne geri dönüştürülüyor diye sorsanız alacağınız cevap 12V araba aküleri olacaktır. 12V araba akülerinin %99'u geri dönüşümle tekrar kazanılıyor:


    Who Knew? A Car Battery Is the World's Most Recycled Product (greencarreports.com)


    Basit, sıradan 12V kurşun akülerin bile neredeyse tamamı dönüştürülüyorken, değerli element içeren dev gibi araba bataryalarının dönüştürülmeyeceğini düşünmek gerçekten tuhaf olurdu.


    Mevcut lityum bataryaların geri dönüşüm oranı/potansiyeli mevcut teknoloji ile %90:

    Are Electric Car Batteries Recyclable? (jdpower.com)


    Şu an Avrupa ve ABD'de geri dönüşüm yapan şirketlerden bazıları:


    1. Redwood Materials
    2. Li-Cycle
    3. Aceleron
    4. ReCell Center
    5. Global Battery Alliance
    6. ACCUREC Recycling GmbH
    7. Battery Solutions
    8. G & P Service
    9. Retriev Technologies
    10. SNAM S.A.S.


    Dolayısıyla elektrikli otoların dünyayı çöplüğe çevireceği iddiası çok da sağlam olmayan bir iddia. Otomobil uzun yıllardır geri dönüştürülen bir emtia ve bataryası da buna dahil. Ancak lityum bataryaları geri dönüştürmenin bazı çevresel sıkıntıları olduğu da bir gerçek, ne var ki bu sıkıntıları aşmak için gece gündüz çalışılıyor ve çok yakın gelecekte otomobil/pil üreticileri ile geri dönüşümcü firmalar geri dönüşümü kolaylaştırmak için ortak bir üretim mimarisi üzerinde uzlaşacaklar, neredeyse eli kulağında.


    Bir iki okuma linki bırakayım konu ile ilgili:

    Everything You Need to Know about EV Battery Disposal (caranddriver.com)

    Are Electric Car Batteries Recyclable? (treehugger.com)


    Öte yandan hidrojen de dünyanın kurtulması için bir seçenek. Hidrojen mi, elektrik mi, biyo yakıt mı vb. tartışmalarını kısır buluyorum. Yerine göre hepsini birden kullanabiliriz. Birinin diğerini silmesi gerekmiyor ama hala aynı fikirdeyim: Hidrojen otomobiller için verimli bir çözüm değil. Verim kaybı dert edilmeyecekse sorun yok ama hidrojen çok ucuz olmadığı sürece bunu dert ederler sanırım.





  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    recycle konusu lityum için olduğu gibi bütün rare metaller için de geçerli

    ANCAK

    Görülmeyen riskleri önceden görebilmek de bir maharetrir .

    Li-ion bataryalarda dış kılıfında ciddi bir güvenlik bariyeri mevcuttur .Bu aşındığonda veya kaza gibi ,büyük yangınlar gibi durum söz konusu olduğunda benzinden daha tehlikei bir atıktır.Belki gelişmiş ülkelerde bilinç ve şartnameler geri toplama konusunda sıkı kanunlar barındırır ancak gelişmemiş ülkelerde bu konu ciddi bir sorundur .

    şu anda EV Araçlar henüz yüzdesel olarak fazla değil ama bayaryalar 15 sene sonra çöp olmaya başladığında bu tür yangın ve batarya toplama alanı kazalarını daha sık duyar hale geleceğiz .

    Bir şeyin yayınını yapan satıcısı ise olaya şüphe ile bakınız .

    Risk her zaman mevcut ise daha risksiz olanı desteklemek gereklidir

    çok yayın var ama sadece birkaç tane ileteceğim.

    https://www.itadsummit.com/index.php/itad-blog-why-lithium-ion-batteries-pose-a-major-recycling-risk/

    https://www.grundon.com/the-hidden-dangers-of-lithium-battery-disposal/










    www.recovery-worldwide.com
    Safely avoiding hazards during the recycling of lithium-ion batteries - recovery
    https://www.recovery-worldwide.com/en/artikel/safely-avoiding-hazards-during-the-recycling-of-lithium-ion-batteries-3599122.html




    https://earth.org/lithium-and-cobalt-mining/



    greenmatch.co.uk
    Is Lithium Mining Bad For The Environment? Stats And Facts
    https://www.greenmatch.co.uk/blog/is-lithium-mining-bad-for-the-environment









    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 17 Ağustos 2024; 21:31:41 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • vezir kullanıcısına yanıt

    Tabii LCO bataryalar için doğru olabilir bu ama tüm lityum bataryalar için geçerli değil bu durum. Gelecekteki katı hal bataryaları ve şimdiki LiFePo4 bataryalarda yangın riski pek yok. Ayrıca mevcut karayolu yangın istatistikleri benzinli otomobillerin daha fazla yangın riski içerdiğini gösteriyor ama işte algıda seçicilik ve petrol lobisinin menfi propagandası yüzünden sanki tüm elektrikli otolar tutuşuyormuş gibi yanıltıcı bir algı oluşmaya başladı.


    Öte yandan hidrojen yakıt hücreli otomobiller de batarya içeriyor. Evet BEV'lerdekiler kadar büyük değiller ama sonuçta yangın riskleri aynı, hatta risk daha yüksek daha sık şarj-deşarj döngüsü yaşadıkları için.


    Ayrıca hidrojen de masum bir gaz değil, en kolay yanan gaz. Bir kaza anında veya tankı sızdırdığında yine büyük risk var.


    Yani güvenlik açısından lityum sorunlu, hidrojen sorunsuz demek doğru olmaz.


    Dediğim gibi, karma bir çözüm muhtemelen ideali olacaktır. Otomobiller için BEV, elektrik depolama ve enerji saklama için hidrojen. Elektriğin yeşil üretilemediği Hindistan gibi ülkelerde de biyo yakıt kombinasyonu karbon emisyonlarını azaltma açısından gayet etkili bir seçenek olabilir.





  • özetle lityumsuz batarya seçeneği ,lityumlu olacak ise hidrojen ve yakıt hücresi beraber kullanımı doğru olacaktır

    risk söz konusu olduğunda sıralama yapmak lazım

    Başa elektrikli araçlar yazılacak
    sonra benzinli hibrit
    sonra benzinli +LPG li
    sonra CNG li araç
    sonra hidrojenli araç
    sonra dizel hibrit
    sonra dizel

    olarak yazabilirbilirim ,belki birisi bir basamak yukarı veya aşağı olabilir

    baştaki sıra çok fazla batarya içeren Lityum iob bataryaları olacaktır .

    Belki bir sürü yeni nesil daha güvenli olan batarya bulunabilir ama hepsi enerjinin kimyasal depolanması nedeniyle Hidrojen ile yarışamaz .

    1 kg hidrojen ile 100 mil yani 160 km yol yapabilen seçenek varken neden araç ağırlığının yüzde 50 den fazla olan seçeneğe yönelelim .

    olaya çecre açısından bakılacak ise az tüketilen ve uzun mesafe gidebilen veya yüksek enerji barındıran rek atomlu hidrojen belki de evrenin en muteber elementini kullanmamak ancaj medeniyet seviyemizi sıfır da takılmamıza neden olacaktır

    Kardeşev seviyesinde medeniyet seviyesini artırmamızın ilk büyük adımı hidrojem enerjisinden faydalanmak oldupu gerçeğini anlamamakta geciktikçe ileri gidebilmemizin bir çaresi yoktur
    tr.m.wikipedia.org
    Kardaşev ölçeği - Vikipedi
    https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Karda%C5%9Fev_%C3%B6l%C3%A7e%C4%9Fi


    Ben imzamda belirttim nasa mars ile uğraşırken bizler daha büyük olan jupiter kaynağından faydalanmanın adımlarını atmak zorundayız hidrojen hazır bol bulunduğunda dünyada veya diğer gezegenlerde daha gelişmiş teknolojileri atmamız bizim ülkemize nasip olmalı .

    Çok uzak ve çağ atlatacak hedefler koymadan patinaj yapıp dururuz .

    Bazı kaynaklara göre 2060 ve sonrasında artık ülkemiz yaşanabilir olacak km2 si bugune göre misliyle azalacak ve sadece yüksek rakımlı doğu anadolu ve karadenizin bir kısmı yaşanabilir olacaktır

    Çok büyük göçler ve dünya felaketleri için geçmişe bakmamız yeterli , atalarımız onbinlerce km uzaklardan gelmesinin bir sebebi olduğu unutulmamalıdır .Belki medeniyetlerimiz gelişti ancak 4000 yıl öncesine göre kardeşev ölçeğinde büyük bir adımı insanlık bilerek veya bilmeyerek atamamıştır .

    Bu nedenle misyon ve vizyon olarak en kısa zamanda hidrojen çağının adımlarını başta küçük küçük sonra hızlı bir şekilde tırmanmalıyız .Tabii ki ilk adımların mekanizmaları ,teknolojisi ileride çıkacak olanlara göre oldukça düşük olması normaldir .Ama hedefe ulaşmak için de sabır ,para veya kaynak ayırt edilmesi ve her yış bunları artırarak devlet (bugün için geçerli )veya şirketlerin yaratılması gereklidir .

    şimdiden söyleyeyim yakın gelecekteki en büyük şirketler hidrojeni üretebilen ,dağıtabilen ve ileri teknojisi için arge yatırımı yapacak şirket veya devletler olacaktır .

    Savaşlardan sonra devlet kalır mı bilemem ama enerji için hidrojen sondan birinciliğe doğru adım adım gelecektir .

    Belki yaşı genç olanlar bütün bu anlattıklarımı masal veya hikaye olarak görebilirler ancak
    rahmetli babam bana 1950 ve 60 başlarında şimdiki japonyanın 90lardaki çin gibi göründüğü taklit ürünler ile kendisini kanıtlamaya çalıştığını anlatmıştı

    zaman içinde ben güney korenin nasıl bir teknoloji ve güö yarattığına bizzat şahit oldum ,sizler de 90 lar sonrası şansı olmadığını düşğndüğünüz Çin'in nasıl bir ivme ile birinciliğe ve kalite anlamında arge yatırımları ile liderliğe küçük bir basamak kaldığını görüyorsunuz.

    Peki biz millet olarak hep izlemede mi kalacağız ,hep geriden mi gideceğiz veya anlamakta direnç göstereceğiz .Çok geciksek de artık çalışma vaktidir ve petrol ,kömür çıkartmaya para yatırmak yerine hidrojene de kaynak ve insan gücü ,üniversitede bölümler açarak adım atmamız zamanı gelmedi mi?

    Lütfen tüm forumdaşlar aşağıya depil hep yukarılara bakmayı kendilerine hedef edinsinler

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • vezir kullanıcısına yanıt

    Sıralamanız objektif kriterlere dayanmadığı için çok önemsemedim açıkçası. Elinizde yangın istatistikleri varsa buyurun paylaşın, sıralamanız ne kadar gerçekçi görelim. Kişisel eğilimlerle olgular farklı şeyler. Belki de gerçekten olgusal olarak sıralama öyledir ama inanmam için güvenilir kaynak göstermeniz lazım.


    Hidrojen içlerinde en yanıcıyken nasıl en güveniliri olabiliyor açıkçası aklıma yatmadı.


    Öte yandan 1 kg hidrojen aşağı yukarı 33,5 kwh enerji içeriyor ve 1 kg hidrojen ile 160 km yol yapabiliyoruz. Doğrudur, itirazım yok. Öte yandan 1 kg hidrojen elde etmek için yaklaşık 50 kwh elektrik harcanıyor. 50kwh elektriği ben hidrojene dönüşümle uğraşmayıp doğrudan bataryaya koysam, elektrikli otomobil ortalama 100 km/15 kwh üzerinden 333 km yol yapabiliyor. Üstelik en verimli BEV'i de baz almadım. Bu rakam hidrojenin tam 2 katı. O zaman neden hidrojen? Bu soruyu önceki mesajlarımda sormuştum ama cevap alamadım. Daha doğrusu hidrojenin enerji depolama kapasitesiyle ilgili bir cevap geldi fakat verimlilik ve maliyetle ilgili bir cevap gelmedi.


    Siz şimdi tüketici olsanız, yukarıdaki rakamlar ortadayken hidrojenli otoyu mu elektrikli otoyu mu tercih ederdiniz?


    Hidrojen ABD ortalama kg fiyatı: 5 dolar

    Elektrik ABD ortalama fiyatı 0,15 cent


    1 kg hidrojen = 33,4 kwh


    33,4 kwh x 0,15 = 5 dolar.


    Hidrojenli oto 1 kg hidrojen ile 160 km yol yapıyor.

    BEV 33,4 kwh ile 223 km yol yapıyor. Bunun üzerine 1 kg hidrojen elde etmek için boşa harcanan 17 kwh elektriği de ilave ederseniz, BEV 223+113 = 336 km yol yapıyor.


    Birey bazında aynı paraya BEV yaklaşık %40 daha fazla menzil sunuyor. Ülke bazında düşünürseniz, yani ülke ekonomisini baz alarak, BEV %110 daha fazla yol kat ediyor.


    Not: Yukarıdaki maliyetlere hidrojenin istasyonlara taşınma ve kaynağı ile satış noktasında depolanma maliyetleri dahil değil. Onları da dahil ederseniz, elektrik lehine fark daha da açılıyor.





  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    Yine benimle teknik yazışacaksak benim burada sizleri sadece daha detaylı araştırmaya davet ederim.Ben vizyon misyon jupiter diyorum siz maliyete takılıp birkaç adım ilerisini farkemek istemiyorsunuz .Neyse diyeyim biraz gazlar ve enerjileri yanma sıcaklığı, yanma için gerekli oksijen vs içeren doyurucu bilgi veren MMO odası yazısını ileteyim .Gerekli güvenlik önlemleri alındığında hidrojen bu konuda çok da kötü bir gaz değildir .

    https://mmo.org.tr/sites/default/files/8ab2f9b45957ab5_ek.pdf


    Maliyet konusu için şuan için konuşmak çok erken ben araç alın binin demiyorum ancak kg fiyatı 10 euro civarında istasyonlarda satıldığını araştırmıştım,Belki değişim olmuş olabilir bunun için büyük miktarlarda üretilmesi gereklidir.

    Ayrıca şimdi satılan petrol ürünleri fiyatlarının içinde trilyon doları bulan yatırım ve araştırma değerinin olduğu unutuluyor.

    Madem araştırıyprsunuz bataryalarda kullanılan bir kg Lityumun da saklı maliyetini söyleyin daha ciddi bir karşılaştırma olur .

    Şu anda en ucuz hidrojen hangisinden yeşil üretilir çok tartışmalı olsa da CH4 den hidrojen üretiminin maliyeti elektrolizden çok daha uygun geldiğini biliyorum .

    Lityum ile uğraşmak belki bugun için mantıklı gibi görünse de bundan 50 sene sonra çevre kirliliği ve ara geçiş için çok fazla masraf ve zaman kaybı olacağı aşıkardır .

    Tabii ki batarya teknolojisi ilerledikçe çok daha uzun dayanan ve döngü sayısı bugünün on ile yüz katı olan bir çözüm bulunursa her zaman özel yerini koruyacaktır .Mesela super kondansatör bu konuda üzerine yatırım yapılması uygun olan bir alandır.

    Elektriğin iletimdeki kayıpları en iyi koşulda bile yüzde 15 ile 30 arasındadır. Bunu da hesaplarınıza eklemeyi unutmayınız



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 19 Ağustos 2024; 22:8:59 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Bendeki mantık şu. Elektrik iyi güzel hoş fakat telefondan aşinayız. Batarya ömrü bitince orjinal batarya takılmazsa telefon çöp oluyor.

    Aynı durum elektrikli araçlar için de aynı olacaktır.

    İkinci dezavantaj ise lityumun Çin'in tekelinde olması. Mesela ileride elektrikli araçlar bağımlısı olursak bunlar biz size lityum satmıyoruz diyebilir.

    Üçüncü olarak ısı problem Erzurum da elektrikli araç mantıklı değil.

    Dördüncüsü de yangın ihtimali düşük ama kazalı araçta yüksek. Bizimkiler kazalı aracı ikiye bölüp birbirine ekliyor. Denetimli olmadığı için bu büyük riskler çıkaracaktır yangın konusunda.

    Tabii ki sarjın hangi kaynaktan yapıldığı her zaman önemli bu hidrojen içinde geçerli kömür yakıp elektrik elde edersen veya bu elektriği suyu ayrıştırmak için kullanırsan yine mantıklı değil. Kömürü direk trende yak daha mantıklıdır.

    Elektriği elde edebiliyoruz ama nasıl depolayacağız önemli kısım bu. Bataryada mı depolayacağız veya suyu mu ayrıştırıp hidrojen mi elde edeceğiz.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Torlak Kemal

    Sıralamanız objektif kriterlere dayanmadığı için çok önemsemedim açıkçası. Elinizde yangın istatistikleri varsa buyurun paylaşın, sıralamanız ne kadar gerçekçi görelim. Kişisel eğilimlerle olgular farklı şeyler. Belki de gerçekten olgusal olarak sıralama öyledir ama inanmam için güvenilir kaynak göstermeniz lazım.


    Hidrojen içlerinde en yanıcıyken nasıl en güveniliri olabiliyor açıkçası aklıma yatmadı.


    Öte yandan 1 kg hidrojen aşağı yukarı 33,5 kwh enerji içeriyor ve 1 kg hidrojen ile 160 km yol yapabiliyoruz. Doğrudur, itirazım yok. Öte yandan 1 kg hidrojen elde etmek için yaklaşık 50 kwh elektrik harcanıyor. 50kwh elektriği ben hidrojene dönüşümle uğraşmayıp doğrudan bataryaya koysam, elektrikli otomobil ortalama 100 km/15 kwh üzerinden 333 km yol yapabiliyor. Üstelik en verimli BEV'i de baz almadım. Bu rakam hidrojenin tam 2 katı. O zaman neden hidrojen? Bu soruyu önceki mesajlarımda sormuştum ama cevap alamadım. Daha doğrusu hidrojenin enerji depolama kapasitesiyle ilgili bir cevap geldi fakat verimlilik ve maliyetle ilgili bir cevap gelmedi.


    Siz şimdi tüketici olsanız, yukarıdaki rakamlar ortadayken hidrojenli otoyu mu elektrikli otoyu mu tercih ederdiniz?


    Hidrojen ABD ortalama kg fiyatı: 5 dolar

    Elektrik ABD ortalama fiyatı 0,15 cent


    1 kg hidrojen = 33,4 kwh


    33,4 kwh x 0,15 = 5 dolar.


    Hidrojenli oto 1 kg hidrojen ile 160 km yol yapıyor.

    BEV 33,4 kwh ile 223 km yol yapıyor. Bunun üzerine 1 kg hidrojen elde etmek için boşa harcanan 17 kwh elektriği de ilave ederseniz, BEV 223+113 = 336 km yol yapıyor.


    Birey bazında aynı paraya BEV yaklaşık %40 daha fazla menzil sunuyor. Ülke bazında düşünürseniz, yani ülke ekonomisini baz alarak, BEV %110 daha fazla yol kat ediyor.


    Not: Yukarıdaki maliyetlere hidrojenin istasyonlara taşınma ve kaynağı ile satış noktasında depolanma maliyetleri dahil değil. Onları da dahil ederseniz, elektrik lehine fark daha da açılıyor.

    Hidrojen üretimi maliyeti sabit bir tutar değildir

    Bu konuda bir yazı görmüştüm, şimdi bulabildiğim için ayrı bir mesaj atıyorum

    iea
    Executive summary – Global Hydrogen Review 2021 – Analysis - IEA
    https://www.iea.org/reports/global-hydrogen-review-2021/executive-summary

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • ozgutozkan kullanıcısına yanıt
    Güzel bir bakış tarzı
    Önemli olan aynı fikirden ziyade gelişimi doğru yönetibilmek ,kaynakları israf etmemek .

    Hidrojenin depolanması konusu önündeki en büyük engellerden birisidir. Zaten bu konuya bir güzel çözüm bulunduğunda çok hızlı bir geçiş yapılabilecektir .Maalesef izleyebildiğim kadarıyla düşük maliyetli ve riski azaltan bir çözüm bulunamadı henüz .Ancak 40 yıldır da bu konuya adam gibi para yatırılmadı. ARGE ile belki nano elementler ile daha ilerici çözümler bulunabilir .

    Mesela borhidrür olayı ile büyük hacimli hidrojen sıvı olarak depolanabiliyor ama onda da kayıplar açısından şimdilik bir sıkıntı var .

    ELEKTRİK üretiliyor ancak kimse evinize veya şarj istasyonuna hangi maliyetle geldiğini göz önüne almıyor .

    Kısa zaman içinde her yer şarj istasyonu ile dolsa da bu yükü kaldırmak için yapılacak yatırımı kim üstlenecek ,dağıtım firmaları bu maliyetleri satış fiyatlarının içine koyuyorlar, yapılan her adım bizim milletin cebinden çıkıyor veya çıkacak .

    Köprüyü yapma maliyeti sizden çıkmadığı halde geçiş garantisi ile yapılan yatırım nasıl milletin cebinden çıkıyor ise aynı durum artacak elektrik talebi için hem devletin aslında yandaş firmalara yine verilecek milyar dolarlık teşvikler ile sizin cebinizden çıkıyor ,bilmeyenler için yazdım .

    Nükleer gibi çok düşük maliyetli elektrik üretimi için bile rusyaya uzun yıllar satılan elektrik kwh başına çok ciddi bir para ödeyeceğiz .Nükleere karşı değilim destekliyorum ama böyle bir işletme mantığı sömürü olacak ise ha Bolivya madenciler için artacak lityum talebi ha Çin'in kalkınmasını desteklemek için bize kakalanacak kimyasal çöplük için aynı fikrim var .
    Teknoloji gelişmesi elinizdeki öncelikle verimli kullanmadan geçmektedir ki azalan imalat halka aktarabilecek bir yönetim başa gelsin .Yoksa çok yakında evinizde bile şarj etseniz süreceğini araç için benzin kadar para ödersiniz. Bu sonuç kaçınılmaz bir sondur

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Neden Hidrojen ?


    Çünkü, büyük otomobil üreticileri olarak biz şirketlerin yönetimlerini, mühendislerden işletme mezunlarına devrettik. Hepimizin CEO su, son 20-25 senedir hep işletme mezunu. Bu arkadaşları işe alırken, karlılığı ne kadar arttırırsan o kadar zam yaparız dedik.


    Onlarda, argedir, üretimdir, nereden ne varsa kıstılar, kısa vade de karlılık tavan yaptı, onlar bonuslarını aldı, bizde cebimize para koyduk, sonra bir baktıkki hepimiz aynı şeyleri üretir olmuşuz, farklılık yaratmak için bir sürü alt segment oluşturup, mühendislik yerine imaj satmaya başladık.


    Sonra, sonra bu Elon Musk denen adam geldi 4 5 tane model ile içimizden geçti. Hepi topu 2 milyon araç üretiyor ve karlılığı bizden çok fazla. Bunun ürettiği elektrikli araçlar yüzünden 100 yıldır geliştirdiğimiz içten yanmalı motor teknolojisi artık geçerli değil ve bu piyasadaki tüm firmaları eşit hale getirdi yani 2. sıra için eşit hale getirdi ve lanet Çinliler, telefon, yapmaktaki tecrübelerini bu alana aktarınca, bizi geçmeye başladılar.


    Bizler eski, bunu büyük otomobil üreticileriyiz, içimizde bir sürü çok yetenekli makine mühendisleri var ancak bilgisayar mühendisleri yok, bu programlama işlerinden anlamıyoruz, yaptığımız .oktan infotainment sistemlerinden bunu çok kolay bir biçimde anlayabilirsiniz ve elektrikli araçlarda bilgi işlem mühendisliği çok önemli ve o bilgi birikimi bizlerde yok. Dahası o kadar burnumuz büyükki son 30 senede gelen tüm yenilenme güncelleme isteklerine hayır dedik.


    Tesla araç üretimide bizden yaklaşık 10 sene ilerde, lanet herif, 20 senede olmaz denen her şeyi yaptı ve şimdi bizden 10 yıl ilerde bir üretim teknolojisi var tabi bunu kabul etmiyoruz ve senede milyarlarca dolar verdiğimiz gazeteci dostlarımıza, hiç reklam yapmayan Teslayı sürekli eleştirmelerini sağlıyoruz.


    Şüpheye düşürdüğümüz otomobil tüketicilerine şimdi bu Hidrojen motorlu araç saçmalığını satıyoruz. Hidrojeni üretmesi de depolaması da taşıması da dert. Hidrojen ekonomisi yürütülebilir değil. Ancak ne yapacağımızı bilmediğimizden, medyaya akıttığımız milyar dolarların bir kısmınıda burada harcıyoruz, biraz daha zaman kazanırsak belki işe yarar elektrikli araç üretebiliriz.





  • Delifisek.Tux kullanıcısına yanıt
    çok güzel bir yorum daha ,
    eksiklikler tamamlanabilir içinde misyon olduktan sonra

    şirketler tabii ki kar amaçlı yönetim amaçlı olması gereklidir .Eksik olan konu bu kârı yöneltilebilecek hükümet kararları ve sübvansiyonlar ile dengeye geitrilmesi olmalıdır .

    Teşvikler şirketlerin karlılıklarını artırmak için değil ,ayakta kalıp ilk adımlarını atmasında ,çevresindeki vahşi kapitülasyonların ezici baskısını hissetmeden yürümesini sağlamak için olmalıdır .

    Bu durum çin de başarı hikayesinin altınsa devlet teşvikleri yatmaktadır .Ayağa kalkıp da rekabet etmeye başlayınca adım adım teşvikler azaltılarak kendi yağı ile kavrulan bir işletme mantığı benimsemesi bekleniyor

    ABD biraz farklı bir durum var Tesla da bunu iyi kullanan fonların artılarını ve mühendislik faydasını öngören bir hikayesi var .ANCAK

    Bütün bu hikayenin destekçisini anlamadan decam edersek çok büyük yanılgı içşne düşeriz .Bütün göz önünde olan firmaların ana sponsorları ortada görünmeyen küresel güçlerin firmalarıdır ,bu 3 veya 4 firma bütün şirketlerin de aynı zamanda ortağı ve ana yönlendiricisidir .Konu dağılmasın diye komplp gibi duran aslında bir gerçek olan ipucu vereyim ,BR yani Blackrock firması altında yer alan firmaları araştırın

    Mars projesi ise nasanın bir vizyonu olarak Musk ka devredilen bir konu ,devlet yerine özel sektör fonlanarak ekonomik olarak bir anlamı olmayan ama içinde ciddi hedef ve vizyonları olan bir konudur .
    Ben de bunun için daha ileri adım olan jupiter projesini hedeflemiştim , uzun vadede gezeğenimizde bize yakın olacak gaz deci jupiter ve kaynakları ile yörüngesinde dönen uydulardaki çok büyük sınırsız kaynaj ve maden ,dünyayı tüketmeyi bir yerde sonlandırmamız lazım olduğu için misyonu Jupiter koymuştum .Neyse

    Gelelim mühendislik konusuna uzmanı olduğumuz alana ,
    gerçekten detaylı inceleyince teslanın hem yazılım hem de donanım açısından artık kaçıncı nesile karşılık bilemem ancak büyük bir emek ve vizyonu barındırdığını görüyoruz .Anlamak için araştırmak gerekiyor bir sürü yeni ve çığır açıcı teknoloji denemesi yapılmış
    mesela şasisi için hem makiyet hem de sağlamlık getiren tek parça üretimi için devasa presler ile monoblock gövde tasarımı devrimsel ve çok akıllıca

    ısı mühendisliği alanında sadece ısı pompası ile yetinmeyip her ısıyı değerlendiren ve yöneten bir süper manifolt detayı var ki ayrı bir başlık açıp 30 sayfa yazışsak ancak kavrarız ben konunun detaylarını anlamama yardımcı olan bir videoyu aşağıya bırakayım ,şimdi bu sistem ile bizlerdeki mantık vizyon açısından sizler değerlendirin .
    anlatan profesörün de hakkını veriyorum bir konu bu kadar güzel ve detaylı anlatılabilir

    WeberAutoyoutube
    Understanding Tesla's Heat Pump System
    https://www.youtube.com/watch?si=Ybo9fs7o-c-XVqq4&v=Dujr3DRkpDU&feature=youtu.be

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Nadir metallere ait göz önünde olmayan bir konuyu anlatan bir yazıyı da iletiyorum.Bir taraftan sıfır emisyon derken bir taraftan da açık madencilik ile görece gelişmemiş ülkelerdeki madenci çocukları veya Afrika ,Güney Amerika olarak sömürülen ülkelerin vasıtası olmaya devam mı edeceğiz ŞİMDİLİK

    üretim maliyetleri lafını ağızlarına dolayarak ötelediğimiz HİDROJEN enerjisini ne kadar daha bekleyeceğiz.Belki gözümüz görmediği için yaşanan ve yaşanacak felaketleri ,sosyal kapitalist sömürüyü neden bilmeden de olsa desteklendiğini kavramakta güçlük çekiyorum.Sırf paranız var diye 1700 veya 1800 yıllarda Afrika'dan getirdiğiz işgücü köleleri ile bugunun finansal köle devletleri arasında ne fark vardır .Bunu bana dürüstçe anlatabilecek birisi var mı merak ediyorum .

    not. çevreye verilen ve doğayı eski haline getirtmek için harcayacağımız paraları da satış fiyatlarının içine konulması lazımdır .Madem karbon vergisi safsafatasını önümüze getiriyorlar ,Şili'den Bolivya'dan ,Arjantin'den ithal ettikeleri madenlerin doğaya verdiği zararı geri götürmek için de repay vergisi o ülkelere verilmesi gerekmiyor mu?




    Büyük enerji depolama için Li ion yerine Sodyum ion bataryaların daha ekonomik ve avantajları olduğu ifade ediliyor .Ancak konu taşınabilir ürünler olduğunda ,cep telefonu, lap top veya elektrikli araçlar olduğında Lityum çok daha fazla enerji taşıdığı için Na ion bataryaların şansı bulunmuyor .

    yeşil enerjinin depolanması için,sabit konyerner kurulumu ile kullanılması durumunda sodyum ion bataryaların kullanılması düşünülebilir

    DW Newsyoutube
    Will China pull ahead with battery technology? | Transforming Business
    https://www.youtube.com/watch?si=CASUK7odHI7bkEsE&v=bdF1rH9q8qs&feature=youtu.be



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 20 Ağustos 2024; 14:1:14 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Bu soruyu önceki mesajlarımda sormuştum ama cevap alamadım. Daha doğrusu hidrojenin enerji depolama kapasitesiyle ilgili bir cevap geldi fakat verimlilik ve maliyetle ilgili bir cevap gelmedi


    maliyetler ile ilgili bir sürü yazı var ama güncel değil ,maliyetlerin zaman içinde dörtte bire düşmesi hedefleniyor.Zaman ve yatırım meselesi



    bu videolarda oldukça fazla bilgi bulunuyor ,buradan istediğiniz verilere bakabilirsiniz





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 20 Ağustos 2024; 15:32:43 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Aslında bu forum belki doğru adres olmayabilir ancak tüm finans ve para belirli bir üçlü çete ve türevleri tarafından yönetilmektedir.Bu Belgeselin benzerlerini ingilizce olduğu için toparlama yapan Türkçe bir linki aşağıda veriyorum.

    Şunu her zaman aklınızda tutun bir şirket ne zaman dünya çapında büyüklüğe ulaşarak kendi kitlesini yaratıyorsa mutlaka altında bu firmaları aramak lazım .Mühendislik sadece bunların yatırımlarını yönlendirebileği bir alandır .Biz burada kaç TL veya sera gazlarını falan konuşurken bir şeyin medyada farkedilebilir olması ,çevre vs söylemleri sömürüyü küresel çapta yapan ve sizlere sunan büyük 3 yatırım ve finans çevresi tarafından yürütülmektedir .Yoksa dahi olan kimse yok fikirleri para edecekleri fonlayıp büyüterek medya ya akşam konuşacak konu yaratıyorlar .insan hayatı ve çabanın onlar için hiçbir değeri yoktur .


    TVNET Xyoutube
    Dünyadaki her şeyin sahibi üç şirket
    https://www.youtube.com/watch?si=dUHiiqX274V-6jAk&v=bM4mMpy9baw&feature=youtu.be

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • ozgutozkan kullanıcısına yanıt

    Hocam otomobil bataryası ile cep telefonunki bir değil. Otomobilde çok gelişmiş BMS sistemleri var. Otomobili haftada 1 bilemedin 2 şarj edersin, telefonu her gün. Sonuçta 12 yıl gibi bir süre sonra batarya kapasitesi %80în altına düşüyor. telefonda bu 4-5 yıl. Samsung tabletim vardı, 8 yıllık. her gün kullandığım halde pili hala canavar gibiydi ama su dökülüp bozuldu, o ayrı. Tablette bile süreler telefondakini ikiye katlıyorken arabalarda üçe katlaması normal. 2014'de aldığım bir Nikon fotoğraf makinesi var. Az kullandığım için pili hala ilk günkü gibi. Yani çöp olma diye bir durum zaten yok, 12 yıl sonra o batarya başka amaçla kullanılacak. Bir otomobil bataryasının toplam kullanım ömrünün 25-30 yılı bulacağı hesaplanıyor. Bunun yarısı otomobil üzerinde geçecek. Batıda otomobilin ortalama kullanım ömrü zaten ortalama 10 yıldır. Bizde biraz sıkıntı çünkü biz fakir bir ülkeyiz ama kendimizi zengin sanıyoruz.


    Neyse, ayrıca lityum Çin tekelinde değil. Bunu da düzeltmek isterim. Lityum madencilerinin alayı Batılı. Lityumun çoğu da zaten Arjantin, Şili ile Avustralya, ABD ve Kanada'da. Çin'de de büyük rezervler var hatta 4.ncü ama esas rezervler bu ülkelerde. Dünya lityum rezervlerinin yarısı Arjantin-Şili-Bolivya üçgeninde. Ayrıca istenirse deniz suyundan da lityum üretmek mümkün. Kaldı ki lityum piller bence geçiş aşaması pilleri. Geleceğin pillerinde muhtemelen ya lityum hiç olmayacak ya da eser miktarda bulunacak.


    Lithium Reserves by Country 2024 (worldpopulationreview.com)


    Çin'in önde olduğu şey lityum madeni değil, lityum pil üretimi. Lityum pil üretiminde dünya lideri durumdalar. CATL tek başına neredeyse pazarın yarısını domine ediyor. Keza BYD de ikinci büyük üretici. top 10 lityum pil üreticisinin muhtemelen 7'si Çinlidir.


    Bu yüzden sorun yok, satmak zorundalar yoksa batarlar. Satmazlarsa bile Japon Panasonic, Sanyo, Toshiba, Koreli Samsung da esaslı lityum pil üreticileri. Çinliler pil satmıyoruz derlerse pazarı bu firmalara kaptırırlar. Çin'in öyle bir lüksü yok.


    Her halukarda en verimli otomobiller kesinlikle elektrikli otomobiller. Elektriği yeşil veya karbonsuz üretebilirsen, elektrikliye bence rakip yok. Hidrojen elektrik depolamada mükemmel bir ajan olabilir. Benim de hidrojenden beklentim o yönde.





  • vezir kullanıcısına yanıt

    Hocam CH4'den hidrojen üretilecekse, fosil yakmaya devam etsek de olur. Sonuçta aynı kapıya çıkıyor. CH4'deki C'yi atmosfere salmayacak mısın? O zaman benzinin, mazotun günahı ne? Doğalgazın, kömürün günahı ne? Ortalığa yine karbon saçmaya devam edeceksek ne anladım ben hidrojene geçişten?


    Ayrıca elektrikte kayıp kaçak oranı olarak verdiğiniz oran çok abartılı. Türkiye'yi bilmiyorum ama mesela ABD'de durum ne bakmanız için şu tabloyu bırakıyorum:


    Lost In Transmission: How Much Electricity Disappears Between A Power Plant And Your Plug? | Inside Energy


     Hidrojenli otolar geliyor!

    En yüksek eyalet İdoha %13,3, en düşük eyalet Wyoming %2,2. Al basit ortalamasını 13,3+2,2/2= %7,75


    Hadi %10 olsun. maksimumu budur. Gelişmemiş ülkelerde bu oranın yüksek oluşunun nedeni iletim kayıplarından çok kaçak kullanımdır. Bizim gibi kaçak elektriğin çok kullanıldığı ülkelerde kaçak kullanımlar da zorunlu olarak iletim kayıpları içinde gösterilir çünkü kaybın nereden kaynaklandığını bilemezsin. Kaçaktan mı, yoksa iletim hattındaki yetersizliklerden mi? Bulduğun rakam ikisini de içerir ama o gerçek iletim kaybı değildir. Gerçek iletim kaybı daima %5-10 arasında gezinir. Bunun üstü varsa eğer kaçak kullanımdır ve o da bizim gibi 3. dünya ülkelerinde olur.





  • quote:

    Ayrıca elektrikte kayıp kaçak oranı olarak verdiğiniz oran çok abartılı. Türkiye'yi bilmiyorum ama mesela ABD'de durum ne bakmanız için şu tabloyu bırakıyorum


    Ben Türkiye’den bahsediyorum yıllarca elektrik dağıtım firmalarında çalıştığım için biliyorum ,siz teorik takılıyorsunuz.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Hocam CH4'den hidrojen üretilecekse, fosil yakmaya devam etsek de olur. Sonuçta aynı kapıya çıkıyor. CH4'deki C'yi atmosfere salmayacak mısın? O zaman benzinin, mazotun günahı ne? Doğalgazın, kömürün günahı ne? Ortalığa yine karbon saçmaya devam edeceksek ne anladım ben hidrojene geçişten?


    Gerçekten bir konuyu kavrayabilmeniz için nasıl hidrojen üretildiğini bilmeniz gerekiyor .

    Link koyuyorum

    https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/771874

    Kimya bilginizi tazelemeniz gerektiğini düşünüyorum
    chemistNATEyoutube
    Methane + Steam .... Steam Reforming. Produces Hydrogen H2
    https://www.youtube.com/watch?si=5F2q9Sfsa9Oc-ZkY&v=LoFB3JjfGNs&feature=youtu.be


    Son olarak da sanayide nasıl bir tesiste üretiliyor buna bakabilirsiniz
    Ally Hi-Techyoutube
    2 Hydrogen Generation Plant via Natural Gas Reforming
    https://www.youtube.com/watch?si=taJ-CKh4KQ2mmXbm&v=0T8pSBgAy0A&feature=youtu.be



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 20 Ağustos 2024; 22:50:46 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Torlak Kemal

    Hocam otomobil bataryası ile cep telefonunki bir değil. Otomobilde çok gelişmiş BMS sistemleri var. Otomobili haftada 1 bilemedin 2 şarj edersin, telefonu her gün. Sonuçta 12 yıl gibi bir süre sonra batarya kapasitesi %80în altına düşüyor. telefonda bu 4-5 yıl. Samsung tabletim vardı, 8 yıllık. her gün kullandığım halde pili hala canavar gibiydi ama su dökülüp bozuldu, o ayrı. Tablette bile süreler telefondakini ikiye katlıyorken arabalarda üçe katlaması normal. 2014'de aldığım bir Nikon fotoğraf makinesi var. Az kullandığım için pili hala ilk günkü gibi. Yani çöp olma diye bir durum zaten yok, 12 yıl sonra o batarya başka amaçla kullanılacak. Bir otomobil bataryasının toplam kullanım ömrünün 25-30 yılı bulacağı hesaplanıyor. Bunun yarısı otomobil üzerinde geçecek. Batıda otomobilin ortalama kullanım ömrü zaten ortalama 10 yıldır. Bizde biraz sıkıntı çünkü biz fakir bir ülkeyiz ama kendimizi zengin sanıyoruz.


    Neyse, ayrıca lityum Çin tekelinde değil. Bunu da düzeltmek isterim. Lityum madencilerinin alayı Batılı. Lityumun çoğu da zaten Arjantin, Şili ile Avustralya, ABD ve Kanada'da. Çin'de de büyük rezervler var hatta 4.ncü ama esas rezervler bu ülkelerde. Dünya lityum rezervlerinin yarısı Arjantin-Şili-Bolivya üçgeninde. Ayrıca istenirse deniz suyundan da lityum üretmek mümkün. Kaldı ki lityum piller bence geçiş aşaması pilleri. Geleceğin pillerinde muhtemelen ya lityum hiç olmayacak ya da eser miktarda bulunacak.


    Lithium Reserves by Country 2024 (worldpopulationreview.com)


    Çin'in önde olduğu şey lityum madeni değil, lityum pil üretimi. Lityum pil üretiminde dünya lideri durumdalar. CATL tek başına neredeyse pazarın yarısını domine ediyor. Keza BYD de ikinci büyük üretici. top 10 lityum pil üreticisinin muhtemelen 7'si Çinlidir.


    Bu yüzden sorun yok, satmak zorundalar yoksa batarlar. Satmazlarsa bile Japon Panasonic, Sanyo, Toshiba, Koreli Samsung da esaslı lityum pil üreticileri. Çinliler pil satmıyoruz derlerse pazarı bu firmalara kaptırırlar. Çin'in öyle bir lüksü yok.


    Her halukarda en verimli otomobiller kesinlikle elektrikli otomobiller. Elektriği yeşil veya karbonsuz üretebilirsen, elektrikliye bence rakip yok. Hidrojen elektrik depolamada mükemmel bir ajan olabilir. Benim de hidrojenden beklentim o yönde.

    Lityum ve rare metal dışındaki bataryalar için ben de pozitif olarak bakıyorum ancak otomobillerde küçük alanda büyük enerji depolamak amacı olduğu için lityum önceliğe alındı ve büyük bir ihtimallede önümüzdeki 10 işe 15 sene baş rol oynayacak maalesef.

    Otomobil için bugun için en ucuz ve yüksek enerji barındıran çözüm Doğalgaz yani metan gazıdır .Bu konuda çok uzun detayları yazdığım bir başlık vardı bayağı eskiden bulabilirsem linkini koyarım.

    Bizde görece doğalgaz ucuz olduğu için evden CNG dolumu yapabilme şansı var ,burada da sorun CNG tanklarının büyük yer kaplaması ,dolayısı ile fabrikasyon olarak dual fuel olarak araç çıkması lazım .Avrupada ve Arjantin de bolca var ancak CNG fiyatları da evden dolum yapılmadıkça makul durmuyor elektrik gibi menzil sıkıntısı da olduğu için yaygınlaşamadı bizde .Halbuki neredeyse her evde doğalgaz mevcut...

    Ancak bulabildim başlığı aşağıda
    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/149204859



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 20 Ağustos 2024; 22:58:47 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • vezir kullanıcısına yanıt

    Nasıl hidrojen üretildiğini az çok biliyorum, tabii ki detaylarına hakim değilim, sonuçta kimyager de değilim ama temel üretim sürecini biliyorum. Zaten ilk mesajımda paylaşmıştım steam generation diye ve doğalgazdan üretildiğini de söylemiştim. Sanırım mesajlarımı dikkatlice okumuyorsunuz.


    Öte yandan haklısınız, saf CH4+H2O+ISI+Basınç reaksiyonu cüzi miktarda CO2 üretiyor ama az da olsa üretiyor. fakat haklı olduğunuz taraf şu: CH4 yani metan bir sera gazı ve doğal kaynaklardan ya da üretimde absorbe edilen metan kullanılıyorsa bu iyi bir şey. Aksi halde atmosfere karışıp küresel ısınmaya katkıda bulunacak en etkili sera gazı olan metanı böyle kullanmak çok mantıklı. Ben bunu gözden kaçırmışım. Kusura bakmayın.

  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.