İstanbul-Ankara Bir Kere de Otobandan Değil D100 den Gidin

quote:

Orijinalden alıntı: Inque

D100 yolundaki isiklari kaldirsalar iyi olacak. Cok dur kalk olunca bir zevki kalmiyor.

quote:

Orijinalden alıntı: Master_Evil

çevreyi izleme, ucuzluk gibi konularda iyi ama, yakıt tüketiminde geç orta şerite 90kmh ile git yanından geçenleri selektör yapanları takma, bundan daha iyi yakıt tasarrufu yapamazsın, ayrıca kamyon sollama gibi şeyler aksiyon değil tehlikedir, arabada teksen yap ama ailen varsa hiç girmeyin o işlere

quote:

. Otobanda 120 ye sabitliyorsun ve orta şeritte tıngır-mıngır gidiyorsun. Adam yanından 540 ile 200 km /s hızla geçiyor. Moralin bozuluyor, aracını orada benzin döküp yakasın geliyor.

quote:

Orijinalden alıntı: ABCdiküçgeni

Ankara-İstanbul arasındaki yolculuklarda genellikle çoğu sürücü otobanı yani anadolu otoyolunu tercih ediyor.

Sonuçta otoban, yol kalitesi iyi, 3 şerit, durma-ışık vs yok.


Ama ben genellikle D100 ü yani parasız olan yolu tercih ediyorum. gayet de memnunum. Gerekçelerimi sıralayayım:

1) Otobanda hız sınırı 120 olsa da , kamyonlar da dahil bu sınıra uyan yok. (kamyonların sınırıı daha da düşük hatta). Bu sebeple deyim yerindeyse millet yardırıyor. Sen de onlara uyup hızlı gitmek zorunda kalıyorsun.
Aracım küçük sınıf olduğu için hem bu hızlarda zorlanıyorum (güvenlik açısından) hem de gereğinden fazla yakıyor.
Oysa D100 de sınır 110 olsa da 90-100 ile insan rahat gidiyor , hem araç zorlanmıyor, hem de yakıt tasarrufu yapıyorum.

Otobanda 120 ye sabitliyorsun ve orta şeritte tıngır-mıngır gidiyorsun. Adam yanından 540 ile 200 km /s hızla geçiyor. Moralin bozuluyor, aracını orada benzin döküp yakasın geliyor.

2) D100 de şehir merkezlerinde ışıklar ve şehir içi trafik biraz oluyor. Ancak şehir merkezlerinde durup birşeyler alıyorsanız sorun olmuyor.

3) Yol kalitesi olarak D100 de fena değil, duble yol, pürüzsüz asfalt. Kaldı ki, otobanda da %99 bir yol çalışması oluyor ve otobanın da çok bir avantajı kalmıyor bazen.

4) Eskiden kamyon ve tırlar D100 ü, küçük sınıf araçlar ve otobüsler ise otobanı kullanırdı. Şimdi tam tersi kamyonlar ve tırlar da otobanı kullanıyor. yani otobanın bu konuda gene bir avantajı yok.

Kaldı ki, şehir içleri hariç, otoban D100 den daha kalabalık.

5) Güzergah olarak D100 daha zevkli ve eglenceli, özellikle bolu dağı yokuşunda kamyonları solluyorsun , virajlardan dönüyorsun vs insanı zinde tutuyor. Ancak otobanda aynı yol benim uykum geliyor

6) Kimse aksini iddia edemez ki, otobandaki yemek yemek için durduğumuz tesisler kesinlikle ÇOK PAHALI. Çaya 5 TL, simide 10 TL verdiğim oldu. Ancak D100 üzerinde ,özellikle ilçelerde (Yeniçağa, hendek, Mengen) çok güzel lezzet durakları var. Hem ucuz hem de temiz.

7) Son olarak, otobanda çizgileri saya saya gidiyorsun. Ancak d100 de çevrene , insanlara bakıyorsun. Kocaeli'nde makas atmaya çalışıp beceremeyen heyecanlı ticariler, Sakarya-hendek-düzce de fındık bahçeleri, boluda yolun kenarında bolçi ve patates satanlar..vs sürekli bir atraksiyon oluyor.

quote:

Orijinalden alıntı: topaz42

quote: Orijinalden alıntı: ABCdiküçgeni Ankara-İstanbul arasındaki yolculuklarda genellikle çoğu sürücü otobanı yani anadolu otoyolunu tercih ediyor. Sonuçta otoban, yol kalitesi iyi, 3 şerit, durma-ışık vs yok. Ama ben genellikle D100 ü yani parasız olan yolu tercih ediyorum. gayet de memnunum. Gerekçelerimi sıralayayım: 1) Otobanda hız sınırı 120 olsa da , kamyonlar da dahil bu sınıra uyan yok. (kamyonların sınırıı daha da düşük hatta). Bu sebeple deyim yerindeyse millet yardırıyor. Sen de onlara uyup hızlı gitmek zorunda kalıyorsun. Aracım küçük sınıf olduğu için hem bu hızlarda zorlanıyorum (güvenlik açısından) hem de gereğinden fazla yakıyor. Oysa D100 de sınır 110 olsa da 90-100 ile insan rahat gidiyor , hem araç zorlanmıyor, hem de yakıt tasarrufu yapıyorum. Otobanda 120 ye sabitliyorsun ve orta şeritte tıngır-mıngır gidiyorsun. Adam yanından 540 ile 200 km /s hızla geçiyor. Moralin bozuluyor, aracını orada benzin döküp yakasın geliyor. 2) D100 de şehir merkezlerinde ışıklar ve şehir içi trafik biraz oluyor. Ancak şehir merkezlerinde durup birşeyler alıyorsanız sorun olmuyor. 3) Yol kalitesi olarak D100 de fena değil, duble yol, pürüzsüz asfalt. Kaldı ki, otobanda da %99 bir yol çalışması oluyor ve otobanın da çok bir avantajı kalmıyor bazen. 4) Eskiden kamyon ve tırlar D100 ü, küçük sınıf araçlar ve otobüsler ise otobanı kullanırdı. Şimdi tam tersi kamyonlar ve tırlar da otobanı kullanıyor. yani otobanın bu konuda gene bir avantajı yok. Kaldı ki, şehir içleri hariç, otoban D100 den daha kalabalık. 5) Güzergah olarak D100 daha zevkli ve eglenceli, özellikle bolu dağı yokuşunda kamyonları solluyorsun , virajlardan dönüyorsun vs insanı zinde tutuyor. Ancak otobanda aynı yol benim uykum geliyor 6) Kimse aksini iddia edemez ki, otobandaki yemek yemek için durduğumuz tesisler kesinlikle ÇOK PAHALI. Çaya 5 TL, simide 10 TL verdiğim oldu. Ancak D100 üzerinde ,özellikle ilçelerde (Yeniçağa, hendek, Mengen) çok güzel lezzet durakları var. Hem ucuz hem de temiz. 7) Son olarak, otobanda çizgileri saya saya gidiyorsun. Ancak d100 de çevrene , insanlara bakıyorsun. Kocaeli'nde makas atmaya çalışıp beceremeyen heyecanlı ticariler, Sakarya-hendek-düzce de fındık bahçeleri, boluda yolun kenarında bolçi ve patates satanlar..vs sürekli bir atraksiyon oluyor.

Alternatifler olması güzeldir. Ben İstanbul-Ankara seyahatlerimi sürekli olarak E-5 yolundan yaparım. Kaç sene oldu. Otobandan Ankara'ya gidip gelmiyorum. Plastik gibi yolun hiç bir cazibesi yok benim için. Ama E-5 öyle değil. Dağ, orman yollarından gitmek büyük keyif.

Son seyahatimde Kızılcahamam'dan İstanbul'a kadar araç kamerası ile kesintisiz video çekimi bile yaptım. Canım sıkıldıkça seyrediyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: Buffa

Kızılcahamamda dursaydın biraz :D

quote:

Orijinalden alıntı: batkent

Eskişehirden geçiyor musunuz

quote:

Orijinalden alıntı: topaz42

quote: Orijinalden alıntı: batkent Eskişehirden geçiyor musunuz

Bana soruyorsanız, Eskişehir'den geçiyorum. Evet. Eskişehir'den sonra Mahmudiye, Çifteler şeklinde devam ediyorum. Hatta Bozüyük tarafından eskişehir'e gelirken sağda tarlada bir ağaç var. Kocaman ovanın ortasında tek başına duruyor. Tek ağaç diyorum ben ona. Her geçişimde görünce gülüyorum. Tebessüm ediyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: batkent

quote: Orijinalden alıntı: topaz42 quote: Orijinalden alıntı: batkent Eskişehirden geçiyor musunuz Bana soruyorsanız, Eskişehir'den geçiyorum. Evet. Eskişehir'den sonra Mahmudiye, Çifteler şeklinde devam ediyorum. Hatta Bozüyük tarafından eskişehir'e gelirken sağda tarlada bir ağaç var. Kocaman ovanın ortasında tek başına duruyor. Tek ağaç diyorum ben ona. Her geçişimde görünce gülüyorum. Tebessüm ediyorum.

Ucuz ama güzel yemek isterseniz Eskişehir ışıklardan sola sonra sağa (Aşagı doğru) inin orada trafik ışınlarının orada şirin pide biraz ilerde Konyalı etli ekmek var Fiyatları oldukça makuldur. Ayrıca yol uüstünde kütahya köprüsunden sonra Opet var en temiz yakıt oradadir.
Marketle işiniz olursa da isiklara gelmeden Batıkent Köprüsü var orada migros ve çağdaş var.
Aynı zamanda Hamburger manti pizza çiğ köfte yiyebileceginiz yerker var. Oradan köprüyü çıkarsaniz da hemen ışıkların iki yanında fırın var oradan sabah pasta börek alabilirsiniz.

quote:

Orijinalden alıntı: topaz42

quote: Orijinalden alıntı: batkent quote: Orijinalden alıntı: topaz42 quote: Orijinalden alıntı: batkent Eskişehirden geçiyor musunuz Bana soruyorsanız, Eskişehir'den geçiyorum. Evet. Eskişehir'den sonra Mahmudiye, Çifteler şeklinde devam ediyorum. Hatta Bozüyük tarafından eskişehir'e gelirken sağda tarlada bir ağaç var. Kocaman ovanın ortasında tek başına duruyor. Tek ağaç diyorum ben ona. Her geçişimde görünce gülüyorum. Tebessüm ediyorum. Ucuz ama güzel yemek isterseniz Eskişehir ışıklardan sola sonra sağa (Aşagı doğru) inin orada trafik ışınlarının orada şirin pide biraz ilerde Konyalı etli ekmek var Fiyatları oldukça makuldur. Ayrıca yol uüstünde kütahya köprüsunden sonra Opet var en temiz yakıt oradadir. Marketle işiniz olursa da isiklara gelmeden Batıkent Köprüsü var orada migros ve çağdaş var. Aynı zamanda Hamburger manti pizza çiğ köfte yiyebileceginiz yerker var. Oradan köprüyü çıkarsaniz da hemen ışıkların iki yanında fırın var oradan sabah pasta börek alabilirsiniz.

tavsiyeler için teşekkürler. Fakat senelerdir o yoldan gidip geldiğim için sürekli olarak yemek için durduğum iki yer var.

Bir tanesi, Bilecik-Bozüyük yolu üzerinde Demirköy girişinde sağda Cıngılli var. Çok güzel Akçaabat köfte yapıyorlar. Sahipleri ile 30 saniye sohbet edin. 40 yıllık dostunuzmuş gibi davranırlar. Çok samimiler.

Diğeri, Adapazarı-Bilecik yolunun 10. km'sin İsmail'in Yeri denen yer. Orası da çok güzel. Karaçam Mevkisinde. Gisiş yolunda, sağda.

Birde Bozüyük-Kütahya yolu üzerinde kemal Kükrer tesisleri var. Kamyoncular duruyor. Orası da iyidir.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: topaz42

quote: Orijinalden alıntı: Buffa Kızılcahamamda dursaydın biraz :D

Durmam mı hiç. Durdum tabii ki. 1 saat durduk orada. Ankara tarafından gelirken rampalar var Kızılcahamam'a inen. Karga Sekmez diyorlar. Orayı inince düzde sağda çeşme var. O çeşmenin yanında kahvaltı yapmıştık. Son gelişimde de Kızılcahamam'ı Gerede tarafına geçince Kızılcahamam çıkışında sağda kamyoncuların durduğu bir benzin istasyonu var. Orada arabanın içinde uyumuştuk. Bir şeyler yedik filan.

quote:

Orijinalden alıntı: Buffa

quote: Orijinalden alıntı: topaz42 quote: Orijinalden alıntı: Buffa Kızılcahamamda dursaydın biraz :D Durmam mı hiç. Durdum tabii ki. 1 saat durduk orada. Ankara tarafından gelirken rampalar var Kızılcahamam'a inen. Karga Sekmez diyorlar. Orayı inince düzde sağda çeşme var. O çeşmenin yanında kahvaltı yapmıştık. Son gelişimde de Kızılcahamam'ı Gerede tarafına geçince Kızılcahamam çıkışında sağda kamyoncuların durduğu bir benzin istasyonu var. Orada arabanın içinde uyumuştuk. Bir şeyler yedik filan.

Geçerken haber verin tanışmış da oluruz bende aslen bahçelievler doğumluyum ama 4 yıldan fazladır kızılcahamam dayım

quote:

Orijinalden alıntı: Buffa

quote: Orijinalden alıntı: topaz42 quote: Orijinalden alıntı: Buffa Kızılcahamamda dursaydın biraz :D Durmam mı hiç. Durdum tabii ki. 1 saat durduk orada. Ankara tarafından gelirken rampalar var Kızılcahamam'a inen. Karga Sekmez diyorlar. Orayı inince düzde sağda çeşme var. O çeşmenin yanında kahvaltı yapmıştık. Son gelişimde de Kızılcahamam'ı Gerede tarafına geçince Kızılcahamam çıkışında sağda kamyoncuların durduğu bir benzin istasyonu var. Orada arabanın içinde uyumuştuk. Bir şeyler yedik filan.

Geçerken haber verin tanışmış da oluruz bende aslen bahçelievler doğumluyum ama 4 yıldan fazladır kızılcahamam dayım

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: turkeril

Gerede-Ankara arası için şunu söyeyebirilim ki, dizelde çok farketmiyor ama yokuşta bayılan tip bi arabanız varsa (lpg'li araçla çok gittim o yolu) D100 daha iyi çünkü otobanda çok dik inişler ve çıkışlar var. Özellikle küçük motorlar zorlanıyor. D100'ün o kısmı daha homojen. yol bilgisayarında yaklaşık yarım litre fark olurdu D100 lehine. Ama 1.6 dizelde otoban daha iyi oluyor, orda millete marka sevgilerini sorgulatıyorum cerato ile :)

Alıntıları Göster