Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
|
Hızlı 
Bildirim
İNGİLİZCE SPEAKİNG VE KELİME BİLGİSİ HAKKINDA
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Deeyaple Bluetooth hoparlör, küçük, taşınabilir müzik kutusu, 5.3 IPX7, su geçirmez, kablosuz, stereo eşleştirme, eller serbest konuşma, RGB ışık, dış mekan, kamp, bahçe, parti, seyahat için, %50 ses : Amazon.com.tr: Elektronik
https://www.amazon.com.tr/dp/B0CQLT78BK?ref_=pe_111927571_1111269711_fed_asin_title
7 sa. önce paylaşıldı
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
1 Misafir - 1 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Her ne yaparsan yap vaktini alacaktır. Sen ise çok vaktinin olmadığını söylüyorsun. Chat-chut siteleri ölümüne vakit yiyen yerler; yalnızca böyle bir yerden gelecek faydayı görmek için aşırı vakit ayırman gerek. Tek bir yerden gelecek fayda için zamanını ayırabileceğini sanmıyorum şu durumda. Fakat cidden böyle bir zaman sıkıntın varsa birkaç tavsiyede bulunabilirim.
Tavsiyelerim İngilizce konuşmanı, konuşulanı anlamanı ve kelime hazneni hangi metodlarla geliştirebileceğin değil; daha çok, gelişimine katkı sağlayacak zamanı, işe yaramayan zamandan nasıl "dönüştürebileceğin" konusunda olacak. Boş vakit ve aktivite zamanlarını kendine fayda sağlayacak şekilde değerlendirmelisin. Unutma ki "damlaya damlaya göl olur". Öyleyse az zaman, çok zaman demeden bulduğun her zamanı kendi lehine değerlendirmek gerek.
1) Bir şeyler izlediğin vakti değerlendir. İstediğin kadar vakitsizlikten dem vurabilirsin fakat gerçek şudur ki herkes dizi ve film takip eder. Kimileri eski bir dizi bulur ve günde birkaç bölüm izler, kimilerinin ise haftalık olarak takip ettiği bir-iki güncel dizisi vardır. Ama herkes bir şeyler izler. Dizilerin bir bölümü ortalama 45 dakikadır. İngilizcen ne seviyede bilmiyorum ama okuduğunu anlayabiliyorsan İngilizce altyazılı izlemeni öneririm. Ayrıca bilmediğin bir kelime ile karşılaşırsan hemen durdurup internetten anlamına bakabilir ve diziye devam edebilirsin. Film de aynı şekilde.
2) Komik gelebilir ama tuvalette geçirilen vakti değerlendir. Her ay saatlerimizi, her yıl günlerimizi tuvalette yaşıyoruz.
Büyük bir İngilizce-Türkçe sözlük koy; tuvalete oturdukça aç oku. İster baştan sona, ister rasgele sayfalarda göz gezdir.
3) Yolda geçen vakti değerlendir. Müzikte duyduğunu anlamak daha zordur ama sen kelimenin anlamını bilmesen de beyin duyduğunu işitir. Çok iyi bildiğin bir kelimeyse, yarattığı anlam zihninde canlanır. Pek bilmediğin ama düşünsen aklına gelecek bir kelimeyse beyin düşünür, hatırlarsa hafızanı tazelemiş olur. Hiç bilmediğin bir kelimeyse bile hafızana yazar; başka yerlerde bir daha duyarsan anlamını bilmesen de 'bu kelimeyi daha önce duymuştum' şeklinde hatırlarsın.
4) Oyunlara ayırdığın bir vaktin olduğunda, hikaye yönünden zengin oyunları tercih et. Mesela FRP/RPG oyunları. Özellikle soru-cevap şeklinde etkileşime girip senaryoya yön verdiğin için İngilizce öğrenme konusunda çok ama çok faydalı olacaktır.
5) İnternette eğlenmek için (komikli caps okumak "internet meme", video izlemek) sosyal paylaşım platformlarında vakit geçirdiğinde bunları yerli sitelerde yapma. Türkçe olan her şeyi çöpe at; onun yerine 9gag, boredpanda, failblog, liveleak gibi interaktivitenin bol olduğu yerlerden takip et. Birer hesap açıp hoşuna giden paylaşımlarda yorumlarda bulun; başkaların yorumlarına cevap ver, interaktif ol. Faydasını görürsün.
6) Eğlenmek ve sosyal bağları geliştirmek için arada okul arkadaşları veya iş arkadaşlarıyla arada bir akşam aktivitelerine çıkılır. Ayrıca, birçok yerde haftalık veya aylık olarak gerçekleştirilen, insanlar birbirini tanısın diye Erasmus partileri, CouchSurfing içmeceleri gibi tanışma eğlenceleri gerçekleştirilir. Her buluşmada bir sürü yeni insan olur; tanışır, sohbet edersin. Vatan toprağında İngilizceni geliştirmek ve iyi insanlar tanımak için en faydalı aktivitelerden biridir.
Yani okulda ders dinlediğin, iş-başı yaptığın ve uyuduğun vakit dışında kalan her vaktini İngilizceye faydalı olacak bir şekilde değerlendirmiş olduk. Ayrıca günlük yaşantılarımızda yaptığımız şeylerin dışına çıkıp da ekstradan bir çalışma vaktine ihtiyaç da duymadık.
45 dakikalık dizi, 10 dakikalık helâ, 30 dakikalık yol, 1 saatlik oyun, 30 dakikalık "net surfing" ve ayda birkaç saatlik Cafe/Bar sosyolojisi... Çok değiller, ama başta da söylediğim gibi "Damlaya damlaya göl olur".
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Haplo -- 1 Ağustos 2015; 10:17:30 >
-
Haplo
kullanıcısına yanıt
Her bir madde altın değerinde olmuş , internette çok dizi takip ettim ; Çoğunu türkçe altyazı izledim yavaş yavaş ingilizce altyazıya dönüyorum fakat kelime bilgim fazla olmadığı için durdurmak zorunda kalıyorum o biraz can sıkıcı 
. Verdiğiniz öneriler için çok teşekkür ederim 
Sayfa:
1
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
