İçki İçmeyi Anormalleştirmek! | DonanımHaber Forum

İçki İçmeyi Anormalleştirmek! - Sayfa 6

Guest-C310C162A · 2011-01-15T09:33:42.0000000+03:00

Yaşım 40. Çocukluğumu düşünüyorum. 80 li yıllar... "Günümüzün gençlerinin hayal bile edemiyeceği kadar değişik bir ülkeydik." desem... belki de size abartı gibi gelebilir. Bakın o yıllardan birkaç örnek vereyim siz karar verin bulunduğumuz yerin hangi noktada olduğuna; 80 li yıllarda ve ondan önce, mahalle kahvelerinde, kafelerde, çay bahçelerinde bira satılırdı. Bildiğin kahvehanelerde yani. Önlerinde efes veya tuborg kasaları dizili olurdu kahvelerin. Bu kadar da değil, büfelerde sandviç yerken bira içebilirdiniz. Kebapçılarda lokantalarda, isteyen her türlü yeme içme işiyle uğraşan esnaf alkollü içki servisi yapabilirdi ve satardı yani. Şimdi, bu manzara tıpkı avrupa ülkelerindeki hayat manzarasına benziyordu. Ve gayette normaldi aslında. Anormal olan günümüzde geldiğimiz noktadır. İçki içmeyi zorlaştırmak, aynı zamanda içki içmeye cazibe kazandırmak anlamına gelmez mi? 4. Murat ın cellat timleri İstanbul sokaklarında bellerinde iplerle dolaşıp içki içeni yakaladı mı ipe çekiyordu, asıyordular adamları ya! Ama yine de önüne geçilemedi. Demek ki yöntem yanlıştı. Şimdi ben, geçmişe ve günümüze bakıyorum da, ne tuhaf ya! Kardeşim zaten yasakladın kısıtladın daha ne istiyorsun? Geçen sene uludağa çıktık, oradaki bakkallarda içki satmayı yasaklamışlar. Yemin ediyorum, sarıalanda bira bulup içmenize imkan yok şu anda. E şimdi bu kafa kafa mı be kardeşim? Uğraştığın şeylere bak ya. Sonra da isyan ederiz, niye geri kalıyoruz, niye avrupanın emrindeyiz abd nin ağzıyla hareket ediyoruz, diye... E sen bu kafayla ne olacağını nereye varacağını düşünüyordun yani?

tenekekutu

Yarbay

8941 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Guest-C310C162A

Yüzbaşı

722 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

2000watts

Yarbay

2081 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: mustf9

s850; Uzuuunca bir yorum yapmışsınız sağolun da... maalesef yanlış ve konuyla zerre kadar ilgisi yok!

Neden mi?

Çünkü bizim konumuz uyuşturucu değil burada. Uyuşturucu maddeleri hiç almadım ve sonuna kadar karşıyım. Ama alkol deyince bu başka birşey. "Alkoliklik!" deyince ise tamamen farklı bir konu. Alkolik olmayı isteseniz bile olamazsınız kolay kolay. Bu tamamen vücut kimyası ile alakalı bir konudur. Lütfen araştırınız bunları.

Sorduğumuz soru şu;

İçki her insan için ihtiyaç mıdır?

Eğer değilse niye onbinlerce yıldır insanlar bunu içiyor? Ayrıca siz içki içmeden bu konuda nasıl yorum yapabiliyor, ve sizin için bir "ihtiyaç" olmadığına karar verebiliyorsunuz? Yani, insan yaşamadığı birşeyi nasıl bilebilir ki?

Gençleri teşvik konusuna gelince, şöyle haftada en az bir kere biraları çekip rahatlamalarını hem de şiddetle tavsiye ederim...

@mustf9
Öncelikle beni yanlış anlamamamanızı rica ederim. Birbirimizi tanımıyoruz sonuçta. Ama ben sizin alkol bağımlısı olduğunuzu ve tedaviye başlamanız gerektiğini düşünüyorum. Daha geç başlarsanız daha zor olacaktır başiarıya ulaşmanız. Karşımdaki insanın az miktarda veya yaklaşık ne kadar alkol aldığını hemen anlarım. Sizin yazınızdan alkol bağımlısı olduğunuz anlaşılıyor. Uyuşturucu ve doping ile ilgili bilgi vermeye çalıştım. Alkol tam aynı olmasa da benzer etkiler yapar. Altın vuruşa götürmez ama başka kötü sonuçları vardır. İçki içmeyince stresli olduğunuzdan bahsediyorsunuz. Ve içtikçe stresten kurtulduğunuzu sanırken stresin kaynağına yönelmişsiniz. İşte bu stres ki aile ve iş hayatında olumsuz sonuçlar doğurur. Kurtulmak için daha fazla içmeniz gerekir. Aldığınız alkolün sizi sarhoş etmemesi aslında alkolik olduğunuzun işaretidir. Vucudunuz daha fazlasına ihtiyaç duymakta şu an. Aldığınız alkol miktarını ve içtiğiniz gün sayısını arrttırmıyorsanız sizi tebrik ederim. Ama bu gün sayısı ve alkol miktarının size yetmediğini anlıyorum. Linkteki yazı size yardımcı olabilir.

wikipedia bile sinir gerginliği yani stresi yok etmek için içme ihtiyacının duyulduğunu yazıyor.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Alkolizm

Alkolizm, Alkollü içkilere kişinin fiziki ve psikolojik sağlığına zarar verecek şekilde olan aşırı tutkunluk. Alkolizm sorunu olan kişiye ise alkolik denir. Alkolik, alkolün kendisine zararlı olduğunu bildiği halde içmekten kendini alamayan kişidir. Alkolizm, alkol alımının bağımlılığa dönüştüğü bir hastalıktır.

Genellikle alkole karşı düşkünlüğün başlaması, sinir gerginliğini yok etmek için içme ihtiyacının duyulmasıyla olur.

http://www.hekimce.com/index.php?kiid=31

Fiziksel alkol bağımlılığının belirtileri arasında, alkole dayanıklılığın giderek artması (tolerans) ve alkol kullanımı kesildiğinde ya da ara verildiğinde yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması bulunur. Tekrar içki içildiğinde bu belirtiler ortadan kalkar. Yoksunluk belirtileri inatçı bir başağrısı,sıkıntı hali, uykusuzluk ve bulantı hissinden tremor (titreme dönemleri), bilinç bozuklukları ve katılma nöbetlerine kadar değişebilir.

İçki benim için de bir ihtiyaç. Devam edersem sahte bir mutluluk sahibi olurum. Kabul ediyorum. Ama diğer günler bir müddet sonra stresli geçecekse ve streli günler artacaksa, aldığım alkol yetmemeye başlayacaksa, stresi yenmek için alkolu artırmama mücadelesi vereceksem (tahminim sizin gibi) varsın haftada bir veya iki gün de onun rahatlatması olmasın. İçkinin faydalalı yönü de vardır ama zararı çok daha fazladır.
Umarım yanlış anlamazsınız.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi S 850 -- 28 Ocak 2011; 3:28:28 >

İSTANBUL Beylikdüzü'nde içki içerek eğlenen kurye Tufan Bal motosikletinin arkasına bindirdiği kız arkadaşı 20 yaşındaki Özlem Yolcu'nun yola düştüğünü farketmedi.Motosiklette içki içmeye devam ettiği belirtilen Tufan Bal evine giderken, düşen sevgilisi yoldan geçen araçların altında kalarak paramparça oldu. Özlem Yolcu'nun onlarca aracın altında kalan ceset parçalarının insan vücuduna ait olduğu sabah anlaşıldı.Beylikdüzü'nde gece buluşan ve sabah saatlerine kadar içki içen Tufan Bal ile Özlem Yolcu, Bal'ın Küçükçekmece’deki evine gitmek üzere yola çıktı. Motosiklete binen çift, yolda alkol almaya devam ederken, arkada oturan Özlem Yolcu, E-5 karayolu üzerinde bariyerlere çarpan motosikletten düştü. Arkadan gelen araçların çarpmasıyla yaşamını yitiren Özlem Yolcu'nun cesedi paramparça oldu. Alkolün etkisiyle sevgilisinin düştüğünü fark etmeyen Tufan Bal ise evine döndü.

İZMİR´in Torbalı İlçesi´nde 315 promil alkollü olarak direksiyon başına geçen işadamı Mehmet Koyuncu, aşırı hız yaptığı otomobiliyle katliama neden oldu. Düğünden çıkan kalabalığın arasına dalan Koyuncu, aynı aileden 2´si çocuk 3´ü kadın 5 kişinin ölümüne neden oldu. Kazanın ardından linç edilmek istenen sürücüyü, jandarma kurtardı.

TEKİRDAĞ’da öğrenim gördüğü okulun önünden kaçırdıkları ilkokul birinci sınıf öğrencisi 8 yaşındaki A.S.'ye tecüvüz eden iki kardeş tutuklandı.Aydoğdu Mahallesi'nde oturan ilköğretim öğrencisi 8 yaşındaki A.S.,21 Aralık tarihinde öğrenim gördüğü Aydoğdu İlköğretim Okulu'nun önünde kayboldu. Yakınlarının ve polis ekiplerinin tüm aramalarına karşın küçük kız A.S. bulunamadı. Bir gün sonra küçük kız, gece geç saatlerde vatandaşlar tarafından aynı okulun bahçesinde baygın halde bulundu. Tekirdağ Devlet Hastanesi’nde tedaviye alınan A.S.'nin tecavüze uğradığı saptandı. A.S., polise verdiği ifadesinde, okul çıkışı 2 kişi tarafından zorla bindirildiği bir arabayla şehir dışına götürüldüğünü, burada defalarca tecavüze uğradığını anlattı. A.S.'nin ifadesinden yola çıkan polis, zanlıların robot resimlerini çizdi. Zanlıları yakalamak için özel bir ekip kuran polis, küçük kızın üzerinden alınan sperm, kan ve saç örnekleri de incelenmek üzere Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderdi.Çalışmalar sonucu zanlılar, 23 yaşındaki H.Ç. ve 21 yaşındaki H.Ç.,aynı araçla şehir merkezinde gezerken gözaltına alındı. İki kardeşten alınan sperm ve kan örnekleriyle küçük kızın üzerindeki örnekler karşılaştırıldı. Alınan örnekler uyuşurken, iki zanlı yapılan sorgularında suçlarını itiraf etti. O gün alkollü olduklarını ve pişmanlık duyduklarını ifade eden iki zanlı, küçük kızı okul önünden alarak Malkara İlçesi'ndeki bir araziye götürüp burada tecavüz ettiklerini, baygınlık geçirince de gece geç saatlerde aynı okulun bahçesine bıraktıklarını anlattılar.

Finlandiya`da açıklanan bir rapor, dikkatleri Avrupa ülkelerindeki alkol tüketimindeki artışa çekti. Ölümlerin başlıca sebebinin alkol olduğunu ortaya koyan raporu değerlendiren Finlandiya Halk Sağlığı Enstitüsü`nden Prof. Kalervo Kiianmaa "Özgürlüğün faturasını ödüyoruz." dedi. Alkol, Finlandiya`da erkek ölümlerinin birinci, kadın ölümlerinin ise ikinci sebebi olarak yerini aldı. Finlandiya Devlet İstatistik Kurumu tarafından yapılan açıklamada, alkolden kaynaklanan ölümlerin, bugüne kadarki ölümlerin başlıca sebebi olan kalp ve damar hastalıkları ile kanseri geride bırakarak ilk sıraya yerleştiğine vurgu yapıldı. Nüfusu 5 milyon olan ülkede geçtiğimiz yıl 2 bin Finli alkolden kaynaklanan hastalıklardan hayatını kaybetti. Alkole bağlı hastalıklardan ölen kadınların sayısı, göğüs kanserinden ölenlerle neredeyse eşit. Raporda, her Finlinin 2005 yılında ortalama 10,5 litre saf alkol tükettiği belirtilirken bu rakamın 1980`de 6,3 litre olduğu açıklandı. Alkolün intihar eylemlerinin de başlıca sebebi olduğu ifade edilen raporda, trafik kazalarındaki ölümlerin dörtte birinin yine alkolden kaynaklandığı belirtiliyor.

Alkollü şahısların tartışması ölümle sonuçlandı
Kütahya'da alkollü iki şahıs arasında çıkan tartışma ölümle sonuçlandı. Edinilen bilgiye göre, Refik Ö. (25) ve Süleyman O. (24), merkez pazar yerinde birlikte alkol aldı. Bir süre sonra, Alipaşa Mahallesi Çamlıbahçe Sokak'a gelen 2 şahıs arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu, her 2 şahıs birbirlerini bıçakladı. Süleyman O. kalbine aldığı bıçak darbesiyle olay yerinde hayatını kaybederken, Refik Ö. de bacağından aldığı bıçak darbesiyle yaralandı. Yaralı Refik Ö, Kütahya Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralı Refik Ö, ilk ifadesinde Süleyman O. ile merkez pazar yerinde birlikte alkol aldıklarını, daha sonra da karşılarını çıkan 4 kişilik grup tarafından bıçaklandıklarını belirtti. Polisin yaptığı detaylı araştırma sonucu, olayın Refik Ö. ve Süleyman O. arasında gerçekleştirildiği belirlendi.

TRABZON’DA 6 gün önce aşırı alkol alan Şenol G.’nin kendisini eve götürmek isteyen öz kardeşi Hüseyin Göktopal’ı bıçaklayarak öldürmesinin yankıları sürerken, önceki gece de Akçaabat’ta Ferdi Günaydın (25) adlı genç bıçakla işlenen bir cinayetin kurbanı oldu. Havaya Ateş Edince TartıştılarİSTANBUL’DAN gezmeye geldiği öğrenilen Kenan Günaydın amcasının oğlu Ferdi Günaydın ile Akçakale’deki içkili bir restorana gitti. Kenan Günaydın alkolün de etkisiyle restoran içinde havaya bir el ateş etti. Bunun üzerine restoran sahibi ve çalışanlarıyla tartışma başladı. Tartışma kavgaya dönüşünce, restoran işletmecisi Erkan A. (26) bıçakla 3 kişiyi yaraladı. Yaralılardan Ferdi Günaydın yaşamını yitirdi, Kenan Günaydın ve Osman Yılmaz ise yaralandı. Günaydın’ın durumu ciddiyetini korurken, jandarma olaydan sonra firar eden zanlının peşine düştü.

Uşak Merkez'e bağlı Ortaköy Köyü'nde; eve alkollü olarak gelen ve eşine kötü davranan bir kişiyi sakinleştirmek isteyen A.U.(24) arada dayak yedi. Önceki gün meydana gelen olay şöyle gelişti: Edinilen bilgiye göre M.U. (31), evine alkollü olarak gelip şiddetli geçimsizlik nedeni ile eşi H.U. (22.)"la tartıştığı başladı. Tartışmamın büyümemesi için araya giren A.U. (24.)"e "-Neden araya giriyorsun" diyerek yumruk atan öfkeli koca, gözaltına alındı.

Erzurum'da eşi ve iki çocuğunu rehin alan alkollü koca, özel harekât timleri tarafından etkisiz hale getirildi. Erzurum Adliyesi'nde zabıt katibi olarak görev yapan Abdülkerim Sarı'nın (33) eşi ve çocuklarını rehin aldığı olay iddiaya göre şöyle gelişti: Sarı, Çaykara Caddesi'ndeki evine önceki gece saat 24.00 sıralarında alkollü giderek kapının zilini çaldı. Kapıyı eşi Zahire Sarı (28) açtı. Bu esnada "Kapıyı niye geç açtın" diyerek bağıran Sarı, eşini dövmeye başladı. Çığlıklar atarak içeriye kaçan eşine iyice sinirlenen Sarı, evdeki av tüfeğiyle çocukları 2 ve 7 yaşındaki iki çocuğuyla birlikte eşini rehin aldı.Evin balkonuna çıkan ve havaya birkaç el ateş eden Sarı, içeri girip yine eşini dövdü. Vatandaşların durumu bildirmesi üzerine, bölgeye özel harekat timleri ile çok sayıda polis sevk edildi. Mahalleyi çember altına alan polis, Sarı'yı teslim olması için ikna etmeye çalıştı. Uzun süren pazarlıklara rağmen alkollü koca ikna olmayınca eve baskın yapıldı ve rehine krizine son verildi. Rehin alınan Zahire Sarı, eşinden davacı olurken, alkol tutkunu olan eşinin her gün kendisini dövdüğünü iddia etti.http://ka5.blogspot.com/2008/12/alkoln-faydalar-hakknda.html

Binlerce veya milyonlarca örnek var. Kendi yaşadığım yüzlerce örnekten bahsetmedim bile. Alkolun zararlarını kabul edip yaygınlaşmaması, kullanımının gittikçe azalması için ne yapılması gerektiğini belirleme gibi bir derdimiz olması gerekir. Böyle bir dedimiz olduğunda hükümetin sağ- sol olması önemini kaybediyor. İçki veya alkol kullanımının azaltılması için herkesgörev düşüyor. İmamın çabası kadar papazında hatta ateistinde yardımına ihtiyaç var. Aksi tavır Türk gençliğine ihanettir. Bu zeminde ortak bir zeminde buluştuğumuzda ancak nerede nasıl kısıtlamalar olmalı fikir üretebilir ve tartışabiliriz. Batının bu konudaki tecrübelerinden yararlanabiliriz. Kısıtlamalar toplum tarafından kabul görüp destek bulura aşırılıklarda törpülenir. Ortak uzlaşma zemini sağlanabilir. Alkol faydalıdır için geçler dediğinizde toplum adına ağır bir sorumluluk altına girmektesiniz.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi S 850 -- 28 Ocak 2011; 8:54:22 >

aalpan

Yarbay

2758 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

webbie

Yarbay

4727 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: aalpan

Bana göre yapılan hatalardan birisi şu: Sahip olduğumuz fikri yüceltmek için, ÖTEKİ fikri balatalamak, aşağılamak yolunu seçiyoruz. İçki kullanımında ayarını kaçrırdı diye veya daha uç örnekle alkolik oldu diye varolan durumu yasaklarla daha da iyileştirmeye çalışmak için illa da içki bu uç örnekleri mi sunmalıyız?

Hayır, katılmıyorum, demokratik olmak ÖTEKİ fikre de saygıyla başlıyor, o fikri aşağılayarak, baltalayarak değil. Şahsen içki içmiyorum, içmeyi de sevmiyorum, arabam yokken içki içen insan otobüse bindiğinde kokudan rahatsızlık duyuyordum...Hatta, bu yaklaşımla birlikte içki içen adama toplu taşıma araçlarına binmek konusunda da yasaklar koyalım. Madem öyle, tiner satışını yasaklayalım veya reçete ile satalım. Gasp olayları arttığında, tiner koklayıp masum insanların canına kıyıldığında kimse tiner satışı kısıtlansın dedi mi? Sanırım ihtiyaç ile zevk kısmı birbirinden ayrılamayacağı için... Peki burada nasıl ayrılacak? Sırf memlekette 3-5 tane alkolik var diye onların görüntülerine bakıp bakıp ne kadar haklı olduğumuzu düşünmek bana pek de insancıl, demokratik gelmiyor. Yok bizim demokrasi diye bir derdimiz yoksa; zaten boşa konuşuyoruz demektir. Ne de olsa meselenin başında varolan haklı gerekçeler varolmaya devam edecektir ve bunun çözümü haklı olduğunuz konuda haklı bir kısıtlama getirmektir. Yoksa adalet, demokrasi, hakkaniyet bunların hepsi üç beş tane alkolik ile zaten çiğnenmiştir, değilmi?

Alkol alma siyasi bir fikir olarak görülemez. Öteki olarak da görülemez. İçen sağcı olabilir, solcu vs. olabilir. Hristiyandır veya müslümandır ama içer. Alkol ihtiyaçtır stresi giderir diye konu açan iddia ederse birisi de çıkar alkol ün kötü yönlerini söyler. Bu aşağılama değil, övmeye kaşı çıkıştır. Belki yanlışları ortaya koymadır. Yanlışların bir kısmıdır. Ama aşağılayayım seni asla değildir. Arkadaşa alkolik olabilirsin dedim. Belirtileri öyle gördüm. Artırmaması için alkol miktarını uyarmak istedim sadece. Asla rencide amaçlı olamazz yazdıklarım.

quote:

Orijinalden alıntı: webbie

Sevgili S 850, verdiğiniz referans kaynağa baktım ve gördüğüm bazı başlıkları aşağıya yazıyorum.

# Amateur pornstar kim giyer?
# Din ne işe yarar?
# Din'den ne anlıyoruz?
# Evrim teorisinin hikayesi
# İslam toplumlarının karşılaştırmalı üstünlükleri
# yunuslarla mı akrabayız yoksa maymunlar mı ?

Bunları buraya yazmamın nedeni, alkolün zararsız olduğunu iddia etmek değil; sizin de beni aslında şaşırtmadığınızı, başlangıç noktanızın dini referans alıyor olmasıdır.

Garip, ama hala alkolün neden yasaklanması gerektiğine dair elle tutulur bir iddia yok; ki aslında içkinin yasaklanması ile ilgili herhangi bir iddia da yok. Herkes neden alkolün çok zararlı olduğunu söyleyip duruyor. Bir kadeh şarap vücuda ne kadar zararlı ise, bir bardak portakal nektarı da o kadar zararlıdır. 5 şişe şarap vücuda ne kadar zararlı ise, 5 şişe portakal nektarı da o kadar zararlıdır. Buna ister inanın, ister inanmayın ama 5 şişe portakal nektarı içerseniz ve bunu devamlı surette yaparsanız, alkolden daha önce öldürür.

Portakal nektarını yasaklasak mı?

Ki hala soruma cevap gelmedi; Kurban ve Şeker bayramlarındaki trafik kazalarına verdiğimiz kurban sayısı, toplam verdiklerimizin neredeyse yarısı kadar. Yasaklayalım mı? Ne dersiniz?

O siteden alıntıladıklarınızı yazdıklarınızı o sitede okumadım. Siz alıntılayıp buraya getirdiniz.Ben de biraz baktım. Buraya getirmek isteğim sadece olaylardı. Başka yerlerde de var bu tür olaylar. Bu olaylardan yanlış olan varsa konuşalım. Diğerlerini ben buraya getirmediğim gibi benim konum değil onlar. Üzerlerinde konuşmaya gerek görmüyorum. Olaylar dışında o linki referans vermiyorum. Linki vermemin sebebi olaylar yanlış olabilirse isteyen üzerinde konuşsun olay yanlış diyebilsin diyedir. Gazetelerden ve başka yerden pek çok olaylar var ve çoğunu yazmadım. Yazdıklarımın çoğu kendi çevremde olanlardı zaten. Ayrıca yukarıda alkol kullanmayı dini olarak günah gördüğümü yazdım. Bu da benim kişsel görüşüm. Bu konuda dini karıştırmayalım dedim ve karıştırmıadan devam ediyorum.

Konumuz alkol. Sonuçta alkol alan yola çıkabiliyor. Adam kendi stresini atmak için yolda içecek gelecek boş yolda arkadaşa vuracak. Ailece perişan edecek. Diğeri istenmeyen kaza. Belki uykusuzluk. Aşırı hız. Yolların durumu.vs. Yolculuk yapmama gibi bir lüksümüz olmadığına göre en iyi şekilde yapmak için çaba sarfetmeliyiz. Yolculuğu değilde aşırı hızı, uykusuz yola çıkmayı, alkollü araç sürmeyi engelleme ve daha iyi yollar araçlar yapmalıyız. Kazayı yapan sadece kendine değil başkasınada zarar veriyor sonuçta.

Bir yanlışı görüp kabul edip ama sizin de şu yanlışınız var diyebilmek için birşeyler aramanın konumuza katkısı olacağını sanmam. İçkinin zararı var tamam. Okullarda cocukların başına pencereden saksı düşüyor. O zaman eğitimi yasaklayalım, yolculuğu yasaklayalım, o zaman şunu yasaklayalım vs sözleri mantıklı değil.

Alkol de Avrupa da Amerika da nasıl engellenmeye çalışılıyor bilen varsa bilgi versin. Yasak değil ama sınırlandırma olmalı bence. Kimseyi üzmeden kırmadan Alkol ile mücadele nasıl olmalı? Gerçekten merak ediyorum.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi S 850 -- 28 Ocak 2011; 13:01:00 >

OPTİMİST

Yarbay

7559 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: OPTİMİST

Neden dini referans almayalım, halkı müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz, alkol almak direk İslamın kapsam alanına girer, Din hayatın bütünün kapsar, Bir müslüman Allah yokmuş gibi yaşayamaz, giyiminden, yemesnden , içmesinden , insanlarla münasebitinden tutun, ekonomik, sosyal,siyasi ve hukuki hayatın bütün alanlarında İslam'ın esaslarına uymakla mükelleftir. İslam'ı kabul etmeyen biri alkol alabilir, bu onun tercihidir ama Müslüman olduğunu iddia eden biri alkol almaz, yararı - zararı onu ilgilendirmez. Böyle bir şey yapsada bunun hata olduğunu kabul eder ve durumunu düzeltmeye çalışır, günahın propagandası olmaz...

Bu nasıl bir yorumdur.Müslüman olan alkol almazmış..Sorması ayıp olmazsa sen hiç günah işlemedin mi.Yani şu Dünyada 1 tane bile günah işlemeyen adam varda ben mi bilmiyorum..İslam yada x,y,z gibi dinlerin kuralları vardır.Dinlerde şu olur.Bu yasak,bunu yaparsan günah işlersin.Olay bu kadar basit.Adem neden bu dünyaya gönderildi.Onun için alkol alan ben müslümanım diyemez deme.Babalar gibi der..Yalan konuşmak,hırsızlık yapmak nasıl yasaksa alkol almakta yasaktır.Hırsızlık yaparsan günah işlersin,alkol alırsan günah işlersin.Peki hırsızlık yapan,yalan konuşan günah olduğunu bilmiyor mu.Biliyor.O zaman senin mantıktan gidersek hırsızlık yapan,kumar oynayan,yalan konuşanda dinden çıkıyor desene..Çünkü sizin mantıktan gidersek Muhammed den başka bir tana bile müslüman yok demektir..Biz zaten insanız.Kendimden örnek verim.Bende alkol alıyorum ve bunun günah olduğunu biliyorum..Ama bana dersenki;sen alkolün günah olduğunu bile bile içiyorsun.Sen müslüman değilsin.O zaman bende sana derimki;şuanda dünyada bir tane bile müslüman yoktur.Çünkü günah işleyen herkes günah işlediğini bile bile günah işlemiyor mu.İşliyor..Bide sorması ayıp olmazsa;hayatında iddaa,sayısal loto,milli piyango hiç oynadın mı.Sen oynamasan bile ailenden birisi mutlaka oynamıştır..Peki bunlarında kumardan farkı yok..O zaman senin akrabalarından bunları yapanlar kendilerine müslüman demesinler..Sende deme.Çünkü günahsız kul yoktur..Ayrıca din kişileri ilgilendirir.Yani dini kuralları topluma dayatamazsın..Devlet benim günahlarıma karışamaz..
http://webtv.hurriyet.com.tr/2/13278/16876675/1/iki-sevgili-taslanarak-olduruldu.aspx
Bide bunu izle.Eğer islamın doğrusu gerçekten buysa ben ateist olmayı tercih ederim..Şimdi sende bunlar doğru şeyi yapmışlar dersen pekte şaşırmam açıkçası..

Guest-C310C162A

Yüzbaşı

722 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

İçki İçmeyi Anormalleştirmek! (6. sayfa)