Şimdi Ara

İlber Ortaylı Abartılmış Bir Balondur

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
58
Cevap
0
Favori
4.343
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Serkan İnci'nin bu lafı çok tartışıldı. Ama Serkan İnci haksız değil.

    İlber Ortaylı iyi tarihçidir kabul. Ama şu an popüler kültüre meze olmuş ve tarihle ilgili olan olmayan herkes tarafından şişirildikçe şişirilen bir tarihçi olmuştur.

    Tarih hikemi bir alandır. Yani hakikat arama ve sorgulama bilgiden çok daha fazla kıymetlidir. Mesela Toynbee ve Spengler'i çok büyük tarihçi yapan şey tarihe bilgi, belge bazlı bakmayıp hikemi tarzda bakmalarıdır.

    Peki İlber'de durum böyle mi? Cevap kesinlikle hayır. Çok bilgili olmak ve olayları en ince ayrıntısına kadar bilmek büyük tarihçilik mi oluyor? Örneğin Halil İnalcık'ı dünya çapında büyük tarihçi yapan şey bunlar mı sizce?

    İlber Ortaylı'yı sadece ülke sınırları içinde değerlendirelim. Çünkü dünya çapında bir tarihçi değil. (Gelip burada çeşitli ünilerdeki misafir akademisyenliği gösterip komik olmayın.)

    Siz hiç tarih eğitimi verilen fakültelerde ders veren akademisyenlerden birinin ağzından İlber Ortaylı adını duydunuz mu? Mesela Eski Türk tarihinden bahis açıldı mı defalarca Ahmet Taşağıl'ı duyarsınız veya Kuruluş Devri Osmanlı'da Halil İnalcık'ı ama Yakın Çağ Osmanlı veya Tanzimat döneminde veya Osmanlı-Alman ilişkilerinin hiçbir yerinde İlber'in adı geçmez. Çünkü çok büyük akademik faaliyetler yapmamıştır hiç bir zaman.

    İlber çok dil biliyormuş. Tarih okuyan herkesin çok dil öğrenmesi zaten zorunlu bir durum. Zorunlu olan bir şeyi bilmek bir artı mı?

    Her tarihi tartışmada, her tarihi muhabbette İlber'in kibirli hallerini yansıtan videoları yüklemek doğru bir tutum mu?

    Gene aynı yere geliyoruz. Tarih anlayışı ve şuuru. Tarih gibi bir ilme sadece bilgi, belge bazlı bakarsanız her şeyi biliyormuş gibi kibre kapılırsınız. Sizi öven koyunlarda çok olunca zaten siz yolunuzu bulmuşsunuzdur.

    Büyük bir entelektüel, büyük bir alim gibi ilgili ilgisiz her konuda fikir beyan etmeler, hiç okumadığı yazarlara mahalle ağzıyla iftira atmalar, cahil muhalif avcısı olmaya yarayan siyasi ayarlar vermeye başlarsınız. Magazin programlarında, balolarda havalı pozlarla boy gösterirsiniz.

    Bu adama övgü düzenler sadece iki tarihçi biliyordur. Biri Kadir Mısıroğlu biri de bu. Kadir'i de sırf bu adamı yüceltmek için hep ağızlarına alırlar.

    Ama Kadir'in hitap ettiği kitleden farklarının olmadığının farkına varsınlar. O adamın kitlesi de onun ağzından çıkan her şeyi sorgusuz kabul ediyor İlber' in kitlesi de.


    Not; İlber'in söylediklerinin yanlış olduğunu söylemiyorum. Tarihle ilgili bir çok sözüne katılıyorum o ayrı dava.







  • Cevap olarak şöyle büyük tarihçi, yaşayan efsane, iq'su bu kadar diye cevaplar verilmiş. Ama iddialara cevap verilmemiş.



    Popüler eserler verilmesi üzerinden birini eleştirecek biri değilim. Bir çok alandan bilim adamı bu tür popüler eserlere yönelmiş durumda. Bunun konuyla alakası var mı? Popüler kültüre meze olmak ayrıdır popüler kültür raflarını dolduran derin eserler vermek ayrıdır.



    Peki İlber'in bu eserleri çok mu önemli eserler. Cevap vereyim neredeyse yüzde doksanı hikayeden bir farkı olmayan eserler. Ortada hiçbir bilimsel faaliyet yok.



    İlber Ortaylı akademiyi bile doğru dürüst takip etmez. Eski kafalıdır. Şu an ülkemizde daha yeni akademisyen olmuş bir çok akademisyen İlber'i cebinden çıkarır. Ne açıdan ? En azından günümüz tarihçiliğini takip ediyorlar. İÜ'de Avrupa tarihi dersleri veren Özgür Kolçak mesela.



    Her şeyi gecelim İlber Ortaylı'yı gerçek bir bilim adamı olarak tanımlayabiliriz miyiz?



    Tarih hikemi alandır belge ve metin değildir. İlber ise sadece bilgi ve belgedir. Onu işleyemez, düşünsel faaliyete giremez, keşif yapamaz, gelecekle ilgili öngörülerde bulunamaz, tarihi olayların gizli bağlantılarını ve sebeplerini çözemez, diğer bilim dalları verilerini tarih içinde kullanamaz. Bunlar dünya çapında tüm büyük tarihçilerin yapabildiği şeyler... Üstüne çeşitli bilim dallarında uzmanlığı olan gerçekten entelektüel tarihçilerde var; Jared Diamond.



    Kücümsediğiniz, bilimsel faaliyet yok dediğiniz Osmanlı'da bile (azda olsa) İbn-i Haldun temelli gerçekten bilimsel tarihçilik faaliyetleri var.



    Aldığı ödül üzerinden dünyanın en büyük tarihçisi yapmışsınız. Gelecekte onun gösterdiği tarihi okuyacaz gibi hikayeler anlatmışsınız. Ölürse ne olur demişsiniz. Bunların hepsi hikaye... Gelecekte verilen tarih derslerinin hiçbir yerinde İlber'in adı geçmeyecek.



    Rusya Tarihi'ni, Osmanlı Tarihi'ni en ince ayrıntısına kadar bilmesi hiçbir şey ifade etmez. Bunlar tarih ilmi sadece metinden ibaret bir alan olsaydı bir anlamı olan şeylerdi.



    Ayrıca bu alanlarda akademik olarak ne yapmış. Sadece iki uluslararsı düzeyde makalesi olan birini ne abarttınız arkadaş.



    Ayrıca sen onu eleştirecek çaptamısın? diye komik şeyler söylemeyin. Size bakarsak hiçbir şeyi eleştiremeyiz.



    İlber overrated bir tarihçi ve kişiliktir. Yolunu da bulmuştur. Her kişinin ya abartılıp göklere çıkarıldığı ya da yerin dibine bastırıldığı bir memlekette güzelce işine bakmıştır.



    İlber fanatistleri ve holiganlarıyla uğraşmayım diye uzaklaşmıştım. Holiganlarıyla gelmeden bunu yazıp kaçayım.
    Tam olarak ne demek istediğin pek anlaşılmıyor bence. İyi bir tarihçidir demişsin, çok kitap okumuş, söyledikleri hep kaynaklı bilgi falan demişsin. ilgili ilgisiz her konuda fikir beyan eder demişsin, o yanlış bence. Adamın ekonomi, elektronik, yapay zeka veya otomotivle ilgili yorum yaptığına ben rastlamadım. Her konuşmasını bilmiyorum tabii, birisinin sorduğu soruya duruma göre yorum yapmış olabilir, ya da gereksiz konuşmuş bile olabilir, ama o şekildeki konuşmalarının fazla olmadığı kesin.

    Kadir mısıroğlu ve onun "tayfası" ile, ortaylı ve onu dinleyenler arasında bağ kurman ise en hafif tabirle bence talihsizlik olmuş. Durup durup aslında ortaylıya da katılıyorum demen de ilginç olmuş.

    Asıl yazmak istediğim ise şuydu: (belki ülke şartlarından dolayı böyle düşünmüş de olabilirim) Bir süredir ülkemizde doğruyu söyleyen kişilere çamur atma düşüncesi var malumunuz. Çünkü her zaman yalanlarla insanları kandırabilmek mümkün olmuyor. O zaman farklı yollarla o insanları karalamak ve gözden düşürmek için yöntemler düşünülüyor. Konu sahibi bu amaçla mı açtı bilemem ama aklıma bu geldi. Yok adamın burnu kalkıkmış, yok gazeteciye poz vermiş, yok falancaya niye öyle demiş.... Bu adamın bildiğinin binde birini bilmeyenler, iq değerinin yarısına bile sahip olmayanlar el üstünde tutulurken, bu adam mı sıkıntı oldu yani?

    İlave: konu sahibi, ortaylıda hakikat arama ve sorgulama kesinlikle yok demiş. Bu konuyu biraz açıp örnek falan da verirsen sevinirim. Sorgulaması kesinlikle yok derken??
  • Tam olarak ne demek istediğin pek anlaşılmıyor bence. İyi bir tarihçidir demişsin, çok kitap okumuş, söyledikleri hep kaynaklı bilgi falan demişsin. ilgili ilgisiz her konuda fikir beyan eder demişsin, o yanlış bence. Adamın ekonomi, elektronik, yapay zeka veya otomotivle ilgili yorum yaptığına ben rastlamadım. Her konuşmasını bilmiyorum tabii, birisinin sorduğu soruya duruma göre yorum yapmış olabilir, ya da gereksiz konuşmuş bile olabilir, ama o şekildeki konuşmalarının fazla olmadığı kesin.

    Kadir mısıroğlu ve onun "tayfası" ile, ortaylı ve onu dinleyenler arasında bağ kurman ise en hafif tabirle bence talihsizlik olmuş. Durup durup aslında ortaylıya da katılıyorum demen de ilginç olmuş.

    Asıl yazmak istediğim ise şuydu: (belki ülke şartlarından dolayı böyle düşünmüş de olabilirim) Bir süredir ülkemizde doğruyu söyleyen kişilere çamur atma düşüncesi var malumunuz. Çünkü her zaman yalanlarla insanları kandırabilmek mümkün olmuyor. O zaman farklı yollarla o insanları karalamak ve gözden düşürmek için yöntemler düşünülüyor. Konu sahibi bu amaçla mı açtı bilemem ama aklıma bu geldi. Yok adamın burnu kalkıkmış, yok gazeteciye poz vermiş, yok falancaya niye öyle demiş.... Bu adamın bildiğinin binde birini bilmeyenler, iq değerinin yarısına bile sahip olmayanlar el üstünde tutulurken, bu adam mı sıkıntı oldu yani?

    İlave: konu sahibi, ortaylıda hakikat arama ve sorgulama kesinlikle yok demiş. Bu konuyu biraz açıp örnek falan da verirsen sevinirim. Sorgulaması kesinlikle yok derken??



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asderty -- 10 Ocak 2017; 13:12:31 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • serkan inci capsizi 180 derece donup aktroll oldugundan beri, elestiren herkese karsi benzer seyleri soyluyor..nasil bi maas baglandiysa artik.
  • İlber Ortaylı kesinlikle abartılmış bir insan değil, aksine değeri yeterince anlaşılamamış bir tarihçidir. İlber Hoca başka bir ülkenin vatandaşı olsa çoktan en üst seviyede bürokraside görev almıştı.



    Akademiye gelirsek bugün Ahmet Taşağıl, Tufan Gündüz gibi birçok büyük ve başarılı tarihçi birkaç akademik eser verdikten sonra tamamen popüler eserlere dönüyorlar. Bugün çıkan eserlere bakarsanız bunu rahatlıkla görürsünüz.



    Artık 1950'li yıllardan kalan halkı araştıran ama halkın anlamadığı, 3 paragraflık cümlelerin olduğu, 5 sayfa boyunca dipnot süren eserler piyasadan yavaş yavaş siliniyor. Bir düşünün; sosyal bilim yapıyorsunuz ama bunu halk anlamıyor. Akademide birkaç bin kişinin arasında dönen eserler.



    Halil İnalcık da, İlber Ortaylı da, Tufan Gündüz de, Ahmet Taşağıl da ve daha birçok tarihçi hem akademik değeri olan hem de popüler tarih niteliği olan eserler yazarak bunu ortadan kaldırdılar. Bu kimsenin akademik değerine gölge düşürmez, aksine bilimin halkla buluşturulmasıdır ve etik olandır.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Buna ancak gülerim. İlber Ortaylı tabi ki büyük tarihçidir. İlber Ortaylı yı bir konu hakkında kendi yorumunu katarak anlatmasını pek göremezsiniz tarafsız bir şekilde tarihi belgelerle olayları ele alır. Bu bile onu büyü tarihçi yapar. İlber Ortaylı bir alanda yoğunlaşmamış diye küçük olmuyor. Yaptığı çalışmalar geleceğe ve nasıl tarih anlatılabileceğine ışık tutuyor.

    2006 yılında İtalya'da Lazio bölge yönetiminin başlattığı ve her yıl devam etmesi öngörülen Akdeniz Festivali'nde toplumsal ve kültürel tarih alanındaki "Avrupa ile Akdeniz arasında Lazio" ödülünün Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya verilmesi uygun görülmüştür.



    2007 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin imzasıyla Rusya Federasyonu tarafından Rus dilini ve kültürel mirasını yayan, ülkelerin ve halkların birbirlerine yaklaşmasını sağlayan kişilere verilen Puşkin Madalyası'na Türkiye'den Ortaylı layık görülmüştür.



    Viyana, Berlin, Paris, Princeton, Moskova, Roma, Münih, Strasbourg, Yanya, Sofya, Kiel, Cambridge, Oxford ve Tunus üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptı,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi erkurt02 -- 10 Ocak 2017; 17:36:45 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Tarihçi'nin söylediklerine harfi harfine katılıyorum.
    Önceden akademik yayın yapılır, bunlar da sadece akademisyenler ve aristokrat aileler ve gerçek entellektüeller arasında yayılırdı. İlber Ortaylı başta olmak üzere Murat Bardakçı, Ahmet Taşağıl, Tufan Gündüz gibi kişiler sayesinde bu bilgiler halka yayıldı.

    Ayrıca kimsenin İlber Ortaylı'nın tarihçiliğine laf atmak gibi bir haddi de yoktur. Koca ülkede hem Türkiye tarihini bilen hem Rusya hem de Avrupa tarihini bu kadar iyi bilip bu kadar rahat ve tarafsız olarak mukayeseli tarih yapabilecek bir Allah'ın kulu daha yoktur. İlber Ortaylı Allah korusun yarın öbür gün öldükten sonra artık böyle biri de kalmayacak...
    Hocanın tek ve en büyük hatası; ilmi ölçüsünde eser vermemiş olmasıdır.
  • Ben de tarihçi ile aynı fikirdeyim.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • İlber Ortaylı abartılmış balonsa abartılmış balon olmayan tarihçiler kim.Açıklayın da bilelim?
  • Populer olmasi tarihci olmasina, isini iyi yapmasina engel mi?
  • Cevap olarak şöyle büyük tarihçi, yaşayan efsane, iq'su bu kadar diye cevaplar verilmiş. Ama iddialara cevap verilmemiş.



    Popüler eserler verilmesi üzerinden birini eleştirecek biri değilim. Bir çok alandan bilim adamı bu tür popüler eserlere yönelmiş durumda. Bunun konuyla alakası var mı? Popüler kültüre meze olmak ayrıdır popüler kültür raflarını dolduran derin eserler vermek ayrıdır.



    Peki İlber'in bu eserleri çok mu önemli eserler. Cevap vereyim neredeyse yüzde doksanı hikayeden bir farkı olmayan eserler. Ortada hiçbir bilimsel faaliyet yok.



    İlber Ortaylı akademiyi bile doğru dürüst takip etmez. Eski kafalıdır. Şu an ülkemizde daha yeni akademisyen olmuş bir çok akademisyen İlber'i cebinden çıkarır. Ne açıdan ? En azından günümüz tarihçiliğini takip ediyorlar. İÜ'de Avrupa tarihi dersleri veren Özgür Kolçak mesela.



    Her şeyi gecelim İlber Ortaylı'yı gerçek bir bilim adamı olarak tanımlayabiliriz miyiz?



    Tarih hikemi alandır belge ve metin değildir. İlber ise sadece bilgi ve belgedir. Onu işleyemez, düşünsel faaliyete giremez, keşif yapamaz, gelecekle ilgili öngörülerde bulunamaz, tarihi olayların gizli bağlantılarını ve sebeplerini çözemez, diğer bilim dalları verilerini tarih içinde kullanamaz. Bunlar dünya çapında tüm büyük tarihçilerin yapabildiği şeyler... Üstüne çeşitli bilim dallarında uzmanlığı olan gerçekten entelektüel tarihçilerde var; Jared Diamond.



    Kücümsediğiniz, bilimsel faaliyet yok dediğiniz Osmanlı'da bile (azda olsa) İbn-i Haldun temelli gerçekten bilimsel tarihçilik faaliyetleri var.



    Aldığı ödül üzerinden dünyanın en büyük tarihçisi yapmışsınız. Gelecekte onun gösterdiği tarihi okuyacaz gibi hikayeler anlatmışsınız. Ölürse ne olur demişsiniz. Bunların hepsi hikaye... Gelecekte verilen tarih derslerinin hiçbir yerinde İlber'in adı geçmeyecek.



    Rusya Tarihi'ni, Osmanlı Tarihi'ni en ince ayrıntısına kadar bilmesi hiçbir şey ifade etmez. Bunlar tarih ilmi sadece metinden ibaret bir alan olsaydı bir anlamı olan şeylerdi.



    Ayrıca bu alanlarda akademik olarak ne yapmış. Sadece iki uluslararsı düzeyde makalesi olan birini ne abarttınız arkadaş.



    Ayrıca sen onu eleştirecek çaptamısın? diye komik şeyler söylemeyin. Size bakarsak hiçbir şeyi eleştiremeyiz.



    İlber overrated bir tarihçi ve kişiliktir. Yolunu da bulmuştur. Her kişinin ya abartılıp göklere çıkarıldığı ya da yerin dibine bastırıldığı bir memlekette güzelce işine bakmıştır.



    İlber fanatistleri ve holiganlarıyla uğraşmayım diye uzaklaşmıştım. Holiganlarıyla gelmeden bunu yazıp kaçayım.




  • Ayrıca Murat Bardakçı trolü ne işe yaramış, kime ne öğretmiş?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • asderty A kullanıcısına yanıt
    Amacım birini karalamak değil. Hiçbir siyasi görüşe yakın değilim. Hatta kafam karışıktır, gram anlamam bu tür konulardan.

    Yine de İlber Ortaylı'nın söylediği siyasi şeylerin öyle ciddi şeyler olduğunu sanmıyorum. Kendince etrafa ayar verdiğini zanneder. Boş muhabbetler...

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yalniz bir tarihci olarak bir yanlisini vurgulamak isterim. Kadir Misirlioglu denen sahis tarihci degildir. Ilber hoca da kendisi alaninda ustalaşmis bir isimdir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Hatta kafam karışıktır, gram anlamam bu tür konulardan."

    "İlber overrated bir tarihçi ve kişiliktir. Yolunu da bulmuştur."

    Daha ne diyelim ki ?
  • Osmanlı hakkında bir sürü eseri bulunan İlber Ortaylı bir 'balon'.
    Tv programı yapıp mısıroğlu gibi soytarıların yalanlarını ortaya koyan, belgelerle tarih yapan Murat Bardakçı 'Troll'.
    Sanırsın bütün kitaplarını okumuş yanlış bulmuş gelmiş eleştiriyor. Adamın dediğine bak "ama akademisyenler Halil İnalcık öneriyor"...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-C36D8071F -- 11 Ocak 2017; 19:20:44 >
  • İlber büyük tarihçi değil. Bunu da sırf ben demiyorum hocası İnalcık diyor; "İlber gezmek yerine okusaydı, büyük bir tarihçi olabilirdi" gibi bir şey diyordu.

    Akademik alanda yazdığı son eserler 90lardaki bir kitapla bir iki makale. Gerisi popüler kitaplar. Aynı şeyleri farklı kapak altında basmakta üzerine yok.

    Yukarıdaki Özgür Kolçak'ı örnek veren arkadaşa katılıyorum. Özgür Kolçak'ın da büyük eserleri yok ama adam kitap çeviriyor. Siz İlber'in o bilmem kaç dil bilmesine rağmen çevrilecek onca kitap varken bir kitap çevirdiğini gördünüz mü? Özgür Kolçak'ın dersini dinlemek İlber'i dinlemekten daha zevkli. Ve yukarıdaki adam haklı. Tarih sadece bilmekten ibaret bir şey değil.

    UMberto Eco'nun "Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın" kitabını okuyunca bizim ülkede o Eco çapında bir adam olmadığını daha iyi idrak ettim. İlber bile değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E-Nazmi -- 11 Ocak 2017; 22:9:28 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    İlber büyük tarihçi değil. Bunu da sırf ben demiyorum hocası İnalcık diyor; "İlber gezmek yerine okusaydı, büyük bir tarihçi olabilirdi" gibi bir şey diyordu.

    Akademik alanda yazdığı son eserler 90lardaki bir kitapla bir iki makale. Gerisi popüler kitaplar. Aynı şeyleri farklı kapak altında basmakta üzerine yok.

    Yukarıdaki Özgür Kolçak'ı örnek veren arkadaşa katılıyorum. Özgür Kolçak'ın da büyük eserleri yok ama adam kitap çeviriyor. Siz İlber'in o bilmem kaç dil bilmesine rağmen çevrilecek onca kitap varken bir kitap çevirdiğini gördünüz mü? Özgür Kolçak'ın dersini dinlemek İlber'i dinlemekten daha zevkli. Ve yukarıdaki adam haklı. Tarih sadece bilmekten ibaret bir şey değil.

    UMberto Eco'nun "Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın" kitabını okuyunca bizim ülkede o Eco çapında bir adam olmadığını daha iyi idrak ettim. İlber bile değil.

    İnalcık'ın kastettiği "büyük bir tarihçi" en az hatta kendinden bile üstün seviyedeki o 19 sonu, 20. yüzyıl başı tarihçilerdir. İlmi ölçüsünde eser vermediğini herkes söylüyor, en yakınları dahi söylüyor ama önemli bir tarihçi olduğu yahut Türkiye'nin sayılı münevverlerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    Bu arada o söylediğin kitapların İlber Ortaylı ile hiçbir alakası yok; adamın televizyon, konferans vs.'de yaptığı söyleşileri toplayıp kitap haline getiriyorlar.

    Yine ayrıca çevirme yapmasına bana kalırsa gerek yok. Çevirme işini yapan adamlar başkadır. Kaldı ki hiç TTK'da tanıdığın var mı bilmiyorum ama adamların elinde aslında o kadar büyük bir çeviri arşivi var ki, şu bir türlü halledemedikleri mevzuat işini halledip yaklaşık 60-70 senedir ellerinde bulunan hali hazırda yapılmış çevirileri bir yayınlayabilseler... TDK için de geçerli aynı şey; adamların elinde şu bir türlü yapılamayan etimoloji sözlüğü için hazırlanmış tonla fiş var, yani baya bir iş yapılmış ama sonunu getiremiyorlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    İlber büyük tarihçi değil. Bunu da sırf ben demiyorum hocası İnalcık diyor; "İlber gezmek yerine okusaydı, büyük bir tarihçi olabilirdi" gibi bir şey diyordu.

    Akademik alanda yazdığı son eserler 90lardaki bir kitapla bir iki makale. Gerisi popüler kitaplar. Aynı şeyleri farklı kapak altında basmakta üzerine yok.

    Yukarıdaki Özgür Kolçak'ı örnek veren arkadaşa katılıyorum. Özgür Kolçak'ın da büyük eserleri yok ama adam kitap çeviriyor. Siz İlber'in o bilmem kaç dil bilmesine rağmen çevrilecek onca kitap varken bir kitap çevirdiğini gördünüz mü? Özgür Kolçak'ın dersini dinlemek İlber'i dinlemekten daha zevkli. Ve yukarıdaki adam haklı. Tarih sadece bilmekten ibaret bir şey değil.

    UMberto Eco'nun "Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın" kitabını okuyunca bizim ülkede o Eco çapında bir adam olmadığını daha iyi idrak ettim. İlber bile değil.

    İnalcık'ın kastettiği "büyük bir tarihçi" en az hatta kendinden bile üstün seviyedeki o 19 sonu, 20. yüzyıl başı tarihçilerdir. İlmi ölçüsünde eser vermediğini herkes söylüyor, en yakınları dahi söylüyor ama önemli bir tarihçi olduğu yahut Türkiye'nin sayılı münevverlerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    Bu arada o söylediğin kitapların İlber Ortaylı ile hiçbir alakası yok; adamın televizyon, konferans vs.'de yaptığı söyleşileri toplayıp kitap haline getiriyorlar.

    Yine ayrıca çevirme yapmasına bana kalırsa gerek yok. Çevirme işini yapan adamlar başkadır. Kaldı ki hiç TTK'da tanıdığın var mı bilmiyorum ama adamların elinde aslında o kadar büyük bir çeviri arşivi var ki, şu bir türlü halledemedikleri mevzuat işini halledip yaklaşık 60-70 senedir ellerinde bulunan hali hazırda yapılmış çevirileri bir yayınlayabilseler... TDK için de geçerli aynı şey; adamların elinde şu bir türlü yapılamayan etimoloji sözlüğü için hazırlanmış tonla fiş var, yani baya bir iş yapılmış ama sonunu getiremiyorlar.

    Ben İlber cahildir demiyorum. Türkiye için çok bilen bir adam. Hatta belki Türkiye'ye göre münevver de olabilir ama Eco'nun dediğim kitabını oku, aradaki farkı sen de göreceksin.

    O kitapların İlber'le çok alakası var. Herhalde müsaadesi olmadan yapıldığını düşünmüyorsundur? Para mı çok tatlı geliyor yoksa başka bir amacı mı var bilmiyorum ama 2000 sonrası kitaplarından sadece birisini okumak kafi hepsini anlamak için.

    O kadar dil bilip de çevirmemek ayıp. İnalcık bile ABD Tarihini çevirmiş ta ne zaman. Hala ABD için ana kaynağımız. Belki de tek kaynağımız Türkçede. "Çevirmek başkasının işi" deseydi olur muydu?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    İlber büyük tarihçi değil. Bunu da sırf ben demiyorum hocası İnalcık diyor; "İlber gezmek yerine okusaydı, büyük bir tarihçi olabilirdi" gibi bir şey diyordu.

    Akademik alanda yazdığı son eserler 90lardaki bir kitapla bir iki makale. Gerisi popüler kitaplar. Aynı şeyleri farklı kapak altında basmakta üzerine yok.

    Yukarıdaki Özgür Kolçak'ı örnek veren arkadaşa katılıyorum. Özgür Kolçak'ın da büyük eserleri yok ama adam kitap çeviriyor. Siz İlber'in o bilmem kaç dil bilmesine rağmen çevrilecek onca kitap varken bir kitap çevirdiğini gördünüz mü? Özgür Kolçak'ın dersini dinlemek İlber'i dinlemekten daha zevkli. Ve yukarıdaki adam haklı. Tarih sadece bilmekten ibaret bir şey değil.

    UMberto Eco'nun "Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın" kitabını okuyunca bizim ülkede o Eco çapında bir adam olmadığını daha iyi idrak ettim. İlber bile değil.

    İnalcık'ın kastettiği "büyük bir tarihçi" en az hatta kendinden bile üstün seviyedeki o 19 sonu, 20. yüzyıl başı tarihçilerdir. İlmi ölçüsünde eser vermediğini herkes söylüyor, en yakınları dahi söylüyor ama önemli bir tarihçi olduğu yahut Türkiye'nin sayılı münevverlerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    Bu arada o söylediğin kitapların İlber Ortaylı ile hiçbir alakası yok; adamın televizyon, konferans vs.'de yaptığı söyleşileri toplayıp kitap haline getiriyorlar.

    Yine ayrıca çevirme yapmasına bana kalırsa gerek yok. Çevirme işini yapan adamlar başkadır. Kaldı ki hiç TTK'da tanıdığın var mı bilmiyorum ama adamların elinde aslında o kadar büyük bir çeviri arşivi var ki, şu bir türlü halledemedikleri mevzuat işini halledip yaklaşık 60-70 senedir ellerinde bulunan hali hazırda yapılmış çevirileri bir yayınlayabilseler... TDK için de geçerli aynı şey; adamların elinde şu bir türlü yapılamayan etimoloji sözlüğü için hazırlanmış tonla fiş var, yani baya bir iş yapılmış ama sonunu getiremiyorlar.

    Ben İlber cahildir demiyorum. Türkiye için çok bilen bir adam. Hatta belki Türkiye'ye göre münevver de olabilir ama Eco'nun dediğim kitabını oku, aradaki farkı sen de göreceksin.

    O kitapların İlber'le çok alakası var. Herhalde müsaadesi olmadan yapıldığını düşünmüyorsundur? Para mı çok tatlı geliyor yoksa başka bir amacı mı var bilmiyorum ama 2000 sonrası kitaplarından sadece birisini okumak kafi hepsini anlamak için.

    O kadar dil bilip de çevirmemek ayıp. İnalcık bile ABD Tarihini çevirmiş ta ne zaman. Hala ABD için ana kaynağımız. Belki de tek kaynağımız Türkçede. "Çevirmek başkasının işi" deseydi olur muydu?

    Kendinden izinsiz yapılmıyor, sadece imza veriyor. Daha önce Hakan Erdem'in katıldığı bir programda bu kitap mevzusu geçtiği için anlatılmıştı; maalesef kendisi denetlemiyor bile o kitapları.

    Ayrıca her tarihçi kitap çevirmez. Yani dil biliyor diye her tarihçi kitap çevirecke diye bir kural yok, çevirmemesi de onu eksiltmez. Çeviri tamamen bambaşka bir iş. Mesela babasının çok iyi tercümeleri var ama kendisinin makaleler dışında yok. Kendisi çevirmiyordur ama çevirttiriyor da olabilir. Mesela Erhan Afyoncu için de benzer bir durum var; tamam o öyle dil falan bilmiyor ama bilseydi bile oturup çeviri yapacak bir çalışma tarzı yok. Fakat Zinkeisen tarihi ve Balyos raporları ve onlarca Osmanlı kroniğinin çevrilmesini sağlamıştır.




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.