|
Bildirim
|
Bizim ülkemiz için ASLA ama ASLA uygulanmayacak işlerden bahsediyorsunuz.
Gün gelecek bütün Avrupa'daki araçların havayı kirlettiği kadar miktarı, bizim yollarımızdaki siyah duman saçan, sigortası ve muayenesi olmayan, polisin görünce "neme lazım iktidardaki partinin adamıdır" diye kafasını çevirdiği "BİR ADET KAMYON" kirletecek. Uzuuun yıllar sonra Dünyamızın içine edilince diğer uluslar galaksilerde yeni yaşanacak yerler keşfedip oralara gidecekler ve doya doya içine edelim diye Dünya bize kalacak. Ama sevindirici husus patlıcan, biber, soğan, patates yetiştirecek verimlilikte toprak kalmadığı için bu ürünler temel tüketim maddesi olmaktan çıkarak enflasyon sepetine etki edemeyecek, yorgan gitti, kavga bitti durumu olacak. |
Değerli forumdaşım. Beni boş boş yorum yapma ile itham ediyorsun.
Senin için boşluk kavramının yorum olduğunu ifade ettiğin noktada ben, boşluk kavramının esasen kafatasının içerisinde olması gereken ve düşünmeyi sağlayan organın olmamasından kaynaklanan bir olgu olduğunu irdeliyorum. Gelelim "DOLU" yorumunda bahsettiğin Euro standartlarına. Avrupa Birliği Uyum Yasaları kapsamında yasa çıkarmak ayrı şey, bu çıkarılan yasaları hayata dönüştürmek yani uygulamak ayrı bir şey. Bahsettiğin durumda, yasama organı görevini yapmış görünüyor. Ancak, bu çıkarılan yasaların uygulamasını yapacak olan yürütme organının görevini savsakladığı da öyle. Bu durumu birkaç örnekle vermeye çalışacağım. Ülkemizin en gelişmiş diye tabir edebileceğim Kocaeli ilinden örnek vereyim. Sen hiç özellikle hafta sonu otoban veya D100 karayolunu kullanarak Dilovası’ndan geçtin mi? Geçtiysen orada olmaması gereken bir koku aldın mı? Baca gazı partiküllerini süzen filtrelerin oradaki fabrikalar tarafından hafta sonları ve geceleri maliyeti düşürmek için devreden çıkarıldığını biliyor musun? Defalarca yapılan şikayetlere belediye başta olmak üzere (devlet) yetkililerinin en ufak bir işlem yapmadığını biliyor musun? Kanser hastalıklarından ölüm oranının bu bölgede, değil ülkemizde bütün dünyada ilk sırada olduğunu, bunun için yapılan çalışma ve araştırmaların (devlet) eliyle vatandaştan gizlendiği, vicdanına yenilip dışarıya sızdıran çalışanlardan birisinin işten atılarak hakkında soruşturma açıldığını da biliyor musun? Başka bir örnek geri dönüşüm konteynerleri. Bildiğin gibi çöp toplama istasyonlarında metalik renkli evsel atık konteynerleri ile birlikte yine Avrupa Birliği Uyum Yasaları kapsamında mavi renkli geri dönüşüm materyalinin toplandığı konteynerler belediyelerimiz tarafından konuldu. Burada biriken geri dönüşüm malzemelerinin ne olduğunu hiç araştırdın mı? Daha doğrusu geri dönüşümü sağlayacak işletme adedi ve kapasitesi ne kadar biliyor musun? Bu kapasitenin en az 1000 (yazı ile BİN) katı olarak toplandığı hesaplanan geri dönüşüm malzemesine ne yapıldığını biliyor musun? Geri dönüşüm kapasitesini arttırmak için yapılması gerekenleri kimin yapmadığını biliyor musun? Yukarıda parantez içerisinde belirttiğim (devlet) olgusunu kim temsil ediyor? Değerli forumdaşım. 51 yaşındayım ve iki fakülte mezunuyum. Gerek kamu, gerekse özel sektörde belki de senin yaşından fazla süre görev yaptım. Avrupa’nın tamamı, kuzey Amerika ve güney Amerika’nın bir kısmında iş gereği 3 yıl civarında bulundum. Son dönemde yükselişte olan Rusya ve uzak doğu ülkelerindeki görevleri ise gençlere devrettim. Belirttiğim olgular ışığında sosyokültürel farklılıklar ve toplumsal ahlak bağlamında bir iki söz söyleyebilecek yetkinlikte olduğuma inanıyorum. Bu kapsamda çok kısa olarak en önemli gözlemimi aktarayım. Ama bilinçli ama bilinçsiz, yeni neslin eğitim kalitesi dünya standartlarının çok ama çok altına düşürüldü. Bundan 15-20 sene sonra uzman ölçüsünde en basit hastalığa teşhis koyamayacak veya yanlış teşhis koyacak doktorlarımız olacak. Bir baltaya sap olamadığı halde, sosyokültürel yapımız gereği anne ve babası tarafından sübvanse edilen, hayatı sosyal medyada yaşayan, üretmeyen, düşünmeyen bir gençliğimiz olacak. Geleceğimiz fiziksel (çevresel) ve insani olarak süratle dejenere ediliyor. Bu kısır döngüden çıkış için gereken adımların vakit kaybetmeksizin atılması gerekiyor. Bu adımların da atılması ülkeyi yönetenler tarafından yapılmalıdır. İçinde bulunduğumuz süreçte bu adımlar atılıyor mu, yoksa bu kötü gidiş teşvik mi ediliyor? Sana tavsiyem TV’de Polyanna kanallarını izlemeyi bırak. Kutsal kitabımızın da ilk ayeti “OKU”. Araştır, sorgula. Bir oluşumu desteklemek, bir partiye oy vermek, o oluşumun, o partinin icraatlarını kayıtsız şartsız desteklemek demek değildir. Bilakis verdiğin oy ve desteğin senin üzerinde bir vebali bulunmaktadır. Yanlış gidişi, haksız kazancı ve hataları oy vermeyenlerden daha fazla eleştirmelisin. Kısaca demokrasinin özü budur. Bunu yapmıyorsan ya demokrat değilsin, ya da o yanlış gidiş, haksız kazanç ve hataların içindesindir. Sağlıcakla kal. |
Arabaya zevkle binen son nesiliz bence
|
Dizel otomobillerdeki gibi bela olacağını sanmıyorum. Benzinli motorların egzoz sisteminde is olmaz, birçok araçta kullanım ömrü boyunca sorun çıkarmayacaktır. Zaten otomobillerin kullanım ömürleri ciddi oranda düşüyor.
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Donald Draper -- 14 Şubat 2019; 6:57:51 > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
|
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
|
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Storm Raider -- 14 Şubat 2019; 19:3:33 > < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |