Şimdi Ara

İLKYARDIM

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
0
Favori
98.108
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Resimlerden dolayı sayfanın açılması biraz uzun sürebilir..

    Konu ile ilgili bilgi paylaşımları yapmak dileğiyle...

    TANIM

    Herhangi bir şekilde kazalanmış veya hastalanmış bir kişiye sağlık durumunun daha kötüye gitmesini önlemek ve iyileşmesini kolaylaştırmak için yapılan her türlü ilaçsız girişime ilkyardım denir.
    İlkyardım;
    *Hemen
    *Olay yerinde
    *Orada bulunan kişilerce veya bizzat yaralı tarafından
    *Mevcut araç gereçlerle yapılır.
    İlkyardımın amaçları;
    *Hayat kurtarmaktır.
    *Sakat kalmaları önlemeye çalışmaktır.
    *Kaza geçirenlerin ikinci kazalardan korunmasını sağlamaktır.
    *Kaza geçirenlerin daha fazla yara almasını önlemektir.
    *Tıbbi bakıma kadar kişinin durumunu korumaktır.
    *Kazalıya moral vermektir.

    KAZALARA BAĞLI ÖLÜMLER

    A) Anında gelişen ölümler
    *%50 oranında
    *İlk yarım saat içinde
    *Ancak ilkyardımla müdahale imkanı vardır.

    B) Erken ölümler
    *%30 oranında
    *İlk 30 dk-6 saat içinde
    *Ölüm nedeni çoğunlukla iç boşluklarda ve kafatası içine olan ciddi kanamalar.
    *Doğru yapılan canlandırma girişimleri ve kazalıyı hızlı ve doğru şekilde nakletmeyle önüne geçilebilir.

    C) Geç ölümler
    *%20 oranında
    *6 saatten sonra
    *Genellikle hastane şartlarında gerçekleşirler.


    İNSAN VÜCUDUNUN YAPISI VE ÇALIŞMASI

    İnsan vücudunun temel yöneticisi beyindir.Beyin ve diğer organların çalışması için oksijen gereklidir ve bu oksijen solunum sistemi vasıtasıyla havadan alınır.Akciğerlere gelen oksijen burada kana karışır ve kalp vasıtasıyla tüm vücuda pompalanır.
    İnsan vücudu birbirine bağımlı çalışan çeşitli sistemlerden oluşur.
    a)Sinir sistemi:Beyin,beyincik,omurilik ve sinirler
    b)Solunum sistemi:Ağız ve burun,soluk borusu ve akciğerler
    c)Dolaşım sistemi: Kalp,atardamarlar,toplardamarlar,
    kılcaldamarlar,lenf damarları ve lenf bezleri
    d)Hareket sistemi:Kemikler,eklemler,bağlar ve kaslar
    e)Sindirim sistemi:Ağız,yemek borusu,mide,ince ve kalınbarsaklar,karaciğer,safra kesesi ve pankreas
    f)Boşaltım sistemi:Böbrekler,idrar yolları ve idrar torbası
    g)Üreme sistemi:İç ve dış üreme organları
    h)Duyu organları:Göz,kulak,burun,dil ve deri

    Öncelikle ilkyardım açısından önemli iki sistemi kısaca incelemek gerekir.

    SOLUNUM SİSTEMİ
    *En küçüğünden en büyüğüne kadar vücuttaki milyarlarca işlem oksijen sayesinde elde edilen enerji ile gerçekleşir. İhtiyaç duyduğumuz oksijeni vücudumuza sağlayan solunum sistemimizdir. Nefes alıp verme işlemi otomatik olarak gerçekleşir. İnsan bu hayati önemdeki işlem yerine getirilirken hiçbir emek sarf etmez, bir karar vermez ve hiçbir müdahalede bulunamaz. Solunum sistemi burunla başlar.Havanın vücuda ilk giriş yeri burundur.
     İLKYARDIM


    Burundan giren hava solunumun bir sonraki aşamasında vücut içinde yol alarak biraz daha aşağılara doğru inecektir. Havanın burundan sonra geçeceği bölge nefes borusudur. Nefes borusu gırtlaktan akciğerlere kadar uzanan yaklaşık 30 cm uzunluğunda bir borudur. Bu boru her an açık olmak zorundadır. Aksi takdirde havanın ciğerlere iletimi durur ve insan boğularak ölür. Nefes borusundan geçen oksijen, nefes borusundan ikiye ayrılan broşlardan geçerek akciğerlere ulaşır. Göğüs boşluğunda, biri sağa diğeri sola yerleştirilmiş iki akciğer vardır. Akciğer en önemli organlardan biridir.
     İLKYARDIM


    Kandaki karbondioksitin havadaki oksijen ile yer değiştirmesi için, kan sıvısı ve hava mümkün olan en geniş alan üzerinde birbirleri ile doğrudan temas etmelidir. İhtiyaç duyulan alan yaklaşık 100 metrekare büyüklüğünde olmak zorundadır. Aynı zamanda bu alan göğüs boşluğu kadar ufak bir alana sığdırılmalıdır.Akciğerin içine her biri toplu iğne ucundan daha küçük 300 milyondan fazla kesecik vardır ve oksijen-karbondioksit değişimi bu kesecikler vasıtasıyla yapılır. Bu keseciklerin toplam yüzey alanı hesaplandığında ortaya olağanüstü bir rakam çıkar. Bir insanın akciğerinin yüzey alanı yaklaşık 70-100 metrekaredir. Her nefes aldığınızda bu 300 milyon küçük keseciğin içi havayla dolar. Bu keseciklerin iç yüzeyinde kılcal damarlar bulunmaktadır. Balonlar havayla dolduğu anda, kılcal damarlarda bulunan kandaki karbondioksit, havada bulunan oksijen atomları ile yer değiştirir.
     İLKYARDIM


    İnsan vücudundaki hücrelerin her birinin sürekli olarak oksijene ihtiyacı vardır. Her nefes aldığınızda vücudunuza 100 trilyona yakın hava molekülü girer. Bunun yaklaşık %21'i yani 21 trilyonu, oksijen molekülüdür. Solunum sistemi yoluyla vücudunuza giren ve kan dolaşımına yüklenen bu moleküller, yine kan yoluyla vücudun en derin noktalarına kadar ulaştırılır. Ve burada bulunan karbondioksit molekülleriyle yer değiştirir. Akciğer bir hava pompası gibi ömür boyu hiç durmadan vücut içine hava alıp, daha sonra bunu dışarı pompalar. Ancak akciğerin diğer tüm organlar gibi çalışabilmek için bir dış enerjiye, güce ihtiyacı vardır. Nefes aldığımız zaman, kaburga kemikleri dışarı ve yukarı doğru hareket eder. Akciğer nefes borusundaki havayı aşağı doğru çeker. Soluk verildiği zaman kaburga kemikleri içeri doğru geri çekilir. Akciğer sıkışınca küçük keseciklerdeki hava dışarı çıkmaya zorlanır. Zorlanan hava nefes borusundan yukarı doğru çıkar.
     İLKYARDIM

    Göğüs kafesinin esnek oluşu da nefes alıp vermeyi kolaylaştıran çok önemli bir özelliktir.
    Soluk alıp verme işlemi, omurilik ve beyindeki merkezlerle kontrol edilir. Diyafram ve kaburga kaslarına giden sinirler, bu yapıların düzenli olarak 4-5 saniyede bir kasılmasını sağlar. Eğer sinirler kesilirse soluk alış-verişi de durur.Solunumun ana amacı vücut hücrelerindeki karbondioksidin dışarı atılması ve yerine oksijen alınmasıdır. Bu işlemler vücut dokularından çok uzak bir yerde, akciğerde gerçekleşir. Bu durumda akciğerden vücuda giren oksijenin bir şekilde dokulara taşınması, dokularda ortaya çıkan karbondioksitin de aynı şekilde akciğere ulaştırılması gerekmektedir. Bu taşıma işlemini de kandaki alyuvar denilen hücreler yapar.

    DOLAŞIM SİSTEMİ VE KALP
    Kan, bedendeki haberleşmenin neredeyse tamamını üstlenir.
    Hücrelerin ve dolayısıyla bedenin enerji kazanabilmesi için gerekli olan hammaddeler kanın içinde taşınır.
    Bedenin sıcaklığını adeta bir klima gibi ayarlar. Vücut ısımız, kan sayesinde sürekli olarak sabittir.
    Kanın dolaşımı sırasında, içindeki koruma birimleri sürekli olarak iş başındadır. Vücuda girebilecek mikroplara karşı her an tetiktedirler.
    Kan, vücudun yiyecek servisini de üstlenmiştir. Besinler tüm hücrelere kan vasıtasıyla dağıtılır.
    Atıkların ve zehirlerin toplanıp taşındığı bir kanalizasyon sistemi olarak da işlev görür.
    *Kan, bir sıvıdan çok, vücudumuzdaki kemik veya kas dokuları gibi bir dokudur. Ancak kuşkusuz onlardan farklıdır, çünkü kemik veya kas dokularını oluşturan hücreler birbirlerine sıkıca kenetlenmiş durumdadırlar. Kan da bir doku olmasına rağmen böyle bir özelliğe sahip değildir. Kan sıvısı içindeki hücreler birbirlerinden bağımsız olarak, serbest halde dolaşırlar.Her bedende 5 ila 6 litre arası kan bulunur. Bu miktar ortalama vücut ağırlığının %7-8'ini oluşturur. Kanın yarısı, sıvı olan bölümden yani plazmadan meydana gelir. Diğer yarısı ise kanın içinde çeşitli görevler üstlenmiş olan hücreler veya moleküllerdir.
    *Kırmızı kan hücreleri, yani alyuvarlar, kanda en fazla bulunan hücrelerdir. Görevleri ise hücrelerin yaşaması için en gerekli olan malzemeyi, yani oksijeni taşımaktır. Sadece bununla kalmaz bedeni temizlemek için hücrelerde birikmiş olan karbondioksiti de kalbe geri iletirler.
     İLKYARDIM


    Doku ve organlara kadar gelen kanın taşıdığı oksijen burada,hücrelerden açığa çıkan zararlı maddeler ve karbondioksitle yer değiştirir

    Kalp
    Kalbin oldukça sistemli bir mekanizması vardır. Bu mekanizmada meydana gelen tek bir aksaklık o insanın hayatını sona erdirebilir. Kalbin sahip olduğu mekanizmalardan en önemlisi sağ ve sol tarafında bulunan pompalardır. Kalbin her iki tarafında da kulakçık ve karıncıklar bulunmaktadır. Küçük pompa her iki tarafta da kulakçıklardır, büyük pompaları ise karıncıklar oluşturur. Kalbin sol tarafı temiz kan ile ilgilenir. Gelen temiz kanı organ ve dokulara ulaştırmak, kalbin sol tarafında bulunan sol kulakçık ve sol karıncığa düşer. Kalbin sağ tarafı ise kirli kan ile ilgilenir. Sağ karıncık ve sağ kulakçık kirli kanı temizlenmek üzere akciğerlere ulaştırmak için görev başındadır.
     İLKYARDIM


    *Temiz kan kalbe ulaştığında önce üst taraftaki küçük pompaya, yani sol kulakçığa dolar. Buradan alt tarafta bulunan büyük pompaya yani sol karıncığa iletilir. Kirli kan da, yine aynı şekilde sağ kulakçıktan sağ karıncığa iletilir. Kalpteki her kulakçık birbirlerinden farklı görünseler de aslında yaptıkları iş aynıdır. Her biri belirli bir hedefe doğru kanı iletmekle görevlidir.
     İLKYARDIM


    *Kalp, vücuda yayılmış olan 96.560 km'lik bir damar ağına hiç durmadan kan pompalar. Bu uzunluk, dünyayı ekvatordan itibaren iki defa çevirebilecek bir uzunluktur.
    *Kalp içindeki kanı hem akciğerlere hemde diğer vücut bölgelerine pompalar.
     İLKYARDIM


    *Vücuda kanı dağıtan damarlara atardamar denir ve kalpten çıkan damarlardır.Vücuttan gelen kanı kalbe taşıyan damarlara toplardamar denir ve kalbe girerler.

    İLKYARDIMIN AŞAMALARI

    *İlkyardım olay yerinden sağlık merkezine ulaşıncaya kadar geçen zamanı kapsar.
    *Bunlar triyaj(yaralıların hayati tehlike derecelerine göre sınıflandırılması)
    ilkyardım
    nakil ve ambulans hizmetleridir.
     İLKYARDIM


    Triyaj sınıflandırması

    Yaralanma durumuna göre

    1-Hafif yaralı
    Diğer yaralılara yardım edebilirler
    Sıyrık ve yüzeyel deri yaralanmaları
    2-Ağır yaralı
    Ciddi,fakat anında tedavi gerektirmeyen yaralılar
    Solunum güçlüğüne neden olmayan göğüs yaralanmaları,şoka neden olmayan delici karın ve göğüs yaralanmaları
    3-Kritik yaralı
    Yaşam kurtarıcı,hızlı,anında tedavi gerektiren yaralılar
    Masif kanama,şok,göğüs yaralanmaları
    4-Umutsuz yaralı
    Kaza yerinden götürülemeyecek kadar ağır yaralılar


    İLKYARDIM HAREKET PLANI

    1) Önce kendinizi,sonra olay yerini ve kazalıyı emniyete alın.
    2)Kazalıyı süratle ve paniğe kapılmadan değerlendirin.
    3)Gerekli ilkyardımı şu sırayla yapın:
     İLKYARDIM


    4)Tıbbi yardım çağırın ve tıbbi yardım gelene kadar kişiyi kontrol altında tutun.
    5)Kazalıyı olay yerinden usulüne uygun taşıyın.

    İLKYARDIMDA İLK YAKLAŞIM

    İlk değerlendirme
     İLKYARDIM


    *Kazalanmış birisine ilk müdahale edilecek aşama
    Solunum
    Kalp masajı
    Kanama durumlarıdır.

    *Takip eden aşamalar bu ilk acil müdahaleden sonra düşünülmelidir.
    *Bu bakımdan
    Suni solunum yapmak
    Kalp masajı yapmak
    Ağır kanamalarda kanamayı kontrol etmek ilk anda yapılması gerekenlerdir.

    İLKYARDIMDA İLK YAKLAŞIMLAR

    İlkyardımda öncelik hava yolunun açılmasıdır.
    *Solunum durduğunda 0-1 dk içinde kalp sorunları başlar.1-4 dk arası beyin hasarına eğilim,4-6 dk arası beyin hasarı başlangıcı,6-10 dk arası beyin hasarında artma,10 dk nın üzerinde geri dönüşsüz beyin hasarı gelişir.
    *Özellikle bilinci kapalı hastalarda hava yolunun tıkanmasının en sık görülen sebebi dilin geriye düşerek soluk borusunu tıkamasıdır.
    *Bu nedenle yaralının yanına gelir gelmez
    Başını mümkün olduğu kadar geriye bükün.
    Çenesini yukarı kaldırılıp ağzını açın.
    Gerekiyorsa dilini dışarı çekin.
    *Bu işlemden sonra hasta kendi kendine nefes almaya başlayabilir.
     İLKYARDIM


    *Nefes alıp vermiyorsa ağız içinde herhangi bir yabancı cisim olabilir.Bu yüzden ağız içi kontrol edilir.Varsa yabancı cisim parmakla çıkarılmaya çalışılır.
    *Eğer elle çıkarılamıyorsa kişiyi öne doğru eğin ve kürek kemiklerinin arasına kuvvetlice vurun.Soluk yolu yine açılmazsa kişinin arkasına geçin.Elinizi yumruk yaparak göğüs kemiğinin alt kısmına koyun.Öbür elinizle tutarak karına ve yukarı doğru bastırın.(Heimlich Manevrası)
     İLKYARDIM


    *Bu işlemlerden sonra solunum olup olmadığını kontrol edin.
    Solunum sesi
    Göğsün inip kalkması,göğüs kafesi hareketleri
    Ağız veya buruna,cam veya ayna tutulması gibi belirtiler aranmalıdır.
     İLKYARDIM


    *Eğer herhangi bir solunum belirtisi yoksa vakit kaybetmeden suni solunuma başlayın.

    Suni solunum

    Amaç:Hastanın kendi başına alamadığı oksijeni dışarıdan vermek

    1)Ağızdan ağıza suni solunum
    *Hava yolu açılmış hastanın başını sabit tutmak için alından bastırılır ve aynı elin parmaklarıyla burun kapatılır.
    *Hastanın ağzı genişçe açılır,derin bir nefes alınır.
    *Alınan nefes kuvvetlice hastanın ağzından içeri verilir.
    *Ağız kazalıdan uzaklaştırılır ve verilen havanın kendi başına dışarı çıkması beklenir.Bu arada hastanın göğsünün hareket edip etmediğine bakılır.
    *Göğüs hareketi yoksa muhtemelen soluk yolunun daha alt kısımlarında bir tıkanıklık vardır.
    2)Ağızdan buruna suni solunum
    *Hastanın ağzını açmak mümkün değilse
    *Yüzdeki ciddi yaralanmalar sonucu ağızdan suni solunum uygulamak mümkün değilse
    *Uygulama prensibi ağızdan ağıza suni solunumla aynıdır.
    *Bir el hastanın alnına bastırırken diğer elle alt çene kaldırılarak ağız kapatılır.
    *Alınan nefes hastanın burnundan doğru verilir.
     İLKYARDIM


    *Suni solunuma kişi kendi başına nefes alıp vermeye başlayıncaya kadar devam edilmelidir.
    *Yetişkin bir insan dakikada ortalama 12 kez nefes alıp verir.Bu yüzden suni solunum sırasında bu sayı hesaplanmalı ve ortalama 5 sn de bir nefes verilmelidir.
    *Bir kazazedenin yapılan ilkyardım girişimi öncesinde veya esnasında kalbinin çalışmadığı saptanırsa kalp masajına başlanır ve kalp masajı her zaman suni solunumla beraber uygulanır.
    *Kalbin çalıştığının göstergesi nabız belirtisidir.Nabız vücutta en doğru olarak şahdamarından tesbit edilir.Şahdamarı boynun iki yanında orta çizginin hemen gerisindedir.
     İLKYARDIM


    *İlkyardımcı elinin işaret ve 3.parmaklarını birleştirerek şahdamarının üzerine koyar ve buradan nabız vuruşunu hissetmeye çalışır.Eğer nabız yoksa kalp masajına başlanır.

    Kalp masajı

    Amaç:Çalışmayan ve kan dolaşımını sağlayamayan kalbi dışarıdan basınç ile sıkıştırarak içindeki kanı boşaltmasını sağlamak
    *Yatan bir kişide kalp göğüs ön kemiği ile omurga kemiği arasındadır.
    *Basınç noktası göğüs kemiğinin bittiği noktanın 4 parmak yukarısı ve göğüs kemiğinin üstüdür.
    *Bir elin avuç kısmı basınç noktasına konur.Diğer elin parmaklarıyla göğüs kemiği üzerindeki elin parmakları yukarı doğru çekilir.
    *Kollar gergin,dirsekler bükülmeden,göğüs kafesini 4-5 cm çökertecek şekilde ani basınç uygulanır ve bırakılır.
     İLKYARDIM


    *Bastırma ve bırakma hareketleri düzgün,ritmik ve kesintisiz olmalıdır.
    *Erişkin bir insanın kalbi ortalama dakikada 80 kez kasılıp gevşer.Bu yüzden basma ve bırakma hareketleri de buna uygun yapılmalıdır.
    *Suni solunum ve kalp masajı aynı anda yapılmalıdır.
    *Eğer kalp masajı ve suni solunum tek kişi tarafından yapılıyorsa
    15 kez kalp masajı
    2 kez suni solunum (15 basma 10 sn içinde solunum ise sonraki 5 sn içinde)
    *İki kişi tarafından yapılıyor ise
    5 kez kalp masajı
    1 kez suni solunum şeklinde uygulanmalıdır
    *Suni solunum ve kalp masajı(Kardiyopulmoner resusitasyon) esnasında her periyottan sonra solunum ve dolaşım kontrol edilmeli ve solunum ile nabız tespit edildiği anda bırakılmalıdır.
    *Gerekiyorsa suni solunum ve kalp masajına hastayı taşırken de devam edilmelidir.
    *Taşıma sırasında suni solunum ve kalp masajına en fazla 15 sn ara verilebilir.

    ****SUNİ SOLUNUM VE KALP MASAJI HASTA İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIDIĞINDAN SOLUNUM VE DOLAŞIM DURDUKTAN SONRAKİ İLK 5 DAKİKA İÇİNDE CANLANDIRMA İŞLEMİNE BAŞLAMAK GEREKİR.


    TRAVMALAR

    *Travma kelime anlamı olarak darbe demektir.Geniş kitleleri, çocuk veya erişkin fark etmeksizin sakat bırakan önemli bir toplum sorunudur.Travma hastalarında yaşam kurtarıcı temel faktör,yaralanma anından kesin tedaviye kadar olan süredir.Bir yaralının ölmesi ile yaşaması arasındaki temel belirleyici,yaralanmadan sonraki birkaç dakika içinde yapılan işlemlerdir.

    Kafa Travmaları

    *En ciddi travma biçimidir.Ağır kafa travmalarında ölüm riski %70 e kadar çıkabilir.Kafa travmasında darbenin geliş yönü önemli değildir.Darbe esnasında kafatası içerisindeki beyin hareket eder ve kafatasının değişik yerlerine çarparak beyin hasarı oluşur.Ayrıca eğer travma sonucu kafatası kırıkları oluşursa,beyinin kırık kemik uçları tarafından zedelenme riski de vardır.
     İLKYARDIM


    *Kafa kırıklarında beyin bölgesindeki damarlarda yırtılabilir ve böylece ciddi beyin kanamaları gelişir.
    *Kafa travmalarında bilinç kaybı,kulaktan ve burundan kan gelmesi görülebilir.Ani felç gelişimi,solunum düzensizliği veya solunum durması olabilir.Travma bölgesinde kanama veya şişlik görülebilir.
    *Kafa travmasında ilkyardımda yine öncelik solunum ve dolaşımın sağlanmasıdır.Kanama varsa kontrol altına alınmalıdır.
    *Burun veya kulaktan kan geliyorsa yaralıyı akıntının geldiği yer üzerine yan yatırmak gerekir.Kulağa veya buruna pamuk tıkanıp kanama durdurulmaya çalışılmamalıdır.
    *Beyinle kafatası arasında gri renkli,sudan biraz daha katı bir sıvı vardır.Eğer kulak veya burundan buna benzer bir sıvı geliyorsa hasta yarı oturur pozisyona getirilmelidir.
    *Mümkün olan en kısa zamanda,hasta hiç hareket ettirilmeden taşınmalıdır.

    Boyun ve Omurga Travmaları

    *Boyun ve bel bölgesine olan travmalarda kırılan kemiklerin omuriliği zedelemesi riski vardır.İlk başta bir zedelenme olmasa bile hastayı kontrolsüzce hareket ettirmek zedelenmeye yol açabilir.
     İLKYARDIM


    *Omurilik zedelenmesi sonucu darbe alan bölgenin alt kısımlarında duyu kaybı ve felç gelişebilir.bazen kas spazmları görülebilir.Omurilikteki ciddi zedelenmeler iyileşmez ve kalıcı sakatlıklar gelişir.Boyun bölgesindeki zedelenmeler ise ölümcül olabilir.
     İLKYARDIM


    *Bu yüzden boyun ve bel bölgesinde yaralanmaları olanlar,düz bir tahta veya kapı üzerine mümkün olduğunca az hareket ettirilerek yatırılmalı ve sarsmadan taşınmalıdır.

    KANAMALAR

    *Kanın çeşitli sebeplerle damar dışına çıkmasıdır.Yetişkin birisinde 5-6 litre kan vardır ve bu hacmin 1/5 i kadar kan kaybedilirse hayati tehlike başlar.
    *Vücut boşluklarında(kafatası içi,göğüs kafesi içi,karın içi) olan kanamalara iç kanamalar
    Vücudun dışına olan kanamalara dış kanamalar denir.
    *Kanamalar atardamar kanamaları,toplardamar kanamaları ve kılcal damar kanamaları olarak gruplandırılır.

    İç kanamalar
    *İç organ ve dokuları besleyen damarlarda yırtılma sonucu oluşur.Başlıca sebepleri
    Dışarıdan sert darbeler
    Bazı hastalıklar
    *Huzursuzluk,titreme,bayılma,zayıf ve hızlı soluma,zayıf ve hızlı nabız,nemli soğuk ve soluk cilt,göz bebeklerinde büyüme,kulak çınlaması gibi belirtileri vardır.
    *Hava yolu açılmalı
    Yaralı sırt üstü yatırılmalı
    Ağızdan yiyecek ve içecek verilmemeli
    Kısa sürede sağlık kuruluşuna götürülmeli

    Dış kanamalar
    *Delici,yırtıcı,kesici cisimler,ateşli silahlar ve uzuv kopmaları sonucu oluşur.
    1.Atardamar kanamaları:Açık kırmızı,fışkırır tarzda
    2.Toplardamar kanamaları:Koyu kırmızı,akar tarzda
    3.Kılcaldamar kanamaları:Sızıntı şeklinde

    Kanama durdurma yöntemleri

    1)Bölgesel basınç uygulamak
    Kanama az ise kanayan yere temiz sargı bezi konulup kanama duruncaya kadar elle bastırılır.
     İLKYARDIM

     İLKYARDIM


    2)Tampon uygulamak
    Basınç uygulama ile durmayan kanamalarda
    Daha kalın bir sargı bezi gerekir
    Bez iyice kanla ıslandığı zaman yerinden kaldırmadan üzerine ikinci bir tampon konur.
     İLKYARDIM


    3)Turnike uygulamak
    Sadece kol ve bacakta uygulanır.
    Dizle kalça ve dirsekle omuz arasına uygulanır.(Diz ve dirseğin aşağısına uygulanmaz)
    Prensibi kanama yerinin üzerinden ana damarı sıkıştırarak kan akımını kesmektir.
    Turnike malzemesi olarak lastik, bez, kemer,kravat veya çorap gibi nesneler kullanılır.
     İLKYARDIM


    Turnike uygulama prensipleri
    *Kablo veya tel gibi kesici cisimler kullanılmaz.
    *Turnike bölgesinin alt kısmındaki vücut bölgelerinde oksijensizlikten gangren gelişmemesi için her 20 dk da bir 10-20 sn gevşetilir sonra tekrar sıkılır.
    *Turnike en fazla 2 saat uygulanır.2 saatten sonra gangren riski artar.
    *Kol ve bacak kopmalarında turnikeden başka bir yöntemle kanamayı durdurmak mümkün değildir.Kopan organ da temiz bir şekilde yaralıyla beraber sağlık kuruluşuna götürülmelidir.
    *Vücudun herhangi bir yerine saplanmış yabancı cisim varsa bu cismi yerinden çıkarmamak gerekir.Şiddetli kanama başlayabilir.Cisimle beraber nakletmek en mantıklısıdır.

    Yardımcı kanama durdurma yöntemleri
    *Buz uygulamak(soğuğun damarları büzücü etkisi nedeniyle)
    *Kanayan bölgenin kalp seviyesinden yukarı kaldırılması
    *Yardımcı kanama durdurma yöntemleri kılcaldamar ve toplardamar kanamalarında kullanılır. Atardamar kanamalarında fazla faydası yoktur.

    ŞOK
    *Kan basıncının veya miktarının ani ve fazla miktarda düşmesiyle oluşur.Hayati organlara yeterli miktarda kan gidemez.
    *En sık nedeni kanamalardır.
    *Başlıca belirtileri:
    Halsizlik,bulantı,susama
    Baş dönmesi,yorgunluk
    Üşüme,hızlı ve zayıf nabız ve solunum
    Solgun,soğuk,nemli ve terli cilt
    Genellikle şuur kaybı
    *Şokun ciddiyeti kaybedilen kan miktarına ve bu kaybın ne kadar sürede olduğuna bağlıdır.
    *İlkyardımda;
    *Hava yolunun açık kalması sağlanır
    *Kanama varsa kontrol altına alınır
    *Kırıklar varsa gerekli ilkyardım yapılır
    *Vücut ısısının düşmesini önlemek için üzerine battaniye örtülür
    *Sırt üstü yatırılır ve ayaklar 20-25 cm yukarı kaldırılır
     İLKYARDIM


    *Şoka girmiş bir kazazedede şuur kaybı varsa;
     İLKYARDIM


    KIRIKLAR,ÇIKIKLAR VE EZİLMELER

    *Kemik bütünlüğünün dışarıdan herhangi bir darbeye bağlı olarak bozulmasıdır.
    *Kırıkla birlikte çevresindeki kas,sinir ve damarlarda da hasar oluşur ve hareket sistemi görevini yapamaz.
    *Kırıkta en tehlikeli durum,ağrı ve kan kaybıyla kazazedenin şoka girmesidir.

    Kırık çeşitleri
    1)Kapalı kırık:Deri bütünlüğü bozulmamıştır.
    2)Açık kırık:Kırık kemik uçları derinin dışındadır.
     İLKYARDIM


    *Eğer kemik tek yerden kırılmışsa tek parça kırık,birkaç yerden kırılmışsa çok parçalı kırıktan söz edilir.

    Kırık belirtileri
    *Şiddetli ağrı
    *Şişme
    *Fonksiyon bozukluğu
    *Anormal şekil
    *Hareketsizlik

    *Kırıkta yapılacak ilkyardımda temel prensip kırık kemik uçlarının hareketsiz kalmasını sağlamaktır.

    Kafatası kırıkları
    *Genellikle çökme şeklindedir.
    *Hasta mümkünse hiç hareket ettirilmez.
    *Baş,buz veya soğuk kompresle korunarak,yatar halde baş hafifçe kaldırılmış olarak taşınır.

    Yüz kırıkları
    *Genellikle alt çene kırıkları görülür.
    *Alt çene başa yavaşça bağlanarak tesbit edilir.
    *Yarı oturur pozisyonda,alt çene boyun altından elle desteklenerek taşınır.

    Boyun kırıkları
    *Baş travmalarının tümünde boyun kırığı düşünülerek hareket edilmelidir.
    *Kazazede yatırılır,başının iki yanı desteklenir.
    *Baş ve boyun sıkıca tesbit edildikten sonra,boyun hiç hareket ettirilmeden taşınır.
     İLKYARDIM


    Omurga veya bel kırıkları
    *Kırığın alt kısımlarında his kaybı ve karıncalanma görülebilir.Bu tip belirtilerde kesin teşhis konuluncaya kadar bel kırığı gibi davranılmalıdır.
    *Hasta hiç hareket ettirilmez.
    *Geniş tahta gibi sert bir malzemeye tüm vücudundan tesbit edilir ve sarsmadan taşınır.
     İLKYARDIM


    Kaburga kırıkları
    *Bu kırıklar göğüs hareketlerinin bozulmasına, akciğerlerin kısmen veya tamamen sönmesine neden olurlar.Nefes alıp vermek zorlaşır.
    *Açık yara varsa kapatılır.
    *Solunumu rahatlatmak için kırık tarafındaki kol askıya alınır.
    *Mümkünse oturtularak taşınır.

    Kol,bacak ve parmak kırıkları
    *Tipik kırık belirtileri vardır.
    *Kol kırıklarında kırık
    dirsekten yukarı ise koltuk altından dirseğe kadar
    dirsekten aşağıda ise dirsekten bileğe kadar tespit edilir.
    *Kazazede oturur pozisyonda taşınır.

    *Bacak kırıklarında kırık
    dizin üstünde ise kalçadan dize kadar
    dizin altında ise dizden ayak bileğine kadar tespit edilir.
    *Kazazede yatar pozisyonda taşınır.

    *Parmak kırıklarında tüm parmak tespit edilir.

    *Kol,bacak ve parmak kırıklarında kırığı tesbit etmek için sert veya kolay bükülmeyen iki uzun cisim gereklidir.Bunlar karşılıklı konarak bir bezle sarılmalıdır.
    *Bunun için birkaç kat karton veya tahta gibi malzemeler kullanılabilir.Bu malzemelere genel olarak atel denir.
    *Tesbit sırasında bulunan malzeme yeteri kadar uzun olmalı ve kırığın üst ve altındaki eklemleri de içine almalıdır.Bu şekilde eklemler de sabitlenmiş olur ve taşıma esnasında kemik uçlarının hareket etmesi engellenir.
    *Kırık olup olmadığından emin olunamadığı durumlarda kırık varmış gibi davranmak gerekir.

    ATEL

    *Kırık,çıkık ve yanıklarda,hareketsizleştirme için kullanılan malzemeye genel olarak atel denir.
    *Atel malzemesi olarak,tahta,sert karton,kazma-kürek sapı v.s. kullanılabilir.Bunların dışında alçıdan da yapılabilir.Özel olarak kol ve bacaklar için yapılmış şişme atel setleri de vardır.
    *Atel uygulanan yerler
    1-Kırıklar
    Kol ve bacak kırıkları
    Parmak kırıkları
    Bilek kırıkları
    2-Çıkıklar
    Dirsek ve diz çıkıkları
    Parmak çıkıkları
    Bilek çıkıkları
    3-Kol ve bacaklardaki yanıklar

    Atel uygulamasında temel prensipler

    1-Atel için kullanılacak malzeme düz,sert ve yeterince uzun olmalıdır.
    2-Atel malzemesi açık kırıklar veya yara üzerine konulmamalıdır.
    3-Atel uygulanırken kırık veya çıkık olan bölgenin bir alt ve bir üst eklemleri de atel içerisine dahil edilmelidir.
    4-Atel hareketsizleştirmeyi sağlayabilecek kadar sağlam ve sıkı,kan dolaşımını kesmeyecek şekilde gevşek olmalıdır.
    5-Ateli sabitleştirmek için sargı bezi,kumaş parçaları veya kemer kullanılmalı,tel veya kablo gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
    6-Atel uygulanırken kırık kemik uçlarını veya çıkığı normal pozisyona getirmek sakıncalıdır.Önemli olan hareketi önlemek olduğundan,en son bulunduğu pozisyonda sabitlemek gereklidir.
    7-Atel için ideal olan aynı malzemeden 2 tanedir.Eğer tek atel malzemesi bulunuyorsa,bu malzeme ,ile de atelleme yapılabilir.
    8-Atel malzemeleri kırığın üzerine gelmeyecek şekilde karşılıklı konulur ve sarılarak sabitlenir.
    9-Ateli uygularken mümkünse atel malzemesi ile deri arasına yumuşak bir madde(pamuk,battaniye,çarşaf v.s.) konulmalıdır.
    10-Şişme atellerde önce atel şişirilir sonra sabitlenir.
     İLKYARDIM

     İLKYARDIM

     İLKYARDIM

     İLKYARDIM


    Çıkıklar

    *Hareketli eklemlerin zıt istikamette ani hareketlerle karşılaşmasıyla,kemik başlarının eklem kapsülü dışına çıkmasına çıkık denir.En çok omuz,dirsek ve alt çenede görülür.Şekil bozukluğu,hareketsizlik ve ağrı başlıca belirtileridir.
    *İlkyardımda
    Çıkık bölgesine buz uygulanır
    Aynen kırıkta olduğu gibi tesbit edilir
    Duruma göre oturur pozisyonda ya da yatar pozisyonda sağlık kuruluşuna sevk edilir.

    Ezilmeler
    *Çoğunlukla yumuşak dokularda hasar olur.Ezilen kısımda yaygın kızarıklık ve şişme vardır.Deprem ve göçük gibi kazazedelerin uzun süre enkaz altında kaldıklarında ezilen bölgelerde deri ve kaslarda zehirli maddeler birikir.Bu maddeler kana karışarak şok ve ölüme sebebiyet verir.
    *Kazalı sırt üstü yatırılır
    Başı ve bacakları yükseltilir
    Mümkünse hiç kımıldatılmadan taşınır.

    YANIKLAR

    *Isı,kimyasal maddeler,elektrik ve radyasyon etkisi ile deride ve diğer dokularda oluşan yaralara yanık denir.
    *Yanığı tehlikeli yapan durumlar damar içi sıvının kaybedilmesi ve şoktur.
    *Ufak yanıklar genellikle kendiliğinden iyileşebilmektedir fakat büyük yanıklarda acil yardım gerekmektedir.Büyük ve derin yanıklarda iyileşme çok yavaştır.
    *En sık görülen yanıklar sıcak sıvılarla olanlardır.İkinci sıklıkta alev yanıkları vardır.
    *Yanığın şiddeti yanan doku miktarının,vücut alanına olan yüzdesi ve yanığın derinliği ile derecelendirilir.
    Küçük yanıklar <%15
    Orta yanıklar %15-%49
    Geniş yanıklar %50-%69
    Yaygın yanıklar >%70

    *Yanıklar derinin gördüğü hasara göre 3 dereceye ayrılır.
    1.Derece yanıklar kırmızı renkli,dokunmakla ağrılı ve genellikle ıslaktır.Deride soyulma yoktur.Hafif bastırma ile yanık bölgede geniş ve sınırları belirgin solukluk olur.
     İLKYARDIM


    2.Derece yanıklarda genellikle soyulma vardır.Soyulan yerlerin tabanında beyazımsı bir bölge vardır.Yara tabanı dokunmaya duyarlıdır ve şiddetli ağrı vardır.İçi sıvı dolu kabarcıklar olabilir.
     İLKYARDIM


    3.Derece yanıklarda yanık yüzeyi beyaz olabildiği gibi siyah-kömürümsü de olabilir.Yanık bölgede duyu kaybı vardır yani hassasiyet olmaz.
     İLKYARDIM

     İLKYARDIM


    *Yanık ne kadar genişse şok gelişme riski o kadar fazladır.Bu yüzden derecesi ne olursa olsun yaygın ve geniş bir yanık tehlikelidir.
    *Küçük vücut alanlarını kaplayan ve solunum yollarının etkilenmediği yanıklarda,mümkünse yanık alanını hemen soğuk suya sokmak gerekir.Sonrasında düzgün bir şekilde sarılır.
    Eğer bir eklemi kapsayan 2.dereceden yanık varsa sabitleştirmek gereklidir.Elin sabitleştirilmesi için her parmak,gazlı bez ile el üzerinden ve bilekten sarılmalı,bilek ve dirsek kol askısı ile sabitleştirilmelidir.Yanık bölgenin yukarı kaldırılması da yardımcıdır.

    *Yanıklarda en önemli ölüm sebebi solunum yolu bozukluklarıdır.Solunum yolu bozukluklarının nedenleri;

    1-Karbonmonoksit zehirlenmesi
    2-Üst solunum ve sindirim yollarında direkt ısı hasarı
    3-Yanma sonucu ortaya çıkan gazların solunmasıdır.

    *Karbonmonoksit kandaki oksijenle yer değiştirerek kanı oksijensiz bırakır.Solunum yoluna sıcak buhar girerse solunum yolları tahriş olur ve tıkanmalar gelişir.Plastik ve diğer sentetik maddelerin yanması sonucu ortaya çıkan aldehit,keton ve organik asitler solunum yollarında önemli kimyasal hasara sebep olurlar.
    Solunum yollarında hasar olup olmadığını anlamak için ilk olarak hastanın ne şekilde yandığını öğrenmek gerekir.Kapalı yerde kaldığı bilinen bilinci kapalı hastalarda solunum yolu sorunları çok sık görülür. Muayenede yüzde yanık bulunması,öksürük,balgam ve hırıltılı solunum,solunum sistemi hasarına yönelik bulgulardır.

    *Solunum yolu hasarlarında ilk hedef soluk yolunun açık tutulmasıdır.Mümkünse oksijen de vermek gerekir.

    Güneş Yanıkları

    Aşırı güneş ışığı deride yanık oluşturabilir.Fazla miktarda yakıcı güneş ışığı 30 cm kalınlığındaki su tabakasından bile geçebilir.Bu sebeple yüzmekte olan kişilerde güneş yanığı görülebilir.Kar,kum ve sisli hava,ışınları yansıtarak maruziyetin artmasına neden olur.
    Normal koşullarda güneş yanığı derinin ultraviole ışınlarına uzun süre maruz kalması sonucu oluşur.Belirti ve bulgular 1-24 saat içerisinde ortaya çıkar ve 72 saat sonra en üst düzeye ulaşır.
    Derideki değişiklikler,hafif kızarıklıktan 2.derece yanığa kadar gidebilirse de,güneş yanıkları genelde 1.derece yanıklardır.Bacakların aşağı kısımlarındaki yanıklar çok rahatsız edicidir ve yavaş iyileşir.Vücutta önemli derecede geniş yanık varsa ateş,titreme,halsizlik ve şok görülebilir.
    Uzun süre güneş ışığına maruz kalmak deride yaşlanmaya neden olur ve cilt kanseri gelişme riski artar.
    Bazı kişilerde güneş ışığına alerji vardır ve bu kişiler çok kısa süre güneş ışığına maruz kalsalar bile deride su dolu kabarcıklar görülebilir.
    Basit önlemlerle ciddi yanıkların pek çoğu önlenir.Korunmak için güneş ışığının en yoğun olduğu öğle saatlerinde güneşte durmamak yeterlidir.Kışın güneş yanığı tehlikesinin en fazla olduğu zamanlar sisli havalardır.
    Güneş yanıkları ilk oluştuğu zamanlarda buz veya soğuk su uygulaması tedavi için yeterlidir.Soğuk su ile ıslatılmış bir bez yanık üzerine konulabilir.Hastanın çok ağrısı varsa ağrı kesici ilaç verilebilir.


    Radyasyon Yanıkları

    *Radyasyon yanıklarının şiddeti radyoaktif ışının miktarına, alınma süresine ve alınma hızına göre değişir.Bir dozun bir defada ve ani olarak alınması öldürücüdür.Vücutta radyasyona en duyarlı dokular lenf hücreleri,üreme organları,kemik iliği ve karaciğerdir.
    Radyasyon dozu yüksek ise yaşayan hücre aniden ölür.Yani radyasyon hasarı dokuların görev yapamamasına neden olur.Öldürücü olmayan dozlarda dokularda görev aksaklıkları meydana gelir.
    Hızlı ve yüksek doz radyasyon alımında bulantı,kusma ve uyuşukluk ilk ortaya çıkan belirtilerdir.1-2 saat içerisinde ölüm gerçekleşir.

    *Radyoaktif temasta hastayı süratle temastan ayırmak gerekir.
    *Derinin radyoaktif maddelerle teması söz konusu ise o bölge bol su ile yıkanmalıdır.
    *Eğer radyoaktif madde yutulmuşsa hemen hasta kusturulmalı ve bol miktarda su içirilmelidir.

    Elektrik Yanıkları

    *Vücuttan elektrik akımı geçmesiyle olan yanıklardır.Elektrik kaynağı yıldırım veya insan yapısı olabilir.Elektrik çarpması sonucu vücutta dokularda yırtılma ve yanıklar oluşur.
    Yaralanmanın şiddetini belirleyen etkenler akımın tipi,süresi ve şiddetidir.
    *Elektrik akımının bir koldan diğer kola yada bir koldan ayağa geçmesi,bacaktan bacağa geçmesinden daha tehlikelidir. Çünkü kol-kol veya kol-bacak istikametinde kalp vardır.Elektrik akımının en sık giriş yerleri el ve baştır.En sık çıkış yeri ise ayaklardır.
    *Kişi bir elektrik devresine bağlı kalırsa çok ciddi derecede yanıklar ortaya çıkar.Bunun aksine yıldırım çarpmalarında hastada yanıklara seyrek rastlanır çünkü,voltaj yüksek olmasına rağmen akımın süresi kısadır ve derinin bozulmasına zaman kalmaz.
    *Elektrik kişiyi çarparak düşmesine veya uzağa fırlamasına sebep olabilir.Kaslarda şiddetli kasılmalar,kırık,çıkık,bilinç kaybı,solunum ve dolaşım durması görülebilir.Akımın giriş ve çıkış yerlerinde yaralar ve akımın geçtiği yerlerde yanıklar olabilir.

    *Elektrik çarpmasında ilkyardımda;
    Hastayı akım kaynağından ayırmak
    Yaşamsal işlevleri düzeltmek önceliklidir.

    *Hasta ile akım kaynağı arasındaki ilişkiyi kesmek için ya akım kesilmeli ya da hasta akım kaynağından uzaklaştırılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken,kurtarıcı kişinin de kendisini güvenceye almasıdır.Eğer varsa şalter kapatılmalı,şalter bulunamıyorsa kuru tahta,sopa,ip,deri kemer yada kuru gazete tomarı ile yaralının elektrik teli ile olan ilişkisi kesilmelidir.
    Hastaya dokunmanın sakıncası olmadığı kesinleştikten sonra yaşamsal belirtiler (nabız,solunum,bilinç durumu) kontrol edilmelidir.
    Yapılacak ilk iş hava yolunun açılması ve solunum ve dolaşım yoksa suni solunum ve kalp masajına başlanmasıdır.
    Solunum ve nabız varsa ayaklar yukarı kaldırılmalı ve dinlendirilmelidir.Bundan sonra diğer yaralanmaların ilkyardımına(yanık,kırık,çıkık v.s.) başlanmalıdır.


    SICAK ÇARPMASI

    *Sıcak çarpması,yüksek sıcaklık karşısında,ısı düzenleyici mekanizmalardaki yetersizliğe bağlı olarak,vücutta oluşan değişikliklerdir.Yüksek sıcaklık terleme ile vücuttan aşırı miktarda sıvı ve tuz kaybına neden olur.Terleme vücutta soğutucu bir mekanizmadır. Ortamda nem olursa terlemenin soğutucu etkisi azalır ve sıcaklığın etkisi daha da artar.
    *Sıcak çarpması riski yaşlılarda ve şişmanlarda daha fazladır.
    *İlk belirtiler baş ağrısı,kulak çınlaması ve yorgunluktur. Başlangıçta aşırı terleme vardır.Bir süre sonra terleme azalır.Deri kızarık,sıcak ve kurudur.başlangıçta nabız yavaştır sonra giderek hızlanır.Mide bulantısı ve kusma olabilir.Bilinç kaybı gelişebilir.
    *Vücut sıcaklığı 41 derecenin üzerine çıkarsa ölüm görülebilir.

    *Sıcak çarpan hasta sırtüstü yatırılmalı ve hastaneye ulaştırılıncaya kadar ıslak bir havlu veya çarşafa sarılmalıdır.Yakınlarda var ise ırmağa veya göle sokulabilir.Buzla soğutulabilir.
    *Vücut ısısı arasıra kontrol edilmeli ve ısı düşünce çarşaf veya havlu üzerinden alınmalıdır.
    *Sıcak ortamlarda aşırı terlemeye bağlı olarak kaslarda kramplar görülebilir.Ellerin ve ayakların kullanımı güçleşebilir.Bu gibi durumlarda da hasta soğutulmalıdır.

    DONMA

    *Soğuğa bağlı olarak küçük kan damarlarının, hücrelerin, sinirlerin ve derinin yapısal ve işlevsel bozuklukları ve vücut ısısındaki büyük miktardaki düşmeye donma denir.
    Soğuğun vücuttaki damarlar üzerinde büzücü etkisi vardır ve bu nedenle doku ve organlara yeterince kan gitmez.Donma vücutta en çok ayak parmak uçları,kulak,burun ve el parmaklarında görülür.Soğuk sonucu vücutta yüzeyel yaralar açılabilir.
    İlk başlarda donan bölgelerde soğukluk ve beyazlık vardır.Soğuğa maruz kalma devam ederse yavaş yavaş tüm vücut ısısında düşme meydana gelir.Sersemleme,bilinç kaybı,solunum ve dolaşım yavaşlaması ve durması görülür.
    *İlkyardımda ilk yapılması gereken yaralıyı donma bölgesinden uzaklaştırmaktır.Birden bire vücut ısısını arttırmak tehlikelidir. Bu yüzden hasta soba veya lamba gibi ısı kaynaklarından uzak tutulmalıdır.Donmuş kısımdaki elbiseler çıkarılmalıdır.Eğer elbiseler donmuş ve deriye yapışmış ise ılık su uygulanarak buzun çözülmesi sağlanır.
    *Donma nedeniyle şişme olursa kol ve parmağı sıkıp kan dolaşımını bozacağından varsa bilezik veya yüzük gibi takılar çıkarılmalıdır.
    *Hasta yatırılmalı,donmuş yerin altına yastık konularak kalp seviyesinin yukarısına kaldırılmalıdır.
    *Donmuş kısımlara masaj yapılmaz karla veya elle ovuşturulmaz.
    *Vücut ısısını ve kan dolaşımını arttırmak için kol ve bacakların hareket etmesi sağlanmalıdır.Kuru ve ısıtılmış giyecekler giydirilmelidir.
    *Bilinci açıksa sıcak ve şekerli içecekler verilebilir.Bilinci kapalı olan hastaya içecek verilmez ve hafif baş aşağı pozisyonda yatırılır.
    *Eğer yarım saat içinde donan yer normal renk ve ısısını kazanmışsa sıcak su uygulanır.Eğer küvet varsa bütün vücudu aynı anda ısıtmak en iyisidir.
    *Donmadan sonra deri normal rengini ve ısısını tekrar kazansa bile hasta hemen yürütülmemelidir.
    *Deri ısısı ve rengi yarım saat içinde düzelmezse donan yer birkaç kat pamuk veya sargı ile gevşekçe sarılıp hemen hastaneye götürülmelidir.

    BOĞULMALAR

    *Çeşitli nedenlerle solunumun durmasına boğulma denir.

    *Boğulma nedenleri;
    1-Şuursuz olarak dilin arkaya gitmesi,başın öne bükülmesi,yabancı cisim,takma diş,ağızda biriken kan veya solunum yollarının yaralanması,ses tellerini şişmesi yada kasılması
    2-Çeşitli zehirli gazlar,kafa yaralanmaları gibi nedenlerle merkezi sinir sisteminin çalışmasının yavaşlaması,iple veya suda boğulma
    3-Kalp durması,şok,elektrik çarpması,karbonmonoksit zehirlenmesi
    4-Göğüs duvarının delici yaralanmaları

    *Boğulma bulguları iki safhada incelenir;
    İlk safhada görülenler
    Baş dönmesi, halsizlik, nefes darlığı, süratli nabız,şuur kaybı,boyun damarlarında şişme,yanak ve dudakta morarma
    Sonraki safhalarda görülenler
    Dudaklar,burun,kulaklar ve ayak parmaklarında morarma,kesik kesik soluma,solunum durması,yavaş ve düzensiz nabız,tam bir şuur kaybı

    *İlkyardımda;

    Boğulmaya neden olan etken ortadan kaldırılmalıdır
    Soluk yolu açılır
    Eğer solunum ve dolaşım yoksa suni solunum ve kalp masajı yapılır.
    Suda boğulma

    *Suda boğulma durumunda yutulan veya burundan giren su hem akciğerlere hem de yemek borusu yoluyla mideye gider.
    *Akciğerlere dolan su,akciğerlerin genişleme ve daralma mekanizmasını kısıtlar ve boğulmaya neden olur.
    *Boğulmaya bağlı ölümlerin en sık nedeni kalp durmasıdır.
    *Boğulmadan sonra kalıcı bir hasar olmaksızın hayatta kalmayı belirleyen başlıca etkenler
    Boğulma süresi
    Suyun ısısı
    Kişinin yaşı(çocuklar daha dayanıklıdır)
    İlkyardıma başlama süresi dir.

    *Boğulma çok soğuk sularda gerçekleşirse kişinin aynı zamanda vücut ısısı da düşüktür.Bu gibi durumlarda genelde hastada titremeler de vardır.Belli bir süre sonra titremelerde durur.Vücut ısısı düşmesinde (hipotermi) daha fazla ısı kaybının önüne geçmek gerekir.Hastanın bilinci yerindeyse bir taraftan da taşıma işlemi yapılmalıdır.Bilinç yerinde değilse üzerini birkaç kat battaniyeyle örterek ısıtılmaya çalışılmalı ve gerekiyorsa suni solunum ve kalp masajı uygulanmalıdır.
    *Suda boğulma tehlikesi geçiren kişi yüzüstü yatırılır. Yakası,kemeri,gömleği gevşetilir.Takma dişleri varsa çıkarılır. Ağızda yabancı cisim varsa bu da çıkarılmalıdır.Suni solunum yapılır ve her nefesten sonra baş yana çevrilir.
    *Yutulan suyu çıkarmak için;hasta iki elle karın altından tutularak yukarı kaldırılır.Bu suretle hava yolundaki suların boşalmasına yardım edilmiş olunur.
     İLKYARDIM


    *Bu hareket 5-6 kez tekrarlanmalıdır.Böylece fazla su köpürerek dışarı çıkar.
    *Kişi kendi başına soluk alıp vermeye başlayınca ıslak giysiler çıkarılır ve battaniyeye sarılarak hastaneye götürülür.
    *Tüm boğulma hastaları için hastane bakımı zorunludur. Bilincin yerinde olması iyileşme anlamına gelmez.

    ZEHİRLENMELER

    *Zehirli maddelerin vücuda girmesi sonucu oluşan duruma zehirlenme denir.Dünya üzerinde şu anda bilinen zehirli madde sayısı 3000 civarıdır.
    *Zehirler canlı dokular üzerinde öldürücü ve tahrip edici etkileri olan maddelerdir.
    *Zehirli maddeler vücuda 3 yolla girer:

    1-Ağız yolu
    Gıda zehirlenmesi
    İlaçlarla olan zehirlenmeler
    Kimyasal maddelerle zehirlenme
    Alkol zehirlenmesi

    2-Solunum yolu
    Karbonmonoksit zehirlenmesi
    Diğer zehirli gazlar

    3-Deri yolu
    Zehirli gazlar
    Böcek öldürücü ilaçlar
    Diğer kimyasal maddeler

    *Başlıca zehirlenme belirtileri;
    Ağızda yanma,farklı tat,yutkunma zorluğu, bulantı, kusma,karın ağrısı,karın krampları,ishal,halsizlik,baş ağrısı,baş dönmesi,terleme
    Şuur bozukluğu
    Solunum ve dolaşım bozuklukları
    İdrar çıkaramama
    Görme bozukluğu,nabız zayıflığı,göz bebeklerinde küçülme,kan basıncında düşmedir.
    *Hayvan ısırma ve sokmaları dışındaki zehirlenmelerde ilkyardımda ana kural hastayı zehirleyici etkenden uzaklaştırmaktır.Bunun için 3 yöntem vardır;
    1-Zehiri vücut dışına atmak(kusturma)
    2-Vücut içindeki zehiri zararsız hale getirmek
    3-Zehiri sulandırmak

    *Zehirlenmenin hastane şartlarında başarılı tedavisi için zehirleyici maddenin ne olduğunun bilinmesi büyük önem taşır.Bu yüzden zehirlenen kişinin etrafında ilaç kutusu,tablet,boş şişe v.b. bulunduğunda saklanmalıdır.
    *Zehirlendiği anlaşılan bir hastanın eğer bilinci kapalıysa yan yatırılmalıdır.Soluk yolu açılır.Gerekirse suni solunum ve kalp masajı yapılır ve süratle hastaneye gönderilir.

    *Bilinci açık olan hastayla karşılaşıldığında;

    Ağız yolu ile olan zehirlenmelerde su veya süt içirilerek zehir sulandırılır.
    Kusturma yolu ile mide içindekiler boşaltılır.Burada dikkat edilmesi gereken;zehir asit gibi yakıcı özellikte bir maddeyse veya yutulan zehirde gaz yada petrolden elde edilen maddeler var ise hasta kusturulmamalıdır ve bir an önce hastaneye gönderilmelidir.
    Solunum yolu ile olan zehirlenmelerde hasta zehirli gazın olduğu ortamdan uzaklaştırılmalı ve gerekiyorsa suni solunum ve kalp masajı yapılarak hastaneye gönderilmelidir.
    Deri yolu ile olan zehirlenmelerde hastanın üzerindeki elbiseler çıkarılır.Deri bol su ile yıkanır.Bu işlemi yaparken ilkyardımcının da korunması gereklidir.

    ZEHİRLİ ISIRIKLAR VE SOKMALAR

    Zehirli yılanlar

    *Türkiye sınırları içinde zehirli yılanlara en çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde rastlanır.
    *Yılan zehiri yılanın ısırması sonrasında,üst çenedeki zehir kaslarının kasılması sonucu her iki dişin üzerinden akarak ısırılan yerden vücuda girer.
    *En tehlikeli yılan ısırıkları kobra,çıngıraklı yılan ve engerek yılanı ısırıklarıdır.Zehirli yılan sıkmalarının %70 i çıngıraklı yılan sokmalarıdır ve yılan sokmalarına bağlı ölümlerin en sık sebebi de çıngıraklı yılan sokmasıdır.

    *Yılan zehirinin içinde 3 tip madde bulunur.
    1-Sinir sistemini etkileyen maddeler
    2-Kanın yapısını bozan maddeler
    3-Kalp üzerinde etkili olan maddeler

    *Yılan zehirleri doku hasarı,kan hücrelerinde değişiklik,kanda pıhtılaşma bozuklukları ve kan damarlarında hasara neden olurlar.
    *Vücuda giren yılan zehirinin miktarı,şiddeti,ısırılan yer ve vücut yapısına göre(deri ve deri altı yağ dokusunun kalınlığı) zehirlenme tehlikesi değişiklik gösterir.Zehirli yılan eğer damarların bol bulunduğu bir yerden sokarak zehirini doğrudan damar içine vermişse ani ölümler görülebilir.
    *Zehirli yılan ısırıkları acil ve dikkatli tanı ve tedavi gerektirir. Herhangi bir tedaviye başlamadan önce yılanın ısırıp ısırmadığı ve yılanın zehirli olup olmadığı saptanmalıdır.Çünkü zehirli yılan soksa bile her zaman zehirini vücuda boşaltmayabilir.Zehirlenme belirtileri görülmezse veya yılan zehirli değilse normal yara tedavisi uygulanır.
    *Zehirli yılan sokmalarında merkezi sinir sistemi etkisiyle solunum kaslarında felçler gelişebilir.
    *Isırılan yerde şişlik,ağrı ve diş izleri vardır. Üşüme,titreme, bulantı,kusma,ısırılan yerde morarma olabilir.Morarma ve şişlik yukarı doğru yayılır.Nabız hızlı ve zayıftır.kan basıncı düşmesi ve şok gelişir.İlerleyen saatlerde solunum ve dolaşım durabilir.
    *Hasta sırtüstü yatırılmalı ve ısırılmış olan bölge oynatılmamalıdır.Isırılan yerin üst kısmından turnike uygulanır. Turnike kol ve bacakların ana damarlarını sıkmamalı sadece deri altı damarlarını sıkmalıdır.Isırılan yere buz uygulanır.Şişlik ve morluk turnikeye rağmen ilerliyorsa daha üstten turnike uygulanır.Isırılan kişiyi sarsmadan ve ısırılan yeri oynatmadan taşımak gerekir.
    *Yılan ısırmasında turnike uygulaması ilk dakikalarda yapılmalıdır ve 1 saatten fazla uygulanmamalıdır.Isırılan yerin emilmesi yöntemi artık önerilmemektedir.
    *Eğer mümkünse ısıran yılan öldürülüp,yılan cinsinin teşhis edilebilmesi için hastayla beraber götürmek tedavide yardımcı olur.Bazı yılanların zehirlerine uygun yılan serumları vardır.Hastane şartlarında eğer yılanın cinsi bilinirse uygun serumla daha başarılı tedavi sağlanır.

    Akrep Sokmaları

    *Zehirli akrepler ülkemizde daha çok Doğu Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşarlar.
    *Akrepler zehirlerini kuyruklarındaki iğne ile sokarak vücuda verir ve zehir merkezi sinir sistemi ile kalp üzerine etkilidir.
    *Sokulan yerde ağrı,yanma ve uyuşukluk olur. Sinirlilik, huzursuzluk, tansiyon yükselmesi, solunumda hızlanma,nefes darlığı ve aşırı tükürük salgılanması diğer belirtilerdir.
    *Akrep tarafından sokulan kişi yürütülmemeli ve sırtüstü yatırılmalıdır.Isırılan yerin üzerinden turnike uygulanır.İlk birkaç saat ısırılan bölgeye buz uygulamak hem ağrıyı azaltır hem de zehirin yayılmasını engeller.Eğer bulunabiliyorsa sokulan yere amonyak sürülür.

    Örümcek Isırıkları

    *İki tür dışında tüm örümcekler zehirlidir.Fakat bir çoğunun dişleri çok kısa ve kırılgandır.Bu nedenle deriye giremez ve örümcek ısırıkları genelde ölümle sonuçlanmaz.
    *İğne batmasına benzer bir acı ve sokulan bölgede uyuşukluk ilk belirtilerdir. Titreme, terleme,baş ağrısı, bulantı, kusma ve halsizlik diğer belirtilerdir.
    *Isırılan yere buz koyup turnike uygulamak yeterlidir.

    Arı Sokmaları

    *Erişkinlerde öldürücü doza ancak 100 den fazla arının sokması sonucu ulaşılabilirken,arı zehirine alerjisi olan bir kişinin tek bir arı tarafından sokulması ölüme neden olabilir.
    *Arı arka kısmındaki iğnesini deriye batırarak sokar ve çoğunlukla iğne kırılarak içeride kalır. Sokulan yerde ağrı, yanma,şişme ve deride kırmızı kabarcıklar görülür.
    *Sokulan bölge hareket ettirilmeden deride kalmış iğne çıkarılmalı ve üzerine buz konulmalıdır.Daha sonra karbonatlı su ile ıslatılmış bir bez yara üzerine konur.
    *Eğer arı ağız içinden sokarsa hemen bir buz parçası ağızda emilmelidir.Şişmeye bağlı solunum yolu tıkanmaları olabileceğinden bir an önce hastaneye gönderilmelidir.

    Kene Isırıkları

    *Kenelerin zehirleri tükürüklerinde bulunur ve en önemli kaynakları hayvanlardır.
    *Kene ısırıkları genelde öldürücü değildir.Isırılan yerde ağrı, şişme ve kabarcıklar görülebilir.
    *Kene vücutta bulunmalı ve hemen vücuttan ayrılmalıdır. Vücuda yapıştıklarından ayırmak için bir pens gerekebilir. Vücuttan sökerken tek parça halinde sökmeye ve kafasının deride kalmamasına dikkat edilmelidir.
    Yarayı temizleyip buz uygulamak yeterlidir.

    Deniz Hayvanları

    *Başlıca tehlikeli deniz hayvanları dikenli balık,deniz kestanesi, deniz yıldızı ve vatos balıklarıdır.Dikenli balıklar okyanus balıkları olup ülkemizde görülmezler. Vatos balıkları da derinlerde yaşar ve insanla temasları yoktur.
    *Deniz kestanesi ve deniz yıldızlarının pek çok türü zehirlidir. Fakat zehirleri üzerlerindeki dikenlerde bulunmaz.Bunlara bağlı kazalar diken batması şeklindedir.
    *Diken batması durumunda dikenlerin hızla deriden çıkarılmaları gerekir.Çabuk davranılmazsa dikenler vücut içinde ilerler.
    *Yaralı bölgenin yıkanıp buz uygulanması yeterlidir.Diken çıkarılamıyorsa üzerine sirke dökülerek eritilmeye çalışılmalıdır.

    Köpek Isırıkları

    *Köpek ısırıklarında yara daha çok kol veya bacaktadır.Isırma şekline ve hayvanın büyüklüğüne göre yara büyüklüğü de değişir.
    *Köpek ısırmalarında ilk akla gelecek durum kuduz tehlikesidir.Bu nedenle ısıran hayvan gözlem altına alınmalıdır. Köpeğin kuduz olup olmadığı 10 gün içinde anlaşılır.Eğer köpek kuduz ise 48 saat sonra kuduz belirtileri görülmeye başlar.Ağzını kapatmakta zorluk çeker,salyası akar,etrafına saldırır ve sudan korkar.Gözleri şaşıdır ve gözbebekleri farklı büyüklüktedir.
    *Hastayı hastaneye götürmeden önce ısırılan yer bol su ile yıkanmalı ve üzerine temiz mendil kapatılmalıdır.
    *Köpeğin kimin olduğu ve aşılı olup olmadığı saptanmalı,kuduz olma ihtimali varsa bu durum ilgili sağlık kuruluşuna bildirilmelidir.

    İLKYARDIM GEREKTİREN DİĞER DURUMLAR

    Şeker Hastalığı

    *Kandaki şeker düzeyinin düşmesi veya yükselmesi sonucu ilk ve acil yardım gerektiren sorunlar görülebilir.Kandaki şeker düzeyinin düşmesi,yükselmesinden daha tehlikeli olup kısa sürede hastanın kaybedilmesine neden olabilir.
    *Şeker hastalığı olanlarda açlık belirtileri normal insanlardan daha çabuk ortaya çıkar.
    *Kan şekerinin düştüğü durumlarda;
    Sert ve hızlı nabız, sık ve derin olmayan solunum, baygınlık hali veya bilinç kaybı,baş ağrısı, üşüme,sinirli davranışlar,soğuk nemli cilt gibi belirtiler görülür.
    Şeker hastalığı olduğu bilinen bir kişide bu belirtilerden birkaç tanesi görülürse hemen şekerli bir şeyler içirilmeli veya ağzına şeker verilmelidir.Bilinci kapalıysa dişler ile yanak arasına bir kesme şeker konulmalıdır.Bu tip hastalar ilkyardım sonrası hemen hastaneye götürülmelidir.
    *Kan şekerinin yükseldiği durumlarda;
    Zayıf ve hızlı nabız,sık ve derin solunum,yavaş yavaş gelişen bilinç kaybı,nefeste aseton kokusu ve kızarık-kuru bir cilt gibi belirtiler vardır.
    Kandaki şeker yüksekliği ilkyardım gerektirecek bir durum değildir.Kan şekeri çok fazla yükselmediği sürece hayati tehlike yoktur.Eğer hastanın bilinci kapalıysa soluk yolu açıklığı sağlayarak hastaneye götürülmelidir.

    Sara Nöbeti(Epilepsi)

    *Beyindeki sinirsel iletimin geçici olarak durması veya bozulması sonucu,kişinin kasılması ve bilincinin kaybolması olayına sara(epilepsi) denir.
    *Hastada ani kasılmalar,bilinç kaybı,ağızdan köpük gelmesi gibi belirtiler görülebilir.
    *İlkyardımda;
    Kişinin kendini yaralamaması için tedbir alınır.
    Çene kenetlenmemişse dilini ısırmaması için dişlerinin arasına mendil,kalem gibi bir şey konur.Çoğunlukla hasta kısa bir süre sonra kendine gelir.
    Hasta kendine geldikten sonra bir süre dinlendirilmelidir.

    Kalp Krizi

    *Kalbi besleyen damarların çeşitli nedenlerle görev yapamaması sonucu ortaya çıkan durumdur.
    *Göğüste çok şiddetli ağrı,nefes darlığı,bulantı,kusma,aşırı terleme, baş dönmesi ve ölüm korkusu başlıca belirtileridir.
    *İlkyardımda;
    Hastanın ağrısının ve korkusunun giderilmesi önemlidir.
    Üzerindeki giysiler gevşetilir.
    Sırtüstü yatırılır ve hareket ettirilmez.Nefes darlığı varsa baş yükseltilir. Mümkünse oksijen verilir. Gerekiyorsa suni solunum ve kalp masajı yapılır.
    Süratle hastaneye götürülmelidir.
    Kalp krizi sonucu görülen kalp durmalarında,hemen kalp masajı başlatılır ve masaj sağlık kuruluşuna kadar sürdürülürse kişinin hayata dönme şansı yükseltilmiş olur.

    Felç

    *Beyni besleyen kan damarlarının yırtılması veya tıkanması gibi nedenlerle,beyin kanlanmasının bozulması sonucu ortaya çıkar.Özellikle yüksek tansiyonlu kişilerde görülme riski yüksektir.

    *Hafif felç
    Beyini besleyen küçük kan damarlarının hasarı ile oluşur.Genellikle bilinç kaybı yoktur.
    Baş ağrısı,şaşkınlık hali,kulak çınlaması ve baş dönmesi ilk belirtilerdir. Hasar arttıkça konuşmada güçlük, hafıza bozuklukları, kol ve bacakta uyuşma ve güçsüzlük gelişir.

    *Ağır felç
    Ana beyin damarlarında hasar sonucu oluşur.
    Bilinç kaybı,vücutta tek tarafta veya karşılıklı güç kaybı,solunum ve yutkunma zorluğu,konuşamama ve göz bebeklerinde farklı büyüklük başlıca belirtileridir.

    *Felç geçirmekte olan bir hastayı ilk önce düşme,çarpma gibi hasar verici olaylardan korumak gerekir.Hava yolu sağlanır. Kusma ihtimaline karşı yan yatırılır ve baş yana çevrilir.Bu şekilde en kısa zamanda hastaneye götürülür.

    Şüphesiz buraya kadar yazdıklarımız ilkyardım ın sadece ana kurallarıdır..Düzgün bir ilkyardım yapabilmek için her nekadar teorik bilgi gerekse de pratik çok daha önemlidir..Asıl önemli olan hasta ve kazalılara daha fazla zarar vermemektir..

    İlkyardımdaki esas kural "BİLMİYORSANIZ YAPMAYINIZDIR..."
    Saygılarımla



    < Bu konunun sahibi anyhow iken anyhow tarafına aktarılmıştır -- Eyl 10 2015 8:11PM >







  • eline sağlık dostum

    ilkyardım cahili bir ülke için yararlı bir çalışma
  • quote:

    Orijinalden alıntı: etez

    eline sağlık dostum

    ilkyardım cahili bir ülke için yararlı bir çalışma
    Teşekkürler, ellerinize sağlık.

    Bunu çıkış alıp dosyalayarak arabaya koyacağım. Üst rafta dursun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Coşkun

    Teşekkürler, ellerinize sağlık.

    Bunu çıkış alıp dosyalayarak arabaya koyacağım. Üst rafta dursun

    Alıntıları Göster
    güzel çalışma olmuş ellerine sağlık...



    joushkun fikrin gerçekten çok orjinal allah göstermesin bi kaza anında çok işe yarar malum bizim millet çok yardım sever yardım ederken adamı öldürüler. aslında araçların hepsine koysalar ne iyi olur alt tarafı ne kadar yer tutar ki...




    allah kimseye kaza bela vermesin...olursada ufak tefek şeylerle gelip geçsin inşallah..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: umut16

    güzel çalışma olmuş ellerine sağlık...



    joushkun fikrin gerçekten çok orjinal allah göstermesin bi kaza anında çok işe yarar malum bizim millet çok yardım sever yardım ederken adamı öldürüler. aslında araçların hepsine koysalar ne iyi olur alt tarafı ne kadar yer tutar ki...




    allah kimseye kaza bela vermesin...olursada ufak tefek şeylerle gelip geçsin inşallah..

    Alıntıları Göster
    hız topiclerinden daha az ilgi çekmiş olması üzücü




  • quote:

    Orijinalden alıntı: türbülans

    hız topiclerinden daha az ilgi çekmiş olması üzücü

    Alıntıları Göster
    diğer topikler gibi pek keyif verici/ilgi çekici bir topik değil belki ama en az bir kez okunmalı derim
    türbülans hocam ellerine sağlık
    bir kazada arkadaşımın biri iç kanama ve beyin kanaması geçiren bir kişiyi boğazına soktuğu tek parmak ve doğru duruşla hayata döndürmüştü
    bunuda ilk yardım seminerinde öğrenmşti.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serkes

    diğer topikler gibi pek keyif verici/ilgi çekici bir topik değil belki ama en az bir kez okunmalı derim
    türbülans hocam ellerine sağlık
    bir kazada arkadaşımın biri iç kanama ve beyin kanaması geçiren bir kişiyi boğazına soktuğu tek parmak ve doğru duruşla hayata döndürmüştü
    bunuda ilk yardım seminerinde öğrenmşti.

    Alıntıları Göster
    bu bölüme yazan arkadaş sayısı kaç bilmiyorum ama görüntülenme sayısı 50 olduğuna göre sanırım amacıma ulaşamadım..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: türbülans

    bu bölüme yazan arkadaş sayısı kaç bilmiyorum ama görüntülenme sayısı 50 olduğuna göre sanırım amacıma ulaşamadım..

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: türbülans

    bu bölüme yazan arkadaş sayısı kaç bilmiyorum ama görüntülenme sayısı 50 olduğuna göre sanırım amacıma ulaşamadım..

    Eline sağlık...
    1000 okunma olup kimsenin bişey öğrenmeden geçmesindense 50 okunma olsun okuyanlar adam gibi okusun yeri geldiğinde uygulasın daha iyi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi supremum -- 19 Aralık 2006; 21:51:55 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: supremum

    quote:

    Orjinalden alıntı: türbülans

    bu bölüme yazan arkadaş sayısı kaç bilmiyorum ama görüntülenme sayısı 50 olduğuna göre sanırım amacıma ulaşamadım..

    Eline sağlık...
    1000 okunma olup kimsenin bişey öğrenmeden geçmesindense 50 okunma olsun okuyanlar adam gibi okusun yeri geldiğinde uygulasın daha iyi.

    Alıntıları Göster
    En iyisi rating alacak kaza videoları eklemek. Şöyle kanlı canlı videolar koyalım isterseniz. Belki biraz olsun insanlar kendine gelir.

    www.ogrish.com




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Coşkun

    En iyisi rating alacak kaza videoları eklemek. Şöyle kanlı canlı videolar koyalım isterseniz. Belki biraz olsun insanlar kendine gelir.

    www.ogrish.com

    Alıntıları Göster
    bu konu istek gören bir konuydu..o yüzden yönetici arkadaşların(aslında sadece serkes e yazmıştım) onayını alarak açtım..burada yazdıklarım sadece bir özet...daha ayrıntılı bilgi oldukça bu konudan devam edilebilir diye düşünmüştüm..ben bu konuları sadece anlatıyorum...ilkyardımcı yetiştiriyorum...ama bunları yaşayan meslektaşlarımdan da katkı bekliyorum..motorlu araçlar dünyasında olmazsa olmaz bir konu varsa o da kazalardır..her ne kadar kazaları önleyemiyorsak ta en azından basit uygulamalarla ölümleri önleyebiliriz...en önemli amacımız da bu olsa gerek....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: türbülans

    bu konu istek gören bir konuydu..o yüzden yönetici arkadaşların(aslında sadece serkes e yazmıştım) onayını alarak açtım..burada yazdıklarım sadece bir özet...daha ayrıntılı bilgi oldukça bu konudan devam edilebilir diye düşünmüştüm..ben bu konuları sadece anlatıyorum...ilkyardımcı yetiştiriyorum...ama bunları yaşayan meslektaşlarımdan da katkı bekliyorum..motorlu araçlar dünyasında olmazsa olmaz bir konu varsa o da kazalardır..her ne kadar kazaları önleyemiyorsak ta en azından basit uygulamalarla ölümleri önleyebiliriz...en önemli amacımız da bu olsa gerek....

    Alıntıları Göster
    Teşekkurler abi , forumda ilk yardımla ilgili 1topic yoktu cok iyi oldu :)

    Ellerine saglık...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: huseaz

    Teşekkurler abi , forumda ilk yardımla ilgili 1topic yoktu cok iyi oldu :)

    Ellerine saglık...

    Alıntıları Göster
    Üst konu olmalı, kesinlikle.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Coşkun

    Üst konu olmalı, kesinlikle.

    Alıntıları Göster
    Rica edersem bu güzel konuyu aşağıdaki bölümde de açar mısınız?

    http://forum.donanimhaber.com/forumid_412/tt.htm

    Selam ile...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 7 Nisan 2007; 22:16:56 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ömer

    Rica edersem bu güzel konuyu aşağıdaki bölümde de açar mısınız?

    http://forum.donanimhaber.com/forumid_412/tt.htm

    Selam ile...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer

    Rica edersem bu güzel konuyu aşağıdaki bölümde de açar mısınız?

    http://forum.donanimhaber.com/forumid_412/tt.htm

    Selam ile...


    hocam bu konu kısa yollarda var zaten..fakat tekrar otomobil genel bölümüne nereden geldi anlayamadım...6 ay kadar önce bu konuyu genel bölümden kaldırıp kısayollara eklemiştik...

    tamam olayı anladım..kısayol topicine post yazmışsın...yanlız bu konudaki bazı bilgilerin güncellenmesi gerekiyor..güncelledikten sonra verdiğin adrese de kopyalarım...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi türbülans -- 7 Nisan 2007; 22:24:30 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: türbülans

    quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer

    Rica edersem bu güzel konuyu aşağıdaki bölümde de açar mısınız?

    http://forum.donanimhaber.com/forumid_412/tt.htm

    Selam ile...


    hocam bu konu kısa yollarda var zaten..fakat tekrar otomobil genel bölümüne nereden geldi anlayamadım...6 ay kadar önce bu konuyu genel bölümden kaldırıp kısayollara eklemiştik...

    tamam olayı anladım..kısayol topicine post yazmışsın...yanlız bu konudaki bazı bilgilerin güncellenmesi gerekiyor..güncelledikten sonra verdiğin adrese de kopyalarım...

    Alıntıları Göster
    ilk yardım konusunda genelde yetersiziz, ancak bu konuda ne kadar yetersiz olsakta kaza anında yinede alabileceğimiz basit önlemler bir hayatı kurtarabilir. gerçi yazının içeriğinde bunlar var ancak yaralıyı araçların geçmediği güvenli bir yere taşımak, kanamasını durdurmaya yönelik girişimde bulunmak, nefes almasına yardımcı olmak hatta moralini yüksek tutmak, bilgisiz insanların yanlış müdahalelerine engel olmak, ilk yardım gelene kadar üşümesini engellemek vs.

    faydalı bir konu olmuş paylaşım için teşekkürler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: lapseki

    ilk yardım konusunda genelde yetersiziz, ancak bu konuda ne kadar yetersiz olsakta kaza anında yinede alabileceğimiz basit önlemler bir hayatı kurtarabilir. gerçi yazının içeriğinde bunlar var ancak yaralıyı araçların geçmediği güvenli bir yere taşımak, kanamasını durdurmaya yönelik girişimde bulunmak, nefes almasına yardımcı olmak hatta moralini yüksek tutmak, bilgisiz insanların yanlış müdahalelerine engel olmak, ilk yardım gelene kadar üşümesini engellemek vs.

    faydalı bir konu olmuş paylaşım için teşekkürler.

    Alıntıları Göster
    mükemmel bir çalışma olmuş eline sağlık dostum bunları öğrenmek lazım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Power Of The Renault

    mükemmel bir çalışma olmuş eline sağlık dostum bunları öğrenmek lazım

    Alıntıları Göster
    gercekten cok yararlı bı konu ama ehlıyetı olanlardan kacı kursta ılkyardım derslerıne gıttı acaba?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: swath

    gercekten cok yararlı bı konu ama ehlıyetı olanlardan kacı kursta ılkyardım derslerıne gıttı acaba?

    Alıntıları Göster
    çok güzel bir çalışma olmuş ,bunların hepsini bize bu sene okuldada öğrettiler ve sınavından 97 aldım yani artık bende ilkyardım yapabilirim ,kalp masajı,suniteneffüs,turnike hepsini biliyorum

    ÜST KONU OLMASI LAZIM
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MINERVAL

    çok güzel bir çalışma olmuş ,bunların hepsini bize bu sene okuldada öğrettiler ve sınavından 97 aldım yani artık bende ilkyardım yapabilirim ,kalp masajı,suniteneffüs,turnike hepsini biliyorum

    ÜST KONU OLMASI LAZIM

    Alıntıları Göster
    kafadaki kırıklarda neler yapılmalı?biraz daha açabilir misiniz? teşekkür ederim bu konu için ayrıca:)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hot-ice

    kafadaki kırıklarda neler yapılmalı?biraz daha açabilir misiniz? teşekkür ederim bu konu için ayrıca:)

    Alıntıları Göster
    henüz bu konuyu Sağlık Bakanlığı nın son açıklamaları ile güncelleyemedim ama sadece bu soruyla ilgili son açıklamayı yazayım...

    Kafa Travmasında genel İlkyardım
    --Uygun pozisyon verilmesi ve dilin kontrol edilmesi
    --Ağızda kan ve diğer maddeler varsa temizlenmesi
    --Havayolu açıklığının sağlanması ve gerekliyse yapay solunum
    --Yaranın pansuman edilmesi
    --Tıbbi yardım istenir (112)

    mesleğim gereği bundan daha fazla yapılması gerekenler var ama daha fazlası eğitimli sağlık personeli tarafından yapılması gerektiğinden ilkyardım açısından bu kadarı yeterlidir...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi türbülans -- 3 Mayıs 2007; 23:22:10 >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.