Şimdi Ara

Celal Şengör: Hegel'i Anlamak İstiyorsan Almanca Oku (Podcast)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
0
Favori
1.171
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bu konuda pek çok bilgisiz insan var, dinleyin Şengör'ü.

    Uygarlık Yoluyoutube
    Celal Şengör: Hegel'i Anlamak İstiyorsan Almanca Oku (Podcast)
    https://www.youtube.com/watch?v=9APJeR8TwTk







  • Buda iyice siyirdi.millet turkce konusamiyor..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tez + antitez = sentez sistemi Hegel'e dayansa da diyalektik eski Yunan'a kadar gidiyor (dialektike tekne). Elealı antik filozof Zenon veya Atinalı filozof Platon'un yansıttığı şekilde Sokrates'in soruşturma yöntemine de dialektik deniyor. Birbirine tezat argüman, aksiyom ve kabullerden ironiler veya paradokslar yaratmanın haricinde dialektiğin tarihte dualite kuramlarının (iyilik versus kötülük, sıcak versus soğuk gibi) veya bu ontolojik dualite kuramların yanında genel olarak tartışmanın, çürütmenin, demagojinin karşılığı olarak kullanıldığını görüyoruz.

    Hegel (haliyle çömezi Marks'ın) diyalektiğinin en büyük sorunu Platon'un diyalektiği gibi mantıksal metodolojiye dayanan bir süreç olmaktan ziyade her haliyle ontolojik bir çıkarsama süreci olması ve ontolojik çıkarsamanın ya yanlışı ya da matematiksel ihtimal olarak çıkması neredeyse imkansız bir doğruyu verecek olması. Ontolojide (varlık bilimde) ya ontolojik sisteminiz yanlıştır ya da doğru; ortası yok. Hiç kimse tek bir kelamda tüm bir varlığın gidişatını birbirine zıt varsayılmış olgulardan öngöremez; bırakınız öngörmeyi bu olguların senteze gireceklerini bile garanti edemez.

    Bir bakıma Hegel Herakleitos'un antik zıtlıklar kuramının revize bir halini günümüze getirerek ve bu zıtlıklar kuramını Aristotelesçi teleolojiyi ve Platoncu idealizmi aynı anda içeren bir evrensel gelişim / ilerleme kuramıyla füzyonlarak büyük bir dikkatsizlik ve özensizlik sergilemiştir. Hegel yaşadığı 19.yüzyıl standartlarında bile çağdışı olan anlaşılması çok güç bir eklektik felsefe yarattı. Ayrıca Hegel'in Almanca yazımı da rezalet ve anlaşılmaz olarak nitelendiriliyor, ana dilini kullanımı sorunluysa çevirilerde ortaya çıkabilecek sorunları tahmin etmek zor olmasa gerek.

    Bonus:


    İlber Ortaylı'nın uçakta sohbet ettiği müzisyen Hegel'in yazımı için Almanca die artikelli schlamperei (pasaklı, düzensiz) tabiri kullanmış.




  • Hiç hegel okumadım ama hegeli iyi çalışmış insanlardan dinlediğim kadarıyla videodaki adam doğru söylüyor. Tez antitez sentez hegelin kendisinin kullandığı kelimeler değil(miş). Kelimelere takılma mantığına bak diye düşünebilirsiniz ama bu kelimeler yanlış anlaşılmaya sebep oluyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hegel her şey zıtların (akademik ve entelektüel camia tarafından Hegel'e yakıştırılan lisanda tez ve antitezin) savaşıdır bu savaştan da en güzel uyum (yine aynı lisanda sentez) doğar diyen Herakleitos'tan lojiğime almadığım tek bir şey yoktur diyor. Hegel'in diyalektik mantığı ve felsefesi itibarıyla pek çok kişi Hegel'in Herakleitos'la ilgili söylediğine de dayanarak ayrıca Herakleitos'u diyalektiğin babası ilan ediyorlar. Ayrıca Hegel yaygınlaştırmasa da gerçekten tez ve antitezden bahsetmiş. Gelişim sistemini "tez, antitez, sentez" olarak adlandırılabilecek şekilde açıklamış, yalnızca biraz daha farklı isimler tercih etmiş. Sentezi kendisini meydana getiren tezden ve antitezden üstün tutmuş, antitezden tezin üstünlüğünü katlayıp bir nihayete doğru gelişerek ilerleyeceğini varsaymış. Hegel diyalektiği veya ikircikliği teleolojik (amaca ve plana yönelik) bir sistem, her sentez adımı varoluşsal bir tamanlanışa erme aşaması. Evrensel bir aklın insanda insanla beraber tamamlanması. Hegel'e yakıştırılan malum terminoloji bir Hegelci tarafından popülerleştirilmiş (Heinrich Moritz Chalybäus).

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Celal Şengör diyalektiğin keyfi (mantık sistemi olarak yanlış veya tutarsız değil zırva) olduğunu söylüyor ve haklı. Mantıkçıların ne dediğine dair bir yorum yapmıyor, mantıkçılar da bunu biliyorlardı diyor. Hegel kutuplar kuramının esas felsefi babası Herakleitos'un felsefi problematiklerini miras alıyor ve tıpkı Herakleitos'ta olduğu gibi ontoloji ile mantık Hegel'de birbirinden tam olarak ayrılmış değil. Haliyle Hegel'in benimsediği veya kullandığı tek bir mantığın olduğu düşünülemez. Muhtemelen Efesli Herakleitos gibi hem çelişmezlik ilkesine uygun hareket ettiği hem de dışladığı yerler var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İstediğini çıkartırsın diyor, mantık [sistemi] olarak zırva diyor. Yoksa şöyle bir kurgu yaparsın: Caesar medeniyetsizdir. Caesar medenidir. Sonuç: Caesar medeniyetsizliğini medeniyeti ile dengeleyen bir kahramandır. Çelişkilerinden güç alıp zamanın ruhuna vücut verecektir. Gayet de kendi içinde tutarlı ifadeler ama ben çıkıp da Caesar medeniyetsizliği ağır basan ve medeniyeti ancak kendisine ve yandaşlarına dönük bir zorbadır zamanın ruhunu değil felaket getirecek diyebilirim. Caesar'ın medeniyeti çok ağır bastığı için ağda oluyor da diyebilirim. Filler hortumlarıyla su fışkırtmayı çok severler de diyebilirim.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    İNGİLİZCE MAKALEYİ ANLAMAK
    6 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Hegel'in önermeleri de muğlak. Epistemolojik bir problem ama ontoloji ile mantık ayrımı yapılmadığı için bu problem var. Yalnızca mantıksal kısmı ve keyfiyeti tekrar ediyorsun. Kutupluluk Hegel evreninin içkin bir gerçeği, yani diyalektik mantığın altında tutarlı bir ontolojik varsayım da var ama sözkonusu diyalektik mantık arkaplan ontolojisinden bağımsız değil ve haliyle basit ontolojik tabiatı uyarınca keyfi. Sembolik mantık matematiksel bir sistem, buna karşılık Hegel'in "sistemi" matematiksel olamayacak kadar kuralsız / talimatsız. Zırva yakıştırması o yüzden bir yerde uyuyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mantıken doğru çıkması gerekmiyor işte saçma olan bu. Sentezin üsteki önermelerle kısıtlanmasını sağlayan düzgün bir kriter yok.

    quote:

    Şengör benim bahsettiğim eleştiriden bahsediyor çünkü tek bir çelişkili birleşik önermeden, bütün önermelerin çıkacağını söylüyor.


    Gerçekten felsefeyi bırak, başka bir şeyle uğraş. Sende çünkü o yetenek veya kıvraklık mı demeliyim; yok. Tek boyutlu bir muhalif monoloji okumak gibi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-596C9B846

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    Analitik felsefeden anlamıyorsun. Ne kendi dediğinin ne de benim ne dediğimin tam şuurunda değilsin. Hegel'in felsefesi veya kozmolojisi içkin çelişkilerle gelişime dayanan bir sistem. Hegel'de mantıkla ontolojinin (diyalektik zeminde) ayrımı yok. Ayrıca ontolojisi kendi içinde tutarlı olabilir tabii bakış açısına göre. Mantıken düpedüz keyfi. Celal Şengör'ü getirsek buraya paraconsistent, diyalektiği çürütme vs ne diyor nerelere çekiyor mevzuyu der. Şengör'ün tek dediği mantıken (sistemsel olarak) diyalektiğin zırva olduğu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Zaten seninle yazışmak da mümkün değil, her dakika yazdıklarını defalarca kez revize edip değiştirdiğin için.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Celal Şengör Popper'ın makalesini yorumluyor ve oradan özellikle sembolik mantık gösteriminden feyz alıyor. Mevzu Popper değil, Şengör'ün ne dediği. Sembolik mantığın çok belirli kuralları var. Geçerli (valid) veya safsata (fallacy) sonuçlu versiyonları var. İşte Converseler, inverseler vb.

    Valid Sembolik Mantık Örnekleri:
    Celal Şengör: Hegel'i Anlamak İstiyorsan Almanca Oku (Podcast)

    Celal Şengör: Hegel'i Anlamak İstiyorsan Almanca Oku (Podcast)

    Fallacy Sembolik Mantık Örnekleri:


    Celal Şengör: Hegel'i Anlamak İstiyorsan Almanca Oku (Podcast)

    Diyalektiğin böyle çok bariz ve esasen katı kuralları var mı ki? Olduğundan çok şüpheliyim. Sembolik olarak dedüksiyonvari duran diyalektik mantıkla (P, P değil Q o halde Q) istediğin sonucu uydurabilirsin. Uydurduğunu da tabii doğru olarak varsayacaksın ama doğru olma ihtimali mantıksallığın dışına çıksak dahi yok ve her sonuç eşit doğrulukta geçerli. Bu açıdan diyalektiğin yanlış bir mantık yürütme yaptığımızı anlayabileceğimiz bir safsata hali bile yok sayılır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-596C9B846

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster
    İsim / terim problemi bence çok da önemli değil. Şimdiye kadar yapılan yorumlar kendinde ve kendi için (an sich und für sich) varolan birlikleri ifadesi için de geçerli hatta daha popüler ve kısmen yanlış tez ve antitez kullanımının aksine orijinal terminoloji formal mantık biliminde keyfilik ve kuralsızlığa giden progressive bir idealist felsefenin temel varlık varsayımını daha iyi yansıtıyor. Tin veya ruh kendi için neye ihtiyaç duyarsa veya neye eserse o gelişimin basamağı gibi oluşa dökülecek ve evrensel bir akılda tamamlanma gerçekleşecek. Ama ortada esasında nesnel bir süreç veya bu sürecin tanımlanması yok, özneye dayalı bir kendindelik var; kendindelikle istenilen üretilebilir / çıkarılabilir. Öznenin keyfiliği fakat idealist düşünceli Hegel tarafından kolaylıkla nesnel bir süreç veya gerçeklik olarak addedilebilir. Buradan Şengör veya Popper'ın "istediğini çıkartabilirsin" yorumuyla bağlantılandırma yapılabilir. Dışsallık değil de içsellik daha teferruat bir bilgi, içselliği ve apriori sentezi an sich und für sich değil de tez antitez etiketlerini kullanarak da anlayabilirsin.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.