Şimdi Ara

Hidrojenli otolar geliyor!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
118
Cevap
1
Favori
3.217
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • http://www.milliyet.com.tr/2006/09/20/ekonomi/eko03.html

    Hidrojenli otolar geliyor!

    General Motors, hidrojenle çalışan otomobilleri bir yıl sonra 'deneme sürüşüne' çıkarıyor. 2010'da diğer firmaların da üretime başlaması, 2020'de 10 milyon motorlu taşıtın hidrojenle çalışması planlanıyor



  • Bu fikirler benim fikirlerim. Öncelikle bunu düzeltmek isterim. Petrol kartelleri mevcut düzenleri devam etsin ister. Dolayısıyla petrol dışı her türlü çözüme karşıdırlar. Elektriğe de karşıdırlar, hidrojene de karşıdırlar, biyoyakıtlara da karşıdırlar. Bense petrol dışı her türlü çözümü savunan biriyim çünkü dünyanın felakete gidişini görüyorum:


    İlk kez böyle görüntülendi, Büyük Menderes Nehri kurudu (cumhuriyet.com.tr)


    O bölge çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği yerler. Pek genç sayılmam. Menderese nehrini böyle gördüğümü hiç hatırlamıyorum. O nehirde en sıcak ağustosta, eylül ve ekimde bile adam boyundan fazla su hep olurdu.


    Dünya adım adım bir felakete gidiyor ve bu gidişi insanın fosil yakıt üzerine bir medeniyet kurmasından başka açıklayan hiç bir iklim modeli yok.


    Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok sanırım. Yani neyi savunduğum ortada: Fosil yakıtlı medeniyet modelinden vazgeçip çevreye en az zararı veren bir enerji kaynağı üzerine bina edilmiş bir medeniyet fazına hem de hızlıca geçmeyi savunuyorum.


    Eğer bunda mutabık değilsek zaten konuşmaya gerek yok. Mutabıksak, o zaman bu en çevreci enerji kaynağı nedir sorusuna cevap bulmamız gerekiyor. Ben elektrik diyorum. Siz hidrojen diyorsunuz. Bana hidrojenin elektrik kadar çevreci olduğunu verilerle, rakamlarla ispatlayabilirseniz ben fikrimi değiştirmeye hazırım.


    Elektrik eğer yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyorsa en çevreci enerji kaynağıdır, daha çevrecisi yoktur. Çevreye sıfır zarar vererek enerji elde etmenin bir yolu olmadığını biliyorum. O yüzden her şeye karşı çıkan romantik budalalardan değilim. Termik santralların nasıl büyük bir çevre sorunu olduğunun farkındayım. O nedenle nükleer santralları destekliyorum. Fosil yakıtla elektrik üretimi ilkelliktir ve bu yüzyıla yakışan bir teknoloji bile değildir.


    Evet, elektriği çevreye en az zararla üretebilirsek gidişatı belki durdurabiliriz. Şimdi gelelim hidrojene...


    Hidrojen doğada en bol bulunan element ama kolay bağ yapması yüzünden de hep başka elementlere bağlanmış halde var doğada. Bugün hdirojen elde etmenin bilinen sadece 2 yolu var.


    1. Doğalgaz.
    2. Suyun elektrolizi


    Doğalgazdan da 2 yolla üretiliyor:

    1. Kısmi oksidasyon
    2. Buhar-metan reformasyonu


    İlk yöntem adı üstünde yakma işlemi yani yan ürünü CO2. Oysa bizim baş belamız CO2'nin ta kendisi ve ondan kurtulmaya çalışıyoruz. O zaman bu yöntemle hidrojen üretmek dünyayı kurtarmaz. Belki karbon yakalama kullanılabilir ama bu da astarı yüzünden pahalıya gelir ve hidrojeni makul fiyatlı bir alternatif olmaktan çıkarır.

    İkinci yöntem ise kabaca şu: CH4 + H2O (+ ısı ve basınç) → CO + 3H2. Bu yöntemde yan ürün olarak az da olsa CO2 açığa çıkıyor ama ilk yönteme göre çok az. Fakat bu yöntemin açmazı buharı 700-1000 derece sıcaklığa ne ile getirdiğimiz. Eğer fosil yakarak getiriyorsak yine çıkmaz yola girdik demektir. Yok eğer elektrik kullanarak ısıtıyorsak, o zaman bu yöntem bir seçenek olabilir ama tek şartla: Elektrik ya nükleer santraldan gelmeli ya da YEK santralından, asla termik santraldan değil.


    Ancak bu durumda ikinci bir ikilem ortaya çıkıyor: Verimlilik ne alemde? Sonuçta hidrojen elde etmek için bir enerji dönüşümü yapıyoruz, elektriği ısıya çeviriyoruz. Okuduğum kaynaklarda eğer saf hidrojen elde edilecekse, net verimin %70 olduğu söyleniyor. Şimdi bunu bir cebe koyalım.


    Hidrojen elde etmenin ikinci yöntemi suyun elektrolizi. Bu yöntemin de verimini biliyoruz: %70 ve bu verimi artırmanın fizik yasaları yüzünden pek bir yolu yok.


    Şimdi elimizde %70 verimle elde edilen hidrojen var. O zaman karşılaştıralım:


    Elektrik kaynağında %100

    Hidrojen kaynağında %70


    Elektriği arabamıza kadar %5-10 transmisyon kaybıyla taşıyabiliriz. Ortalama %8 diyelim. %92 bataryaya girdi ama girerken ısındı ve %10-25'i ısıya dönüştü. Buna ortalama 16 dersek 92 *0,84 = %77. Elektrikli araba bataryasına kaynağında 100 olan elektriğin 77 birimi giriyor. Bunun ne kadarı işe dönüşüyor? %5 de motorda gitse &72 falan toplam BEV verimi söz konusu.


    Peki hidrojende durum ne?


    Hidrojende 2 olasılık var:

    1. Hidrojen yakıt hücreli elektrikli araba (FCEV)
    2. Benzin yerine hidrojen yakan ICE motorlu araba (HICEV)


    Bunun için şuraya şöyle bir grafik koyuyorum:


    Bu tabloda HICEV yok ama biz FCEV ve ICEV verilerini harmanlayarak toplam verimi bulabiliriz: %44 yerine %52 alırsak HICEV için toplam verim kabaca %21 olur. Muhtemelen gerçek hayatta bundan daha düşük olacaktır çünkü hidrojenin ısıl verimi benzinden daha düşük.


    Özetlersek; Elektriği direkten alıp arabamıza koyarsak tekerleği %73 verimle döndürüyoruz. Elektriği hidrojen üretmek için kullanıp o hidrojeni arabamıza koyarsak sırasıyla %22 ve %21 verimle tekerleği döndürüyoruz.


    Bu durumda neden hidrojeni tercih etmeliyiz?


    Hidrojenin diğer sıkıntılarını saymadım henüz ki yeri gelmişken onları da sayalım: Emniyetsiz oluşu, depolama zorluğu, yüksek maliyeti, FCEV arabanın aşırı komplike oluşu, HICEV arabanın da benzer şekilde komplike oluşu ve bakım ihtiyacı vs. vs.


    Şimdi diğer husus: İddianız şu: Hidrojen için yeterli arge kaynağı ayrılmıyor, ayrılsa verim artacak. Birincisi bu sizin iddianız. Yeterli kaynak ayrılmadığını nereden biliyorsunuz? Velev ki ayrılmamış olsun. Sonuçta hidrojenin alternatifi var: Biyo yakıt ve pilli araba. Sonuçta ekonomi dersi alan herkesin bildiği bir şey vardır. Kaynaklar kıt, ihtiyaçlar sınırsızdır. O yüzden alınan her ekonomik kararın bir fırsat maliyeti vardır. Hidrojene ayrılacak kaynağın maliyeti başka bir şeyden vazgeçmektir. Belki vazgeçilecek olan şey hidrojenden daha önemli olacaktı insanlık için, eğer vazgeçilmeseydi? Kaldı ki kapitalist bir dünyada yaşıyoruz. Zenginler daha çok zengin olma derdinde. Dolayısıyla da paralarını gelecek gördükleri alanlara yatırıyorlar. Hidrojende gelecek görselerdi oraya yatırırlardı. Demek ki görmüyorlar ve hidrojenle ilgili firmalara yeterli yatırım gelmiyor o yüzden. İnsanları suçlayabilir miyiz bunun için? Tabii ki suçlayamayız. herkes parasını dilediği gibi harcamakta özgürdür. Zenginler de paralarını batarya firmalarına yatırıyorlar çünkü onlar da benim gibi orada gelecek görüyorlar.


    Ben yazdım yeterince. Şimdi de sizi dinlemek isterim. Neden elektrik değil de hidrojen? Veya neden biyo yakıt değil de hidrojen? Sizin gözünüzde hidrojeni böyle üstün kılan nedir?


    Not: Eğer dünyayı hidrojen kurtaracaksa hiç itiraz etmem, seve seve kabullenirim. Ben herhangi bir şeyin fanı değilim. fanlık yapmak için fazlaca yaşlıyım. fanboyluk adı üstünde genç işi.

  • ohoooo bi 14 sene daha yandık desenize benzine devam
  • bende hemen geliyor sandım artık onu çocuklarıma alırım oynasınlar diye
  • Kardeş BMW Hidrojenle Çalışan Otoyu Yapalı 6 sene oldu 7serisi General Bunuda ben icat ettim diyodur şimdi ve almanyada satılıyor ve sadece 1 eyalette dolum tesisi var GM Sahtekar GM
  • Başkasını sahtekarlıkla suçlarken kendin iftira atıyorsun farkında değilsin...



    Haberin Tümü: Kimse ben icat ettim dememiş. Diğerleri deneme aşmasında iken adamlar 2007 de 100 adet otoyu üretip testlere başalyacaklarmış yalnızca...

    http://www.milliyet.com.tr/2006/09/20/ekonomi/eko03.html
    quote:

    Orjinalden alıntı: egemensahin

    Kardeş BMW Hidrojenle Çalışan Otoyu Yapalı 6 sene oldu 7serisi General Bunuda ben icat ettim diyodur şimdi ve almanyada satılıyor ve sadece 1 eyalette dolum tesisi var GM Sahtekar GM




  • GM yapar Kardeş Ayıpsın Daywoo Larıda Cehrolet diye Satar
  • Yani iftira attığını kabul ediyorsun,öyle mi?

    Ha iftiracı ha senin deyiminle sahtekar; birbirinden ne farkı var?
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Kardeş Ben yazdıklarım arasında Kabul Etmek Yada etmemek ile alakalı bir kelime göremedim de Senin Kuyruk acın nerden geliyor GM ile alakan mı var Yukarıda yazımı okursan kimin yıllarca kimi kazıkladığını anlarsın ELin gavurunu bana savunma Yıllarca insanımız söğüşlendi halada söğüşleniyor . Hidrıjenli Arabaymış
  • Hidrojen dolum istasyonları diye bir şey yok. Öyle olsaydı iş kolaydı. Ciddi güvenlik sorunları nedeniyle hidrojen yakarak giden arabalar çıkış yapamıyor. Burdaki olay hidrojen-bor bileşikleri ile kimyasal reaksiyon sonucu elektrik üreterek elektrik motorunu besleyecek gücü aracın kendi kendine üretmesi olayıdır.

    Bor geleceğin altın madenidir, benzinidir. Ömrümüz yeterse görürsünüz kuveyt kadar zengin bir ülke olacağız. Öyle böyle değil dünya bor rezervlerinin %60'ı bizde.
  • egemensahin sanırım otomotiv dünyası hakkında pek bilgiye sahip değilsin, taksici ağzıla konuşuyorsun...

    Bu arada taksici arkadaşlarımı tenzih ederim , onları kötülemek için değil dediğim, sadece bir deyim..Teşbihte hata olmaz...
  • bende hemen çıkacak sandıydım
    bizim çocuklar biner artık
  • 14 senecik bekliycez artık,tabi ömrümüz yeterse...
  • ohoooo daha 14 sene var
  • yeni bir şey değilki daha önce honda yapmıştı
  • valla bu arabalar Tr de yola ne zaman çıkar bilemem ama hidrojen dolum tesisleri bu arabalar geldikten bi 5-6 sene sonra kurulur
    bu durumda isterse hidrojenli olsun bi iki üç sene daha diesel devam(araçlar çıktıktan sonra)
  • ++++++++++++++++++++++++++++++++

    bızım o zaman a kadar cucuklarımız olcak. hatta bazılarını wardır sanırım.......
    kızanlarımıza alırız ALLAH KISMET EDERSE.........


    quote:

    Orjinalden alıntı: izmirli mert

    ohoooo daha 14 sene var
  • hidrojen dolum istasyonları amerikada ve avrupada mevcut , biraz araştırmayla nerelerde olduğunu bulabilirsiniz.İsteyen olursa ben tekrar araştırabilirim.

    Hepinize kolay gelsin.Hidrojen yakında bu internet sitelerinde petrolun yerine konuşulacak olay olacaktır.Bor konusunda size katılıyorum.Bu konuda uzun uzun yazışmıştık ve detaylı bilgi vermiştim .İsteyen ve doğrusunu öğrenmek isteyenler tıklasınlar.

    http://forum.donanimhaber.com/m_4992965/mpage_12/key_hidrojen/tm.htm


    quote:

    Orjinalden alıntı: special123456

    Hidrojen dolum istasyonları diye bir şey yok. Öyle olsaydı iş kolaydı. Ciddi güvenlik sorunları nedeniyle hidrojen yakarak giden arabalar çıkış yapamıyor. Burdaki olay hidrojen-bor bileşikleri ile kimyasal reaksiyon sonucu elektrik üreterek elektrik motorunu besleyecek gücü aracın kendi kendine üretmesi olayıdır.

    Bor geleceğin altın madenidir, benzinidir. Ömrümüz yeterse görürsünüz kuveyt kadar zengin bir ülke olacağız. Öyle böyle değil dünya bor rezervlerinin %60'ı bizde.




  • var üstad dolum istasyonu var ellerin dert görmesin cahille sohbeti gerçekten kesmek lazım GM Geç Kaldı Maalesef
  • evet biraz araştırmayla rahatça Amerika kaliforniyadaki hidrojen istasyonlarını ve tam adreslerini bulabilirsiniz.Bunların açışını bizzat kaliforniya valisi arnold Schwarzneger yapmıştır.

    http://www.cafcp.org/fuel-vehl_map.html
  • Hidrojen otoyolu projesi ve gelecekte yapılması planlanan istasyonlar , işallah darısı başımıza .

    http://www.hydrogenhighway.ca.gov/facts/cah2net_maps.pdf#search=%22hydrogen%20station%20california%22
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.