Şimdi Ara

İTÜ - Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği (Robotik-Elektrik-Elektronik-Bilgisayar ilgisi olanlar) (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
441
Cevap
26
Favori
79.005
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    Elektrik mühendisliğini kazanan ve kontrol mühendisliği ile çap yakan bir üst sınıf arkadaşımdan cevap yazmasını istedim. Şimdilik bunu yazdı ama yarın elektrik mühendisliğiyle ilgili yazı da yazacak

    İTÜ'lü olmak iş başvurusunda ve camiada tabi ki avantaj sağlar. Yıldız teknik, ege, kocaeli gibi üniversitelerin yanında tabiki İTÜ'nün bir ağırlığı var bunu kimse inkar edemez. ama eğer bir işe başvuruyorken yeterli miktarda ingilizce, autocad, office vb bilgisayar altyapısı gibi artılarını gösteremezsen başka bi üniversitenin mezunu bu özellikleriyle senin önüne geçebilir, bu sadece elektrik için değil tüm bölümler için geçerli.

    lisede okuyan arkadaşlar arasında popüler bölüm malesef ki puanı yüksek bölüm anlamına geliyor. ancak eger severek okumayacaksan popüler bir bölümden mezun olmuş olmanın hiç bir avantajı olmaz. halbuki iş hayatında ve sanayide mesela bence malzeme mühendislerine elektronik mühendislerinden daha çok ihtiyaç var. ama malzeme mühendisliğinin puanı nedense elektroniğin çok çok altında. o yüzden bölümleri popülerliğine göre değil, bölümü sevip sevmediğine karar vererek seçmelisin. bölümler hakkında ben senin yerinde olsam ders programlarında ders içeriklerini incelerdim.

    Alıntıları Göster
    Bu metin iTÜ Elektrik Mühendisliği son sınıfta (4 dersi kalmış) ve İTÜ Kontrol Mühendisliği son sınıfta (ÇAP) okumakta olan bir öğrenci tarafından yazılmıştır. Tamamen kendi fikirlerimdir, doğruluğu tartışılır. Yönlendirme değil bilgilendirme amaçlıdır.

    Elektrik Mühendisliği nedir? Elektrik Mühendisleri ne iş yapar?
    (sabredip de sonuna kadar okuyan üniversite adaylarına adanmıştır : ))

    Bu soru tek cümleyle söyle cevaplanabilir: Elektrik enerjisinin üretilmesinden, son kullanıcı tarafından tüketilmesine kadar olan aşamalar elektrik mühendisliğinin alanına girer.
    Günümüzde enerji, yokluğuna, kesintisine, kalitesizliğine tahammül edilemeyecek bir duruma gelmiştir. Bir düşünün; elektrik kesintisine en fazla ne kadar süre dayanabilirsiniz? Evinizde 1 saat? Peki ya bir hastanede? Havaalanında? Ya da dakikada 2 televizyon üretebilen bir fabrikada 15 dakikalık kesinti sizi ne kadar zarara sokar?
    Yapılan araştırmalar hızla artan dünya nüfusu ve yaşam kalitesinin önümüzdeki 30 yıl içerisinde elektrik enerjisine duyulacak ihtiyacın iki katına çıkacağını göstermektedir. Elektrik ile çalışan cihazların ortalama ömrünün 20 yıl olduğu ve gelişen teknolojinin her yeni gün daha küçük ve daha verilmli cihazlar üretilmesine imkan sağladığı düşünüldüğünde; önümüzdeki 30 yılda, şu anda kullanılan, birazdan bahsedeceğim elektrik cihazlarının yenilenmiş olması gerekeceğini ve bu işi yapacak kişilerin elektrik mühendisleri olacağnı düşünmek yanlış olmaz. Bu durum da elektrik mühendisleri iş bulamaz diyenlerin bu fikirlerini neye dayandırdıklarını sormayı gerektirmektedir :)
    Şimdi eletkrik mühendislerinin ne iş yaptığını anlayabilmek için elektrik enerjisine biraz daha ayrıntılı bakalım;
    Elektrik enerjisi, farklı enerji kaynakları kullanılarak santrallarda üretilir. Santrallar genel olarak yerleşim yerlerinden uzakta, kaynağa yakın yerde konumlandırılır çünkü kaynağı, örneğin kömürü kamyonlarla şehir merkezinin yakınında kurulmuş bir santrala getirmek oldukça masraflıdır ve devamlılığı garanti edilemez ya da gürül gürül akan nehirlerin akış yönü çok ciddi olarak değiştirilip yerleşim yerlerine yakın yerlerden geçirilemez. Santrallarda üretilen elektrik enerjisinin bir şekilde kullanıcılara yani yerleşim bölgelerine veya sanayi bölgelerine ulaştırılması gerekmektedir. Günümüzde bu işlem havai hatlar veya yer altı kabloları kullanılarak yapılmaktadır. Santraldan yerleşim bölgesine getirilen elektrik enerjisi, semtlere, mahallelere, sokaklara dağıtılarak evlerimizdeki prizlere, ampüllere veya sanayi bölgelerinde fabrikalara kadar getirilir. Prizden elektrik enerjisi standart olarak 220V 50Hz frekanslı sinus fonksiyonu şeklinde bir forma sahip alternatif gerilim/akım olarak alınır. Prizden alınan bu alternatif gerilim/akım evlerimizde buzdolaplarını, televizyonları, çamaşır makinalarını, ampülleri çalıştırırken, sanayi bölgelerinde ocakların, büyük motorların, vinçlerin hareket etmesini sağlar. Ayrıca günümüzde ulaşım sistemlerinin çoğu (tren, metro ve bazı deniz araçları) elektrik enerjisini kullanmaktadır. Yakın bir gelecekte bildiğiniz gibi elektrikli arabalar da sokaklarda dolaşmaya başlayacaktır.
    Bir önceki paragrafta dediğim gibi elektrik enerjisinin üretiminden kullanımına kadar geçen süreç elektrik mühendisliğinin temel ilgilendiği alanlara girmektedir. İTÜ Elektrik Mühendisliği programı, temel olarak elektrik makinaları, elektrik tesisleri, yüksek gerilim tekniği, güç elektroniği, aydınlatma tekniği alt dallarına ayrılır. Öğrenciler, bu alt dalların hepsini temel olarak kapsayan zorunlu dersleri aldıktan sonra keyiflerine göre seçebilecekleri 8 seçmeli ders ile bu alanlardan istedikleri birini daha kapsamlı olarak öğrenir. Şimdi bu saydığım dallara teker teker daha ayrıntılı olarak bakalım, ne işe yaradıklarını öğrenmeye çalışalım.
    Elektrik makinaları; temel olarak 3 adet elektrik makinası vardır. Generatör, elektrik motoru ve transformatör. Generatör, miline uygulanan mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirmeye yarayan makinadır. Elektrik motoru ise tam tersine, üzerine uygulanan elektrik enerjisini mekanik enerjiye çevirerek çamaşır makinası, vinç, tren, elektrikli otomobil ve benzeri cihazların çalışmasını sağlar. Transformatör ise belli bir gerilim/akım seviyesindeki elektrik enerjisini başka bir gerilim/akım seviyesine dönüştürür. Bu dönüşüm sayesinde santrallarde üretilen elektrik enerjisinin çok daha az kayıpla ve çok daha küçük kesitli kablolarla yerleşim merkezlerine gelebilir. Ayrıca evlerimizde prizden aldığımız 220V gerilimi kullandığımız cihazların ihtiyacı olan gerilim/akım seviyesine getirilerek her aletin ihtiyaç duyduğu farklı gerilim/akım seviyesi elde edilmiş olur.
    Elektrik tesisleri; elektrik enerjisi santrallarda generatörler yardımıyla üretilir. Santralların hemen çıkışında bulunan transformatör merkezleri yardımıyla yerleşim seviyelerine kadar iletilmesine uygun gerilim/akım seviyesine dönüştürülür. Türkiyenin dört bir yanındaki transformatör merkezleri birbirine yüksek gerilim havai hatları ile bağlıdır ve bu şekilde enterkonnekte şebekeyi oluştururlar. Enterkonnekte şebekeden çekilen elektrik enerjisi yerleşim bölgelerinin yakınlarında kurulan transformatör merkezleri ile şehir içinde dağıtılmaya uygun gerilim/akım seviyelerine dönüştürülür ve semtlere, mahallelere, apartmanlarımıza veya fabrikalara kadar dağıtılır. Elektrik tesisleri elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı ile ilgilenen alandır ve bu sınırlar içerisinde elektrik enerjisinin güvenli, kesintisiz, kaliteli olmasını sağlar. Elektrik tesisleri generatör, transformatör ve kablolar gibi önemli ve pahalı ana cihazlardan ve bu ana cihazların korunması için gereken röle, kontaktör ve enerji kalitesini kontrol eden, harmonikleri gideren filtreler gibi yardımcı cihazlardan oluşur.
    Yüksek gerilim tekniğinin alanı ise elektrik enerjisinin iletilmesi için uygun gerilim/akım seviyesinde dönüştürülmesi ile başlar. Bu seviye Türkiye sınırları için 154 veya 380 kilovolttur ve bu gerilim seviyesi oldukça tehlikelidir. Yüksek gerilim tekniği temel olarak bu seviyedeki gerilimin kontrol altında tutularak, insanlara, cihazlara zarar vermemesi için alınan önlemleri kapsar. Bunun haricinde yüksek gerilimin fabrika bacalarındaki kirli havanın filtrelenmesi, fotokopi makinası ve metro daha pek çok uygulama alanı da bulunmaktadır.
    Güç elektroniği; prizden alınan standart 220V 50Hz sinusoidal gerilimin, elektrik ile çalışan farklı cihazların ihtiyaç duyduğu elektrik şekline dönüşmesini sağlayan ara devreler ile ilgilenen alandır. Örneğin evimizde kullandığımız çoğu motoru dönmek için 220V 50Hz sinusoidal gerilime ihtiyaç duyabilirken, cep telefonununun şarj olmak için 5V doğru gerilime duyar. Benzer şekilde saç kurutma makinasının, televizyonun, fabrikadaki ocakların, vinçlerin, gelecekte kurulması muhtemel elektrikli otomobil şarj ünitelerinin birbirlerinden farklı gerilim şekil ve seviyelerine ihtiyaçları vardır. Ayrıca rüzgar türbinleri, güneş panelleri gibi alternatif enerji kaynaklarında üretilen elektrik enerjisi 220V 50Hz sinusoidal gerilim olamadığı için enterkonnekte şebekeye doğrudan bağlanarak ürettikleri enerjiyi iletemezler. Güç elektroniği devreleri alternatif enerji kaynaklarında üretilen elektrik enerjisini, şebekeye bağlanmaya uygun elektrik enerjisi haline getiren devreleri ve standart 220V50Hz gerilimi, elektrik ile çalışan her cihazın ihtiyaç duyduğu gerilim şekline dönüştüren devrelerdir.
    Aydınlatma tekniğinde ise, evlerimizde, sokaklarda, binaların dış cephelerinde aydınlatma amaçlı kullanılan ampullerin çeşitleri ve projelendirilmesi için gereken bilgiler öğretilir.
    Bu anlattıklarım dışında, endüstriyel otomasyon ve mekatronik gibi daha pek çok alanda uzmanlaşmak için gereken altyapı İTÜ Elektrik Mühendisliği Programı’nda verilir.
    Yukarıda saydığım elektrik enerjisinin santrallarda üretilmesinden son kullanıcı tarafından tüketilmesine kadarki süreç İTÜ Elektrik Mühendisliği’nde ayrıntılı bir şekilde öğretilir. Lisans eğitimini tamamlamış bir öğrenci bu süreçte kullanılan tüm cihazların çalışma mantığını ayrıntılı olarak öğrenmiş olur. Seçmeli derslerle birlikte bu cihazların tasarımlarının nasıl yapıldığını ve bu cihazların birbirleri ile olan bağlantılarının ne şekilde olmasının gerektiği de ayrıntılı bir şekilde öğretilir. Bu anlamda İTÜ Elektrik Mühendisliği Lisans Eğitimi sırasında öğrenilenler iş hayatında mezunların karşısına doğrudan çıkar. Çoğu farklı bölümde, okulda öğretilenlerin iş hayatında bir işe yaramadığına dair bir söylenti alıp başını gitmişken, İTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde bu durum söz konusu değildir, bunu ben değil asıl hocalar söylüyor. Ancak bu durum mezun olduğunuzda işe girişinizi garantiler mi? Tabiki hayır! Bu bilgiler kadar önemli, hatta bunlardan daha önemli olan nitelikleriniz de olmalı. Bu niteliklerden bir tanesi mükemmel seviyede bir İngilizcedir. Bir diğeri AUTOCAD çizim programını bilmektir. Ayrıca Microsoft Office kullanımı ve temel bilgisayar altyapısı şarttır. Bunların haricinde ikinci bir yabancı dil veya mezun oluncaya kadar katıldığınız her türlü sertifika programı da zorunluluk olmasa da avantajınıza olacaktır.
    Yukarıda anlattıklarım ilgisini çekmemiş birisi için İTÜ Elektrik Mühendisliği eğitimi çekilecek çile değildir. Ancak severek okuyacak bir öğrenci için oldukça zevkli ve mezun olduğunda iş bulma sıkıntısı çekmeyeceği bir bölümdür.
    Peki Elektrik Mühendisliği programının puanı neder düşüktür? Bunun sebebi universite adaylarının bilinçsiz tercih yapmasıdır. Bölümlerin kendilerine uygunluğunu, mezunların iş bulabilme ihtimalini, Türkiye’nin bölüm mezunlarına ihtiyacını bölümlerin yerleştirme puanlarına bakarak kıyaslayan bir anlayışın bilinçli tercih yapması mümkün değildir. Ben 2006 ÖSS’de 6600. olmuştum, bölüme 5. girdim. Elektrik Mühendisliği Programları, üniversite adayları tarafından genellikle bilgisayar, elektronik, haberleşme, kontrol mühendisliği bölümlerine giremeyen arkadaşların bu bölümlerin altına yazdığı bir bölüm olarak kalmıştır ve bu sebeple puanı düşüktür. Türkiye’deki popüler okulların popüler bölümlerinin kontenjanlarının İTÜ Elektrik Mühendisliği Programı’nın kontenjanı ile karşılaştırıldığında daha az olması taban puanın düşük olmasına bir sebep olarak gösterilebilir.
    Anlattığım konular ilgisini çekmiş, ancal İTÜ Elektrik Mühendisliği Programı’nın düşük taban puanı sebebiyle içinde süphe olan üniversite adaylarını içtenlikle şunu söyleyebilirim ki, şu anda üniversite adayları arasında pek yaygın olan, bölümleri ve bölümlerde okuyan öğrencilerin kalitesini bölümlerin yerleştirme sıralamalarına göre değerlendirmek birinci sınıfın sonuna doğru bitmiş oluyor. Böyle bir değerlendirmenin zaten hiç bir üniversite hocası veya işveren tarafından yapıldığını da görmedim.
    Yukarıda anlattığım çalışma alanları ilgisini çeken her üniversite adayları, Türkiye’deki elektrik mühendisliği programları içerisinde tartışmasız en iyisi olan İTÜ Elektrik Mühendisliği Programı’nı iç rahatlığıyla yazıp, gelecekte kendilerini maddi ve manevi olarak tatmin edecek olan mesleklerine hazırlanmaya başlayabilirler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    Bu metin iTÜ Elektrik Mühendisliği son sınıfta (4 dersi kalmış) ve İTÜ Kontrol Mühendisliği son sınıfta (ÇAP) okumakta olan bir öğrenci tarafından yazılmıştır. Tamamen kendi fikirlerimdir, doğruluğu tartışılır. Yönlendirme değil bilgilendirme amaçlıdır.

    Elektrik Mühendisliği nedir? Elektrik Mühendisleri ne iş yapar?
    (sabredip de sonuna kadar okuyan üniversite adaylarına adanmıştır : ))

    Bu soru tek cümleyle söyle cevaplanabilir: Elektrik enerjisinin üretilmesinden, son kullanıcı tarafından tüketilmesine kadar olan aşamalar elektrik mühendisliğinin alanına girer.
    Günümüzde enerji, yokluğuna, kesintisine, kalitesizliğine tahammül edilemeyecek bir duruma gelmiştir. Bir düşünün; elektrik kesintisine en fazla ne kadar süre dayanabilirsiniz? Evinizde 1 saat? Peki ya bir hastanede? Havaalanında? Ya da dakikada 2 televizyon üretebilen bir fabrikada 15 dakikalık kesinti sizi ne kadar zarara sokar?
    Yapılan araştırmalar hızla artan dünya nüfusu ve yaşam kalitesinin önümüzdeki 30 yıl içerisinde elektrik enerjisine duyulacak ihtiyacın iki katına çıkacağını göstermektedir. Elektrik ile çalışan cihazların ortalama ömrünün 20 yıl olduğu ve gelişen teknolojinin her yeni gün daha küçük ve daha verilmli cihazlar üretilmesine imkan sağladığı düşünüldüğünde; önümüzdeki 30 yılda, şu anda kullanılan, birazdan bahsedeceğim elektrik cihazlarının yenilenmiş olması gerekeceğini ve bu işi yapacak kişilerin elektrik mühendisleri olacağnı düşünmek yanlış olmaz. Bu durum da elektrik mühendisleri iş bulamaz diyenlerin bu fikirlerini neye dayandırdıklarını sormayı gerektirmektedir :)
    Şimdi eletkrik mühendislerinin ne iş yaptığını anlayabilmek için elektrik enerjisine biraz daha ayrıntılı bakalım;
    Elektrik enerjisi, farklı enerji kaynakları kullanılarak santrallarda üretilir. Santrallar genel olarak yerleşim yerlerinden uzakta, kaynağa yakın yerde konumlandırılır çünkü kaynağı, örneğin kömürü kamyonlarla şehir merkezinin yakınında kurulmuş bir santrala getirmek oldukça masraflıdır ve devamlılığı garanti edilemez ya da gürül gürül akan nehirlerin akış yönü çok ciddi olarak değiştirilip yerleşim yerlerine yakın yerlerden geçirilemez. Santrallarda üretilen elektrik enerjisinin bir şekilde kullanıcılara yani yerleşim bölgelerine veya sanayi bölgelerine ulaştırılması gerekmektedir. Günümüzde bu işlem havai hatlar veya yer altı kabloları kullanılarak yapılmaktadır. Santraldan yerleşim bölgesine getirilen elektrik enerjisi, semtlere, mahallelere, sokaklara dağıtılarak evlerimizdeki prizlere, ampüllere veya sanayi bölgelerinde fabrikalara kadar getirilir. Prizden elektrik enerjisi standart olarak 220V 50Hz frekanslı sinus fonksiyonu şeklinde bir forma sahip alternatif gerilim/akım olarak alınır. Prizden alınan bu alternatif gerilim/akım evlerimizde buzdolaplarını, televizyonları, çamaşır makinalarını, ampülleri çalıştırırken, sanayi bölgelerinde ocakların, büyük motorların, vinçlerin hareket etmesini sağlar. Ayrıca günümüzde ulaşım sistemlerinin çoğu (tren, metro ve bazı deniz araçları) elektrik enerjisini kullanmaktadır. Yakın bir gelecekte bildiğiniz gibi elektrikli arabalar da sokaklarda dolaşmaya başlayacaktır.
    Bir önceki paragrafta dediğim gibi elektrik enerjisinin üretiminden kullanımına kadar geçen süreç elektrik mühendisliğinin temel ilgilendiği alanlara girmektedir. İTÜ Elektrik Mühendisliği programı, temel olarak elektrik makinaları, elektrik tesisleri, yüksek gerilim tekniği, güç elektroniği, aydınlatma tekniği alt dallarına ayrılır. Öğrenciler, bu alt dalların hepsini temel olarak kapsayan zorunlu dersleri aldıktan sonra keyiflerine göre seçebilecekleri 8 seçmeli ders ile bu alanlardan istedikleri birini daha kapsamlı olarak öğrenir. Şimdi bu saydığım dallara teker teker daha ayrıntılı olarak bakalım, ne işe yaradıklarını öğrenmeye çalışalım.
    Elektrik makinaları; temel olarak 3 adet elektrik makinası vardır. Generatör, elektrik motoru ve transformatör. Generatör, miline uygulanan mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirmeye yarayan makinadır. Elektrik motoru ise tam tersine, üzerine uygulanan elektrik enerjisini mekanik enerjiye çevirerek çamaşır makinası, vinç, tren, elektrikli otomobil ve benzeri cihazların çalışmasını sağlar. Transformatör ise belli bir gerilim/akım seviyesindeki elektrik enerjisini başka bir gerilim/akım seviyesine dönüştürür. Bu dönüşüm sayesinde santrallarde üretilen elektrik enerjisinin çok daha az kayıpla ve çok daha küçük kesitli kablolarla yerleşim merkezlerine gelebilir. Ayrıca evlerimizde prizden aldığımız 220V gerilimi kullandığımız cihazların ihtiyacı olan gerilim/akım seviyesine getirilerek her aletin ihtiyaç duyduğu farklı gerilim/akım seviyesi elde edilmiş olur.
    Elektrik tesisleri; elektrik enerjisi santrallarda generatörler yardımıyla üretilir. Santralların hemen çıkışında bulunan transformatör merkezleri yardımıyla yerleşim seviyelerine kadar iletilmesine uygun gerilim/akım seviyesine dönüştürülür. Türkiyenin dört bir yanındaki transformatör merkezleri birbirine yüksek gerilim havai hatları ile bağlıdır ve bu şekilde enterkonnekte şebekeyi oluştururlar. Enterkonnekte şebekeden çekilen elektrik enerjisi yerleşim bölgelerinin yakınlarında kurulan transformatör merkezleri ile şehir içinde dağıtılmaya uygun gerilim/akım seviyelerine dönüştürülür ve semtlere, mahallelere, apartmanlarımıza veya fabrikalara kadar dağıtılır. Elektrik tesisleri elektrik enerjisinin üretimi, iletimi ve dağıtımı ile ilgilenen alandır ve bu sınırlar içerisinde elektrik enerjisinin güvenli, kesintisiz, kaliteli olmasını sağlar. Elektrik tesisleri generatör, transformatör ve kablolar gibi önemli ve pahalı ana cihazlardan ve bu ana cihazların korunması için gereken röle, kontaktör ve enerji kalitesini kontrol eden, harmonikleri gideren filtreler gibi yardımcı cihazlardan oluşur.
    Yüksek gerilim tekniğinin alanı ise elektrik enerjisinin iletilmesi için uygun gerilim/akım seviyesinde dönüştürülmesi ile başlar. Bu seviye Türkiye sınırları için 154 veya 380 kilovolttur ve bu gerilim seviyesi oldukça tehlikelidir. Yüksek gerilim tekniği temel olarak bu seviyedeki gerilimin kontrol altında tutularak, insanlara, cihazlara zarar vermemesi için alınan önlemleri kapsar. Bunun haricinde yüksek gerilimin fabrika bacalarındaki kirli havanın filtrelenmesi, fotokopi makinası ve metro daha pek çok uygulama alanı da bulunmaktadır.
    Güç elektroniği; prizden alınan standart 220V 50Hz sinusoidal gerilimin, elektrik ile çalışan farklı cihazların ihtiyaç duyduğu elektrik şekline dönüşmesini sağlayan ara devreler ile ilgilenen alandır. Örneğin evimizde kullandığımız çoğu motoru dönmek için 220V 50Hz sinusoidal gerilime ihtiyaç duyabilirken, cep telefonununun şarj olmak için 5V doğru gerilime duyar. Benzer şekilde saç kurutma makinasının, televizyonun, fabrikadaki ocakların, vinçlerin, gelecekte kurulması muhtemel elektrikli otomobil şarj ünitelerinin birbirlerinden farklı gerilim şekil ve seviyelerine ihtiyaçları vardır. Ayrıca rüzgar türbinleri, güneş panelleri gibi alternatif enerji kaynaklarında üretilen elektrik enerjisi 220V 50Hz sinusoidal gerilim olamadığı için enterkonnekte şebekeye doğrudan bağlanarak ürettikleri enerjiyi iletemezler. Güç elektroniği devreleri alternatif enerji kaynaklarında üretilen elektrik enerjisini, şebekeye bağlanmaya uygun elektrik enerjisi haline getiren devreleri ve standart 220V50Hz gerilimi, elektrik ile çalışan her cihazın ihtiyaç duyduğu gerilim şekline dönüştüren devrelerdir.
    Aydınlatma tekniğinde ise, evlerimizde, sokaklarda, binaların dış cephelerinde aydınlatma amaçlı kullanılan ampullerin çeşitleri ve projelendirilmesi için gereken bilgiler öğretilir.
    Bu anlattıklarım dışında, endüstriyel otomasyon ve mekatronik gibi daha pek çok alanda uzmanlaşmak için gereken altyapı İTÜ Elektrik Mühendisliği Programı’nda verilir.
    Yukarıda saydığım elektrik enerjisinin santrallarda üretilmesinden son kullanıcı tarafından tüketilmesine kadarki süreç İTÜ Elektrik Mühendisliği’nde ayrıntılı bir şekilde öğretilir. Lisans eğitimini tamamlamış bir öğrenci bu süreçte kullanılan tüm cihazların çalışma mantığını ayrıntılı olarak öğrenmiş olur. Seçmeli derslerle birlikte bu cihazların tasarımlarının nasıl yapıldığını ve bu cihazların birbirleri ile olan bağlantılarının ne şekilde olmasının gerektiği de ayrıntılı bir şekilde öğretilir. Bu anlamda İTÜ Elektrik Mühendisliği Lisans Eğitimi sırasında öğrenilenler iş hayatında mezunların karşısına doğrudan çıkar. Çoğu farklı bölümde, okulda öğretilenlerin iş hayatında bir işe yaramadığına dair bir söylenti alıp başını gitmişken, İTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde bu durum söz konusu değildir, bunu ben değil asıl hocalar söylüyor. Ancak bu durum mezun olduğunuzda işe girişinizi garantiler mi? Tabiki hayır! Bu bilgiler kadar önemli, hatta bunlardan daha önemli olan nitelikleriniz de olmalı. Bu niteliklerden bir tanesi mükemmel seviyede bir İngilizcedir. Bir diğeri AUTOCAD çizim programını bilmektir. Ayrıca Microsoft Office kullanımı ve temel bilgisayar altyapısı şarttır. Bunların haricinde ikinci bir yabancı dil veya mezun oluncaya kadar katıldığınız her türlü sertifika programı da zorunluluk olmasa da avantajınıza olacaktır.
    Yukarıda anlattıklarım ilgisini çekmemiş birisi için İTÜ Elektrik Mühendisliği eğitimi çekilecek çile değildir. Ancak severek okuyacak bir öğrenci için oldukça zevkli ve mezun olduğunda iş bulma sıkıntısı çekmeyeceği bir bölümdür.
    Peki Elektrik Mühendisliği programının puanı neder düşüktür? Bunun sebebi universite adaylarının bilinçsiz tercih yapmasıdır. Bölümlerin kendilerine uygunluğunu, mezunların iş bulabilme ihtimalini, Türkiye’nin bölüm mezunlarına ihtiyacını bölümlerin yerleştirme puanlarına bakarak kıyaslayan bir anlayışın bilinçli tercih yapması mümkün değildir. Ben 2006 ÖSS’de 6600. olmuştum, bölüme 5. girdim. Elektrik Mühendisliği Programları, üniversite adayları tarafından genellikle bilgisayar, elektronik, haberleşme, kontrol mühendisliği bölümlerine giremeyen arkadaşların bu bölümlerin altına yazdığı bir bölüm olarak kalmıştır ve bu sebeple puanı düşüktür. Türkiye’deki popüler okulların popüler bölümlerinin kontenjanlarının İTÜ Elektrik Mühendisliği Programı’nın kontenjanı ile karşılaştırıldığında daha az olması taban puanın düşük olmasına bir sebep olarak gösterilebilir.
    Anlattığım konular ilgisini çekmiş, ancal İTÜ Elektrik Mühendisliği Programı’nın düşük taban puanı sebebiyle içinde süphe olan üniversite adaylarını içtenlikle şunu söyleyebilirim ki, şu anda üniversite adayları arasında pek yaygın olan, bölümleri ve bölümlerde okuyan öğrencilerin kalitesini bölümlerin yerleştirme sıralamalarına göre değerlendirmek birinci sınıfın sonuna doğru bitmiş oluyor. Böyle bir değerlendirmenin zaten hiç bir üniversite hocası veya işveren tarafından yapıldığını da görmedim.
    Yukarıda anlattığım çalışma alanları ilgisini çeken her üniversite adayları, Türkiye’deki elektrik mühendisliği programları içerisinde tartışmasız en iyisi olan İTÜ Elektrik Mühendisliği Programı’nı iç rahatlığıyla yazıp, gelecekte kendilerini maddi ve manevi olarak tatmin edecek olan mesleklerine hazırlanmaya başlayabilirler.

    Alıntıları Göster
    @XMERTCANAVAR2X

    Hocam paylaştığınız son yazıyı tamamen okudum.
    19 bininci olmuşum, İTÜ kontrol olmayacağı kesin gibi İTÜ inşaat ve İTÜ elektrik tercihlerim içinde olacak.Bundan sonrası kısmet sanırsam.
    Emekleriniz ve yol gösterdiğiniz için çok teşekkürler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 58_transporter_58

    @XMERTCANAVAR2X

    Hocam paylaştığınız son yazıyı tamamen okudum.
    19 bininci olmuşum, İTÜ kontrol olmayacağı kesin gibi İTÜ inşaat ve İTÜ elektrik tercihlerim içinde olacak.Bundan sonrası kısmet sanırsam.
    Emekleriniz ve yol gösterdiğiniz için çok teşekkürler.

    Alıntıları Göster
    Ben teşekkür ederim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    Ben teşekkür ederim

    Alıntıları Göster
    Güncel, sorularınızı bekliyorum. Pazartesi günü İTÜ Ayazağa Yerleşkesindeki tanıtım günleri standında olacağım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    Güncel, sorularınızı bekliyorum. Pazartesi günü İTÜ Ayazağa Yerleşkesindeki tanıtım günleri standında olacağım

    Alıntıları Göster
    güncel
  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    güncel

    Alıntıları Göster
    güncel :D
  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    güncel :D

    Alıntıları Göster
    yazilanlari okudum ve aklima birsey takildi robotik mekanik cihwzlarin kontrolunu saglayan muhendislik kisaca fakat bir yazilim muhendiside bu isi yapamaz mi veya yazilim muhendisliginden ayrilan radikal yanlari neler?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bahadiruzun

    yazilanlari okudum ve aklima birsey takildi robotik mekanik cihwzlarin kontrolunu saglayan muhendislik kisaca fakat bir yazilim muhendiside bu isi yapamaz mi veya yazilim muhendisliginden ayrilan radikal yanlari neler?


    alıntı yeri
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Robotik

    Robotik, Makina Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Elektronik Mühendisliği ve Kontrol Mühendisliği dallarının ortak çalışma alanıdır.


    // Bir robotu kontrol etmek için matematiksel olarak oldukça zor problemlerin çözülmesi gerekmekte. Sonra da çözüm yazılıma dökülüp robota yüklenir
    Problemlerin çözümünde kontrol mühendisliği işi yapılır.Yani içine nasıl olsa yazılım atılıo die yazılım mühendisi o işi yapar die bi tanımlama yapmak yanlış olur.
    Örneğin ileri kinomatik ,ters kinomatik problemlerinin çözülmesi gerekir robot kolunu falan kontrol edebilmek için yazılım mühendisi de bu konulardan bihaberdir doğal olarak




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    quote:

    Orijinalden alıntı: bahadiruzun

    yazilanlari okudum ve aklima birsey takildi robotik mekanik cihwzlarin kontrolunu saglayan muhendislik kisaca fakat bir yazilim muhendiside bu isi yapamaz mi veya yazilim muhendisliginden ayrilan radikal yanlari neler?


    alıntı yeri
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Robotik

    Robotik, Makina Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Elektronik Mühendisliği ve Kontrol Mühendisliği dallarının ortak çalışma alanıdır.


    // Bir robotu kontrol etmek için matematiksel olarak oldukça zor problemlerin çözülmesi gerekmekte. Sonra da çözüm yazılıma dökülüp robota yüklenir
    Problemlerin çözümünde kontrol mühendisliği işi yapılır.Yani içine nasıl olsa yazılım atılıo die yazılım mühendisi o işi yapar die bi tanımlama yapmak yanlış olur.
    Örneğin ileri kinomatik ,ters kinomatik problemlerinin çözülmesi gerekir robot kolunu falan kontrol edebilmek için yazılım mühendisi de bu konulardan bihaberdir doğal olarak

    Alıntıları Göster
    güncel




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    güncel

    Alıntıları Göster
    Bende bu sene sınava girdim büyük ihtimalle makine yada kontrol yazıcam ama aklıma takılan bir şey var, şimdi ben bir robotun hem mekanik hemde yazılım kısmıyla ilgilenmek istiyorum acaba makineye girip yandal olarak mekatroniği seçmek mi daha mantıklı olur yoksa kontrolü seçmek mi ya da bilgisayara girip ondan sonra kontrolde yüksek lisans yapmak mı ?Birde kontroldeki yan dal seçenekleri neler?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    güncel

    Alıntıları Göster
    .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi corran_horn -- 26 Temmuz 2011; 2:55:52 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wasikun

    Bende bu sene sınava girdim büyük ihtimalle makine yada kontrol yazıcam ama aklıma takılan bir şey var, şimdi ben bir robotun hem mekanik hemde yazılım kısmıyla ilgilenmek istiyorum acaba makineye girip yandal olarak mekatroniği seçmek mi daha mantıklı olur yoksa kontrolü seçmek mi ya da bilgisayara girip ondan sonra kontrolde yüksek lisans yapmak mı ?Birde kontroldeki yan dal seçenekleri neler?


    Bir kere robotla ilgiliyse bilgisayara girip kontrol yüksek seçeneğini silebiliriz. Robotun yazılımında kontrol algoritmaları boy gösterir, çünkü robot gibi sistemlerde matemaiksel işlemler gerekir.

    Diğer 2 seçeneğe gelirsek;

    Anadal Makine müh.-yandal mekatronik müh. (elektrik için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mkne.html
    Anadal Kontrol müh.-yandal mekatronik müh. (makine için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mknm.html

    Açıkçası arada çok ince bir ayrım var, ve bu ayrımı açıklayacak bilgiye sahip değilim , hee ama şöyle bir yönden bakarsan, kontrole girersen; sadece robotik değil
    güç elektroniği, otomasyon sistemleri, akıllı kontrol sistemleri, yapay zeka gibi şeylerlede uğraşırsın. Makineye girersen pek bir bilgim yok ama o bölüme özel şeylerle ilgili eğitim alabilirsin




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    quote:

    Orijinalden alıntı: Wasikun

    Bende bu sene sınava girdim büyük ihtimalle makine yada kontrol yazıcam ama aklıma takılan bir şey var, şimdi ben bir robotun hem mekanik hemde yazılım kısmıyla ilgilenmek istiyorum acaba makineye girip yandal olarak mekatroniği seçmek mi daha mantıklı olur yoksa kontrolü seçmek mi ya da bilgisayara girip ondan sonra kontrolde yüksek lisans yapmak mı ?Birde kontroldeki yan dal seçenekleri neler?


    Bir kere robotla ilgiliyse bilgisayara girip kontrol yüksek seçeneğini silebiliriz. Robotun yazılımında kontrol algoritmaları boy gösterir, çünkü robot gibi sistemlerde matemaiksel işlemler gerekir.

    Diğer 2 seçeneğe gelirsek;

    Anadal Makine müh.-yandal mekatronik müh. (elektrik için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mkne.html
    Anadal Kontrol müh.-yandal mekatronik müh. (makine için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mknm.html

    Açıkçası arada çok ince bir ayrım var, ve bu ayrımı açıklayacak bilgiye sahip değilim , hee ama şöyle bir yönden bakarsan, kontrole girersen; sadece robotik değil
    güç elektroniği, otomasyon sistemleri, akıllı kontrol sistemleri, yapay zeka gibi şeylerlede uğraşırsın. Makineye girersen pek bir bilgim yok ama o bölüme özel şeylerle ilgili eğitim alabilirsin

    Alıntıları Göster
    Çok fazla bilinen bir bölüm olmaması işe girerken olumsuz etki yaratır mı sizce ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: muzira53

    Çok fazla bilinen bir bölüm olmaması işe girerken olumsuz etki yaratır mı sizce ?

    Alıntıları Göster
    Çok fazla bilinen bir bölüm olmaması sadece küçük şirketlerde olumsuz etki yaratabilir. Büyük şirketler zaten kontrol mühendisliğinin farkında (örneğin: SIEMENS'in özel olarak endüstri ve otomasyon lab.ı desteği ve kontrol bölümüne özel burs vermesi, ABB'nin ölçme enstrümantasyon lab.ını açıp sadece kontrol mühendisliğine özel burs vermesi gibi...). Ayrıca bölümün hocaları birebir şirketlerle iletişim halinde bulunmakta. Ayrıca aslında kontrol mühendisi aranan bi mühendislik, ancak ilanlarda bunu direk olarak görememekteyiz. Elektrik ,elektronik, makine mühendisi ilanlarında aranan özelliklere bakılınca, arananın aslında kontrol mühendisi olduğunu görmek mümkün. Ancak dediğiniz gibi bilinmemekte olduğu için en geniş isimde ilan verilmektedir. Bu bölümden mezun olupta iş sıkıntısı çeken (gözetim sınırında mezun olan bi kaç kişi hariç)
    çok az mezun var. Zaten İTÜ mezunu olmak bile yeterken, böyle güzel bir bölümden mezun olupta iş bulamamak bence çok zor

    http://www.kontrol.itu.edu.tr/mezun.php bu linkten mezunlarımızın yazılarına bakabilirsiniz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XMERTCANAVAR2X -- 26 Temmuz 2011; 22:57:20 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    Çok fazla bilinen bir bölüm olmaması sadece küçük şirketlerde olumsuz etki yaratabilir. Büyük şirketler zaten kontrol mühendisliğinin farkında (örneğin: SIEMENS'in özel olarak endüstri ve otomasyon lab.ı desteği ve kontrol bölümüne özel burs vermesi, ABB'nin ölçme enstrümantasyon lab.ını açıp sadece kontrol mühendisliğine özel burs vermesi gibi...). Ayrıca bölümün hocaları birebir şirketlerle iletişim halinde bulunmakta. Ayrıca aslında kontrol mühendisi aranan bi mühendislik, ancak ilanlarda bunu direk olarak görememekteyiz. Elektrik ,elektronik, makine mühendisi ilanlarında aranan özelliklere bakılınca, arananın aslında kontrol mühendisi olduğunu görmek mümkün. Ancak dediğiniz gibi bilinmemekte olduğu için en geniş isimde ilan verilmektedir. Bu bölümden mezun olupta iş sıkıntısı çeken (gözetim sınırında mezun olan bi kaç kişi hariç)
    çok az mezun var. Zaten İTÜ mezunu olmak bile yeterken, böyle güzel bir bölümden mezun olupta iş bulamamak bence çok zor


    hocam kontrol mühendisliği ve mekatronik birbirine yakın bölümler sanıyorum . kontrol mühendasi ülkemizde az bu yüzden iş imkanları dha iydir diyebilir miyiz? kontrol mühendislerinin özel olarak bir imza yetkisi vs. var mıdır? çünkü ilanlara baktığımızda dediğiniz gibi makine mühendisi , elektrik mühendisi arıyorlar kontrol mühendisine bir şirket neden ihtiyaç duyar? biraz çok oldu herhalde ama cevaplayabilirseniz sevinirim.

    Teşekkürler




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X




    Bir kere robotla ilgiliyse bilgisayara girip kontrol yüksek seçeneğini silebiliriz. Robotun yazılımında kontrol algoritmaları boy gösterir, çünkü robot gibi sistemlerde matemaiksel işlemler gerekir.

    Diğer 2 seçeneğe gelirsek;

    Anadal Makine müh.-yandal mekatronik müh. (elektrik için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mkne.html
    Anadal Kontrol müh.-yandal mekatronik müh. (makine için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mknm.html

    Açıkçası arada çok ince bir ayrım var, ve bu ayrımı açıklayacak bilgiye sahip değilim , hee ama şöyle bir yönden bakarsan, kontrole girersen; sadece robotik değil
    güç elektroniği, otomasyon sistemleri, akıllı kontrol sistemleri, yapay zeka gibi şeylerlede uğraşırsın. Makineye girersen pek bir bilgim yok ama o bölüme özel şeylerle ilgili eğitim alabilirsin


    kafamda biraz daha netleşti şimdi.Kontrolün yapay zekaylada alakalı olduğunu bilmiyordum teşekkürler




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mono87


    quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    Çok fazla bilinen bir bölüm olmaması sadece küçük şirketlerde olumsuz etki yaratabilir. Büyük şirketler zaten kontrol mühendisliğinin farkında (örneğin: SIEMENS'in özel olarak endüstri ve otomasyon lab.ı desteği ve kontrol bölümüne özel burs vermesi, ABB'nin ölçme enstrümantasyon lab.ını açıp sadece kontrol mühendisliğine özel burs vermesi gibi...). Ayrıca bölümün hocaları birebir şirketlerle iletişim halinde bulunmakta. Ayrıca aslında kontrol mühendisi aranan bi mühendislik, ancak ilanlarda bunu direk olarak görememekteyiz. Elektrik ,elektronik, makine mühendisi ilanlarında aranan özelliklere bakılınca, arananın aslında kontrol mühendisi olduğunu görmek mümkün. Ancak dediğiniz gibi bilinmemekte olduğu için en geniş isimde ilan verilmektedir. Bu bölümden mezun olupta iş sıkıntısı çeken (gözetim sınırında mezun olan bi kaç kişi hariç)
    çok az mezun var. Zaten İTÜ mezunu olmak bile yeterken, böyle güzel bir bölümden mezun olupta iş bulamamak bence çok zor




    hocam kontrol mühendisliği ve mekatronik birbirine yakın bölümler sanıyorum . kontrol mühendasi ülkemizde az bu yüzden iş imkanları dha iydir diyebilir miyiz? kontrol mühendislerinin özel olarak bir imza yetkisi vs. var mıdır? çünkü ilanlara baktığımızda dediğiniz gibi makine mühendisi , elektrik mühendisi arıyorlar kontrol mühendisine bir şirket neden ihtiyaç duyar? biraz çok oldu herhalde ama cevaplayabilirseniz sevinirim.

    Teşekkürler


    Düz mantık kurarsak az mezun sayısına göre iş bulma kolaylığı var. Ancak tabiki herkesin kendini ne kadar eğittiği öne çıkıyor. Kontrol mühendislerinin özel olarak imza yetkisi yok . Kontrol mühendisine bir şirket kontrol ile ilgili bir sorunu çıkarsa ihtiyaç duyar. Örneğin bir asansör firmasındaki kontrol örnekleri olarak: bazı asansörler varacağı noktaya yavaş varır, bazıları çok hızlı iner ve varacağı noktayı kaçırıp varması gerek noktaya tekrardan çıkar, binen insanların ağırlığına göre hareketini değiştirmezse 2 kat ortasında durabilir (sürekli hal hatası). Bunlar kontol mühendisinin tasarlayacağı kontrolörün çözmesi gereken sorunlardır.
    Mesela çok uzak bir örnek vereyim hocamla bir fizik müh. okuyan öğrencinin konuşmasını duymuştum,yaklaşık şöyleydi: füzyon reaktörünün yapılamamasınında fizik sorunu değil kontrol sorunu var, ve bu sorunla kontrol mühendisleri ilgilenmeli. Çünkü orda reaksiyonun gerçekleştiği yerin hacminin sabit tutulması lazım, ama bunun değişkenliği sabit tutulamıyor. Burada kararsız bir yapı var, optimum değerde sabit tutulması lazım. İşte kontrol burada devreye giriyor.(tokamak reaktörleri)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wasikun


    quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X




    Bir kere robotla ilgiliyse bilgisayara girip kontrol yüksek seçeneğini silebiliriz. Robotun yazılımında kontrol algoritmaları boy gösterir, çünkü robot gibi sistemlerde matemaiksel işlemler gerekir.

    Diğer 2 seçeneğe gelirsek;

    Anadal Makine müh.-yandal mekatronik müh. (elektrik için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mkne.html
    Anadal Kontrol müh.-yandal mekatronik müh. (makine için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mknm.html

    Açıkçası arada çok ince bir ayrım var, ve bu ayrımı açıklayacak bilgiye sahip değilim , hee ama şöyle bir yönden bakarsan, kontrole girersen; sadece robotik değil
    güç elektroniği, otomasyon sistemleri, akıllı kontrol sistemleri, yapay zeka gibi şeylerlede uğraşırsın. Makineye girersen pek bir bilgim yok ama o bölüme özel şeylerle ilgili eğitim alabilirsin


    kafamda biraz daha netleşti şimdi.Kontrolün yapay zekaylada alakalı olduğunu bilmiyordum teşekkürler


    Yanlış yazmışım özür dilerim. Yapay sinir ağları yazacaktım , yapay zeka yazmışım. Bizim bölüm dolaylı yollardan yapay zekayla ilgilenir, esas bilgisayar mühendislerinin alanıdır




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    quote:

    Orijinalden alıntı: Wasikun


    quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X




    Bir kere robotla ilgiliyse bilgisayara girip kontrol yüksek seçeneğini silebiliriz. Robotun yazılımında kontrol algoritmaları boy gösterir, çünkü robot gibi sistemlerde matemaiksel işlemler gerekir.

    Diğer 2 seçeneğe gelirsek;

    Anadal Makine müh.-yandal mekatronik müh. (elektrik için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mkne.html
    Anadal Kontrol müh.-yandal mekatronik müh. (makine için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mknm.html

    Açıkçası arada çok ince bir ayrım var, ve bu ayrımı açıklayacak bilgiye sahip değilim , hee ama şöyle bir yönden bakarsan, kontrole girersen; sadece robotik değil
    güç elektroniği, otomasyon sistemleri, akıllı kontrol sistemleri, yapay zeka gibi şeylerlede uğraşırsın. Makineye girersen pek bir bilgim yok ama o bölüme özel şeylerle ilgili eğitim alabilirsin


    kafamda biraz daha netleşti şimdi.Kontrolün yapay zekaylada alakalı olduğunu bilmiyordum teşekkürler


    Yanlış yazmışım özür dilerim. Yapay sinir ağları yazacaktım , yapay zeka yazmışım. Bizim bölüm dolaylı yollardan yapay zekayla ilgilenir, esas bilgisayar mühendislerinin alanıdır

    Alıntıları Göster
    neyse farketmez kararımı verdim sayılır teşekkürler




  • quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X

    quote:

    Orijinalden alıntı: Wasikun


    quote:

    Orijinalden alıntı: XMERTCANAVAR2X




    Bir kere robotla ilgiliyse bilgisayara girip kontrol yüksek seçeneğini silebiliriz. Robotun yazılımında kontrol algoritmaları boy gösterir, çünkü robot gibi sistemlerde matemaiksel işlemler gerekir.

    Diğer 2 seçeneğe gelirsek;

    Anadal Makine müh.-yandal mekatronik müh. (elektrik için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mkne.html
    Anadal Kontrol müh.-yandal mekatronik müh. (makine için) http://www.sis.itu.edu.tr/tr/yandalprg/mknm.html

    Açıkçası arada çok ince bir ayrım var, ve bu ayrımı açıklayacak bilgiye sahip değilim , hee ama şöyle bir yönden bakarsan, kontrole girersen; sadece robotik değil
    güç elektroniği, otomasyon sistemleri, akıllı kontrol sistemleri, yapay zeka gibi şeylerlede uğraşırsın. Makineye girersen pek bir bilgim yok ama o bölüme özel şeylerle ilgili eğitim alabilirsin


    kafamda biraz daha netleşti şimdi.Kontrolün yapay zekaylada alakalı olduğunu bilmiyordum teşekkürler


    Yanlış yazmışım özür dilerim. Yapay sinir ağları yazacaktım , yapay zeka yazmışım. Bizim bölüm dolaylı yollardan yapay zekayla ilgilenir, esas bilgisayar mühendislerinin alanıdır

    Alıntıları Göster
    Benim İTÜ Kontrol e puanım yetmiyor;fakat Doğus Üni.-Kontrol Müh.(Tam Burslu) tutuyor.İTÜ le arasında elbetteki bi eğitim farkı vardır fakat bu eğitim farkı uçurum mudur?Bir de Doğuş Üni.den mezun olursam iş bulamama sıkıntısı çekermiyim?Teşekkürler.




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.