Ağaç reçineleri ve kuş dışkılarında bulunan ürik asidin otomobillerin boyalarında ciddi tahribata yol açtığı belirtilerek, park ederken ağaç altından kaçınılması istendi.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İskender Yıldırım, özellikle kış aylarında yaşam alanlarında yiyecek bulmakta zorluk çeken kuşların, şehir merkezine gelerek büyük ağaçlarda barındığını belirtti.
Ağaçların dallarına konan onlarca sığırcık, serçe, güvercin ve karga gibi kanatlı hayvanların dışkılarıyla, park halindeki otomobilleri kirlettiğini, dışkılarının asit içermesi nedeniyle araçların boyalarında tahribatlara yol açabildiğini ifade eden Yıldırım, araç sahiplerini uyardı.
Yıldırım, kanatlı hayvanların idrar kesesi olmadığını, bu nedenle de dışkı ve idrarının birlikte aynı anda çıktığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Dışkı ve idrarın birleşmesi ise ürik asit ile sodyum ve potasyum tuzlarının oluşmasına neden oluyor. Kuşların metabolizmaları diğer hayvanlara göre daha farklı. Kuşların yedikleri besin maddeleri, midelerinde kısa süre kalıyor.
Tam olarak sindirilmeden dışarı verilmesi de ürik asit oluşumunu artırıyor. Dışkı içindeki ürik asit ise otomobillerin boyalarına zarar verir.” Yıldırım, kuşların özellikle hava akımının olmadığı, rüzgâr almayan çok yapraklı belli ağaçları tercih ettiğini, önlem olarak otomobillerin bu tür ağaçların altına uzun süreli bırakılmaması gerektiğini kaydetti.
Kanatlı hayvanların dışkısında bulunan ürik asit, otomobillerin üzerinde uzun süre kaldığında boyaya zarar veriyor. Sigorta şirketleri kuş dışkısından dolayı araçların boyasında oluşan hasarı kasko sigortası kapsamına almıyor. Ürik asitin, böbreklerden pürin denilen, nükleit asit moleküllerinin yıkımı sonucu atılan bir madde olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı, “Sürüngenler ve kuşlar dışkılarını çözünmeyen beyaz bir bileşik olan ürik asit şeklinde atarlar ve böylece çok az su kaybederler. Kuşların dışkılarının lapa kıvamında olması aracın üzerinde fazla kalmasını sağlar. Kuşların pislediği araçların hemen temizlenmesi gerekir.” diye konuştu. Kuşların yoğunlukta bulunduğu geçitlere araç bırakılmamasını tavsiye eden Sıkı, özellikle leylek, karga, sığırcık, güvercin ve büyük kuş sürülerinden araçların uzak tutulması gerektiğini ifade ediyor.
BOYANIN KUŞ PİSLİĞİNDEN ZARAR GÖRMEMESİ İÇİN NELER YAPILMALIDIR?
Maalesef, kuşlar ne kadar sevimli yaratıklarsa pislikleri de o kadar tahrip edicidir. En çok da otomobillerin boyasına zarar verirler. Ph, yani asitlik-alkalilik derecesi bakımından, değişik kuşların pislikleri değişiklik gösterir. Bazı kuşların pislikleri alkali iken diğerlerininki asitlidir. Her iki durumda da kuş pisliği, özellikle kızgın güneş ışınları altında, çok hızlı bir reaksiyon yaratarak önce boyanın en üst tabakası olan vernik tabakasını tahrip eder, daha sonra da renkli tabakayı parçalar. Bu durum yaz aylarında bir gün gibi kısa bir süre içinde dahi oluşabilir. Hele, siz tatil veya başka nedenlerle evden uzak iseniz ve arabanızı da kuş pisliklerine maruz kalan bir yere bıraktıysanız, tatil dönüşü hiç de hoş olmayan sürprizlerle karşılaşmanız kaçınılmaz olacaktır.
Otomobilinizi ilk yıkamaya götürdüğünüzde kuş pislikleri temizlendiğinde, altlarındaki boyanın eriyip çatladığını ve düzelmeyecek şekilde tahrip olduğunu göreceksiniz. Bu noktadan sonra yapılabilecek tek şey otomobilin o panelinin tekrar boyanmasıdır. Bu yapılmazsa boyadaki çatlamanın derinliğine bağlı olarak bir süre sonra o bölgedeki boya dökülmeye başlayabilir, hâlâ müdahale edilmezse kaportada paslanma başlayabilir.
Ne Yapmalı?
Otomobil mümkünse her zaman kuş pisliği tehlikesi olmayan yerlere park edilmeli. Uzun süreli park etme gerektiğinde kuş pisliği tehlikesine karşı, bir kılıfla korunmalı. Bunlar mümkün olamıyorsa, kuş pisliğine karşı en dayanıklı oto boya korumasını tercih etmelisiniz. Cilalar kuş pisliğine karşı dayanıklı değildir. Boya koruma ile cila da aynı şey değildir. Cila aracınızı parlatır dış etkenlere karşı elbette belirli bir yere ve müddete kadar koruyabilir fakat boya koruma ile kıyaslanamaz. Boya koruma alırken dikkat edilmelidir. Silikon içerikli olmamalıdır. Zira bu çok eski bir teknolojidir. Teflonlu boya korumalar silikonlulara oranla daha iyi korur. Son teknoloji ile üretilen boya korumaların içerinde ise nano parçacıkları vardır. Bunlar şu an bilinen en iyi korumalardır. Sonax, Bekbars, Ziebart, Percenta gibi Alman markaları en iyileridir. Mecbur kalınmadıkça Amerikan malları tercih edilmemelidir. Bunların kalitesi Alman mallarına oranla kesinlikle çok daha düşüktür. Her nano oto boya koruma gerçek nano koruma değildir. Üzerinde nano yazılmasına adlanılmamalıdır. Garanti veya başka belgeleri olmalıdır. Bu tüm firmalar için geçerlidir. Zira aynı firmanın birçok boya koruması olabilir ve bunların çoğunun üzerinde nano yazabilir. İkisi de nano fakat birinin fiyatı düşük bunu kullanmalıyım diye düşünmeyin mutlaka inceleyin. Gerçek nano korumalar cila türevi olmazlar.
DİKKAT! Gerçek nano boya koruma aracın boyasında kayganlık yaratmaz, yüzeyi sertleştirir ve çizilmelere karşı daha dayanıkl hale getirir. Bu etki uygulama yapılırken kesinlikle farkedilir. Gerçek nano koruma kuş pisliğine karşı en dayanıklı olandır. Boncuklaşma etkisi zamanla kaybolsa bile koruma dış etkenlere karşı en iyi şekilde korumaya devam eder.