Şimdi Ara

Huzursuzum

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
46
Cevap
1
Favori
838
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Öncelikle merhabalar. Yaşım 23.Kısaca şu son 2.5 ayda yaşadıklarımı anlatacağım size. Biraz uzun gelebilir yazdıklarım, okuyanlardan ve akıl verenlerden şimdiden Allah razı olsun. 16 Ocak tarihinde sosyal ortam aracılığıyla bi bayan ile tanıştım. Sıradan bi muhabbete girdik o günden itibaren. Hangi okulda okuduğuna, nerede yaşadığına ve tabiki hayatlarımıza dair sohbet etmeye başladık. Aynı şehirde okuyorduk ama ikimizde farklı illerden gelmiştik Ankaraya. Gayet güzel biri olması beni tabiki ona çekiyordu.

    Ben o tarihte bütünleme sınavları için Ankaradayken o ailesinin yanındaydı. Yaklaşık 1 ay kadar görüşemeyeceğimiz anlamına geliyodu bu. Zaman geçtikçe günden güne daha çok konuşmaya başladık. Hatta tanıştığımız günden itibaren her gün en az 2-3 saat kadar mesajlaştık diyebilirim. Birbirimize yakın hissediyorduk sanırım. Belki de sadece ben yakın hissediyodum kendimi ona. Burçlara pek inanmasamda kendi burcumun çoğu özelliğini taşıyorum. Burcum balık. Duygusal,romantik vs vs gibi çoğu özelliğim var.

    Bugüne kadar sadece 1 insana yansıttım o yönümü ve tabiki sonucu hüsran oldu. O hüsrandan sonra sürekli şansımı denedim dengesizce malesef.O da Yengeç burcuymuş. En iyi anlaştığım burcmuş güya. Herneyse. Tanışmamızdan bi hafta sonra kadar duygusal bi yakınlaşma oldu aramızda. İltifatlar , emojideki aptal ifadeler vs vs. derken biz sadece Ankarada görüşeceğimiz günü arzuluyorduk. Bazen çok olumsuz konuştuğu da oluyodu malesef. "herşey kısmet , kısmetse olur, bi görüşelim ondan sonra olsun herşey" gibisinden. Bana bunları söylemeden önce birbirimize dair hayaller kurmamıza rağmen! Bu olumsuz tavırlarını her ne kadar "regl" dönemine bağlasamda öyle değil sanırım.


    Günler geçtikçe dahada heyecan sarıyodu içimi. Herneyse özet geçeceğim Ankaraya kadar olan kısmı. Velhasıl kelam biz bu 1 aylık süreçte birbirimizle eğlendik gülüştük bazen dertleştik bazende sustuk. Aslına bakarsanız sadece 1 gün konuşmadık. O gün benim için iyi geçmedi. O günün akşamına mesaj attı ve barıştık. Bu 1 aylık süreçte kıskançlıklarda önplana çıktı bazen. İnstagramda takip ettiğim bayanlara beğendiğim resimlere karışmaya başladı. Bende kıskançlığımı bazen belli ettim.Ankaraya gelmeme 1 hafta kala artık iyice sıkıldım mesajlaşmaktan , o da aynı şekilde. Kesip atma derecesine bile geldik bi kere. " Benden uzak dur" gibisinden bi mesaj atmıştım ona kıskançlığımdan dolayı. O da çabaladı ve gönlümü almıştı o gün.Bu bi aylık süreçte kendimden utanarak söylemeliyim ki İstanbuldan konuştuğum insanlarda oldu fakat ona karşı olan hislerim sayesinde herkesi sildim hayatımdan.



    Ankaraya geldiğim gün yorgun olduğum için görüşme şansı bulamadım onunla. Ertesi gün büyük gündü benim için. Onu Kızılay AVM nin önünde bekliyordum ve 1.65 boylarında sarışın mavi gözlü biri bana doğru geliyodu. Merhabalaştık ve sarıldık birbirimize. Karnımız aç olduğu için onu yemek yemeye götürdüm. Biraz neşeli birazda sakindik ikimizde.Yemekten sonra biraz sohbet edip Kızılaydaki Yeşilçam kafeye gittik birlikte. Nostajlik bi yer olduğu için ikimizinde hoşuna gitmişti ordaki ortam. yaklaşık 3 saatde orda oturduk. Sohbet ettik gülüştük bakıştık , gözleri su kadar berrak idi. Kendimi kaptırmak istemesemde sanırım kapılıyordum ona göz göre göre..
    O kafeden çıktığımızda hava soğumuştu. Ankaranın en sevmediğim yanı bu. Bi bakmışsın buz olmuş heryer! Herneyse onu durağa götürürken elimi tuttu. Elimi ısıttı ve daha da yakınlaştı bana. Şaşırdım ve sevindim haliyle. Onu durağa bıraktım ve evimin yoluna koyuldum. Benim ona karşı olan hislerimin daha ağır olduğunu bildiğim halde kaptırıyodum kendimi ona. O ise bana " seninle mutlu olabileceğimi hissediyorum" diyodu. Fakat onun o olumsuz konuşmaları tavırları beni üzüyodu açıkcası.Aradan bi iki gün geçti.Onu özledim.

    Görüşmek istediğimi söyledim ve tekrar buluştuk Kızılayda. Bu sefer daha sessiz sakin bi yere gittik. Bana geçmişinden bahsetti. Çok konuştuğu olduğunu , çok kişiyi üzdüğünü , kendisininde çok üzüldüğünü söyledi. Bunları anlatırken boynundaki altın kolye dikkatimi çekti. Sorduğumda bi arkadaşının verdiğini söyledi. Ne zaman verdiğini sorduğumda benimle küstüğün gün onunla görüştüm , ben onu arkadaş olarak görüyorum dedi. Ben içten içe çıldırdım haliyle ama yansıtmadım. Sadece onun seni arkadaş olarak görmediğini, birbirini arkadaş olarak gören insanların birbirlerine bu denli hediyeler vermeyeceğini izah ettim. Bana geçmişini anlattı anlayacağınız.Kafamdaki o değişiyodu. Korku saldı içime. Aşkı deneyerek bulacağına inanan biri vardı karşımda. Kendimi denek gibi hissettim. Geri çekmek istesemde bi parçam gibiydi artık o. Cuma günüm boş olduğu için ona sürpriz yapmak istedim. Deyim yerindeyse çabalamak onu mutlu etmek adınaydı herşeyim. Cuma günü buz gibi havada dersinin bitimine yaklaşık 1 saat kala okulunun kapısına gittim ve o soğukta bekledim. Çıktığında beni gördü ve mutsuz gibiydi. Suratı asık, bana tüm olumsuzluklardan bahseden bir "o" vardı karşımda.Bir AVM ye gittik. su geçiren botlarının yerine daha güzel bişey almak istedim ona. İzin vermedi böyle bişeye.



    Beğendiği bir gömlek vardı, onu almama da izin vermedi.Bende gizlice çantasına çok sevdiği Alman çikolatasından koydum. Görünce mutlu olsun diye. Yürüyen merdivenlerden inerken çantayı açıp gördü çikolatayı ve hafif bi tebessüm oluştu yüzünde.Bu bana yetmedi aslında. Ağzındaki baklayı çıkarmasını bekledim. Çıkarmadı. Yemek yemek için bi yere oturduk ve yemeğimizi yedik. Huzursuzdum. O da suratsızda oturuyodu karşımda. Artık konuşmasını söyledim. Bana herşeyden çok sıkıldığını , bazen hiçkimseyle konuşmak istemediğini , kaçıp gitmek istediğini söyledi.İçime içime işlerken bilmiyordum bu yönlerini. Kalktım masadan. Hızlı hızlı yürüdüm. Koştu geldi arkamdan. Tek kelime etmedim. Ona durağın nerde olduğunu sordum , cevabımı aldıktan sonra durağın oraya götürdüm onu. Benle konuşma çabasına girdi. Özür dilemeler vs. Sinirliydim.

    Bana heyecan hissetmediğini yersizce söylediğini söylüyodu. Onu zamanında heyecanlandıran insanın onunla cinsel ilişki istemesi üzerine çocuğun bundan ayrıldığını anlatmıştı bana zamanında. Bende sinirli olduğum için " keşke biraz daha cinselliğe önem verseydim " dedim. Ağlamaya başladı. Benimde gözlerim doluydu. Sarıldı bana ağladı. Elimi tuttu. Buz gibiydi elleri de kendisi gibi. Kaçacak yer aradım kendime. Otobüsü geldi ve bindirdim. Beni de sürükledi otobüsün içerisine. Tuttu ellerimi gözlerime bakmaya çalıştı. Sanki az önceki söylenenleri o söylememişti. Ben ise bana üzüldüğü için ellerimi tuttuğunu hissediyodum. Otobüs Kızılay'a gelince ben indim ve o devam etti yolculuğuna. Eve kadar yürüdüm,şarkı dinledim,ağladım. Hayatımda ilk defa ağladım bi bayan için. Eve gider gitmez uyumaya çalıştım olmadı. Gece 2 ye kadar uyuyamadım. İkimizde sessizdik.Aramadık sormadık. İçim kan ağlıyodu belki de. Hiç iyi değildim.Velhasıl kelam gece 4 gibi uyuyp sabah 11 de uyandım. Mesaj attı ve AŞTİ'ye gelebilir misin diye sordu. Gittim oraya.


    Sarıldı sıkıca,elimi tuttu. İçim acıya acıya tuttum bende. Onu 1 haftalığına ailesinin yanına yolculadım. Daha sonrasında herşey güzel bi şekilde konuşmaya başladık tekrar. Beni denediği bi dönem olarak kabul ettim bu günleri kalbimde. Ankaraya tekrar gelmesine 1 gece kala huzursuz ve soğukdu. Bende öyle. Sebebini sorduğumda " deniyorum ama üzülüyorum, düşünceler peşimi bırakmıyor" dedi. Ben ise " artık denemeni istemiyorum, ben seni denemedim,aşkı deneyerek yaşayamaz kimse ve ben bi gram şüphe etmeden tuttum elini" dedim. Keşke kalbe söz geçse diyip durdu fakat yazmadım daha. Aradan 2 gün geçti , o 2 gün yıl gibiydi. Huzursuz biri olup çıktım resmen. Bende son bi emaneti vardı. Onunla tanıştığım ilk günden itibaren her gün 1-2 sayfa yazdığım biraz günlük biraz şiir tadında olan bi defterdi. yaklaşık 70 sayfaydı sanırım. Onun bende kalmasını istemedim. Mesaj attım dayanamayıp. Bende bi emaneti olduğunu söyledim. Ertesi gün buluştuk. Bendeki emanetini verdim , bi yere oturup yemek yedik biraz da gülüştük. Görüşmenin başları buz gibi olsa da onu durağa bırakırken gülüştük. Gözlerim doluyodu aslında gülerken. Farketti bunu ve sebebini sordu. Cevap vermedim. Onu otobüse bindirip uzaklaştım ordan.

    Tam 9 gündür konuşmuyoruz. Onunla son görüşmemden önce bütün sosyal medya hesaplarımı kapattım. Whatsapp İnstagram vs. Herşeyden uzaklaşmak istedim sanırım. O ise instagram profilini herkese görünür yaptı, takipçi ve takip sayısının gitgide artmasını izliyip duruyorum öyle. Öyle bitkin öyle mutsuzum.Spor yapıp arkadaşlarımla vakit geçirmeğe çalışıyorum. Onu düşünmemeye çalışıyorum ama her gece düşünmeden uyuyamıyorum. Bazen rüyama da geliyor. İçimdeki aşk mı değil mi bilmiyorum ama içimdeki anlatabilecek okuyabilecek birileri olsun istedim. Okuyan herkese teşekkür ederim.







  • quote:

    Orijinalden alıntı: elimsennnn

    Çok güzel ifade etmissin peşini birakmasaydiniz ikiniz de..Aşk ki insanı hem çok mutlu ediyor hem de böyle

    Ben bırakmadım ki.. O böyle olmasını istedi , yoksa bu durumda olmazdım sanırım..
  • Up

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Up

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Güzel yazı ama her ne kadar zor olsada zamana bırakmanı dilerim

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: delicanv

    Güzel yazı ama her ne kadar zor olsada zamana bırakmanı dilerim

    Bugün tam 11 gün oldu konuşmayalı , ikimizinde gıkı çıkmıyor. Anlayacağın zamana bırakalı çok oldu..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zamana bırak, çözülmeyecek dert yoktur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taha.

    Zamana bırak, çözülmeyecek dert yoktur.



    Başka yapacak bişeyim yok , hayatına biri girmesinden korkuyorum çünkü üniversite ortamı malum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kelimecambazı K kullanıcısına yanıt
    Kendine güven, her derdi bir çözümü vardır. Yeter ki, kendine güvenin olsun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taha.

    Kendine güven, her derdi bir çözümü vardır. Yeter ki, kendine güvenin olsun.

    Aslında özgüvenim iyi fakat ona karşı kendim gibi olamıyorum sanırım , aşk insanı böyle kılıyor galiba

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kelimecambazı K kullanıcısına yanıt
    Nasıl gelir bilmiyorum ama, kaybedenler kulübünü izle istersen.
  • Kardşim çivi çiviyi söker, arkadaşın dediği gibi özgüvenini tavan yapsın , sosyal medyada olan butun hesaplarını aktif et, çok acil güzel bir kız arkadaş yap.. sonrasında o melankoliğe bağlayacak ;)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gethron

    Kardşim çivi çiviyi söker, arkadaşın dediği gibi özgüvenini tavan yapsın , sosyal medyada olan butun hesaplarını aktif et, çok acil güzel bir kız arkadaş yap.. sonrasında o melankoliğe bağlayacak ;)

    Böyle birşey doğru olur mu sence ? Hayat felsefem " kimse için değişme " oldu her zaman. Böyle yaparak küçülürüm onun gözünde diye düşündüm. Aksine şuan hiçbir sosyal medya hesabımın olmaması onda daha da çok merak uyandırıyodur diye düşündüm.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kelimecambazı

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gethron

    Kardşim çivi çiviyi söker, arkadaşın dediği gibi özgüvenini tavan yapsın , sosyal medyada olan butun hesaplarını aktif et, çok acil güzel bir kız arkadaş yap.. sonrasında o melankoliğe bağlayacak ;)

    Böyle birşey doğru olur mu sence ? Hayat felsefem " kimse için değişme " oldu her zaman. Böyle yaparak küçülürüm onun gözünde diye düşündüm. Aksine şuan hiçbir sosyal medya hesabımın olmaması onda daha da çok merak uyandırıyodur diye düşündüm.

    Aşk adamı olma kendine aşık ettiren adam ol ;)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gethron

    quote:

    Orijinalden alıntı: kelimecambazı

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gethron

    Kardşim çivi çiviyi söker, arkadaşın dediği gibi özgüvenini tavan yapsın , sosyal medyada olan butun hesaplarını aktif et, çok acil güzel bir kız arkadaş yap.. sonrasında o melankoliğe bağlayacak ;)

    Böyle birşey doğru olur mu sence ? Hayat felsefem " kimse için değişme " oldu her zaman. Böyle yaparak küçülürüm onun gözünde diye düşündüm. Aksine şuan hiçbir sosyal medya hesabımın olmaması onda daha da çok merak uyandırıyodur diye düşündüm.

    Aşk adamı olma kendine aşık ettiren adam ol ;)

    Hesaplarımı aktif ettim. Bugün facesinde bi çocukla kolkola resmini gördüm , biz konuşurken arkadaşı olduğunu , zamanında onun kendisine açıldığını ama güzel bi dille reddettiğini söylemişti. Kolkola görünce şaşırdım.




  • kelimecambazı K kullanıcısına yanıt
    Kusura bakmada böyle saf düşüncelerle devam edersen az bile yapmış ,banada çok ters çivi olayı ama yapmazsak olan bize oluyor.Duygusal düşünme mantıklı düşün,ha ne zaman söz olur iş ciddiye biner duygularını o zaman daha içinden geldiği gibi gösterirsin.Yoksa aşk adamı olursa kızı ertesi günü bir meriçe kaptırırsın.Ve şu takip olayınıda bırak kendimde yaptım ama bir zaman geldi ve ben bu kadar ezik olamam deyip bıraktım.Bütün platformlardan sil,gerekirde ne kadar ergencede olsa engelle.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gkhn0654

    Kusura bakmada böyle saf düşüncelerle devam edersen az bile yapmış ,banada çok ters çivi olayı ama yapmazsak olan bize oluyor.Duygusal düşünme mantıklı düşün,ha ne zaman söz olur iş ciddiye biner duygularını o zaman daha içinden geldiği gibi gösterirsin.Yoksa aşk adamı olursa kızı ertesi günü bir meriçe kaptırırsın.Ve şu takip olayınıda bırak kendimde yaptım ama bir zaman geldi ve ben bu kadar ezik olamam deyip bıraktım.Bütün platformlardan sil,gerekirde ne kadar ergencede olsa engelle.

    Aslında böyle biri olmadığımı yazıda belirttim , insan gerçekten değer verince gerçek "sen" ortaya çıkıyo aslında. Zamanla daha mantıklı bakabilirim belki de. Şuan hiç bi platforma üye değilim zaten , sadece Whatsappım açık. Silme konusu için çok erken sanırım :/




  • Her insanı hayatının tam merkezi yaparsan üzülürsün hatta hiç kimseyi yapma yoksa gittiğinde o merkez dediğin lanet yer boşalır.Herşeyin bir yeri vardır aynı tuvalet vaktiyle yemek vaktinin ayrı olması gibi asla herşeyini yemek veya tuvalet vakti yapma diğer vakitlere geç kalırsın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Prochnow

    Her insanı hayatının tam merkezi yaparsan üzülürsün hatta hiç kimseyi yapma yoksa gittiğinde o merkez dediğin lanet yer boşalır.Herşeyin bir yeri vardır aynı tuvalet vaktiyle yemek vaktinin ayrı olması gibi asla herşeyini yemek veya tuvalet vakti yapma diğer vakitlere geç kalırsın.

    Hayatının merkezi olduğunu gidince anlıyorsun , keyfi bi durum değil anlayacağın
  • kelimecambazı K kullanıcısına yanıt
    Tamam keyfi ve ahmaklıkla alakalı.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.