Şimdi Ara

--- Kuş Göçleri ve Rotaları ---

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
0
Favori
2.025
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • National Geographic Traveler dergisi Nisan sayısında "kuş göçünü kaçırmayın..." başlıklı bir yazı var. Yazar ve diğer gerekli bilgileri vererek alıntılamak istedim. Eğer problem oluşturabilecek bir şey var ise lütfen uyarın, gerekirse konuyu silebilirim


    "...Kıtaların birbirine yaklaştığı bir noktada bulunan ve bu nedenle de göç yolları üzerinde yer alan Türkiye, 400' den fazla düzenli türle, kuş açısından oldukça zengin bir gözlem olanağı sunuyor. Kuş gözlemi yılın her ayı, hemen her yerde yapılabilse de, türler mevsimsel ve coğrafi dağılımına göre yıl içinde aynı yoğunlukta olmuyor.
    İlkbahar ayları, kuşların daha renkli tüylere bürünmeleri, çok sık ötmeleri, üreme öncesinde daha rahat görülmeleri ve yoğun sayılarda geçit yapmaları nedeniyle kuş gözlemcilerinin en çok gözleme çıktığı aylar.
    Kuşların gün içindeki hareketliliği sabahın erken saatlerinde artıyor, gün ortasına doğru duruluyor, akşamüstü yeniden hareketleniyor. Bu nedenle şafak vakti arazide bulunmak gözlemi zenginleştiriyor. Kuş gözlemcileri sabah saat 10.00' dan önce yapılan gözlemlerin son derece verimli olduğunu belirtiyor. Ancak bu gözlemler tür grupları arasında da değişkenlik gösteriyor. Süzülen göçmen kuşların geçişi öğle saatlerinde yoğunlaşırken, su kuşları akşamüstü çok aktif olabiliyorlar. Baykuşlar, çobanaldatanlar ve balabanlar ise geceleri aktif. Türkiye' de bugüne kadar keydedilmiş toplam 460' ın üzerinde kuş çeşidi var. Bunların yaklaşık 400' ü düzenli gelen, diğer 50-60' ı ise rastlantısal konuk dediğimiz, olağan yayılış alanının dışında görülmüş, yani yolunu şaşırmış kuşlar. İstanbul' da da bugüne kadar 315 tür belgelendi. İstanbul, hem göç yolları üzerinde olması, hem de Karadeniz-Akdeniz iklimleri arasındaki konumu ve barındırdığı göl çeşitliliği ile zengin bir gözlem bölgesi.
    ...

    En iyi 10 Gözlem Noktası
    Göksü Deltası (Mersin)

    Türkiye' de en çok tür görülen alan sıfatını taşıyor. Burası, göçmen kuşların Akdeniz' i geçtikten sonra konaklayabileceği ilk durak olma özelliğini taşıyor. Tatlı ve acısu gölleri, sazlıklar ve kumullar gibi çok çeşitli habitatlar sunuyor.
    Yaz aylarında dik kuyruklu ötleğen, arapbülbülü, turaç ve İzmir yalıçapkını gibi Akdeniz'e özgü türler burada rahatlıkla bulunabilir. Kış aylarında gelen sukuşlarıyla beraber büyük orman kartalı, turna ve ada martısı gibi nadir türler sayıca bol.

    Gediz Deltası (İzmir)

    İzmir' in hemen yanı başında, Gediz Nehri' nin deltası tatlı ve tuzlu farklı ekosistemlerin bir arada barındığı çok zengin bir sulakalan. Alana girişten itibaren baskın tür olan flamingolar dışında tepeli pelikan, sumru ve martılar, kıyıkuşları, mahmuzlu kızkuşu ve küçük kerkenez yaygın türler. Flamingo ve pelikanları yıl boyunca görebilirsiniz.

    İstanbul Boğazı

    Her yıl 400 bin leylek ve 200 bin yırtıcı kuş Afrika ve Avrupa arasındaki göçleri sırasında İstanbul Boğazı üzerinden geçit yapıyor. İlkbahar'da Rümelikavağı ve Garipçe tepelerinden, sonbaharda ise Küçük ve Büyük Çamlıca tepelerinden bu muazzam göç olayı izlenebilir. 25 Mart - 15 Nisan veya 15 Eylül ve 5 Ekim arasında göç izlemeye giderseniz, kara leylek, yaz atmacası, arı şahini, küçük orman kartalı veya yılan kartalını kaçırmayın.

    Kızılırmak Deltası (Samsun)

    Bafra Ovası, aslında Türkiye' nin en bakir ve büyük sulakalanlarından. Yüksek kuş popülasyonlarını alana girer girmez hissedebilirsiniz.
    Sulak bölgelerin çevresinde kara leylek, turna, sazhorozu, erguvanî balıkçıl ve saz delicesi görülmesi gereken türler. Ziyaretçi merkezini ve Cernek yolundaki gözlem kulesini mutlaka ziyaret etmelisiniz.
    Cernek Gölü'nde Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne ait bir halkalama istasyonu bulunuyor. Mart ve mayıs arası en hareketli ziyaret zamanı.

    Sultansazlığı (Yeşilhisar, Kayseri)

    Sultansazlığı, Doğu Akdeniz göç yolu üzerindeki en önemli sulakalanlardan. Alan çok büyük olduğundan, en iyi araçlar gezilebilir. Nevşehir ve Kayseri'den araç kiralamak mümkün. Sazlıklarla kaplı göllerde yapacağınız kayık turlarıyla dikkuyruk, bıyıklı sumru, karabaş martı, Macar ördeği ve kızıl boyunlu batağan gbi türleri görebilirsiniz. Camız Gölü'ndeki gözlerm kulesine uğramayı unutmayın.

    Manyas Kuş Cenneti (Balıkesir)

    Bandırma'daki Manyas Kuş Gölü, ağaçta yuvalayan karabatak, balıkçıl, çelikçi ve kaşıkçı türleri için en önemli üreme kolonisi.
    Gölün kuzeyindeki Kuşcenneti Köyü'nde bulunan ziyaretçi merkezinden kapsamlı bilgiler alabilir, kuleden gözlem yapabilir ve kameralı sistem sayesinde kuşları yakından inceleyebilirsiniz. Tepeli pelikan, gece balıkçılı, küçük karabatakları özellikle mart ve ekim arasında görebilirsiniz.

    Kızılcahamam Ormanları (Ankara)

    Ankara'dan Bolu'ya giderken bir saat uzaklıkta bulunan bu eski Milli Park, yurtucu kuşlar cenneti. Özellikle soyu tükenmekte olan kara akbabalardan 7-10 çift, en yaşlı karaçamların tepelerinde yuvalıyor. Kara akbabanın dışında sakallı, küçük ve kızıl akbaba, kaya kartalı, şah kartal, çakır kuşu ve şahin de bulunuyor. Aşağıdaki milli park kapısından yukarıya kadar devam eden halka yol toplam 6 saatte yürünebiliyor. Kışın yürüyenler ayı ile karşılaşmaya hazırlıklı olmalı.

    Kulu Gölü (Konya)

    Ankara' nın 100km güneyindeki bu bozkır gölü, nisan-eylül arasında bir vaha. Deniz kenarında olması beklenen binlerce martı gölün ortasındaki adalarda yuvalıyor. Göl yüzeyinde binlerce flamingo, suna, angıt ve dikkuyruk görebilirsiniz. Kıyılarda akça cılıbıt, kulıgaga ve uzunbacaklar var. Çevredeki tarlalarda boğmaklı toygar, kızıl şahinler bol.

    İğneada Longozu (Kırklareli)

    İğneada subasar ormanlarında yıl boyu 200'e yakın kuş türü görülebiliyor. Alanda çopk sayıda yırtıcı kuş (özellikle ak ve kara leylek) ve su kuşları (balıkçıllar, kazlar, ördekler, su tavukları, yağmurcunlar vb.) gözlemlenebiliyor. Subasar ormanlarında yırtıcılardan ak kuyruklu kartal, küçük orman kartalı ve delice doğan ürüyor. Alanda kuş gözlerken tilki, yaban domuzu, susamuru ve yunusa da rastlayabilirsiniz.

    Demirkazık, Aladağlar (Niğde)

    Aladağlar, Toros silsilesindeki en yüksek zirveleri barındıran, ancak gezmesi zor bir bölge. Bu zorluğu göze alanlar, duvar tırmaşıkkuşu, urkeklik, kar serçesi, kara iskete ve alamecek gibi çok özel türlerle ödüllendirilir. Ziyaret zamanı: Mayıs-eylül arası."


    National Geographic Traveler Dergisi, Nisan Sayısı, sf 50-51-52
    Yazı: Kerem Ali Boyla


    Ekleme: Eğer imkanınız varsa bu ay National Geographic dergisini mutlaka alın. Verdikleri traveler ekinde hem bu yazının tamamı var, hem de sonraki sayfalarda bitkilerle ilgili güzel bilgiler var. Doğa fotoğrafçıları için süper bir kaynak olmuş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi McYC -- 3 Nisan 2012; 21:08:56 >







  • Ne güzel olurdu gerekli ekipman ve zaman olsaydı. Çok seviyorum kuş fotoğrafçılığını.
  • haberi gorunce hemen giyinip disari ciktim dergiyi almaya gezi rehberi gayet guzel hazirlanmis ve guzel fotograflarla suslenmis. kus gocleriyle ilgili de guzel bir rehber var. tavsiye ederim
  • L series zoom lens olsa...

    HS20 ciler basar şimdi burayı
  • Aslında burdaki ornitocuların fotoğrafları toplasak çok güzel bir albüm oluşturulur. DH Kuş Albümü gibi bir şey yapılabilir. Nerede çekildiği, ne zaman çekildiği, cins adı tür adı gibi bilgilerle çok güzel bir kaynak hazırlanabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: McYC

    Aslında burdaki ornitocuların fotoğrafları toplasak çok güzel bir albüm oluşturulur. DH Kuş Albümü gibi bir şey yapılabilir. Nerede çekildiği, ne zaman çekildiği, cins adı tür adı gibi bilgilerle çok güzel bir kaynak hazırlanabilir.

    benim aklima sonygillerden jamboree ve nikonogullarindan ademyagiz geliyor baska kim var bildiginiz?
  • Robinson Crusoe vardı sanırım bir iki kuş fotoğrafını hatırlıyorum. Pentax veya Sony kullanıyor olması lazım. Sadece onlar değil, elinde bir albüme girecek güzellikte olduğuna inandığı, güvercin veya karga gibi ortalık kuşu olmamış türlerin () fotoğrafları olan herkes paylaşımda bulunabilir. Hmm ciddi ciddi böyle bir şey yapmayı düşünmeye başladım.
  • GF olmus bir abimiz var muhtesem bir guvercin fotografiyla @xbagci konuya bekliyoruz hocam
  • Leica ile ornito
  • Aman DH'ye de "Ornito" garabetini bulastirmayin. "kuş" taaa Sumerler'den gelen bir sozcuk, Ornito diye bir kavram yok aslinda (var da Yunanca'dan zorlama birsey). Dunyada da bunun adi "Kus fotografciligi".

    Gecen hafta sonu Lima'da hayvanat bahcesine gittim, 28-300'le kus fotograflari cektim Cok komik kuslar vardi, 5-6 metre yanina gelip konuyorlar bazilari ve yem atmani bekliyorlar. Kafestekiler ayri, sadece disarida ucanlari ceksen butun gunun gecer. Normalde kus icin minimum 300mm lazim, ben D700'le 200mm civarinda bile hayvanlarin bircogunun gozunu cektim resmen.
    Kus fotografciligi ilginc. Cok cok orjinal bir tur veya cok orjinal bir sahne yakalamadigin zaman cektiginin cok anlami yok, cunku ayni kusun daha iyi fotograflari internette surusuyle var. Sokak fotografciligi gibi degil. Asil zevk daha gunes dogmadan arkadaslarla bir 4x4'e dolusup "oraya" gitmek, begendigin yere cokmek ve kus beklemek galiba. Hani "maceranin tadi" vardir ya, oyle birsey.
    Baska guzel birsey de "benekli haleli kartal" ya da "cılıbıt, kulıgaga" falan gibi acaip kus turlerini taniyabilmek. Ulan cılıbıt ne? Nasil ayirtediyorsun onlari oyle? Guvercin var, serce var, leylek var, karga var, kuzgun var, balikcil var, e hadi sahin-dogani da ayirdettik diyelim, bir de kartal... Geri kalani nasil ayiriyorsun hep merak etmisimdir. Yani soyle bir diyalog hayal ediyorum:

    - Abi bak mahmuzlu kızkuşu var sesini duydun mu?
    - Serce degil mi o?
    - Yok abi bak disisini cagiriyor, simdi etrafta kesin bıyıklı sumru da vardir!
    - Bıyıklı... ne?
    - Sumru abi, sen simdi oradaki alamecekleri cek ben bu kızkuşuna bakiyorum.
    - Ne mecek? Ben arabaya donuyorum galiba...




  • ozturert :




  • Tür çok ayırt edici özellikler taşımıyorsa bence fotoğafları çektikten sonra evde bilgisayarda incelerken aa bak bu türmüş bu da şuymuş diye ayırıyorlardır

    Ornito lafı da ornitoloji diye bir bilim dalı olması ve bu bilim dalının kuşları incelemesinden kaynaklanıyor olabilir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi McYC -- 4 Nisan 2012; 8:50:51 >
  • eskişehir çevresi bugün leylek dolu, hele sulak arazilerde dinleniyorlar... izlemek çok keyifli...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.