Şimdi Ara

İstanbul-Ankara Bir Kere de Otobandan Değil D100 den Gidin (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
206
Cevap
3
Favori
37.097
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
32 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • D100'deki ışıkları artık kaldırmaları gerekiyor.

    İnsanları gereksiz yavaşlatıyor. Mesela İstanbul içi D100'de genelde hiç ışık yok. Diğer şehirlere de aynısı yapılmalı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • senersongur kullanıcısına yanıt
    Gebze'ye kadar ışık yok. Dilovası'nda ışık başlıyor. Uzun aralıklarla İzmit'in çıkışına kadar devam ediyor. Ama rahatsız edici değil. Sapanca gölünün oralara gelmeden 2 veya 3 ışık daha var. Sonra Sakarya'ya kadar yok. Sakarya'yı çıkarken var. Düzce'de yok gibi bir şey.

    Hep E-5'ten gidince akılda kalıyor.
  • Otobanda daha az yakiyor hizli gitsek bile fren yok trafik yok sabit hiz ile az yakiyor gezilecekse değişir bende d100 u seviyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: o.lut03

    Otobanda daha az yakiyor hizli gitsek bile fren yok trafik yok sabit hiz ile az yakiyor gezilecekse değişir bende d100 u seviyorum

    Valla iki fazla yaksın. Hiç problem değil. D100 seyahat zevki açısından otobana 10 basar.
  • Sapanca'nın sonuna kadar yavaş otomobillerin hiç sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Ancak yol yoğunluğu artınca, şuursuz yurdum insanı en sol şeritte olmayan adamı da tacize başlıyor. Haklısınız. Hoş değil. Ancak sallamamayı ve hödükler yokmuş gibi davranmayı öğrenmek gerekiyor. Güvenli olduğunu düşündüğünüz hızda şerit ihlali yapmadan seyahat edin ve tacizcileri görmezden gelin. Ben aynı otobanda o yüksek hızla gidenlerdenim. Ancak suyunu da çıkarmıyorum. 160 sabit hızla gidiyorum. Sollamaya çıkan biri sebebi ile önüm kapanırsa efendi gibi yavaşlıyorum. Takip ediyorum. Selektör atmıyorum. Sollama tamamlanınca tekrar hızlanıp gidiyorum. Herkes böyle yapsa bir problem olmayacak; ama yurdum insanının kalitesi ne ki ne bekliyorsun. Bir kısa bilgi:

    Ankara - İStanbul otobanı ilk açıldığında eski yoldan 5km daha uzundu. O dönemde yol uzunluğu ile süre hesabı yapan Türk milleti, "daha uzunsa neden yaptılar ki" diye düşünecekleri için, Anap da son derece populist bir hükümet olduğu için, tabelalarda traşlama yaparak otobanı olduğundan 10km daha kısa göstermişlerdir. Yıllar içinde halk tabii ki anladı "bu yolda hızlı gidiliyor aga! Mesafe daha uzun olsa bile, daha kısa sürede gidiyorsun!" konseptini; ancak birkaç km hatalı gösteren tabelalar yıllarca otobanı süsledi. Düzeltilmiştir sanıyorum. Gerçi çok önemli de değil; ama komik bir memleketiz, orası kesin. Zaten şart olan bir otoban yatırımı seçim malzemesi olabiliyor. Zaten şart olan bir köprü, bir metro çalışması seçim malzemesi olabiliyor. Şaka gibi. Hükümetler politika üretemeyince "proje" üretiyor. Sonra bunu pazarlıyor. Komedi bir durum.

    Neyse,

    Acelesi olmayana açık ara kesin tavsiyem en eski yolu kullanmalarıdır. Yol üstünde Beypazarı, Nallıhan ve yolu biraz daha uzatırsanız Mudurnu'ya gitmelerini kesinlikle tavsiye ederim. Asla pişman olmazlar. Bu kasabalarda gezilecek çok şey var. Kuş cennetinin de yanından geçecekler, yılın büyük bir bölümünde burada enteresan göçmen kuşları gözlemlemeniz mümkün.

    Beypazarından kuru ve çeşitli pestil ve sucuklar, Mudurnu'dan saray helvası alabilirler. Tavuk almayın abicim. Bozulur. Hastanelik etmeyeyim sizi.

    Bu gezinin ardından Sapanca'ya inin. Orası da ayrı bir güzelliktir. Sonrası zaten bildiğiniz D100 efenm.

    Bu güzargahın büyük kısmı tarihi Ankara-İstanbul yoludur. D100 gibi yanından otoban gittiği için "tarihi" olmuş bir yol değil. Gerçekten tarihi. Otomobillerin olmadığı dönemlerde de bu yol Ankara-İstanbul yoludur. Kim bilir, Araştırmadım; ama sanıyorum ki, bu yol Roma döneminde bile Ankara-İstanbul yoludur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 24 Mayıs 2016; 14:38:54 >




  • İş için istanbul-ankara çok gidip geliyorum, en uyuz olduğum nokta radarlar ve solda tın tın giden tipler. istanbul dan uzaklaştıkça artıyor bu tipler. almanya daki gibi sol şeritte hız sınırı olmasa mükemmel olacak ama bizim millete fazla böyle özgürlükler, daha normal sınırlarda gitmeyi bilmiyoruz
  • Acelem yoksa Kaynaşlı'dan çıkıp Bolu Dağı'nı eski güzergahtan geçerim sık sık. Bunun dışında otoban tercihimdir, uzun yolda trafik lambalarına takılmayı sevmiyorum.
  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    Hüseyin bey.

    Bahsettiğiniz Nallıhan, Beypazarı, Ayaş, Ankara yolunu gecen sene Temmuz ayında gittim. İstanbul'dan Konya'ya giderken Akyazı gişelerinden çıktım. Kuzuluk üzerinden gittim. Taşkesti, Mudurnu şeklinde devam ettim. Hatta araç kamerası ile İstanbul'dan Konya'ya kadar kesintisiz video çekimi yaptım. Bahsettiğiniz yol da buna dahil. Yer yer bozuk olsa bile rahatsız edecek bir durumda değil. Sadece Nallıhan'a doğru 50 km kala yolda bazı bozukluklar var. Sonrası düzgün. Ben sabah 6 gibi o yola girdiğimden dolayı yer yer 5 dk hiç arabaya rastlamadan yol aldığım yerler oldu. Issız yolda gider gibiydim ama çok eğlenceli idi. Dağ, orman, nehir, her şey var o yolda.

    Kesin olmayan kaynağa göre bu yolu Osmanlı devleti yapmış. Fakat daha sonra bu yol asfaltlanmış. Asfaltlandığı dönemlerde bu yol üzerinde hiç bir köprü ve viyadük bulunmuyormuş. Yol ya hep zeminden gitmiş. Ya da dağın içine doğru virajlı yapılmış. Bunun sebebini sorduğumuzda bize şöyle cevap verdiler.

    Bu yol bir savaş durumunda silah sevkiyatı için kullanılacağı için köprüsüz yapıldı dediler. Fakat şimdi bazı yerlerde köprü ile geçiş var. Mesela Nallıhan-Beypazarı arasında var köprü.




  • Beni bilen bilir. Ben otoban düşmanıyım. Seyahatlerimde ya E-5 kullanırım. Ya da Bilecik yolunu kullanırım. Ya da alternatifli başka yollara yönelirim.
  • Ben otoyolda 280'in üstüne çıkmıyorum.
    Çok rahat yol alıyorum. Hiçbir sıkıntı yaşamıyorum.
  • Otoyol kullanirim ben onemli olan benim icin a noktasindan b noktasina en hizli sekilde gitmek
    200 le giderken giderken arkadan selektoru cakan siyah 911 seni de unutmadim zor attim kendimi saga en az 230 la geliyordu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • otobanı yıllardır kullanırım, yavaş gitsen olmuyor,hızlı gitsen olmuyor, bende nefsimle pazarlık yaptım,aşırı hızdan vazgeçtim, artık 150-155 arası gidiyorum , 180 le gitsem arada anlamlı fark olmuyor, en fazla 5 bilemedin 10 dakka,, aşırı hızlarda yakıt da aşırı artıyor,5-10 dakka için niye %20-30 fazla yakıyım,işin stresi,aşırı hızın riski,mobil radar görünce anında pozisyon alamama,motorun,lastiğin aşırı yıpranması falan işin cabası ,,,, bir ara normal insanlar gibi kurallara uyayım 130 u geçmiyim dedim ama olmuyor, birincisi uykum çok geliyor,ikincisi sollamalarda seri olunmadığı için sol şeritte aşırı hızlı gidenlerin tacizine maruz kalıyorsun ,,, işin doğrusu 150-155 hız için yetmez ama evet diyorum, nefsimi ikna ettim,artık böyle
  • Işıklar, çevre yolu kıvamındaki geçişlerde bile aniden 70-50 gibi hızlara düşme mecburiyeti, tuzak radarlar v.s. d-100 sevmiyorum.Senede en az 4 defa İstanbul yaparım otobana çıkınca oh be diyorum resmen.Otoban çok çok iyi ama dezavantajları da var yukarıda arkadaşlar saymışlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: royal_flush_

    bir ara normal insanlar gibi kurallara uyayım 130 u geçmiyim dedim ama olmuyor, birincisi uykum çok geliyor,ikincisi sollamalarda seri olunmadığı için sol şeritte aşırı hızlı gidenlerin tacizine maruz kalıyorsun ,,, işin doğrusu 150-155 hız için yetmez ama evet diyorum, nefsimi ikna ettim,artık böyle

    Bir kere de E-5'ten gidin bakalım. Uykunuz gelecek mi. Gelmeyecek. Hem de 110 ile giderken. Sürekli E-5 kullanırım. Otobanla hiç işim olmaz. E-5'te genelde hep tetikte oluyorsunuz. Eskiden bir insan ilk defa uzun yola çıkacağında ona uzun yol şehir içi gibi değildir. Çok daha zordur derlerdi. Şimdi tam tersi. Hız limitlerinde giden biri için otobanda araba sürmek çocuk oyuncağı. Ama E-5 öyle değil.

    Mesela ben İstanbul'dan Konya'ya gideceğim zaman otobüsten bilet alırdım. Ama otobandan gitmeyecek diye biletçi ile pazarlık ederdim. Bilecik üzeri giden otobüsten alırdım. Otobüs Sakarya gişelerinden geçip Bilecik yoluna inince işte şimdi şoförlük konuşacak. Otobanda araba sürmeye ne var. Çok kolay. Ve uyku getiren bir yol derdim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi topaz42 -- 25 Mayıs 2016; 9:15:12 >




  • Bir kere bu hatayı yaptım bir daha hayatta yapmam.

    Her yer ışık ve 50 yazan radar tabelalarıyla dolu.
  • Ben de ülkemizde ölümlü-yaralanmalı kazaların resmi olarak ispatlanmış en büyük sebebinin aşırı hız olduğu bir durumda hız sınırlarını aşan, bununla övünen ve başka insanlara laf söyleme cüretini kendinde bulanları anlayamıyorum. Kardeşim, hız sınırını aştın tamam, övündün tamam da bari en büyük hatayı yapan kişi olarak başkasına laf etme. Evet hız sınırını aşmayanlar da kural ihlali yapıyor olabilir, ki bolca yapıyor; ama en çok kazaya hız sınırını aşmak sebep oluyorsa en hatalı sensin; önce bunu idrak et.

    Konu ile alakası şu, son 3-4 senede 50 kere kadar otoban üzerinden istanbul-ankara yapmışımdır. Hız sınırına uymayanlar yoldaki en büyük problem. Herkes için geçerli olan trafik kurallarına olması gerektiği gibi herkes uysa eminim otoban yolculuğu çok daha rahat olurdu. Aşırı hızla araba kullananlar ve bunu normal karşılayanlar, umarım bir yakınınızı aşırı hızlı bir araç yüzünden kaybetmezsiniz. 120 deniyorsa güvenli maksimum hız 120 olduğu içindir. Bunun ispatı da ölümlü-yaralanmalı kaza istatistikleridir. Buna itirazınız varsa, kuralı değiştirmeye çalışırsınız; hız sınırını kafanıza göre belirlemeye değil.




  • Artık eskisi gibi değil. Bir çok ilçede geçişler için alt geçitler var. Onlar kullanılıyor. Işıklı yerler var elbet ama azaldı. Zaman içinde daha da azalıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: topaz42

    Artık eskisi gibi değil. Bir çok ilçede geçişler için alt geçitler var. Onlar kullanılıyor. Işıklı yerler var elbet ama azaldı. Zaman içinde daha da azalıyor.

    Eklemeyi unutmuşum ben istanbul edirne yolundan bahsediyordum. İstanbul ankara yolunu hiç kullanmadım.
  • Adam gayet güzel haklı gerekçelerini sıralayarak anlatmış. Bazı arkadaşlar sırf muhalefet olsun diye doğru düzgün bir argüman kullanmadan eski yol diye tabir edilen duble yolu kötülemiş. Bence konuyu açan arkadaş yüzde yüz haklı. Zaten benzin parası olmuş 6,30 birde üzerinden geçtiğimiz yolamı para verelim?
    Git-gel bu otoyol parası 75 TL tutsa ben o parayla yolda bir güzel yemek yerim be.
    Hem zaten duble yolun otobandan pekte bir farkı kalmadı artık.
    Ayrıca evet otoyolda basıyorsun mecburen ve bu da araca çok fazla yaktırıryor.
    Neresindenm bakarsan bak gereksiz masraf.

    4 gün sonra EDİT:

    İstanbuldan Ankaraya Eski yoldan gittim.
    Otoyoldan döndüm... Yok abi eski yol akıl işi değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F16513DF7 -- 5 Haziran 2018; 9:58:7 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deorro4

    Otoyol kullanirim ben onemli olan benim icin a noktasindan b noktasina en hizli sekilde gitmek
    200 le giderken giderken arkadan selektoru cakan siyah 911 seni de unutmadim zor attim kendimi saga en az 230 la geliyordu
    "Viraja çekseydin" de diyemiyor tabi insan, 911'den bahsediyoruz...

    Ben Subaru'yu yeni almışken otobanda test ediyoruz. Hızımız 220. Bir Range Rover ar etti resmen. Basıyor. Biz orta şeritteyiz. Ufak ufak bizi geçmeye başladı. Ama biz aracı deniyoruz. Adamla kapışmak gibi bir derdimiz yok. Virajdan önce yavaşladı. Biz viraja da 220 ile girdik. Range arkada kaldı. Düzlükte gene bastı. Bizi geçmeye başladı... Virajda gene geride kaldı. Herifle böyle 50 dakika takıldık... Bizim hız sabit, herif hızlanıp yavaşlıyor.




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.