Şimdi Ara

İçki İçmeyi Anormalleştirmek! (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
867
Cevap
2
Favori
38.151
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kazalara sebep olan bir çok faktör var. Araç güvenliği, yol durumu, kurallara uyma, sürücü bilinci gibi. mesela alkol tüketiyordur ama direksiyona geçmiyordur. Durumun böyle olması alkolün etkisini yok saymamızı gerektirmez. alkol orda da tüketilmese kaza oranı daha da azalacak belki. ayrıca trafik kazaları alkolün sebep olduğu bir çok kötülükten sadece bir tanesi. Sizin mantığınızla gidersek Almanlar içiyor ve daha az kaza yapıyor o zaman biz de daha fazla içmeliyiz!

    Domuz eti de benzer şekilde. yiyorlardır ama sporunu da yapıyordur adam. Koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetleri orada daha gelişmiş.

    umarım merakın gitmiştir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hobar -- 25 Ocak 2011; 2:17:47 >
  • İçki içerek modernleşiyoruz, yeni şeyler icat ediyoruz, ülke olarak gelişiyoruz, ekonomimiz düzeliyor, hayatımız düzeliyor, geçim sıkıntısı yaşamıyoruz, ülkede şiddet olayları olmuyor, zekamız gelişiyor, sağlığımıza kavuşuyoruz vs vs.
  • Elimde olsa herzaman 3 Tequlia Shot atarımmm walla .....
  • yasaklar cazipleştirir..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kızıldag

    yasaklar cazipleştirir..

    İçkinin yasaklanması diye birşey yok. Her taraf birahane, meyhane, içkili lokanta dolu. Ve içenlerin çevreye kendilerine verdikleri zararlar söz konusu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: S 850


    quote:

    Orijinalden alıntı: kızıldag

    yasaklar cazipleştirir..

    İçkinin yasaklanması diye birşey yok. Her taraf birahane, meyhane, içkili lokanta dolu. Ve içenlerin çevreye kendilerine verdikleri zararlar söz konusu.

    Bana kayseride belediye sınırları içerisinde 5 tane alkollü restoran söyler misiniz..
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Ben kendi şehrimden bahsediyorum. Meyhane vardı bizim apartmanın altında. Her gece kavga, her gece gürültü. Demiyorum ki bunlar kötü insanlar. Ertesi gün akılları başlarına geliyor. Ama polisler bıkmıştı kavgalardan. Birbirlerie zarar vermesinler diye hemen polisi arardım. Polis ne yapsın. Onların yanında da kavga devam ederdi çoğu zaman. Onların da çoluğu çocuğu var. Adamlar eğlenmek için içecek, sarhoş olacak, polis aralarına girecek ayıracak. Kim vurduya gitmekte var. Aralarına girse bir türlü, girmese bir tülrü.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: S 850

    quote:

    Orijinalden alıntı: XaVeN_3


    quote:

    Orijinalden alıntı: KızıL_Shaman

    İki örnek ile Alkol bu kadar kötü ve yasaklanması gerekli ise;İki örnekte ben vereyim 2 hafta olmadı Suudi Arabistanda Bir kız yurdunda yangın çıkıyor.Baş örtüleri!!! olmadığı için itfaiye duruma müdahale etmiyor hepsi ölüyor,İkinci bir örnek bir hafta olmadı rüyasında karısını başkası ile aldattığını gören molla koca karısını kıtır,kıtır kesiyor,Hüseyin üzmezin yaptıkları,Kadının toplumda 2.Sınıfa itilmesi Ülke kazancının yaklaşık 100 de 17'snin boş işlere ayrılması gibi bir çok nedenden dolayı Din zararlıdır.Yasaklanması gerekir.

    Not: Alkol kullanmıyorum...


    NOKTA

    Din kızları kapalı değilken kurtarmayın demiyor ama. Kelalaka yani

    Ama alkol istisnasız miktarı ne kadar çoğalırsa o kadar, insanın kendi aklına ve bedenine hakimiyetini ortadan kaldırıyor.
    Konuyu dine çekmeden ciddiyetle tartışmak lazım. Yoksa konu kapanır.


    Bu yorumunuz beni cidden şaşırttı. Aklımda olan, alkole karşıt görüş taşıyanların hepsinin dini referans aldığı idi. Ama sanırım siz dininizdeki yasaktan dolayı bu tezi savunmuyorsunuz ve konu dine gelmesin diyorsunuz. Eğer böyleyse sizi tebrik etmek isterim; ama siz de dini referans alıp, dinde emrediliyor diye yasak deyip, içerisinde din ile ilgili kelime kullanmadan ve tıbbi ya da sosyal açıklamalar yapıyorsanız, bilin ki konu zaten çoktan din olmuştur.

    Bu arada, okuduğum kadarıyla ne ben ne de diğer alkolik arkadaşlarım "Alkol süperdir, herkese tavsiye ederim. Çocuklar 5 yaşından itibaren alkol tüketmeye başlasın." demiyor. Hepbirlikte söylediğimiz, dini bir nedenle de olsa, saçmasapan bir nedenden dolayı benim özgürlüğümü kısıtlarsanız, Amerika'da müslümanların hor görülmesini de ben hoş karşılamak zorunda kalırım. Ne de olsa genelleme ile kendisinden olmayanların özgürlüklerini iki taraf da kısıtlıyor ve bu tarafların biri benim özgürlüğüme saldırmayı kendinde hak olarak görüyor.




  • Ne günler geçirdik geçmişte doğru. Kanunlara göre okullara bilmem kaç metre yere kadar içkili yer olamaz. Okul yapılacağı zaman o mesafede içkili yer var diye okulun açılamadığı zamanlar yaşadık bu ülkede.

    Keşke o günün gazetelerini bulabilsem eklerdim buraya. Hatırlayanlar vardır ama. Dinci basın değil ama haberi verenler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie


    quote:

    Orijinalden alıntı: S 850

    quote:

    Orijinalden alıntı: XaVeN_3


    quote:

    Orijinalden alıntı: KızıL_Shaman

    İki örnek ile Alkol bu kadar kötü ve yasaklanması gerekli ise;İki örnekte ben vereyim 2 hafta olmadı Suudi Arabistanda Bir kız yurdunda yangın çıkıyor.Baş örtüleri!!! olmadığı için itfaiye duruma müdahale etmiyor hepsi ölüyor,İkinci bir örnek bir hafta olmadı rüyasında karısını başkası ile aldattığını gören molla koca karısını kıtır,kıtır kesiyor,Hüseyin üzmezin yaptıkları,Kadının toplumda 2.Sınıfa itilmesi Ülke kazancının yaklaşık 100 de 17'snin boş işlere ayrılması gibi bir çok nedenden dolayı Din zararlıdır.Yasaklanması gerekir.

    Not: Alkol kullanmıyorum...


    NOKTA

    Din kızları kapalı değilken kurtarmayın demiyor ama. Kelalaka yani

    Ama alkol istisnasız miktarı ne kadar çoğalırsa o kadar, insanın kendi aklına ve bedenine hakimiyetini ortadan kaldırıyor.
    Konuyu dine çekmeden ciddiyetle tartışmak lazım. Yoksa konu kapanır.


    Bu yorumunuz beni cidden şaşırttı. Aklımda olan, alkole karşıt görüş taşıyanların hepsinin dini referans aldığı idi. Ama sanırım siz dininizdeki yasaktan dolayı bu tezi savunmuyorsunuz ve konu dine gelmesin diyorsunuz. Eğer böyleyse sizi tebrik etmek isterim; ama siz de dini referans alıp, dinde emrediliyor diye yasak deyip, içerisinde din ile ilgili kelime kullanmadan ve tıbbi ya da sosyal açıklamalar yapıyorsanız, bilin ki konu zaten çoktan din olmuştur.

    Bu arada, okuduğum kadarıyla ne ben ne de diğer alkolik arkadaşlarım "Alkol süperdir, herkese tavsiye ederim. Çocuklar 5 yaşından itibaren alkol tüketmeye başlasın." demiyor. Hepbirlikte söylediğimiz, dini bir nedenle de olsa, saçmasapan bir nedenden dolayı benim özgürlüğümü kısıtlarsanız, Amerika'da müslümanların hor görülmesini de ben hoş karşılamak zorunda kalırım. Ne de olsa genelleme ile kendisinden olmayanların özgürlüklerini iki taraf da kısıtlıyor ve bu tarafların biri benim özgürlüğüme saldırmayı kendinde hak olarak görüyor.

    Öğretim görevlisi olarak siz deseniz ki biz bunu içiyoruz ama şu zararları da var çok şeyler çözülürdü. Şükrü Mercan Bey yazdı bu konuda. Biraz olsun değinmedi alkolün zararlarına. Ben dini olarakta içkiyi sevmiyorum. Ama önce içkinin zararlarını bilelim. Gelecek neslin bu mereti içmemesi için elimizden geleni yapalım. Sıgaraya alışmış Millet bırakamıyor. Çok uğraşıyorlar bırakmak için çevremdekiler. Ama sıgara kullanmayanlara ikram etmede kusur işlemiyorlar. Yeni neslin bu sıgarayı içmemeleri için bir çaba yok halkta. Yasakla olmuyor bu. Bilinç lazım. Din yasaklıyor diye içkide de bu bilincin olmaması gerekmez. Babam çok içerdi. Çocukluğum onu eve gelmeye ikna için meyhanede geçti. Meyhane kısmı sohbet gırgır şamata. Ev kısmı ise tam tersi. Ev için harcanması gereken paralar birilerine ikram oluyordu. İçen kişi coşuyor ikramlar yapmak istiyor. Anlatmaya gerek yok bilinen şeyler. Babam sonradan bıraktı ama tiksindim alkolden.




  • Malesef ülkemizin temel sorunu olan birbirini anlayamama sorunu burdada apaçık gözüküyor...Bir arkadaş islamcılar çağdaşlaşmayı içki içmek,sex yapmak v.s v.g gibi algılıyor diyor...Peki kendini çağdaş zanneden insanlar neden yasakçı zihniyetle,aşalığıcı tavırla islamcı diye tabir ettiği kesime zulmediyor...Bu konuya cevap vermezsiniz umarım konuyu bu anlattıklarımın ışığında biraz açacağım...

    Aile yapısı olarak içkiye uzak büyüyen biri olarak,(ailede içki içen yok yaşım 26,ve sayısız içki içilen ortamda bulundum yıllardır)kimse içkinin sohbeti açtığını,aslında kazalara sebebiyet vermediği (içkili araba kullanmak yasak mantığıyla yaklaşırsak),bu çağdaşlığın gereğidir herkes her istiğini yapar v.s gibi yaklaşımları benimseyip hak vermesi mümkün değildir...Bu ülkede güya başörtüsünün savunduğu kişi sayısı savunmayanalra nazaran çok daha fazla olduğu halde,nasıl oluyorda birileri vaktin birinde çıkıp yasaklayabiliyor...Ozaman güç onların elindeydi ve dünyalarını istedikleri gibi şekillendirebiliyolardı...


    Ülke nezaman yaşanabilir,bu tarz içki yasağı,başörtüsü yasağı,parti kapatmalar,düşünce özrgürüğündeki kısıtlamar,v.s v.s olmadıkça...Tüm halk bu denli yasaklara karşı çıktıkça ülke ozaman herkesin yaşanabilir bir hayat kıldığı yer anlamına gelebilir...Nasıl başörtülü bir kızı yakını olmayan birinin onunu 28 şubatta neler çektiğini anlayamıyorsa,içki meselesindede durum aynıdır...




  • Sevgili S 850,

    Söylediklerinizde büyük oranda haklısınız. Yani bu zıkkım birçok seferde insanımızın yolunu şaşırmasına neden oluyor. Çeşitli zararlar veriyor ve bu zararların büyük bir kısmı da geriden gelen nesli etkiliyor.

    Ama burada baştan beri anlatmaya çalıştığım şey, alkolün iyi birşey olduğu değildi; aksine içmeyi bilmeyenlerin elinde heba olduğuydu. Toplum olarak genel bir sorunumuz, genelleme yapmaktır. İstanbul'da her gece yüzbinlerce kişi içki içer. Konya'da da bundan aşağı kalır yanı yoktur. Eskişehir'de çok güzel bir barlar sokağı vardır. Benim bildiğim kadarıyla, bugüne kadar o sokakta iki kere olay çıktı ve o iki olayı çıkaranlar da daha önceden sabıkası olan ve barlar sokağına zaten sorun çıkarmaya gelmiş insanlardı, ki aynı zamanda içki de içmemişlerdi.

    Konunun özü, birahanede kavga çıkaran adam, içki içmese bile zaten trafik canavarıdır. Karısını döver, küfürlü konuşur. Bu adamın alkol ile ilgisi olmayan problemleri vardır. Burada önemli olan, neye dikkat ettiğinizdir. Siz adamın alkol almasına, ben ise eğitimsiz, ruhsal sorunlu ya da başka bir derdi olduğuna bağlarım olayı.

    Alkollü içkiler zararlıdır; içmeyi bilmeyene.
    Araç kullanmak zararlıdır; kullanmayı bilmeyene.
    Silah taşımak zararlıdır; sinirlerine hakim olamayana.
    Evlilik zararlıdır; sorumluluğunu kaldıramayacak olana.

    Burada söz konusu olan, neden eğitim sistemi gelişmiş olan ve halkı eğitimli olan ülkelerde bu tür sorunlar yaşanmıyorken, bizim gibi kendini herkesten üstün gören milletlerde hiçbirşey adabı ile yapılamıyor? Biz alkolü yasaklamakla adam olmayız. Biz alkolü yasaklamakla daha sağlıklı da olmayız. Eğer öyle olunsa, trafik kazalarında en fazla kurban dini bayramlarda verilmezdi sanırım. Trafik kuralları vardır ve ya uyarsınız, ya da uymazsınız. Alkollü araç kullanmamak da bir trafik kuralıdır. Uyan da var, uymayan da. Ben uyarım, başkası uymaz ve birileri ona bakarak benim trafik kazası yapacağımı düşünür. Ben ise kendimi ne kadar yırtarsam yırtayım, benim bilincimin alkollü iken araç kullanmama engel olduğunu, bunu asla yapmayacağımı anlatamam. Çünkü aslında trafik kazası bir bahanedir. Aksi halde, dini bayramlarda tatile gitmek, otomobil kullanmak, sevdiklerimizle görüşmek yıllar önce yasaklanırdı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wade


    quote:

    Orijinalden alıntı: ogh


    quote:

    Orijinalden alıntı: 1mpossible


    quote:

    Orijinalden alıntı: Wade
    Son 2 haftadır bende çok gerildim. Ülkemizde bu kadar gereksiz şeylerle uğraşmanın bir gereği olduğunu düşünmüyorum.

    Yarım saat önce gördüğüm haberde meclisin restaurantlardaki tuzlukların kaldırılması için yasa tasarısı hazırladıkları söyleniyordu.Sanki harikalar diyarında yaşıyoruz ve yasayı sadece gösteriş olsun diye uyduruyoruz.


    çok iyi düşünülmüş bir yasa!

    ne idüğü belirsiz et lerin ve sebze lerin üzerine tuz dökersek, kanserden önce kalpden gidebiliriz,

    bu da giderleri artırır!



    Burada garip bir nokta var. Ne olduğunu bilmediğin bir etin üstüne tuz dökmekten söz ediyorsun. Eğer et yediğin bir lokantada yediğin ete güvenin yoksa neden yiyorsun diye sorarlar ?

    Tuz olsun veya olmasın dökmek yada dökmemek sana kalmış birşey. Orada tuz bulunması senin onu zorla kullanacağın anlamına gelmiyor.


    çok zekice bir çıkış yapmışsınız,
    daha sade yazmalıyım

    et için;

    şu anda türkiye de yenen etlerin neredeyse tümü ne idüğü belirsiz,
    yönetmeliklerde hayvan alım listesinde olmamasına rağmen, sırbistan bakanının satamadığımız hayvanları aldığınız için teşekkür ediyorum açıklamasını ben hatırlıyorum. bkz. google; tr basını

    banvit gibi yerli et üreticilerinin büyükbaş hayvan eti üretimlerini durdurduğu da basında var,

    kısa zaman sonra canlı hayvan ın yanında parça et de ithal edileceğini hükümet açıkladı,

    yediğimiz etlerin sahibi hayvanlar acaba nasıl beslendi, gdo lu besleme yapıldı mı? yemlerin hormonal durumu nedir?

    hatırlatmak isterim; avrupa daki deli dana salgınında tr insanının korunmasını ithal yasağı sağlamıştı.


    sebze için;

    gdo yasası yetersizdi, buna rağmen ertelenerek uygulamadan çıkarıldı,
    ithal ettiğimiz tohumların mahsüllerini yaradana sığınarak yediğimizi biliyorsunuzdur.

    tohumlar, başta israil gibi ülkelerin üretimi,
    hükümet açıkladı; bizdeki tohumlarda gdo yok,
    o sırada serik deydim, tohumcu yazmış; virüsten etkilenmeyen kalite domates!
    sorunca kısır olduğunu da öğreniyorsunuz, tohumu domates vermiyor yani,
    kontrol genleri ile en az 4 genetik değişim!

    bildiğiniz gibi rus ların bile yemediği dometesleri, böcekli, ilaçlı da olsa her zaman yiyiyoruz,

    yerli üreticilerin ürünleri de içler acısı olmalı ki elin pizzasını, tavuğunu götürüyoruz.

    şimdi etimize ve sebzemize, lokanta da ya da evde tuz atsak nolur, atmasak nolur?

    not:
    ayrıca masalara tuz konmama uygulaması çok yerindedir,
    masada tuz olmadığında, insanların daha az tuz kullandıkları araştırmalar la gösterilmiştir,
    bu nedenle bazı ülkelarde tuzsuzluk, zorunlu kılınmıştır.




  • yasak savunucuları,
    bence fazla empati yapmaya çalışmayın;
    çünkü aklı başında her alkol kullanan insan, alkolün zararlarını herkesten iyi biliyordur...
  • İçkiye karşıt olanların yorumları tamamen mantıksız! Bu uzun uzadıya tartışılırsa, mantıksızlık açıkça ayan beyan görülecektir.

    Öncelikle birşeye "karşıt" olmadan önce, o şeye niye karşı olduğunu bilmek lazım. Bunu bilmek için de bir iki sorunun cevabını herkes net olarak vermelidir;

    İnsan içkiyi niye içer? her insanın içki içmeye ihtiyacı var mıdır?

    İnsan hayatın rutininden çıkmak, kafa dağıtmak, stres atmak için içki içer. Veya halk tabiriyle; "güzelleşmek, kafayı bulmak " için içer. Bu, bir çıbanın patlamasına benzer. İnsan içkiyi rahatlamak için, nefes almak için içer. Ben şahsen haftada bir veya iki defa içki içen biriyim, yani bağımlı veya alkolik değilim. Ama, eğer içki içmesem çok mutsuz ve stresli biri olurdum.

    O halde her insan için istisnasız olarak söylenebilir ki; İçki, olmazsa olmazdır ve en temel ihtiyaçların başında gelir. İçki kullanmayan insan kendisine büyük kötülük yapmış olur.

    Karşıt olanların öne sürdüğü şeyler; " sağlığa zararı, kazaya sebebiyet, kavga sebebi, cineyet nedeni vs. vs... " gibi. Benim karşıt olanları mantıksız bulduğum noktalardır. Zarar dediğin zaman bu kişiye bağlıdır. İçki ihtiyacını gideremediği için kaç cinayet işlenmiştir, kaç intihar yaşanmıştır bunu bilemeyiz ve bu yön tartışmayı "teferruatlara" boğacak gereksiz bir yöndür.

    Sen temelde bakman gereken yöne bakmıyorsan yanlış olur. İçki en temel ihtiyaç mıdır, değil midir? Bu sorunun cevabını herkes vermeli.

    Ama samimi biçimde...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: wolf1907

    Malesef ülkemizin temel sorunu olan birbirini anlayamama sorunu burdada apaçık gözüküyor...Bir arkadaş islamcılar çağdaşlaşmayı içki içmek,sex yapmak v.s v.g gibi algılıyor diyor...Peki kendini çağdaş zanneden insanlar neden yasakçı zihniyetle,aşalığıcı tavırla islamcı diye tabir ettiği kesime zulmediyor...Bu konuya cevap vermezsiniz umarım konuyu bu anlattıklarımın ışığında biraz açacağım...

    Aile yapısı olarak içkiye uzak büyüyen biri olarak,(ailede içki içen yok yaşım 26,ve sayısız içki içilen ortamda bulundum yıllardır)kimse içkinin sohbeti açtığını,aslında kazalara sebebiyet vermediği (içkili araba kullanmak yasak mantığıyla yaklaşırsak),bu çağdaşlığın gereğidir herkes her istiğini yapar v.s gibi yaklaşımları benimseyip hak vermesi mümkün değildir...Bu ülkede güya başörtüsünün savunduğu kişi sayısı savunmayanalra nazaran çok daha fazla olduğu halde,nasıl oluyorda birileri vaktin birinde çıkıp yasaklayabiliyor...Ozaman güç onların elindeydi ve dünyalarını istedikleri gibi şekillendirebiliyolardı...


    Ülke nezaman yaşanabilir,bu tarz içki yasağı,başörtüsü yasağı,parti kapatmalar,düşünce özrgürüğündeki kısıtlamar,v.s v.s olmadıkça...Tüm halk bu denli yasaklara karşı çıktıkça ülke ozaman herkesin yaşanabilir bir hayat kıldığı yer anlamına gelebilir...Nasıl başörtülü bir kızı yakını olmayan birinin onunu 28 şubatta neler çektiğini anlayamıyorsa,içki meselesindede durum aynıdır...

    Ben sana ne desem boş..Hala daha anlamamak için zorluyorsunuz.Alkollüyken araba başına geçmek elbette kaza yapma oranını arttırır.Şimdi sen aşırı yemek yersen şismanlarsın..Bunun bilinci az çok vardır sende.Şimdi obezite ile mücadele etmek için o zaman yemeğide yasaklayalım..Bir kişinin şişmanlaması yada zayıflaması kendisine bağlıdır..Aynı şey alkol içinde geçerli.Alkol alıyorsan adabını bileceksin.Eğer bilmiyorsan bunun suçlusu alkol değildir..Ayrıca bu ülkedeki dinciler(dindar demiyorum);laikleri biz insan yerine koymuyoruz dedikçe(Örn. olarak Müslüm Gündüz ün Ntvdeki sözleri)bende dincileri adam yerine koymam ve onları ezerim..Çağdaşlığın gereğinde kimse kimseye karışamaz...Bu kadar basit(Başkasına zararı olmadıkça)..Ama sen dersenki;hayır kardeşim kim güçlüyse onun borusu öter diye;o zaman geçmişteki 28 şubat vb. şeyleri sakın yadırgama.Çünkü seninde o zihniyetten bi farkın yoktur..Ayrıca alkol demişken sabahları bi bardak kırmızı şarapı kalp hastalarına öneririm.Bide domuz eti sağlıksız diyorsunuz..Hijyenik ortamda çiftlikte yetişen domuzların eti sığır etine göre gayet sağlıklıdır.Ama pardon.Unutmuşum.Benim ülkemin özelliklede et üzerine sağlık kalitesi avrupadan baya bi önde.Zaten bu yıldız futbolcular,aktörler falan sağlıklarını düşünmedikleri için domuz eti yiyorlar..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mustf9

    Yaşım 40. Çocukluğumu düşünüyorum. 80 li yıllar... "Günümüzün gençlerinin hayal bile edemiyeceği kadar değişik bir ülkeydik." desem... belki de size abartı gibi gelebilir. Bakın o yıllardan birkaç örnek vereyim siz karar verin bulunduğumuz yerin hangi noktada olduğuna;

    80 li yıllarda ve ondan önce, mahalle kahvelerinde, kafelerde, çay bahçelerinde bira satılırdı. Bildiğin kahvehanelerde yani. Önlerinde efes veya tuborg kasaları dizili olurdu kahvelerin. Bu kadar da değil, büfelerde sandviç yerken bira içebilirdiniz. Kebapçılarda lokantalarda, isteyen her türlü yeme içme işiyle uğraşan esnaf alkollü içki servisi yapabilirdi ve satardı yani.

    Şimdi, bu manzara tıpkı avrupa ülkelerindeki hayat manzarasına benziyordu. Ve gayette normaldi aslında.

    Anormal olan günümüzde geldiğimiz noktadır. İçki içmeyi zorlaştırmak, aynı zamanda içki içmeye cazibe kazandırmak anlamına gelmez mi? 4. Murat ın cellat timleri İstanbul sokaklarında bellerinde iplerle dolaşıp içki içeni yakaladı mı ipe çekiyordu, asıyordular adamları ya! Ama yine de önüne geçilemedi. Demek ki yöntem yanlıştı.

    Şimdi ben, geçmişe ve günümüze bakıyorum da, ne tuhaf ya! Kardeşim zaten yasakladın kısıtladın daha ne istiyorsun? Geçen sene uludağa çıktık, oradaki bakkallarda içki satmayı yasaklamışlar. Yemin ediyorum, sarıalanda bira bulup içmenize imkan yok şu anda.

    E şimdi bu kafa kafa mı be kardeşim? Uğraştığın şeylere bak ya. Sonra da isyan ederiz, niye geri kalıyoruz, niye avrupanın emrindeyiz abd nin ağzıyla hareket ediyoruz, diye...

    E sen bu kafayla ne olacağını nereye varacağını düşünüyordun yani?



    Vallahi hocam katılıyorum sana.Keşke herkes senin gibi düşünse .




  • quote:

    Orijinalden alıntı: webbie

    Sevgili S 850,

    Söylediklerinizde büyük oranda haklısınız. Yani bu zıkkım birçok seferde insanımızın yolunu şaşırmasına neden oluyor. Çeşitli zararlar veriyor ve bu zararların büyük bir kısmı da geriden gelen nesli etkiliyor.Ama burada baştan beri anlatmaya çalıştığım şey, alkolün iyi birşey olduğu değildi; aksine içmeyi bilmeyenlerin elinde heba olduğuydu. Toplum olarak genel bir sorunumuz, genelleme yapmaktır. İstanbul'da her gece yüzbinlerce kişi içki içer. Konya'da da bundan aşağı kalır yanı yoktur. Eskişehir'de çok güzel bir barlar sokağı vardır. Benim bildiğim kadarıyla, bugüne kadar o sokakta iki kere olay çıktı ve o iki olayı çıkaranlar da daha önceden sabıkası olan ve barlar sokağına zaten sorun çıkarmaya gelmiş insanlardı, ki aynı zamanda içki de içmemişlerdi.

    Konunun özü, birahanede kavga çıkaran adam, içki içmese bile zaten trafik canavarıdır. Karısını döver, küfürlü konuşur. Bu adamın alkol ile ilgisi olmayan problemleri vardır. Burada önemli olan, neye dikkat ettiğinizdir. Siz adamın alkol almasına, ben ise eğitimsiz, ruhsal sorunlu ya da başka bir derdi olduğuna bağlarım olayı.

    Alkollü içkiler zararlıdır; içmeyi bilmeyene.
    Araç kullanmak zararlıdır; kullanmayı bilmeyene.
    Silah taşımak zararlıdır; sinirlerine hakim olamayana.
    Evlilik zararlıdır; sorumluluğunu kaldıramayacak olana.

    Burada söz konusu olan, neden eğitim sistemi gelişmiş olan ve halkı eğitimli olan ülkelerde bu tür sorunlar yaşanmıyorken, bizim gibi kendini herkesten üstün gören milletlerde hiçbirşey adabı ile yapılamıyor? Biz alkolü yasaklamakla adam olmayız. Biz alkolü yasaklamakla daha sağlıklı da olmayız. Eğer öyle olunsa, trafik kazalarında en fazla kurban dini bayramlarda verilmezdi sanırım. Trafik kuralları vardır ve ya uyarsınız, ya da uymazsınız. Alkollü araç kullanmamak da bir trafik kuralıdır. Uyan da var, uymayan da. Ben uyarım, başkası uymaz ve birileri ona bakarak benim trafik kazası yapacağımı düşünür. Ben ise kendimi ne kadar yırtarsam yırtayım, benim bilincimin alkollü iken araç kullanmama engel olduğunu, bunu asla yapmayacağımı anlatamam. Çünkü aslında trafik kazası bir bahanedir. Aksi halde, dini bayramlarda tatile gitmek, otomobil kullanmak, sevdiklerimizle görüşmek yıllar önce yasaklanırdı.

    @Webbie bunu söylemeniz çok güzel.

    bu zıkkım birçok seferde insanımızın yolunu şaşırmasına neden oluyor. Çeşitli zararlar veriyor ve bu zararların büyük bir kısmı da geriden gelen nesli etkiliyor.


    Bazıları zarar vermeden içebilirler. Ama bu durumda bile sağlık açısından az da olsa bir zarar vardır bunu da biliyorsunuz. Dozaj yükseldikçe zarar da artmaktadır bunu da takdir edersiniz. Ama toplum içinde zarar görenler çoktur alkolden. Anlatmakla bitmez. Bu zarar kendileri ve çevreleri için ayrı ayrıdır. Sizde başkalarıda düşünse neler neler anlatabilir bu ararlar hakkında. İstanbul un seçkin bir restoranında içki içip zarar görmeyenlerden bahsedebiliriz. Fakat içki içip kendine zarar veren binlerce insan var. Çevreye verdikleri zarar ayrı mesele. İçen de bizim insanlarımız.

    Biriki olay yazayım. Ankar da gençlik parkında oturuyorum. İki kişi konuşuyor. Gece içki içmiş bir kadının Resteronlardan birinden ayrılıp parkata yürümeye başladığını aşırı srhoş olduğunu onu alıp bir ağacın altına götürdüğünü vs anlatıyor. Tiksiniyorsunuz tabii adamdan. Yüzüne bile bakmadım zaten. Kadında tabii karşı koymuyor ona göre. Basit bir insan belli. Kadın ise seçkin biri belki de. Adamın kadının çıktığı yeri kaliteli yer olarak nitelemesi bu izlenimi veriyor. Çok uzun zaman önce dinledim tabii yaşım da küçük. Şimdi düşünüyorum. O kadın sarhoş olmasa o adama asla razı olmazdı. Yine bir arkadaşım anlatmıştı. Onun erkek arkadaşının kız arkadaşlarıyla içtiklerini ve kız arkadaşlarından birinin bakireliğini bozduğunu. Erkek sabah özür dilesede kızın azarlayıp çıkıp gittiğini . Bunlar sadece filmlerde olmuyor. Acaba o kız sarhoş olmasa sevgilisi olmayan bir erkek arkadaşına bakireliğini verir mıiydi? Olay sonu davranışına bakarsan cevap hayır. Bu anlattıklarıma bazıları senaryo diyebilir. Bu şekilde çok olaylar maalesef.

    Geriden gelen nesli etkiliyor demişsiniz yanlışlar. Etkilememesi için kararlı olmaya çalıştığımızda neler yapılabilir idye düşündüğümüzde Avrupa ülkelerinin bu konuda çabalarını anlayıp örnek almamız gerekir. Ama biz maalesef alkolun dini boyutu vs ile tartışıp gelecek nesle zarar gelmemesi için çalışmıyoruz. Bak yukarıda A. Şükrü Mercan gibi bir meşhur doktor konuya giriyor, alkolun zararları hakkında iki kelime etmeden çekip gidiyor. Alkol ile mücadele ekseninde toplum olarak kararlı olsak hiç tartışma çıkmayacak. Çevremde, çalıştığım yerlerde düğünlerde içkili yemekler o kadar çok ki ve ben bunlara katılmak durumundayım içmediğim için neredeyse dışlayacaklar sanıyorum. İçmesen de bir yudum al ısrarı mahalle baskısı şeklinde. Bir yudum alıırsam onları kınamamış olacağım. En azından dini sebeple değil sağlık açısından içmamiş olacağım. Burada içki içmemek anormal oluyor. Düşünüyorum alkol almak mı, almamak mı anormal diye.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mustf9

    İçkiye karşıt olanların yorumları tamamen mantıksız! Bu uzun uzadıya tartışılırsa, mantıksızlık açıkça ayan beyan görülecektir.

    Öncelikle birşeye "karşıt" olmadan önce, o şeye niye karşı olduğunu bilmek lazım. Bunu bilmek için de bir iki sorunun cevabını herkes net olarak vermelidir;

    İnsan içkiyi niye içer? her insanın içki içmeye ihtiyacı var mıdır?

    İnsan hayatın rutininden çıkmak, kafa dağıtmak, stres atmak için içki içer. Veya halk tabiriyle; "güzelleşmek, kafayı bulmak " için içer. Bu, bir çıbanın patlamasına benzer. İnsan içkiyi rahatlamak için, nefes almak için içer. Ben şahsen haftada bir veya iki defa içki içen biriyim, yani bağımlı veya alkolik değilim. Ama, eğer içki içmesem çok mutsuz ve stresli biri olurdum.

    O halde her insan için istisnasız olarak söylenebilir ki; İçki, olmazsa olmazdır ve en temel ihtiyaçların başında gelir. İçki kullanmayan insan kendisine büyük kötülük yapmış olur.

    Karşıt olanların öne sürdüğü şeyler; " sağlığa zararı, kazaya sebebiyet, kavga sebebi, cineyet nedeni vs. vs... " gibi. Benim karşıt olanları mantıksız bulduğum noktalardır. Zarar dediğin zaman bu kişiye bağlıdır. İçki ihtiyacını gideremediği için kaç cinayet işlenmiştir, kaç intihar yaşanmıştır bunu bilemeyiz ve bu yön tartışmayı "teferruatlara" boğacak gereksiz bir yöndür.

    Sen temelde bakman gereken yöne bakmıyorsan yanlış olur. İçki en temel ihtiyaç mıdır, değil midir? Bu sorunun cevabını herkes vermeli.

    Ama samimi biçimde...

    İçki, olmazsa olmazdır ve en temel ihtiyaçların başında gelir.

    Diyorsunuz.

    Ayrıca "eğer içki içmesem çok mutsuz ve stresli biri olurdum" diyorsunuz.

    Alkolık olmanın belirtisi bu sözler. Alkolık değilim diyorsunuz. Alkolik demiyorum ama biraz öncesi diyeyim o zaman.

    Bakın uyuşturucu kullanır bazı gençler. Kullandıklarında mutlu olurlar. Stres atarlar. Parası olan pahalısını alır, olmayan bali vs idare eder. Niçin mutlu olur? Vucuttaki mutlu hissetmeyi sağlayan bazı değerleri birden açığa çıkarır. Mutlu olunan uyuşturucu kullanılan günün ardından halsizlik aşırı mutsuzluk ortaya çıkar. Stres artar. Bir müddet sonra tekrar almak zorunda kalır mutlu olmak için. Çünkü vucut o değeri tamamlamamış ve o değeri tekrar açığa çıkarmamaktadır. Depoladığı değeri tekrar açığa çıkarmak için yeniden uyuşturucu kullanmak lazımdır. Bir müdett sonra kullanılan uyuşturucu yeterli gelmez. Dozajın artması lazımdır daha fazla vucudun o değerlei salması için. Dozajı arttırmazsa yeterli mutluluk gelmez artık. O değerler iyice azalmıştır vucutta. Uyuşturucu almazsa stres artar. Huzursuzluk artar. Filmlerde görürsünüz. Kendini yerden yere çalacak kadar krize girer. Uyuşturucu verince stresini atar, mutlu olur. Dozajı artırmaya giderse altın vuruşa kadar gidebilir. Yani uyuşturucu alanda hakim olmak zorundadır kendine. Az aldığında uyuşturucuyu, normal bir insan kadar mutlu olur ki bu miktarı devlet tedavi olanlara veriyor sanıyorum. Belki içeriği farklı varir.

    Sporcuların dopingini de örnek vereyim. Mantık aynı. İçince dopin içeren maddeyi aşırı güçlüsünüz. Ertesi gün normal halinizden daha zayıfsınız. Çünkü güçlü olmanızı sağlayan değerler ilaçtarafında vucutta açığa çıkarıldı. Depoda kalmadı.

    Umarım neden alkol alınca mutlu, almayınca stresli olduğunuzu anladınız. İçki içmeyen insanın içmediği için stresli omasını örnek vermeniz yanlış.

    Yazdıklarım ışığında içki içmeyi genç nesle normal göstermemeniz tavsiye edrim. İçiyorum ama yanlış siz içmeyin gençler deyin. Webbie ye bu konuda teşekkür ederim.




  • s850; Uzuuunca bir yorum yapmışsınız sağolun da... maalesef yanlış ve konuyla zerre kadar ilgisi yok!

    Neden mi?

    Çünkü bizim konumuz uyuşturucu değil burada. Uyuşturucu maddeleri hiç almadım ve sonuna kadar karşıyım. Ama alkol deyince bu başka birşey. "Alkoliklik!" deyince ise tamamen farklı bir konu. Alkolik olmayı isteseniz bile olamazsınız kolay kolay. Bu tamamen vücut kimyası ile alakalı bir konudur. Lütfen araştırınız bunları.

    Sorduğumuz soru şu;

    İçki her insan için ihtiyaç mıdır?

    Eğer değilse niye onbinlerce yıldır insanlar bunu içiyor? Ayrıca siz içki içmeden bu konuda nasıl yorum yapabiliyor, ve sizin için bir "ihtiyaç" olmadığına karar verebiliyorsunuz? Yani, insan yaşamadığı birşeyi nasıl bilebilir ki?

    Gençleri teşvik konusuna gelince, şöyle haftada en az bir kere biraları çekip rahatlamalarını hem de şiddetle tavsiye ederim...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C310C162A -- 27 Ocak 2011; 17:58:22 >




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.