Şimdi Ara

İçki İçmeyi Anormalleştirmek! (38. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
867
Cevap
2
Favori
38.153
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3637383940
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: besttrr


    quote:

    Orijinalden alıntı: TBB

    Hayır şu başlıkta yazan insanlara sorsanız domuz eti yerler mi yemezler mi diye? Domuz etine karşı daha bir soğuk uzak duran bu insanların alkole sıcak durmasının sebebi nedir peki? Domuz eti haram da alkol değil mi?

    Kesinlikle insanımız gerçek değerlerinden uzaklaşmış, üstelik içinde bulunduğu yanlışı doğru sanar hale gelmiş, ondan sonra da içkiye birisi haram mı dedi, vay yobaz , gerici ıvır zıvır...

    Arkadaşlar ne dersek diyelim bu dünyaya gezmeye tozmaya yiyip içmeye gelmedik..Nasıl bir imtihan yeri ise burası bizlerin de bir yaratılış sebebimiz ve amacımız var sonuçta....Gün geçtikçe bu bilinçten uzaklaşarak küfre giden yolda adımlarımızı sağlamlaştırmayalım biraz düşünelim lütfen...


    seamlarımla

    arkadasim senin bu dunyaya ne icin geldigini dusunmenle benim bu dunyaya ne icin geldigimi dusunmem farklilik gosterebilir. sen inanirsin o inanc bana sacma gelebilir ben icerim gezerim tozarim oda sana sacma gelebilir, ama birileri sirf o sey onlara sacma gelio die seni kisitlar engeller ise ozaman orda ona dur derim demiyenede en ufak sayygi ve deger vermem, birilerinin yapmak istedikleri inanmak istedikleri baskalari tarafindan kisitlanamaz engellenemez bu bukadar basittir bunu algilayamayan varsa kor cahilldir yada canidir baskalarina saygisi yoktur...

    Kim diyor kısıtlanamaz....

    içenin içmeyenin hakkının korunması için mutlaka kısıtlama gereklidir.Aklınla düşünürsen bu sonuca ulaşabilirsin




  • Her alkol tartismasinda sarabi iyi ornek olarak gosteren arkadaslara bir soru sormak istiyorum.

    Sarabin faydasi alkolden mi kaynaklanmaktadir yoksa uzum suyundan mi?

    Durustce cevap vericek arkadaslari bekliyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bethrezen

    Her alkol tartismasinda sarabi iyi ornek olarak gosteren arkadaslara bir soru sormak istiyorum.

    Sarabin faydasi alkolden mi kaynaklanmaktadir yoksa uzum suyundan mi?

    Durustce cevap vericek arkadaslari bekliyorum.

    @Bethrezen;

    Meyva Barımız var Brezilyada diye reklam yapılmasın lütfen!
    Tam gerçeği her ikisinden de. Az miktardaki ( yalnızca alkolün ) damarlar üzerindeki olumlu etkisi uzun zamandır biliniyor. Ayrıca Şarapta alkol harici kısımda da çok yararlı maddeler var. ( sizin deyiminizle üzüm suyunda ) Ama şaraptaki alkol ile beraber bunlar daha da etkili oluyorlar.
    Tek başına alkolün yararı hakkında bilgi Neverlate verdiğim alıntıda bulunabilir.
    Ayrıca önceki sayfalarda da bu konuda verilen alıntılar olmalı.
    Yeri gelmişken, Şarap yemekle içilir, yararının ortaya çıkmasının gereklerinden birisi de bu, yemeksiz içilen şarabın olumlu bir etkisi gözlemlenmemiş.
    Ek: Şarap yerine üzüm suyu aynı işi görür önermesi yanlıştır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neommy -- 5 Temmuz 2011; 20:44:23 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: Bethrezen

    Her alkol tartismasinda sarabi iyi ornek olarak gosteren arkadaslara bir soru sormak istiyorum.

    Sarabin faydasi alkolden mi kaynaklanmaktadir yoksa uzum suyundan mi?

    Durustce cevap vericek arkadaslari bekliyorum.

    @Bethrezen;

    Meyva Barımız var Brezilyada diye reklam yapılmasın lütfen!
    Tam gerçeği her ikisinden de. Az miktardaki ( yalnızca alkolün ) damarlar üzerindeki olumlu etkisi uzun zamandır biliniyor. Ayrıca Şarapta alkol harici kısımda da çok yararlı maddeler var. ( sizin deyiminizle üzüm suyunda ) Ama şaraptaki alkol ile beraber bunlar daha da etkili oluyorlar.
    Tek başına alkolün yararı hakkında bilgi Neverlate verdiğim alıntıda bulunabilir.
    Ayrıca önceki sayfalarda da bu konuda verilen alıntılar olmalı.
    Yeri gelmişken, Şarap yemekle içilir, yararının ortaya çıkmasının gereklerinden birisi de bu, yemeksiz içilen şarabın olumlu bir etkisi gözlemlenmemiş.
    Ek: Şarap yerine üzüm suyu aynı işi görür önermesi yanlıştır.

    neommy hocam oncelikle cevabiniz icin tesekkur ederim.

    Reklamin hasini plajda cekilmis fotograflarimla yapacagim

    Damak tadi yerine (yemekle beraber tuketilmesi) saglik yonunden ele alindiginda sarap ve uzum suyu ayni isi gormektedir. Saraptaki alkol harici yararli kisimlar uzum suyundan gelmektedir. sarap, uzum suyunun mayalanmis halidir.

    Google'da "Grape Juice or Wine" diye kisa bir arastirma yaparak bilimsel bilgilere ulasmak mumkundur. Asagida uzum suyunun faydalarinin bir kismi bulunmaktadir, ingilizce oldugu icin kusura bakmayin.

    Reducing the risk of blood clots
    Reducing low-density lipoprotein (LDL, or "bad") cholesterol
    Preventing damage to blood vessels in your heart
    Helping maintain a healthy blood pressure

    Both red wine and grape juice also contain antioxidants called flavonoids, which have been shown to increase your high-density lipoprotein (HDL, or "good") cholesterol and lower your risk of clogged arteries (atherosclerosis), and may help lower blood pressure.




  • quote:

    Tek başına alkolün yararı hakkında bilgi Neverlate verdiğim alıntıda bulunabilir.


    Haklisiniz. Sizin verdiginiz makalede alkolun az miktarda icildiginde kalbe yarari oldugu yaziyor. Fakat makalenin sonunu okursaniz kalp sagligi icin sarap icmenin cok da mantikli olmadigi, kalp sagligini korumanin cok daha etkili yollari oldugunu soyluyor.

    Hatta diyor ki sarap da uzum suyu da zevk almak icin tuketilen iceceklerdir. Koruyucu birer ilac degildir !

    Ayrica bazi makalelerde uzum suyunun saraptan daha faydali yonleri de oldugu yaziyor.

    http://articles.cnn.com/2000-03-31/health/wine.heart.wmd_1_grape-juice-nonalcoholic-wine-john-folts?_s=PM:HEALTH

    Benim buradan cikardigim sonuc:

    Eger saglikli yasamak istiyorsak dengeli beslenmeli ve spor yapmaliyiz. Eger alkol icmekten zevk aliyorsak bunu olcusunu kacirmadan saglikli bicimde yapabiliriz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    quote:

    Tek başına alkolün yararı hakkında bilgi Neverlate verdiğim alıntıda bulunabilir.


    Haklisiniz. Sizin verdiginiz makalede alkolun az miktarda icildiginde kalbe yarari oldugu yaziyor. Fakat makalenin sonunu okursaniz kalp sagligi icin sarap icmenin cok da mantikli olmadigi, kalp sagligini korumanin cok daha etkili yollari oldugunu soyluyor.

    Hatta diyor ki sarap da uzum suyu da zevk almak icin tuketilen iceceklerdir. Koruyucu birer ilac degildir !

    Ayrica bazi makalelerde uzum suyunun saraptan daha faydali yonleri de oldugu yaziyor.

    http://articles.cnn.com/2000-03-31/health/wine.heart.wmd_1_grape-juice-nonalcoholic-wine-john-folts?_s=PM:HEALTH

    Benim buradan cikardigim sonuc:

    Eger saglikli yasamak istiyorsak dengeli beslenmeli ve spor yapmaliyiz. Eger alkol icmekten zevk aliyorsak bunu olcusunu kacirmadan saglikli bicimde yapabiliriz.


    Öff, forumun yeni haline alışmam zaman alacak.
    Evet üzüm suyu içi öyle makaleler var, ama genellikle üzüm suyundaki yoğun meyva şekeri dikkate alınmamış.
    Neyse hafta sonu biraz genişletebilirim bu konuyu.
    Ama son cümledeki toparlamaya katılırım tabii.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TBB

    Hayır şu başlıkta yazan insanlara sorsanız domuz eti yerler mi yemezler mi diye? Domuz etine karşı daha bir soğuk uzak duran bu insanların alkole sıcak durmasının sebebi nedir peki? Domuz eti haram da alkol değil mi?

    Kesinlikle insanımız gerçek değerlerinden uzaklaşmış, üstelik içinde bulunduğu yanlışı doğru sanar hale gelmiş, ondan sonra da içkiye birisi haram mı dedi, vay yobaz , gerici ıvır zıvır...

    Arkadaşlar ne dersek diyelim bu dünyaya gezmeye tozmaya yiyip içmeye gelmedik..Nasıl bir imtihan yeri ise burası bizlerin de bir yaratılış sebebimiz ve amacımız var sonuçta....Gün geçtikçe bu bilinçten uzaklaşarak küfre giden yolda adımlarımızı sağlamlaştırmayalım biraz düşünelim lütfen...


    seamlarımla

    Ben şükürler olsun ki müslüman doğdum... Ama şu anki durumum da bazen içiyorum.ha niye içiyorsun dersen söyleyim; insanların çıkar ilişkileri bana yapmack geliyo ve ben yüzlerine söyleyemiyorum bunu, kavga etmekde olmaz diyorum ve günahı ben alıyorum ama millete ve kendime zarar vermemek için içiyorum...psikolojik olarak yapım bu değiştiremedm bende çoğunluk gibi yapmack olayım ve takmaym olanları ama yapamadım.. Sonuç olarak domuz eti ile birebir veremezsn benim açımdan




  • Ben dahil kimsenin içki içerken faydasını düşünerek içtiğini sanmıyorum. İçkinin faydasını/zararını bu konunun dışında bırakmak gerek diye düşünüyorum. Çünkü bireysel özgürlükler adına kişi "kendisine" istediğini yapabilmelidir(kimse kendini öldürmeye teşebbüs etti diye yargılanmaz, hapse atılmaz). Vücut kendisinin olduğu için içki de içer, sigara da... Buna kimse karışmamalıdır.

    İçkinin zararları konuşulduğunda ise genelde topluma olan etkilerinden bahsediliyor. Oysa burada topluma zararlı olan içki değil, bireyin şuursuzluğu ve kanunların yetersizliğidir. Adam içki içip araba sürme cesaretini kendisinde buluyorsa, burada suçlu olan içki değil o adamın kendisi ve yaptırımların yetersizliğidir. İçkiyi sınırlandırmak yerine bunları engellemek gerekmez mi?

    Burada (ve toplumda) bazı insanlar, içki içen herkesi potansiyel suçlu olarak görüyor. Ama bu doğru değil, önce bu konuda uzlaşmak gerekir.




  • türkiyenin tartışması gereken temel olarak sadece bir konu vardır. Alkol, evrim, demokrasi, ekonomi, dil, ırk konuları bu temel konuya meze edilmektedir. Gerçekten samimi insanlar evrimi savunmak veya evrime karşı çıkmak yerine önce düşüncelerini tartışslarda biz de daha açık ve samimi ortamlar görsek. Bunlar benim kişisel görüşüm...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaos25


    quote:

    Orijinalden alıntı: besttrr


    quote:

    Orijinalden alıntı: TBB

    Hayır şu başlıkta yazan insanlara sorsanız domuz eti yerler mi yemezler mi diye? Domuz etine karşı daha bir soğuk uzak duran bu insanların alkole sıcak durmasının sebebi nedir peki? Domuz eti haram da alkol değil mi?

    Kesinlikle insanımız gerçek değerlerinden uzaklaşmış, üstelik içinde bulunduğu yanlışı doğru sanar hale gelmiş, ondan sonra da içkiye birisi haram mı dedi, vay yobaz , gerici ıvır zıvır...

    Arkadaşlar ne dersek diyelim bu dünyaya gezmeye tozmaya yiyip içmeye gelmedik..Nasıl bir imtihan yeri ise burası bizlerin de bir yaratılış sebebimiz ve amacımız var sonuçta....Gün geçtikçe bu bilinçten uzaklaşarak küfre giden yolda adımlarımızı sağlamlaştırmayalım biraz düşünelim lütfen...


    seamlarımla

    arkadasim senin bu dunyaya ne icin geldigini dusunmenle benim bu dunyaya ne icin geldigimi dusunmem farklilik gosterebilir. sen inanirsin o inanc bana sacma gelebilir ben icerim gezerim tozarim oda sana sacma gelebilir, ama birileri sirf o sey onlara sacma gelio die seni kisitlar engeller ise ozaman orda ona dur derim demiyenede en ufak sayygi ve deger vermem, birilerinin yapmak istedikleri inanmak istedikleri baskalari tarafindan kisitlanamaz engellenemez bu bukadar basittir bunu algilayamayan varsa kor cahilldir yada canidir baskalarina saygisi yoktur...

    Kim diyor kısıtlanamaz....

    içenin içmeyenin hakkının korunması için mutlaka kısıtlama gereklidir.Aklınla düşünürsen bu sonuca ulaşabilirsin

    sende gozunle okuyup aklinla yorumlaya bilseydin bu sekilde akil ile yazilmamis bir yorumda bulunmazdin.

    sana ornek veriorum. hollandada hersey serbest diorum orda herkesin hakki korunuo diorum. buna verecek cevabi olmayip boyle sacma yorum yapanlar ancak senin gibi kendini zeki sanan homo- sapienlerdir.

    not: icki icen birisi degilim ayda yilda arkadaslarla bir araya gelirsek bir iki bira icerim, lakin bu kisitlamalarin, despot, diktaya giden yolda atilan adimlar oldugunu goremiyosaniz gozlerinizi ve onun calismasini saglayan beyninizi biraz zorlamanizi tavsiye edecegim...




  • @rrainmaker;


    Yeterki karşıdakini aşağılar bir tavırda yorum yapsın, bana veya başkasına sokarım lafı dilimden geldiği kadar

    Benim gibi inanan ve sizin gibi inanmayanlar var bu toplumda bunun farkında olduğunuza sevindim..
    Şuanki uygulamayı katı aşırı bulabilir ve eleştiri yapılabilir... Şuanki uygulamanın katılaşmasını içen kişilerin özgürlüğüne mani olduğunu belirmiştim ve belirtimiştik...

    Sorun herşeyin serbest olmasını ballandıra ballandıra anlatan, kendini homo- sapienlerdir olarak tanımlayan...
    Etnik guruba dahil ve modernizenin timsali varsayımı yaparak herşeyin serbest olmasını hatta uyuşturucunun serbest olması gerektiğini yanlışş bir üslup la anlatan arkadaşa besttrr git derim :)

    herşeyin serbest olması benim özgürlüğümü kısıtlar olayı tek taraflı değil, her iki kesim içinde makulunu bulmak,, ve her iki kesiminde belli kısıtlamalara uymak ile mukellef olması gerektiği kanaatine varmaktır. Kimse kimseyi rahatsız etme lüksüne sahip değil...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaos25 -- 8 Temmuz 2011; 17:20:47 >




  • Yorumum neden silinmiş anlamadım neyse.

    Arkadaşım belli bir kısım için bazı şeyleri yapmak sorun değilse neden o insanlar atıyorum domuz eti yiyemesin. Sonuçta almak ya da almamak sizin elinizde. Bence zararlı şeyler yasaklanmalı sadece.
  • Domuz eti, at eti , it eti isteyen yer ben yenilmesin demedim diyememde herkezin aklı ve hür iradesi var istediğini yapsın...
    Ha dini inanca göre diyorsan yani İslam a göre, domuz eti yemiyor neden içiyor gibi birşey soruyorsan efendim oda müslümanımdiyerek içenin eşşekliği :) yapacak birşey yok...
    Allah karışmıyor ben mi karışayım ne haddime ....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaos25 -- 8 Temmuz 2011; 17:29:31 >
  • Büyük şehirlere anadoludan yoğun göç kırsal kesimi şehirlileştirmedi, şehirliyi kırsallaştırdı. Batılı hayat tarzını örnek alan şehirli, anadoludan gelen nüfus arttıkça muhafazakârlaştı, çünkü çoğunluk onlar olmaya başladı ve bizim halkımız çoğunluk kimse oraya kayar. Bunda çoğunluğun mevcut siyasi eğilimi ve topluma ayak uydurmak istenmesi, dışlanma korkusuda var. Netice itibariyle gün geçtikçe muhafazakârlaşıyoruz ve böyle devam edeceğe benziyor. Ama işin en kötü tarafı muhafazakârlık kavramının son yıllarda çok değişmiş olması ve muhafazakâr olarak bildiğimiz birçok insanın aslında o hayattan kurtulmak istemesi ama bir yandan da köklerinden kopamaması durumu var. Bu duruma biraz olsun değinen "Büşra" filmini herkese tavsiye ederim. Özellikle Çoşku Cem Akkaya'nın canlandırdığı "Ferit" karakteri bu değişen yapıyı özetlemiş.

    İçki içmenin anormalleşmesinden en çok etkilenen kesimse kırsallaşmayan, her şeye rağmen, değişen konjonktüre, çoğunluğa rağmen yaşam tarzından ödün vermeyen insanlar oluyor. Yoğun içki yasakları, televizyonda sansür ve son olarak Asmalımescit'te masaların kaldırılması bu hayat tarzını benimsemiş insanlarda tedirginliğe ve gelecek korkusuna neden oluyor. Umarım ilerde kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, garipsemediği ve hayat tarzına karışmadığı bir Türkiye olur.




  • İçki içme özgürlüğü ancak başkalarının özgürlüğüne ve haklarına kasdedilmediği sürece serbest olmalıdır.
  • İckinin serbest olusu baskalarinin hakkini nasil etkiliyor onlarin yasam sekkillerini nasil kisitliyor ki? Zaten bu bir arz talep meselesidir buna devlet tarafindan engel konulmmasi sacmaliktir, liberal ozgur bir devlet anlayisina ters duser, eger zaten ickiye bir tepki varsa, icki icilen mekanlardan tiksinip rahatsiz olanlar varsa, zaten bu dogrultuda bu insanlara yonelik dogal yolla, yani arz talep egrisi ile onlara ozel mekanlar acilir ki acilmaktadir isletilmektedir. Burda tartisilacak bir sey yok ulkemiz dini kurallara gore yonetilmiyor demokrasi soz konusu laik bir ulkeyiz, dolayisi ile herkesin kendi yasam seklini secme ve onu yaama hakki var bu haklarin oldugu bi yerdede zaten dogal olarak ona yonelik bir pazar olusur, bugun bakkallarda, restorantlarda, barlarda alkol satiliyor ise insanlar istegi icin, insanlar aldigi icin satiliyor, dolayisi ile bunu yasaklama insanlarin ozgurlugunu kisitlamaktir, insanlarin yasam sekillerine tecavuzdur. Alkol bir sigara degilldir, baskalarinin sagligini tehtit etmez, alkol bir uyusturucu degildir, alindigi zaman akli dengeni tamamen yitirip insanlara bir tehtit olusturmani saglamaz. Elbette asiri alkol alip araba koltuguna oturursan yanlisttir ve en agir sekilde cezalabdirilmalidir bu insanlar, ama ayni sekilde uykusuz dreksyon basina gecmekte cok tehlikelidir hatta alkollu olmaktan daha tehlikelidir yapilan testtlerde cok acik bir sekilde ortaya konmustur bu gercek, mesela turkiyede kumarin yasak olusu cok yanlis bir politikadir, antalyadaki otellerde gazinolar sayesinde bir suru doviz kazanabilecekken bunu elimiZin tersiyle itmek cok yanlisttir, ve yine ayni sekilde zenginlerin gidip para dokup o paraninda vergi olarak devlettin kasasina gelme olasiligini ortadan kaldirkmak buyuk bir hatadir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mustf9

    Yaşım 40. Çocukluğumu düşünüyorum. 80 li yıllar... "Günümüzün gençlerinin hayal bile edemiyeceği kadar değişik bir ülkeydik." desem... belki de size abartı gibi gelebilir. Bakın o yıllardan birkaç örnek vereyim siz karar verin bulunduğumuz yerin hangi noktada olduğuna;

    80 li yıllarda ve ondan önce, mahalle kahvelerinde, kafelerde, çay bahçelerinde bira satılırdı. Bildiğin kahvehanelerde yani. Önlerinde efes veya tuborg kasaları dizili olurdu kahvelerin. Bu kadar da değil, büfelerde sandviç yerken bira içebilirdiniz. Kebapçılarda lokantalarda, isteyen her türlü yeme içme işiyle uğraşan esnaf alkollü içki servisi yapabilirdi ve satardı yani.

    Şimdi, bu manzara tıpkı avrupa ülkelerindeki hayat manzarasına benziyordu. Ve gayette normaldi aslında.

    Anormal olan günümüzde geldiğimiz noktadır. İçki içmeyi zorlaştırmak, aynı zamanda içki içmeye cazibe kazandırmak anlamına gelmez mi? 4. Murat ın cellat timleri İstanbul sokaklarında bellerinde iplerle dolaşıp içki içeni yakaladı mı ipe çekiyordu, asıyordular adamları ya! Ama yine de önüne geçilemedi. Demek ki yöntem yanlıştı.

    Şimdi ben, geçmişe ve günümüze bakıyorum da, ne tuhaf ya! Kardeşim zaten yasakladın kısıtladın daha ne istiyorsun? Geçen sene uludağa çıktık, oradaki bakkallarda içki satmayı yasaklamışlar. Yemin ediyorum, sarıalanda bira bulup içmenize imkan yok şu anda.

    E şimdi bu kafa kafa mı be kardeşim? Uğraştığın şeylere bak ya. Sonra da isyan ederiz, niye geri kalıyoruz, niye avrupanın emrindeyiz abd nin ağzıyla hareket ediyoruz, diye...

    E sen bu kafayla ne olacağını nereye varacağını düşünüyordun yani?











    gerçekten doğru ve aslında bunu anlaşılmaz hale getiren ve onlara da yaptırtan şeyin temeli başkasının yerine düşünmek Allahla kul arasına girmek hangi toplumda Allahla kul arasına girilirse ilerleme refah azalır ümmetçiler artar köküne kadar haklısınız daha ileride olmamız gerekirken geçmiş karanlık dönemlere dönmek için insanlar birbiriyle yarışır hala geldi tutuculuğu daha doğrusu buna tutuculukta denmez ama insanlar moda sanmaya başladı




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mertcanuA


    quote:

    Orijinalden alıntı: mustf9

    Yaşım 40. Çocukluğumu düşünüyorum. 80 li yıllar... "Günümüzün gençlerinin hayal bile edemiyeceği kadar değişik bir ülkeydik." desem... belki de size abartı gibi gelebilir. Bakın o yıllardan birkaç örnek vereyim siz karar verin bulunduğumuz yerin hangi noktada olduğuna;

    80 li yıllarda ve ondan önce, mahalle kahvelerinde, kafelerde, çay bahçelerinde bira satılırdı. Bildiğin kahvehanelerde yani. Önlerinde efes veya tuborg kasaları dizili olurdu kahvelerin. Bu kadar da değil, büfelerde sandviç yerken bira içebilirdiniz. Kebapçılarda lokantalarda, isteyen her türlü yeme içme işiyle uğraşan esnaf alkollü içki servisi yapabilirdi ve satardı yani.

    Şimdi, bu manzara tıpkı avrupa ülkelerindeki hayat manzarasına benziyordu. Ve gayette normaldi aslında.

    Anormal olan günümüzde geldiğimiz noktadır. İçki içmeyi zorlaştırmak, aynı zamanda içki içmeye cazibe kazandırmak anlamına gelmez mi? 4. Murat ın cellat timleri İstanbul sokaklarında bellerinde iplerle dolaşıp içki içeni yakaladı mı ipe çekiyordu, asıyordular adamları ya! Ama yine de önüne geçilemedi. Demek ki yöntem yanlıştı.

    Şimdi ben, geçmişe ve günümüze bakıyorum da, ne tuhaf ya! Kardeşim zaten yasakladın kısıtladın daha ne istiyorsun? Geçen sene uludağa çıktık, oradaki bakkallarda içki satmayı yasaklamışlar. Yemin ediyorum, sarıalanda bira bulup içmenize imkan yok şu anda.

    E şimdi bu kafa kafa mı be kardeşim? Uğraştığın şeylere bak ya. Sonra da isyan ederiz, niye geri kalıyoruz, niye avrupanın emrindeyiz abd nin ağzıyla hareket ediyoruz, diye...

    E sen bu kafayla ne olacağını nereye varacağını düşünüyordun yani?











    gerçekten doğru ve aslında bunu anlaşılmaz hale getiren ve onlara da yaptırtan şeyin temeli başkasının yerine düşünmek Allahla kul arasına girmek hangi toplumda Allahla kul arasına girilirse ilerleme refah azalır ümmetçiler artar köküne kadar haklısınız daha ileride olmamız gerekirken geçmiş karanlık dönemlere dönmek için insanlar birbiriyle yarışır hala geldi tutuculuğu daha doğrusu buna tutuculukta denmez ama insanlar moda sanmaya başladı


    mustf9 arkadaşımızın iletisinden 1980 li yıllarda içki lobisinin ne kadar güçlü olduğunu anlıyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9


    quote:

    Orijinalden alıntı: mertcanuA


    quote:

    Orijinalden alıntı: mustf9

    Yaşım 40. Çocukluğumu düşünüyorum. 80 li yıllar... "Günümüzün gençlerinin hayal bile edemiyeceği kadar değişik bir ülkeydik." desem... belki de size abartı gibi gelebilir. Bakın o yıllardan birkaç örnek vereyim siz karar verin bulunduğumuz yerin hangi noktada olduğuna;

    80 li yıllarda ve ondan önce, mahalle kahvelerinde, kafelerde, çay bahçelerinde bira satılırdı. Bildiğin kahvehanelerde yani. Önlerinde efes veya tuborg kasaları dizili olurdu kahvelerin. Bu kadar da değil, büfelerde sandviç yerken bira içebilirdiniz. Kebapçılarda lokantalarda, isteyen her türlü yeme içme işiyle uğraşan esnaf alkollü içki servisi yapabilirdi ve satardı yani.

    Şimdi, bu manzara tıpkı avrupa ülkelerindeki hayat manzarasına benziyordu. Ve gayette normaldi aslında.

    Anormal olan günümüzde geldiğimiz noktadır. İçki içmeyi zorlaştırmak, aynı zamanda içki içmeye cazibe kazandırmak anlamına gelmez mi? 4. Murat ın cellat timleri İstanbul sokaklarında bellerinde iplerle dolaşıp içki içeni yakaladı mı ipe çekiyordu, asıyordular adamları ya! Ama yine de önüne geçilemedi. Demek ki yöntem yanlıştı.

    Şimdi ben, geçmişe ve günümüze bakıyorum da, ne tuhaf ya! Kardeşim zaten yasakladın kısıtladın daha ne istiyorsun? Geçen sene uludağa çıktık, oradaki bakkallarda içki satmayı yasaklamışlar. Yemin ediyorum, sarıalanda bira bulup içmenize imkan yok şu anda.

    E şimdi bu kafa kafa mı be kardeşim? Uğraştığın şeylere bak ya. Sonra da isyan ederiz, niye geri kalıyoruz, niye avrupanın emrindeyiz abd nin ağzıyla hareket ediyoruz, diye...

    E sen bu kafayla ne olacağını nereye varacağını düşünüyordun yani?











    gerçekten doğru ve aslında bunu anlaşılmaz hale getiren ve onlara da yaptırtan şeyin temeli başkasının yerine düşünmek Allahla kul arasına girmek hangi toplumda Allahla kul arasına girilirse ilerleme refah azalır ümmetçiler artar köküne kadar haklısınız daha ileride olmamız gerekirken geçmiş karanlık dönemlere dönmek için insanlar birbiriyle yarışır hala geldi tutuculuğu daha doğrusu buna tutuculukta denmez ama insanlar moda sanmaya başladı


    mustf9 arkadaşımızın iletisinden 1980 li yıllarda içki lobisinin ne kadar güçlü olduğunu anlıyorum.


    İçki lobisinin güçlülüğü değildi yaşananlar...

    Ben de 37 yaşındayım ve o yılları biliyorum.
    Güzel tarafları da vardı o yılların, kötü tarafları da.

    Kimse kimsenin içtiği alkole karışmazdı.
    Arkadaşın yazdığı gibi kahvelerde bira bulunurdu.

    Sokaklarda içip içip, sarhoş olup etrafa saldıranlar da yoktu.
    Çünkü o yıllarda büyük şehirler bu kadar bozuk değildi. Göç azdı.

    Marlboro, Camel gibi firmalar otomobil sporlarına sponsor olurlardı. İskender Atakan'ın renkleri kırmızı beyaz idi,


    İlkokul 1. sınıfta okurken, ikinci dönemde Bornova'da okula yürüyerek tek başıma giderdim. Başıma hiçbir şey gelmedi, kimsenin de gelmezdi.
    Ama bugün aynı Bornova'da ilkokul 4'e giden yeğenimi bakkala gönderirken çekiniyoruz.
    Komşularımızı tanırdık, sokak arkadaşlarımız vardı.
    Okuldan gelince çantayı kapıdan içeri atar, önlüğümüzü çıkarır, hemen sokağa çıkardık, güneş batınca eve giderdik.

    Ama uçaklarda ve otobüslerde sigara içilebiliyordu.
    Başkalarını sigara dumanınızla boğabiliyordunuz.
    Neredeyse herkes sigara içiyordu. Kullanmayanlar pasif içici idi.

    Geriye gittiğimiz alanlar da var, sigara yasağı gibi çağdaş uygulamalar da.

    Kimse bana alkol satılmasının zorlaştırılmasını savunmasın.
    18 yaşından küçüklere satılmaması mantıklı
    İlanlara sınırlandırma getirilmesi mantıklı.
    Ama alkol satacak bakkalı engellemek, ruhsat vermemek gericilikten başka bir şey değil.
    İsteyen bakkalından alır, evinde içer. Kimseye rahatsızlık vermedikten sonra kime ne...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bal974


    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9


    quote:

    Orijinalden alıntı: mertcanuA


    quote:

    Orijinalden alıntı: mustf9

    Yaşım 40. Çocukluğumu düşünüyorum. 80 li yıllar... "Günümüzün gençlerinin hayal bile edemiyeceği kadar değişik bir ülkeydik." desem... belki de size abartı gibi gelebilir. Bakın o yıllardan birkaç örnek vereyim siz karar verin bulunduğumuz yerin hangi noktada olduğuna;

    80 li yıllarda ve ondan önce, mahalle kahvelerinde, kafelerde, çay bahçelerinde bira satılırdı. Bildiğin kahvehanelerde yani. Önlerinde efes veya tuborg kasaları dizili olurdu kahvelerin. Bu kadar da değil, büfelerde sandviç yerken bira içebilirdiniz. Kebapçılarda lokantalarda, isteyen her türlü yeme içme işiyle uğraşan esnaf alkollü içki servisi yapabilirdi ve satardı yani.

    Şimdi, bu manzara tıpkı avrupa ülkelerindeki hayat manzarasına benziyordu. Ve gayette normaldi aslında.

    Anormal olan günümüzde geldiğimiz noktadır. İçki içmeyi zorlaştırmak, aynı zamanda içki içmeye cazibe kazandırmak anlamına gelmez mi? 4. Murat ın cellat timleri İstanbul sokaklarında bellerinde iplerle dolaşıp içki içeni yakaladı mı ipe çekiyordu, asıyordular adamları ya! Ama yine de önüne geçilemedi. Demek ki yöntem yanlıştı.

    Şimdi ben, geçmişe ve günümüze bakıyorum da, ne tuhaf ya! Kardeşim zaten yasakladın kısıtladın daha ne istiyorsun? Geçen sene uludağa çıktık, oradaki bakkallarda içki satmayı yasaklamışlar. Yemin ediyorum, sarıalanda bira bulup içmenize imkan yok şu anda.

    E şimdi bu kafa kafa mı be kardeşim? Uğraştığın şeylere bak ya. Sonra da isyan ederiz, niye geri kalıyoruz, niye avrupanın emrindeyiz abd nin ağzıyla hareket ediyoruz, diye...

    E sen bu kafayla ne olacağını nereye varacağını düşünüyordun yani?











    gerçekten doğru ve aslında bunu anlaşılmaz hale getiren ve onlara da yaptırtan şeyin temeli başkasının yerine düşünmek Allahla kul arasına girmek hangi toplumda Allahla kul arasına girilirse ilerleme refah azalır ümmetçiler artar köküne kadar haklısınız daha ileride olmamız gerekirken geçmiş karanlık dönemlere dönmek için insanlar birbiriyle yarışır hala geldi tutuculuğu daha doğrusu buna tutuculukta denmez ama insanlar moda sanmaya başladı


    mustf9 arkadaşımızın iletisinden 1980 li yıllarda içki lobisinin ne kadar güçlü olduğunu anlıyorum.


    İçki lobisinin güçlülüğü değildi yaşananlar...

    Ben de 37 yaşındayım ve o yılları biliyorum.
    Güzel tarafları da vardı o yılların, kötü tarafları da.

    Kimse kimsenin içtiği alkole karışmazdı.
    Arkadaşın yazdığı gibi kahvelerde bira bulunurdu.

    Sokaklarda içip içip, sarhoş olup etrafa saldıranlar da yoktu.
    Çünkü o yıllarda büyük şehirler bu kadar bozuk değildi. Göç azdı.

    Marlboro, Camel gibi firmalar otomobil sporlarına sponsor olurlardı. İskender Atakan'ın renkleri kırmızı beyaz idi,


    İlkokul 1. sınıfta okurken, ikinci dönemde Bornova'da okula yürüyerek tek başıma giderdim. Başıma hiçbir şey gelmedi, kimsenin de gelmezdi.
    Ama bugün aynı Bornova'da ilkokul 4'e giden yeğenimi bakkala gönderirken çekiniyoruz.
    Komşularımızı tanırdık, sokak arkadaşlarımız vardı.
    Okuldan gelince çantayı kapıdan içeri atar, önlüğümüzü çıkarır, hemen sokağa çıkardık, güneş batınca eve giderdik.

    Ama uçaklarda ve otobüslerde sigara içilebiliyordu.
    Başkalarını sigara dumanınızla boğabiliyordunuz.
    Neredeyse herkes sigara içiyordu. Kullanmayanlar pasif içici idi.

    Geriye gittiğimiz alanlar da var, sigara yasağı gibi çağdaş uygulamalar da.

    Kimse bana alkol satılmasının zorlaştırılmasını savunmasın.
    18 yaşından küçüklere satılmaması mantıklı
    İlanlara sınırlandırma getirilmesi mantıklı.
    Ama alkol satacak bakkalı engellemek, ruhsat vermemek gericilikten başka bir şey değil.
    İsteyen bakkalından alır, evinde içer. Kimseye rahatsızlık vermedikten sonra kime ne...


    Ben 40 yaşında bir istanbullu olarak 1978-1980 yılları arasında gördüğüm cinayetleri anlatsam şaşar kalırsın.
    Büyük şehirlerin göçlerden sonra bozulduğu konusunda sana katılıyorum.




  • 
Sayfa: önceki 3637383940
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.