Şimdi Ara

japon araçları ne kadar sorunsuz?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
63
Cevap
0
Favori
3.761
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • merhaba,

    otomobillerle ilgili bilgilerim kısıtla ama herkes en sorunsuz araba japon arabası sözünü duymuştur. benim sorum şu, sorunsuzlukla ilgili kıstas, ölçü nedir?

    mesela 100 bin km' yi geçmiş bir honda, mazda, Toyota'da egr tıkanmaz mı, buji arızalanmaz mı, herhangi bir pompa, hortum yırtılmaz mı, enjektörlere bir şey olmaz mı? bu araçlar 200 bin km ye kadar sadece yağ değiştir, balata değiştir bu şekilde mi kullanılıyor? yoksa dsg yarı otomatik şansızaman arızaları vermedikleri için, motor indirtmedikleri için mi sorunsuz kabul eidliyorlar?



  • Sanayiye/servise gitmeyen araba sahibi olmak çok çok büyük şanstır. Markaya göre değil şansa ve araç sahibinin bakışına göre bence bu durum.

    Kimisi var tık ses duysa sanayiye koşar, kimisi var arabaya eşşek niyetine biner sana bana göre büyük problem olan şeyler adama göre normaldir yaptırmaya gerek duymaz.

    Arkadaşımda Astra J kasa HB var, dizel. 180-190 bin km civarında. Bildiğin eşşek niyetine biniyor. Tamponlar delik deşik, bagaj göçmüş, sağı solu vuruk, lastikler kabak vs. Hayal et gerisini. 2 senedir tanışıyoruz, bir kere akü zayıf diye yolda kaldı o kadar. Bakım vs hak getire. Ama araba bana mısın demiyor. Çatır çatır gidiyor. O araba benim olsa minimum 10 bin TL masraf ederim 24 saat içinde. Araba ondayken sorunsuz da bendeyken masraf ettim diye mi sorunlu oldu?

    Başka bir tanıdık, 2. el araç aldı. Lastiklerin değişmesi lazım ama masraf etmek istemiyor. Arabayı ilana koydu normal fiyattan sattı. Adama göre lastik değiştirmek = boşa masraf etmek. Gitti başka bir araba aldı ona biniyor.

    Yine bir tanıdık, arabasında tık ses duysun, dün taktırdığı amortisörü bugün söktürür yenisini taktırır. Minimum 1000 TL masraf. Ama adamın umrunda değil masraf.

    Bak bir tane örnek vereyim başıma gelen; geçen sene araba alacağım küçük HB bir araba bakıyorum parama göre. Bir tane 323 HB gördüm ama normal piyasası 15 bin TL, bu arada 25 bin TL. Merak ettim aradım adamı. Uzun uzun konuştuk, belki 50 tane fotoğraf attı arabaya ait. Arabada 1 tane civata yan sanayi değil. %100 orjinal parça kullanılıyor. Orjinal dediğim de şu; Mazda'ların orjnal parçası sadece yetkili serviste bulunur, sanayide bir tane somun bulamazsın orjinal. Bu 323 sahibi tüm parçaları isim vermeyeyim İstanbul'daki yetkili servisin birinden alıyormuş. Yetkili servislerle de muhabbetim tanıdığım vardır, aradım telefonla böyle bir araba var tanıyor musun diye sordum. "Abi o çok hassas bir müşterimiz, en ufak parçasına kadar orjinal kullanır, bu hafta 2500 TL civarında parça gönderdik" dedi. Adamın yılda aldığı parça parası araba parasının yarısı.

    Hangi arabayı alırsan al, sanayiye gitme ihtimalin %99. 300 TL'ye artık yağ bakımını ancak yapıyorlar. Sıfır km araba alsan bile servise gitmek gerekebiliyor.

    Otomobil bu, pense değil. Yaklaşık 30 bin parçadan oluşan komplike bir makineden bahsediyoruz. Elbet bakımı, arızası vs olacaktır.
    Genelde japonlar da baz teknoloji ile giderler standart halk tipi araçlarında yani artık on yıllardır kendini kanıtlamış sağlam kaya gibi sorunsuz olan kaba düzende ilerler..

    O yüzden geç geçer çoğu teknolojiye sisteme alman heleki Fransızlara oranla..

    Basit bir örnek vermek gerekirse yağmur sensörü, far sensörü, lastik basınç sensörü daha zengin elektronik alt yapı gibi elektronik sensörlü şeyler japon araçlarına ne zaman konmuş diğer Fransız almana ne zaman konmuş bakın anlarsınız..
    Bu konu her forum sitesinde sürekli tartışılan ve hiç bir zaman bitmeyecek bir konudur. Hatta ülkemizde otomobil forumları 2 ye ayrılır "almancılar" ve japoncular":) aslında burda dikkat edilmesi gereken fanatik olmamak, eğrisi ve doğrusu ile her araca hakkını teslim edebilmektedir.
    Ben kendi tecrübelerime dayanarak bi yorum getirmek isterim. Bugüne kadar dünya piyasasının çok satılan markalarından bir çok aracı kullanmış birisi olarak hiç bir markaya fanatiklik yapmadım, ama kullandığım her araçta bende farklı intiba bıraktı.
    Toyota corolla: Az arıza, bol yol sesi...
    Ford focus: mükemmel sürüş keyfi, üzücü motor sesi...
    Wv Golf: spor sürüş keyfi, konforlu hissiyatı, sürekli bir yerlerden yanan arıza lambası...
    Hyundai accent: Çok Ekonomik, az güvenlik...
    Honda civic: Spor sürüş keyfi, az yalıtım, bol kör nokta...
    (fiat, skoda markalarınıda kullandım ama deneyim edinecek kadar değildi)
    Benim tavsiyem hiçbir markayı babamızın malı gibi savunmayalım, içimize hangisi siniyorsa alıp binelim önemli olan F/P oranını iyi yakalamak. Ben genelde piyasa da farklı tatlar almak için sık araç değiştiririm. Şu an köpek balığı lancer ya da fiat ravo t-jet modellerini gözüme kestirdim bakalım ne olacak.
    İyi forumlar...
    Dayanıklılık farklı birşey, kaliteli olmak farklı bişey ama. Örneğin naylon karışımlı çoraplar daha dayanıklıdır ama bir yün çorapın verdiği rahatlığı sunmaz. Evet bence japon araçları daha az arıza verir ama bu onları daha kaliteli yapmaz. Birde aracın temizliği de çok önmeli 14 ay corolla kullandım, 2007 model hb 1.6 motor ispanya üretimiydi en full paket hala yolda gördükçe içim gider 14 ayda bir kere olsun üzmedi beni.
    Hocam 2 arkadaşımda corolla var. Aynı model. 12-13 yaşlarında. Biri dizel 245.000 km'de d4d, sürekli boş depo geziyor, bildiğin yakıtsızlıkdan ötüyor araba. Marşa bastığı gibi dipgaz gider, durmadan kontağı kapatır yakmasın diye. El freni vs çekmeden duramaz, 12-13. Kazadan sonrasını saymayı bıraktık

    Diğeri tüplü ve öfkeli, bunların üstüne birkaç kere 110'la filan giderken 1. Vitese taktı.

    Başka bir arkadaşta Hilux var, geçen şnorkelsiz sahilde denize girdik.

    Hepsi hala çalışıyor ve sorunları da yok.
    1920'lerin başları.. 1. dünya savaşının hemen ertesinde, uçak motorlarının yüksek irtifada yeterli gücü üretemediğinden mütevellit, turboşarjın ilk adımları atıldı.
    1938'de İsveç'li Schweizer firması ilk turbo dizel kamyonu üretti.
    1962'de Oldsmobile ve Chevrolet ilk turbo benzinli otomobillerini piyasaya sürdü.
    .......
    .......
    .......
    1997'de Toyota ilk hibrit modelini piyasaya sürdü. 2020'de pazarın tartışmasız lideri ve diğerlerinin kapatamayacağı bir bilgi birikimine sahip.
    1998'de VW 1.8 130 beygirlik turbo motoru icat etti!
    1998, aynı yıl Honda 1.6 atmosferik motordan 185 beygir elde ediyordu!
    2003'te Mazda Renesis kod adlı rotary motoru ile 1.3 litre atmosferik motordan 231 beygir elde etti!
    2012'de Mazda Skyactiv teknolojisi ile 95 oktanla çalışabilen 14:1 sıkıştırma oranlı motorunu piyasaya sürdü. Tek rakibi aynı orana sahip Ferrari 458'di.
    2019'da Mazda rekorunu 16:1'e taşıdı. Etanol ve metanol destekli F1 motorları bile bu orana ulaşamıyor!

    Ve bazı çok bilmiş ergenler turbo motorun modern, Japonların da inovasyon yapamadığını iddia ediyor!
    alman italyan amerıkan japon tüm araçlardan çokça kullanmış bir mühendis olarak eklemek istiyorum.
    *japonlar genel anlamda basit ve sorunsuz tasarım yapıyolar.
    *hatta araçları tasarlarken en basit el takımlarıyla tamir edilebilecek şekilde araç tasarlıyorlar.
    *metalurji ve malzeme bilimi hakkında çok tecrübeliler
    *lüks donanım yapmıyorlar ama hizmet ömrü olarak tasarım dilleri çok başarılı.
    örnek olarak söför kapısı cam açma tuşlarında ışık yok.fakat düğmelerin içine su geçmemesi için oringli sızdırmaz bir yapısı var.
    *motor ve şanzımanda da kendini ispatlamış bir ürünü ömür testi yapmadan üretim bandına sokmuyorlar.
    *janjanlı lüks donanımları yok.ama temel donanımların hepsi güvenlilir tasarımlar.
    *lokalizasyonu çok başarılı yapıyolar.her parçayı kendisi üretmek yerine en iyi üretene yaptırıyorlar.. klima kompresörü üretmiyor.
    örnek olarak uzun süre sorunsuz çalışmış bir klima kompresörünü birçok modelde kullanıyorlar.
    *aşırı besleme ve yüksek kompresyon yapmayıp motor ömrünü uzun tutuyolar.bu yüzden motor güçleri düşük.
  • Japon araçları diğer araçlar gibi ıvır zıvır yerlerden SÜRPRİZ arızalar çıkarmazlar. O yüzden insanlar Toyota yolda bırakmaz gibisinden mottolar ürettiler. Bizim sattığımız corolla vardı 96 model 170 bin km de idi çoluk çocuk kurcalamadıkça arıza vermedi. Bi kere bobin değişti bujiler değişti onlarda kendini gösteren arızalardı hissettiriyodu öncesinden.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Genelde japonlar da baz teknoloji ile giderler standart halk tipi araçlarında yani artık on yıllardır kendini kanıtlamış sağlam kaya gibi sorunsuz olan kaba düzende ilerler..

    O yüzden geç geçer çoğu teknolojiye sisteme alman heleki Fransızlara oranla..

    Basit bir örnek vermek gerekirse yağmur sensörü, far sensörü, lastik basınç sensörü daha zengin elektronik alt yapı gibi elektronik sensörlü şeyler japon araçlarına ne zaman konmuş diğer Fransız almana ne zaman konmuş bakın anlarsınız..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darkmoon34 -- 25 Mart 2020; 20:35:13 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 50 milyonuncu konu da açıldı bunla alakalı. Kaldı 33 milyon. Vatandaş sayısı başına 1 konu için devam.

    Google'da Japon vs Alman DH yazıyorsun 2006'dan konu geliyor. Bu kadar meraklı insan açıp okur.
  • Daha az ve tahmin edilebilir arızalar açıyor diyelim. Boxer subarular, lpgli civicler belli km’de subap ayarı istiyor. Bu prosedürü kullanıcısı da servisi de biliyor, ucuza hallediyor. Mesela avrupalılar gibi sallamasalar, kullanıcının anlamadığı bir sorun yüzünden düzgün çalışmayan ve bir sürü ustanın kurcalaya kurcalaya bozduğu civicler subarular çıkardı ortaya. Keza toyota servislerinde fren diskleri, balataları hep %25, 35 indirimdedir, çünkü adamların frenlerinde problem var. Şikayetle gidince yapıyor, indirimle gönlünü alıp yolluyorlar.
    Sorunsuzluğun bir sebebi de Japonların sarf malzemelerinde fiyat bir tık yüksek ve çeşit hep azdır. Hatta dünyanın en çok satan arabasının orjinal hava filtresini bile bulamadım. Termostat, triger, devirdaim, buji kablosu, zincir...vs Uyduruk sarf malzemesi kullanmanın arızalara davet çıkardığını cozmus adamlar. Dandik yan sanayi ürün az piyasada.
    Bi de adamlar elektro mekanikte iyi şimdi haklarını yememek lazım.

    Teknoloji kısmına katılmıyorum. Corolla hb’de 1.2 turbo motor koymuşlar. Çift sogutma sistemli, Lazer kesim subap yataklı, bayağı teknolojik bir makina. Ama kullanınca görüyorsun 1 litre az yakıp 1500 devir civarında daha canlı olması dışında piyasanın bayıldığı 1.6 132 hp’lik atmosferik makinadan çok da avantajı yok. Hatta 3000 deviri geçince 1.6 olanı daha istekli olmaya başlıyor, kafa rahat bin işte, benzin eski yerine dönerse lpg taktirip devam edersin. Keza hondanın 1.5’lik canavarı dururken insanlar niye otomatik subap ayarı bile yapamayan 1.6 hondaya gidiyor düşünmek lazîm.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sancar10 -- 27 Mart 2020; 2:37:38 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Avrupa arabalardan biraz daha sorunsuz.

    Sıfır sorun değil olayı Japonların, öyle bi olay yok öyle bi dünya yok.

    Büyük çoğunluğu için, Honda Mazda Toyota Mitsubishi Suzuki falan 100 bin vız gelir. Bakımını yap 300-500 bin kullan. Sorun çıkaran küçük bir azınlık kalır. Avrupa arabalarda sorun oranı çok daha fazla olur bu km lerde.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaDMaxiBo -- 25 Mart 2020; 20:54:20 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Japon araçlarda sorun çıkaracak teknolojik bir aksam olmadığından dolayı sorunsuzdur. Bu devirde hala atmosferik arac üretip satıyorlar. Hadi sattınız bari fiyatını uygun tutun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi escudo76 -- 25 Mart 2020; 21:0:31 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • TheCaliph_ kullanıcısına yanıt
    Ne alakası var hocam alman vs japon la benim sorduğum sorunun? O konuları ben de çok okudum merak etme, neden Alkan'ın neden Japon'un tercih edildiğini ben de biliyorum. Ben sorunsuzluk denen şeyin seviyesini soruyorum. Mesela adam benim kullandığım alman arabasındaki kadar sorun yaşamış Japonla ama abi araç sorunsuz diyor. E benim kullandığım araba da sorunsuz diyorum o zaman yok abi onların kronigi çok diyor. Hatasız denen aracın iki boyası üç değişeni gerekli bakımı olan ülkede bırakın da kavramları kurcalayalım biraz.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • sancar10 kullanıcısına yanıt
    Subaru boxer motor 100 bin km de motor yiyor diye duymuştum LPG'de. 6-7 bin TL potansiyel harcaması var diye biliyorum. Dun komple dağıtılmış Subaru motoru gördüm de konu oradan açıldı.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Konuyla ilgili çok şey yazılır çizilir.

    Sadece şunu söyleyeyim;

    Biri 2001 model 297 bin km'de, diğeri 1992 model 305 bin km'de 2 tane Mazda aracım var. Şu an ikisiyle de direkt marşa basıp Türkiye'de herhangi bir yere rahatlıkla gidebilirim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TheCaliph_

    50 milyonuncu konu da açıldı bunla alakalı. Kaldı 33 milyon. Vatandaş sayısı başına 1 konu için devam.

    Google'da Japon vs Alman DH yazıyorsun 2006'dan konu geliyor. Bu kadar meraklı insan açıp okur.
    Birazdan benzin, dizel konusu da açılır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam 2 arkadaşımda corolla var. Aynı model. 12-13 yaşlarında. Biri dizel 245.000 km'de d4d, sürekli boş depo geziyor, bildiğin yakıtsızlıkdan ötüyor araba. Marşa bastığı gibi dipgaz gider, durmadan kontağı kapatır yakmasın diye. El freni vs çekmeden duramaz, 12-13. Kazadan sonrasını saymayı bıraktık

    Diğeri tüplü ve öfkeli, bunların üstüne birkaç kere 110'la filan giderken 1. Vitese taktı.

    Başka bir arkadaşta Hilux var, geçen şnorkelsiz sahilde denize girdik.

    Hepsi hala çalışıyor ve sorunları da yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • canocan_07 kullanıcısına yanıt
    Anlıyorum hocam.

    Açıkçası ben önümüzdeki süreçte Mazda almayı düşünüyorum. bütçeye göre işlere göre 100 bin km üstü veya altı Mazda 3 olacak. insan hani yine 200-300 TL lik de olsa sanayiye gitmek zorunda kalır mıyım düşüncesi oluşuyor. Çünkü bir süre sonra ufak bir ses, arıza bile, onun için arabayı bırak al para ver çok batmaya başlıyor. Ben de Opel arabamda yolda kalmadim, uzun yoldan da korkmam ama incik cıncık şeyler canımı sıktı. derdim bu. Ben sorunca ya onlar yaştan km den normal diyorlar. Opele normal de Mazda ya değil mi diyorum ben de.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • ..Raptor.. kullanıcısına yanıt
    Öldürmeyen Allah öldürmüyor demek ki hocam 😁

    Şaka bir yana maşallah👌

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SayımOmen

    Japon araçları diğer araçlar gibi ıvır zıvır yerlerden SÜRPRİZ arızalar çıkarmazlar. O yüzden insanlar Toyota yolda bırakmaz gibisinden mottolar ürettiler. Bizim sattığımız corolla vardı 96 model 170 bin km de idi çoluk çocuk kurcalamadıkça arıza vermedi. Bi kere bobin değişti bujiler değişti onlarda kendini gösteren arızalardı hissettiriyodu öncesinden.
    O dediğin japon arabalarının ıvır zıvır donanımlara sahip olmadıklarından olabilir mi? bizim 92 broadway imiz de çok uzun yıllar sorun çıkartmadan çalıştı çünkü sorun çıkartacak parçası yoktu. dört cam tek dokunuş otomatiği koyamayan japonlar (Tabi çoğunluğu) çirkinliği ile göz kanatmaktan başka ne sorun çıkarabilir ki?
  • Japonların bakım aralığı genellikle düşük 10k km bu bir etken çoğunluğu atmosferik benzinli toyota ise donanımsız gibi ama dolusu var derseniz bende hilux var 2012 model ilk sahibiyim a dan z ye servis bakımlı ve garaj arabası bin(1000) kmde iken devirdaim değişti su kaçırıyordu 40 bin kmde iken westinghouse değişti. 80 bin kmde far sensörü bozuldu ve çözümü bulunamadı geçen sene 4bin tl dediler ama kesin değil düzelmeyebilir de. Aracın havalandırma sistemi rezalet ve temizlenmiyor kendi kendine polen filtresi parçaladı, ses sistemi zayıf ama ekranına kamerasına bir şey olmadı arka cam rezistansı alındığından beri sorunlu yani araçta ne kadar az donanım varsa risk o kadar azalır. 2006 model ford fusionumda far sensörü de yağmur sensörüde sağlam ama ilk aldığımda(ilk sahibiyim) şanzımandan kaçırıyordu şimdi 230k kmde şimdiye kadar turbo enjektör ve motor beyninden sıkıntı çektim. 2016 model ilk sahibi olduğumuz 1.4 tdi polo aracımız 70 bin kmde bir bakım bosch car service diğerleri yetkili servis olmak üzere sadece sağ dikiz aynasının ısıtması bozuldu. Ilk sahibi olduğumuz 1.2 suzuki splash 2011 aracımız 80 bine gelmedi daha şimdiye kadar sadece egzos kelepçesi gevşedi ama araçta ön camlar bile manuel. Yani biraz şans işi ben sorunsuzluk kısmına inanmıyorum özellikle toyotada eskiden olabilir ama şimdi değil. Ve corolla hb 1.2 turbo motorla geldi 1.5 golf rakibi diyebiliriz bu durumda o aracın durumu bize anlatabileceğini düşünüyorum sonuçta her ekstra( turbo sayısı, sensörü, silindir kapama teknolojisi vb.) bir risk.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Araçların hepsi manuel vites.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Kartipi K kullanıcısına yanıt
    ben de biraz sizin gibi düşünüyorum. asıl merak ettiğim şeyler de bunlar zaten. devirdaim pompası, rezistans şu bu.. bunlar bile bozulmuyormuş gibi bir düşünce var insanlarda. o zaman malzeme kalitesinin de almana fransıza göre çok daha üst düzeyde olması lazım. yani sadece donanım, elektrik aksam sensör değil de, bazı şeylerin ömrü illa ki 100 bin km den sonra bitiyorsa bu sorunsuzluk kavramını daha iyi oturtmak lazım. herkes kendi tecrübesinden yola çıkıyor gibi geliyor bana. bunların istatistiği olsa aslında güzel olurdu, 100 binden sonra ne tür arızalar beklemeliyiz araçtan, ne tür görürsek bu hatalı tasarım kötü malzemedendir vsvs..
  • Avrupalı kuzenlerinden kesinlikle daha sorunsuz. Tercih eder misin deseler asla.
  • whitehazel kullanıcısına yanıt
    Sanayiye/servise gitmeyen araba sahibi olmak çok çok büyük şanstır. Markaya göre değil şansa ve araç sahibinin bakışına göre bence bu durum.

    Kimisi var tık ses duysa sanayiye koşar, kimisi var arabaya eşşek niyetine biner sana bana göre büyük problem olan şeyler adama göre normaldir yaptırmaya gerek duymaz.

    Arkadaşımda Astra J kasa HB var, dizel. 180-190 bin km civarında. Bildiğin eşşek niyetine biniyor. Tamponlar delik deşik, bagaj göçmüş, sağı solu vuruk, lastikler kabak vs. Hayal et gerisini. 2 senedir tanışıyoruz, bir kere akü zayıf diye yolda kaldı o kadar. Bakım vs hak getire. Ama araba bana mısın demiyor. Çatır çatır gidiyor. O araba benim olsa minimum 10 bin TL masraf ederim 24 saat içinde. Araba ondayken sorunsuz da bendeyken masraf ettim diye mi sorunlu oldu?

    Başka bir tanıdık, 2. el araç aldı. Lastiklerin değişmesi lazım ama masraf etmek istemiyor. Arabayı ilana koydu normal fiyattan sattı. Adama göre lastik değiştirmek = boşa masraf etmek. Gitti başka bir araba aldı ona biniyor.

    Yine bir tanıdık, arabasında tık ses duysun, dün taktırdığı amortisörü bugün söktürür yenisini taktırır. Minimum 1000 TL masraf. Ama adamın umrunda değil masraf.

    Bak bir tane örnek vereyim başıma gelen; geçen sene araba alacağım küçük HB bir araba bakıyorum parama göre. Bir tane 323 HB gördüm ama normal piyasası 15 bin TL, bu arada 25 bin TL. Merak ettim aradım adamı. Uzun uzun konuştuk, belki 50 tane fotoğraf attı arabaya ait. Arabada 1 tane civata yan sanayi değil. %100 orjinal parça kullanılıyor. Orjinal dediğim de şu; Mazda'ların orjnal parçası sadece yetkili serviste bulunur, sanayide bir tane somun bulamazsın orjinal. Bu 323 sahibi tüm parçaları isim vermeyeyim İstanbul'daki yetkili servisin birinden alıyormuş. Yetkili servislerle de muhabbetim tanıdığım vardır, aradım telefonla böyle bir araba var tanıyor musun diye sordum. "Abi o çok hassas bir müşterimiz, en ufak parçasına kadar orjinal kullanır, bu hafta 2500 TL civarında parça gönderdik" dedi. Adamın yılda aldığı parça parası araba parasının yarısı.

    Hangi arabayı alırsan al, sanayiye gitme ihtimalin %99. 300 TL'ye artık yağ bakımını ancak yapıyorlar. Sıfır km araba alsan bile servise gitmek gerekebiliyor.

    Otomobil bu, pense değil. Yaklaşık 30 bin parçadan oluşan komplike bir makineden bahsediyoruz. Elbet bakımı, arızası vs olacaktır.




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.