Şimdi Ara

japon araçları ne kadar sorunsuz? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
63
Cevap
0
Favori
3.761
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Japonlar daha sorunsuz, daha kaliteli, daha dayanıklı. Bu bir gerçek. Zıt örnekler elbette vardır ama geneli budur. Daha güvenilir araçlar üretiyorlar.
  • Her gün yeni bir şey öğreniyoruz bu forumda sağolsunlar. Kullandığı çelik alaşımından ötürü ağır kalan şaseyi daha ince kaporta parçalarıyla hafifleten, araca taktığı düğmeye piktogram bile tasarlamayıp İngilizce yazı yazan, detaylarında en ufak kalite olmayan Japonlar daha kaliteliymiş... Vay be....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cormen -- 26 Mart 2020; 0:1:46 >
  • canocan_07 kullanıcısına yanıt
    hocam çok açıklayıcı bir yazı olmuş, çok teşekkürler. ben de artık açıkçası bir arabanın masrafsız olması için 50 bin, 100 bin km yi devirmemiş garantisi devam eden araç falan olması gerektiğini düşünüyorum. diğer türlü ya şans faktörü ya da dediğin gibi, yolda kalmadığımız sürece sıkıntısızdır mantığı var gibi. bir de bizim millet malını övmeyi sever, aksini yaşasa bile kolay söylemiyorlar gibi. yoksa japon araçlarının forumlarında da bir dolu kronik, yaşla birlikte gelen değişim arıza zayıflama olduğunu görüyorum. sanırım konu biraz da bakım konusu, titizlenmeyince aracın her tarafı potansiyel arıza gibi.

    ben de astra H kasa kullanıyorum bir seneden fazladır, bu zamana kadar 2-3 ekstrası oldu her biri 200-300 tl. ama araç zaten 115 bin km ye geldi, hepsi de bilinen, herkesin yaşadığı ufak şeyler. yine de canımı sıktı. arabadan ses geldi mi rahat edemeyen biriyim. bu sebeple mazda düşünmeye başladım. mazda da maşallah ciddi pahalı özellikle yeni kasası. 100 bin km üstü mü alsam diyorum, o zaman da işte bu yaşadığım ufak tefek arızaları o da verir mi diyorum. biraz kısmet, bakımlı araç bulmak, ağır koronikli araçlardan da uzak durmak sonra da nasip demek gerekli galiba.




  • Bu konu her forum sitesinde sürekli tartışılan ve hiç bir zaman bitmeyecek bir konudur. Hatta ülkemizde otomobil forumları 2 ye ayrılır "almancılar" ve japoncular":) aslında burda dikkat edilmesi gereken fanatik olmamak, eğrisi ve doğrusu ile her araca hakkını teslim edebilmektedir.
    Ben kendi tecrübelerime dayanarak bi yorum getirmek isterim. Bugüne kadar dünya piyasasının çok satılan markalarından bir çok aracı kullanmış birisi olarak hiç bir markaya fanatiklik yapmadım, ama kullandığım her araçta bende farklı intiba bıraktı.
    Toyota corolla: Az arıza, bol yol sesi...
    Ford focus: mükemmel sürüş keyfi, üzücü motor sesi...
    Wv Golf: spor sürüş keyfi, konforlu hissiyatı, sürekli bir yerlerden yanan arıza lambası...
    Hyundai accent: Çok Ekonomik, az güvenlik...
    Honda civic: Spor sürüş keyfi, az yalıtım, bol kör nokta...
    (fiat, skoda markalarınıda kullandım ama deneyim edinecek kadar değildi)
    Benim tavsiyem hiçbir markayı babamızın malı gibi savunmayalım, içimize hangisi siniyorsa alıp binelim önemli olan F/P oranını iyi yakalamak. Ben genelde piyasa da farklı tatlar almak için sık araç değiştiririm. Şu an köpek balığı lancer ya da fiat ravo t-jet modellerini gözüme kestirdim bakalım ne olacak.
    İyi forumlar...

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • commandx C kullanıcısına yanıt
    Dayanıklılık farklı birşey, kaliteli olmak farklı bişey ama. Örneğin naylon karışımlı çoraplar daha dayanıklıdır ama bir yün çorapın verdiği rahatlığı sunmaz. Evet bence japon araçları daha az arıza verir ama bu onları daha kaliteli yapmaz. Birde aracın temizliği de çok önmeli 14 ay corolla kullandım, 2007 model hb 1.6 motor ispanya üretimiydi en full paket hala yolda gördükçe içim gider 14 ayda bir kere olsun üzmedi beni.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • LPG yoksa,bakımları zamanında yapılıyorsa ve düzgün kullanılıyorsa 1 milyonu görür turbosuz motorlar.
    Japon araçlar özellikle alman ve Fransız araçlarına göre çok daha sorunsuz.Bunun birinci nedeni elektroniğin az olması ikinci nedenide parçaların daha uzun ömürlü olması.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bence arabayla ilgili bu tip konularda öncelikle hangi kullanım şekli olarak düşünmek gerekir.
    Şehir içi arabası için, konfor çok önemli değil, park için ufak olmalı, dur kalka dayanabilecek soğutma sistemi olmalı vs. Bu açıdan bence Avrupa arabaları daha dayanıklıdır. Örneğin fiat bu konuda bence çok dayanıklıdır. Çünkü zaten italyanın dar sokakları ve trafiği mecburen bu konuda...
    Uzun yol için ise, örneğin 15 günde bir istanbul adana yol yapan biri için konfor ve güvenlik önemlidir. Kocaman bir Amerikan sedan en iyisi. 90 lı yılların chevrolet caprice ile Honda accordu karşılaştırın mesela. Bmw ve mersonun vb. Ama japon arabaları bence yine dayanıklı değil.
    Köy kasaba arabası ise, işte o zaman toyota hilux dan daha dayanıklı araba düşünemiyorum. Yük taşıma, yağmura çamura sok. Hiç bir Avrupa arabası bizim köy yollarına japonlar kadar dayanamaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cormen

    Her gün yeni bir şey öğreniyoruz bu forumda sağolsunlar. Kullandığı çelik alaşımından ötürü ağır kalan şaseyi daha ince kaporta parçalarıyla hafifleten, araca taktığı düğmeye piktogram bile tasarlamayıp İngilizce yazı yazan, detaylarında en ufak kalite olmayan Japonlar daha kaliteliymiş... Vay be....
    Kalite istiyorsanız ,Premium markaların karşısına Lexus,İnfiniti v. gibi markalar üretmiş Japonlar gidip onlarla kıyaslayın.15-20 bin Euro-Dolarlık,amacı tamamen ekonomik ve sorunsuz ulaşım sağlamak olan arabalar ile gidip premium araçları kıyaslamayın
    Binin bir Lexus'a görün kalite neymiş.Bu arada Mercedes sahibiyim.Fan falan değilim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Mesajı okumadığın o kadar belli ki... Neyi neyle kıyaslayacağımı senden iyi biliyorum merak etme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cormen -- 26 Mart 2020; 6:14:53 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: escudo76

    Japon araçlarda sorun çıkaracak teknolojik bir aksam olmadığından dolayı sorunsuzdur. Bu devirde hala atmosferik arac üretip satıyorlar. Hadi sattınız bari fiyatını uygun tutun.
    Atmosferik Motor LPG ye uyum nedeniyle, Honda Türkiyenin isteği üzerine getiriliyor.

    Yurtdışında 1.0 Turbo 129 HP motorla satılıyor. Bilmediğiniz konu hakkında yorum yapmayın.

    Honda Global , Türkiyede hangi motoru satalım diye Honda Türkiyeye yani bize danışıyor. Bizde LPG li istiyoruz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 103.500 km'de mitsubishi colt aracımız var. bu süre zarfında sıfır mekanik sorun yaşadım. yağını suyunu koy bas marşa tarzında bir otomobil. kendi aracım da 82 bin km'de mitsubishi asx. ona da mekanik olarak tek kuruş masraf yapmadım. bu ikiliden sonra japon'dan başka bir arabaya binmeyi pek düşünmez oldum.
  • Konu çok allak bullak olmuş herkes bol keseden laf sallamış. Ben nacizane bir yorum yapayım:

    Öncelikle sorunsuzluk/kalite olayı çok karıştırılmış. İkisi çok farklı şeyler. Ben asıl konu olan sorunsuzluktan bahsedeyim.

    Evet japon daha sorunsuzdur, şimdi "Nissan ve Honda kullanıyorsun fanboyluk yapma" diyenler olacaktır ama biraz geçmişte kullandıklarımdan bahsedeyim. Corolla efsane kasa, Bora, Passat B5, Passat B5.5, Roomster. Yani geçmişe bakarsanız daha çok Alman ağırlıklı araba bindim. Şimdi neden 2 tane Japona biniyorsun dersen:

    Atmosferik blok, elektronik az dolayısı ile arıza çıkaracak parça yok gibi bir şey. LPG'ye uyum ve verim yüksek. Honda'nın tam otomatik şanzımanı yaşına göre atak ve ciddi anlamda sorunsuz. Bozabilene helal olsun.

    Hondada ne gibi sıkıntılar çektin dersen, araçta mekanik olarak nokta masraf yapmadım. Zinciri bile hala orijinal. Sadece subap ayarı yapılıyor arada o da LPG'den dolayı. Konfor yok ses çok diyenler olacaktır Accord segmenti gereği civicle arasında dünya kadar fark olan bir araç. Yol sesi alma gibi bir problemi yok.

    Gelelim Nissana. Bu araç da atmosferik blok zincirli ve lifterli. Yani hondaya göre üst kapağı daha da sorunsuz çünkü subap ayarı dahi yok. Araçta yapmanız gereken tek şey yağı suyu eksik etmeyin yakıtınızı koyun ve yola devam. Ve bu namussuzlar o kadar gaddar ki eksantirik mil sensörü hariç tüm sensörleri bozulsa bile gitmeye devam ediyor. Her hangi bir alman aracında böyle bir şey mümkün değildir. İkinci el uyguna aldım bu aracı da benden önceki sahibi yaptırmadığı için bana sadece Bobin masrafı çıkardı. 160 binde bir araç ve evveliyatını bilemediğim için sineye çekip değiştirdim. Şimdi araç saat gibi ve en ufak problemi yok. Şanzıman da manuel zaten üstüne çok konuşmanın alemi yok.

    Öte yandan eski araçlarımda başıma gelecek potansiyel masrafları anlatayım: Bora 1.6 olmasına rağmen artık şanzıman ben bitiyorum uyarıları vermeye başlamıştı. Satmasam bana büyük yara açacaktı. Passatlar hep 1.9TDI'dı çok anlatmaya gerek yok heralde enjektör turbo büyük potansiyel masraflara sahip araçlardı.

    Kıssadan hisse sanayiye çok düşmeyelim donanım abartı olmasa da olur diyen adam için japon her zaman daha avantajlıdır. Alman araçlarında elektronik çok olduğu için zırt pırt her arıza canınızı sıkabilir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Lana-Del-Rey kullanıcısına yanıt
    Hocam konfordan dolayı D segment araç bakıyorum. Accord, Avensis gibi araçlardan birini almam lazım bugünlerde. Çok param da yok. 60-70 arası bağlayabilirim. Ama araç fırsat aracıdır yukarı çıkılır o ayrı.

    Bu accord'un hepsi iyi midir? Hangi kasası senin kullandığın. Avensis'in de bir modeli lpg uyumlu değil galiba. Ölmem de Coronayı atlatabilirsem pek satma niyetim yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mcake± -- 26 Mart 2020; 14:53:47 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lana-Del-Rey

    Konu çok allak bullak olmuş herkes bol keseden laf sallamış. Ben nacizane bir yorum yapayım:

    Öncelikle sorunsuzluk/kalite olayı çok karıştırılmış. İkisi çok farklı şeyler. Ben asıl konu olan sorunsuzluktan bahsedeyim.

    Evet japon daha sorunsuzdur, şimdi "Nissan ve Honda kullanıyorsun fanboyluk yapma" diyenler olacaktır ama biraz geçmişte kullandıklarımdan bahsedeyim. Corolla efsane kasa, Bora, Passat B5, Passat B5.5, Roomster. Yani geçmişe bakarsanız daha çok Alman ağırlıklı araba bindim. Şimdi neden 2 tane Japona biniyorsun dersen:

    Atmosferik blok, elektronik az dolayısı ile arıza çıkaracak parça yok gibi bir şey. LPG'ye uyum ve verim yüksek. Honda'nın tam otomatik şanzımanı yaşına göre atak ve ciddi anlamda sorunsuz. Bozabilene helal olsun.

    Hondada ne gibi sıkıntılar çektin dersen, araçta mekanik olarak nokta masraf yapmadım. Zinciri bile hala orijinal. Sadece subap ayarı yapılıyor arada o da LPG'den dolayı. Konfor yok ses çok diyenler olacaktır Accord segmenti gereği civicle arasında dünya kadar fark olan bir araç. Yol sesi alma gibi bir problemi yok.

    Gelelim Nissana. Bu araç da atmosferik blok zincirli ve lifterli. Yani hondaya göre üst kapağı daha da sorunsuz çünkü subap ayarı dahi yok. Araçta yapmanız gereken tek şey yağı suyu eksik etmeyin yakıtınızı koyun ve yola devam. Ve bu namussuzlar o kadar gaddar ki eksantirik mil sensörü hariç tüm sensörleri bozulsa bile gitmeye devam ediyor. Her hangi bir alman aracında böyle bir şey mümkün değildir. İkinci el uyguna aldım bu aracı da benden önceki sahibi yaptırmadığı için bana sadece Bobin masrafı çıkardı. 160 binde bir araç ve evveliyatını bilemediğim için sineye çekip değiştirdim. Şimdi araç saat gibi ve en ufak problemi yok. Şanzıman da manuel zaten üstüne çok konuşmanın alemi yok.

    Öte yandan eski araçlarımda başıma gelecek potansiyel masrafları anlatayım: Bora 1.6 olmasına rağmen artık şanzıman ben bitiyorum uyarıları vermeye başlamıştı. Satmasam bana büyük yara açacaktı. Passatlar hep 1.9TDI'dı çok anlatmaya gerek yok heralde enjektör turbo büyük potansiyel masraflara sahip araçlardı.

    Kıssadan hisse sanayiye çok düşmeyelim donanım abartı olmasa da olur diyen adam için japon her zaman daha avantajlıdır. Alman araçlarında elektronik çok olduğu için zırt pırt her arıza canınızı sıkabilir.
    quote:

    Passatlar hep 1.9TDI'dı çok anlatmaya gerek yok heralde enjektör turbo büyük potansiyel masraflara sahip araçlardı.


    merak ettim de passaatlarınız turbo-enjektör arızası açtı mı açmadı mı? şirket araçları olarak 10 sene çeşitli modellerde dize ford kullandık, toplamda yarım milyon km den fazla yol yaptık, araçlarımızdan bir tanesi enjektör,turbo, şanzıman arızası vermedi. ama bakıma hep otokoç servisine girdi. ufak tefek problemleri oldu ama ciddi manada hiç arıza çıkarmadı. ben iyi bakılan turbo motorlu araçların kolay kolay arıza çıkaracağını düşünmüyorum.




  • MyWorldLife kullanıcısına yanıt
    Bu bir bahane olamaz reno tce motorlu modellerine bile lpg taktırıyor honda da çağ dışı atmosferik motorlarını buraya yollayacağına turbo benzinli motorlarını lpg'ye uyumlu hale getirsin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Razor Crest

    Bu bir bahane olamaz reno tce motorlu modellerine bile lpg taktırıyor honda da çağ dışı atmosferik motorlarını buraya yollayacağına turbo benzinli motorlarını lpg'ye uyumlu hale getirsin.
    Hala dediğimi anlamamakta ısrar ediyorsun.

    Kardeşim Honda Global'lik bir durum yok. Honda bize bırakıyor.

    Biz desek ki Türkiye Pazarında 1.0 Turbo motoru sunacağız desek adamlar 1.0 Turbo Motor yollarlar.

    Zaten Gebze'de ki fabrikada şuan 1.0 Turbolar üretiliyor. Ama iç pazarda yok.

    Burda Arge yi yapacak olanlar Honda Türkiye ve BRC. Japonluk bir durum yok.

    Honda Türkiye kapandıktan sonra 1.0 Turbo Civicler gelecek merak etmeyin.

    Dediğim gibi Honda Türkiye diyor ki benim satışlarımın %75 ini LPG li Atmosferik oluşturuyor. O zaman halk memnun.

    Arz Talep Meselesi

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mcake±

    Hocam konfordan dolayı D segment araç bakıyorum. Accord, Avensis gibi araçlardan birini almam lazım bugünlerde. Çok param da yok. 60-70 arası bağlayabilirim. Ama araç fırsat aracıdır yukarı çıkılır o ayrı.

    Bu accord'un hepsi iyi midir? Hangi kasası senin kullandığın. Avensis'in de bir modeli lpg uyumlu değil galiba. Ölmem de Coronayı atlatabilirsem pek satma niyetim yok.
    Bende CL7 var 2003 zaten 2008 sonrası 2.4 gelmedi Türkiye'ye .

    Tavsiyem bulabilirseniz yeni kasa almanız. Executive gırtlak dolu ve motor olarak (k serisi kullanmadılar ) R20 var yeni seri, sohc düz blok K serisine göre daha standart bir blok. Şanzıman ise aynı 5 ileri tam otomatik.


    Avensis manifold plastik olduğu için tüp uyumu düşük.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lana-Del-Rey -- 26 Mart 2020; 18:6:28 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2008 Honda Civic sahibiyiz sıfır aldık servise sadece bakım için gitti garantisi biteli çok oldu ve garanti bitiminin arkasından sıvı sistem lpg takıldı 1-2 kez lpg ayar kalibrasyonu için sanayiye gitti sene 2020 hala daha sanayide özel Honda servisine 1 kere bile arıza için gitmedi sıfır araçla değişelim diyoruz ancak arabayı değişmek için en ufak sebebimiz kötü anımız yok kıyamıyoruz.

    2003 Honda Jazz ımızda vardı 4 yıl kullandık 2. el aldık yağ ve kronik bakım yaptırdım ve sadece benzin koyup gezdik 4 yıl sonra sattık.

    Şuan 1990 model Honda CRX im var 304 bin km de kendi zevkim için sanayiye götürüyorum upgrade vs. amaçlı.

    2000 model GC8 Subaru İmpreza GT miz oldu 400hp civarına kadar yükleyip alt takımı sti a çevirdik it gibide gazladık sadece hırsız girdiği için sadece sol ön camını değiştik tek keyif dışı masrafımız oydu.

    1994 Nissan 200sx S13 ümüze de yıllarca bindik modifiye amaçlı sanayiye sokup kaporta boya motor sıfırdan yaptırdıydık.

    Hiçbirisi ile yolda kalmadık tek bir kere of dedirtmedi

    Sanırım anlamışsınızdır..




  • Oldu, koskoca marka Türkiyede lpg kullanılacak diye motorunun yapısını değiştirsin...

    Ha çok isteniyorsa mevcut motora da lpg takılabilir, kesenin ağzını açıp

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.