DİZEL YAKIT ARTIK EKONOMİK DEĞİL

Bilgilendirme için çok teşekkür ederim . Son 2 -3 aydır marketten çıkan insanların fişi inceleyip “ bişey almadık nasıl böyle tuttu yaaa “ diye yakındıklarını duyuyorum . şuan ekonomik ve ucuz ne kaldı ?



Dün kırılan cam için camcı çağırdım ne kadar tutar diye sordum . Ağbi ero dolar çoh arttı o yüzden pahalandı cam 200 e hallederiz dedi . Salon kapısını camsız kullanmaya karar vereim .



Hayırlı Ramazanlar

He ya benzin bedava zaten.



Asıl bu zamanda mazotlu araç lazım. Sümbül şirket aracım var 33 kuruş yakıyor. 1 depo ile 850 900 km yol gitmek hele ist ş.içi mükemmel.



Daha önce atmosferik aveo vardı evlere şenlik. 12 lt yakıyordu. 70 kuruş

Bende bunu merak ediyorum Astra 136 HP dizel aracım var şehir içi 6.5 net yakiyorum. Aynı aracın 1.4t versiyonuna geçsem en az benzin de şehir içi 9 lt yakıyor bu LPG ile 11 lt. bulacaktır. Değer mi aradaki fark için LPG. li bir araç kullanmaya. Bunun gaz ayarı var benzini var LPG nin performans eksikliği var. Düşünüyorum yakıyo mu 1.6 dizel evet ! Ama LPG ile neredeyse aynı. Bence dci yada hdi motorlar en avantajlısı. Adamlar 4.5 lt ile 4 lt ile dolaşıyorlar.

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.

2012 yılında dizel araç almaya niyetlenmisken milletin lafına inanip 1.25 fiesta aldım. Neymiş benzin mazot fiyatı yakinmis,senede 15.000 km anca yaparsın ne gerek var 10.000 tl fazla vermeye, dizelin bakımları çok para sakin bulaşma dediler bizde inandık.

2016 eylül ayına kadar zor dayandım. Kredi bittiği gibi satıp peugeot 2008 dizel aldım.Hayatta verdiğim en isabetli kararlardan biri.

Benzinli karma tüketim 7.2 lt iken şu an dizel aracimda 5.0 lt.

Benzinli aracimin 2012 yılında yetkili servis ilk bakımı 400 tl iken dizel aracın yetkili servis ilk bakımını 420 tl ye yaptırdım. Benzinli ile ort 100 km hız ile giderken düzeldi 130 km ile gidip daha az yakıyorum.

Diğer bir örnek luleburgaz da oturuyorum.sık sık izmire giderim (ort 600 km) benzinli ile gece yapistirip yola ciktigimda menemen de benzin ışığı yanardi dizelde izmir dönüşü Burhaniye civari yanıyor ve daha hızlı gidiyorum.

Benzinli den dizel e geçmiş biri olarak kimse bana benzin dizel artık aynı yakıyor masalini anlatmasın.

Bunu iddaa eden anca kendini kandırır

Bu fiyatlarda yakmayan araba mı kaldı ?

Türkiyede değişmeyen tek birşey var.
Zenginin arabası her zaman az yakar.

Parası olan gider elektirikli tesla alır bmw alır bedavaya gezer.3 kuruş parası olan vatandasta kurus hesabı yapar.Krediyle aldıgı arabaya zor biner.Ama oyunu yine verir.Birde sana muhalefet olur.

Herkez halinden memnunsa bence düz 10 olsun binen binmeyen belli olsun.Belki İstanbulun trafiği biraz rahatlar da elitler rahat gezerler.Bu nedir adamlar parasıyla rezil oluyorlar.

Belki milletin aklı basına gelir.

Gerçi iktidar 16 yılın sonunda petrol fiyatlarının enflasyona etki ettiğini Sayın Mehmet Şimşek bey (Ekonominin anasnı aglattı) zikir etti.Bu zmana kadar akılları neydeydi acaba çok merak ediyorum.......

7 sene atmosferik benzinli kullandım. Hep dizel saçma geldi. Hep dizel alanlara laf ettim durdum. Dizel aldım 1 ay ne gerek var diyordum ki bi uzun yolla bitti bütün tartışma. O torktan o yakıt verilerinden sonra beni anca elektrikli paklar artık. 120 130la gidiyorsun yeri geliyor 180 yapıyorsun, ortalama 5.5. Dizel evet pahalı ama başka bi tadı varmış. Benzinli alsam yine atmosferik alırım ama. Turbo benzinlilere gıcığım.

benim için dizel araç her zaman ekonomiktir. yeni nesil turbo benzinli araçları yavaş ve sakin kullanırsan az yakıyor ama biraz sıkıştırınca 10 lt civarlarında dolanıyor. ben kendi tdi aracımda zorlaya zorlaya 7 lt civarında yakıyorum aynısını tsi motorda yapsam 12 lt altına yakmaz

Artık dizelin pek avantajı kalmadı. Eskiden 15-20 bin yapanlara kafadan dizel diyebilirdik. Şimdi bu bant 40 binlere dayandı yıllık bazda. Bunun da birkaç sebebi var tabii ki.

Benzin-dizel arasındaki fiyat makasının azalması, benzinli motorlardaki gelişme, dizel talebinin araç fiyat farkını artırması, petrol rejimi vb.

Petrol rejimi: 100 litre ham petrolden ortalama 19-20 litre dizel ve 50-51 litre benzin çıkar. Türkiye yeterli petrol üretemediğinden %90 oranında ithal ediyoruz. Ancak 20-50 gibi üretim oranına rağmen tüketim buna paralel değil. Dizel tüketimi çok daha fazla. Ocak 2017 için (daha yeni veri bulamadım) 9.7 milyon litre benzin 58.8 milyon litre mazot tüketilmiş. Yani üretimdeki 2.5 kat benzine rağmen 6.06 kat mazot tüketimi var. Bu durum fiyatlarda anormalliğe neden oluyor. 58.8 milyon litre mazot üretmek için 294 milyon litre ham petrol lazım. Bundan da 147 milyon litre benzin çıkıyor. Çıkan 147 ama harcanan 9.6 milyon litre. İnanılmaz fark var. (dışarıya ucuz benzin ihrac ediyoruz lafı buradan çıkıyor ve gerçek. Dökemeyeceğimize göre vergisiz filan ucuza satmak zorunda kalıyoruz)

O zaman benzini ucuzlatalım diyebiliriz ve bu da doğru. Zaten dizel-benzin fiyat makasının kapanmasının nedenlerinden biri de bu. Eskiden dizelin benzine göre oranı çok daha ucuzdu. Şimdi 50 kuruş kadar fark var. Ama tersine çevirmek de kısa vadede oldukça zor. Benzinin tamamına yakını (kişisel ve binek çoğu) araçlarda kullanılırken, dizelin sanayide, ulaştırmada, ısıtmada vb çok kullanım yeri var. Yani benzin dizelden daha ucuz olsun demekte kolay değil. İş makinalarında tork gerektiğinden benzin zayıf kalıyor. (kamyonlar mesala en azından) Bu torku verecek kadar hacimli benzinli motor kullanınca da benzin tüketimi haddi aşıyor, bir anlamı kalmıyor.

Hepsini ucuzlatalım da denebilir ama bu da ülkenin ekonomik gücü ile alakalı. Aslında halkı ile alakalı. Biz üretmeden tüketmeyi seven bir toplumuz. Benzinin ucuz gelirin fazla olduğu Amerika'da bile birkaç kişi birleşip her gün birinin arabası ile işe gidebiliyor ve tasarruf yapabiliyor. Bizde ise herkes kral. Yakıt pahalı diye ağlarız ama bakın yollara, tek kişi giden araçların ezici çoğunlukta olduğunu görürsünüz. Haşmetlinin havasına zarar gelmesin, ezik demesinler zira.

Şu an ithalatımızın ciddi kesimini petrol ve gaz oluşturuyor. Her hükümette bunu kısmanın yolunu arıyor. (toplu taşıma, vergi, yakıt zammı vb vb) Zira bizler ekselans olduğumuzdan yakıt ucuz olsaydı coşardık ve petrol ithalatı ile başa çıkamazdık. Bu her dönem böyleydi maalesef. Petrolümüz olmadığı sürece böyle olacak veya halkımız değişmediği sürece. Ben Denizli'de yaşıyorum, şehir merkezinde park yeri bulmak imkansıza yakın. (ücretli parklarda bile) Çoğu semtten (sanayi-ticaret değil konut ağırlıklı olan) merkeze 15-20 dakikada yaya ulaşmak mümkün. Araçla da park yeri bulma vb için 10-15 dk. harcıyorsun zaten. Dolmuşla da (bol da üstelik) 10-15 dk içinde gidebiliyorsun. Yakın ilçelere (Sarayköy-Honaz vb ) bile yarım saatte dolmuşla gidiliyor yahu bu ilde.

Ama herkes illa ki şahsi aracı ile gidecek, daracık yollarda bekleyecek, yolda geçirdiğinden daha fazla sürede park arayacak, otoparklara para ödeyecek. Kısa mesafede yaya gidebileceği veya 1,5-2 TL dolmuş parası ile halledeceği kat kat fazlasına yapıyor. Zira şahsi arabası ile kral gibi gitmezse gümüşleri sıyrılır majestelerinin. Ezik mezik hisseder sonra maazallah. Benim de aracım var, üstelik benzinin çok cep delemeyeceği gelirim var, ama ben nadir olarak özel aracımla giderim. Ya yaya giderim veya dolmuşla. Aracımı nadir kullanırım sadece gerçekten gerekli ise. Hatta makam aracım olmasına rağmen park derdinden kaçınırım çoğu zaman.

Ama biz tasarruf etmeyi sevmeyen, çok harcamak için çok kazanmayı ve çalışmayı zul gören bir halkız. Hep birilerinin bizim için bir şeyler yapmasını bekler ve isteriz ama kendimizi zora sokmaya da gelemeyiz. Halbuki tasarrufu sevsek bu para yatırıma döner, GSMH artar, kişi başı gelir artar, o zaman da şimdi pahalı dediğimiz şeyler bize daha az pahalı gelir veya ucuz gelir. Ama bu bize pek uymuyor ve bu kafada olduğumuz sürece daha çok bekleriz. Hükümet-parti demeyin, hangisi olursa olsun fark etmez, geçmişte de etmemişti. Halkın ne ise hükümetin de odur netekim.

Özetle tasarrufa yönelmediğimiz sürece yakıt hep pahalı olacaktır, zira petrol italatını kısmak zorundayız. Burada tasarruf da gereksiz harcamadan-gösterişten kaçınmak, toplu taşıma vb ile olur Biz de buna pek tenezzül etmeyen soylular olduğumuzdan, petrolü de kendimiz üretemediğimizden yakıt fiyatları yüksek olacaktır, petrol ithalatını kısmak için. Sadece yakıt değil, ürettiğimizden fazlasını tüketmeye çalıştığımız her şey için geçerlidir bu durum.

Dizel talebin araç fiyat farkını artırması:
Eskiden dizel benzinli araç arasında bu kadar fiyat farkı yoktu. 3-5 bin gibi bir fark vardı 4-5 sene önce. Şimdi ise geçen yıl aldığım 2017 Megane 4 arasında baz modelde 20.000+ TL fark vardı. Millet dizele abanınca dizel araç fiyatları uçuşa geçti. Dolayısı ile dizel ile tasarrufla fiyat farkını kapatmak için çok daha uzun süre ve çok daha fazla km gerekiyor.

Benzinli motorlardaki gelişme: Eskiden benzinli motorlar dizel göre şimdikinden çok daha fazla yakardı. Özellikle karbüratörlü motorlar benzini içerdi resmen. Hacim arttıkça benzin tüekitimi daha da artardı. Zira tüketim motor hacmi ile alakalı idi. Dandik 1.4-1.6 tofaşlar bile 11-12 litre üstünü görürdü yahu. Şimdiki araçlarda ise tüketim motor hacmi ile değil aracın ağırlığı ile alakalı daha çok. Benzer ağırlıktaki araçlar hacim çok fark etmeksizin üç aşağı beş yukarı benzer yakıyorlar. Motorlar da daha verimli olduğundan benzin tüketimi ciddi şekilde azaldı.

Benzin-dizel arasındaki fiyat makasının azalması:
Bu durum öncelikle yukarıda yazığımız petrol rejimi nedeni ile bilinçli olarak yapılıyor biraz. Yani dizeli azaltıp benzini artırırsak ham petrol ithalatı azalacak. Burada vergi kaybı diyenler yanılır. Zira dışarıya vergisiz-karsız ucuza vermek zorunda kaldığımız benzin içeride satılınca kayıp olmaz, artıya bile geçebilir.

Ayrıca dizel üretmek benzine göre daha masraflı. Rafineride bu iş ham petrolün ısıtılmasına dayanıyor. En önce LPG gibi gazlar, sonra JPx, kesorsen, gazyağı gibi uçucular ayrılıyor. Bundan sonra benzin, ondan sonra ağır gazlar ve daha sonda dizel vb ayrılıyor ısı arttıkça. Yani dizeli ham petrolden ayırmak benzine göre daha fazla enerji ve maliyet gerektiriyor ve rafineri çıkışında daha pahalı oluyor karsız-vergisiz haliyle. (20-50 oranı nedeni ile taşıma depolama da etki ediyor)

Eğer benzin-dizele aynı kar-vergi oranı kullanılsaydı benzin daha ucuz olurdu. Ancak dizel sanayi-ısıtma-ticari taşıma için de kullanıldığından fiyatın benzine göre yüksek olması da pek istenen bir durum olmazdı. En azından ısıtma nerede ise çok düştü ama taşımada hala önemli. Kısa vadede benzin-dizel araç dönüşümü yapmak da olanaksız. Bu yüzden dizel hala biraz daha ucuz, yoksa çoktan geçerdi fiyatı.

Bir de rafineri çıkışına eklenen sabit vergi oranı var benzin-dizel fark etmeksizin. Maaşlara yapılan yüzde değil, direk sabit fark eklenmesi gibi. Yani %10 zam değil 100 TL veriyorsun. Bu durumda düşük olan nispi olarak daha fazla artmış olur. (1000 TL için %10 yaparken 2000 için %5 olması gibi) Bu da dizel-benzin arasındaki fiyat makasının daralmasına yol açıyor ve yukarıdaki nedenlerden (20-50 oranı, ithalat) ötürü bilinçli olarak yavaş yavaş yapıldığını düşünüyorum.

Şu an Denizli ilinde Shell dizel 5.77, benzin 6.31 TL. Fark 54 kuruş olup benzin %9,3 daha pahalı. Bu oran eskiden çok daha fazlaydı ve %30 civarı olduğu zamanları hatırlarım. (benzin 3 küsur iken dizel 2 küsur gibi) Mesela fiyatlar yine 50 kuruş civarı farklı olup 2.5-3.0 gibi olsaydı %20 olurdu. Geçmişte daha da yüksek oranlar gördük.

EDIT : Aytemiz 2010 kasım fiyatlarını buldum. Makas %9 değil %19 imiş o zamanlar. Geçmişte daha da fazlaydı.

Sonuç: Dizel gittikçe daha az avantajlı oluyor bu nedenle. Zira fiyat makası çok daraldı, benzinlilerin tüketimi epey düştü ve dizel araç fiyatları abardı. Ektrası da dizel bakım maliyeti ve ömür.

Kendi aracımı örnek vereyim. 1.6 atmosferik benzinli aldım. 1.5 DCi ile (geri kalan her şey aynı) 20.200 TL fark vardı. İkisinin ortalama tüketimleri 21-22 ve 38-39 kuruş civarı. Farkı kapatmam için 115 bin km filan yol yapmam lazım. Buna dizelin bakım masraflarını da eklersek çok daha fazla olur ve 130 bini bulabilir. Hele uzun sürede dizel masrafları daha da fazla olur.

Yılda 10 bin yapsan 12-15 yıl lazım. 20 yapsan 6-8 yıl. Ancak 40 bin yaparsam 3-4 yılda dengeliyor. Yani dizel ancak çok kilometre yapanlara yarıyor artık. Burada da ikinci el sorunu çıkıyor. Dizeller 100 bini devirince potansiyel sorunlu araç olarak görülüyor, 150 bini devirince iyiden iyiye ölü eşek muamelesi görmeye başlıyor. Yani araç fiyat farkını yakıttan çıkarayım diye fazla km yapıca ikinci elde ölüyor araç. Oysa temiz bir atmosferik benzinli için 150 bin km gayet normal kabul ediliyor. Atmosferikler ciddi sorun veya masraf çıkarmaya meyilli olmadığından çok daha kolay satılıyor. Hele tüpçülerin gözdesi oluyor araç temizse. İlanı tamamlamadan havada kaparlar.

Kısaca gerçekten ihtiyacınız yoksa ve ciddi yol yapmıyorsanız dizelin eskiye nazaran fiyat avantajı kalmadı. (gürültüsü-kokusu da cabası) Geriye cazip olarak da tork kalıyor. Ama benim gibi sakin kullanacaklar için bunun da bir önemi yok.

Kendim için ele alırsak. Yılda 10 bin bile yapsam benim için 12-15 yıl yetmiyor dengelemeye. Yaptığım yolun en az %80 kadarı uzun yol. Bu da denge mesafesinin 170-180 bin km'yi bulması ve 17-18 yıl demek. O zamana kadar ölme eşeğim ölme.

Aracı Eylül 2017 başında aldım. Şimdi 2100 km civarında. Bunun da 950 km kadarı git gel Ankara-Denizli ve 230 km kadarı da aracı alıp İzmir-Denizli gelişi. 200-300 Km kadarı da Denizli şehir dışıdır. Şehir içi 600-700 anca yapmışımdır 9 ayda. (Araba yatıyormuş yahu ) Böyle giderse yılda 5 bin km anca bulurum. Dengeleme için de 30-35 yıl lazım. Yuh. (Dördüncü depoyu daha bitiremedim, hep fullerim)

Aldığımda niye dizel almadın diyenlere durumu anlatamamıştım bu hesaba rağmen. Dizelin benim gibi yılda 10 bin altı yapanlar için (tork manyakları hariç) bir anlamı yok artık.

Aracı da temiz ve dikkatli kullanırım, yemini suyunu eksik etmem. 5 yıl kadar sonra değiştirebilir tahminen. 5-6 yaşında 30-50 bin km'de, tüpe uymak için yapılmış, temiz bir atmosferik C Sedanı havada karada satarım Allah kaza bela vermezse. Hem de gayet makul fiyata. Pazara götürsem ve gerçekçi fiyat versem kavga çıkar.