Şimdi Ara

İngilizce cümle kalıpları, kelimeler, deyimler ve atasözleri vs vs

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
575
Cevap
326
Favori
390.132
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
20 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • in fact >> aslında
    actually >> sahiden, gerçekten, aslında
    almost >> hemen hemen, neredeyse
    perhaps >> muhtemelen, belki
    probably >> muhtemelen
    unfortunately >> maalesef, ne yazık ki
    fortunately >> neyse ki, neredeyse, iyi ki, Allahtan
    also >> -de, -da, ayrıca
    certainly >> tabi, elbette
    recently >> son günlerde
    currently >> şu an


    I guess >> sanırım
    I see >> 'anladım, anlıyorum' anlamında
    I think >> bence
    I mean >> yani, demek istediğim
    In my opinion >> bana göre, bence
    I don't care >> umurumda değil
    I don't mind >> farketmez, bana uyar
    It doesn’t matter >> önemli değil, bir önemi yok
    I’m back >> döndüm, geri geldim
    I got it >> buldum! yaptım! ettim! vs. gibi
    That’s it >> hepsi bu!
    so be it >> iyi öyle olsun/peki öyle olsun gibi anlamlarda kullanılabiliyormuş

    Can you imagine? >> düşünebiliyor musun?
    any question? >> sorusu olan?
    be right there >> hemen geliyorum

    Here we go >> gidiyoruz, başlıyoruz
    Here we are, here i am >> işte geldik-geldim, burdayım!
    Time to go-brekfast… >> gitme vakti, kahvaltı vakti…
    Check it out >> izleyelim, bakalım
    Take a look >> izleyelim, bakalım, görelim anlamında gene
    as soon as possible >> en kısa zamanda, mümkün olduğu kadar çabuk, ilk fırsatta

    Time’s up >> süre bitti!
    give up >> pes etmek

    Hey there? >> orda mısın?
    Shame on you >> utanmalısın, utan!

    anyway – whatever >> her neyse
    never mind >> unut gitsin, boşver
    by the way --> bu arada (yazışmalarda, internette vs 'btw' diye de yazılabilir)
    my way >> benim yönüm-tarzım (i do it my way mesela, istediğim şekilde yaparım,tarzımla yaparım-(Teşekkürler ''ÇekilinBenTercümanım'')
    no way! >> olamaz!
    get out my way >> çekilin yolumdan!
    here near >> orda burda

    Excuse Me ? >> bakar mısınız?, pardon, izninizle

    done? >> bitti mi, yaptin mi anlamında
    right? >> 'öyle değil mi?, değil mi?'

    Not at all , No worries , Thats Ok , Thats Alright , No Problem,You're welcome >> birşey değil

    what's up? >> ne var ne yok?, durum nedir? (Cevap olarak o andaki durumunu söyleyebilirsin. "Just hanging out" gibi mesela. ya da "nothing" "not much" kalıpları kullanılır - Teşekkürler ''ThoRiuM'')
    what’s the matter? >> sorun ne?, problem ne?
    what’s going on? >> neler oluyor?
    How is it going? >> nasıl gidiyor?
    How are you doing? >> nasılsın? nasıl gidiyor? gibi
    What are you doing --> napıyorsun? naber? anlamlarında gene
    What are you talking about? >> Sen neden bahsediyorsun? (Neden söz ediyorsun, ne diyorsun sen?)
    What do you mean? >> Ne demek istiyorsun? - Neyi kastediyorsun?

    Are you kidding me? >> Benimle dalga mı geçiyorsun?

    i am doing good >> iyi gidiyor
    Pretty good >> cok güzel anlaminda

    there is no option-other way >> başka seçenek yok-başka yolu yok!
    no option! >> seçenek yok!

    take it easy >> Ağır ol,sakin ol
    Cooldown – calmdown >> sakin ol!
    be cool >> sakin ol
    be smart >> akıllı ol
    good for you >> aferin
    do something >> birşeyler yap
    give me a favor >> bana bir iyilik yap
    dont get me wrong >> yanlış anlama

    good appetite, bon appetite >> afiyet olsun
    get well soon >> geçmiş olsun
    god bless you >> çok yaşa
    and the same to you >> sen de gör!
    Have a heart! >> insaf be!

    It's me 'xXx' >> 'Benim 'xXx' kapıdan girdin, kimsin diye soruldu vs gibi durumlarda

    forgive me --> beni affet, bağışla

    that`s none of your business >> bu seni ilgilendirmez!
    What is it to you? ==> Sana ne ??
    What is it to me? ==> Bana ne?

    In other words >> başka bir deyişle

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Get out
    Get out of here
    Get the f*ck out of here >> Defol.

    What is going on here?
    What the hell is going on here?
    What the f*ck is going on here? >> Ne oluyor burda?

    On the earth kalıbı,lanet olası gibi bir şey.Mesela eve gidiyorsunuz hiç tanımadığınız bir adam evde;
    >> Who is this guy on the earth?

    Even kalıbı,bile demek.Sonrasında isim kullanılır.
    Anyone can do that, even Ahmet. >> Bunu herkes yapabilir, Ahmet bile.

    Keep + doing something.Bir şeyi yapmayı sürdürmek,devam ettirmek.
    I keep doing my homework.
    Keep it yourself >> Kendine sakla.Kimseye söyleme.

    My nose is running >> Burnum akıyor. (Teşekkürler NuterX)
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    bloody hell! -------Hadi ordan! (İngilizler kullanıyor)

    keep it change-------Üstü kalsın

    how nice can that be —> ne kadar iyi olabilir ki !?

    keep your promise! —> sozunu tut!
    forgive me —> affet
    dont fool around —> oynama (argoda el-kol sakalasmasi esnasinda soylenendir)
    dont under-estimate me! —> beni kucumseme!
    take responsibility —> sorumluluk al !
    get well soon –> geçmiş olsun
    ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? –>
    ……………Can you understand what i mean?
    ……………Do u understand What im explaining to you?
    ……………ingiltere ing.o u understand what i’m explaining to you?
    ……………amerikan ing. do you know what i ** mean?
    ...........Do you understand what i am talking abouth?
    you should defend me —> beni savunmalisin
    dont take sides —> tarafff tutma!
    hows your studies —> derslerin nasil
    can you be open with me —> benimle acik ol
    i wana be open with you —> seninle acik konusmak istiyorum
    dont need to say much —> fazla soze ne gerek!
    im bored of this conversation —> bu konudan sıkıldım
    im boared of this place —> bu mekandan sıkıldım
    thats the last place to go to —> o gidilecek en son yer
    im here to doss —> gezmeye geldim buraya
    pay attention to what i ** saying —> söylediklerimi dikkate al
    theres some facts i need to explain —> anlatmam gereken gercekler var
    take some time off —> biraz dinlenmelisin
    take a break —> ara ver
    your going over your limits —> sınırlarını asıyorsun!
    watch your boundaries —> haddini bil!
    i ** stressed out there days —> bu aralar gerginim
    ive been stressed lately —> son zamanlarda gerginim
    thanks to me —> benim sayemde
    it has to be like this —> boyle olmasi gerekiyorr (Teşekkürler rzorone)
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    what have you been up to ? == ne haltlar karistiriyorsun
    shouldn't you be at work ? === iste olman gerekmez mi
    you been keeping busy ? ==== yogunmuydun
    Haven't we met before ? === daha once tanismamismiydik (tipik kizlara solenen yalan :)
    couldn't be better === bundan iyi olamam
    keeping my self busy === ugrasiyoruz iste
    been up to no good === bir derdim yok
    same as usual === herzamanki gibi
    so-so === soyle boyle
    let's go for a drink === hadi bisiler icelim
    I'm snowed under === isim basimdan askin
    have you met ? tanistiniz mi (sonuna isimde atabilirsiniz have you met mustafa gibi)
    how you doing === nasil gidiyor
    how you been === nasilsin
    nice meeting you === tanistigimiza sevindim
    what a pleasure to meet you === sizinle tanismak buyuk zevk
    I'm glad to meet you === tanistigimiza memnun oldum
    I have heard so much about you === sizin hakkinizda cok sey duydum
    I'm sorry what was your name again ? === pardon ,isminiz neydi ( ismini yaklayamadinizda yada tekrar sorma ihtiyacinda )
    how's with you === naber
    can I call you back ? something has come up ? ben seni sona arayabilirmiyim . simdi bi sism ciktida
    I won't keep you any longer === seni daha fazla tutmayayim
    ready to roll ? === tuyelim mi
    let's blow this pop stand === bu b*tan yerden gidelim
    let's hit to road === yola koyulalim
    I'll see you real soon === yakinda gorusuruk
    catch you later === yakinda gorusuruz
    let's get together soon === bi ara goruselim
    see you then ==== soan gorusuruz
    see you soon === yakinda gorusmek uzere
    It's been a real pleasure === tanismaktan zevk duydum
    (it was ) nice to see you === sizi gordugume sevindim good to see you dersenis ; sizi gordugum iyi oldu olur
    retreat == kacalim
    let's keep in touch === baglantimizi koparmayalim
    I'll be in touch === ararim seni
    sure == tabi ... mesela biri gecebilirmiyim yada su sandalyeyi alammi dediginde kisaca sure diyebiliriz
    right on == cok dogru
    i agree == ayni fikirdeyim
    well said === aynen oyle
    that's for sure === bu kesin
    I have no problem with that === buna bi diyecegim yok herhangi bi problemim yok
    it's good enough == yeterince iyi
    it'll do == ise yarar
    i like it == hosuma gitti
    i love it == bayildim
    i think it's great === bence harika
    it couldn't be better yada never been better === daha iyisi olamaz
    that's just what i needed === tam istegim yada ihtiyacim olan sey
    i dig it == caktim olayi
    i see what you meen === ne demek istedigini anladim
    i know what you meen === ne demek istedigin biliyorum
    i got you yada gotcha === anladim
    i got it === anladim
    get it yada do you get it == anladin mi
    do you see what i meen === nedemek istedigimi anliyormusun
    are you with me on this == bu konuda hemfikirmiyiz
    not a chance === imkani yok
    no way == dunyada olmaz yada olamaz
    you missed the boat === meseleyi anlayamiyorsun
    you are wrong == yaniliyorsun
    that's not true == bu dogru degil
    you'r dead wrong === tamamen yaniliyorsun
    baloney === palavra
    bullshit == sacmalik
    that's load of crap === sacmaligin daniskasi
    that's a big fat lie === bu koca bi yalan
    that's out of the question === bu soz konusu olamaz
    that's insane === bu cok sacma
    it stinks yada it sucks yada it awful == berbat
    i don't care for it == o beni acmadi
    it's not my style == benim tarzim degil
    i can't stand it === ona tahammul edemiyorum
    it's not for me === bana gore degil
    not a chance === imkani yok
    you're out of luck === hic sansin yok
    save your breath === bosuna nefes tuketme
    over my dead body == cesedimi cignemen lazim :)
    you don't have a leg to stand on === desteksiz atiyosun
    you're way of base === mevzuya uzaksin
    listen up yada here=== beni dinle
    hear me out === lafimi sonuna kadar dinle manasinda
    now hear this === iyice dinle kulaklarini acta dinle gibi
    do i have your hear === beni dinliyormusun
    look at this yada take a look at this === buna bak
    I'm talking to you === sana soluyom
    that's a sight for sore eyes === bakmaya doyum olmaz :)
    did you heard what happened === olanlari duydun mu
    guess what i just found out === bil bakalim ne ogrendim
    you got a minute === bi dakkan var mi
    can we talk === konusabilirmiyiz
    make no bones about it === mirin kirin etme
    here's the bottom line === demem o ki ...
    what's your point === soylemek istedigin ne
    what's the point === mevzu ne
    read my lips === agzimdan cikani dinle
    lay it on the line === acik acik soyle
    cut the crap === kes sacmalamayi
    stop beating around the bush === lafi dolandirip durma
    so it would seem === oyle gorunuyor
    as I've said === soledigim gibi ...
    their bosom buddies == can ciger kuzu sarmasi
    we're pretty tight === baya yakiniz
    care if i join you === size katilmamda sakinca var mi
    care to join us ? === bize katilmak istermisin
    could i buy you a drink === size bi icki alabilirmiyim
    could i have the next dance === sonraki dansi bana lutfedermisiniz
    don't i know you from somewhere === sizi bi yerden taniyomuyum :)
    let's get out of here == hadi burdan defolup gidelim
    i'm standing behind you == senin arkandayim
    you can count on me === bana guvenebilirsin
    i'm here if you need me === bana ihtiyacin olursa burdayim
    give it your best === elinden geleni yap
    hang in there === dayan cesaretini yitirme
    stick it out === sonuna kadar dayan
    give it shot === bi dene
    keep at it === israrla devam et
    go on yada get going yada get moving == devam et
    knock your self out === disini tirnagina tak
    are you just going to sit there === orda oylece oturacan mi
    is that it === bu kadar mi
    that won't do it === bu ise yaramaz
    just a minute === bi dakika
    hold your horses == bekle biraz
    every thing will come together === hersey yoluna girecek
    there's time for everything == herseyin bir zamni vardir
    take one day at a time === takma kafana
    take good care of it == ona iyi bak
    keep an eye on it === ona gozun gibi bak
    now you've done it === simdi ayvayi yedin
    slow down === yavas ol
    be calm yada calm down yada calm yourself simmer down ==== sakinles
    is he nuts == delimi ne
    what's your deal === sorunun ney
    have you lost your mind === kafayimi yedin
    what's with you === neyin var
    i don't get it === anlamadim
    would lie to you === sana yalan solermiyim
    let me myself clear === musade et derdimi bi anlatayim
    allow me to clarify === musade etde aciklayim
    you'r taking out of kontext === lafi baska yere goturuyosun
    it's for sure === kesin
    it's a sure thing === kesin
    it's a clear as day === gun gibi ortada
    any fool can see it == anlamamak icin gerzek olmak lazim
    it's as good as done === oldu bitti
    you can't fool me === beni kandiraman
    that's the way it goes === hayat boyle
    every cloud has a silver lining === her iste bi hayir vardir
    by the way ... === bu arada ....
    if you ask me ... === bana sorarsaniz ....
    what was that === ne dedin anlamindandir
    please write it out === yazarmisiniz lutfen
    be my guest === elbette ,buyrun
    sorry to be a bother === rahatsiz ettigim icin ozur dilerim
    same to you === sanada
    likewise=== bende , aynen
    be there in a minute === bi dakka sona orda olurum
    could i be excused === beni mazur gorurmusunuz
    i didn't mean it that way === oyle olsun istemedim
    i didn't mean it === onu kasdetmedim
    i take the blame === suc benim
    that's all right yada that's okay yada it's okey === onemli degil
    dont worry about it === merak etme
    smart-ass === ukala
    watch it == dikkat et
    watch yourself === gergin ortamda ayagini denk al anlaminda
    as if i care yada like i care === sanki umrumda
    i overslept === uyuya kalmisim
    farewell === elveda

    off yoruldum sira sizde :) (Teşekkürlerx2 Rainbow6)

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Make yourself at home ---> Kendini evinde gibi hisset, rahatına bak
    Be my guest ---> Keyfine bak demektir. Örneğin birisi "sandalyeye oturabilir miyim?" diye sorduğunca cevap olarak kullanılabilir. (Teşekkürler Fearless)

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    I don't give a f*ck:Beni hiç ilgilendirmiyor.

    I don't give a flying f*ck:Beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor.(Burda flying hiç katsayısını yükseltiyor)

    Correct me if i'm wrong:Yanlışsam beni düzeltin.

    Consider it done:Olmuş bil.

    Fire away:Soru sormak

    Are you high?:Kafan mı iyi? (Teşekkürler hammerdown)

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    I can't be arsed... (to work, to go vs)
    "Uğraşamam" gibi bir manası var. İngilizler falan kullanıyor genelde sanırsam.

    Scooch over
    Kenara kay... Koltukta oturan birine söylüyorsunuz mesela kenara kayıp yer açması için

    Bir iki cesaret ve "ball" ilişkisi.. :D
    Balls of steel (yine cesur manasında... he's got balls of steel. )
    He's got a pair. (Cesur manasında)

    Balls! (Dammit! Goddamn! vs benzeri )

    dragging one's feet (bir şeyi erteleyip durmak, oyalanmak.... "stop dragging your feet" )

    pulling one's leg (kafa bulmak, kandırmak ... "Are you pulling my leg?" ) (Teşekkürler Draugnar)
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    talk to my hand. ..............umrumda degilsin ilgilnmiyorum bir diger anlami shut up
    safe and sound...............sag salim ulasmak
    are you out of your f%#^]n mind?........ aklinimi kacirdin
    irish twins.....1 sene aralikla dogan kardeslere deniyor:)
    egg alert.......biri pirtladiktan sonra soylemesi erken uyari
    deja boo.....ayni hallowen kostumunu her sene giymek
    mac envy.......mac kullanicilarini kiskanma

    "I just upgraded to Vista."
    "I got a mac."
    "BITCH!"
    "That's a case of mac envy if I ever saw it."

    no drama......hersey yolunda
    food baby.....cok yediginizde gobek siser siskinligie deniyor
    no hair of my balls.......butun enkaza ragmen iyimser olmak;)
    cheappuccino.......dandik kahveye verdikleri isim bizde pki 3+1 ler gibi
    cubicle coma..... sabah kotu kalktiniz fakat yogun bir gununuz var birden enerji gelir bu duruma deniyor.
    ex with benefits....ayrilmis ciftlerin fiziksel birlesmesi
    gay buffer....otobuste parkta hemcinsinizin yanina oturuken bir bosluk birakiriz o araligi verilen isim
    shut up and keep talking!.......bir olayi anlatirken gereksiz detaylar veriliyorsa bu cumle soylenir.birak onuda ne oldu onu anlat gibi

    sugar honey iced tea!

    sugar....S
    honey....H
    iced.......I
    tea........T

    bunlar pek kullanilmaz tabi ama dikkatimi cekenler (Bunlar cidden çok uç kullanımlar ama eline sağlık tabi ki :) ''Teşekkürler rooftop'')

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    looking for --> aramak, göz gezdirmek, araştırmak. Cümlede: I'm looking for a job - İş arıyorum. Yani örneğin iş arıyorum derken I'm searching a job değil, I'm looking for a job şeklinde tercih edilir. Veya I'm looking for an action movie. DVD mağazasına giren birinin "bir aksiyon filmi arıyorum" demesi gibi.

    Bir de şöyle bir örnek vereyim ki gerçekten yararı olacağına inanıyorum:

    Örneğin: I'm looking for an action movie which has a horror theme at the same time.

    Aynı zamanda korku içeriğine de sahip olan bir aksiyon filmi arıyorum.

    Burada dikkat çekmek istediğim nokta "which" idir. Normalde Which ingilizcede "hangi" demektir. Fakat böyle cümlelerde which cümleyi birbirine bağlar. Eğer bahsettiğiniz şey bir nesne değil de kişiyse which değil who kullanırsınız.

    Örneğin: I'm looking for someone who is too lazy. I've heard that he is working with you.

    "Oldukça tembel olan birini arıyorum (yani buralarda olduğunu biliyor o tembel birinin, "şu tembel olan adam var ya hani, onu arıyorum" der gibi diyor). Seninle çalıştığını duydum."

    Burada Who'dan önce gelen kelimeleri silelim. Sonuç Who is too lazy? şeklinde "Kim oldukça tembel?" şeklinde soru cümlesine dönüyor. Ama tüm cümleyi ele alınca yukarıdaki anlam çıkar.

    Bu arada yeri gelmişken şunu da belirteyim, cümledeki I've heard that he is working with you bölümünde de who ile which'in görevine benzer görevde olan "that" vardır. Örneğin That he is working with you desek anlamsız bir cümle çıkar değil mi? Ama I've heard that şeklinde başlarsak eğer (veya başka bir fiil), ardından gelecek olan eyleme "-uğunu, -ığını, -üğünü" vs. gibi anlamlar ekler o that kelimesi. (bkz. "seninle çalış-"tığını" duydum)

    Umarım düzgün anlatabilmişimdir. ( Teşekkürler Dante)

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    fimlerde genelde duyabileceğimiz kalıpları anlamını bilmeyen arkadaşlar için buraya taşıman, onlar için yararlı olacaktır.

    "What's up ?" konusuna takılmış insanlar 1. sayfada ve 4. sayfada dişe dokunur bir bilgi yok, kendi birikimimle biraz bilgi vereyim dedim.

    "What's up?" aslında genelde cevap isteyen bir soru değildir. Mesela yolda yürürken bir arkadaşınız size "heey,what's up?" diyebilir. "hey buddy, how are you doing?" ya da "hey, how are you?" şeklinde cevap verebileceğiniz gibi, "not much." kalıbını kullansanızda yanlış olmaz. kafanıza göre "good,cloudy" falan da diyebilirsiniz. hatta yok ben espri yapcam derseniz "nothing's up" ya da "everything's down" da diyebilirsiniz. ama dediğim gibi "what's up" sorusu genelde konuşma başlatıcı bir sorudur, cevap verseniz de olur, vermesenizde.

    Not: "what's up" ın ayrıca "ne oldu?" anlamı da vardır. örneğin; bir arkadaşınızla yürüyorsunuz, bir anda ayağınızı taşa vurdunuz ve hemen kenara çöktünüz, "ouch" falan dediniz işte, oda size "what's up ?" diyebilir.

    konuşma dilinde wazzup ya da what up(whaddap) şeklinde okunabilir.

    Hatta şu an amerikalı bir arkadaşımla konuşmamın bir kısmı;

    ...
    - I wanna ask something
    - yeah, what's up?
    ....

    şeklinde kullanımına da ilk kez rastladım.(Teşekkürler SieGeRRR)

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------



    gül güle kullan,hayırlı olsun --> "Birbirine çok yakın kalıplar, bu yüzden söyle diyebiliriz İngilizce olarak, yeni Araba alan bir kişiye (örnek olarak); Güle güle kullan veya hayırlı olsun anlamında, Congratulations./May it go well."



    banane --> bunun icin tavsiye So What (ayni karisilikta olmasada "ne var yane" anlaminda kullanilir. veya "Its nothing to do with me" It`s not my business, it`s not my problem veya I`m not interested (ilgilenmiyorum)...


    whats chrome? =wassup? =whats new? --> naber
    whats *****in'?=whats cranking?=What are you up to? --> naber la napıyon?
    x = whats up (n'ber)
    y= so so (soyle boyle, ehh iste) veya not so good, not so bad (ne iyi ne kotu)

    chillin' --> rahat modda takılmak
    ör:
    A:yo mayne whass *****in?
    B:Just chillin

    ...var mi? --> Is there a restaurant here? veya Do you have a lighter?

    ...istermisin? --> Do you want to drink a tea? (Cay icmek istermisin?)Would you like to drink a tea? ( Cay icmek istermiydiniz?)

    ...alabilirmiyim? --> Can I have this paper? (Bu kagidi alabilirmiyim?) veya May I have this paper? ( Ayni sekilde, fakat burada izin isteniyor May kullanildigi icin).


    fuc.in cold --> hava çok soğuk olduğu zamanki verilen tepki

    evim evim güzel evim > home, sweet home

    -den dolayı,yüzünden -->due to/becouse of
    .....due to:cansız bir nesne yüzünden->the school has been closed due to an outbreak of cholera(kolera salgını yüzünden okul kapandı)
    .....becouse of:canlı varlıklar/eylemler yüzünden->we have missed the bus becouse of you!(senin yüzünden otobüsü kaçırdık!)
    Bana şans dile-->"wish me luck" ya da "keep your fingers crossed"


    hım,bi bakalim --> let me have a look ( misal size gosterilmek istenen birsey var (elbise, canta vs gibi ornekler olabilir).. bu kalip kullanilabilir.)

    ne kadar surer? -->
    ..............how long will it take? ( misal bir araba tekeri degistiren birine sorulan kaliptir.ornekler cogaltilabilir, ders calisana, bulasik yikayana, yemek yapana sorulabilir.)

    ..............how long will you be? (misal, eve gelmekte olan bir sahisa sorulur. gelmen ne kadar surer anlaminda gibi... "how long are you gonna be" kalibida ayni anlami icerebilir...)
    Dont make me hit you/beat you/kill you.--> Kendini bana öldürtme, dövdürtme!

    He is a nerd --> Derslere cok calisan,inek

    this is bullshit! - bu sacmalik

    let me say something --> birsey diyecem

    tell the truth --> dogruyu soyle!

    you hear that --> duydun mu?

    how nice can that be --> ne kadar iyi olabilir ki !?

    keep your promise! --> sozunu tut!

    dont fool around --> oyalanma manasına geliyor (gereksiz işlerle ugraşip boşa vakit harcayana soylenir) Düzeltildi (Teşekkürler Hatta)

    dont under-estimate me! --> beni kucumseme!

    take responsibility --> sorumluluk al !

    ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? -->
    ...............Can you understand what i mean?
    ...............Do u understand What im explaining to you?
    ...............ingiltere ing.o u understand what i'm explaining to you?
    ...............amerikan ing.:do you know what i am mean?

    dont be so bad --> bu kadar kotu olma

    i have nobody --> kimsem yok

    i said, give me that --> ver onu bana dedim!

    can i get off, please --> inebilirmiyim lutfen (halk otobusunde iken kullanilir

    can you tell me when to get off ? (nerede inecegimi soylermisiniz) ineceginiz duragi
    bilmediginizde otobusteki birinden bu sekilde yardim alabilirsiniz)
    daha akilda kalan bir kalip isterseniz kisaca
    where do i get off da diye bilirsiniz.

    you should defend me - beni savunmalisin

    dont take sides - tarafff tutma!

    hows your studies - derslerin nasil
    can you be open with me - benimle acik ol

    i wanna be open with you - seninle acik konusmak istiyorum

    dont need to say much - fazla soze ne gerek!

    im bored of this conversation - bu konudan sıkıldım

    im bored of this place - bu mekandan sıkıldım

    thats the last place to go to - o gidilecek en son yer

    im here to doss - gezmeye geldim buraya

    pay attention to what i am saying - söylediklerimi dikkate al

    theres some facts i need to explain - anlatmam gereken gercekler var

    take some time off - biraz dinlenmelisin

    take a break - ara ver

    your going over your limits - sınırlarını asıyorsun!

    watch your boundaries - haddini bil!

    i am stressed out these days - bu aralar gerginim

    i’ve been stressed lately - son zamanlarda gerginim

    thanks to me - benim sayemde

    it has to be like this - boyle olmasi gerekiyorr

    To get rid of - Basindan savmak veya kurtulmak

    To rip off - Kaziklamak, araklamak , yurutmek

    i just cant get you out of my head >> seni aklımdan cıkaramıyorum

    You are more than welcome >> Başımın üstünde yerin var.

    you dont mean nothing at all to me.... benim için birsey ifade etmiyorsun..


    Bazı deyim ve atasözleri (Teşekkürler jackosman)
    .................................................................................... 

    You can not teach an old dog new tricks.

    Eski köpeğe yeni numaralar öğretemezsin. [YANLIŞ]

    Ağaç yaşken eğilir. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    Time is money.

    Zaman paradır. [YANLIŞ]

    Vakit nakittir. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    Between the devil and deep sea.

    Şeytan ile derin deniz arasında. [YANLIŞ]

    Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    It is never too late to mend.

    Onarmak için asla geç değildir. [YANLIŞ]

    Zararın neresinden dönersen kârdır. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    Two heads are better than one.

    İki tane kafa bir taneden iyidir. [YANLIŞ]

    Akıl akıldan üstündür. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    Many hands make light works.

    Birçok el, ışığı yakar. [YANLIŞ]

    Bir elin nesi var, iki elin sesi var. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    Where there is life there is hope.

    Hayatın olduğu yerde umut vardır. [YANLIŞ]

    Çıkmadık candan ümit kesilmez. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    Once thief, always a thief.

    Bir defa hırsız olursa, her zaman hırsızdır. [YANLIŞ]

    Alışmış kudurmuştan beterdir. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    Walls have ears.

    Duvarların kulağı vardır. [YANLIŞ]

    Yerin kulağı var. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    As you make your bed, so you lie on it.

    Madem yatağını yaptın, şimdi üzerine yat. [YANLIŞ]

    Kendi düşen ağlamaz. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    The apples on the other side of the wall are the sweetest.

    Duvarın diğer tarafındaki elmalar daha tatlıdır. [YANLIŞ]

    Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    A burnt child dreads the fire.

    Yanmış çocuk ateşten korkar. [YANLIŞ]

    Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    All his geese are swans.

    Onun bütün kazları kuğudur. [YANLIŞ]

    Kuzguna yavrusu şahin görünür. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    Give a dog a bad name and hang him.

    Bir köpeğe kötü isim tak ve onu idam et. [YANLIŞ]

    Adamın adı çıkacağına canı çıksın. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    Cleanliness is next to godliness.

    Temizlik dindarlığın yanındadır. [YANLIŞ]

    Temizlik imandan gelir. [DOĞRU]

    ...................................................................................

    All truth is not always to be told.

    Bütün gerçekler her zaman söylendiği gibi değildir. [YANLIŞ]

    Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. [DOĞRU]


    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Dökümanlar

    İngilizce Öğrenme Kılavuzu : Faydalı olabilir, bi göz gezdirmenizde yarar var. 315 kb zaten
    http://www.gezginler.net/modules/mydownloads/singlefile.php?download=ingilizce-ogrenme-kilavuzu&lid=2371

    Eğitimofis'in hazırlamış olduğu Türkçe anlatım ingilizce eğitim seti, linkler sağlam hala


    Sözlük olarak Redhouse 3'ü öneririm kesinlikle. Yaklaşık olarak boyutu 700 mb. İnternette kolay bi araştırmayla bulabilirsiniz. Yeni sürümü çıkmış sanırım 3.1, kullanmadığım için birşey söyleyemiyorum şu an.

    Program olarak Tell Me More eğitim setini önerebilirim. Siz arayıp bulun onu burdan paylaşmayalım + Olarak piyasada Daylight, Rosetta Stone gibi başka setler de var. Hepsine göz gezdirin, hangisi hoşunuza giderse onu kullanın. Ama okuduğum kadarıyla Tell Me More daha çok tavsiye ediliyor, bilginize.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-1F943E7C5 -- 4 Şubat 2013; 23:38:34 >







  • take it easy -----> 'sakin ol takma vs' anlamında kullanılıyor diye biliyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ugurcan377

    take it easy -----> 'sakin ol takma vs' anlamında kullanılıyor diye biliyorum

    Ben de bunu yazıcaktım.Benim bildiğim anlamı da "Ağır ol,sakin ol" anlamında...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Chimaerane


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ugurcan377

    take it easy -----> 'sakin ol takma vs' anlamında kullanılıyor diye biliyorum

    Ben de bunu yazıcaktım.Benim bildiğim anlamı da "Ağır ol,sakin ol" anlamında...


    benim bildiğimde sakin ol anlamındaydı.
  • Tamam düzeltiyim onu.
  • i am stressed out there days - bu aralar gerginim

    Buradaki there, these olmayacak mı ?
  • what's up? wuzzup? sup? what is up? waddap diye bişey bilmiyorum ben.
  • mesajım bulunsun güzel konu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SilverQuasar

    what's up? wuzzup? sup? what is up? waddap diye bişey bilmiyorum ben.

    Amerikan filmlerinde çok kullanılır,hatta dublajsız izlediğin her filmde duyabilirsin...
    Bu arada arkadaş doğru söylemiş There day değil These days olmalıydı,harf hatası var.
  • mesajım olsun
  • Mesajım bulunsun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Chimaerane


    quote:

    Orijinalden alıntı: SilverQuasar

    what's up? wuzzup? sup? what is up? waddap diye bişey bilmiyorum ben.

    Amerikan filmlerinde çok kullanılır,hatta dublajsız izlediğin her filmde duyabilirsin...
    Bu arada arkadaş doğru söylemiş There day değil These days olmalıydı,harf hatası var.


    onu biliyorum da waddap ne hacı?
  • Güzel konu.
  • anyway -> herneyse


    yourock ->
  • Grinds My Gears> asabımı bozuyor.
  • güzel konu olmuş sağolun varolun
  • Mesajım
  • aynen mesajım bulunsun güzel konu olmus
  • Hemen ekleyim sık kullanılanlara, genişletelim burayı çok işime yarar burası

    Highly Five!!!: Çak bi beşlik..
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.